4 Ağustos 1935 Tarihli Tan Gazetesi Sayfa 3

m—— 1.8.0935 TAN oka ALAM KARŞILIKLI Kolipostal Bedelleri iç - Bakanlığın Bir Bildir (Hususi muhabirimi Clearing mukavelesi ile bağlı b: gelen kolipostallarm bedelleri, ait old Tingine sokulduktan sonra, gerek 8İ ve gerekse malların muayenesinde Yecekleri anlaşılması üzerine, mahrecine iade olunanların be- dellerinin istirdat ve alâkadarlara ranıldığı ve hattâ bazı ahvalde Al muhabir bankaca kendilerine veri erin paralarını ödemedikleri anla; Bu halin devamı alâkadar Türk den, bu gibi kolipostal bedellerinin bankaya tevdiinden bir hafta $onra Transfora tâbi tutulması ve he verilen banka makbuzlarının üzerine, “eşya mahrecine iade edildiği takdirde, bedeli bir hafta melidir... ibaresinin yazılması usul İiğınca kararlaştırılmış ve al Ankara, 3.A.A. — Hava teklikesi- Mi bilen üyeler : 2 Mehmed Musa Osmaniyeden D.B. » Kötekön köyü namına 40, Huhyan köyü adına 30, Ahmed Bella 20, Ho- Yan köyü namına 20, Vankük köyü am 30, Selgato köyü namma 20, *İğato köyü namına 20, Gisto kö- nama 20, Aynato köyü namına 0, Ali Keleş 30, Zilan köyü namına 0, Şekkömü ki 25, Bağ- Sit köyü namına 40, Zirkikilliş kö- De Mamina 40, Ahmed ve Resul 20, ke eyüp köyü O namma 30, Dehul 2p)ü Bamına 30, Killiş köyü adına 75, Memelan köyü namına 40, Bar- köyü namına 50, Celi) Zülfüoğlü tm oğlu . Süleymen 20, Yükkinir köyü için 30, Ali Alikavaso- Kemerburgazda Büyük Bir Orma İstanbuldan İtfaiye grupu gitti, Yangın Sahası Geniştir.... yan saat onda Kemerburgaz nal aye ağir Akpınar ve Kısırmandıra | Ormgri civarındaki fundalık ve meşe | ,oda büyük in v a bir yangin çıkmış. rx arasında ve işlemesine müslit yol yoktur. ep, Sev çıktığı önce Akpınar köyün- hap, örülmüş ve nahiye merkezine eş, verilmiştir. Ormanın tutuştuğu az İYümeye yüz tuttuğu $ Büy» Kumandanlığına bildiril: 4 Hazerine jandarma bölük komuta- doğ, mİ Akpıara gitmiştir. Saat 13 € İten Jetanbul itfaiyesinden yardım Taki it, fakat Kemerburgazdan son- nde Saatlik yolun bozuk oluşu yü- Bant ye, iye hareket edememiştir. Binden, .30 da tekrar Beyoğlu itfaiye» ma Edim istenmiş ve bu gruptan doly £; Kürek ve bazı yekicı âletlerle Böndeşy tahrip arabası ve bir arazöz Punda,, niş, ayrıca Hakcıoğlu gru - Yerine da bir araba, 17,30 da yangın an etstirilmiştir. öyle sahasında bulunan bütün Yardıma Benç, ihtiyar bütün halkı Salan koşmuş ve itfaiye ile beraber ee Yangın bütün gece devam dal Rıhtımı Yapı Beleği sı vi; İnç Mas, Ye tarafından yaptırılan darlara bildirilmiştir. Hava Tehlikesine Karşı Yeniden Üye Olanlar ğlu 95, Kasım oğlu Hüseyin Köy- derler 25, Kız Ali 20, etmiştir. Jandarma yangın sahasında tahkikatın: sürdürmektedir. de yangın çıkmış tan so) ma aşlanmıştır. Hâlin denize bakan yüzü önüne büyük bir TiCARET in | va iği bildiriyor) Ankers, 3 ulunduğumuz memleketlerden kları memleketin Clea- erinin müracaat etmeme- sonra, memlekete giremi- z mü reddinde birçok müşkülâta uğ- manyadaki paket bedellerinin Imiyerek geriye verilen paket- şılmıştır. tecimenlerine zarar vereceğin- banka tarafından mürseliiley- içinde bankadan istirdat edil- ünün konulması Fnans Bakan- ceğiz 24 ve yardım 100, Kâzrm 20 ve yardım 100, Mehmed Recep 20, Şeyho Ibrahim Erzincandan 20, Niza- ar 20, Mehmed Gülsin u 20, Hakkı 30, Hayim Za- ye Benderdeta 20, Nesim İstiroti 20, Ahmed Hulusi 100 ve