2 27.717.935 Ajans haberleri Holanda'da da bir | Kabine krizi çıktığını ve Colijin hü- kümetinin istifa ettiğini bildiriyor. Holanda arsmulusal m »betlerde önemli 10! oynayan devletlerden biri değildir. Bunun için bu ülkedeki hü- kümet değişmesi etrafındaki alâka | Holanda sınırlarına münhasır kal - malı idi, Fakat çıkan krizin mahiyeti itibarile Colijin hükümetinin istifa- #r arsrulusal finans âlemini yakından aldkadar eden bir mesele şeklini al- dı Holanda parası altına bağir kalan | birkaç ulusal paradan biridir. İster- Jing altından ayrılıp ta İskandinavya paralarını da beraber götürdükten sonra İngiltere ile ticaret yapan Ho- Janda, Belçika ve Danimarka gibi kü. çük memleketlerin durumu hayli zor. Jaşmıştı. Bu ülkelerde de ayrılarak isterli yanları belirdi. Fakat bütün or! Jara rağmen Belçika Holanda ve İs viçre paraları altına bağlı kaldılar. Belçika parası, dört yıl mukavemet ettikten sonra nihayet bir keç sy ev- vel değerinden düştü undan sonra Fransız frangı bü- Yük bir kriz geçirdi. Bu da Lava) ta- rafrmdan bütçeyi denkleştirmek için alınan tedbirler sayesinde şimdilik Sağlamlaşmış görünüyor. Holanda'da çıkan kriz de paranın Bltin kıymetini muhafaza etmek yü- zünden ileri geldiği içindir ki finans âleminin önemle nezarı dikkatini celbetmektedir. Holanda'nın ekono - mik durumu fepalaşmaktadır. İhra- cat azalıyor, 1935 yılının ilk altı syr zarfında ihracatta yirmi milyon bir azalma vardır. Bu tecim daralması iş” Bizliğin artmasına sebep oluyor. Jİ mayısta bu küçük ülkedeki kayıtlı iş- sizin miktarı üç yüz elli beş bini bul muştur. Bir yık önce #ç yüz bini bul muyordu. | Son hafta içinde Holanda parası - wn değeri sarsılmağı o başla - dr, Colijin hükümeti Fransada oldu- Hu gibi birtakım tasarruf tedbirleri ile bu paranın değerini korumıya çalıştı. Parlimentoya tevdi için (bir lâyıha hazırladı. Fakat mubhalifetin şiddetli itirazile karşılaşacağını an - Jadığı için bu partilerle pazarlığa " kozu zümrelerin çarpışması neticesidir ki Colijin kabinesi tutunamıyarak çekil- miştir. Holandada şu veya bu büküme tim işbaşına geçeceği için değil, ge- | çecek olan hükümetin Holanda pa- rası hakkında takip edeceği siyasa bakımındandır ki bu küçük ülkedeki kriz, bütün Avrupa tarafından a le takip ediliy Me Dünyanın en Küçük uçağı Paris, 26 A.A. — Dünyanı en kü- Sük uçağı "Hava biti,, ismile anıl - maktadır: Bu uçak evvelce yelkenli Uçuş lehinde Almanyada yapılan pro Paganda kadar, Fransada da tayya - rTecilik lehinde önemli bir propagan- da doğurmuştur. "Haya biti,, amatörler için yapıl - #iş bir uçaktır. Bunu Henri Mignet adir bir doğramacı yapmıştır. Bu doğ | Tamacı, yazdığı bir kitapta, 25 beygir | kuvvetinde bir motörle mücehhez ve | 10.000 franga malolacak bir uçağın | nasıl yapılacağını tarif etmiştir. İ Kendisi gelecek seneden önce, 10 bin uçak hazırlayacağını ummakta» dır, "Hava biti, uçağının üstünlüğü sade olmasındadır. İki kanadı, biri- birinin arkasında olarak ayni ufki sa- th üzerine konulmuştur. Bu