24 Eylül 1935 Tarihli Tan Gazetesi Sayfa 2

2 DENE " MASLAK FELAKETİ, Bu “Maslak felâketi”, Ma nakyanin rağbet bulmuş drama- tik piyeslerinden birinin adı i-| miş gibi meşhur bir tabir oldu | ve ayni sahnede, biribiri üstüne » artık sayısını bilmiyorum - kaç defa tekrarlandı. En büyük profesör, şüphe- siz, felâkettir. Fakat biz ondan da ders almasını bilmiyoruz. Yarın bu dramın ayni sahnede birkaç defa daha tekerrür et- miyeceğine bizi inandıracak hiç bir teminat yoktur, Maslak öyle bir yerdir ki her | ağacının üstüne “buradan oto- | mobiller elli kilometreden fazla sür'atle geçemez, levhası asıla- cağı yerde. Otomobil ve Turing klübü orada yarış tertip edecek kadar otomobilcilikten behresi olmadığını ilân ediyor; bir mes- lekdaşımızın değerli zevcesi ve bir şoför milyarda bir şansla a- ni ölümden kurtuluyorlar. Bundan ön beş gün kadar ev- vel yanımda tanıdığım bir dos- tumla Taksimden İstinyeye gi- den otobüs içinde idik. Önü- müzde oturan ve sonra şoför ol- duğunu anladığımız bir adam, ilkönce yanındakine, sonra ge- ce yarısı otobüslerinde kolay teessüs eden bir ahbaplıkla bize dedi ki: “Bu yollarda yarış yap- mak cinayettir. Göreceksiniz ki bu defa bir kaza olacak!,, Şoförün tahmini gibi bir tah- min yapabilmek için peygam- ber değil, sadece iyi bir şoför ol- mak kâfiydi. Fakat bize müte- hassıslar değil, felâket bile ders vermekten âcizdir ve bu son hâdisenin mes'ulleri aranır- sa - arayan olmaz ya! - vine “kaza”, “kader” ve “tesadüf” kelimelerinin yakasına yapışa- cağımız muhakkaktır. Bunun i- çindir ki kazanın, kaderin ve te- sadüfün idaresinden bir türlü kurtulamıyoruz. Peyami SAFA- Samiye Burhan Cahidn sıhhati iyileş yor Pazar günü yapılan otomobil yarış- larmda idare ettiği otomobilin çarpa- tak parçalanması yüzlinden ağır yara- k olarak Şişli Çocuk hastanesine kal. rılan Samiye Bürhan Cahidin sıhhi du rumu gittikçe iyileşmektedir. Kazada Samiye Bürhan Cahidin, omuz kemi- $i çatlamış ve kaburga kemiklerinden birisi ile kolu kırılmıştır. Temin edil. diğine göre, basta tehlikeli anları at- latmıştır. Dün, Operatör Mim Kemal, Suat İle Çocuk hastanesi Hariciye uz- manı hastanın sağlığiyle inceden ince ye meşgul olmuşlardır. Hastanın kı. tk kolu, alçıya konmuştur. Kırık kolun kesilmesi İâzımgeldiği hakkındaki rivayetler doğru olmamak la beraber hasta Üzerinde kat'i ve in- €e konstiltalar yapmakta olan heyet, henliz kesin kararını vermemiştir. Du | rum, bugün belli olacaktır, Ekmek fiyatı 10 para pahalılandı İstanbul Belediyesinden : Eylülün 23 inci gününden itibaren lk on buçuk, francala on dört ku ruştur, Cumbadan Rumbaya! Server BEDİ Cemile bu sefer iki avucü ile bir. den Selimin bileklerini yakalamış, elleri, dirsekleri, kolları titriye tit riye yarı sesten, yarı da nelesten boğuk çığlıklar halinde soruyordu: — Neden yakaladılar onu? Ne ol- du? Sebep ne? İftiraya mr uğradı? Biri beddua mı etti? Büyü mü yap- tılar acaba? Söyle, çıldıracağım, an- lat, çabuk... Selim anlatabilmek için mahallebi- ti çıtağının uzaklaşmasını bekliyör- du, Etrafma baktıktan sonra: — Babam bir şirketin vernedarı» dir, dedi, ablam kanserden ameliyat olatağı