y NaI AA DAİA lela KBA LN ÇARŞININ TAMİR! Mısır Çarşısının tamiri, bir çok işlerimiz gibi mseele ol- du. Ve bir çok hâdiselerde vâki olduğu gibi, bu mesele de de, Evkafla Belediye ara- sında bir ihtilâf çıktı. Haber verildiğine göre, bu ihtilâf, çok şükür halledil- miş.. Yalnız, şimdi, bir nokta tetkik ediliyormuş: «Misır Çarşısına, yeni pen- cere açmak tarihi kıymetini bozar mı, bozmaz mı?..» Bundan maksat, çarşıyı havalandırmak olduğu mu- hakkak!.. Fakat, dikkat e- din; eskiler, bizim kadar faz- la havalanmıyorlarmış! TÜRKÇEYİ ÖĞRENSEK Avrupa gazetelerinin yaz- dığına göre, dünyanın en çok lisan bilen adamı, dok- tok Ludovik Şüts ismindeki zat, 68 yaşında olduğu hal- de, geçenlerde Frankfurtta ölmüş! Temin edildiğine gö- re, bu âlim zat tamam 290 | ile, lisan biliyor, kavaidi muhtelif lehçelerile hazmet- miş bulunuyormuş! İnsan acı acı düşünüyor: Bizim bazı ulema ve üde- bamızın ise, galiba, yalnız Türkçeyi ve Türkçe grameri dahi öğrenmiye ömürleri ve- fa etmiyecek! BİR YASAK TEKLİFİ Bütçe müzakereleri ura- sında bir kadın meb'usumuz, rakının ve diğer bazı sert iç- kilerin yasak edilmesini tek- Kf etmiş.. Akşamcılara der- hal müjde verelim ki, bu tek- Kf kabul edilmemiştir. Zaten, İnhisarlar İdaresi, vert içkilerin istihlâkini azalt- mak için bazı tedbirler alı- vor, Meselâ, birayı ucuzlattı, şarabı ucuzlattı ve bu içkile- ri tashihe çalışıyor. ne olurdu, acaba? .« BİRAZ İNSAF LÂZIM DEĞİL Mİ?. Sayın Ahmet Emin Yal- man, Vatan refikimizde, yaz- dığı bir başmakalede, kırta- siyeciliği ortadan kaldırmak için bazı teklifler yapıyor. Halbuki, biz, muhterem başmuharriri, çok nazik, çok insaflı, çok vicdanlı ve has- sas tanırız. Kırtasiyecilik kalktığı tak- dirde, sırf bu gayya kuyusu Edebi Roman:77 KOLKOLA | Müellifi: — Erkekler - böyledirler işte-. Gedi « keyiflerine, rahatlarına sakmazlar, sevilmeleri de kâfi d6-| Hildir. Varsa yoksa kibir, Şimdi kendisine koca dememi — istiyor racak, Eğer fişık dememi istediği zaman kocamdır b nemrut inadı kabaracaktı. Ah ha- mım... Sen o mayrifetini bana da öğret. Ben canım sıkıldıkça odu. maktan başka birşey bil- m - ezzan şakrak bir & — n iyisi o, en kaha attı: Otomobile döndükleri zaman Naci sardu: — Enteresan kadındı değil Buz dolabı ihtikârı! 150 liralık dolapların 500 liraya çıkışı tet- kik ediliyor! Son günlerde — şehrimizde buz dolapları « firijider - fiatları çok yükselmiştir. Eskiden 150 lira o- lan buz dolapları şimdi 450 - 509 liradır. Fiat Mürakabe Komis - yonu bu ihtikâr karşısında tetkik. İer yapmağı kararlaştırmışlır. A- lâkadar satıcılar tereffüe sebep o. larak Firigeder - getirilmemesini ileri sürmektedirler, Diğer — taraftan bazı kimseler dükkân dükkân, ev ev dolaşarak kullanılmış buz dolaplarına fazla para vererek bunları toplamağa | kalkışmışlardır. KÜÇÜK HABERLER VİLÂYET ve BELEDİYE: dariardan sormuş, müte: din teminat akçesini dün akşam yatırdığı ve tâli bazı müteahhit « Jerle de anlaşmış bulunduğ ştir, Belediye d lunmadığını bildirerek müteahhi. | din hemen faaliyete geçmesini is- temişlir. *& Belediye Üsküdar ve Kabataş taşın Asya ile Avrupa arasında bir muvasala merkezi olması itibara alarak her iki tara: ba vapurile karşıdan kar, kil olunacak otomobiller için bi- rer otamobil parkı yapacak ve a. | raba nakil iskelelerini modern bir tarzda tanzim edecektir, TİCARET ve SANAYİ: * Fiat Mürakabe Bürosu tara. fından Bakkallar Cemiyetinden istenen çay tevziatına ait liste ha- zırlanarak alâkadarlara verilmiş- tir, Çay tevziatı, bundan sonra mezkür liste üzerinden yapıla « gaktır. * Şeker fabrikalarımız bu se- .