yardım 80, ram Çelebon 100 ve 80, yataklı va keti İstanbuldan 500, Ra- 20, Armanak Papazyan Osman 20, | 20, Rebaka ve yardım 1 gorlar şit Kurşunlu Ekrem Yılmaz 20, İsak Bayer 20, R. Foı Kalderon 20. n Yandı! Bir orman daha yandı Müğla, 3 A'A. — En iyi orman 2- anlarından biri olan Göktepe yerin ki, gün yandık ra söndür! ştür. Zörsesaz. dir, Muğla, 3. A.A, — Göktepe orma- nında altı koldan çenem yangının üç kolu söndürülmüştür. Ötekilerin de söndürülmesi için çalşılmaktadır. o ————— Evkaftaki toplantı Bursada evkaf işlerini tetkik et - mek üzere giden evkaf genel direk- törü Fahreddin dün sabah İstanbula gelmiş ve doğruca evkaf direktör - 2 olmuş ve ev ri ktörü, Lâtif ile muhasebe mü - | hasebe müdürü Faikten mürekkep | bir komisyon kurulmuş evkaf işleri- | ne ait bazı meseleler Üzerinden gö- rüşllnüştür. Aldığımız malömata göre azlıkla- Ta ait mezarlıklar talimatnamesi ha zırlanmığtır. Genel direktör bir iki güne kadar Ankaraya gidecektir. Imıya Başlandı yeni hâl binasına ait rıhtımın va miştir. Bununla kalın, büyük potrel ayakların çakıl- evanı olunmaktadır. Resmimiz bu İnşaatı gösteriyor. | kişi ölmüştür. İ murlarmın şekli henüz tesbit e Gümrük Muayene Memurları Ankara, 2 (Hususi muhabirimiz bil diriyof) — Gümrükler ve İnhisarlar » Gümrüklere bir tamim gön dererek, birinci ve ikinci sınıf müaye- ne memurlarından olup ta bulürduk- k eden muayene m mu lme- diği iç ise giymediklerinin elbise şeklinin tesbit edilec. na kadar gruplara şeflik eden mua- yene memurlarının vazife esnasında kendi su a mahsts resmi elbise giymelerini muhafaza etmeleri alâka- darlara bildirilmiştir. Fabrika ve mafbaaların kazanç vergisi Ankara, 2 (Hususi muhabirimiz bil diriyor) — Finans ve Ekonomi Ba - kanlıklı fabrika ve math; zanç vergisine ait misbetlerin etmiş ve bu hususta iki bakanlıkça ha mrlanan cetvel Bakanlar Heyetine verilmiştir, Üniversite gençleri izmir köylerinde üzerine re gelen ine devam etmektedirler, n, talebeleri Şaşalar Giresunda LBaşı 1 incide) ve saygılarının candan bir ifadesi olan taşkın alkışları ve ortalığı çınlatan yaşa sadalarını güler yüzle ve selâm- dm dearyile Ayrılan Yeki eyire gittiler, Erzincan, 3 TAA) — Şehrin bulunan Başbakan İsmöt-İnönü, dün Erzincana 25 kilometre uzaklaş bu- inan şelâleleri görmeye gitmiştir önüşierinde hükümeti, urayı ve bü- gün de kurumları gezmişlerdir. Dün Halkevine gelen Başbakan 18- met Inönü toplanan halk ile kadar görüşmüştür. Başbakan, E carida yeni bir Halkevi yapılması için gereken plân ve' pro; Göçmen Getirmek için İBaş tarafı 1 incide) ya döner dönmez, bundan son- Ta göçmen İşlerinin muntazam bir yo- Ja konulması için Romanya hükümeti” le temaslara başlayacaktır. Bu temaslar neticesinde göçmen işlerile.meşgul olmak üzere Romanya” da hususi bir komisyon teşkil oluma- cak ve bu komisyon 'oradan memleke- timize göç edecek kimselere kolaylık olmak Üzere oradaki mallarına muka- bil ve ayni kıymette bir makbuz ve- recektir. Bu makbuzlarla” “Türkiyeye 'gelen göçmenler de ellerindeki makbuz mik darını hükümetten alacaklı olacâklar ve hükümet te bu mikfları gerek mâ- ey ve gerek nakden ödeyecektir. | Bu suretle ödediği mikdarları Roman- ya hükümetinden alacaklı olan hü - kümetimiz de bunları maden ve nak- den tahsil edecektir. —öüee Sıcaktan ölenler Nevyork, 3. A.A. — Sıcak dalga- sından batı Günevinde