zâman kasadan #immetine pata göçirmişti. İlepsi ablamın bas- talığına gitti. O zâman parayı yeti. ne koyamadı. Ablam da kurtulama- dı. On aylık hikâye. İki üç ay işi savsakladı. Az daha şirketten atı. yorlardı. Büyük para. Maaşten kesmekle olacak şey değil. Babam #immetini ödiyeceğini vaadetti, bir- SEHİRDE OLUP BİTENLER Genel Nüfus | Sayımı hazırlıkları Nüfus sayım bürosu dün toplan. muştır. Bu toplantıda İstatistik Genel Direktörü Celâl Ayba ile Isviçre Ge- nel nüfus direktörü Brüsvayler de bu Tunmuştur. Sayım için yapılan Hazır. liklar hakkında Brüsvayler'e izahat verilmiş ve kendişi türlü sorgular sor muş, cevap verilmiştir. Brüsvayler verilen izahattan memnun kalmıştır. Bundan sonra ilbay muavini Hüdai Karatabanı Celâl Ayba ile birlikte zi- yaret etmiştir. Celâl Aybar, Brüsvayler busün Kon ya ve oradan Elâzize giderek sayım hazırlıklarını gözden geçireceklerdir. Nüfus sayım bürosu genel işlerde | (gazete ve elektrik ve bşrzeri mi seaclerde) çalışanların sayım günü iş- lerine gidebilmeleri için bunlara vesi- ka verecektir. Büro bu yerlerden bu gibi kimselerin ikişer fotoğraflarile elerini istemiştir. Sayım için konferans İstatistik Genel Direktörü Celâl Ayba ve İsviçre Genel nüfus direktö- rü Brüsvayler, dün şarbaylığa gide- trek ilçebaylar ve kamunbaylar ile ge- ne) meelis salonunda bir toplar muşlardır. Celâl Ayba müfuş sayımı, bunun önemi ve gerek halk, gerekse memurların yapâcakları işler hakkın da bir konferans vermişti Yeni açılan Orta okular Lise ve orta okullarda açıkta kalan talebelerin yerleştirilmesine yarın baş lanacaktır. Kumkapıda açılan yeni or- taokulda yalnız birinci sınf bulunacak ter. Ve bu sınıfa 11 şube ilâve edile cektir. Ortaköy okulunda İse birinci ve ikinci amıflar bulunacak, birinci sınıf 3, ikinci sınıf ta 2 şubeli olacak- ter. Tren yolu üzerinde oturup ta şim diye kadar İstanbul erkek, Vefa ve Pertevniyal liselerile Davutpaşa orta okuluna kaydedilmiş olan 500 talebe vardır. Bu talebeler de Kumkapı orta okuluna nakledilecektir. Semti Heyoğ- )u tarafında olduğu halde İstanbul ta- rafındaki okullara yazılan 330 talebe de Ortaköy okuluna nakledilecektir. Nakil işleri ve bu iki okulun dahili tı sisatile iki ilk tedrisat müfettişi meş- gul olacaktır, Kadıköyünde Sentüfa- mi mektebinde aşılacak orta Oku, ha zırlıklarının - henüz tamamlanmaması yüzünden bu okul tedrisata biraz geç başlıyacaktır. Kumkapı ve Ortaköy o- kulları ilkteşrinin ilk haftasında ders- lere başlayacaklardır. Parasız alınacak talebenin imtihanla; Lise ve örta okullara bu yıl abna- cak parasız yatii talebenin imtihan» ları dün İstanbul Erkek ve Kız İlisele- rinde başlanmıştır. Tabriri yapılan bu imtihanlar, fevkalâde talebe çokluğu- na rağmen çok sıkı olmuştur. İmti- hanlara bügün de devam edilecek ve yarın evrak tetkik edilmek üzere Kül- tür Bakanlığına gönderilecektir. Im- tihanlarda kazananm ancak bakanlı- ğın bu incelemesinden sonra aniaşıla- bilecektir, Parasız yatılı okumağa bin kadar çocuk müracaat etmiştir. Buna mukabil Istanbul okullarına 350 tale- be almacaktır. Öğretmen'er Bir'iği binası - Ne Dersiniz? —. TARiİMSEL İ Tarihi