Kar Gene Yağıyor Ve Etrafta Ezilen Karların Hışırtısile Karlara Basan Çizmelerin Mahmuz Şıkırtılarından Başka Bir Ses işitilm , Kan tepesine fırlamıştı. Uzun boy- M8 adamı ancak mucize kurtara- bilirdi, Hani “bunu da allah yarat işünecek bir halde de- Bu hiddet içinde, betbahtı kıtır kıtır keseceği muhak- Kaktı. Lâkin bir mucize oldu ve cehenneme yoli Wişken yarı Evet... De birdenbire kollarından yakalanmıştı Debelenip kurtulmak istedi, fakat k Muldanmasına meydan vermedil Omuzlarından, kollarının altından tur tüp çekerek do nların tam rdü. Hepsi ka T papaklı, lı ve çakı gibi delikanlılardı Ma Sİsİ uzun boylu adamım elbisesine bulanan karları silkiyor ve duruşun- ke ümirleri ol zannını veren wmuzı yüzübir genç ormuş gibi ellerini ylemek ine ibi bir ta- daha fazla da- ip kendini ve pek yabana 1 anladı. kesilmişti ; ldırması erkeklik sayılmaz. nizin kuvvetini denemek iz karşıma N Uzun boylu pliyabilmişti. çi Pek fena Gartlağını is irer birer çıkınız. adam, artık kendini Fakat boynunu gen- ncittiği anlaşılıyordu. mak mı? Başma me- tahmin edemiyorsun Ben imi uğruyüm? le bir. şiddetle silindi ki, ei gömleğinin parçaları tutanların ra inde kaldı. Amma atik davrana- krar Üzerine (atıldılar, tekrar Yakaladılar, Uşoğlan ağza alınmaz bir küfür my td O zaman uzun boyla, kır. XX Yüzlü genc tav; az. . penceresiz zindanlardan e bağlayınız. sirelikanlnin içi hoplad. Eyvah, hı? bir de zindanı mr boylıyacak- diğ avaş yavaş yanlış bir kapı çal- lağını stktığı adamın zan» hırsız olamıyacağını Ürmeğe başlamıştı. Başlamıştı am altm hançeri köpeğin ağzından işağına sokan bu adam bir bir matah olabileceğine etdiremiyordu. Kendisini 8t- yakalamış olan genzlerde h is buh- e görmüş insanlara Tin dı. Üstiine üstlük #mirle- taç, Yun boylu adam oğlan diye hi- *diyordu, Demek ki bunlar Ka- kep $TİsİNe mensup muntazam at wrdendiler,Bu takdirde bi ğ- 4 kumanda eden adamın çok yük Tütbeli bir muyan,yahut bir kabile abi bey olması lâzımdi. Yoksa SAYI taşa mı vurmuştu? e Yüzlü gençin yerinden kı- Mmadığını görünce uzun boylu, ayle duruyorsun Cebbat? - diye ay di « Şu uğru kılıklı mayasız k Bötürsene | Yağ toğlan bu hakareti pek ağır A sayi» her şeyi göze alıp bir d bara ırmağa hazırlanmıştı ki Cel Tüp 4, 2E elini kalbi üzerine gö. İğneyi kestiğini gördü. Ve onun — 4» çıkan şu sözleri işitti: Yüryayi et Batır Han beni af bu- İng, ar. Ben evveli Hatun tara- verilmiş emirleri yapmağa Tüm, Sun boyluyu bu cevap yumşatır du; üce HI un'yın her arzularını & Üstünde tutarız. Lâkin Ceb- Hatunun bu kişi ile ne olabilir? lümsiyerek cevap verdi: münasebetleri — olacağını #demiyorum hanım. Yalnız atun bizi buraya salarlarken — göyle buyurmuşlardır: tdin;, Böbr Hana tarafımdan rica Buraya buyursunlar, o gen- ma zarar vermeden yarıma r tajı N m NeEbi U Bili Pim mi, clan en Betiriniz Mini. leme şey.. Tuhaf şey. : diye © öne zen boylu Kuşoğl, düşerek yürümeğe başladı. Pek çi ElAN etrafina bakındı. Kö- Maşuş bilir nereye boynunu kır. > Yürüş suçunu “İvan'ın karakolları kar rünüp Dediler... Yürüdü, ittikçe nun İçin, arklaşıyorlardı emişti, Henüz on yol almamişlardı ki Büyük bü Üst üst taşların yaptığı bu