i i DÖSÜNDÜKCE TEŞEKKÜR Ulus muharriri, Kültür Bz- kanına soruyor : — Kültür kurulunda (Talim ve terbiye grupu demek olsa ge- rek) ve Bakanlıkta yapıldığın- dan bahsolunan değişiklikler doğru mudur? — Doğrudur. Kültür kurulun- daki arkadaşlarımdan yalnız iki sinin yerlerinde çalışmalarını, diğerlerinin gene, uzmanlıkları içinde faydalı olmalarını daha uygun buldum, Bu net cevabile benim bu sü- tunlarda beklediğim müjdeyi veren Saffet Arıkana minnet bor cumu ödemek için şapkamı çi - karır ve teşekkür ederim. Talim ve terbiye grupu üyelerinin iki- sinden başka hepsinin değiştiril. diği haberi doğru imiş. Yerlerin de kalan Başkan Ihsan ve Ali Haydara, hattâ çıkanlar arasın- da da bir ikisine bütün kültür âlemi kadar bizim de saygımız vardır. Yalnız, pek sayın Kültür Ba- kanının diyevinde biz yazıcılara yapılan bir imadan hiç bir mâ- na çıkaramadığımı itiraf ederim. Centilmen Bakan diyor ki: — Ancak bu değişiklikler bir kısım yazıcılarımızın yürümek istedikleri şekil ve yönde alın - mamalıdır. Ben her vatandaşm kendi yetkesinden ve uzmanlı » ğından en çok fayda çıkarmak - tan yanayım. Bu arkadaşlarıma yeni birer ödev verirken bu kıy» Yeniden çıkarılan Bizans eserleri Sultanahmette ve Edirnekaprdaki hafriyat iki koldan devam etmekte- ;; dir. | Edirnekapıda, < Kemankeş ei Mustafa Paşa camiinin içinde, birin- |i ci kat duvarları üzerinde bir çocuk tablosu bulunmuştur. Bu tablonun diğer kısmında da çok eski bir Bi- zans kıyafeti görülmektedir. Elbise» ler, kıymetli taşlarla işlenmiştir. Ve- rilen malümata göre, tablonun çok eski bir zamana ait olduğu anlaşıi- mıştır. Bundan başka, birinci kat 6- dalarrnda birçok lâhitler meydana çıkarılmıştır. Lâhitlerin bir kısmı al tın yaldızlıdır. Bu arada 3 tane de kafatası çıkmıştır. — EhiT hayvan sergisi Vilâyet baytar müdürlüğünün ber sene tertip ettiği ehli hayvan sergi- si, bu yıl da Edirnekapıdaki tanzi- fat ahırlarında açılacaktır. Tarım Bakanlığı, sergiye alınacak hayvan- Jar hakkında bir talimatname hazır. lamış ve ilgililere göndermiştir. Bu yıl sergide kayıt için para a - Immıyacaktır. Baytar direktörü E- tem bugün sergi yerine giderek nok- sanların tamamlanmasına negaret €- decektir. Sergide kazanan hayvan sahiplerine 2 bin lira verilecektir. — Mide, barsak kongresi Brükselde toplanacak olan mide ve barsak kongresine Türk doktorla rı namma iştirak edecek olan Akil Muhtar ve arkadaşları dün Pilestina vapurile hareket etmişlerdir. —— metlerin, bu yeni işlerde kamuğ- i saya d i şok İrk göstere, e tapu — eliy sea RE Mar aile Sig ayıları Ne mahzenlerden çıkarılarak hazırlan - Acaba “bir kısım yazıcılarımı- | mıştır. Kazalara, 1926' senesinden sonraki kayıtlar memurlarile bera - ber gönderilecektir. İstanbul tapu mahzeninde eski tapu kayıtlarından anlayan birkaç mütehassıs bırakıla - caktır, zın yürümek istedikleri şekil ve yön ne imiş? Ben kendi hesa- bıma sadece Talim ve terbiye grupunun değiştirilmesini İste - dim; Kültür Bakanıda bunu yaptı. Yoksa dışarı çıkarılan ü - yelerin ayaklarına birer çeki ta- şı bağlanarak Süraybürnünden denize atılmalarını istemiş olan yoktur, sanırım. İçlerinde her kabiliyet sahibinin şu veya bu işe tayin edilmeleri pek tabiidir. Elverir ki Talim ve terbiye gru- pu, Kültür işlerinin mukaddera- tını kendi