| neki pancar ekimi - hazırlıklarını bitirmşilerdir. Bu sene ekilen mik- tar 43 bin hektarı geçmektedir ki bu bir rekor teşkil — etmektedir. Bu yıl ekim gayet müsalt şartları içinde yapılmıştır. »4 Hükümet tiftik — piyasasına müdahaleye karar vermiştir. atların düşürülmesi önlenecektir. MÜTEFERRİK: »4 Ankara Cumhuriyet Başmüd- delumumi muavini Suphi Örs ve İzmir İcra musvin hâkimi Meh - met Kabakçıoğlu Adliye müfet . tişliklerine tayin edilmişlerdiz. * Esrar kaçakçılığından bir se- ne altı aya mahküm olan Kâmil oğlu Hüseyin dün Üsküdar hapis- hanesindeki mahkümiyetini ik . mal etmiş ve tahliyesi için bütün muamelesi bitirildiklen sonra ko. vuşuna gitmişlir. Hapishanede Hüseyinin eroin kullanmasına mâ ni olan başgardiyan keserini ko guşlardan birinde — unutmuştur. Tekrar keserini almağa gelen gardiyan Muzaffer, bu sırada Hü seyinin taarruzuna — uğramış ve başından ağır surette yaralanmı: fır. Hüseyin yakalanarak tekrar tevkif olunmuştur. Nizamettin NAZİF Hinde kimbilir ne yosma idi. [ — Bu değirmenin bir romanı | olduğu meydanda. di — Evet... Kocasının kardeşi ile irmuş her halde. Umumi Harpte öl - | ükten son- sevişi — Kocası | müş. Acaba bu aşk, ö | ra mı başlamış? z — Kimbilir.. Bu — değirmenin gümbürtüsü o karanlık dam için- de geçen hâdiseleri kimseye du « yurmıyacak derecedeskuvvetli - dir, — Ne demek istiyorsun? Koca. sım öldürmüş olduğunu mu sa - niyorsun? — Hayır. Değirmen hayattır. Aşk Glümün başladığı yı nefesini verir. Madem ki | | bu değirmenin gümbürtüsünü esk | Filoezofu — Hayat ve Mektep Muhtelif dalre, müecssese veya bankalarda, şef, müdür mevkiimde olan bazı arkadaşlarla görüşüyo- Yuz, Bu gibi yerlerde, stajiyer sı- fatile vazife görmeğe talip veya başlamış, orta mektep, hattâ lise mezunu gençlerin halinden, nasıl acı acı şikâyet edildiğini bir din- leyip, görseniz., Yürekler acısı. Eski rüşdiye mezunu memurla- rın sağlam türkçesi, âmali erbaası, bazı yeni gençlerin bilgisinden bi kere daha şayanı tercih.. Üstelik, bilhassa bankalarda, bugünkü gençler, eskilerden bir iki misli fazla maaşla ilk vazifeye başlıyorlar, Daire, milessese ve banka âmir- lerinin bilhassa şikâyetini mucip nokta, gençlerin, ruzumerre haya- tımızda cari olan lisanı bilmeme- leridir. Çocuklarımıza, mektepler- de bambaşka şeyler öğretiyoruz. Bu bambaşka şeyleri yarım ya- malak değil, tastamam öğrenmiş bulunanlar dahi, - gittikleri yer- lerde işi çabuk kavrıyamıyorlar. Çünkü, dil meselesi.. İşin daha açık türkçesi şuz Hayatla mektepteki lisan ara- sında büyük bir uçurum var, Bu uçurumu kim ve ne zaman kapa- tacak?, Bu uçurumun kapatılma- sına bir lüzum, bir zaruret hisse- dilmiyor mu?. REŞAT FEYZİ alan dört doktorumuz Hazeki hasanesinde birkaç yıl- danberi muhtelif