anıtların kiymet, gün- den güne meydana çıkarılıyor. | lanılması demek, o binanın ne de- || için incelemeler yapan Sovyet uzman Eski Türk eserlerini gelecek nesil- lere olduğu gibi, bütün güzelliği ile tanıtmak yolunda, çalışmalar göze çarpıyor. Bundan bir müddet evvel Tekirdağından gelen bir dostumuz, bu mevzu üzerinde ko- naşmalarımız sırasında, bize şunu anlattı; — Tekirdağı iskelesinde bir ca mi vardır, Tekirdağında karaya çıkanların ilk gözlerine çarpan fey. bu camidir. Güzel, tarihi bir eserdir. Hemen söyliyeyim ki, ko- ca Türk san'atkâr: Mimar Sinanın şaheserlerinden biridir. Sinanın eserleri, memleketin her tarafına serpilmiş inciler gibidir. Bunları nekadar titiz bir his ü hıhanmamız lâzımdır, değil mi? Halbuki, Tekirdağındaki Sinanın eseri böyle bir atâhadan mahrum, boynu bükük bir öksüzdür. Çünkü bu güzel cami, Tarım Bakanlığı tarafından buğday Silosu ittihaz edilmiştir. Uzun saman var ki, ca- İ mi sile olarak kullanılıyor. Bir bi- N ANITLAR nanın uzun zaman silo olarak kul- receye hadar muhafaza edildiğine ve bakıldığına insanı hayret ettir- mek demektir. Tekirdağında silo yapılacak başka yer bulunamadı mı? Koca Sinan yaptığı bu güzel eserin bir gün bu hale geleceğini mak değil, o şehrin yoluna bile uğ- ramazdı. Sonra, işin daha garip tarafları | var. Bu güzel ve ölmez san'at abi- desinin civarında, . yanında, bir | #ürü tahta mescitler var, Sinan:n | yaptığı camiin etrafını kapatarak, ' | fena bir manzara ortaya çıkıyor. | Tekirdağlılara şaşıyorum. Sinanın camiini temiz tutulan bir mabet olarak kullanmıyorlar da, küf ko kulu, tahta mescitleri mabet ola- | rak kullanıyorlar.” Bize anlatılan acı hikâyeyi biz de acıyarak yukarıda kaydettik ve kendimizden bu acı hakikatin çıp- | lak ifadesi üzerine hiçbir mütalea eklememeği düşündük. Siz ne dersiniz ? kri li EYİ POLIS Otomobilde Götürülen ceset Pazar günü, Derbent yolunda nü- maras: anlaşılamayan bir otomobil içinde bir kadın cesedi götürüldüğü Derbent karakolunda bir jandarma ta tafından görülmüş ve şoföre (dur!) emri verilmiştir. Nedense, şoför dur- mamış, jandarmanın yanından bütün hıziyle uzaklaşmıştır. Keyfiyet, Sarı- yer jandarma komutanlığına haber ve rilmiş ve tahkikata başlanmıştır. Şo» förü ve cesedi gören Jandarma, dün seyrüseler başmemurluğuna gönderil miş ve goförli tarrrmak maksadile ken İ disine fotoğrafiler gösterilmiştir. Oğ- rendiğimize göre, jandarma henüz $0 förü tayin edememiştir. Polis te vaka üserimdetahkikit etadır İnce lemeler; cesedin Bahçeköyünde” Male Is Hasan karıst Fatmanın olduğu ve tanesinden köyüne götürülürken yol- da öldüğü sonucunu vermiştir. Mas- mafih, şoför tutulmadıkça cesedin bir çinayet eseri mi, yoksa alelâde bir ölüm vakası mı olduğu tayin edilemi. yecektir. Vaziyet, kesin olarak buğün anlaşılacaktır. © Dün, saat on dörtte Muammer isminde birisinin kiracısı bulunduğu Mahmutpaşada Darsokakta 13 numa- rali evin üst katından yanın çıkmış, sigortasız olan binanın bir odası yan. dıktan sonra söndürülmüstür. Yangı- nh gazocağınn parlamasından çikti. ği söylenmektedir. Polis, tahkikat yapmaktadır. © Dün sabah Sarıyerde Ağaçlıbos- tan 26 sayılı