19 Temmuz 1935 Tarihli Tan Gazetesi Sayfa 5

NASSER ki 19-7«935 HABEŞ DAVASININ DİNİ TARAFI İtalya - Habeş davasının arsrulu > sa) münasebetlerde belirttiği ihtilâf” ların arkasında dinin nüfuzu da gö- rünmeğe başladı. Bu nüfuz, Lortlar Kamarasında Kanterbury piskopo - | sunun Habeş iraparatorunu şiddetli müdafaası ile de büsbütün açığa Vu- | rulmuştur, Lortlar Kamarasında Ha- beşistandaki köle ticsreti hakkında uzun bir münakaşa yapılmış, İtalya- pın Habeşistan aleyhinde ileri sürdü ğü ithamların biri de ba ülkede kö- le ticaretinin meşru Seyemsi ak öre köle ticaretini e yara gü küle a e deni sayılmadıkça da uluslar der -| neğinden yardım istiyemer. Habeşi tandaki bu köle ticareti meselesi Lortlar Kamarasında müzakere edi- Jirken, bu meclisin âzasından olan İngiliz baş piskoposu imparatorun bu husustaki gayretlerini öğrmüş ve bu noktada Haile Selâsiye'ye müsa- imaha gösterilmesini dilemiş. İşin iç yüzü şudur ki, bu Habeş - İtalya davasının bir safhası da kato- Jik, protestan davalarına dayanıyor. Habeşistan, hristiyanlığı en önce ka- bul eden ülkelerden biridir. Habeş - ler 330 yılında hristiyanlığı kabul et mişler ve bu asır içinde İlk Habeş piskoposu İskenderiye patriği tara * İrmdan tayin edilmişti. O zamandan Habeş piskoposları İs- olmuşlar- dır. Katolikler Habeşistanı ellerine ge girmeğe çok çalıştılar. Ve hir aralık Cizvidler muvaffak olmuş gibi görü- nüyorlardı. On yedinci asrın başlan - Rıçlarında Habeş kralı Papanın nü - #uzunu resmen tanımıştı; Fakat bir ayaklanma" neticesinde kral öldü. Asrın ortalarına doğru da Cizvidler ülkeden atıldılar ve Habeş piskoposları eskiki gibi İskenderiye» nin nüfuzu altina girdiler. İtalyan, Hübeşistanda yerleşmesi. e, katolikliğin bu geri memleketi ka- ranmalefçin yeni bir hamle yapaca - öımfan korkuluyor. Filhakika Papa ile Mussolini arasındaki konkorda - todan sonra Vatikan, nüfuzunun İtal a sıyasası nimine kullanılmasına muvafakat etmiştir. Vatikan siyasa « eng alet olacakları sanılan Habsburg dânedini mensuplarının. tahtları â“ mer, ine örtodeks Sırbldrın mâ mi olmak istemeleri de bir dereceye kadar bundan ileri geliyor, İngiliz kilisesi ötedenberi Habeş ilisesini himayesi altına almış, ka - Tolikliğe karşı korumaktadır. Esasen odoks kilisesile İngiliz kilisesi 2- Zıypda da katolikliğe | karşı böyle bury pıyayıns vardır. İngiliz kanter alada kal öz era mü İyumacak derecede iler “fi bile göz —einin Sebibi budur. — $** Belfasf'ta kanlı Kargaşalıklar Devam ediyor Belfast, 18 A.A. — Son hâdiseler de öldürülenlerden birinin görül - müş olduğu mezarlığın civarında, du Tum halâ vehimdir. Garrik Hill'in ıkınlarında bir yerde bir çok el tü- *k atılmıştır. Buraya ulaştıran yol- rın başını süngülü askerler tutmuş tur. Şehrin her tarafında zirhlr oto- Mmobiller dolaşıyor. pi 18 A.A. — "Press Associ ation, kargaşalıklarını dün bütün in pi sokaklarında devam et- tiğini ve sir bul ğini » yanlı lunmadığını Bu kargaşalıklar, cumartesi dü vuku