hususi hesap ve endi- şelerine göre idare eden prog - ramsız bir otorite olmaktan çık- sın. Kültür Bakanım felekzede üyelerin gönlünü hoş etmek için kullandığı ifadedeki zerafeti an lamaktan uzak değilim amma, bu arada bizim payımıza düşen telmihe akıl erdiremiyorum. — Gazete satıcılarına müşkü- Iât çıkarılıyor! Dün matbaamıza Sami ve Hikmet isminde iki küçük gazete satıcısı gel di. Bunlar limana. gelen ve giden muhtelif Türk vapurlarında gazete satmakla annelerinin karnını doyu- tn iki yavrudur. Çocuklar, sabah ve akşam gazete Terini almışlar ve dün yine limana gitmişlerdir, Vapurculuk şirketinin Aksu vapuruna girip gazete satmak istemişlerdir. Fakat nedense, gemi- de bulunanlar biçare çocukları kov- dukları gibi döğmüşlerdir de. Beş on kuruş, bir ekmek parası ka zanmak için didinen bu çocukların vaziyetlerile icap eden o makamların re ilgileneceğini ummak hak- olur. Köprüdeki müvezziler de ay- ni şeyden şikâyet etmekte, iskele - lerde kendilerine gazete sattırılmadı- Biraz daha açık olalım. Haki: | gın: haber vermektedirler. kat şudur: Talim ve terbiye gru elime Genel nüfus sayımı Genel nüfus sayımı için pazartesi günü ilbaylıkta bir toplantı yapıla- caktır, Sayım ge gözden geçir” mek Üzere şehrimize gelen İstatis - tik genel direktör vekili Celâl Ayba kadroları, talimatnameleri, im « tihanları çorbaya çevirdiği için değiştirilmiştir. Biz de bunu istemiştik, oldu. Fazla söze lüzum görmeyiz ve da dün Ankaraya dönmüştür. Genel eye laik sayım işleri için ilbaylıkta bir büro kurulacaktır. Peyami SAFA No. 20 Abanoz Bilezik RENE CHAMBE "Acele acele limana indim. Avlatik medim. Çünkü arşidük François Fer- dinand'ın öldürülmesi herkesin zih- nini ayrı ayrı meşgul ediyordu. Werner Golovine sanki on ha ihtiyarlamış gibiydi. Dedi ki: — Şu bizim imparatorun çektiği mtraplara bir son gelmiyecek mi rıhtımda, hafif kımıltılarla bizi bek- bbi? Felâket üstüne felâket. liyordu, İskeleyi daha kaldırmamış- | Mayerling, Cenevre, Saraybosna... Jardı, — N Framond düşünceli bir tavırla tek- Nöbetçi tayfaya sordum: rarladı: — Kaptan Möeve ve — Saray-bosna, Saray-bosna. « geldiler mi? Möeve cevap verdi : — Hayır efendim, daha gelmedi. | — Ben bu işte yenibir zalerin Ter. işaretini görüyorum. Balkanları, bat- Kamaramın kapısını açtım, yuvar. | tâ Avrupayı düzene koyacak bir ha- das Framond lak, buzlu elektrik İâmbasını açtım. | raketin işareti... Masanın üstünde Verner Golo- | | Bunu söylerken de, yeşil gözleri uzaklara daldı. Mai e eml Biel layan dü ek oekim gödlsü DA ld e dem yörüüi Kğ cil indi bi tün dünyanın bildiği ve bir türlü u- nutamadığı bu suikast etrafında yeni talsilât getirmişlerdi. Önümüzde ye- ni bir tarih açılıyordu. . “Siz burada , bir telsiz al dık. Bugün 28 haziran, öğleden son- ra Avusturya veliahtı arşidük Fran- gols Ferdinand'ı Saraybosnada bir suikastle öldürdüler.,, (w. G9 Bu haberin o müthiş ehemmiyetini doğrusu birdenbire kavrıyamamış- tım. Programa göre, ayın 29 unda, öğle üzeri demir alacaktık. Halbuki kırk sekiz saat daha Palermo'da kal dık. de Be Ertesi gün 29 haziran, Lauffen ancak öğleden sonra perişan bir hal- de yata geldi. Haline pek ehemmiyet dahi ver. Ne bekliyorduk? Möcve sorduğum bütün süalleri tam manasiyle cevapsız bırakıyordu. Framond da hep kaçamaklı davranı- yordu. TAN ŞEHİRDE OLUP BİTENLER Bizde küçük satıcılar, birtakım miskin haysuzlukların adına esnaf i lık hüneri çeşnisi vermişlerdir. Me selâ kasap mutlaka bir çam tahta- sı kadar kalın kâatla et tarlar. Çünkü günde böyle iki kilo kâat | satarsa et fiyatile köat fiyatı ara- İ sındaki farkı kazanır.