yığma bir demek daha doğru olurdu. Zira dı İ sarıya bakan tek p iy Yalnız kulelerinde dar birer müstat Nafıa Vek Madde 1 — Eksiltmeye n bir adet havuz, asfalt yol, şasıdır. Madde 2 — Bu işe aid dır: A — Eksiltme şartname B — Mukavele projesi C — Nafıa işleri şeraiti D — Fenni şartname E — Keşif cetveli İsteyenler bu şartname bilirler. Madde 3 — Bu işe aid saat 15 de Nafra Vekâleti günde yapılacaktır. Madde 5 — Eksiltmeye 1264 lira 82 kuruş muvak Vekâletince verilmiş Fenni si lâzımdır. maddede yazılı saatten bir Vekâleti Yapı İşleri Umur saate kadar gelmiş olması gecikmeler kabul edilmez. Milli Saraylar M 1 — Sarayların tamir mak şartile pazarlıkla dört alınacakdır. yapılacakdır. genç şu | yirmi adım Bir yap: mı?. Hayır... y uruna Nafıa Vekâleti binasının ön ve arka tanzimi, İhata divarları ve Bu inşaatın keşif bedeli 16864 lira 23 kutuştur. F — Sadet Proje ve tafsilât resimleri, bilinde Nafra Vekâleti Levazım Müdürlüğünden ala- Madde 4 — Eksiltme kapalı zarf usuliyledi Madde 6 — Teklif mektupları; Yukarıda kabilinde teslim edilmiş bulunacaktır rilecek mektupların nihayet (3) üncü ile eyice kapatılmış bulunması lâzımdır. Postada olacak boru, kalay, tutya ve saire gibi 2 — Pazarlık 15 Ağustos 935 on beşde Dolmabahçede Saraylar Müdürlüğü binasında öm | Nizamettin NAZIF iyordu in Ir tepelerin arkasından görünüp gö- kayboluyor! ik olduğu görülüyordu. Yüksek İ ve mazgalir bir duvar bu binayı kü- çile orma di Batır Han tunç bir kapıya yumru- ğu ile vurdu. Bir nöbeti dına kadar açarak kenara çekil. di. Kuşoğlan bir rüya görüyormuş gi- biyd ar gene yağıyor ve etrafta € n karların hışırtısiyle karlara bas elerin mahmuz şıkırtılarm- bir ses işitilmiyordu. dar | Arkası var) J a rn âletinden: İş “Yenişehirde tarafında bahçe parmaklığı, arka tarafta ve Çimento karo trotuvar in- konulan şartnameler ve evrak şunlar» si umumiyesi leri ve evrakı 84 kuruş muka- eksiltme: 20-8-935 salı günü yapı işleri Umum Müdürlü- girebilmek için isteklinin kat teminat vermesi ve Nafra i ehliyet vesikasını gösterme- Ki (3) üncü saat evveline kadar Nafıa m Müdürlüğüne makbuz mu- Posta ile gönde- maddede yazılı ve dış zarfın mühür mumu (1964) (4471) üdürlüğün den: işlerinde kullanılmak için şeylerle karışık olma- bin kilo hurda kurşun satın perşembe günü saat 3 — Pazarlığa girmek isteyenler o gün saat on dörde kadar yetmiş liralık muvakkat teminatlarile pazarlık komisyonuna müracaat etmelidirler. (4350) BUGÜNKÜ PROGRAM İstanbul 1830: Yüzme dersleri m. 18,50: Fransızca ders. 19.10: Dan: si (PLAK). 20: Spor konuşmaları, Salt Çelebi, 20.30: Bayan Bedriye Tüzün. Türkçe Radyo caz ve t &0 otkestraları. 2135: Sc bör- salar, 2140 ikyan. Şan, piya. no ile beraber. 22: Plik neşriyatı , Bükreş 13.05: Si 45: Duyumlar. 13.55 14.15. 20: O: Bayan erler. haberler, Bayan on orkestrisi 13. Komterin süreği, Duyumlar. 14.35: Konserin süreği, r. 21.15: Radyo 22.45: Dansm s0 lerle duyumlar, 23. Budapeşte 19.40: Çingene müziği 2115 rich Kalman'ın “Çarı , ©pereti (Merge- rit adalarından röle), 23.35: Plâk. 24.15; Çı lar, Varşova 2030: Şarkılar. 2050: Akt Konferans. 21.10: Hafif salon müriği Duyumlar. 