ÜÇ RESİM SERGİSİ Dün ve yarın, bu. yılın resimi | tarihinde iki mühim gündür. Dün, Güzel Sanatlar Birliği re - sim şubesinin sergisi Galatasa - | râayda açıldı; yarın D gruapunun sergisi de gene Beyoğlunda, Fransız tiyatrosunda açılacak, Buna bir de geçen gün akademi- de açılan talebe sergisini ilâve etmeliyiz. iri dünün, öbürü bugünün ve 3 ncüsü de yarının resmini tem sil eden bü üç serginin Temmuz. ayı içinde açılması, üç nesil ara sındaki anlayış farklarma rağ - men, saatin öz maddesi üstün. de birleştiklerine kader tarafın dan işaretmiş gibi sevindirici ve neşeli bir tesadüftür. Üçünü de ziyaret fırsatmı he- nüz bulamadığım ve görmeğe ha zırlandığım bu sergilerin mâna- larile eserleri arasında bir müna sebet bulunduğuna şimdiden e - minim; eminim ki Galatasaray - da açılan sergi, her yıl olduğu | gibi, cami enteriyörlerile, Boğaz içi manzaralarile, Nil kıyılarile, İmparatorluk tarihimizden bir sayfadır, Gene eminim ki Pran- sız tiyatrosunda açılacak olan sergi de okuyan adamlarile, işçi- lerile, dansözlerile ve plâjda yi- kanan kadmlarile bugünün tak- viminden koparılmış bir yapra- $ı andıracaktır. Akademideki ise, herhalde, muhtelif devirle - rin ve muhtelif nevilerin hudut. suz imkân ve istidatlarını kucak layan bir etüd sergisidir. Dünün, bugünün, yarının inti- balarmı muşambaya naklederek bize üç zamanm rengini veren bu üç sergiyi de görelim. Böyle- likle bizde büyük bir mazisi ol- mâyan resmin bir yıllık değil, â- deta bütün tarihi içinde müka - yeseli bir gezinti yapmış olaca- gız. Peyami SAFA kazim 26 temmuz çarşanba günü üniversi te konferans salonunda yapılacak o - lan Lozân günü hazırlıkları devam ediyor. Rektörlük talim taburuna bir tezkere göndererek o gün kampta bu lunan talebenin mezun addeylemele rini rica etmiştir. Belebiye bütçesi yüksek tasdika verildi Belediyenin 935 bütçesi yüksek tasdike arzedilmiş ve keyfiyet dün telgrafla belediyeye bildirilmiştir Bütçenin bu ay sonuna kadar gönde rileceği umulmaktadır. Şayet gelmez se ağustos maaşlarile temmuz eret leri geçen yıl bütçesine göre verile - cek, memurların paraları geciktiril - miyecektir. Makam tahsisatları henüz alınamadı Kıdem zammı ve makam tabsisatı istiyen 265 ilk mektep okulu öğret menile 3 ilk okul müfettişinin liste leri Bakanlığa gönderilmişti. Kül - tür direktörü Bakanlığa İkinci bir liste daha göndermiştir. Haziran geç tiği halde bakanlıktan bu hususta bir €mir gelmediğinden muslim ve mü fcttişler paraları alamamışlatdır. Bütçe tasniflerinin henüz sonu alın- madığının bu gecikmeye sebep oldu Zu ileri sürülmektedir. No. 87 Erik Çiçekleri Mahmud YESARI O, geçirdiği baharın bilânçosunu düşünebilirdi. Fakat, ben de, düşün- mekte haklı idim. O, bu baları nasıl geçirmişti? Kadriye'ye göz ucile bakıyordum. “Vücuduna yapışık beyaz ipek kostü- mü içinde, bütün rengi ve canlılığile bir zambağa benziyordu. Bu beyaz zambak, karşımda pırıl pırıl yanıyor- du. Onun, bahar beklemeğe, baharın erik çiçeklerile bir gelin tacı takmâ- sını beklemesine ihtiyacı var mıydı? Kadriye, ellerini, masanın kenarla- rına dayamış, başı öne iğik, dalgm