bulan çarpışmalarda Binler e gösterişçinin ölü alayında başla - "Bir kaç bip kişinin işe ir im iştirak ettiği alayı! geçerken halk grup e ayrılarak kavgaya başlamış, taşlar a- tılmış ve bazı dükkânlar yağma edil miştir. Süel kuvvetler ve makineli tüfek taşıyan otomobillerden yardım gören Polis, gösterişçileri dağıtabilmiştir. ——. Uçakla okyanosu geçe. cek tayyareci Nev-York, 18 A.A, — Norveçli uç iman Torselberg, yanında telsizci O, anyan il birlikte < iberg, Atlas denizi üzerinden ye İontreai, Grönland ve İzlânda'dan çerek Norveç'e gidecektir. mmm Telefon Sosyetesi ile müzakereler Ankara, 18 (Hususi muhabirimiz ildiriyor) — İstanbul telefon son - esi delegesi ile bayındırlık Ba . lığı arasında müzakereler devam ktedir, Görüşmeler heniz müş - bir safahya girmiş değildir. MAAŞLARININ KESİLMESİ ÜZERİNE Fransada Memurlar Pro- testo Mitingi Paris, 18.A.A. — Genel hizmeti hükmündeki kararnameleri gördükten sonra, yapacaklar er federasyon Karteli, yasa bütün üyelerini Paris'te ve illerde gösteri yapmağa çağırmıştır. Durum ne olur. sa olsun, cuma günü saat 18,30 ile 20 arasında Opera meydanın- da büyük bir protesto toplantısı yapılacaktır. Demiryollar ve postacılar kartelleri de, aylıklardan ve gündeliklerden yapılan çok ağır kesimlerin büyük işyarlardan ziyade küçüklere dokun. makta olduğu düşüncesile bu gösteriye katılmaktadırlar. Bunlar, geçimi ucuzlatmak amacile verilmiş olan bütün kararların sade bir gösterişten ibaret olduğunu ve aylıklarla gündeliklerden ke- silen paralarla ölçülecek olursa, bunların hiç bir değeri ve anlamı kalmadığını ileri sürmektedirler. Çinde 100 Bin Kişi Öldü Hankov, 18 (A.A) — Hupey ilinde Yoanşiyakov ile Çangşeki yang'da 14,000 ölü toplanmıştır. Hupey'de su baskını yüzünden ölenlerin den haber veri sayısı 50 ile 100 bin arasında kestirilmektedir. Pekin. i göre Sarı nehrin suları Kiangsu'nun ku. zyine kadar yayılmıştır. Veişan gölünün etrafındaki setleri sağ. lamlandırmak için 100 bin kişi tutulmuştur, Su basmasından kaçan 300,000 göçmenin toplanmış olduğu Han vadisinden gelen bir misyoner, Kolera hastalığının bu göç- menler arasında tahribat yaptığını söylemiştir, Avusturyada Çalışan Naziler Viyana, 18 (A.A.) — Yukarı Avusturyanın Asbah şehrinde, jandarma, üyelerinin birçoğu ÇeRoslov. paganda ocağı meydana çıkarmıştır. Bi zım) bir de telsiz istasyonu ele olan bu ocağın başkanile kendisi yakalanmış, Çekler sınır dışa si akyalı olan bir Nazi pro- urada birçok gereç (leva- geçmiştir, Çiftlik sahiplerinden Avusturyalı suç ortakları İmüşlerdir. Kondilis Özel Gezi Yaptı Atina, 18 (Muhabirimiz telgrafla bildiriyor) — Kondilis bu- raya geldi. Kuvvetli şayialara göre, Çaldarisin rejim hakkındaki kati fikrini bildirmesi için bir kere daha ısrar edecektir, Çaldaris Almanyadan dönüşte fikrini söyliyeceğini bildirmiştir, Kendisi burada yokken bir hükümet darbesi yapılacağı şayialarnın se- yahatine mâni olmayacağını söylemiştir. Vaziyet yarım daha ays dınlanacaktır.