branşlarda ihtı. sas stajı yapan genç doktorları - mızdan Orhan Birmar, Emin Ulvi | Profesör Akil Muhtarın reisliğin. de profesör Frank ve Neşet Ö - verden müteşekkil iç hasta diğer taraftan yapanlardan Na. im ve Zeki Batur da Tsb Fakültesi Dekanı operatör Kemal Atayın reisliğinde profesör Akif Şakir Çakar ve profesör Bürhaneddin - den müteşekkil jüri heyetleri &. | nünde muvaffakiyetle Hhtısas im- tihanlarını vererek — kendilerine birinci sınıf dahiliyeci ve harici . yeci mütehassısı ünvanları ve dip- lomaları verilmiştir. jürisi önlerinde, hariciyede sta; Operet ve tiyatro canlılığı Mevsim münasebetile şehrimiz. de tiyatro canlılığı — başlamıştır. Müteaddit truplar yazlık bahçe- Terde temsiller vermek üzere ha. zırlanmaktadırlar. Bu meyanda ilk operet san'at. kârımız Bay Cemal Sahir de vâki arzular üzerine büyük Bsayfiye yerlerindeki bahçelerde temsiller. başlamağı kararlaştırmıştır. Mumaileyh ze yeni eserleri birlikte Mariç, ve İstanbul Gülü, Kont Lüksenburg — öperetlerini gösterecektir. Göksu deresi te- mizlenecek Göksu deresi Belediye tarafın- dan temizlenecektir. Ayrıca bu. raya modern bir köprü de inşa & dileceki koca duyamıyor. O halde? — Haa,.. Üzerinde durmıyalım demek istiyorsun. — Değil mi? Kaldı ki kadınıa asıl önteresan tarafı köylü kadın psikolojisini izah eden tarafı. — Dikkat etmedim. — Senden bahsederken «koca> demiyordu. erkek diyordu. Demek bir köy kadını için ası! olan şey erkek, erkeklik. Kocalık bir for. malite ki olsa da oluyor, olmasa da. —— Evet, bunu iki defa — ısrarla tekrarladı. Kocasına âşık demesi | de manidar değil mi? — Sen bundan ne netice çı . kardın? nüyor ve ber sana söylediklei lüyor. Neden? Benim es imin aynini bir ar. kadaşım mı bu? Değil şüphesiz. Fakat bu kadın tabiatin orta: yaşıyor. Tabiat ile olan bağlarını gehrin yapmacıkları koparama « Günün meselesi: Kimler francala alabilecekler ? Yalnız doktor vesikası olan hastalara satış yapılacak Ekmekler kasrraf için hükümetin bazı tedbirler almakda oldağunu ve bu. arada ekmeğin 24 aat fırınlarda bek- tetilerek bayatlamış ularak satılması- dasrruf noktasından faydal görü- Terek tötkikat yapıldığını yarmışlak. Vekâletin socduğu suallere — Vilâyetin | cevabı alâkadarlara gündei ilmiştir. Be | dediye, buulardan tatbiki kolay elan- darla tatbiki bam şartara beğlı olan- lar hakkında Vekâlele kabeden ma- Tümatı göndermiştir. Ayrıea; ekmeğin gluten miktarmda bazı detişiklikler yapılması — ihtimali vardır. Diğer taraftan hükümetin İstanbula verilen francala unu 20 çuval olmak Kuzu etine narh konacak mı? Celepler buna itiraz ediyorlarmış! Fiat Mürakabe Komisyonu ya. rınki toplantısında et meselesini kat'i bir kaşa ve tetkiklere sebep olan kuzu etine narh konup konmaması hak- kında da kuat'i bir karar verilecek. tir. Komisyon âzaları narh koy - mak istemekte fakat celepler bin le bağlıyacaktır. Bil- | | hassa uzun müddettenberi müna. a l İhtisas diploması | bir itiraz ile buna mâni olmağa çalışmaktadırlar — Ce0 — — —: —— ADLİYE ve POLİS Şehzadebaşında Tatlıcıyı | öldürenin muhakemesi bitti Bir rekabet yüzünden bu cinayeti işliyen Hacı Molla 18 yıl müddetle hapsedilecek Geçen