26 --- ISTANBULDAN PiREYE iPAR YO i ça e T LCULARI! | ——- Yazan: Mahmut BALER —— Bir Balyoz Gibi Inen Bu Deniz, Biraz Daha , Teklifsizlik Etseydi, Bizi Süpürebilirdi —6— — Rüştü, o pakette ne var? — Havyar. — Mezelik mi? — Hayır, ilâçlık. Bana öyle geliyor ki havyar yersem beni deniz tutmıyacak. Niyazi: — Bu keşif Bayarın mı? Refi: — Yo, havyar ağır bir gıda olduğu için indiği yerden güç çıkar da.. Bizim Rüştü ilk sarsıntınm bıraktığı bulanık (tecrübelerle yeni yeni keşifler yapmağa uğ- raşıyordu. Elindeki paketi aşağı bıraktıktan sonra bulduğu çare- nin verdiği emniyetle gönlü ra- haf güverteye çıktı. Ve'yelken- leri açmağa çalışan arkadaşlara yardıma koştu. Dışarda çok kuvvetli yıldız rüzgârı esiyordu. Emniyetle s€- yir edebilmek için yelkenlere çift camadan vurduk. Adanın burnunu dönünciye kadar bu kuvvetli rüzgâr ayni şekilde de- vam etti, Sonra tedricen azal- mağa başlıyarak “Mastika” bur- u önlerinde adan karaltısına girdiğimiz zaman tamamile ke- sildi. Camadanları söktük, ba- lon açtık. Nafile.. Yine olduğu- muz yerde sayıyorduk. Nihayet motoru işlettik ve “Andara” ho- ğazı istikametine yol verdik. ,Bir müddet sonra gittikçe şiddetini arttıran bir rüzgâr baş- ladr. Deniz büyüdü. Dö- güne döğüne müşkülâtla 22 mil kadar yol aldık. Akşam, kizi, dumanir bir grupla başladı. Grubun bu dumanlı yanık rengi hayra alâmet değildi. Şiddetle esen £ üzgârn fırtmaya çevrile- ceğini işaret ediyordu. Tahmini. mizde yanılmamıştık. o Ortalık kararmağa başladığı zaman yıl- dız karayel istikametinden ge- len rüzgâr act ıslıklarla bizi kamçılamağa, deniz de, korkunç dalgalarile teknemizi dövmeğe başlamıştı. İpar, adamakıllı sarsılıyordu. Şimdiye kadar su altmda kal. mayan küpeşte sudan kurtulma yor. Deniz, geminin her tarafı- na İâübali girip çıkıyordu. Ka - mara pervazlarına kadar su için de gidiyorduk. Kayalar gibi çar pan dalgalardan mataforalarda asılı bulunan sandallar parçala- nacaktı. Bunları derhal indirip içer ve amak ve bağlamak Jâzımdı. Zeki ile beraber fırlıyan Basri rxisle tetik Hüseyin üstlerine mütema diyen çullanan dalgaların altın- da şayanı hayret bir çeviklikle bu işi gördüler. Mehtap çok geç çıkacaktı. Et raf kapkara ve korkunçtu, Bu korkunç denizde 'ro- tamızı değiştirmemekte ısrar e- derek yolumuza bir müddet da - ha devam ettik, Bir aralık gemi- İpar Sahız rıhtımında kıçtan kara... nin kıç tarafında ani patlıyan bir dalga hepimizi su altında bı rakıverdi. Sırtımıza birdenbire balyoz gibi inen bu deniz az da- ha teklifsizlik gösterseydi bizi rebilirdi. Artık bu işin şakası olmadığı görülüyordu. Derhal ye'kenleri mayna edip yalnız tek flokla pro va yelkenini bıraktık. İstikame- timizi lodos cihetine tebdil ede - rek bu deli rüzgârla ezici dalga- ların önüne takıldık. Döğülmeğe başladık. Bu gidişle önümüze hangi ada tesadüf ederse o ada- nm rüzgâr altına sığınacaktık, i , Rüzgârdan azami istifadeyi temin Kotrada nisbeten az ıslanan yalnız kıç dümen dolabının ke- narı vardı. Kendimizi omuz omu za ekliyerek dolabın etrafına bir tesbih gibi dizdik. Ve ayakları- mızı da kotraı kenar korku - luklarına sımsıkı dayıyarak per çinledik. Hekssin bulunduğu yerde kendir: uçmadan tutabil- mesi için büyük nir kuvvet sar- fetmesi lâzımdı.Olduğu yere kol ve ayaklarile kendisini