—F. Adil Atina, 18 — tığı bir. diyeyde gez General Kondilis siyasal deği! Selânik gazetelerine yap- özel olduğunu, Mus- solini ile olduğu gibi Yugoslavyadaki görüşmelerde de “ancak âfaki bir surette siyasetten bahsedildiğini söylemiştir. Kondilis eski Kral Jorjun mümessili ile görüştüğüne dair çıkarılan yayın- tıyı yalanlamıştır. Kendi kendine pilot suz uçan tayyareler Londra ,18.A.A, — Harb filosuna mensub bazı gemilerin dün sabah tuşlarda, if göra'aymda yaptıkları a gaklar havalandırılmıştır. Mancını ile fırlatılan bu iki uçaktan biri yük- selememiş ve biraz sonra yere düşe- rek ştur. Gayet iyi bir şe- kilde yükselen ikinci uçak, Rodney zırhlmi hava bataryalarının ateşine tutulmuş ve Üst kanadına gülle isa- bet ederek düşmüştür. Bundan sonra hedef olarak kulla. nılan Vindictiv kruvazörüne | kargı bir takım atış talimleri yapılmıştır. Bu kruvazör de telsizle güdülmekte idi. Atılan 320 güllenin 56 «e geminin tam ortasına İsabet etmiştir. — Yunan kabinesinde Atina, 18 (Özel) — Bakanlar ku- rumu dün Başbakanın Kygısadaki evinde toplanmış ve Çaldaris Al - manyaya gideceğinden muhtelif işler hakkında kararlar almıştır. Girit ge- mel valiliğine Girit saylavlarından Frankiyadis tayin edilmiştir. Bu toplantıda Tarım Bakanı kral cr Teodokis'in bulunmaması Baka - yin kabineden çekildiği hakkında ir yayıntıya sebep olmuşsa bakan havadisi yalanlamıştı Ea — Yurt içinde bisiklet turları Denisli, 18 A.A, — Her yıl olduğu gibi bu yıl da Halkevi bisikletçileri büyük bir bisiklet turu hazı dır. Bisikletçiler ayın 20 inci mi Denizliden yola çikarak srrasiyle şu şehirlere uğrıyacaklardır. Dinar, Af. yon, Kütahya, Eekişehir, Sivrihisar, Ankara, Beypazarı, İznik, İstanbul, Yalova, Bursa, Balikesir, Ayvalık, İz mir, Alaşehir yolu ile Denizliye dö- meceklerdir. Bisikletçiler ortalama günde 100 kilometre yol alacaklar ve dinlenme yerlerinde teşvik koşuları yapacaklardır. ——— İki tren çarpıştı Pasco, (Vaşington hükümeti) 18 A.A. — Bir yolcu treni ile bir mar- Şandiz, buraya yakın bir noktada çar pışmışlardır. Üç kişinin öldüğü ve 6 kişinin ya: ralandığı söylenmektedi:. Makinist - lerim biri ölmüştür, Boluda Atatürk günü Bolu, 16 A.A, — Dün sas09'da A“ #atürk, günümün bayrsrinası töreni | ne başlandı. Üç güz önce şehrin bi ok yerlerine taklar “kuruldu, şekli ştan başa bayraklarla donatıldı, pâF ti ve uray önünde heyecanlı söylev ler verildi. Atatürk'e saygı ve min- net telgrafları çekildi. Çocuk bahçesi açıldı. İçinde ç0 cukları eğlendirecek her türlü fen- Dİ eğlenceleri bulunan çocuk bahçe si şarbay tarafından Atatürk onuru > şehir çocuklarına armağan edil NN Çocuklar sevinç içindedir. Bun | dan sonra Kaya çeşmesinin Bolu mezbahasının açılma törenleri de ya- pıldı. Bolu şenlikler yapmaktadıf. Gece askerin de katılmasiyle büyük | ihi bir fener alayı yapıldı. Halkevi bab ka parasız sinema gösterdi. Parti #8 lonunda bir si are verildi. Celâl Bayarın Mos- kovada tetkikleri Moskova, 18 A.A, — Türkiye eko | semi Bakanı Celâl Bayar ile Nurul lah Sümer ve Fazil Turga, Ti direktörlüğünü ziyaret etmişler v€ Nazilli pamuklu fabtikasmın yapı almışlardır. "Türk Bakanı bundan sonra Türk ta- lebe yurdunu gezmiş, talebenin tah - hakkında malümat almı m projesi hakkında bilge illeri Celâl Bayarla yanındaki zevat, orak ve çekiç İ i i Seir gekiç imalâthanesini gezmiş Yeni bir Fransız kruvazörü Suint-Nazaire, I8.A.A, — Mars TAN Erifrede Bir hâdise ir hâd (Başı 1 incide) Fika sömürgelerinde göz yumduğunu söylemiştir. Imparator, sözlerini şöyle bitirmiştir * Eğer Italya, harp itin edecek 0- lursa, Habeşistan harbedecek ve ayni zamanda Uluslar sosyetesine baş ve racaktır. İmparatorun beyanalı Kahire, 18 (A.A.) — Habeş İm- paratoru, Elchram gazetesinin bir ay- tarıma diyevde bulunarak Mısır hükü- meti Italyan süel uçaklarının kendi havalarında geçmesine müsaade € - derse bunu dostluğa uygun olmıyan İ bir hareket sayacağını söylemiştir. Imparator, İtalyanların kendi müslü- man ve diğer tebaası sarasında nifak çıkarmaya muvaffak olamayacakları- öylemiştir.İmparator demiştir kit Mussolininin son diyevleri kim- hayrete düşürmemiştir. Yalnız bütün dünyaya karşı söylenmiş olan bu diyevler arsıtılusal hukuk prensip- erine aykırıdır. Anlaşmamazlığın ba- "ış yolu ile halledilmesini istemekle beraber Habeşistanın bütünlüğünü ve ergemiğini sonuna kadar korumaya karar verdik. Imparator, Habeş dev - Jet adamları arasında anlaşmazlıklar olduğu haberini de yalanlamıştır. Orduları teftiş Londra, 18 (A.A) — Taymis'in Adisababadaki aytarı, Habeş impara- torunun yarın, ordularmı teftiş ede - ceğini ve belki de bir söylev verece- ğini bildiriyor. İngiliz silâhları ve Habeşistan Londra, 18 (A.A.) — Italyan - Ha» | beş anlaşmaz'ığı, Ingiltere böyük el- gisi ile Mussolini arasında dün Roma- da yapılan yeni konuşmaların mevzu unu teşkil etmiştir. Bu konuşmalar, gizli olmuştur. Adisababadaki İngiliz büyük elçisinin, Habeşistana silâh ih- | sacatına dair Habeş imparatoru ile bir konuşma yaptığı hakkındaki haber, Londrada berkitilmemiştir. Ingiliz bil kümeti silâh ihracatı üzerine hiç bir ambargo koymamıştır. İhracat özgür- lüğü için hükümete verlen ve şimdi incelenmekte olan iki istidaya müsa- id cevap verilmesi muhtemel görül - mektedir. Uluslar sosyetesinde Cenevre, 18 (A.A.) — Ingiltere, Fransa ve Uluslar sosyetesi konseyi- nin öteki üyelerine konseyin 25 tem- muzla 4 ağustos arasında yapacağı ö- zel toplântıyâ katılmağa hazır olma - larmı telgraf'a bildirilmiştir. Bu top- teda H : li Doğu Afrikasında vaziyet Roma, 18 (A.A.) — Eritre, alt ay içinde önemli mikdarda insan barm- dıracak bir hale gelmiştir. Mussolini yapılan işlerden dolayı doğu Afrika - sındaki yüksek komiser General Emi. Mo de Boro'yu tebrik etmiştir. b Litvinof ve Mussolini r | Roma. 18 (A.A) — Uhuelar sösye- tesi konseyi bâşkanı Litvinofun Mus- «| solini ile görüşmek için Italyaya git- mek üzere yolda olduğu hakkındaki haberi yalanlamaktadır. Amerikalılar ve ki Habeş ordusu ğ asington. 