dalgın yere bakıyordu. İlk defa, onun saçlarına dikkat edi. yordum. Benim saçlarıma karlar ya- Zalı yıllar olmuştu, fakat onun saçla- rında tek kır yoktu. Saçları, boyalı değildi. Kadriye'nin, boyaya tenezzül etmiyeceğini de biliyordum. Ba, enin için, bir küçüklüktü; o, bu kü- göklüğü kabul etmezdi. Demek ki refah, kahkaha, önün N Dün Iranla ticari münasebatımız görüşüldü Ekonomi Bakanlığınca gösterilen Tüzum üzerine, tvansit halı mesele - sini ve halr antreposu ücretlerini tet kik etmek üzere bir komisyon âeçil- miştir. Komisyon ilk olarak toplantı- sinr yapmış, bu toplantı da Ekonomi Bakanlığını temsilen ilbay onâmrna mektupçu Osman, gümrükler nâmı- ma ithalâe gümrüğü direktörü Tah - sin Fazıl, tecim ve endüstri odası nâ | mına Şerafeddin Basmacı zade, li - | man genel direktörlüğü nâmma da Hüsameddin buluhmuşlardır. Ayrı » ca İfkili halr tacirleri ile Bazı kurum direktörleri de çağırılmışlardır. Komisyon, belli Başı olarak İranla transit ticaretimiz hakkında etütlar yapacak ve kolaylaştırıcı tedbirleri tesbit edecektir. Diğer taraftan Türkofisi Kars şu- besi direktörü Ahmet Naim dün Türkotisi İstanbul şubesi merkezin- de tecimenlerle görüşmüştür. Ahmet | Naim bugünlerde yeni vazifesine gi- decektir. Kars şubesi, şark ticsretimizin teş | kilâtlandırılması ve inkişafı imkân - Tarı üzerinde önemle meşgul olacak, gereken tedbirleri alacaktır. Bilkas- sa, Erzurum ve havalisinden yapı - Tan hayvan ihracarna değerile uy - gun bir önem verilecektir. Kafkas ve Karadeniz yolunun inkişafı, Sovyet Rusya ile tecimen ilgimiz bakımın - dan gözönünde tutulmaktadır. — Yaş meyva nakliyatı Türkefisi, şehrimizde yapılacak yaş meyva İhracatr için nakliye s0s- yeteleri ile başladığı temasları sona erdirmek üzeredir. Mevsimin geçen sene meydan kalmadan nakliye üc- retlerinde görülecek ihtiyaç nisbe - tinde tenzilât yapılması Ber halde temin edilecektir. ——— Sovyet uzmanlarının tetkikleri Şehrimizde bulunan Sovyet Rus tayyarecilerinden Anonim ile Roma- nof, yanlarında tercüman İskender ve Türk kuşu şefi tayyareci Savni olduğu halde Yakacık, Kayış dağı, Sarı gazi, Dudullu. köyleri civar € merke nişlerdir. —— Kaza tapu memurlukları Tapu idaresine bağlı bulunan kaza tapu memarluklarınn aranılan ev » safta binalar balınmadığı için eski vaziyetlerini muhafaza edecekleri anlaşılmıştır. Haber aldığımıza göre, kamutay - dan yeni çıkacak tapu teşkilât ka - nusüra göre, teşrini. ra gönderilecek olan bu memurluk - lar buralarda sici! muhafızlığı vazife sini göreceklerdir. Evkaf genel direktörü İzmire gitti Evkaf genel direktörü ya dün akşama kadar İstanbul evkaf ida resinde tetkikat yaptıktan sonra ge- mel direktörlük emlâk direktöfü Ra- şitle birfikte İzmire hareket etmiş - tir, Genel direktör İzmirde evkafa ait işler üzerinde meşgul olacak ve tekrar İstanbula dönecektir. —— Şükrü Kaya gitti İç Bakanı Şükrü Kaya, dün akşam ki trenle Ankaraya gitmiştir. Şükrü Kaya, İl ve Şarbay Muhiddin Üstün dağ ve İlbay muavini Rükneddin Sö zer ve bir çok kimseler tarafmdan w- Kurlarımıştır. saçlarını ağartmamıştı. Refah ve kahkaha!.. Yr'ları, ve yıl- ların