(yani çalar) | Eğer satıl şı şey kâcttan ucuz ise o zaman tükrük kâadından, yahut eski gazetelerden yapılmış kesele- re malınızı koyarlar yolda bu kâ- at yırtılır ve aldığınız sokaklara dökülür. Daha ileri giden açıkgözler ka- ın kese kâatlarını ıslatırlar, ya: hut henüz çirişi kurumamış olan- larını seçerler, Böylelikle size bir de çirişin yaşlığını satarlar. Yemiş alıyorsanız, mutlaka siz görmeden çürüğünü verirler, ba - lık ise bayatini sürerler. Kaşar pey niri alırken, sırt tarafını size ver- meh üzere keserler, tereyağın gü- nü geçmişini satar, hülâsa mutla» ha sizi sizin zararınıza olarak al- datırlar, Otedenberi de buna: “El-kâsibü Habib-allah” Yani “kâr eden Allahin sevgili: sidir” derler, En büyük ahlâk sem bolü olan Tanrınin böyle miskin Yanlış bir haberin doğrusu Dün bir arkadaşımız Almanyadan Romanya hududuna gelen büyük bir Alman bombardıman tayyaresinin Habeşistana gideceği bahanesile Ro- manyada yere inmeğe mecbur edil. diğini ve sonra Bükreşteki Alman sefirinin teşebbüsü üzerine tayyare ile tayyarecilerin serbest bırakıldı. ğın: yazmıştı. Bu tayyare evvelki ak şam şehrimize gelmiş ve dün sabah Ankaraya gitmiştir. « Yaptığımız tahkikata göre bu ha- de İz Şaka Sari LE yada Mizumsüz yere tevkif edilen tayyarenin Habâşlötana “gitmesi mukarcer değildi. Tayyare esasen Ankaraya gitmek üzere yola çıkmış ve nitekim de programını takip e derek Ankaraya gitmiştir. —— Esnafın tescili Belediyece yapılmakta olan Esna- fm tescji müddeti dün bitmiştir. Müddetin bir daha uzatılmaması ka- rarlaştığından bugünden itibaren müracat edenler kabul edilmiyecek ve şimdiye kadar tescil olmıyan €#- > şe Düne ka- esnaf tescil edilmiştir. Bunların sınıf ve miktarı şudur: Lokantacılar 2078, fermerlar 1115, bakkallar 4072, şekerciler 1473, ka - saplar 1091, terziler 511, müskirat â- milleri 449 garsonlar 808, ekmek ya- pıcıları 1100, bahçrvanlar 1123, ber - berler 1313, müstahdemin ve kapıcı. Jar 5143, arabacılar 1131. —— Florya asfaltı yenilenecek Floryanın bayındırlık çalışmala - rma süratle devam edilmektedir. Bir kaç gündenberi de Topkapı - Florya yolunun tamirine başlanmıştır. Bu yolun asfaltı yenilenecek ve sey Tü sefere daha müsait bir şekle ko- nacaktır, | Anadolu Ajansının “ajansa verilmiyecek; ilân ve afişaj Ne Dersiniz ? —! KUÇUK ESNAFIN AHLAKI! harsızlıkları, bayağı dilencilikleri beğeneceğine kim inanır!. Yalnız buna yapanlar » çoğu - cahil oldu- || ğundan yaptığı münasebetsizliğin | bir hersızlık olduğunu her zaman | İ kavrayamaz. O, bunu satıcılığın | bir lâzimesi sanır. Böylece bugün | İstanbulun küçük, hattâ orta nafında bu kötü huy yerleşmiştir. | O kadar ki; bir yabancı önünde | bu miskin hraızlıkların utancını duymaktayız. | Biz bu adamların terbiyesini | umumü ahlâk seviyesinin iniş çıkı- şına bırakıp kollarımızı bağlamak fikrinde değiliz. Belediye, hele bu gibi vak'alar- da çok sert davranarak böyle müş terisine kaba kâatla, yaş kâatla mal satanları, çürük, ve bayat mal ları