evde oturan Mazhar #1 kırk yaşlarında Teşekkür, pencere- de çamaşır asmakta iken müvazene- sini kaybetmiş, yere düşerek ayağı kı rilmiştir, Teşekktir, hastâneye kaldı- Öğretmenler Birliği Sultanahmette | işgal ettiği binanın Adliye tarafmdan kullanıldığını ve kendisine bırakılan bir odaya siktşamadığını ileri sürerek dün Kültür Direktörlüğüne müracaat etmiş ve binanın boşalmasını istemiş- tir, İ yordum, fakat babainın bu kadar ani bir darbeye uğrıyacağın: tahmin et- miyordum. Şirketten de çıkardılar tabit... İhtilâs,. Benim sana sözüm olmasaydı vapura atlayıp Kadıköyü- ne şirket müdürünün evine gide- cektim. Hoş gene gideceğim. On | dört senelik veznedarları... Böyle İ bir günde hesabını ketmesinler.. Ne yer, ne içer bu adam! Fakat sen sakın kederlenme, ben hamallık ede- rim, babama da, sanada bakarım. Hapsetmeseler © adamcağız. Bak | her tarafın da sapır #apır titriyor. | — Benim de ttriyor. Bunun iki göce evvelki titreyişe | benzemediğini hatırlatmak istiyen Ce mile Selimin cesaretini için dilinin ucuna gelen tetli ve hemen çantasını a: di ki: — Nekâdar param varsa al, Ya- nında yoktur belki. Almassan darı- lırım, Koş git Kadıköyüne.. İster #en beraber geleyim. — Param var vallahi... Bugün şir- ketten babamin son hesabın; verdi- ler. Olmasaydı alırdım. Benimle be- raber gelmen çok kuvvet verir ba. na... Fakat anneni üzmek katiyyen doğru değil, İstemem. Sakın aşma ona bunu... — Deii misin! kaç ay daha şirketi oyaladı, nihayet iş mahkemeye düştü, tevkifine karar verilmiş, ben işi yarım yamalak bili- — Ben şimdi hemen gidiyorum. Cemile mahallebicinin (o arkasını döndüğü ve çırağın dışarıya şerbet rilmiştir. © Maltepede oturan Muzmmer, Be kir ve Ahmet adlarında üç arkadaş Bostancı Küçükyalıdan (bir sandal bulmuşlar ve gezmeye çıkmışlardır. O sırada hava bozulmuş ve sandalda- kiler Neveser vapuruna iltica etmiş - lerdir. Boğulan yoktur. götürdüğü bir anda Selimi kucak- ladı ve öptü: — Sakın meraklanma! dedi, üzül. me, ben varım. — Sen olmasaydın ben kederim- den deli olurdum. Fakat sen üzüle- ceksin diye de üzülüyordum. Kimbi- Wir aklina neler gelecek. Fakat ben.. — Sus, Hiçbir şey gelmez aklıma benim... Haydi, geç kalma, ——— — tedavi edilmekte bulunduğu Etfal bas | HAKYERLERİ Türklük aleyhinde Propaganda Dün Batumdan gelen bir yolcu va- purunda bulunan Alber isminde bir Musevi, zabıtaca yakalanarak Adliye« ye verilmiştir. Alber, vapurdaki yol- culara ve bazı seyyahlara Türklük ve Türkler aleyhinde sözler söylemekten suçludur. Suçlu bu arada; iddia edil- diğine göre: — Istanbula gelip te ne yapacaksı- nız? Böyle pis bir şehir dünyanın hiç İ bir yerinde görlilmemiştir. Seyahat edecekseniz, Filistine gidin! Tarzında birtakım #örasr de söyle miştir. Alber, İkinci sulh ceza mah - kemesine verilmiştir. |. © Valde Hanında, hükümet aley- İ hine bazı “wörler söylemekten suşlu İ Höca'Müsanın dün ağır cezada duruş» masına devam edildi, Şahitlerden ba- #ıları gelmemişti. Bunlara tebligat İ için duruşma başka güne kaldı. © Yeni Izmir ambarına teslim edi İ len gazete kâadma sarılı bir paketi çalmaktan suçlu Hüsamettin, dün bi- rinci sulh mahkemesine