bütün değişikliklerini, hırçmnlık- larını, densizliklerini silip süpürüyor- du. Arada bir kış vardı. “Bu kıştan son- ra, erikler, çiçeklerini dökeceklerdi. O, acaba, bahara nasıl hazırlanıyordu? Beni. gözünden ve gönlünden sil- miş miydi? Yoksa siliyor muydu? İnsanlar, na'ıncı keseri gibi, hep kendilerine yontarlar. Gözüne ve gönlüne girdiğim ne malümdu? Onun geçici iltifatları, bana, bu vehmi ve rebilir miydi? Verebilmeğe kâfi miy- di? Kalbi, her bahar, erik çiçeklerile çeleklenen, bu içi ölmez, ruhu solmaz kadının, kafasından şimdi hangi meç- kul hulyaların ve uzak bahar'arın da- üssılası geçiyordu? le düşünüyorsun, Yesari? Başımı kaldırdım, göz göze geldik; içimi çektim: — Senin düşündüklerini... Durgun durgun baktı: — Çok acı şeyler düşünüyorsun, Yesari! — Sonbahar... Kış geliyori, Ve'ba- har yaklaşıyor, sevgilim Jikildi, çenesini yumruklarına “da- Ekmek fiatı gene Yükselecek mi ? Belediye narh komisyonu önümüz deki pazartesi günü toplan: Ekmekte kullamılması İâzım gelen yumşak buğday fiatları yükselmek- tedir. Bu yükseliş devam ederse ek - mek ve İrancelâ fiatları bir kuruş da ba artacaktır. Bununla beraber fı - rıncılar ekmeği kendiliklerinden u- cuzlatmaktadırlar. Bu da ekmekte yumsak buğday yerine sert buğdayın kullanıldığını isbeta kâfi görülmekle tedir. —— Üniversitedeki münhal doçentlikler Üniversitede beş münhal doçent - lik vardır. Önümüzdeki ders yslr için Dir imtihan açılacak ve bu münballe te tayin edilmek üzere beş doçent seçilecektir. İmtihana girmek için Ali mektep mezunu olmak, bir ecne bi dil bilmek ve bir de ilmi eser yaz mış bulmak Hizrmdir. &n iyi muvaffak olanlar #rasından se gilecek beş doçent maaşlı olarak ta- yin edilecek ve bu ders yılı vazifele rine başlıyacaklardır. Birden fazla ya rae dil bilenler tercih edilecekler - ir. ——— İnkılâp derslerinden imti- hanlar bitti Üniversitede inkılâp dersleri im - tihanları dün tamamlanmıştır. Dün öğleden evvel yabancı talebe sözlü o- larak imtihan edilmişlerdir. Bu imtihana giren talebenin kırk üçü dişçi, üçü cczacı ve üçü de dok- tor mekteplerinde olmak tizere 48 ki şidir. Bunları hepsi de son sınıf ta lebesidir. Bütün derslerden muvaf- fak olarak mezun olmuşlardır. Dün- kü imtihanda bulunan bir doçent bu hususta şunları söylüyor: ” — Yabancı arkadaşlarımızın İm- tibanımdan iyi sonuçlar aldık. Çok memnunuz. Bir tek kişi sınıfta kal - madı, Son sınıf talebesi oldukları için memleketlerine Türk devrimini öğretmiş bir halde gideceklerdir... Ankara ve İstanbul üniversitesin- den 1200 kişi imtihama girmiştir. Ge nel durum 10 ağustosa kadar belli ©- Jacaktır. ,Ali Riza Çevik gitti Güziüntep ilba; atar ktörü eski emniyet di ilbay muavini Ali Riza vik düm şehrimizden hareket et - miştir. Ali Rıza Çevik, Haydarpaşa istasyonunda ilbay muavini Rükned din Sözer, ilbaylık idare heyeti üye leti Sabri Onat, Ferruh, Enver, li - man genel direktörü Feridun Man - yasi ile ilbaylık ve liman direktörlü- Bü ileri gelenleri ve bir gok tanıdık ları tarafından uğurlanmıştır. Ken - disi bir kaç gün Ankarada kaldıktan sonra Antebe gidecektir. Ali Rıza