ölenlerin sa- | yası 139 a yükselmiştir. Bundan baş- | ka doğu mıntakasında fırtınadan on ılar, doğruca istirahatlerine | Romen Kabine- isini Kral mı Kurtaracak ? cek şekilde ceari bir harekete ge yalnız mahkemeye br - rı umumiyede bu reza- ğu çok muavini | hapsolundu. amak Üzere verilen bu pek kurtarmağa i gelmiyeceği anlaşı Bank Nasyonal direktörü çekildi. Polis müdürü de sandalyesi uzaklaş- beli görüle asında yal- nız polis müdür muavinin hapsi kanaat olunması temizliğe meraklı olanları tamamile tatmin ( edemedi- Şinden Tataresku kabinesinin devri- leceği bekleniyordi Bükreş bu halde iken kral İkinci Karolun Ameriken Asosyetit Pres | mubabirine verdiği şu mânidar be - yanatile Tataresku kabinesini tu mak istiyeceği belli oldu. Vâkıa kral bu beyanatında rüşvet rezaletin den Amerikan muhabirine bir şey söylememiştir. Fakat o Romanyaya döndüğündenberi değişen dokuz ka- bineden tecrübe edilen bütün frrka- lardan ve o fırkaların İşe yarıyacağı zennedilen adamların aralarında boğuşmalarından yorulduğunu, ü- mitsizlendiğini bildirmiştir.Bir kral da değişeceği beklenen bir kabine hakkında bu kadar söyliyebilir. Bence, kral “bu kabineyi de değiş başka bir partinin adamlarını getirsek netice pek değişmi mek istemişti alıya söylediği kısmın: alıyorum: er diğer hükümet veya diğer inin misallerini takip etse idim, pek kolaylıkla Romanya- nın diktatörü olabilirdim, Fakat Ro- manyalıler ne bir mutlakiyet ne de bir zalim hükümdar istemezler, Mu- hakkak olan bir şey varsa, bir dikta- törlük tecrübesini yapmak isteme - diğim gibi, parlâmentoyu da dağıt - mak niyetinde olmadığımdır. Beş sene evvel Romanya'ya dön- üm vakit memleketi, aralarında dalma dövüşen, muhtelif partiler a- rasında taksimi edilmiş halde bul - dum, Ben sıyasal partileri parçalamk politikasile suçlu görü! belki doğrudur. Fakat Egoi kafalı ve arı a politikaci, tm, Avdetimdenberi muhtelif partile- re mensup dokuz hükümetin gelip gittiğini gördüm. Her kabine deği - e ve her defasında o partinin en İyisi zannettiğim insanları toplıyo - rum, Onlar da tem işlere alıştıkları zaman istifalarını veriyorlardı.,, Romanya kralının bu sözlerinden kabine değişmesile işlerin dürelmi- yeceği kanaati anlaşılıyor. Bu mem lekette kralın inanışı bir kaç kabi - neye değdiğine göre, rüşvet rezaleti arcakuyu düşüremiyeceği ve İkinci Karolun bu kabineyi imkân olduğu kadar iş başında tutmak iste | diği ihtimali daha kuvvetlenmiştir. Şunu da düşünmeliyiz; Romanya» | sın ekonomik durumunu daha dü - zeltmek ve iç ferahlığı daha fazla - laştırmak üzere hükümete geçmek istiyen muhalif gruplar bu son ayda bi içine girerek kuvvetli blok- Jar yapmışlardır. Muhafazakâr mu- halefet namı altında birleşen lider- lerden Goga ile Kuza'yı sayabiliriz. Bu İki ge birleştikleri vakit açıkta duran muhalefet şeflerinden meşhur Vayda'ya da bloklarına katılması için açık bir davet yaptılar. Diğer yandan Mihalâki partisi var dır ki, temizliği ve doğruluğu ile Romanya'da büyük şöhret kazanmış olan eski vekillerden Maniyu'yu içinde bulunduruyor. Ahalinin ve kralın başa getirile - cek adamların biribirine benzedikle ıkları için Tataresku'nün mevkide kalmasına razt olur gibi bu rı bu zamanlarda muhale - şmiş olmaları ve Maniyu gibi temizliği ile nam vermiş bir eski vekilin ihtimaller kapısı ağzmda göze çarpımtası dik - kate