çtki | Hüklim Reşit, suçlu Hüsamet gunu, memleket asayişine mahiyette gördüğünden tevkifine karar vermiştir. © Şoför muüvini Isak garajda bü- lunan patronu Haşmete ait bir fotoğ, raf makinesini çaldığından dolayı düh birinci sulh ceza hâkimi kararlle 3 ay bir gün hapse mahküm olmuştur. © Lülelide icra tahakkuk memtir Ali Şerefi evinden bazı eşyasını ça- lan Ahmet isminde biri, bu eşyayı Ad liye yangın yerinde bir işçiye sataca» ğrsırada yakalanarak Adliyeye veril» miştir, dokunur kendisinin Festivalin son günü Dün Balkan festivalinin senune günü olarak Taksim bahçesinde bir müsamere verilmiştir. Ulusal heyet- lerden Yunanlılar ve Yugoslavlar bu- gün memleketlerine döneceklerdir. | Romenlerle Bulgarlar da önümüzde- İ ki perşembe günü gideceklerdir. Bir daha kucaklaştılar, Selim önden koşuyordu. Cemile aklına bir şey gelerek ormın peşin- den hızla gitti ve sordu: — Kaş para İstiyorlar babandan? — Bin dört yüz lira! Cemile kaldırımda oOdura kaldı. Selim koşarak bir tramvaya atlamış» t. Bin dört yüz lira! Cemile birkaç | bırakmıştı. Soira adamca intizamsız adım attıktan sonra gene | | | İ Bu başımın bİr sene sürmesi ihtimali Ankaraya gidecekdr. İlik sefaret binâsında bir çay giyafeti ! Cemilenin başı dönmeğe başlamıştı. ini KUÇUK HABERLER * Bu yıl uçak haftasında Istanbul. | da Hava kurumuna yapılan yardım, | geçen yıllara nazsran çok fazladır. © Anadolu garbında uçuş sahaları İurt, Ankaraya gitmişlerdir. * Darphanede 1,5 milyon liralık bası kta olan yüz kuruşluklarn ü- zerindeki çalışmalar iki haitaya kadar son bulacaktır. 25 « $0 kuruşlukl, basilmasına yakındı başlanacaktır. kuvvetlidir. * Uyuşturucu şaddeler inhisarı genel direktörü Ali Sami Bakanlıkla temas etmek üzere birkaç güne kadar 9 Dün gümrükte 75 memur istek- lisinin iratihanları yapılmıştır. İmei - han evrakı, Gümrükler Genel Direk- törlüğünce tetkik edilecektir. Peştede toplanan turizm kongre sine iştirak eden Gümrükler genel di- rektörü Mahmut Nedimin bugün şeh- rimize dönmesi beklenmektedir. * Yumurta sandıklarından alınan rihiim resmi, yarı yarıya indirilmiştir. | Bu karar, Türkolisçe ilgililere bildi- rilmiştir. © Şehrimizdeki peynir tecimenleri bu hafta Türkofiste bir toplantı yapa” caklar, kendilerini ilgilendiren İşlet üzerinde görüşeceklerdir. 9 likokul müfredat programlarını tanzim etmek üzere Ankarada teşkil edilen komisyona çağırılmış olan İs- tanbul ilk tedrisat müfettişlerinden ikisi dün şebrimize gelmişlerdir. * Dün Tarabya Tokatliyan otelin- de şehrimizde bulunan atletlere 150 kişilik bir öğle ziyafeti verilmiketir. * Yunan sefareti şehrimizde bülu- nan festiva! heyetineTarabyadaki yaz vermiştir. © Türk « Yunan tecim anlaşması sin 15 gün daha uzatıldığı Gümrük- lere bildirilmiştir. © Terkos su idaresi şehre günde verdiği su mikdarını bu kış arttıracak tır. Bundan başka Kâğıthanedeki teş- rih havuzlarını genişletmek İçin yap- makta olduğu ameliyatı da iki aya ka dar bitirecektir. Sular idaresi ayrıca suyun içilebilecek bir hale gelmesile de meşgul olmaktadır. Adalar tarifesi tastik edi'di Adaları Güzelleştirme Cemiyetinin teşebbisile” Akay idaresi tarştmdan Adalar