21.55 Belgrai 21: Viyolonsel 71.50: Operet müz Röl der. 21, 15: Salon orkestrası. ? kmen müzigi Kaserin 2050: Hafif müzik. 22: Almanca ». 22.55: Kizd meydandan röle. 2405 Fransızca yayım, 24.05: İsveççe yayım. Leipzig müzik. 2): Duyumlar. 21.10: an Siraass'un » kili operası 23 20: Proğram arası, 24: Dans, Breslau NÖBETÇ ECZANELER il pazarda hzadebaşında Üniversite — Aksarayda Ziya Nuri — Samatyada Ero. f Sehremininde Ni K Büyükad: Yusuf Emilyadi Merkez — Fener de Yeni Türkiye Kasımpaşada Yeni Turan — Kadıköyde Faik İskender Betiktaşta Recep — Galatada Kapriçi — Tepebaşmda Kinyoli — Taksimde Tarla başı — Maçkada Maçka — Eyüpte Hik- mite eczaneleri, DAVETLER EYÜP İDMAN YUYVASINDAN : Yuvamızın yıllık kongresi 10-8-935 gü- de lanacağından üyelerin yazı siatte Yuvada bulunmaları bildiri . USKUDAR HALKEVİNDEN-* Evimizde Wransızşa, İngilizce, Riyaziye dersleri verilmektedir. Bu derslerde ik- male kalan veya bilgisini Arttırmak iste yen her vatandaş gelip çalışabil | . LIMAN mi llmanımızdan gidecek vapurlar : 9 : Bandırma İzmite Güzel rain Azvalığa gözün limanımıza gelecek vapurlar 5 & , Mersin Karabigadan 6.30 Gülnihal Barıdırmadan 8,30 Bartm Bartından 16 , Vatan Şersdenizden 16,15 Kocaeli İsmitter 17 o Sandet Mudanyadan, . SİNEMALAR TİYATROLAR * Şehir Opereti: Tepebaşı Be - lediye bahçesinde Perşembe, Cu ma, Cumartesi, Pazar günleri sa at tam 21 de “Deli Dolu” ope- ret 3 perde, yazan Ekrem Reşit, besteliyen Cemal Reşit, İstan- bul ciheti, Bebek ve Şişli tram- | vayları temin edilmiştir. | * Sümer» Aşk ez — Sürun Ban- * Mela v Aşık Rahibe — Aşk kelepçesi, Yalım : Kraliçe Kristin. # Alkazar : Son Tayyareçiler — Petrol rebesi. li * Fedora — Gaip Ruhlar adası, Erme. | | demek olduğunu öğre Adalar çiçeği — Denir ejderi, küder Hile ; İlk Bahar Şarkisi (TAN)IN OYKUSU YUKULE-LE Yazıyor ikinci mektup (1) Ve geçen ay para müşkül mevkie kahraman ol- da atölyede beni koyan bir hikâyeye dum, Bu acıklı hikâye bir ay gecike ktiğimi a İ ye kadar ayın birinde eli sallıyarak bankaya giriyor ve beni bir ay boyunca kimseye muhtaç et- meden yaşatacak paramı Banlı yordum. mscyen ada- çikryordum. Bankaya gelirken yolda gi mu- hakkak dönüşte satmalıcağımı kendi kendime vadettiğim likör şişeleri- nin önünde durmadan geçiyor, daha demin ağzımı sulandıran üzüm $al- kımları karşısında bir damla iştibası kalmıyan adam gibi dudak büküyor- dum. Ayaklarımda ye çorap, veya uygun bir pal Adımlarımda kendisinden lüzu- | zla emin olan bir ir çevikliği ile yürüyordum. İşte ben fer ay başr bankadan bu nefse İtimat aşısını alıp çıkıyor, bu kadar paranm nasil olup da bir ayda tükendiğine İlk günler muntazaman hayret ediyordum. AÂymson günü ceplerimi beş parasız, sinirlerimi ha- rap buluyordu. o Geçen ay üstelik boyam da tükenmişti! Birkaç haftamı ufaktefek şeyler üzerinde çalışmakla harcadım. Ayın İlk günü bankaya giderken alacağım boyaları hesapla. mış bulunuyordum. Fakat banka ekşi bir Bavadisle karşılaştım: | — Buay Paranız biraz geci- kecekf.. Her ay bir melek edasiyie bana sramt veren adâm birden karşi gorilleşti! Ve (kasanın sar: demir| parmaklıkları arasından bana d rini gösterdi. Bankadan birkaç