gizli sürenleri göz yıldıracak bir tarzda cezalandırmalıdır. Bu- nunla alıcılardan ziyade bu cahil satıcılara iyilik etmiş olur. Yoksa | bu kötü itiyat gitgide bir salgın ha lini ve belki ufak satıcının genel bir tecim huya şeklini alacaktır. Bu dönem ayn hem tehlikelidir. | Biz böyle düşünüyoruz. “—.. Siz ne dersiniz? li) Y ilân mukavelesi Anadolu ajansı mukavelesi hü- | kümlerine riayet etmiyerek beledi - yeye olan afişaj borçlarını verme - mesi yüzünden belediye ile araların- da bir ihtilâf çıkmıstı. Belediyenin bu hususta yaptığı bir tamimde &- Jansın borçlarını vermemesi üzerine umumi meclisçe mukavelenin feshi- ne karar verildiği bildirilmektedir. Bu kararın infazına ait muamele de merkesce görülmüştür. Bu sebeple ilân resmi tâhakkukatı bundan sonra ücretleri evvelce bildirilmiş olan ta- rife üzerinden tahsil edilecektir. A- jansa verilmiyen 935 tahakkuk cet- velleri eski yıllarda olduğu gibi tah- #ildarlara verilecek ve derhal tahsi- lâta başlanacaktır. Ajansın evvelce tahsil edip belediyeye yatırdığı ve yatırmadığı ilân resmi miktarlarını tayin için, şimdiye kadar a) ve rilen tahakkuk cetvellerin: mü kellefin kayıtlarına nazaran tahsil edilmemiş olan miktarlar ve mükel- lefin adreslerile beraber her.şube bi- rer bakaya cetveli tanzim edip mer- keze gönderileceklerdir. —— Lokanta gazinoların tarifeleri Otel, lokanta ve saire gibi yerlere ait tarifelerin tetkikine devâm edili- yor. Belediye dün tetkik müddetini 10 Ağustosa kadar uzatmıştır. Çün- kü benüz tarifesi tasdik edilmemiş olan yerler çoktur, Bununla beraber belediye müddeti bir daha uzatma: mağa karar Vermiştir. Bu sebeple şehrin her tarafı gezilecek ve tarife- si tasdik edilmiyen yerler memurlar tarafından ikaz edilecektir. Bütün bunlara rağmen tasdik için yine mü- racaat etmiyenler şiddetle cczalan- dırılacaktır. KUÇUK HABERLER * Tıp Fakültesi profesörlerinden doktor Necmettin at Brükselde toplanan arsrulusa! “Gastro » Ente- rologie,, kongresinde bulunmak üze- re Avfupaya gitmiştir. * Verem Savaş kurumunun Eyüp dispanseri birkaç güne kadar bitiri- tecektir. © Suadiye tramvay yolunun iki ta- rafına, halkın korkusuz yürüyebil - mesi için yaya kaldırımı yapılmakta» dır. . © Finans Bakanlığı inceleme bü- rosu şefi Cezmi bugün İstanbul teş- kilâtında incelemelerine başlıyacak- tır, Ağustos genel aylığı dün veril miştir, © Takas komisyonu dün toplan - mış, eldeki acele işleri çıkarmıştır. *Zehirli gazlerden korunma ko- misyonu bu ayın on beşinde toplana» caktır. Bu toplantıda ilçebaylıklar. dan istenilen ikişer üye de buluna- caktır. * Mezun bulunan İstanbul güm- rükleri genel direktörü Seyfi vazi- fesine başlamıştır. © Gümrük ve İnhisarlar müsteşarı Adil, şehrimizdeki tetkiklerini bitir- miş, dün akşam Ankaraya gitmiş - tir, © Şehrimizde bulunan Muhafız Genel Komutanı General Seyfi, dün İstanbul o Muhafız müdürlüğünde İ meşgul olmuştur. Birkaç güne kadar Ankaraya dönecektir. * Beşiktaş Halkevi yardım kolu tarafından yarın akşam Bebek bah- çesinde bir gece eğlencesi hazırlan- Testir. Eğlence saat 19 da başlaya- sax Sibaha kadar sürecektir. * Deni; Ticaret Direktörü Müflt Necdet Kâtadenir limanlarını teftiş etmek üzere dühakam Aksu vapu- rile limantmızdan hâteket etmiştir. Direktör, Karadenizde” kalacağı günler