tarifesi üzerinde yapılan ten- zilât Ekonomi Bakanlığı tarafından iki ay müddetle tasdik edilmiştir. Bu- na göre Köprüden Büyükadaya ve Heybeliye gidip gelme biletlerde yüz de yirmi ve Köprüden Boğaz ve Kı- palıya gidip gelme biletlerde birinci mevkide yüzde on beş buçuk ve ikin- ci mevkide yüzde on tenzilât yapıl mıştır, Bu süretle Köprüden Büyüka- daya ve Heybeliye gidip gelme 30 i- kinci mevki 22,Köprüden Burgaz ve Kınalıya 1 inci mevki 27 2 inci mevki de 20 kuruşa indirilmiştir. Yeni tari fenin tatbikina Birinciteşrinin birin- den itihareh başlanacaktır. Kütür direktörü Ankaraya gitti Kültür Direktörü Vekili Mehmet Emin dün akşam Ankaraya gitmiştir. Direktörlüğe o muavinlerden Şevket | Süreyya vekâlet edecektir. Mehmet Eminin Ankarada Istanbul Kültür iş- leri etrafında Bakanlıkla temaslar yar pâcak, bu arada bilhassa beraberinde getirdiği orta okullardaki öğretmen durumuna ait listelere göre, Bakanlık ta hazırlanmış olan şehrimiz orta ted- risat kadrosuna yapılacak ilâvelerle meşgul olacaktır. Bunlardan başka fs- tanbul Kühür Direktörlüğünün duru-. durdu: Bin dört yüz lira... Bin dört yöz li Yollarda çılgın gibi, önünü gör- miyerek, ona buna çarparak, büylk kavislerie yalpa vurarak gidiyordu. Abaliden biri, arkasından: “Sarhoş musun be keldik!, diye bağırmıştı. Cemile dönüp bakmadı bile, Evin sokağına saptığı zaman yo-| kuşun başında Tahsinin otomobilini görerek şaşırdı. İçinde hiç kim şoför bile yoktu. Otomobili görünce Ne miinasebet? Ne var? Eve di herif? Ne istiyor? Ne istiyacek! Cemile boğutu bir sıkıntı içinde çırpınan o kuvvetli bir merakla eve koştu. Kapıda şöför Ali bekliyordu: — Tahsin beyin var. Acele mi gel- mahsus selâmı de sizi bekliyor, İçerden annesi sesleniyordu. Ce- mile girdi. Asiye hanım, taşlıkta elinde bir saatle duruyordu. Kızını ya kapısına doğru çekti: — bugün Hafize ile görüş- tüm, dedi, » da yere batsın Tahsin diyor, düşündük, taşındık, münasibi- bulduk, Hani babana tölbentçi Mustafa kenarları gümüş savatlı ot- tası tek taş pırlanta bir saat rehin 2 boreu- nu ödiyemslen sizlere ömür giti 24-90-9935 Seemees Romen Tayare cileri Geliyor Yeni üç tayyareye yarın ad konuyor Eylülün 26 sında 7 Romen uçağı Istanbula gelecektir. Uçakları karşı lama töreni Hava Kurumu taratından tesbit olunmuştur. Uçakçılar şerefine o gün Yeşilköy alanında kü» rum tarafından bir çay verilecek ve 2i Eylül sabahı da uçakçılar Ankara» ya gideceklerdir. Gelen uçaklar, mek tep uçaklarıdır. Bunlarla bir Albay ku mandasında bir yarbayla 10 yüzbâyr ye teğmen, iki makinist gelecekir. 27 Eylül, öğle Mzeri Eskişehirde bu- Junacak olan uçakçılara Eskişehir Ha va Kürumu bir şölen verecek ve bun- dan sonra Ankaraya hareket edilcc tir. Romen uçakçıları 29 Eylülde Is- tanbulda bulunacaktır. Uçaklar 30 Ey lülde buradan ayrılacaktır. 