18 (A.A.) — Saylavlar | Kurulu muhaceret komisyonu başkanı Nevyork'un demokrat saylavlarından Dickssein, Italyan veya Habeş ordu- “| larına girmek üzere Amerikadan ayrı lan Amerikan tabiiyetindeki kirmsele- rin bu tabilyetten çıkarılması hakkın- — kanuni bir tedbir teklif etmiştir. ekstein, bir Italyan - harbi - Rözönüne almarak bütün A - İmer iereel gere bürelen açılmış ol v N ini #öylemiyir «Ayaktan öğrendi ib Amerikanın durumu ondra, 18 (A.A.) — Birleşik A - merika hükümetlerinin müdahalesini isteyen Habeşistana, Amerika tarafın- dan cevap verildiği günden sonra, Va gtonla Londra arasında, Habeş me si etrafmda, diplomatik yolla ko « ka Yapılmaktadır. Amerika hü- Hanep» kendisini bu anlaşmazlığa ka- mecburiyetinde görmemekle beraber, başlıca arzusunun Ingiltere. nin araya girme teşebbüslerine arka olmak merkezinde sanıl - maktadır. Iyi haber alan çevenlere gö Te. Amerika'nın, Cenevreye'bir mü - Şahit göndermesi mümkündür. a Köle tcareti MA) leri Dü ©sAS tutarak, Habeşistandaki köle yez adlı yeni Pransız kruvazörünün | *©SİMİ meselesini görüşmüştür. Üye- denize indiril lerden Lord k çelme ür Kentmieeri Bökstan, Lord Sesi ve Bakanı kruvazörün avcı olarak kullanılacak © hafif kruvazörlük (serinin ikinci gemisi olduğunu söylemiştir. Pietri, devlet tersaneleri ile özel tezgühların 14 yıl içinde, birbirine te mamen uygun 400,000 tonluk gemi yaptıklarını söylemiştir, ri pazı, Habeşistanda bu tecimin yasak edilmesi hususunda- ki yavaşlığı haklı göstermek istemiş- ler ve Habeş imperatorunun bu hu - sustaki gayretlerini övmüşlerdir.Lord e hep e a eşit â köle alı- rip satılmasının, bu ülkeye sataşmak için sebep poem nay taen Bir Ilıca > ; * dilmiş, Avrupadaki emsalinden Ço üstün ve tanınmış olanlarına €ş bu - lunduğu görülmüştür. Köylüler takafından çok eskiden * beri bilinen, (fakat, tababet Âle- simize intikal etmiyen bu şifa hav - zasma gelen hastalar çadırlarda otu ruyor, kendi kendilerini tedavi edi yor gidiyorlardı. Avrupadaki örnek- lerinden . daha (kıymetli — oldu” ğu anlaşılan bu Ilıcada da A tetürk devriminin pek kısa bir za - man içinde feyizlerini (vereceğine, modern hamam, otel yapılacağına şüphe yoktur. Memleketimizin eşsiz tedavi kaynaklarına yeni bir gifa ha - zinesi ilâve edecek olan bu ılıcanın İ hususiyetleri hakkında dün kendisi- le görüşen bir mubarririmize profe- sör, etraflı izahat vermiş ve demiş - tir kit Nüzhet Şakir ne diyor? «Her sene olduğu gibi bu sene de Urcalar üzerinde tetkikler yapmak üzere 5 temmuzda Anadoluda bir ge zi yapmak istedik. Tetkik seyahati - mize 27 doktor iştirak etti, Sırasile Yalova kaplıcalarını, Butsa sularını görerek heyeti ihtiyariyesinin batak Tek olarak bildiği Ilıca köyü çamuru" nu tetkik b Ilca köyü Balıkesir - Bandırma Dünyadaki Eşlerinden Üstün ——— Bulundu İBaş tarafı 1 incide) Bir köylü çamur ılıcasında kendi kendisini tedavi ediyor 8 den 45 e ve hattâ 50 dereceye ka- dar yapılabilir.