yıl martının 15 inci ge- | cesi, Şehzadebaşında Veznecilerde tather Şamlı Hacı — Abdülkadiri, dükkâr iple boğmaktan ara. ba sürücüsü Hacı Molla Bektaşoğ- lunun muhakemesi, dün karara bağlanmşıtır. Davaya bakan İs - tanbul İkinci Ağırceza Mahke « mesi,, bu ikisi arasında, müştere- ken sevdikleri Sebri isminde bir gençten dolayı rekabet Hacı Molların, o gece Otomebil altında ka- lan bir adam öldü Evvelki sabah Beyazıttaki feci bir otomobil kazasında, başından ağır surctte yaralanan 90 yaşında Recep oğlu Hacı Halil, kaklırıl - dığı Cerrahpaşa hastanesinde dün sabah ölmüştür. Enver Karan, cesedin gömülme « sine ruhsat vermiştir. Kazaya sebep olan 205 plâka nu- maralı otomobilin şoförü Yusuf oğlu Süleyman Aday hakkında, Adliyece, tedbirsizlik ve dikkat - izlik, seyrüsefer nizamlarına ri - ayetsizlikle ölüme — sebep olmak maştır. Ben, yeni kadınım, yani yeni sosyetenin kadını, hürriye - | Adliye hekimi | Atatürk Müzesi | hazırlığı Ebedi Şefe ait hatıra- lar toplanıyor İzmirde kurulmakta olan Ata. türk müzesine he ftan Ebedi Şefe ait hatıralar ve resimler gön- | derilmektedir. Şehrimizdeki alâkadarlara ge - len bir tezkerede bilhassa Ata - türkün İzmirdeki — seyahatlerine ait ellerinde resim ve Ebedi Şefe * bulunanların N buluşan Hacı Abdülkadiri, ara - larında çıkan kavga ve boğuşmada | iterek yere düşürdüğünü, sonra | da üstüne çullanarak iple boğdu. | Bunu sabit görmüştür. Mahkeme; suçun, tehevvüren — ve kasden iş- lendiği neticesine varmış, maz - © Mollanın ceza kanunu. nun 448 inci maddesi muci Ce 1 18 sene ağır hapse konulmasını iti- | tifakla karar altına almıştır. | İki şişe 35 lik ra- kıyı çekince.. Osman Çakar isminde biri iki | şişe 35 lik rakı içtikten sonra Ha. | midiye caddesinde kendisini bi mez bir halde dolaşmağa başlıya. | rak yakalanmış ve dün cürmümeş- but mhakemesine verilmi tir. Yapılan duruşmada bu suç sabit görülmüş ve Osman Çakırın 50 li- ra hafif para cezasına mahkümi. yetine karar verilmşitir. suçundan kanunl takibat icrasına başlanmıştır. tekinin oğlu &raba kullanmasını bildiği kadar bira şişesi açmakta tine iade edilmiş kadın. O tabiatin | da mahir olduğunu isbat etti, yarattığı gibi kalmış — kadındır. Yani esasında hür olan kadın. İşte bunun için, belki başka başka ke. limelerle söylüyoruz amımma ayni fikri konuşuyoruz. Tepeye yaklaştıkça — irtifaların tesiri görülüyordu. Yüzleri kızar. mıştı. Kanları damarlarını çatla- tıp derilerinden fışkıracakmış gi- bi bir vehim duyuyorlardı. Oto . mobilin her yüz metre yükselişin- de bir parça daha birbirlerine so. kuluyorlar ve arabayı — kullanan gence ehemmiyet vermeden sık sık öpüşüyorlardı. Tepeye yaklaştıkça, dağ kellik. ten kürtuluyor, araba, araları kar birikintileri ile beneklenmiş çam ormanları ile örtülüyordu. , sık bir çamlık arasında dayanam:yacağım.. « dehşetli acıktım. Sepetlerden birini açtılar. O . Yirmi dakika kadar, küinattan uzak, insan sesinden ve her gü rültüden uzak, en bökir sükün içinde — kaldılar. Ve yarım saat sonra bir çalımktan kurtulup kat. la örtülü bir meydanda, duğın sarp kayalı tepesine yaslanmış otele indikleri zaman o bâkir sükünun hasretini çektiler, Zira