29 Eylül- de konuk Romen uçakçıların İstanbul da ağırla.maları için bir program ha zırlanmaktadır. © Ankara, 23 (A.A) — Uçakçı Albayı J 5 Nigreske'nün kumanda- sında ayın 20 sında Ankarayı resmi olarak ziyaret edecez olan yedi söel uçaktan mürekkep Romen filosu & baylarının üçü yarbay, altısı yüzbaşr, ikisi teğmen ve İkisi makinisttir. R. men süel uçakları 26 Eylül sabahı “ şilköy ve Eskişehirde kısa duruş! yaptıktan sonra şehrimize gelecekler ve burada iki gün kalacaklardır. Bu- rada Sü Bakanlığı ve Romanya elçili- ği tarafından uçakçılar için şölenler verilecektir. Konuklar Ankaradan dö aüşlerinde Eskişehirde — rım gün ve İstanbulda da bir gün kalacaklardır. Yeni üç tayyareye Ad 25 Eylülde saat c üçte Ahd'icrah» man Naci adıma satın alınan üç uçağaadkonacaktır. Ad konma töreni Yeşilköyde yapılar caktır, “Törene bütün Istanbul halk davetlidir. Saat on üçte İstiklâl mar- şile başlayacak olan merasim, Hava kurumu ve şehir adlarına söylenecek söylevlerden sonra kordeiaların kesil» mesi uçmanlara hediyeler verilmesile son bulacaktır. Bu arada törende bu- Iunanlara limonata dağıtılacak, uçuş” lar seyredilecektir. 1929 lular alınamıyor Mevcut talimatnameye göre yedi yaşındaki çocukların ik okullara alın ması gerekmektedir. Fakat evvelce de yazdığımız gibi yedi yaşıma girmiş s 2 ekimi ocuklar b yıl okullara kabul oedümemektedirlet. Bundan birkaç gün önce bize, 928 dö- ğumlaların arkas alındıktan sonra 929 doğumluların da okullara kabul edileceği alâkadarlarca söylenm'eti. Dün bu hususta aldığımız yeni m ü- mata göre 928 doğumlu talebeniri çok luğu okulları doldurmuş ve yer kal- mâmıştır. Bü sebeple bu yıl 929 de ğumluların okullara almmaması ka « rarlaştırılmıştır. Tik okullara ilâve & dilecek şubelerin de bu çokluğu kar- #ilayamıyacağı ileri sürülmekte ve bu #ebeple yukarıdaki kararın zaruri ol- duğu haber verilmektedir. Radyo p'âkları Ankara ve İstanbul radyolarında, radyo kombinasının kendi vasetalari- le seçip ayıracağı memleket havaları plikları yapılıncaya kadar eldeki memleket havaları çalınmıyacaktır. Çalman diğer Türkçe plâklar da çok siki kontrol edilecektir. Radyo malzemesinin ve radyo- nun gümrükten muaf olarak geçiril. mesi hakkındaki kanun (projesi kâ- mutayin bu devresinde çıkaracaktır. mu da görüşülecekler Çünkü Mehmet Eminin vekâlet müd. deti dün akşam bitmiştir. y: götür, yapuığı hediyelere karşılık hediye et, çık gel Bir daha onun yüzünü görmi- yeceksin. Anladın mı? Yoksa ben senin yüzüne bakmam. Hazır şolör de gelmişken bu Taksinin ayağını keseyim, dedim. Cemile bir kelime söylemeden sa- ati aldı, çıktı. Ötomobilde kulakları uğulduyor, hiçbir şey düşünemiyor, gözünün önünden fena hayaller ge- giyordu. Bayılacak kibiydi. Hanın merdivenlerini kosa koşa çıktı; Yazıhaneye girer girmez Tah- âin beyin masasına yaklaştı, Hiçbir şey sörmadar, etmeden, hemen saati çanı çıkararak elini sıkmak üzere elini uzatan Tahsin beyin avu- cuna saati koydu, annesinin cümlesi- ni otomatik bir hatırlayışla tekrar- Tadı: — Yaptığınız hediyelere karşılık olarak bunu size veriyorum. Kusura bakmazsınız artık. Bir daha benim yüzümü göremezsiniz. Tahsin bey avucunda saatle şaşıra- kalmıştı, Kendine gelerek: — Dür hele. Başlangıçla bir şey söylemeğe ha- sırlanırken Cemile hemen geri dön- dü ve hızla dışarı çıktı. Arkasından Tahsin beyin koştuğunu £ hissetriği için dışarı kapıyı siddetle çarpıp ka- pıyarak mesafe kazandı ve mezdi- venleri koşa koşa indi. LArmsı varj