kanat - lar, uçağı dikkate değer ileri hareket kabiliyet ve süratini kaybettiği 2a- man da görülmemiş bir mukavemet vermektedir. Mignet, uşak kullanmak istiyenle- te bir öğretmenle birlikte dolaşmak İçin iki kişilik bir uçak hazırlamak- tadır, Kanatlarının sistemi, Rus mülteci- İstinden Machvoin tarafından icat e- dilmiştir, Hava Bakanlığı bu icadı Yeni tescil etmistir. Uçak, geniş bir Yelken bezile uçmakta ve tam sürati» Dİ bulduğu zaman, kanatların ucunda lunan bu yelkenler İçeri girmekte- dir. O zaman satıh azalmakta ve sü- Fat artmaktadır. Yere inmek için bu matlevranın tam tersi yapılmaktadır. Çelik miğlerliler Berlin, 26 A.A. — Alman hükü - Metinin Anhalt ili komiseri Fried. rich Locper'in emri ile dağıtılan ”Çe- lik miğfer,, birliklerinin dosyaları Ni istiyen, bu birlikler genel şefi ve | İş bakanı Franz Seldte'ye komiser şu <evabı vermiştir : Seldte'ye veri bım yoktur... Gazeteler, Locper'in cevabını yay. mışlardır. Berlin, 26 A,A. — "Stahihelm, de- nilen çelik miğfer birliğinin «doğu Prusyasındaki bütün şubeleri Kapa- ma) ve malları müsadere edilmi bese» | leçek hiçbir Atina KRALLIĞIN Şarbayı Kral Jorj'u iknaa Muvaffak Olamadı Atina, 26 (Hususi muhabirimizden) — Başbakan Çaldariş dün akşam gazetecilere rejim işi mentonun tayin ettiği müddet içinde yapılacağını tekrarlamışır. akanlardan Mavromihalis'in evinde toplanan kralcı saylavlar eski kral, yapılacak genoyun geri bırakılmasını istese bile buna razı olmamağa karar vermişlerdir. i Buranm bazı sıyasa çevrelerinde Atina şarbayının eski kralı bir darbe ile ve yahut yapılacak genoyun sonucunda hâsıl ola- | kabul ederek Yunanistana dönmek için kandırmağa gönderildiği fakat kralın aldığı durum üzerine bun da muvaffak olamadığını söylemektedir. Dün gece eski cak ufak bir çoğunluğu Habsburgları İstemiyenler 26 A.A, Röyter ajansı Viyana'dan öğreniyor: nler (müşahitler) resmi çevenlerde Habsburg - mekte olan soğukluktan dolayı hayret içinde- dirler. Son 24 saat içinde üç Avusturya eyaleti - Noralberg, yuka Tı Avusturya, Tirol - Habsburgların Avusturya'ya dönmelerine Londra, Siyasal görme: lara karşı gösteri karşı olduğunu ilân etmiştir, Japonyanın Müdafaa Plânı Tokyo, 26 A.A. — Gazetelere göre ordu tarafından kabineye yeni bir müdafaa programı verilmiş. Bu program, ordunun yej rimini, kuvvetlendirilmesini, eskilerin yenilerle değiştirilmesini hedef tutmaktadır. Program, 1936 senesinde başlıyarak beş yıl içinde tatbik edilecektir, Programın tatbiki için 60 milyon İngiliz lirası harcanacakır. Hava kuyyetleri iki misline çıkarılacaktır. ROMANYADAKi MALİ REZALET Milyonları paylaşanlar ara- sındabüyük şahsiyetler var Bükreş polis müdür muavini azledildi, âyanın! ikinci reislerinden birinin 5 milyon aldığı anlaşıldı!! IBükreş hususi Bükreş, 22 Temmuz muşvet uausesi” ELTATMCN” YEPLAN tahkikatın gazetelere akseden ilk ne- tceleri burada büyük bir hayret uyandırmıştır. Başlangıçta gayrimes- wl bir iki ahlâk düşkününün yaptığı adi bir dolandırıcılık şeklinde göste- rilen