19 Temmuz 1935 Tarihli Tan Gazetesi Sayfa 1

19 Temmuz 1935 tarihli Tan Gazetesi Sayfa 1
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

SAYI: 88 — 3391 On Birinci YIL SAHIB ve BAŞMUHARRIRİ Mahmut SOYDAN SAYISI 5 KURUŞ BUGÜN 2 neide 4 genin fıkraları — Sehir haberleri. |. de 3 akarı haberleri — Hafta “r) ya Felek'in “Ya hafız 1” — E üncüde; Arz lemir"in. > “Bizde casusluk” — Sağlık öğüdleri — Kendi kendimi- #e çatıyorur. Son haberler — İcmal Merslekette TAN meler, evlenmeler, Suncuda; Romanyada 25 milyonleylik Bir rüşvet (HUSUSİ MUHABİRİ- MİZ YAZIYOR) kreş, 16 temmuz 25 milyon Jeylik bir rüşvet meselesinin tahkikile meş” gul olmakta ahkikatm son de- 1ece gizli tutulmasına rağmen, sızan şayiala bu işte baz mthim gah- siyetlerin alâkadar oldukları anlaşıl- makta ve bu yüzden dedikodular git tikçe büyümektedir. Daha şimdiden bu işin Romanya dahili ahvalinde de gişiklikler doğurabileceğini tahmin sie p seleyi anlatarim: e miller gibi Belçikanm da Ro- manyada bios kalmış paraları var- Bu pafz 100 milyon leye i aktadır. İgte geçenlerde Stalke ve föller isminde iki Belçik - raygoktirtarıp » ilmek için B Romen adliy yi” »İr çöle kimieler dei Belçikalılar bu gözlere inan - am ve derhal pazari: iri . İerdir. am Beş aşağı beş yukarı, detken yüz milyon ley için 25 milyon leye uyu » yulmuştur, , Fakat Belçikalılar açık göz insan- dır, Bir şey hakkında kat'i kanaat n i ve İnanmadıktan son lardan daha ül “İÇİ değildirler. Onlar da minareyi çalarken kılıfını hazırlamasını bilen kimselerdir. — Garanti mi? demişler, hay hayf Size Romanya Bank Nasyonalinden bir müsaade mektubu verelim. Ayni zamanda Bük en ileri gelenle » çikali damgalı bir mektup temin et Bük- reşin en sözü ge : memurundan e edileceğine Meselenin ciddi olduğuna inanan Beiçikalılar nihayet 25 milyon leyi bu iki Romene vermişler, Fakat bundan sonra Romenleri koy dunsa bult, Mesele Belçikalıların dank etmiş ve hemen hü dü yaçiat etmişlerdir. Yapılan tahkikat- ta Bank Nasyonal'in böyle bir mek- tup vermediği anlaşılmıştır. Diğer taraftan iki Ramenin huzurunda Bel şikalılara teminat veren büyük me - murun da hakikaten 9 sandalyenin sahibi olup olmadığı şüphe zi m ğı şüphesi uyan kafası TArkası 7 inicide) Ba < AY A Tr İİ TEN İT e dei İ Lal aya DOKTOR'un HAKIKi A A YAKINDA “Üç resim | — eriş | a 19 Temmuz » ISTANBUL ZUMA -1935 inönü Dost Sovvet Topraklarında. ERiTREDE BIR HADİSE pda İl a mİ : Bazı Çapulcular . Sınırı Geçtiler Ingiltere Habeşistana yapılacak silâh ihra- catını hiçbir zaman menetmiş değildir Habeş Imparatoru: “Eğer İtal- ya saldırırsa, biz de harbede- ceğiz ve Uluslar Kurumuna başvuracağız” diyor. Roma, 18 (A.A.) — Eritre toprak- larma geçen birtakım çapulcular, bir- çok çoban, kadın ve çocuk öldürmüş” ler ve 4000 hayvan aşırmışlar ve bir sürü de esir almışlardır. Kasabadan gönderilen İtalyan kuvvetleri, bu ça- pulcular sınırı aştıktan sonra oraya vâsıl olmuşlardır. İmparator tren yo- luna razı Oluyor Londra, 18 (A.A.) — Habeş Impa- ratoru Taymis gazetesinin bir aytarı- nı kabul ederek kendisine diyevde bu- lunmuştur. İmparator, denizde veri- lecek bir limana karş#ık bırakmaya hazır olduğunu ve bu arazi parçasının Ogadenin bir kısmı olabileceğini söy- lemiştir. İmparator, iki Italyan sömür gesini biribirine bağlayacak bir demir yolu yapılması imtiyazın: da Italyaya vermeğe âmadedir. Mamafih İmpara- torun İikrince bu meselenin teferrü- atını kurtarmak zordur. Esaretten bah seden Imparator, esarete Italyanm Af LArkası 5 incidel Mussolini Habeşlere karşı kinli söylevini verirken vb — - Hususi BAŞBAKAN SOVYET TOPRAKLARINDA inönünü Sınırdan Çağırdı- lar, Sevgi ile Karşılandılar (HUSUSI MUHABIRLERİMİZ BİLDİRİYOR) j arıkamış, 18— Başbakan İnönü, Tevfik Aras ve beraberlerin de bulunanlar, Sovyet Ermenistan Cümuriyeti sırların. da dostluğumuzu pekleştiren güzel bir törenle karşılanmışlardır. İnönünün smıra geldiğini haber alan dost cümuriyetin büyükle- İp mesitsini topraklarma çağırmak nezaketinde bulunurüğlardır. Ermenistan CÜMUFİYEdin Başbakan Piğliste bulunmadıği için, muavini olan muvakkat Başbakan, Sovyet ittihadınm Ermenis- tandaki diplomatik ajanı, Sovyet Ermenistan cümuriyetinin Zi- raat komiseri, Sulama işleri şefi, hudut livası kamutanı, Politek- nik mektebi profesörleri İnönünü karşılayarak, hep beraber kar- $ı tarafa geçmişlerdir. Komşu toprakta Serdarâbat barajı &€- zilmiş, kanalın nasıl işlediği en ince noktalarma kadar görü müştür, Çok yürekten olan bu karşılamada ittihat memleketleri ile kuv vetli yakınlık ve komşu Sovyet Ermenistan Cümuriyeti ile ara- muzdaki içten münasebetler hakkında çok samimi görüşmeler yapılmıştır. Bu görüşmeler arasında iki dost cümuriyetin büyü şefleri hürmetle anılmış ve bu yürekten yapılan tören içinde yük- selen alkışlarla dost ulusların yakınlığı ve karşılıklı saadet istek” leri bir defa daha ifade edilmiştir. Bu ziyaret Sovyetlerin ve Türklerin barış siyasasına ne kadar bağlı olduklarını bir defa daha isbat etmiştir. İnönü buradan Kağızmana gitmişler ve oradan Sarıkamışa varmışlardır, Si İBaşbakanımızın Erzurumda karşılanışları hakkında muhabirimizin verdiği tafsilât 3 ncü sayfamızdadı") ..|. Dün Sabah Ödemişte Asıldılar i zmir 18 — Dört yıl evvel Ödemişte, Seynek köyünde Meh- metle karısını ve beslemesini geceleyin evlerine girerek ve paralarına göz koyarak boğmak surtile öldüren ve sekiz bin lira kadar para bulup alarakgiden hancı Hakkı ile diğer arkadaşlar! sabahleyin İzmir hapishanesinden alımarak Ödemişe götürüldü- ler ve orada asıldılar. Birçok köylüler kasabaya gelmişlerdi. İ Ölenlerin akrabasından birkaç kişi “ipleri biz çekeceğiz” dİYE ilerlediler. Tabii önlerine geçildi. Hancı Hakkı durmadan bu işte me olmadığından bahsediyordu. Diğerleri hiç bir şey söyleme- iler. v ... . » Hi Vehbi Demirel işe Başladı dirne, 17 — Trakya genel enspektörlüğü vekâletine atan- m mış olan İç Bakanlığı müsteşarı Vehbi Demirel, bu sabah vazifesine başlamıştır. Vehbi Demirel, yapılacak işler hakkında şunları söylemiştir: “— Trakyadaki iskân işlerini devletin kuvvet ve kudretile mütenasip bir surette başarmak ve aramıza gelen göçmenleri en kısa bir zamanda relah ve istihsal sahasma geçirmek istiyoruz. | Mrkezdeki vaziyeti gözden geçirdikten sonra mintakanm her ta- rafında bir inceleme gezisine çıkacağım.,, UÇAĞI GENE UÇAK VURUR 24319. i 4318. Yazı işleri * ve ve Matbas : 24310. BiR ŞiFA HA VA SABUNA OKUNMADAN BİR SAYFİYE HİKAYES! Bizim bayan, bendeniz, bir de çocuğumuz, yaz geldi, hava ısındı, banyo alalım diye, henüz yerleşi ğimiz o apartımanımızı bıraktık, kalktık, sayfiyeye taşındık. Sayfi- ye! Deniz hamamı! Vücutlarımız su da wlanacak, güneşte kuruyacak, ve böylece, kuruya islana, lana kuruya, canlarımıza canlar katıla cak! Sonra, bire doğru, eve döne- ceğiz. Çamlarla dolu bir bahçe! Bahçede hasır koltuklar! Limonata gibi bir rüzgâr! Geviş çeşidinden halif öğle uykusu! Akşam üzeri sandalla koyda gezme! Daha son- ra, birkaç tek rakı! Eş dostla: “Vay! Siz de mi burada? Ne hoş! Ne âlâ?" diye masadan masaya 16 lâmlaşmalar, “Hanımefendi âfiyet- tedirler inşallah?” gibi konuşmalar, 'Gençleşmişsiniz