Çamurdan çıkmca he- men yanında bulunan su ile bir duş veya banyo alarak temizlenilir.,, Hangi hastalar için? Profesör, bu banyolardan daha si- yade kimlerin istifade edeceklerini de anlatmış ve devam etmiştir: ” — Bu çamur banyolarından isti- fade edecek hastalar, daha ziyade müzmin romatizmalılardı Bütün müzmin mafsal afetlerine, ateşli ol- mayan mafsal İltihaplarma, kırık, ikık gibi sebeplerle husule gelen mafsal iltisaklarına ve adalât zayıflık larma, âsap ağrılarına (Nevrit, Nev- ralji gibi), adale ağrılarına (Lumba- go, Miyalji gibi) tavsiye olunacak en iyi tedavi vasttasıdır. Bilhassa o Mmatizmalılarda kat'i bir tesir göster- mektedir. Romatirmanın ilâçla teda» wisine imkân bulunamıyan vakaların- da bu çamur banyoları ekseriya tıb- bın imdadına yetişmektedir. Müzmin idrar yolu hastalıklarında ve kadın u- zuvlarınm müzmin iltihaplarında, iltihaplardan bakiye kalan iltisaklar- da ve ağrılarda bu ağrıları dindirici ve iltihap bakiyelerini dağıtıcı fev- kalâde tesirleri görülen bu çamur - larm erkeklerin de müzmin cihazı te nasüli hastalıklarında ve hâd iltihap hattı üzerindedir. Köyün yanında bir su vardır. Bu su, bafif klor sodyom ludur. 62 - 65 derecei hararettedir. Bir litresi 1,5 gram kadar mil.“ hi havidir. Bu suyun üzerinde nca Romalılar devrinden kalmı hamam vardır, İakat haraptır. Şim - di yıkıntı ve çöküntü halindedir.Bu hamamın yanında vâsi bir çamur ba» taklığı vardır ki, tabebette buna Moor baad denilir. Bu bataklık yerden çıkan ayni cins su ile olmaktadır. 100 : 200 met- re murabbar kadar bir sahayı kapla" mıştır. Üzerinde sazlık (halinde ye- şillik vardır. Bu sazların kökleri, ba taklık içindedir. Moor denilen çamur da bu neba. tun kökleri ile toprağın karışmasın - dan meydana gelmektedir. Su, bizzat çamurun bulunduğu yerden çıkmak - ta ve çamuru yaptıktan sonra bir ta- rafa akıp gitmektedir. Dünyadaki eşlerinden üstün Bu çamur şimdiki halde Çekoslo - vakyadaki Karlsbat, Marien baad Fransız baad gibi dünyaca meşhur 0- lan çamur banyolarının Şamarları nevindendir. Bu şehirlerdeki çamur banyoları, tarlalar teşkil eden ve ma den suyile ya ğa sularla hu gelen çamur! lıcaya yıp üzerine banyo suyu ilâve pe İe hazırlanır. Bu sebeple, bu şekil çamur banyoları biraz sun'idir ve ae sıl tabii çamurun şifalı tesirlerinden mahrumdur. Ilıca köyünde ise ça - mur, bizzat menbam üzerinde ve bizzat maden suyunun kendisile mey dana gelmektedir. Bu çamurla bir ça mur banyosu yapıldığı zaman evvelki lerden daha tabii ve farklı olduğu için insan uzviyeti üzerine yapacağı el de daha fazla ve daha kuvvetli olur, Çamur banyosu neye yarar? Tababette kullanılan başlıca İki türlü çamur vardır: Birincisi : Fango denilen lüleci ça muru şeklinde kaypak, nebatsız, sarf madenden teşekkül etmiş çamurdur ki bu bizim memleketimizde Adapa- zarı yanında Kuzuluk köyünde var « dır. Orada 50 - 60 derecei hararette- ki bir maden suyundan hâsrl olmak - tadır. Bu nevi sular, daha ziyade İtal yadaki