Çevik, İstanbulda bulun duğu beş sene İçinde doğru ve ça - luşkanlığı ile tantamış, iyi bir mahit kazanmıştır. Yeni işinde de muvaffa kiyet dileriz. Varnadaki seyyahları buraya getirmek için konuşmalar Türkiye Turing ve otomobil klübü idâre heyeti evvelki gün toplanmış ve İzmirde açılacak arsmlusal pana- yır münasebetile yapılacak propa - Handa hakkında görüşmüştür. Heyet ayni zamanda Londra - İs- tanbul otomobil yolu meselesini de konuşmuştur. Bundan başka mev wim dolayısile orta Avrupadan Bul Baristanın Varna limana giden sey yah akmnın, İstanbula celbi mese - esi de tetkik edilmiştir. Bugün Var seda 20 bin kadar seyyah bulunmak tadır. Ve bunun dört veya altı bini İstanbula gelmektedir. yadı: — Sonra ? Ben de, koltuğun kenarlarına avan- Mıştım: — Biribirimize, sevgilim! diyemi. yeceğimiz günler yaklaşıyor, Kadriye! İk defa, ilk defa, onun gözlerinde, hüzünle karışık bir şaşkmlık görü yordum: dudak uçların kımıldatarak tuhaf tuhaf güldü. — Neye gülüyorsun, Kadriye? O, yumruklarını çenesinden çekti, sırtmı koltuğa dayadı: — Neye mi gülüyorum? Acı âcı gülmeğe başlamıştı: — Demin, sana, ne düşünliyorsun, diye sorduğum zaman, bana; senin düşündüklerini, diye cevap vermiş- tin. O âna kadar belki ayni şe; düşünüyorduk, ayni dan geçiyordu. Fakat sonri mize, sevgilim! diyemiyeceğimiz gün lere yaklaşıyoruz. Dedin. — Evet. Yalan mı? Elini, reddeder gibi salladı: — Onu da konuşuruz. Sen, sözüm nün sonunda, bir tek kelime de söy- edin, Kadriye! dedin. Cevap vermeme mâni oldu: — Sen, belki farkında değilsin... İmtihanda | ğına atanan 1.» | Floryadaki Bayın» dırlık çalışmaları Floryanın bayındırirk işlerine ö - nemle devam edilmektedir. Plâjlarda ki beton yol yapısı bitmiştir. Şim - di Küçük Çekmeçe yolunun toprak düzeltilmesi yapılmaktadır. Ayni za manda buradaki araziye küçük evler kurulmaktadır. Floryaya rıhtımın günden güne günlerinden artması Üzerine pazar başka diğer günlerde de şimendifer | seferlerinin çoğaltılması kararlaş - mastır — Edirnekapıdaki hafriyat Edirnekapıda Kemankeş Mustaa Paşa camiinde hafriyata dün tekrar başlanmıştır. Profesör. Sehâzmann'ı hastalığı henüz geçmediği için gel. memiş ve hafriyatı asistan oFekete mütehasersı mimar Ke- mal Altan idare etmişlerdir. Dünkü sramada bir temele tesa: | dü? edilmiy ve bu temel etrafında a- raştırmalar yapılmıştır. Camiin tari hi kıymetini gösteren plân mimar Kemal Altan tarafından hazırlan - mıştır , Bir konferans ve bir musahabe Temmuzun yirminci cumartesi gü- nü de eski Fransız tiyatrosunda açı lacak olan D grupunun resim sörgi- sinde saat tam (17) de şair Necip Fa zil konferans verecektir. Ayni 2a - manda ressam Elif Naci de D grupu nâmena bir müsahabe yapacaktır. Belediye ile Şirketi Hayriye arasında Belediye Şirketi Hayriyenin köp- rü ve salı pazarındaki iskelelerine koyduğu reklimları kaldırmasını bu iskelelerde yolcu salonu vapılması zmn gelirken kiraya verilen dük - kânların boşaltılmasını istemişti. Sos yete, reklâmlar için şirketlerle muka vele yaptığını ve kiraya verdiği dük kânların da henüz konturat zamanı- nın gelmediğini; bu mukavele ve kontrat