vidalı Yyamıyan bir arkadaş ani bir sal- lantıda uçabilirdi. Kâmil kaptan dümeni (Na - mik) a bıraktı bir ip cambazı müvazenesile aşağıya inerek getirdiği galetaları bize uzattı. — Alın çocuklar, karnınızı do yurun. Dedi. — Sulu gecenin kuru yemeği değil mi, kaptan? Ver bakalım. Dedik. Bu kuru peksimetleri takunye yer gibi lezzetsiz mide ye indirmeğe başladık. Biri seslendi — Yahu, diş fırçası yesem, dişimin etleri bu kadar acımaz - dı. Bu ne belâ şeymiş. O esnada kulağımıza rütubet li bir ses geldi. Karanlıklardan gelen bu ıslak feryat boğazı si- kılmış bir horoz sesini andırı - yordu. — —Yahu, gemiye dalgalar horoz mu attı, ne oldu, bune a- caip ses? Mükrim ağzını silerek: Ala - yın sırası değil. Balıkları hatır - ladım. Mide mevcut mu yarı ya- rıya taksim ediyorum, Dedi. iki üç dakika sonra kaporta ağzında Rüştü göründü. Sesin- de ayni ahenk duyularak, boynu nu kısa fasılalarla ileri doğru Sert sert uzatmağa başladı. — Rüştü, ne oluyorsun? — Ne olacak, denizin bu ba- yağılığına tâ içimden tükürüyo rum, — İyi amma, hani senin meş - hur havyar midene oturup dışa- rı kimseleri salıvermiyecekti? — Vallahi, bu denize havyar değil ya, polis yutsam nâfile. Sallantıyı ıslantıyı tercih e- den birkaç arkadaş güverteye çıkmayarak aşağıda tutunup için peyklerin açılmasına yatıyorlardı. Fazıl sordu: — Yahu, masalar vidaların - dan, dolaplar kapaklarından ay- rılırken bizimkiler aşağıda ne olmuşlardır acaba? — 1 — Doğru, bu sallantıya tavla zarı bile dayanmaz. Şunlara söy liyelim de yukarı gelsinler bari. —————merel. Açık arttırma müzayede ile satış Eylülün 29 ncu pazar günü saet 10 da Beyoğlunda Taksimde Sıraserviler caddesinde 87-130 No. Yenihayat a partımanın 3 No.ir dairesinde Ba- yan Ürania Hamit'e ait mükemmel ve nefis eşyalar ve Biblolar açık ar- tırma suretile satılacağı ilân olu- Bur. Gayet güzel kadifeli pormye sa- lon takımı, kübik ve o bombeli tam takım yatak odaları Avrupa mamulâ- tı poker masası, Saks vazoları, İngi- liz mamulâtından vitrin, dıvar tabak- ları, Kristofl çatal (o bıçak takımları, tablolar, file ve kadife perdeler ve storlar, kristal kadehler ve tabak ta- kımları, muhtelif biblolar, bronz hey- keller, tek büfeler, tek otomatik ma- salar, yemek sandalyeleri, Amerikan yazıhane, 3 parça meşin pomye ta- kımı, dosya dolabı, Tonet sandalye- er, çini sobalar ve emaye borular, jardinyer, Avrupa mamulâtından ha sır yaldızlı salon takımı, İngiliz kes- me karyolalar, lake kesme karyola- lar, aynalı ve aynasız tek dolaplar, tekmil apartımanın $ oğalık yeni hak de muşambaları, muhtelif elektrik lambalar ve abajurlar, İngiliz port- mantosu, mutfak takımları, Sahibi- nin Sesi salon gramofonu muhtelif plaklarile vesair lüzumlu (eşyaları Çaprast telli mükemmel Alman pi- yanösu Görevan,Afgan, Beluç/Tebriz mlişkabat ve Anadol halıları ve secade AN SAGLIK ÖGÜTLERİ Güzellik Için Masaj Yüzün derisi büsbütün tabi. bir halde bulunduğu vakit bile masaj de- rinin gözümüze görünmiyen delikle- rini ukıyan kırmtları, tozları temiz- ler, deriyi yumşatır, — nefes sir şimr kolaylaştırır. kanı daha iyi ufudü. rür, yüze pembe renk verir. Güzelliği arttırmak için yüzün de- risi üzerinde masaj yapmanın türlü türlü şekilleri yazdır. İlkin, yğur- ma tarznıda masaj en kolayı taraftan