bu iş, şimdi, aşağı yukarı bir Staviski rezaleti halini almak istida- Eski bir miralay komisyonundan çıkan e dahiliye nazırı Bük- reş polis müdür muavini Kaletores- ku'yu azletmiştir. Eski bir jandarma miralayı olan (o Kaletoresku henüz tevkif edilmemişse de her zaman âd- liyenin emri altında bulunabilmesi için oturduğu ev polisçe tarassut et- tirilmektedir. Miralay, Belçika trös- tünün mümessilleriyle komisyoncu- lar arasındaki teması idare etmiş, ya- ni, komisyoncuların “Biz sizin iste- diğiniz işi yapabilirzi,, demelerine inanmamakta bir müddet ısrar eden mümessillere: “Bu adamlara itimat Tahkikat haberler ü müsaadeyi Romen milli banka» ben kefalet ge sından alabileceklerine ederim,, demiştir. Esrarengiz mektup Belçikalıların, paytahta ileri ge- len bir emniyet şefinin bu sözlerine dahi kanmadıklarını ve 25 milyon leylik komisyonu vermek için Romen milli bankasından bir taahhüt mektu bu aradıklarını ve aldıklarmı da bil. dirmiştim. > Bu mektup ilk günlerde tahkikat komisyonu tarafından elde edileme- mişti, Halbuki Belçikalıların iddin ettikleri sahtekârliği tesbit edecek alan en mühim vesika da bu idi, Acaba bu mektup ne olmuştu? Belçikalılar mektubu tahkikat ko- misyonuna bir türlü getiremiyorlar Ve mektup bulunamayınca sahtekâr- bk maznunları, “ Milli bankanın bir taahhüt mektubu vermemiş bulun. duğunu, Belçikalıların yalan söyle- diklerini,, ısrarla iddiaya başlamış- lardı. Fakat nihayet betbaht Belçi- kalıların doğruyu söyledikleri anla- şılmiştır. Bir baskın Meğer sabik polis müdür muavi- ni mesele meydana çıkınca emniyet ettiği kominerleri ikisini yanma Siarak Belçikalıların oturduğu otele gitmiş ve tabancasiyle tehdit ederek, batta içlerinden birini tokatlıyarak mektubu almış ve imha etmişmiş. Bu baskın, Belçikalıları © derece kor- kutmuş ki zavallı adamlar ancak sa- bık miralayın aşlinden sonra canla- tından emin olabilmişler ve neşeli bir Bükreş gecesini kendilerine zin- dan eden baskın macerasını anlat mışlardır, muhabirimiz | ne âyan meclisi azalarından diğer İADESİ için yapılacak genoyun parlâ- | bildiriyor) İstantak hâkimi kendilerine şu su- ar surumuşrur : ; — Peki,. Lâkin bu sözleriniz mek- tubun mevcut olduğunu İspat etmiş olmuyor... Bunun üzerine Belçikalılar hemen taahhüt mektubunun bir fotoğrafisi- ni vermişlerdir. | Meğer Belçikalılar, “ne olur ne| olmaz... diye düşünmüşler ve taahhüt | mektubunu alır almaz resmini çektir- mişlermiş. Tevkifat başladı Bunun Üzerine tahkikat hâkimi derhal Naht ve Vasilesku adındaki iki komisyoncuyu rüşvet vamtalığı ve sahtekârlik cürümleriyle itham ederek aleyhlerine tevkif müzekkere” leri kestirmiştir. Ayan azaları Vasilesku tehlikeye girdiğini gö rünce itiraflara başlamış ve 25 mil yon leyn beş milyonunu (Romanya âyan meclisi ikinci relalerinden Toni Tiyesku'ya verdiğini söylemiştir. G€“ ikisinin, yani doktor İskupyevski ie Rommiçiyanu'nun da epey yüksek birer pay almakta tereddüt etmedik” leri anlaşılmıştır. Doktor İskupyevaki Romanya mil- N bankası