müddetleri sonunda belediye nin istediğini yapacağını bildirmiş tir. Sosyete bu İnisüsta mahkemey mürucaat edlilmemesini istemekte ve işi tatlılıkla halle, çalışmaktadır. | mmm m Hukuk Fakültesi “dört sırıfa çıkarılırsa Hukuk fakültesinin üç sınıftan dört smıfa çıkarılacağı haberi, ba yıl üçüncü sınıfa geçen talebe arâsında genel bir memnuniyetsizlik uyandır f mıştır. Çünkü bunlar arasında bir an evvel hayata atılmak mecburi yetinde bulunanlar çoktur. Halbuki fakülte nin dört sınıfa çıkarılması henüz Tes men kararlaşcı!s değildir. Alâkadar lar, bur işin genel veöncmii Biz tet kik sonunda yapılabildceğini ileri sürmekte ve bu yıl son sm:fa geçen talebenin bundan müteessir olmama ları lâzım geldiğini söylemektedir « ler, Çünkü, fakültenin dört smıfa çi karılnsası, diğer sınrf derslerinde ba s değişikliğe sebep olacağından bu cihet kati bir şekil alırsa ancak gele | cek yıl tatbik edilebilecektir. Halta tatili ruhsatiyeleri Hafta tatili ruhsatiyelerinin her l haziranda değişmesi lâzmm geldi ği halde bir çok yerlerin yeni ruh - satiye almadıkları belediyenin yap - | tığı sıkı bir kontrol sonunda anlaşd- mıştır. Bunun üzerine belediye şube- lerine bir Yayım yapılarak bu gibi rlerin en kısa zamanda yeni yıl ruhsatiyeleti almalarını bildirilmiş - tir. Bu isi yapmayanlar cezalandırı « lacaklardır. Bana; Kâdriye! diye ilk defa, söy-| Yüyorsun. Belki birçok defalar da ledin, söylemişsindir. Lâkin, bu defa, ÖYle İçten, yürekten ve ismime inanarak söyledin ki... Ağır ağır başını sallıyordu: — İnanaraktan, diyorum. Çünkü, sende, döima, bana karşı İir inan- mazlık, bir kuşkulanış var... Bazan arkadaş, sevgilim! deyişin de yap- ık... Fakat şimdi, çok yürekten söyledin... Biribirimize, artık, sevgi- Jim! diyemiyeceğimiz günler yakla- şıyor, değil mi? Sen, buna, içinden yanıyorsun... Vah, zavallı Yesari; ben, seni 0 kadar şardım mı? Bende geni saracak ne var? Gençliğim mi, güzelliğim mi? Sen, benden yaşça küçüksün... Buna rağmen sen yaşta erkekler, daha gençlere tutulurlar... Seni, zekömla mr' sardım? Sen, ka- dında, ne zekâ arıyacak kadar buda- lasım, ne de zekâ aramıyacak kadar sersemsin... Kadının, sadece kadın ol- masin: istersin... Ben, hayatımda, ken dimin her şeyden evvel kadın olmamı, kadın kalmamı isterim ve kendimin, yaşımdan, güzelliğimden, vücudum. dan ziyade, kadınlığımı severim. Ne demek istediğimi anlıyor musun?. Onun hangi kanallardan geçerek, * Türkiy mak mu nü Heybeliadaya si yapacaklardır. bir vapur gezinti içki aleyhtarları ittihadına âza olmuş ve İttihadın merkezine ilk taahhüdü nü göndermiştir. i : * Danimarkanm Ankara orta elçi si Axel Nocgard izinli olarak Ko - | penhağa gitmiştir, * Kadastro ve tapa baş mühendis. lerinin ünvanları değiştirilmiş, fen âmirliğine çevrilmiştir. Bundan son ra tapu baş mühendislerine tapu ve kadastro fen âmüri denecektir. # Tapu sicil muhafızlığınm işleri çoğaldığı için kadroya ilâveten bir muavinlik daha ihdas olunmuş ve bu muavinliğe sicil muhafızlığı kâtiple rinden Ahmet Erbil atanmıştır. * Taşradaki emniyet memurlukla - rına terfian tayin olunan merkez memurları dün