KoK rda m D, ea F Sü, ÜG TİİİRİ A LRDTRİRANNZ İ Her iki okyanusta Yazan: ALİ KEMAL SUNMAN Dünya matbuatının dikkati yü talarda daha ziyade x b surallar de aşağı Manilâ ile Singapurun arası kani SS ge T545 milden ibaretmiş. Kera Ma- İahai uı.uıw inecekler dlm,ııniıu:..ç.q__ , inmek - için me yapacaklar?. adasının arası .ıu_'— memleketlerden geçecek - değilmiş. — Ondan senra bitirildikten adası, ondan sinra da yine yukarır l 'düşü- | da söylenen Pearl Harbur geliyor. İngilizler me yapmayı K diyor. Şu halde Singapurdan San e| SAD TLRSN 5 ü karşı bir çizgi çekil - tü an;;ıı ııçx:ıyw, Daha değ- —-y.ııy: eçi çet : çhi Amerikalı askeri rb'uiıı:bıllloliığuhıllllr. Ş amlar HGA TaRaa b akadalkal V: | tadetıyorlar, Öt İSGGE a k Şarkın istikbali ile yakındam e değil midir?. İ P ekda di eee Yemi verilen malümat gösterecektir. brin swııt-ıüıııd— Amacllmae gaidi asker var | ettiği yardım karşılıksır kalacak ingapur geçidi 923 denberi değildir. İcap ederse Singapur ge im edilmiştir. Öyle ki bucünüü | Cdi ge bütün Amerika donanma- üdataa vasıtalarından Bir Dre | e barakılarak bu süretle San ü braklaa e ea . | Pransleke - Sinpapur demis müde- süren tahkimal | fan hattı kurulacaktır. n ;ı:hc:::k:::*ı Au.,oı,...n-ıııııın:'u_: l i e rikan | tarafından Amerikaya bırakı rafınmın japonyadan göreceği t6 | Ça deniz üsleri “Amerikalıları Gvüz üzerine kendini nasıl müş- | Ş.Fka doğru, yani Avrupa cihetine ik surette müdafan — edeceği 1000 mil daha yaklaştırmış oldu. neselesi erbabınca birinci derece- Amerikalılar bu 8 I-ıı'ü üssü sa- ki mevzulardandır. Ba keyfiyet | yesinde istikbalde icap ederse Av- aBa Ka aa a D aa aa l arekat edelilecekle: hevauu olmaktan çıkmış görü - | karşı şöyle harı lecekle h.:ı:ı. Daha ziyade uzak, yakıt | rini düşünüyorlar: Bu üslerden er halde istikbalin açacağı bir | kalkacak tayyareler donanmanın işbirliğ Okyanosunun nesele diye karşılanıyor. da işbirliği ile Atlas O Bılı.rhı’u:hı.kısbuü Amerikan, .ftınıı.:-: kadar gidebilerek muha- sularında da İngiliz donan - | cebe eklerdir. . n î:nııı müşterek faaliyeti bir Singopurda yeniden luıv:f::- ü kendini güslere - tekrar dikkati o taraf- Ka Jara oldu. Onun için er- ek?, Asıl bu sunle cevap vermeğe bugün her Yine yazılıyor: 1938 de Önlerinde bir bökçi, arkada ker- terfi eden 200 den fazla ilk. H terli iki kişi ile bir polis ve bir tanzifat onbaşısından mürekkep bir kafile... Koridorda aranıyor * lar... Bekçi, nihayet mahkemeyi buluyor, elindeki evrakı mübaşire weriyor. Elindek| evrakla malrke- meye giren mübaşir, biraz sonra #salonun kapısını açıyor: - Buyurun! diyor, mesini temin için tedbirler a- İki kerli ferli zat, ihtiramkârane lınacakmış!. birer reverans — yaptıktan sonra, , hâkimin karşısında yer alıyorlar. Fakat, inanmayınız. Çün- | Hüviyelleri tesbö SN Bi kü, bu tedbirler, en az on beş | gayacı ayağa kalkıyor. İki elinin senedenberi alınmış olmak | ayasile ünündeki masaya ddyana lüzen değil mi idi? . rak, kıtık, güç anlaşılır bir eesle anlatmıya başlıyor: — Divanyolundan geçiyordum. Tramvay durağında bir kalabalık Kıdem zammı, mesken be- deli meselesi o kadar hazin bir iş ki, biz, gazeteler, bu hâ- diseyi vakit vakit yazarak & deta, bu mevzula alâhkadar hocaların - izzeti nefsi ile oy- . Yazmayın, - diyeceksiniz. Nasıl yazmıyalım, bu kadar dip kalabalığa karıştım, seyre Dağ- | sında duruyordu. Kargısında da, bir tanzifat onbaşısı vardı. Yerde bir tramvay bileti — duruyordu. Tanzifat anbaşısı: — Onu oradan al, şu çöp kutu - | yazdığımız halde, hâlü, halle- | suna at! diyordu dilmiyor. Bu zat da: Bu mevsu, Türkiyede «mea- | — — Ben niye atacalemışı Bu senin vazifendir, sen at! diyordu. «Atarsınl» satmazsın'» «sen atar- sınlı #ben atarım!» derken iş bü” ameler, «İFormalite» şahese- |7 BÜRHAN cEvaT | | İstanbuldan 70 kişilik bir | grap Uludağa gidiyor Bursa vilâyetinin daveti üzerine önümüzdeki ay içinde — İstanbul YVali ve Belediye reisi Lütfi Kır- bir düdük çıkardı... Öttürmeğe baş- ladı... Bir polis geldi. — Ne oluyor? diye sardu. Bu zat tramvay- adım yürüdük- mış. Onbaşı da bunu görmüş. Bi- o işticakile' böyük bir grup | İeti kutuya atmasını Phtar etmiş. Hd HON çklâ tarafın çik _1'_'1'"“""'""' ""u aA gidecektir. Me::ie buâ—m:ş u " Mevkilerini sasıl hkimm ettik- Hü A KD a DŞ Oİ eee gazete- | — Memur da bu zata dönd : Eğer Mu:ıııl-ı*“"";_ Bir sinema ylldı' Giler, Dağıılık kulübüâ azaları ve | y.—n.î'v a S RR a in dedi. m_: Si ın on tavsiyesi) trimizin baz ileri gelenleri bu- | — — Hayır! Ben atmam. Bu be - İzın hunacaktır. B 4 b _—.: derini yapan maruf 'Miz. rin dost Almanyayı a Loy kocalarını muhüulaza etmek it- ü için mi, yoksa hakikaten Hd a B Ponların Uzak Şarkta Çim har- ııı:':_ ğ ilâve olarak bir kavap (” giniz. İsdivaçlar — socra da izdivaçtan f için Mi 9ÖY- | Öiyelki gibi cazip davranacaksınız. !*H“w"l""" Y İyi yemek yapmasını öğreniniz. çe b—ı....n.uııııııvdu- —W_m kal kilere Siyei de G Te | ÖD eee yim Ka aT G aa L Lakk | eç ea gelndem Git daği, A büyük Ö-' z haline meselelerinde o kat X- eĞ Hat | ğT n;k Muntazam h.:r bütçeniz şak Eranslako ile San Diye- |A aa Tei amamalısınız. Bahrimuhitikebirin Si aa. elları içyora . he- buraya döküyor diye le Asya arasında ve bemen ha - aigisi guraya buraya düküyür diye ven ortada bulunan Havay Twila siğara tablesi Alınız. Jarı, Pesrl Harbur öyle bir hale Ka f vi ve m—.ku'. l harekete geç-i dedikodulardan malümat :::r e B vel | 7 — Evvelce m')t!gzbüı»ı:::;u:;lv Hiyocti ,.".:ıi-ıı elindeki | kzan olan het seriei © armühitikebir adaları da #YT ( L T meyial. Belki de Kocamaz n;n tahkim edilmiş bulunuyor. B e Gümela hi ser enez Buralarda tersaneler bilt ;ı.:ı;[ SPRber Skcamui sulau yaRbAnEDE 8 uştır. Hava Üsleri, tal Berisir 10 — Bilkasm kocanizi Kat'iyon is- tihdat etmeyiniz. engühları ve saire hep mevcut - muş, 1898 denberi Amerikalıların blan Guma ise Asya tarafına da- Fakal Mirna Lay gunları da ilâve e- b .. Filipin adaları da | Ö7 ( çsiyeleri tatbik eden Kadın, öyle, Filipin adalarının merkezi 0- | (pöyle Fadın .'"İ'"."' T K AF Hong Kongun arası 640 milden * EDEBİROMAN: 59. Sen de Seveceksin ! Yazan : ETEM İZZET BENİCE a leri bile doğru dürüst vermediğini görüyorum. Zarla: — Daha sonra nel — Bana anlattığına göre, üç dört dela kapıyı çalmak teşebhüsünde bulunmuş, fakat bir türlü eli zile kudar uzanmamış. Sonra, Salih Bey gelmiş, bunu kaptlın önünde bakmızken görmüş, kimi istiyor- *ühuz?, demiş. Halil Necip, di dim daha attıklan sonra: — Kardeşim, derahl vüziyeli kavramış, Miralay İsmail K şeyler daha var. Fa> | küğıdı hiç okumamış olduğumu | Nacieyain söylediklerini dinle- Beyin evini arıyorum.. diye dilinin ;',İ'R.':,'ı:.şı.u Tanları konuşmak, | Ahliyor, onu öylece bırakıyor, bir | dikçe ;şldımuık gibi. olayordum. | Yçuna gelen Hk yalanı söylemiş. | Kar doğru değil. selen darlığı, bir bunaltı içinde | — Kendimi zorlamasam: Salih Böy bunun üzerine, aradığır küp .b:ıı lerine ekledik hemen dışarıya firliyorum. Ö- W S Yarabbi nedir bu kara buk- Biz ev burası değil. deralş. Halil | — Dedi, ki, her gün, bat- | nun bu cümleleri, tahımin edliyo | tim?. —— g Necip de çekilmiş gitmiş. - Talk GeNÜr l Ki sana vaziyelin ciddiyetini | — Diye hüngür hüngür sokak or - P de çekilmiş gitmiş ğ rılarak evinin etrafı- | Tum ki, sanı y KA Naciye bunları anlatırken, bes | tü işinden ay Haai gözetliyor. Bel- | bilecek kadar kuvvetli, tasında şeye kıvrilip ağla- | na geliyor ve- sıkıntıdan bunalıyor, güç yürüyor, ülhimin sanki demirden bir yum- jer yapmış bu eli ivebildim. Hem yürüyor, hem Diyebildim. Hem yürüy | koğuşuyorduk. Naciyo birkaç a | yallahi sana anla- ki, tesadüfler seni onun karşısına | nim vazifem değil, çöpçünün va. zitesidir. Dedi bu zat. Baktım ki iş büyüyecek.. Belki sün ve şu işi fasletmiş olayım diye eğildim.. yerdeki bileti aldım.. Dört adım ötedeki kutuya attım ve: — İştel dedim.. Ben attım.. Na olacak? Haydi artık yu işe nihayet verin.. Mesele kalmadı Oradla toplananların hepsi gü- lüşmeğe başladılar. Fakat, bu zat hiddetlendi. — Sen ne karışıyorsun bizlem "DOKTOR (DİYORKİ, dik- kat ediniz Bu hayalarda çok dikkat etmemiz Iâaımdır. — Boğa- zımıza dediğimiz zaman, midemi- e demek istemiyoruz. Doğrudan doğruya boğazımıza... Eğer bünye- miz nahit İse tuzlu mı e gargara, okaliptus yapraklarını kaynalarak buharını teneffüs etmek, enseye Azasıra sıcak bir kompres vahim anjinlerin Önüne geçebilir. Bir an- Jin ekseriya kötü bir hastalığın başlangıcına alâmettir. -Onun için ehemimiyet vermeden — geçi ü. Piğer boğazınızda. beyaz noktalar hâsıl olursa hemen doktara gitme- Tisiniz. Belki de difteri alâmetidir. | diye üzerime yürüdü. Bir tokat vurdu. Herkesin içinde haysiyetim' lira a tazminat isterim.. Sanki bileti kutuya atıp ihtilâfı hallet - timse, fenalık mi ettim?, Maznun, daha heybetli, iri cüs- seli bir zet, Davacı — olurduktan sonra o ayağa kalktı. Sağlam cijer- Terden çıkan kalım, dik bir sesle kendini müdafaa ediyor: — Tramvaydan indikten #onra bileti yere atmışım. Çöpcü on - bir yerden soğuk bir yere birden- Dife çıkmayınız. — Bilhassa sinema salonlarından çıktış... Bunlara dikkat — etmessehiz, 1â- i ütehakklı | zenlit, ses kırılması gibi hastalık- | ( :?jî:i_g?:l Amir, mütchakkim dara uğriyabilirsiniz. İhtiyallı bu- n y . Tunynuz. İhtiyat emniyetin anne- | | — O bileti kaldır kutuya at! sidi İ Dedi. Ben de: Senin işin ne? Bu senin vazi- — Ne diyor? —0, mutlaka ona samimiliğimi, içimdeki aşk. fırtınasını unlatma: hyım, diye israr ediyor. — Bunun mümkün elamıyaca: öylemedin mi?, tedim. Fakat, dinleteme- dim. Hattâ, son defa bana gelişin- de yine benim tavassutummu iztodi. ye.. Seni sevdiğini, sana âşık oldu- | Hunu, sensiz yaşamasına imkân ta- savvur edemediğini, sevgisinin bir karasevda halinde gitgide arttığı- İattı. Hattâ aynen — hatırlıyorum, bir cümlesi tıpkı tıpkisına şöyle idi; «Ne evde, ne dairede bir saniye| bile oturamıyorum. İçim — içime | sığmıyor.. En acele çıkarılması lâ- | — — Ne dedin? zim bir evrakı elime alyorum, Bir |— — Reddettim, Viki satır okuyorum. Sonra birden —— — O'ne dedi?. | dalıyorum, hep onu düşünüyorum ve. bu dalgınlığım böylece daki- | Fakat, ne yapıp y | kalar sürüyor, tekrar kendi iş id- | BU anlatacn rakime döndüğüm vakit elimdeki | Yanımdan ayrıldı. yataktım, Meğer, baht., denen bu meçhul ve esrarengiz kudrete kar- 'eki amma, kendisine fay - | dalı olmıyacak bir kadın üzerinde Tuk içi; dığ sanıyordum. | çıkartmıyor. —— . | niçin bu kadar ısrar ediyor?. şı koymak ne imkâünsız — şeymiş!, »..l'u“ı".“;.';'.“"u.. abinil ve bar | — Easengelisindensler Kaaş |Ni çin aa a A isine anlat | İnsan iradesi ne olursa olsun eği faltıdan işlemediğini, dimağ mer- | tunaz?. hep ayni Hikâ- | Tmiya çahışlım İbahila elele vermiş değilse mafile: #rlü aö yletmik aakedlili iaellmes | 5 t —ak yakesi, ÜÜR SÜL . 5 BDER Gd bieekz li ee Hİ L | gördüm. Merak ettim.. Ben de gi- | ladım. Bu zat, kalabalığın orta - | yüdü. Temizlik onbeşısı cebinden | karakolluk olacakiar.. Bir iyilik ol-| işimize? Çöpçü onbaşısı sen misin? | kırıldı. Kendisinden davacıyım Yüz | Bunu benden esirgiyorsunuz. | | ı MAHKEMELERDE: 'Tramvay biletinini çöp kutusuna kim atacak? Bileti yere atanla tanzifat onba- | çı1 arasında ihtilâf çıkınca... fendir, benim değil! g Diyip yürümek istedim; — mani oldu. Halk etrafımıza toplanmağa başladı. Nihayet, dilediği gibi, po- lia geldi. Yine ihtilâf devam edi- yor, O aralık bu zat kalabalığın den çıkıp bileti kutuya attı. stelik de, —müstehzi bir cümle sarfedip benimel alay etti. İşte ona dayanamadım. — Sen ne karışıyorsun bizim işi- mize, arkadaş? dedim. — Neye karışmayayım? Ben ka- rışmasam, kanlı biçaklı olacaksı - DIZ. .. Dedi., İşte fenema giden de © oldu. Ben katil miyim? Cani mi- yim?, Neden kanlı bıçaklı olacak- mıştım? Sinirlerim zaten gerilmiş.. Üzerine de bu hareket ve bu söz- lerle karşılaşınca, âsabıma hâkim olamadım.. Bir tokat vurdum. Ce- | zası neyse razıyım.. Yiğitliğe inkâr sığraaz... | Tanzifot orbaşısı Hasanla hâdi- | seye gelen polis de ayni şeyi teyit eder mahiyette şehadette bulu - | nuyorlar, Tazminat talebi yerinde bulunmadığı için tazminata hi medilmiyor. Maznun on lira para mah g ve hep çıkıyorlar. Şimdiye f gazetesinde intişar eden takriben altmış kadar röportajımda «kulak dım, Bu namı itk defa kull dostum Salâhaddin Güngörün on beş sene kadar gazetesinde ayni kullandığımı medim değil. Fakat, hemen on beş senedir bu Son günlerde, Salâhaddin C görün bazı mektuplar aldığımı ve bunlarda «Son Telgraf» daki «Ku- lak mösafiri> nin kendisi olup ol- madığının sorulduğunu öğrendim. Bu merak sahi) tomin ede. yim ki «Kulak misafiri» Salâhad- din Güngör - değildir ve 'benim Amma «sen de kimsin?» diye hiç mn! Dostumu bu müşkül vaziyetten kurlarınak üzere, bu günden itibaren tabdili namı ediyor ve kendi ismimi kullanmağa baş- liyorum. H. BEHÇET Evlendirma memur- ları nereyo bağlı olacak? <Evlendirme memurlukları» ge- çen yıl belediyo hukuk işleri mü- dürlüğüne bağlanmıştı. Fakat bu memurlukların daha ziyade doğrudan doğruya beledi- ye relsliğine, kazalarda kayma kamlara bağlı olmaları uygun gö- rüldüğünden 1441 haziranından i. tibaren belediye reisliğine ve kây- makamlıklara bağlanmaları katar- laştırılmıştır. Diğer — taraftan 1961 mali yılı bütçesine evlendirme memurları madşları için 8280 lira, memüurin ücçreti için NM0 lira ve müstahde- min ücreti için de 4320 lira tahsi- sat konulmuştur. Bahtın bir tersliği, insan iradesi- nin, hattâ imasanlar iradesinin en güvendiği şaheserleri bile bir ân içinde kahretmiye ve bütün insan başlarını arkasından methuş — bir halde haktırmıya yetiyor. Anlaşı- hiyor ki bir kere bahtn güler yü- ztinti kaybetmemek lâzım. Halbu- ki ben anadan doğma balıtsızım.. Bütün iyiliğime, — dürüsili hüsnüniyetime saflığıma, fazile- time ve samimiyetime karşı bah - tın bu ihaneti korkuyor gün ya beni deli ile söndürüp Naciye sessiz ve., ben böylece içten ağlıyarak giderken birden- elektrik şeraresinim silkintisine tutulmuş gibi irkildim. Bakışlarına inanmadığım göz - lerimi daha iyi görebilmek — için sabrediyordum. Ve,. nihayot gör- düm, inandım ki karşıdan gelen o. Ağrımın boşluğunda boğulan bir çığlıkla: iye, bak Halil Necip!. Dedim ve. titremiye başladım. Kndişe ve heyecan.. Kelimeleri bu misafiri» namı müstearını kullan- | p: ALK ÜTUNU Evlenmek istiyenler, iş Ve işçi arıyanlar, B ç x ler ve müşküller İzdivaç Teklifleri * İyi terbiye gürmüş bülün v işle- rini Myıkıyla bilir 92 yaşında csmer Uzun boylu şatafatı sevmiyen ince ruh- hu orta balli, namuslu bir aile kızıyım. Okumayı sever ve dikiş de dikerim. Talibimin yaşının 34 — 45 arazı bir devlet memuru veya — san'atkâr olması bağlı bulünmasını islerim. Çocuksuz, ul da olabilir. Arzu edneler iç güvey- Si da gelebilirler. Ciddi teklif zahipleri Son Telgest Halk sütünü Ü. N. M rü- muzuna yazabilirler. ufması Şarttur. Taliplerin San Hasan ismi- evmürseskilün Gelen Mektuplar Hukukçu: Gülatadan — H. C, Dümesiye zinualmüş <— Bit İ 0i iea: İeahbalüka, #fübima — Bo R, R, 3 Talardulda Beyoğlundan, Üü el n Mdan e— Z D /1: İllğküllaü —— Büa n Marti Denli: Edirnekapıdan — Ba- San Şirlürr Mütübüyü'bunüsimeğ e düp, Şefik. Bölovu; Samatyadan — Bayan Leylâ S. 23: Beyağıı dan, Sirkeeiden, Pang> den, Bayoğ | | : | — Buyan N, taşlan — Bayan — Anjek: Posta damgası okunmüyan, İslanbul- dan, Pangallıdan — Ay: - İstanbuldan . B. Y. 40: Kadıköyünden — Bayan Bursalı 111 İstanbuldan — Bayan M. U | ne, Topkaprlan — Buy $ A: 14 Mek- tubunuzu aldıkta sonra Galatadan ge- len — Rayan Müşkülpesent; Yeniden 8. D 29, Beyazıttan — Bay B. S €? Aksaraydan — Bayan Ümüt: Matbar ya birakılmış, - İstanbuldan, irektuplarınız vardır. Lütden sant 1ö— 19 arasında alrkanız veya aldırmanız mercudur. Üç gün içinde aldırılmıyan veya adreslerine gönderilmek Üzere pul yollanuyanların mektkapları sahip- derine iade, adres yoksa bildirilmesi ikap etmektedir. Açık Konuşma Vela Tisesi beş A dün 286 Arslan ürüsole — #Zaman ve Sen> iimli gi- inlz gürel olmakla beraber gezelemiz İşilr neşretmediğinden maalesef dereine imkân yollar. Ric meemuaya gönder- tmeniz muvafık olur. Adresi olmuyan — tzdi vaç mektupları neşredilemiyeceğinden mahcem tatılmak Üzere adresinizi bü- diriniz. Bay Riza — 28 lira aylık kazancınız evlenmiye müzait — değildir. İstikbali- Bözi temladen gopra — evlenmeniz uy- gün olasağından maktübunuz. neşre- Yunmayacaklır. Bir Genç kıx İş arıyor Orta mektep mezunuyum ve meslek mektebine devam ediyorum, haftada 3 ün (12 — 3) de kadardır. Daktilo bil- Myiorum, el yazım güzel ve çok seri- dir. Alle vaziyetim — dolayısiyle çalış- mak mecburiyetindeyim. Rermi veya Hurasl bir mücescaede — çalışmak isti- | yorum. Arnı edenler Son - Telgraf Halk sü- tunu Birçin Haticeye müracaatları ri- Ga olunur, andaki haleti ruhiyemi ifade et mek için sıfır hükmünde kalırlar. Naciye det — Evet, Hakikaten o! Dedi, ilâve etti; — Demek söyledikleri dağra. Se- ni aryor ve takip ediyor. Gözlerime birden bir zâaf ve, bir korku gelmişti. İleriye baka- ki bir karanlığa, bir boşluğa bakı yor gibi idina. Bulran ve asabiyet kestiremedim. hükmedemiyor, Halil Necibin ne yaptığına, ne iarafa yürüdüğüne | Bakamıyordum. Naciye de bir şey söylemi; — Kız ne Dedim. — Bixe doğru geliyor., Cevabını verdi. — Bizi gördü mü?, — Bilmiyorum!, | — Yapılacak bir başka yey düşüne- | miyor ve. gözlerimi yerden ayıra- [ mayordum, u. oldu, Halil Necip? CArkamı var) $ — SON TELGRAF — 20 ŞUBAT 1941 mRaŞUDIN 70 den az olmamaşı yuvasına | *ir 40 yaşındayım. Bayum 162 kiloca | 65 tahsilim Lise net kazancım $0 lıra- dır, Benim yaşımla mütnasip şişman güzel okur yazar bir bayan ile yuva kurmak isliyorum. — Ciddi tekliflerin San Telgraf Halk sütunu Y. K. rümu- Zünü müracamt etmeleri mercudur. dan — Hey Delta: Malte- | İstanbuldan, Fenerden, Beyazıttan — | Galata- | dan — Bayan Z. S 416; İstanbuldan—. mayor, Yürüyenleri seçemiyor, san- içinde titriyordum. Ne yapacağımı| İradem güzlerime İ AUK TENKİDİ. | Namık Kemalin Kkarısı olan Bayan kimdir ? Üstat Necip Fazıl Kısakü- rek Namık Kemal haklkkında | 400 sayfalık büyük ve kıy- metli bir eser yazdı. Kitabın neşrinden beş on gün geçti, geçmedi, bir fırtınadır, kop- tu. Her eline kalemi alan bir enkid yazdı. Asıl mevzuu olan nokta şu: mık Kemal'in Sofyada evlen” diği ilk karısı kimdir?. Namık Kemal hakkında bugüne kadar yazılmış maka- le, brogör ve tetkiklerde bu hatuna ait tek kelime yok.. Anlaşılıyor ki, bu kadın hak- kında malümat edinemiyen | müdekkikler, bu noktayı mes- küt geçmeyi daha kolay bul- | muşlar.. | / Necip Fazıl'ın yaptığı ise, daha mâkul.. Elbette, bu büyük Türk mütefekkiri için eser yazan bir muharrir, hakkında hiç bir vesika bulunmuyan bu kadına dair, bir cümle sarfetmek ıztırarındadır. Kıymelti şair ve Edip Ne eip Fazıl Kısakürek de, Türk edebiyat kütü; Kemal'in karı- sının muazzam bir meçhul ol duğunu kaydediyor. Yani, arada, şu fark var: Evvelki müdekkikler, hak- kında hiç bir malümat sahibi olmadıkları bu kadını mesküt geçiyorlar, üstat Necip Fazıl Kısakürek ise, bütün tetkik. lere rağmen, bu hatunun bir meçhul olarak kaldığını itiraf ediyor. Eğer, henüz aydınla- namamış bir tarih hâdisesini sükülla geçiştirmek daha ilmi bir usul ise, mezele yok.. Fa- kat, dürüst ve bitaraf bir mü- dekkikin yapacağı hareket, | herhakle, — aydınlanamaınış | bulunan o noktayı işaret e- | mek ve daha sonra gelecek müdekkiklere bir tetkik mev- zuu vermektir. «Namık Kemal» adlı eseri ile, bir çok hakikatleri ortaya koyan Necip Fuzıl Kısakürek, bu hizmeti ile, irfan hayatı> miza yepyeni bir varlık ilâ- | ve etmiştir. Eserin bir derya kadar de- rin ruhu, mânası ve mahiyeli var. Üze temas ederek, bu ö- zü efkârı umumiyeye arzel- | mek icap ederken, asla man- tık ve aklı selime sığmıyan çürük bir iddia ileri sürerek gürültü yapmak, sadece ve en hafif tâbiriyle, Namık Kemal eseri karşısında bitaraf ol mamak, demektir. sri Ankara, Rrenköy ve Kartaldan— | 8. H H: Fenerden, Aksuraydan — Ba- yan Nuran: Dünkü mektaplarınıza İlâ- ve olarak Haydarpaşadan, Hasküyden, Eyüpten, Çorludan, İstanbuldan iki ta İ Millt Bayram!ar masrafı Milli bayramlar masaridi için belediyoce $5 bin lira ayrılmıştır. Bu para ile millf bayram günle - rinde takızalerler ve gece tenw < ratı yapılacaktır. "VAnkara radyosunun' yemek İisteleri BİT oküyacumuz yazıyor: sAnkara Radyosunun sabahları | | önkyicilerine verdiği. yemek. lis | Üizlerini belki dinlediniz. Nepsi de | Ş üks, hattâ zengin keselerinin bile pek koluy harer olmayan Jisteler... Bizim bildiğimiz ev kadını mük- tesitlir. Az masrafla iyi yemek yapmak ister. Bu ise bir hünerdir. müşteci — gibi gn ev kadmı da bu