başparmak, bir taraftan da şehadet parmağı ile orta parmak ata- sında deri, altındaki tabaka ile birlik» te yoğrulur gibi sıkıştırlm. Bu türlü masaj yüzün her tarafımda yapılabi- lir, fakat en ziyade çene altında #2 kan — bazılarına güzellik, bazılarına da çirkinlik veren — fazla gerdanla- rr kaybetmek için çok işe yarar. Plastik masaj denilen şekli daha diyade kullanılır. Bu da bir elin işa- ret parmağı ile başparmağı arasında, yahut iki clin baş parmakları arasın: | da yüzün derisi üzerine tazyik et sekle olur, Bu masajı güzellik uz- manları iyi yaparlarsa da, onların ku: | rumlarına devam etmeğe vakti veya hali elverişli olmuyan her bayanda kendi kendine yapabilir: İki elin par- maklarile turnakları sabunla ve terle güzelce temizlendikten sonra yüzün Üzerinde masaj yapılacak yerler de — en ziyade burun ile, yanaklar, alın, şakaklar, çene — gene güzelce sa- bunlanır. Sonra iki elin baş parmak- larile bu kısımlardan herbiri üzerine sıkıca basılarak derinin delikleri ara- sındaki yağ parçaları dışarıya çıkarı- kır, bir pamuk parçası eter içersine yahut eterle karışmış alkol içerisine batırılarak o yağ parçaları temizle- nir. En sonra, masaj yapılan kısımlar gene güzelce sabunlanır. Masajın bu şekli yağlı derilere, üzerinde ergenlik çıbanları bulunan yüzlere çok iyi ge- lir. ksiyonun nasıl yapıldığını bilir- siniz: Parmaklara biraz pudra sür dükten sonra, deri üzerinde ileriye, geriye hareketler yaparak hatifçe tar | yik edilir. Bu tülü masajda gene Şokça yağ çıkaran derilere, yüzde yağdan ileri gelen ekzemalara, yüz derisinin küçük küçük parçalarla 80- yulmasına iyi gelir. Topotaj tarzında masaj, işaret par» İ Ertesi akşam onu gene ayni noktada Güçlük, hatta tehlike aşkı alevli- yen unsurlardandır. Nekadar çok âşrk | biliriz ki tehlikesiz, sakin bir aşk ile karşılaşsalardı bügün çoktan daldan dala atlıyacaklar, yeni yeni sevgili- | ler bulacaklardı. Fakat bütün zorluk- ları yenmek hevesi sonunda sevgilile riyle evlendiler. 9:9 Attbademden ON. Oral şöyle bir mektup aldık: “Uçarı çapkınlardan olmasam bile mektepten çıktığım gündenberi uslu oturmadım. Altı sene içinde metres- la yaşadım. Sonra ondan ayrılarak annemin köşküne yerleştim: Buna s€- bep burada bir komşu kızını sevmem oldu. Bu benden on iki yaş küçük, belki daha on yedi, on sekiz yaşında bir kızdır, Kibarca bir ailenin iki kı- zından birisi. Büyüğü de evli değil. Fakat daha sefsest ve daha “boppa olan büyüğü ile alâkadar olamadığım halde bana asıl yüz veren büyüğü ol du. O derecede ki bir gece, deniz dö- nüşü kendisine nezaket icabı yol ar- kadaşlığı ederken taarruzuna uğra dım ve mukabeleye mecbur oldum. Fakat öteki ile ancak derin ve esaslı bir maceraya hazırlanıyor gibiydik. Yalnız havai bahisler etrafında kont- şurken ruhumuz ve kalbimiz anlaş mıştı. Bu ânlaşmadan cesaret alarak bir gece bizim bahçenin duvarı üs- tünden ona kendisini sevdiğimi söy- ledim, Güldü, cevap vermedi. Fakat duvarın kenarından ayrılmıyarak baş ka bahislere geçmek istedi. Ayni ba. histe israr ettim. Nihayet “daha görü şür ve düşünürüz!, diyerek kaçtı. imzasiyle buldum. Artık başla bir şey sormıya lüzum yoktu ve.her akşam onu orada bulacağımdan emindim, Duvarın üs- mağı ile arte parmağı bir araya geti- retek hafifçe fakat üstüste