maşallah!” diye şakalaşmalar, derken, kah kah kah, keh keh keh, kih kih kih ve... Dans! Arka arkaya dans! Geceyarısına kadar dans! Bizim bayan, bendeniz, bir de 'ocuğumuz, yataklarımızı, tencere İerimizi bir uzun arabaya yükledik, meşhur köpeklerimizi kayışların- dan yakaladık, ve sıcak bir Tem- muz sabahı idi hi, saydığım hülye- lara doğru, şehri bıraktı, sayfiyeye yollandık. Bizim bayan, bendeniz, bir de gocuğumuz. karar vermiştik: Yaşa: | yacaktık! o Sayfiyeye taşındığımız akşam, sşyamızı şuraya buraya yerleştir- dikten sonra, “Haydi yaşamağa başlıyalım?” dedik, Bizim bayan, bendeniz, bir de ocuğumuz, bahçeye çıktık, ev sahi- İlin hozerladığı koltuklara otur duk, Baktık: Her yer karanlık! , Büyük bahçenin içinde, sanki bir siyah nebatat âlemi ortasında kay- bolmuş gibiydik! Sağımız çam, solumuz çam, önü- müz çam, arkamız çam, her tarafı- mız çam ve çam ve gene çam içinde idi. “Aman bayan biz nereye gel- dik?” dedim. “Vallahi bilmem!” dedi. Ikimiz de, Fenerbahcede ev tutmuşken, yanlışlıkla bir Heybeli- gecesine düşmüş olmaktan korkmuştuk ? Bizim bayana “Fakat güzel bah- Şef” dedim. O: “Evet... Yalnız faz- Ja ağaç var. Gece çok karanlık ve dallar da, senki siyah eller gibi, ru- hu boğuyorlar”” dedi. “Amma yap- tın haf” diye yalandan gülmek is tedim, fakat içimden hak verdim: Ağaçlar fazla ve fazla olarak ta gece cok karanlıktı. ahçe parmaklığının dışı, tram- vay geçen işlek bir cadde idi. Bak- tım: bizim tramvay işleyen geniş, güzel, işlek caddede, ne ışık, ne çit, me bir ses, ne bir nefes! Yalnız, Be- lediyenin büyük pr. r dalgınlığı arasında asmağı ve bakmağı unut- tuğu lâmba yerine, karşı duvarda, Konan Doyl'un romanlarındaki ke- dileri andıran bir kedinin fosforlu gözleri parlıyordu! Kağar ayana: “İstersen içeri girelim!” edim. Bayan: “İstemesen de içeri girelim? Burası Karacaahmet gibi! Korkuyorum!” cevabını verdi ve sayfiye bahçesinin zifiri gecesin- z sayfiye evinin 25 mumlu loş, 0ş sofasına girdik. Bayan, life solmuş bir koltu- ğa yıkılır gibi oturdu, ben, ayağı kırık bir uzun iskemleye uzanmak isterken çöktüm, kalktım, tekrar göktüm, çocuk ta, anasına acıyıp basına gülerek, irkildi, yatmağa çekildi, Bir müddet sessiz oturduk. Sonra, bizim bayana “Konuşsa- na...” dedim. O bana “Sen neye ko- nüşmuyorum?” dedi. “Ne konuşa- yım?” diye sordum. “Sen konuşma- an sonra ben me konuşayım?” cevabını verdi. Ben de haklı idim, oda haklı idi ve baktık ki konuşa- cak bir şeyimiz yok, “yatalım” de- dik, kalktık, yatak odasına geçtik. Ali Naci KARACAN we tablo yarınki sayımızda ZiNESi DAHA Dünyadaki Eşlerinden Üstün Bir Ilıca Bulundu Ilıca köyünde, bu eşsiz çamur banyosu az kalsın bataklık.. diye kurutuluyordu Sağlık Âlemi- mize Karıştı! Bu eşsiz Ilıcada da hamam, otel, ban- yolar yapılacaktır Gülhane fizik tedavi profesörü Nüzhet Şakir Dirisu'nun başkanlı - Enda 27 doktordan mürekkep bir ka file temmuz başında Anadoluda bir gezinti yapmışlar ve bu seyahat es- nasmda Yalova, Bursa kaplıcaların: ve ondan sonra da Balıkesir-Bandır- ma hattında bulunan kaynaklar tet- kik etmişlerdir. Profesör ve doktorlar Balikesir » Bandırma tren hattı üzerinde Ilıca köyünde bir çamur kaynağına rastla roışlardır. 62 - 65 derecede kaynayan bu çamur Ilıcasının suyu tahlil © - ei TArkas 5 incide) Doktor Nüzhet Şakir Diris Yedinci Yerli Mallar Sergisi *Dün T Serginin açılışından görünüşler: Nuri Conker söylevini veriyor — Saylav Fakire kurdelâyı kesiyor — Vâsıt açış nutkunu söylü yor — Sergiden bir pavyon , (Yazısı iç sayfamızda) Bu Hazinede j ” AM. 0

Bu sayıdan diğer sayfalar: