2 —SON TELGRAF — $ MART 1941 ——— —. aKS SS PKARSISIN DA AT ŞEHİRCİLERDEN BIR SUAL A!!edaunız şehircilik ıulehıuıılın, mi- marlar, mühendisler, yol mü- teahhitleri, meydan açan bü- Yyük fen âlimleri! Sizlerden bir şey soracağım: Vaktiyle, yağmurlu hava- larda, Arnavut kaldırımı dö- “şeli sokaklardan geçerken, a- rabalar, otomobiller üstümü- ze, başımıza zifos sıçratırlar, elbislerimizi berbat eder lerdi. Geçen akşam, asfalt Emin- önü meydanından geçiyorum. Ayni şekilde, üzerime çamur- hu sular sıçradi. Neden aca- baz. NOHUT İSTİHLÂKİ Son günlerde, nohut istih- lâki birdenbire fevkalâde art- mış! Tetkikat, tahkikat ya pılmiş, anlaşılm'ş ki, kah az geldiğinden, nohudu veye karıştırarak, işi idare ediyorlar. Bir fincan kahve hireci olur mu, diyeceksiniz.. İşin tuhafı o vakit, «Kahveci Güzeli» filminin izmi de, «No- hutçu Güzeli»r olacak| TEK.LİFS_U KİRACI Gazeteler yazıyor: Bir ki- racı, uzun zamandanberi - turduğu evi, ev sahibinin ha- beri olmadan bir başkasına salmış! Olur a.. Demek ki, kiracı ve ev sahibi o kadar teklifsiz imişler ki, böle ehemmiyetsiz bir mevzu üzerinde, haber vermeyi lüzumsuz görmüş- Kiracı, demek ki, kaleyi içinden fethetmiş: Şimdi, u- sul böyle değil mi?. Etrafını- za bir baksanıza. TEREYAĞ v: UYKÜ Bir Avrupalı tp âliminin iddiasına göre, uyku, vücudü- Mmüzde tıpkı tereyağ tesir ve şifasıı — yaparmış| Bilmem kaç gram tereyağ yemekle, bilmem kaç saat rabat uyku ayni şey imiş! O halde, bol bol tereyağ bulamıyan diyarlardaki in- sanlar, günde bir kaç saat fazl uyudular mı ayni netice- ye varmışlar, kaloriyi temin etmiş olurlar. Fakat, aç karnına da, insa- nin gözü uyku tutmaz ki... AHMET RAUF kah- | Yeni tale- be yurtları -Dabiliye Vekili Unt versitelilerin ihtiya- cını tetkik ediyor Dün şehrimize geldiğini haber verdiğimiz Dahiliye Vekilimiz B. Faik Öztrak Üniversitelilerin yurt ihtiyaçları hakkında dün Belediye. de Vali ve Belediye reisi B. Lütfi Kırdardan izahat almıştır. Vekil medreselerin tadil ve tamir oluna- rak fakir Üniversitelilere yurt şek- Ende tahsisi hakkındaki faaliye - tin tesrlini alâkadarlara - bildir - | miş ve ayrıca diğer münasip bina- Jarda da yurtlar tesizini söylemiş . tir, Diğer taraftan Vali ve Belediye Reisi B. Lütfi Kırdar da Fatih mod- Tesesine giderek oradaki Üniver - sitelilerin ihtiyaçlarını tetkik etmiş | ve elektrik tesisatı yapılmasını em- retmiştir, VİLÂYET ve BELEDİYE: »ir Sehir Meclisinin toplutı müddeti işlerin oçkluğundan 15 gün uzatılmış- tar. Diğer taraftan Şehir Meciisinin dünkü toplantısında Dahiliye Vekili B. Üzürak ta bulunmuştur. *& Ekmeğin 10 paza daha ucuzlatı!- ması hakkındaki — Aşikiklere devara o- dunmaktadır. Belediyece mmüblelit h- rınlardan nümuneler alınarak tahlile gönderilmiştir. TİCARET ve SANAYİ: >ir Dün İsveçlen £ vagon çivi ge- amştir. Dün muhtelif memleketlere 300 bim liralık ihracat olmuştur. Finlâmdi- ilrahık sünsar derizi gönderilmiştir. *ir Ewvelki gün altan fiyatı 22 lira 80 kuruştu, Dün 24 Uraya kadar çıkmış- tar. *ir Fiyatları Mürakabe Bürosu, iki gündenbderi soğuk bava depolarındaki peynir stoklarını — kontrol etmeitedir. | Toptancılardan peynir alamıyan yarı toplancı ve perkendeciler, Müzakabe bürüsü vazılasiyle peynir almaktadır. Bu kontrol sayesinde piyasada peynir fatlığına imkân verilmiyecektir. vir San günlerde piyasada müzir maddelerle yapılan Çikolatalar çoğal- v& Devlet Demiryollarının ana şebe- ke ve Trakya dabil olduğu halde tek- amil gebekesinde bir Nisandan iübaren dek nakliye tarifesi kullandacaklır. ' MÜTEFERRİK: yüplen geçerken Tahsin İkinci -adında birisine çarpmışlır. Tahsin İkinci uğır Hürela, yazalalaı, bayam btr . Balde sir Dün de şebrin muntelif semile- Tinde seyrüselar nizamlarına ayitırı ha- reket eden 13 şoför — cezalandırı! Kadıköyünde de iki fırından 220 kilo ksik ekmek bulunarak — muzadere e- Gilmiş, Sahipleri hakkında ceza zaptı | yazılmıştır. e Kumkapıda Çifte Gelinler cadde- sinde 8 numaralı fırında çalışan — 30 yaşında Hacı Abdullah kalb sektesin- Gen düşüp ölmüştür. “#r Dün Asliye İxinci Cesx - Mahke- mesi İnbisarlar Uzasam Müdürlüğü ve Umum Müdür tarafından Tau gazetesi Neşriyat Müdürü Eminle muharrir Na- . vam etmişlir. Mahkeme iddir ve mü- dalaaılın tetkikine lüzum — gösterdiği 14f davayı başka bir güne bırakmıştır. Kurmumu açmışlardır. klübü ve halk ta iştirak etlmişlir. Bu kurs Iki ay devam edecektir. Son Telgrafın Edebi Tefrikası: 47 BİLLÜR KÖŞK BÜYÜK AŞK ROMANI SELÂMİ — Afife hanım, dedi. Halis  - demle konuştuklarınızın sonlarını tesedüfen düydüm. Siz beni alâ - kadar etmezsiniz. Sizin ahval, ha- rekâtınıza karışmak islemem. Fa- ksl ne de olsa öğlumun evinde ö- kurduğunuz için size tamamlie lâ- kayt kalamam. Fazla keyfinize bu- yuruksunuz ve bunun için de mü- nasebetsiz şeyler — yapıyorsunuz. Halis Âdem beyi buraya çağırdı - mız, her hakle bu iftihar edebile- ceğiniz bir şey değil, Bir arfkek na, muslu bir kıza, Halis Âdemin size hitap ettiği gibi edemez sanırım. Afife önüne bakıyordu. Başını kaldırmadan haşin, tok bir sesle: İZZET — Eğer bana hütmetsizlik edi- yorlarsa kabahat sizindir. Zehra Hanım pek şaştı: — Kahahat benim mi? — Evet sizin hanımefendi, — Anlıyamıyorum doğrusu... — Zekilere gittiğimiz gün Per. 'Tev Dayı ile neler konuştuğunuzu hatırlayınız, ben taflanların öbür tarafında idim. — Demek dinlediniz? — Evet, gayri ihtiyari dinledim, keşke kulak vermese idim. O gün bilmediğim birçok şey öğrendim. Artık olan oldu, her şeyi öğren- dim, biliyorum. Sözlrinir gözle - TimMi açtı. Oğlumuzla annemin na- sıl beraber yaşadıklarını biliyo - | düğu vakit sıkmtı içindedir. €i Sadıllah aleyhine açılan davaya de- | K— — < HALK Flleıoîu YAZMAK | Muharrir, iki hal ve şartta güç yazı yazabiliyor. Ya, kafasında mevzu olmadığı, kanuşacak bir- şey bulunmadığı zaman; — yahut da, kafasının içinde, bir yanardağ kraterinin ağrından fışkıran lav- lar gibi, konuşacak çok şey oldu- Kü zaman.. Yazı yazmak bir ihtiyaç.. Hem de, ne büyük bir ihtiyaç.. Bu, ar- tık, günlük itiyatlarımız arasına öyle kuvvetle yerleşmiş ki, yazı yazmadığımız bayram günlerinde, içimizde bir eksiklik, kafamızda bir boşluk, zihni faaliyetlerimiz sisteminde bir intizamsızlık his - | sediyoruz. t Yazmak ve konuşmak.. — Ah, yazmaki, Mubarrir, ya, yazacak | birşey bulumadığı vakit, yahut da, yazacak, söyliyecek çok şey ol- Bugün, ben öyleyim?. Hangi | birini yazayım?, Ne yazayım?. Ne diyeyim?, Bir sıkıntı ki, sorma - yın.. Mevzuun nedir, diye sora - | çuksamz?, Ben bilsem, sıkıntı çe | ker miyim?, Fakat, mevzu değil, Bir mevzular şelâlesinin içinde - yim, Nedir bu mevzu?, Sormuyın.. Bilir misiniz jinsan, çok öfke duyduğu, asabiyetten âdeta be- Bulur derecesine geldiği zaman- lar, dişleriniz, dudaklarmız kilit- lenmiş gibidir. Bir tek hece, bir tek kelme söyliyemezsiniz. Dim- dik, bir taş kesilmiş haliniz var - | dır. Fakat, bu süküi, sanmasızdaki | bu manzara, sizi seyredenler için, me kadar çok şeyler anlalır!. REŞAT FEYZİ Darüşsafaka mezum- larının müsameresi Darüşşafaka Mezunları Cemiyeti ( tsrafından Eminönü Halkevi s.'ıkı—l nunda 6 mart perşembe günü saat | 20,30 dan 23 e kadar devam ede- cek olan bir müsamere verilccck ve (Saadet) adlı eser oynanacaktır. | Darüssafaka mezunları — ailelerile birlikte bu toplantıya çağırılmak- tadırlar. — İlk mektep muallim- lerinin kıdem zamları İlk Gkul öğretmenlerinin birik- miş olan kıdem - zamlarının ve - rilmesi için Vilâyet bütçes'ne kor nan tahsisat Şehir Meclisince ka. bul edilmiş olduğundan, yakında #werilmesine başlanacaktır. Geçem senelere ait kıdem zam - ları olan öğretm r'de kidem - lerini alacaklardır. Bu — maksatla bütçeye konün tahsisat 127 bin li- Tadır. Reşit Galib ihtifali Türk İnkılâbi uğrunda çok çalışmış ve Manrif Vekilliği osnasulda Çok bü- yük hizmetler görmüş olan Doktor Re- git Galip'in ölümünün yedinci yıl dö- nümü münsebetiyle yurdun muhtelif ,ıu-uı bugün bir ihtilal yapılarak- mınuımmıııımw nün hatırası anılacaklır. n | tum, bu evdeki mevkümi biliyo- rumdur. Bunları benim gibi baş - kaları da biliyot elbette, İşte bu- ı nür için Halis Âdem Bey ııeıu:ıılıl biraz evvel — konuşluğu gibi ko- nuştu. Buna sizin kızmaya hak. | kınız yok çünkü kabahat sizin.. | Sizin sır saklamayışımız beni de | harap etti. Annemin başına gelen- | leri bilmiyordum, bunu da sizden öğrendim. Gençliğimi zehirledi - niz. Kendime ve başkalarına olan itimadını kırdıaız, yıktanız. Ben si. zin gözünüzde lekeli bir genç kızım, herkesin gözünde de hürmet bes- lenmeğe İâyık olmuyan bir kızım. Ben de artık herkesten nefret e- diyorum. İftihar ettiğim iffet ve namusumu hakir görmeğe baş - | lyorum. Eğer bir gün ben de kö. tü olursam bu kabahat de sizindir. Hınçkıra hinçkıra ağlamağa baş- | lamıştı, Yere diz çöktü, karyolaya | abandı ve iliklerine kadar ürpe - rerek, ayaklarından omuz başla - rına kadar titreyerek “ağladı. Zehra Hanım afallamış, ne ya- pacağını şaşalamış, ne söyliyeceğini Günün meselesi: S n BAA Kumaş imalâtı tahdit ediliyor Çeşitler azaltılarak yalnız ucuz tip kumaşlar yapılacak Halkımıza ucuz giyecek eşyası temini için başlanılan faaliyet ve tetkiklere devam olunmaktadır. Yakında kumaş fabrikatörleri bu mevzuda görüşmek üzere Ticaret odasında büyük bir toplantıya ça- #arılacaklardır. Diğer taraftan İk- tısat Vekâületi de, fabrikaların ima- Vât programları hakkında, malü- mat istemiştir. Bu hususta fabri- kalara gönderilen bir ankette, | fabrikaların ucuz mal yapmak hu- susunda tmalât programlarında ne yapabilecekleri sarul- muştur. Fabrikalar bu ankete ce- wap hazırlamaktadırlar. Bu sene kumaş fabrikaları, ba- harlık ve yaz kumaşlarını yapar- Haydarpaşsa askeri | bastanesinde dümn- kü übbi müsamora Haydarpaşa Askeri Hastanesinin 3 üneli tıbbİ müsarteresi dün Baş- p albav Zahit Tolun'un riya - tonlanmıstır. Toplantıda setinde Atetleri Dıiııll'—e mütehsssısı ıJr B İ zit v_ık'u T müi log Dr. Turguüt in| Tosun; Dr. Sedat Altuğ, Dr. Şükrü _;————'——3_ ——Ç ADLİYE ve POLİS — Üsküdarda nankör bir evlat babasını bıçakla yaraladı HDâdiseye sebop Zzavallı adamın âsi çocuğa istediği ııarıyı vermemeosidir ! Üskücarda Tabaklar mahal sinde Balıkçıyokuşunda lmy.ı Recep Coşkün isminde bir amele r. Şurada burada a- melelik yaparak geçinen Recebin yetiçmiş fakat kadar bir iş tutmuyan S haylaz bir oğlu vardır. Salâhattin her gün vorgum'argın işinden ge- Vakİt babasile kavga et. hattin evvelki ak- rgun argın bir halde n babasından para İste - miştir. Recep oğluna para verme- miş ve bir daha — vermiyeceğini, | akranları gibi çalışıp kazanmasını söylemiştir. Bu yüzden baba oğul arasında çıkan kavga bir anda bü- yümüş ve Salâhattin bıçağını çe- | “gerek babasını sağ böğründen ağır bilemeden sersemlemiş duruyordu. Bu çocuğun hınçkıran, gözyaşı döz ken acısı karşısızda biraz kendine gelmiş. O herzamanki soğukkanlı- lığını elden bırakmış, için için vic- danında azap duyuyor, — hayaltta baksız davrandığını, her zaman sızlık ettiğini kendi kendine raf ediyordu. Bütün köskün içinde ona kendini ancak Afife biraz sevdi Halbuki siz garabete — bal bütön kini, bütün gayzı, bütün n reti Afifede tecelli etmişti. Oğlu- ylü calan — harsız kadına, Lemana ğu darbe biçate, masum bir | kıza wpmı'îı İhtiyar kadın taş n bir köşesinde hayatında olarak ve birdenbire bir uyardu. Bütün ömrü müde. detince Cemalin — garijsediği bir şefkat hissi ilk defa olarak Zeh - m gönlünde Afifeye karşı be- | liriyordu. Zehra lüzumsuz yere bir kalbi yaraladiğını anlıyor ve bu yarayı 'nasıl tedavi edeceğini düşünüyor- da. Ö — n | öteberi ken çeşide pek az riayet etmekte- dirler. Fazla çeşitli ve muhtelif desende kumaşlar yapmak, ku - maşların maliyet fiatını arttır - maktadır. Mümkün olduğu kadar sade ve tek çeşitli malların, ku- maş fiatlarını ucuzlatacağı ta hakkuk etmiştir. İktısat Vekâleti | de fabrikalara gönderdiği anket- lerde bu ciheti tavsiye etmekte - dir. Yünlü kumaş fabrikaları, birkaç güne kadar İngiltereden gelecek | olan ipliklerden tek çeşit kumaş- lar imal edeceklerdir. Bu suretle peyderpey mühtelif cinslerdeki kumaşların imalâtı tahdit edrlip azaltılacak ve yalnız muayyen tip- te ucuz kumaşlar yapılacaktır. Bu sabah Bolediye mötekalilerine ma«- aş tevzlatı başladı Belodiye öksüz ve aylık 'at Bankasınca başlanılmıştır. iat 10 marta kadar devam e- decektir. v Sehrimizdeki tünel zeferlerinin bahla: t 9,30 — 12, öğleden son- Müsteşar Muavinliğine Sam- Muayini Edip Kutay tayin o- Ergene; Dr. Hilmi Koşar; Dr. İsmail Uluğ; Dr. Nuri Beger; Dr. Rüştü Bilge; Dr. Turgut Aktürk; Dr. Reşat Uluğ; Dr, Mustafa Atıl söz almışlardır. j | ve tehükeli suzette yaralamıştır. Röccp tedavi altına alınmış, hayır. sız oğiu da »ılınırık Adliyeye tey ylbannmuz Yakalanan bırsızlar Muhtelif semtlerde ve bu aradâ Beyoğlunda Neaagora ve Gedik - paşada Avadisin bakkaliye mağa- zalarına geceleri kilidi kırmak su- retile giren hirsızlar tarafından son günlerde yüzlerce lira ktymetinde çalınmıştır. Zabıta tarafın- dan yapılan tahkikat neticesinde bü hırsızlıkların fsilleri tesbit edi- lerek ,yakalanmışlardır. Yakala . nanlar bir müddet evvel İzmirden gelen Yahya oğlu Muzaffer ve Ali oğlu Muzaffer isminde iki azılı hır- sızdır, Çifte Muzafferler Adliyeye teslim edilmişler, çaldıkları eşya - lar da sahiplerine isde edilmistir. Sıtma mücadelesi için bir kurs açılıyor. insafsız| arabacılar Himayeihayvanat ce- miyeti 97 arabacının tecziyesini istedi Himayel hayvanat cemiyeti faz- la yük yükliyem araba mezkür cemiyet mülettiş- * leri taralndan durdurularak yük. leri boşaltılmıştır. Bunlar hakkın- da ayrıca belediyeye müraczal e- dilerek tecziyeleri istenmiştir. CKMİYET, BELEDİYEYİ EDİYOR! Cemiyet serseri hayvanları top- lamak üzere hususi eldiven ve Jasso tertibatı gelirtmiş ve bunu temizlik işçilerine dağıtmıştır. Fa- ka, işçilerin yine hayvanları kıs- kaçlarla topladıkları görülerek ce- miyet bu şekli protesto etmiştir. ae İplik ihtiyacı İktısat Müdürlüğü pamuk ipliği işleyen bütün — trikotaj ve çç ap fabrikalarının ihtiyacını sormuş- tur, Bu milesseseler ihtlyacını sor- muştur, Bu mücsseseler martın se. kizinci gününe kadar — ihtiyaçları olan iplik miktarım bir beyanna- me ile mıntaka İktısat Müdürlü - #üne bildireceklerdiz. İktısat Mi dürlüğü beyannameleri tesbit ot - tikten sonra Sümerbank iplik teve ziatına Başlıyacaktır. —— Belediye memurları- na yardım cemiyeti tanbul Belediyesi Memur ve ahdemleri Yardım Cemiyeti- Ibk köngresi 9 mart pazar günü saat 14 de Belediye binasın- daki Umumi Meclis salonunda ya- püacaktır. Toplantı ruznamesi şu- dür: İst M nin İdare heyetinin bir senelik ra - poru, Mürakıp raporu, âzadan bi. rine yavılacak yardım — meselesi, Faki idare hevetinin ibrası ve idare heyeti âzasiyle murakıp seçimi. Sıtma mücadele memuru yeliş- tirilmek üzere Ankarada bir kurs açılması kararlaştırılmıştır. Bu kursa orta mektep veya eski rüşdiye mezunları almacaklardır. Kurs 17 martta açılacak ve talip - ler 15 marta kadar müracaat ede. bileceklerdir. 1 aylık kurstan son- ra 15 gün köylerde staj yapılacak- fır. Üniversite günü Üniversite Rektörünün talebe - lere verdiği savlardan — birisinde; talebeler tarafından teklif edilen bir «Üniversite günü» tertip olun. ması Rektörlükce kabul edilmiş - tir. Üniversite gününün tayini me- selesi Üniversite heyetine havale edilmiştir. İlk okul diplsması almak . isteyenler Maarif Müdürlüğü her vatan - daşın ilk okul diplomazı alabil - mesini temin maksadile her üç ay-| da bir harirten istekliler iein im - tihan açmaktadır. Bu ınııııı üçüncüsü Caöaloğtundaki okulda yapılmıştır. Bu. ııllh—ı 50) vatandaş girmetir, Görmüş geçirmiş bir kadın oldu-| ilâcını içti. Zehra hanım devam #undan, Afifenin âsabının gevşe. mesini, hınekırıklarının kesilme - sini bekledi; sonra usul usul yak- laştı, elini genç kızın omzuna da- yadı, oksar gibi tuttu ve tatlı, çok tallı bir sesle: — Kizım dedi, sus artık ağlama!..| Adife başını kaldırdı ve inledi: - Beni yalnız bırakın.. Yalnız, Kendi kendime kalmak istiyorum. Sonra tekrar karyolaya abandı. Bunun üzerine «valde hanıme. fendi. ömründe yapmadığı bir şey yaptı; Afifenin yanına diz çöktü, kızın kollarına girdi, kaldırdı, ka- nepeye oturttu: — Kabahat benim.. Bunu iti - raf ediyorum... Kabahat benim... Benim gibi yaşlı bir kadın sözlerini tartıp söylemelidir... Masaya gitti, sürahiden bardağa su doldurdu, sonra bir küçük şişe- dea bir iki damla ruh damlattı, Afite hayretle bakıyordu. a .ıu sımu iç ve artık ağlama! Afife söz dinledi, verilen sinir etti — Kabahatimi itiraf ediyorum... Fakat yaptığımı tamir edeceğim, amma ne annene bir şey söyle ne de oğluma... İşi yalnız bana bı rak, ondan sonrasını di Afifteye doğru eğildi, alnın öptü. Afifenin göğsü hâlâ gişkin, gözleri yaşlıydı. 4 —wm—mh ğil mi? dedi. Haydi şimdi git yüzü- nü yıka, Ben bu işi nasıl tamri e- dmgımı düşüneyim. Her bıldıb— mir edeceğim, —- Sabahtanberi Zehra ile Pertev Dayı, bağın etrafını çevreliyen yol- dıwııpahurukınumıaır ruyorlardı. Zehra Hanım: — Dayı bey diyordu, sizi erken. den rahalsız ettim amma kusura bakımayınız, sizden akıl danışmam lâzımdı. Pınnl—ıımışrıh Yazaa: Ahmet Şükrü Bulgaristan, nihayet üçlü zesmen iltihak — etmiştir. Başvekili Pilof, imzadan son kuduğu hir deklârasyonda bul haka âmil olan düşünceyi izah etmiştir: Mihver devletleri, milletler sında yeni bir anlaşma ve işbil İete engelsiz inkişaf ve refahi tezyit imkânlarmı vermick v h bir barışı ziman altma alı Bayesini istihdak eden bu siyas bir ifadesimi görmektedir. demek istiyor ki üç mih ver det ti, bir nizam kurmayı kararlaşti mışlardır. Bu nizamı Bulgaril beğniyor. Ve bunu tahakkuk el mek için bu devletlerle — işbli yapmıya karar vermiştir. Pakt geçen eylül sonlarında B linde japonya, Almanya ve İtı arasında — imzalandıktan ü Mihverçiler, İspauya, Fransa, Kgoslayya ve diğer devletleri de na iltihak ettirmeğe çalışmışlı Fakat muvaffak — olamadılar. Alman nüfuzu veya işgali al! bulunan üç memleketin. fanm, Slavakyanın ve Roman man iltihakiyle iktifa Şimdi Bulgaristan da iltihak mektedir. Üçlü paktım —imzasını istilri eden sebep, İngiltereye karşı p'lan tayyare hücumlarmın neli vermemesi üzerine uzayacağı şılan mücadeleye Birleşik A kanın müdulalesini öntemekten baretti. Bu düşünce iledir ki manya, İtalya vo japonya eylülün sonlarına doğru B tiçlü paktı imzalıyarak İ: tecrit etmak istediler. Bu pakt ilf 1 — Evvelâ üç devlet Ar ve Asya kıtalarını aralarında sim ediyorlar, Yeni bir nizam kt yapınayı taahhüt ediyorlar. «B dan başka Almanya, İtalya ve ponya, üç âkit taraftan — birisl .. w