mrstakalarmdaki ar- kadaşlarına veda etmişler ve vazife lerinden ayrılmışlardır. Açık ka - lan merkez memurluklarını birinci komiserler şimdilik vekâleten idare edeceklerdir. * Arabacılar cemiyeti idare heye ti seçimi tamamen bitirilmiş, reyler dün tasnif edilmiştir. Yeni idare he yeti bu hafta içinde toplanacaktır. * Türk Fransız muhtelit mahke - mesinde son olarak 12 dava kalmış - tır, Bu davalar eylül sonuna kadar bitirilecek ve mahkeme teşriniev - velde tasfiye edilecektir. * Tarım Bakanlığı orman o genel direktörü Fahri, “Trakyada göçmen lere yapılacak evler işine bakmağa memur edilmiştir. Fahri, Ankaradan gelmiş ve bu işler üzerinde çalıştık - tan sonra yine Ankaraya dönmüş - tür. * Esnafın belediyece tescil müd - deti bu ay sonuna kadar uzatılmıştı. Sıhhat heyeti bazı esnafın muayene - sini Ağustosa bırakmış, bu yüzden ceza almaktan korkan esnaf ta bele diyeye şikâyette bulunmuşlardır. Be lediye, tescil işlerine ait evrakı mu- amele halinde bülunan esnaf ceza - landırılımamasına karar vermiştir. # BelediyEnin Ozlatadaki erkek Kimsesizler yurdu gibi kızlar için de bir kimsesizler yurdu açılması di rimel e e Yarındı münâşi; i eri lâşip bina âran .* Finans Bakanlığı tarafından Fransadan getirilen mütehasstslar ta hakkuk şubelerindeki tetkiklerini ileri götürmüşlerdir. Mütehassıslar, tahsil şubelerinde de tetkiklere baş lamışlardır. * Galatasaray polis merkezinin bi nası satılmıştır. Merkez İstiklâl cad. gesinde bapka bir binaya taşınmış - ar, * Misafir Çek talebesi dür * & yüpte gezi varımı5'a, ve akşam mem iehetierime dönmüşlerdir. Talebe bir liği ve bazı üniversite doçentleri mi. safirleri uğurlamışlardır. * Fransız Ansiklopedisi genel sek reteri Abraham bu ay zarfında şeh - rimize gelecektir. braham, Ansiklopedi'nin yeni alacak nüskasmda yeni Tülkiyezi i için, — buradı memleketimiz hakkında > malümat toplıyacaktır Hususi mektepler dirke- törlerinin toplantısı Hususi mektepler müfettişleri dün kültür direktörünün başkanlığında toplanmışlardır. Bu toplantıda 934 - 935 ders yılında bu mekteplerden a- Iman sonuçlar gözden geçirilmiş ve önümüzdeki ders yılı için yapılması lâzım gelen önemli işler etrafında görüşülmüştür. hangi yola ve hangi yatağa döküle- geğiri anlamıyordum. Yalnız o, öyle kendini vererek sâmimi konuşuyordu ki, yalandan ve yapmacıktan kaçma- ğr kendime bir borç sayıyordum: — Anlamıyorum, Kadriye! Gözlerinde, kıvılcımlar o parılda - muştı: — Teşekkür ederim... En çok neye yanıyorum, bilir misin? Ayrılacağı- mizr, biribirimizden uzaklaşacağını- z: duyduğumuz ve düşündüğünüz za biribirimize (o yakınlaşıyoruz. imize, bu kadar yakın de- Hildik. Şimdi duyduğumuz bu ya kınlık, bizi yeni ve ciddi bir bağla birleştirebilir. i Dardu, gözlerimin içine baktı: — Sen, ne düşünüyorsun? Onun, hain bakışlı gözlerini gör - memek için gözlerimi kapadım; — Hiç birşey düşünmüyorum: hiç birşey düşünmek istemiyorum... Dü- şünmek, beni hasta ediyor. Taşkın bir kahkaha koparmıştı: — Bu kadar mı tutkunsun, sevgi- lim? Gillmesini görmek için gözlerimi açmıştım: bu, bir eza, İşkence bile olsa, görmeğe değerdi. O, ellerini ensesinde kilitlemişti; İKUÇUK HABERLER '| aleyhtarları arala | iç rına yeni giren arkadaşlarile tanış - | sadile 21 temmuz pazar gü # Yeşil Hilâl kurumu arsrulusal | | le tâbirler kullanmışlardı. 