değer birer meseledir. imdiye kadar #andalyelerinden olanlarla rüşvet meselesinden Mev - kii epey sarsılan kabinenin itibar: dü- zelemediğine kralın kanaat getirdi- ği dakika Tataresku kabinesinin dü- şeceği muhakkakt Bu is de bir hafta içinde belli © - Jur. Romanya'lıların dedikleri gibi? bir meselenin o muşambalanması iki haftada ya tamamlanır, yabut ola- mıyacağı malâm olur. Romanyalı sözleri arasında “mu- İ bik mevkiine İkonabilmesi için rad- şambalanmak,, tabiri bizim basır tınm mukabilidir. Onlar basırı unut- İ tukları için muşamba altı sözile me ramlarını anlatmış oluyorlar. Eşref ŞEFİK | Kutuptan Geçerek... (Baş tarafı 1 incide) kutub yakınlarında karşılaşması ih- timali olan sis (tabakasının üstüne çıkınca, bu hız gittikçe artacaktır. Uçak, yola çıktığı sırada hava hak» kında alnan malümata göre, rüzgâr saatte 40 kilometre hızla, arkadan c8- te idi. Uçak, Moskovadan 40 kilometre kadar ötede, hava alanından kalk tır. Burası çok geniş, süel bir alan- dır. Ortasında bir buçuk kilometre dn ve 40 metre genişli, de çimento döşeli bir pist vardı Sabahm saat 4,35 inde, biri öteki de güney taraflarında, yeri göz- geçirmek için iki uçak havalan- ır. Bu sırada, kutub yolculuğuna çıkacak olan uçağın havalanıp hava- lanmıyacağı henüz belli değildi. Zira Meskovanın 150 kilometre çevre-| sinde zorlu bir yağmur (yağıyordu. Ve bu ise, zaten çok yüklü bulunan uçak için bir tehlike idi. Lâkin biraz sonra yola çıkmak emrinin verileceği anlaşıldı. Lavanyevski'nin uçağı, 40 metre u- runluğunda, kırmızı boya kanadlar taşıyan tek satıhlı bir uçaktır. Orta kısmı kısa ve sivridir. Dap daracık kamarası, makine kısmının ortasında adeta kaybolmaktadır. Uçak bavalanırken Voroşilof, iç işleri komiseri Yagoda, Amerika bü- yük elçisi Bullitt, bir de uçman La- vanyevaki'nin karısı orada bulun -| muşlar ve uçmanlarla görüşmüşler» | dir Saat 5,45 te pervane işlemeğe baş- | lamış, saat 6 da havaya 3 tane fişek atılmış, 6,5 te de uçak kımıldamıştır. Pilot, makineye gaz vermiş ve bir kilometre kadar yerde yürüdükten sonra, havalanıp, kutba doğru yol al- mıştır. Bu #ırada halk arasmda alkışlar kopmuş, şapka, kasket sallamak sure- tile yolcular uğurlanmıştır, Üç aydanberidir hazırlanmakta o- lan Moskova - San Fransisko hava yolculuğu, işte böylece başlamış olu- yer, Beyaz denizde Moskova, 3. A.A. — Uçman Le- vanyevaki, Grinoviç saatile, 12,21 de beyaz denizin Kuzey kıyılarında uç- makda idi, : Köylere Radyo Radyonun kö; kadar sokulma sın için hazırl num projesi mütalcal zere Bakanlıklara Lâyihadaki esaslara göre, şimdilik biş olmazsa belli başlı köylerde rad yo bulundurulması temin edilecek - tir. Radyonun gümrük resminden tamamen omaafiyeti ve o bunların mümkün mertebe belediyelerce te- inini proje esasları arasındadır. Es » babr mucibe lâyihasmda bu işin tat yoların çok ucuza mal edilmesi ça- releri anlatılmaktadır, Süt talimatnamesi bekleniyor Sıhhat Bakanlığınca tanzim edil « | mekte olan süt talimatnamesi henüz sıhhat direktörlüğüne gelmemiştir. Aldığımız malümata göre taliiat nâmede şunlar vardır. İnekler dalma baytarlar tarafın - dan müayene edilecek, süthaneler, mandralar, inek ahırları da muaye - neye tabi tutulacaktır. Mandıra ve aliirlarda mevcut ineklerin isimleri sı şart tılarm, İ rinden sözer: olmadı tü olduğu yazılacaktır. SESTEN KAÇARKEN Bazıları