ve bir sahenkle derinin üzetine vurarak ya- pılır. Bunu herkesin kepdi yapması pek kolay değildir. Fakat yapıldığı vakit yüzünün derisi üzerinde kanın döntnesini kolaylaştırır, porsumaya yüz tutan, kırışıkları başlıyan derile- te pek İyidir. Turbiyon (o şeklinde sathi masaj, için, gene işaret parmağı ile orta parmağa biraz vazelin sürületek, yü- zün derisini okşar gibi, pek hafif tazyikle, daireler, helezonlar şeklinde döndürürler. Masajın bu türlüsünü de kuru deriler ve yine (kırışıklar için gok överler. Sözün kısası, masajdan fayda bula- rak güzelleşen yüz derileri fazlaca yağlı ve bunun neticesi olarak ergen- İlk çıbanı yapan derilerle kırışıklar» dır. Yalnız kırışıklar için faydası bi- e masajın iyi bir güzellik vasıtası ol- duğunu göstermez mi? Lokman Hekim İAMye Üçüncü Hukuk Mahkeme” sinden : Nisim Benyayur tarafından Tür- kiyede son ikametgâbi olan Kadıkö- yünde Rasimpaşa mahallesinde Reşit efendi sokak 54 mumaralı hanede © tururken bilâhara İtalyada Milanoda Piyaço Piyolada Il numarada ikamet ettiği ve Milano konsolosluğunun 27-8-035 tarihli vesika münderecatı- na göre aile yurdunu terkederek kaçtığı ve Türkiyedeki ikametgâhı nın da meçhul olduğu anlaşılan Sa- muel Aviktor kızr Fİ& aleyhine mah- kememizde 935-1215 numara ile aç- biğr bir ay zarfında eve dönmesi- ni mutazammın ihtar davasında müd deialeyhin ikametgâhının meçhuli. yeti dolayısile dava arzuhali bilâ teb- liğ iade olunduğundan dava arzuha- linin 10 gün zarfında cevap vermek üzere ilâinen tebliğine mahkemece karar verildiğinden kararı mahkeme mucibince arzuhalin müddlelaleyh Fi- fiye on gün zarfında cevap vermek üzere tebliği ilân olunur, (14895) tünden ellerini tutuyor, öpüyordum. Hiçbir mukavemet göstermedi. Bir gün evlenmek tasavvurumdan bile bahsettim, sevindi. Fakat ertesi ak- şam onun yerinde kız kardeşini gö- rünce dondum, kaldım. Meğer bu şey tan kız, kardeşini takip etmiş, bizi dinlemiş, Kardeşini bir daha benimle buluşamıyacak derecede korkuttuk- tan sonra kendisi gelmiş, Beni de tehdit etti, Kendisile seviştiğim hal- de kafdeşine nasıl sevgi bahsi yapa- bildiğime şaştığından bahsederek be- Dim metresim olduğunu ve bunu ye- riyle yurduyla bildiğini, kardeşi du- yacak olursa yüzüme bakmıyacağını söyledi. Ne demek istediğini anla- dım: Onunla münasebette bulunur. sam me âlâ, yoksa beni kardeşinden Iki Kız Kardeş Arasında Şaşırıp Kalan Genç soğutmak için ber şeyi yapacak. “Bu bahsi uz/unıyarak kaçtım. Aradan üç gün geçti; sevdiğim kızı ne bahçede, ne sokakta, ne denizde görmedim, Mektup yazmıya da kor- kuyorum. Çünkü ablası olan kız de- diğini yapacak bir tiynettedir. Bu şeytanın elinden nasıl kurtulayım?,, Sevdiğiniz kıza en küçük telerrila- tına kadar her şeyi anlatarak, yahut yazarak... Bize yazdığınız şu satırlar bile sizi mazur göstermeğe kâlüğir. Açık kalple eski kabsihatlerinizi, kız kardeşinin bir aksam &ize gösterdiği ikifatı, temayülü, sizin tereddüdünü- zü, sonru kendisini nasil herkesten, bütün dünyadan ayırdığınızı yazınız, * Vefasız Bir Sevgili iğ ği b Cabi sokağında Fikret imzâsile: “Geçen kiş spartıman komşumuz olan bir genç kızla seviştik. Beraber sinemaya, baloya gidiyorduk. Ailele- rimiz artık bizi nişanı biliyordu. Sevdiğim kızı yalnız bir defa yaban- cı bir erkekle