zarfında bütün limanların ha reketlerini ve muamelâtlarite tetkik edecek ve ağustos sonlarma doğmu şehrimize dönecektir. * Geçen hafta toplanan elektrik tarife komisyonunca Temmuz, rafmdan tasdik edilmiştir. a * Dün akşam İtalyan bandıralı Oceania vapurile şehrimize 700 sey- yah gelmiştir. Gezginler bügün şeh- rimizi gezecekler ve-yatın sabah sa- at 10 da Akdenize doğru #öyahatle- rine devam edeceklerdir. * Alemdar nüfus memuru Naim Bilgin, Zonguldak nüfus direktörlü- ğüne tayin edilmiştir. * Çocuk Esirgeme kurumu vilâ - yet merkez heyeti dün 17 de Sıvas saylavı Şemsettinin başkanlığında toplanmış, kuruma ait bazı kararlar vermiştir. © Türk hava kurumu genel başka- nı Çoruh saylavı Fuat, dün Ankara dan gelmistir. * Tapu genel direktörü Cemal dün Tapu dairesinde meşgul olmuş- tur. Kadastro mıntaka direktörlerile görüşerek izahat almıştır. * Üniversite son sınıf talebeleri: nin Pendikte kurdukları kâamp dün bitmistir. Burdan sonra diğer Üni- versite sınıfları kampa çıkacaklar - ir, Evkaf -Belediye anlaşamamazlıkları Belediye ile Evkaf arasındaki pürüz 1ü işleri düzeltecek olan saylavları - muzdan müteşekkil komisyon bugün toplanacaktı. Fakat, belediyece pi- rüzlü işlere ait dosyaların tanzimi he- müz ikmal edilmemiş olduğundan bu toplantı komisyonun tayin edeceği bir güne bırakılmıştır. Telsiz telgraf memuru Sçhnauze makinesinin başına oturmuş, tepe- sinde kasket, kulaklarında mismalar, boyuna dinliyor ve not alıyordu. Ka” maârâsının penceresinden İğilmiş ba- şanı görüyordum. Werner Gelovine salona çekilmiş, Palermo'dan aldığımız gazetelerden kafasını kaldırmıyordu. Hulâsa endişeli bir hava içinde #satlerimizi geçiriyorduk. İkinci gü- nün Schnauze kabinesinden çıktı ve Möeve'ye bir telgraf uzat- t Möeve telgrafı okuyunca he men Framond'u yanma çağırdı. Pes perdeden bir hayli konuştu lar. Ben de yakınlarında duruyor- dum. Orada bulunuşumun hoşlarına gitmediğini anladım, kalktılar, mer- divenleri inerek Möcve'nin kamarası- na kapandılar. Yemekten sonra bep beraber fü- muarda Framond söze Vali ei — Nekadar mütessir olduğumu görüyorsunuz, dedi, maalesef seya- hatimizin programinı değiştireceğiz. Bunun sebebini sizden ada Wizurm görmüyorum. Öyle değil mi Möeve? Sebebini saklamağa lüzum ye ii — Tabii yok. Söyleyiniz, söyleyi- niz. — Bugün bir telsiz aldık. Eğer bir mahzur yoksa, bizden Fasa giderek, bazı alman dostlarımızla görüşmemizi rica ediyorlar. Bazı şah siğ evrak muamelesini yoluna koy- mak lâzım ki, doğrusu reddedeme- dim, Çünkü yüksek bazı menfaatler Maryse'den böy! rilmak fikri bile kalbimi bir la burkup koparacak gibiydi. Bir an- da kararımı. verdim. Mümkün değil mek lâzmdı. le birdenbire ay- kısıkaç- mevzuubahistir. Eğer içinizden bu seyahati üzün görüp ayrılmak isti yenler varsa, ayrılabilirler. Palermo- dan doğru Napoli'ye vapur işliyor. Hatta Fastan sonra şöyle Mader adalarına kadar uzanmak Cebelütta- rikten İspanya kıyılarını takip ederek dönmek istiyorum. Ondan sonra, âr- tık bilmiyorum, vaziyete göre bir şeyler yaparız. Fakat şimdiki halde yol programını değiştirdik. Framond bunları söylerken bana bakıyordu. Yolu yarıda birakmak için yapılan bu davetin, doğrudan Mora bana ait olduğu anlayılıyor- a. Ben anlamamazlığa geldim. Fra- mond devam etti; — Gerçi içinizden