sanırlar ki; ses yükseldik» çe söz haklı sayılır. Bu, boş bir ku- İ runtudur. En doğru söz, en yüksek sesle söylenen olsaydı, bütün (Haut- parleur) lerde hakikatten başka bir şey işitilemezdi. Halbuki iş tersine- dir, Sözünün kuvveline güvenemi- yenler seslerine kuvvet verirler. Dünya muaşeretinde yüksek insan sesi, eğer çokluğa hitap etmiyorsa ayıplar arasına girmiştir. "Kendi sesinin yükselmesine taham- mül edemiyen insan sokak gürültü- süne hiç tahammül edemiyor. Onun için bütün medeni ülkelerde (gürül tü ile savaş) kurumları vardır. Ben de sokak gürültüsünden öte- denberi şikâyetçiyim. Sırası düştükçe ve düşmedikçe fakat her canıma tak ği zaman bunu yazardım. Söz aramızda, bu yazılardan elle tutulur bir sonuç almazdım ama hiç olmaz- sa hincimi kalemimden alırdım. Ve bütün bir kış mevsiminin gürültüle- a yazın oturduğumuz sa- kin yere gidip başımı dinlemek ümi- di de bu gürültülere tahammül et- memde bana hayli yardım ederdi. Neyse mevsimi geldi, kalktık,Çam- hea eteklerindeki sessiz yerimize geldik... Çam hışırtısı ve karatavuk sesin- den başka bu sessizliği kıracak çıt çıkmazdı. Lâkin heyhat!, Bakmız. Civarımızda bir büyük bayındırlık yoktur. Bütün Çamlıca çevresi gibi oralarının güzeliği de tabiatin lütfu- na kalmıştır. Bumunla beraber kom- sularımız arasında Üsküdarın tanzi- fat ahırları bulunur. Sabaha karşı şafak (sökerken bo- zuk kaldırımlı yol üstünden şehrin süprüntüsünü toplamıya giden boş çöp arabalarının taştan taşa seken tekerlekletinden çıkan gürültü geçi ci olduğu için bizi tedirgin etmez.. Lâkin şimdi hele şu günlerde i çeşit bir vaveylâ işiti yor ki; önüne geçmenin ve çaresini bulmanın ne imkânı var, ne umudu, Anlatayım: Üsküdar taraflarında eğer bir kö- pek bir adamı rsırırsa kuduz olup ol- madığını anlamak için “müşahede, altına alıyorlar. Bu müşahede yeri bizim komşu tanzifat ahırlarının bu- lunduğu bahçe, köpekler orada kaldıkları sekiz on gün içinde fasılasız bağrıyor, ulu- yor ve ağlıyor. Çünkü yerlerini ya- dırgıyor ve hele bağlı kalmıya ta- hammül edemiyorlar. Biz, müşahede müddeti bitecek diye günleri sayıyo- ruz. Lâkin koca Üsküdarda köpek ısırma vak'asınm ardı kesilir mi?.... Eski köpek gidip yerine yenisi gelie yor. Belediyeye söyleyince; — Ne yapalım?! köpekleri müşahede altında bulundurmak lâ zımdır.. diyor. O da haklı. Haki: ama, ne kö lidir ki; şehirde gürültüyü sustur- makla mükellef olan bir kurumun komşusu, geçe uykusundan ve gün- düzün sayfiye sükünetinden bu kom- şuluk yüzünden mahrum kalmakta ve buna kimse çare bulamamaktadır. Tevekkeli: | “Çare bulan olmadı bu yâreye.. Şarkısını düzmemişler. Ve şimdi Üsküdarda her adam r ran köpek bir de bizi ısırıyor. Ne uy» ku var, ne durak, B. FELEK İstanbul Maliye teşkilâ- tında tetkikler Finans Bakanlığı İnceleme Bürosu Şefi Cezmi, İstanbul teşkilâtında ii celemelerine başlamıştır. Cezmi, fi hans müfettişleri, murakıpları, tahakkuk direktörleri dün birli yapmışlardır. Yeni vergi kanunları - nın tatbik sureti, vergi İşleri hakkm- da görüşülmüş, düzeltilmesi gerekli olan kısımların tesbitine başlanmıştır. finans ve tahsil bir toplantı Eski Hal Binasının Yanındaki Meşhur Duvarlar Yıktırılıyor Hal binası yanında bulunan eski duvarların yıkılmasmna bas» viyei turabiyesi yapılacaktır, İ | lanmıştır. Duvarlar tamamen yıktırıldıktan sonra burasının tes-