kaplıcaların çamuru ayarın « dadır. İkincisi: Moor denilen ve kö yü yanında bulunan ki, bunlar daha ziyade nebatla toprağın İyice kaynaşmasından husule gel - mektedir . Moor, daha ziyade bütün vücudü sokarak yapılan banyolar için kullar nılır, Fango ise daha çok mevzii te- davilerde tercih olunur. Alelümum tedavi, çamur içerisinde 20 dakika - dan yarım saate kadar durmak su - retile yapılır. Hastalığına göre bü - tin vücut yahut yalnız hasta olan kı- sım çamura sokulur. Çamurun dere- esi harareti hastanın vaziyetine göre bakiyelerinde çok büyük col oynadık ları tahakkuk etmiştir. Çamurla tedavide, tüberkiloz ve kanser gibi hastalıklarla bunlara mer but olan afetleri hariç tutmak €sas - tr Çamuru o çiyar halki şimdiye ka, dar kendi üzerlerinde yaptığı tecrübe Jerle anlamış olacak ki, hiç bir dok - torun olmadığı halde, lar badi orada günlerce kal makta ve hakikaten de istifade etmek tedirler, Çanmır banyosu da uzviyet üzerin deki tesirleri itibarik ayni kaplıca tedavisi gibidir. Yalnız ondan farkı, çamur olduğu için, içine girildiği za- man vücut Üzerine fazla bir tazyik icra eder. Gerek cilt sinirleri üzerin de ve gerekse bütün vücut üzerinde yapmış olduğu tazyik ve masaj tesi- rile sudan faydalı olarak farklıdır. Bu çamur içerisinde gözle görüle bilen saz ve yosunlardan tutunuz da mikroskopla lecek derecede bak teri şeklinde bir çok küçük uzviyet - ler vardır, Bunlardan bir kısmı ta - hammuz ir, bazıları irca - Re- ln in Je ir ir hayat faaliyeti vardır. Bu hayati faaliyet, bizim hariçte, alelâde sularda've ya- hut ta alelümum bildiğimiz şekilde- ki hayattan bambaşkadır. Çünkü bu- tada 65 - 70 - 75 derecede yaşıyan nebatlar ve üzviyetler mevcuttur, Vü cut, içerisine girdiği zaman bunla « rın cilt vasıtasile uzviyet üzerinde yaptıkları fiziko şimik ve biyolojik tesirleri ve bunların yarattığı ivitre ve kolloydal ve elektrikli mubittir ki, asıl çamur banyolarının kendileri ne mahsus şifabahş ve kati tesirleri ni ifade eder, Çok derinden gelen ve tamamile çanlt olan bu sularda rad- yo - aktivitenin mühim mikdarda bu İunması muhakkaktır. Yukarda söy lediğim canlılığı radyo - aktivitede bir kat daha arttırarak çamurun kıys metinin artmalında âmil olur. Moor denilen çamurda nebat aksa mı fazla olmadığı için hararetin inti kali de azdır. Bu sebeple vücut, bu ça mur içine girdiği zaman daima sa -” bit hararette kalır ve su banyosunda tahammli! edemiyeceği yüksek dere cei hararete burada dayanabilir. Bu da çamurun lehine bir kâr ve fayda dır Bütün Avrupa kaplıcalarında ça - mur tedavisine pek fazla ehemmiyet verilmektedir. Hattâ memleketimiz - den bile Romanya çamur banyoları na son seneler içinde gidenlerin ade di fazlalaşmıştır... Memleketimizde kaplıca tedavisi, Atatürkün kıymetli işaretlerile can- lanmıştır ve bu, bütün hizile devam etmektedir. Bu küçük köydeki kıy - metli alıcaya da modern hamam ve ©- tel binası yapılarak en çok İstifade nin temin olunacağını ummak ve » rinde olur, Gl