yaş ihtiyarlamış tım. Dışarda “ Âlem gene ol devran gene ol devran, di. n yürüyordum. Bir kalsın bir yabandomüzu dönemeden üzerime ilerliyen koc a az sağa sola u inatla sün tekerleri Bu kötü haber hana bankadaki sevimli memuru © gorilleştirmiş, ç sevdiğim şişman tekerli otobüsleri yabandomuzu - yapıp. çıkmıştı. Bu | yetişmiyormuş gibi bir de, metroya inerken çektiğim skmt ve bütün metro sakinlerini birer korkunç ku- | sa benzetmek illeti başgösterdi.. Du- rup dinlenmeden kimisini kartala, kimisini yarasaya benzetiyordum. Paramı gecikmesi Parisi kork: bir hayvanat bahçesi miş ve ben bu korkulu rüyalarla do- lu bahçeden yorgun bezgin bir halde | eve dönmüştüm. Her ay muntazaman parasını alan patron ilk gün beni taciz etmemek nezaketini göstermiş, fakat ertesi piin bunu hayra yormıyarak odama gele miş ve bana “kalorifer, denilen nes- nenin ne demek olduğundan tutun da, odamı yapan kadının kırık ökçe- aral gibi > | lerine kadar hararetli bir nutuk ver. mişti, Ben, yorgun, yatağımın Üzerinde uzanmış, bir şeycikler söylemeden onu dinledim. Sonunda ona “para- mın biraz geçikeceğini, ve bunun eni hakikaten çok üzdüğünü söyle- yine, patron kuyruğuna (basılmış | arkadaş yüreğinin Yazan: Bedri RAHMİ an“ - sonra... anının baş» sfasma farla. lerimi serte r eşya ile oto- tarak, bav layıp çıktım... büse, metroya binemezdin si döndürecek param yoktu! ber zaman evine çağıran, Y altın kadar #4 dığım bir arkada- şın evine yürüyerek gitmem lâzımde. Yürüyordum. Fakat adım başı kol tuğumun altında resimleri düzeltmek, elimi bıçaklıyan bavul sapına merâm anlatmak lâzımdı. Bir aralık nasıl oldu bilmiyorum, Hırsla güzelce sarıp sarmalryamadı- ın resimlerim kolumun ardından #tuldular, Ve hepsi berbat bir gü- rültü ile kaldırıma döküldü. İçle- rinden bazısını rüzgâr sürüklemeğe , ben,bavulumu bırakmış,on 'drndan koşuyordum. Bi ğıt benimle alay edercesine alabildi- havalanıyord rım tükenme ne ğa pıları ve bavu- andırırke: lum gelen hrken, ban gelmiyor. Ve ben bir sıranı çökmüş, bir çocuk gibi Bir polis imdadıma yı hem ağlıyor, hem de irili ufaklı 3 resimlerime masın, polis e yerek bavulumu üstüne dum... işene kadar, üzerlerinde yeri kalan lariyle silrlim kadar sürük- yaptın ha delikanlı! la resimlerini, insan ge- rken, düşen ndan evvel*iğil san'atkâra : san'atkârm yere düşe: in bir şe al hazretleri çen resimi frıçasını ve af dili sizin gibi bi frçasını almak benim n haşmetlü ki müyordum Birkaç gün evinde kalmam, İl an olduğunu zannetti arkadaşın fena ha mıştı. Bu birk; il. m e keyfini kaçır. gün içinde bu altın kaplamalı kalp bir mangır olduğunu öğrendim. Halbuki o beni ne israrla evine çağır tp dururdu... Ve işte dostum, hiç ğim silik bir arkadaş yüzü bir gün imdadıma yetişmese, ayın sonunu bekliyemiyecek, belki çoktan bir ser- seri gibi memleketime iade edilmiş bulunacaktım. Ümit etmedi. Sana, gelecek mektubumda, geçen ay parasızlıktan çektiğim sıkıntı ile harap olan sinirlerimi bu ay atölye- de tamamiyle sarsan acıklı hikâyeyi anlatacağım, (0) Yeküle —-Le'nin san'at telikkilerini ve Lavr müzesi hakkında düşündüklerini bildiren ilk mektyo Tan'ın san'at saylan suda çıkmıştı,