keşişin te. pesindeki otlardan, Beyoğlu sa - lonlarından birinde verilmiş bir baloda, geceyarısından sönra baş. | hyan gürültüyü bastıracak bir uğultu geliyordu. — Yandık! . dedi Rezzan - — Arı kovanı gibi... - dedi Na. | €. — Sen de beni getirecek yer buldun ya? — Ben ilk defa geliyorum. Pek Jerdi, W tedillcek gibi amma.., bi- ze göre değil — Neye? — Dağcılık klübünün nekadar | " köylerde ça |oar sa gatı Son aylarda rakı sar- fiyatı azaldı; bira ve rap arttı Son aylarda şehrimizde rakı sar- 1 azalmışlır. Buna mukabil şarap ve bira sarfiyatı çoğalmış. tır, İnhisarlar Umum Müdürlüğüne Anadolunun birçok vilâyetlerin « den de müracaatler yapılarak bira istenmiştir. Bilhassa Adana ve di. ğer cenup vilâyetlerinde fazla sı- caklar olduğu ve buralarda kâfi bira bulunmadığı bildirilmiştir. İnhisarlar Umum — Müdürlüğü Bomonti fabrikasının istihsalâtını arttırmak üzere yt yon litre istihsal yapacağı tahmin Ktadır, Şehrimizin sayfiye de bira nakli için yeni tır, Ankaradan bir Zi- raat ekibi geliyor Ziraat Vekâleti Yurdun muh. | n'akalarına ekipler gön- dermeğe başlamıştır. Bunlar, mah-| sul vaziyetini ve köylüye kira (l mize böyle bir ekip gelerek civar ıktan sonra Trak - a gidecektir, Ekiplerin gö: receği lüzum üzerine köylüye ye- ni ziraat- makineleri gönderile « cektir. Tuna yoliyle çivi ve demir eşya geliyor tandan Tü. ktarda çivi ve haber alın - Bugünlerde na yolile mühim demir eşya gele mıştır, Tuna yolile nakliyat imti zamlı bir şekle girmişlir. Mukabil olarak Macaristan, İsviçre ve di- ğer orta Avrupa memleketlerine ihracat aktadır. Karşılıklı olarak mal mübadelesi için temas. lar başlamış! Almanyadan yapı- lan incir talepleri Almanlar memleketimizden mü. him miktarda incir almak iste- mektedirler. Yapılan müzakere . ler sonunda ilk olarak 350 bin ralık bir parti saltılmıştır. 100 bin liralık bir parti için yeniden müzakereler başlamıştır. İzminde bulunan 3000 ton incir stokunun tamamen Almanlara sa- lacağı anlaşılmaktadır. Alman . ı nbu incirleri kahve yaptık - ları haber alınmıştır. Gençlik teşkilâtı arasında müsabaka Beden Terbiyesi Umum Mü - dürlüğü tarafından alâkadarlara Relen bir tezkerede, kazalarda ku- | Tulmakta olan gençlik teşkilâtları da müsabakalar ve bilhassa atışlar yapılması bildirilmiştir. Alâkdarlar hazırlıklara başla - mışlardır. Yakında bu şekilde mü. sabakalar tertip edilecektir. Milli Şefin imzalı fotoğrafları Milli Şefin imzalı fotograf - ları Lüleburgaz, Halkevine me « rasimle asılmıştı âzası varsa hepsi burada. — Ne çabuk gördün. — İşte ikisi bize doğru geliyor. | lar. Seni Mollanın akrabası diye takdim ödeceğim. — Hay Allah cezanı versin. Ka- çalım öyle ise, Rezzan cevap vermedi. Bir gar. sonun açtığı kapıdan elini uza - tarak haykırdı: — Vah Semihacığım.. İşte ben | insanı böyle yakalarım. Buraya gelecektiniz de bana niye haber vermediniz. Sana Mollanın yakın akrabasından Naciyi takdim e. deyim. Bizimkini bilirsin ... Şat- Tanç masası başından ayrılmaz. — Bilmez olur muyum canım... Naci arabadan fırlayıp sarışın, n boylu çok genç bir kadının uzattığı ele dudaklarını değdirdi. Bunun yanında zayıf, ve orta boy. lu bir esmer kız vardı. T libe... - dediler . en güzel kayakçılarımızdan... Dehşetii gö- zü pektir, ' (Arkan Vaj i Ü bBir seneâenber" Yazan: ALİ KEMAL SUN Bir sene evvelki zaman ilt diki arasında ne büyük fark İ Geçen sene bu vakitler AVTİÜ garp cephesinde dünyanın ye kadar görülmemiş pek Üj vesaitle ve usullerle cereyâf muharebeleri oluyor; küçük j 'yük memleketler istilây: Müttefiklerin arası açılıydik kral öbür tarafa geçiyor. bunlar gibi sayısız vekayi © du. Fransa mağlüp düşü; kat Afrikadaki Fransız luğu sağlam duruyordu. Üf bazı şeyler beklenilebilir df dü. Bugün ise Avrupadaki ile Almanyanın münasebetli ni bir şekle girmiş bulunuy!? nun neticesi Vişi Fransasi gilterenir de arası açıldık$i yor, Şimali Afrikadaki PP ordularını General Vey metinin yaptı. ğini geçenlerde söy! İngilizli beri şu mesel: — Almanlar neden şi rikadaki Fransız üslerindefi de etmeği düşünmesinler?: Havadan yağdırılan Yunanistan: tahrip etti; fi rikadaki İtalyan impat mun elden gitmesine mâni dı. Bununla beraber Yundl larının - İngilizler için b teşkil ederek kaç aydani ası Almanları da, İtali' da düşündürmüş, onun iÇİN ların ne olursa olsun ele mesine karar verilmiştir. Akdeniz harbinin n'hayi varacağını İngiliz askeri © rirleri daha evvel yazı? Almanların Akdeniz sahaS suretle faaliyete geçecekli şünen bu muharrirler bu G İngiltere aleyhine noler yi ğını şu niktalarda toplam!$ 1— İtalyan denizaltı gel manlar tarafindan — kullafl ği 2— Almanlar parça parça bahir aksamını deniz kenâf direrek orada tekrar bu suretle kendi tahtelbaht” den bir miktarını Akdeniif 4 muş olacaklar; 3— Akdenif y sında Almanların gerek vetlerini, gerek denizalti & rini kullanarak alacaklar! ler ehemmiyetli olacak; & kanın Akdeniz sahillerinde” mi istifadeyi düşüneceklef | İngiliz atkeri muharrif' ha aylarca evvel istikbal Pa minler yürütürken bunlafi ğ etmekten kendilerini & dı. Alman hava kuvvetlerif denizde yerleşmesi işi Ğ Sicilya adasından başlaır kü buradan Akdenizdeki Ö münakalâtını sekteye VÜN Alman tayyareleri için KOĞĞ cağn düşünülmüştür. Ond#f da az mühim olmıyan di Almanların maltaya taarff li leri ihtimalidir. Maltanın Üit diyorlar, İtalya harbe girdi nezaket peyda etmiştir. Fakat İngiliz denizcilik Akdenizde cereyan edeft Öğ | rında Malta adasının DÖY rolü vardır. Çünkü vaktt Üğg denizin her iki ucundan $ gl kendine yer arıyan İngilif ip l ması ancak Maltaya lenmiştir. Onun için tine göre Maltanın da esbabı eskidenberi hati miştir. Alman hava fa: lere az zararlı olacı lüzumsuz bir nikbi Fakat bu bahis ü vinâ';&p# zan İngilizler şuna vaf! Düşmanın kuvvetini w;ğ.’ meğe mahal yok. On:w. denizde de İngiliz ku' ._j mihverin çok zararlı hi ç çeceği düşünülebilir. Bile raber Almanların O k;. K gören tayyarelerinde * at olduğu gibi iyi yelnl” recileri de eksilm kııd“ğ tayı unutmamak lüzim- Üğ aylık vekayü daha Düf den evvel ileri sürülm wSt 4 taleaların sonradan Vi dereceye kadar isabet merak edilebilir. l Fakat ne olursa olsam da Frarsızların €Ü nan yerlerden İngiliz "“;i / Tün nasıl istifade !dw._(. 4 lesinin birinci d Hâlâ meşgul eden olduğu kendini gös' g) €” gll Ti FK L d L SAT EES SAA Nn E AŞ SEL Ç E D O L CT LO ; L E