idare heyeti azalariyle te“ maslarda bulunmuş ve bunların arzusunu yerine getirmek istemiye"” leri muhtelif vasıtalara başvurarti tazyik etmiş ve ettirmiştir. Gazeteler bunlar hakkında şiddet li neşriyat yapmaktadırlar. Alttan alta dönen bazı dedikodulara bakılır” sa rezaletin daha geniş bir şebekesi olduğu ve asıl mühim rolleri oyn” mış olanlardan bahsetmekte gazi” lerin henüiz biraz tereddüt ve ihtiyat gösterdikleri anlaşılmaktadır. Ve gene anlaşılmaktadır ki, ©ğ*" Belçikalılar, işin biraz yavaş yürüme” sinden işkillenerek, resmi (daireleri harekste getirmemiş olsalarmış 100 milyonluk Romen dövizinin Belçika” ya çıkması için lâzımgelen resmi müsaadeyi alabileceklermiş. Paralar bulunamıyor! Fakat polisin ve tahkikat komis” yonunun bütün çalışmasına rağmen 25 milyonu taksim eden kimselerin hiçbirinde para bulunamamıştır. A“ yan meclisi ikinci reisi Toni İlyesku gazetecilere verdiği uzun bir diyev- de aynen şu sözleri söylemiştir: “— Ben söylenen şeyleri teksip edecek değilim. Toğrudur. Bü işten tam beş milyon ley aldım, Fakat bu para benim emeğimin karşdığıdır. Ben avukatım. Bana vekâlet vermiş" lerdi. Çalıştım. — Binaenaleyh beş milyon ley içinde bir tek ley dahi ALMAN CASUSU Matmazel Doktor'un HAKİiKi ESRARI ! Alabildiğime Yandaki Ormana Kaçtım Arkamdan Polis Köpekleri Çıkarmışlardı ez Seyyar hastanedeki casus kadın Birçk aylar, hiç şüphe uyan- dırmadan çalıştım, Öğrenebil « diklerimi a rtpostalın üze « rine gözle görünmez mürekkep: le yazıyordum. Hattâ çok meş- gul görünmek için hastalara ba- kaşıyacak vaktim olmadığ. iyor ve Paristeki kız kar. e benim tarafımdan birkaç satır yazmalarmı rica ediyor dum. İşte İsviçredeki casusluk servisi bu suretle büyük hare ketlerden günü gününe haber * dar oluyordu. Borlinden munta: zaman haber alıyordum. Onla rin istedikleri bol boi havadisti Birkaç hafta sonra Fransız is- tihbarat servisinin cephe geri - sinde bir casusun bulunmasın- dan şüphelendiğini öğrendim. Derhal kullandığım mürek- kebi değiştirdim, Artık kalorgi- um kullanıyordum, Bunun ne ol- duğunu Fransızlar bilmiyorlar » dı. Uzun müddet te öğreneme- mişlerdi. Kalorgium bir Alman malı idi, Almanların da kimya- da son derece ileri gitmiş bir millet olduğunu herkes teslim eder sanırım, Bununla beraber, ikinci büro- nun memurları boş durmuyorlar dı. Derken bi. emirnam. çıktı, Bu emirnamede ne olursa olsun cepheye dair, malümat mahiye- tinde olan şeylerden bahsedil - mesi ya.”x c.ilk ti, Zannıma lalırsa, bazı yaralılar, hastane- ye nakledilirlerken, bir kadın doktorunun kendilerin hiç te ya- ralarile alâkadar olmıyan sual - ler sorduğunu, hattâ cevap al - srar ettiğini söylemişler- di. İşte hundan dolayı benim va- ziyeim de müşkülleşmeğe baş - lamıştı. Bir casusun hayatı ve ölümü, küçük tesadüflere & ğlıdır. Bir gün yorgun argın bir aziyette odama çek Tip b srgünkü raporu- mu yazmağa hazırlanıyordum. Birdemir. eyy - hasta önünde bir raba durdu. Içinden birkaç zabit çı' tı, Bilmiyorum, o ande hai.gi hissi vablelvuku ile içimizi al kaçıp ortü dan k: "bölme" yeldi. Vâkıa bi <lelâde,“--* i işti, Falatyap- tım. Kaçtır», T' kaç saniye zar- tında yandaki ormanın içinde idim. Mier.adiyen or dum. Bir > o»wru arkar..'an sa- hıveri!va polis köpeklerinin hav- lamalarırı duy. m. Demek his- si kablelvukuum beni aldatma - mdlşti. Bütün pastr' «* emir veril. miş, seyyar hastanede bulun sarışım ve üzerinde beyaz göm” tek bulunan ..