19-7-935 DD BİR İNCE MESELE Dünkü gazetelerde, Ama Ajansının şöyle bir telgraf beri çıktı: Habeşli yağmacılar Eritreye gü Roma, 18 (A.A.) — Yağın lar Eritreye girerek...” 3 Habeş - İtalyan münasebei de, bir gazeteci, bir bakkal saylav kendi hesaplarma, * takil bir vatandaş olarak 18! leri cepheyi alabilirler. ben, Habeşlerin bu işten rinin akıyla çıkmalarını, dü nı yenmelerini canm gön dilerim, Bir başkası, kendi 8* şüne göre, İtalyanların masını ister, : Fakat Anadolu Ajansı 4 resmi bir kurumdur, Ve bü” kımdan, Habeş - İtalyan işle karşı hiç olmazsa bitaraf bif ziyet almalıdır. Halbuki “yağmacılar” te ni kullanan Ajans bu bitara bozuyor. Anadoluda yapılan anti peryalist kurtuluş savaş” de, vaktiyle birçok ajanslar 2 dolu Ajansı bugün onların kiine düşmemelidir. Amma diyeceksiniz ki, bü grafın membar Roma. Fakat membar Roma olan VER işte tarafgirliği ortada bi bir haberi ayni tabirlerle 9 retmek mecburiyeti de yo ya! Yarın bir İtalyan - Habe$ vaşı olursa, Habeşistanın b çok uzak olması dolayısiyle * nağı Roma olan birçok tel lar gelecek. Bunlar kontro neşredilirse, okuyucular geiğ hâdiseler hakkında doğrü fikre sahip olabilirler mi? Bu bir ince meseledir. * ince meselede olduğu gibi parça dikkat, görüş ve uğ! mak İster. Orhan SE! Doktorların Kazanç vergisi Doktorların kazanç vergi tayini için smuflara tefriki faali ne Etibba odasınca devam oful tadır. Şimdiye kadar Divanyolü Eg liye tahsil şubesnie tâbi buluna Ö7A torların tasnifi yapılmıştır. BW rin adedi 160 kadardır. Bugün Etibba O - vdare tekrar toplan-—-* ve Hocapaşi, we onu şübesinc kayıtl. rm sınıflara taksimi ile meşgul © caktır. oğr" beğ ——— Galatasaray resim ser Bugün Galatasaray mektebi larmda güzel sanatlar birliği sergisi açılıyor. Her sene nm8! man yerli mallar sergisile be çılan resim sergisinin saat tam İ resmi küşadı yapılacaktır. $ pek çok zevat davet edilmiştir” Bir hâkimin geçirdiği rahatsızlık Temyiz Raportörlüğünden PX Ceza Mahkemesi Reis'iğine tay lerek geçende işe başlıyan Sadi üzerine, dün öğleden sonra, Dİ re fenalık gelmiştir. Bir baygınlık geçirdiği an Hâkim Sadettin Adliye Tabibi “iğ tarafından tedavi edilmiş k sonra kendine gelmiştir. — Seninle, dalma dost f Tacağız. Senin, İer ne sekilde olsun, dostluğunu kalbimde” miyeceğim. Çünkü benim, hilesiz, dalaveresiz bir dost” tiyacım var. Gün olacak; beni et! diye sana koşacağım. V€ Ne yazık, Yesari, sonra, bir Eği lecek, ben, ihtiyarlayacağım” ihtiyarlayacağım... ul Ümitsiz ümitsiz başımı — Ben, o kadar uzun Yi Ayağa kalktı ve küçücük “8 dile omuzuma vurdu: — Ahtâksiz! j Dik dik yüzüme bakıyordüf — Senden soğuyayım w 1 kurtulasın, diye mahsus ©# sun, değil mi? İhtiyarlaya"Öi ihtiyarlık günlerimde, seDi” © ağrıtacağım. Gülüyordum: — ğe ağrıtmayacaksı” dinlemekle zevk alacağım: vg Gözlerini kırpıştırdı, nat ; — Yani, ötekilerinin int lacaksın, öyle mi? Ü Döndü ve merdivene değ” dü; TArkasi