gördüm. Mektep arka- daşı olduğunu söyledi. Hatta bana prezante etti. Ve ondan başka hiçbir şüpheli hareketini görmedim. Bana son derece merbuttu. Yaz geldi, si lesiyle Bostancıya taşındılar. O gün- denberi bana karşı muamelesi değiş- ti. Giderken haftada bir defa o İstan bula inerek beni bulacak ve bir kere de ben onlara gidecektim. Bu prog» ram yalnız fta tatbik edilebildi. Artık o hiç beni aramadığı gibi beni de adeta soğuk karşılıyor. Hatta bes nimle- başbaşa kalmaktan çekiniyor. Bir hafta evvel kerdisinş artık ben- den soğudu İse gelmiyecğimi, fakat bunun bir alçaklık olduğunu söyle- dim. Kat“iyyen inkâr etti, Bostancıda beraber gezinmekten © çekinmesine komşularının - dedikoducu olmasını bebane gösterdi. Ohdân - İstanbula gelmesini yalvararak «istedim. Elletirs. ne sarıldım. Söz verdi, gene gelmedi, Ne yapmalıyım?,, R Onun hazma ve böyle hareketleri. ne üstüne daha ziyade düşerek mü- kabele etmeyiniz, siz de lâkayt olu- nur. Belki bir başkasıyle alâkadar ol- miya başlamıştır. Bundan dolayı size karşı soğuk davranıyor. Ama bu 80 ğukluğa yalvararak, daha çok hara- ret göstererek değil, hiç aldırmıya- rak, yahut kurnazca hareketlerle mu- kabele lâzımdır. Birkaç kere yazdık ya: Kadın gölge gibidir. Peşine d Şerseniz kaçar; kaçarsanız peşinize düşer, 84 liflerle ayni gün saat 14,30 liğine vermeleri lâzımdı Beşiktaş İcra Dairesinden : Bir borçtan dolay: tahtı hacza alı- rup paraya çevrilmesine karar verilen aynalı portmento, Sarzında beyaz çiçekli halı açık artırma suretiyle 5-10-935 tarihine müsadif cumartesi günü saat 9 dan 12 ye kadar Gümüş suyunda 78 No.da satılacağından talip olanların mahallinde hazır bü- leri. Pey sürenlerden 106 de 25 te- minat alınır. Satış peşindir. (14927) İunacak memuruna müracaatları ilân İ olunur, (14896) Tesellüm ve Sevk Müdürlüğünde Ankarada Dairesinde parasız olarak dağıtılmaktadır. (5815) Devlet Demiryolları ve Limanları işletme Umum İdaresi ilânları n D.D. numaralı gidiş - dönüş yolcu tarifesinin 935 sonunda bitecek olan mer'iyet müddeti, Birinci kânun 935 sonuna kadar olmak üzere ve aynı şartlarla üç ay da- ha uzadılmışdır. (2733) (5888) rr Ci BİNME GE ER YE ei Muhammen bedeli 5444 lira olan 30 dane 500 kilo- luk ve 3 dane de 250 kiloluk baskül 24-10-1935 per- şembe günü saat 15,30 da kapalı zarf usulu ile Anka- rada İdare binasında satın alınacakur. isteyenlerin 408.30 liralık muvakkat teminat vermele- ri ve kanunun tayin ettiği vesikalar ve manii kanuni bulunmadığna dair beyanname ve tek- 7451 Bu işe girmek işe girmeğe a kadar Komisyon Reis- Bu işe ait şartnameler Malzeme 7374 Manisa Şarbaylığından: Manisa Şehrinde tesis olunacak Elektrik Santralı ve tevzi şebekesinin 500 lira bedel mukabilinde yapılacak proje ve keşifnameleri açık eksiltmeye konulmuştur. Ek- siltme müddeti 24 Eylül 935 gününden İtibaren on beş gündür. İhale 8 Teşrinievvel 935 salı günü saat on altı- da Manisa urayındaki Komisyonda yapılacaktır. İsteklilerin, diğer Şehirlerin projelerini yapmış ve bu projeleri Bayındırlık Bakanlığınca tasdik ettirilmiş bu- lunmaları ve yüzde yedi buçuk teminat akçelerini yatır- maları şarttır. Şebekeye aid Proje ve keşifnameler hakkında urayımız dan malümat istendiği takdirde parasız olarak isteklilere gönderilir. (5925) 7455 ğe