birinizin ayır lp gitmesi hepimizi müteessir eder. Fakat seyahatimizi daha iki üç haf- ta uzatmak mecburiyetinde kaldığı: Durdu ve ilâve etti: — Hepiniz yola devam etmeğe razi misiniz ? Bakışları bilhassa benim üzerimde duruyordu: — Hepiniz de razı mısınız? Hissediyordum ki bir cevab ver. ondan ayrılamıyacaktım. Gözlerim, genç kızın gözlerine ilişti. Bakışlarında o vakte kadar biç alışmadığım bir tatlılık vardı. Yahut bana mu öyle geldi, bilmiyorum. Framond hâlâ cevab bekler gibi gözlerini benden ayırmamıştı. Dedim ki : e — Ben sözü Werner Golovin'e bı- Lawifen verdiğim bu cevap üzeri- 2-6.935 amım BUDA BENDEN PARKIN KAPANMA SAATI. Esnaf, dükkânını saat yedide kapatır, şçi işinden saat altıda çıkar, Memurların işi saat beş bu- çukta biter, . Şehrin içindeki parklar; bü- tün bir gün yorulduktan sonra şöyle biraz dinlenmek istiyen şehirdaşlara bir parça yeşillik, bir lokma serin hava aldırmak ödevini de görmezlerse ne işe yararlar? İstanbulun Beyoğlu yakasm- da, karı koca, çoluk çocuk gidi- İecek yerler vardır. İstanbulun İstanbul yakasın- da ise parklardan başka bu işi görecek yer yoktur. İstanbulun en büyük parkı Gülhane Parkrdır. Daha doğru- Su, park, İstanbulda bir tanedir, o da Gülhane? * Yaz günleri havalar saat al- tıdan sonra serinler, Ve yaz günleri ancak saat altıdan son- ra, esnaf, işçi ve memur şehir- daşlar, sizin anlıyacağınız, İs- tanbulluların büyük bir çokluğu parka gidebilir. Oysa ki, Gülhane Parkı saat 7 de kapanıyor. Daha doğrusu Gülhane Par- kınm kapanması güneş saatile idare olunuyor. . Gülhane Parkı bu yaz günle- rinde saat yedide kapandıktan sonra, açık kalışı ne için ve ki- min içindir? Bu sorgumun karşılığını ve- TECEK sir “mercii aidi” çıkar el- bet tel, Orhari SELİM Tramvay sosyetesinin vereceği para Tramvay sosyötöninie im ...a ge mecbiroli Kn EĞER çan ef bin lirayı bugünlerde Çumuriyet Merkez Kankasına yatiracaltır. İkin- ci taksitin vadesi 10 Ağustosa kadar» dır. Sosyetenin o güne kadar para- yı ödeyeceği şüphesiz acdilmek- tedir İki gün evvel büyük bir tees- sürle gali İbi Aİ e uk Şirketi Mecli- si Reisi SADIK ZADE BAY RUŞEN'in Cenazesi Cumartesi günü sa- at 11 de Şişlide Büyükdere cad- desinde Doktor Şevket Bey s0- kağındaki evinden kaldırılarak Teşvikiye camiinde namazı kı - lındıktan sonra Maçka'da aile mezarlığına götürülecektir. ne hışımla bana baktı: — Elbette ben de kalacağım, de di, Möeve hiçbir şey söylemiyordu. Elleri cebinde, koltuğa gömülmüş, ağzında sigar, muhaveremize hiç alâka göstermiyordu. Tabii ben bu duruşun ve oturuşun zavahirden ibaret olduğunu biliyor” dum. Çenesinin gerilen hatlarından kendisini m eri bile sıkuğını hissediyor Framond bir kere daha kendisine baktı. En nihayet? — Hepinizin de çok memnun oldum, dedi, o halde yarm sabah safak sökerken yola Gent paye ülkeni İlkel rrmıza çekilmeden evvel, denizin se tin iyodlu havasını koklamak için tekrar güverteye çıktık. Möeve sa” İl ee a Silk. yere ve Framond'un - yanından — geçerken de: — İnsan bir kadınla ve bir- Frinuzla yola çıkarsa İşte böyle olur, dediğini de işittim, O gece ancak sabaha doğru uy yabildim. Gözlerimi açtığım zaman yat çoktan demir almış ve açılmıştı. Gökle deniz arasında ilerliyorduk. . ae gece kendimi ataman. — terimi gözden geçirdim. Nedensi LArkası var)