- kadın doktorun, kaçtığı bil Arkam 1.n * irrot- adatlar çe karmıslazd: Ferkes beni arıyor du... Bu va 'yetetn r .sıl kurtul- ha, »dıyoru. Cünkü adam'-rdan daha müthiş olan Şey köpeklerdi. Hattâ bir an beni ısiracak bile olmuşlardı. Malmazel doklor ismi nerden geliyor? Bütün bu hadiseleri Alman ya'da haber almışlardı. İşte o zaman, ilk defa olarak beni “Matmazel Doktor” namile an- mağa başladılar, “Matmazel Doktor” isminin geldiği yer bu- rasıdır. Çünkü ben doktorluk yapıyordum. istenemez, Şimdi Romen efkâr umumiyesi bu , mesele ile meşgul bulunuyor. Gele- cek günlerin bu mesele etrafında bi- 7İ yeni yeni sürprizlerle karşılaştıra. sağını tahmin etmek doğru olur. Banka direktörü çeki'di Bükreş, 26 A.A. — Ulusal banka genel direktörü çekilmiştir, Genel di- | rektör. gazeteler tarafından şahsı normal sayılamıyacak bir şekilde €e- bime girmiş değildir. Bir insandan alnının teriyle kazandığı para geriye karşı yapılan son hücumları, banka» nın prestijine dokunmaması İi - kildiğini söylemiştir, öz Bir aralık az kalsın köpeğin birisi bacağımı bile ısırıyordu... min bana ait olduğunu iddia etmeğe yerden göğe kadar hak- kim vardır. Yalnız şurasını da söylemek lâzımdır ki, Lesser, Sehragmüller ve Nachrichten - Buro'nun diğer memurları Fran- sız ajanlarıtarafından takip edilirken onların bep.ben olduğum zannediliyor, ve hastaneden kacan Matmazel Doktor diye aranıyordu. Hepimiz de sarışındık. Hepi- mizin de gözleri mavi idi. Al- mandık. Fransızcayı mükem » mel bir surette konuşuyorduk. Bundan başka hepimiz de ayni tehlikeli ve ihtiraslı oyunla, ö » lümler oynuyorduk. İşte bunun içindir ki o zaman kadın memurlarımız tarafından yapılan bütün işleri bir tek ci sus, bir tek Matmazel Doktor'a atferiyorlardı. mama 1 Numaralı Matmazel doktor Anne - Marie Lesser Bu mektubu böyle etraflı bir surette neşretmekten maksadı- miz, Matmazel Doktor imacera sını okurlarımız önünde gayet açık bir surette. teşrih etmek » tir. Rilhakika bu mektubu ya zan kadmın'iddiasmi' kabul ets mek ve Nachrichten - Buro'ya mensup en az üç kadının, Mat- mazel Doktor olmak şerefinin kendilerine ait bulunduğu hak- kında yaptıkları iddiaları ma - kul görmek gerektir. Fakat Hamburg'tan gelen mektup, bu teşkilâtın daha birçok üyeleri bulunduğunu söylediği için, ha- kiki Matmazel Doktor'un kim olduğu, veyahut kaç tane Mat- mazel Doktor'un mevcut bu » lunduğu düşünülebilir. (Arkası var) Sokakta halı silkmek yasağını polis ve bekçiier temin edecekdir... A (Gazeteler) ve ei a rağ ağ — Halı silkmekten vaz geç... Bekçiye söylerim... — De bakalım... Bekçi benim...