19 Şubat 1941 Tarihli Son Telgraf Gazetesi Sayfa 5
at K ı_u:leki-'J (iRAALUA 1%:324 YA (Bu yazının metinleri Ajansı bültenlerinden alınmışstır) Telhis eden: Muammer Alatur Vaşingtonda Beyazsarayda, Ruz- veltin riyaseti altında mühim ı:ı taplantı yapılmıştır. Bu toplan- tıya Ziraat Nazırı Vickardın da iştirak etmiş olması, Amerikanın müzakere edilmiştir. İngiltereye yardım projesinin âyanda müza- keresi sırasında, azadan Repper Amerikanın harbe sürüklenmesi pahasına da, İngilterenin yıkılma- ması lâzam geldiğini söylemiştir. 'Yine Ayandan Cumturiyetçi Auvstin «dünyanın esarete düşme- sinin harpten de, ölümden de be- ter olduğunu, söyliyerek, harbet- mek lâzım geliyorsa, onu da göze almak icap ettiğini ilâve etmiştir. Demikratların âyandaki reisi de Şu sözleri söylemiştir: «Hürriyeti tahrip edilmekten kurtarmak için Amerikanın ev * Mtlarının zarüreti - basıl olursa, Amerikan çocukları - lerdir. | «DEV TAYYARELER. İngiltere hesabına Amerikada | yapılmakta olan yeni tayyare tip> | leri arasında Duglas 19 ismi veri- ' len çok büyük bir bombardıman | fayyaresi tipi vardır. Bu tayyare- Ye Amerikalılar «Hitlerin başbe- Tüsı ismini vermişlerdir. Bu tay- Yâre, mevcut İngiliz bombardı Mman tayyarelerinin iki misli bü- Yüklüğündedir. 129 askeri bütün teçhizatı ile nakledebilecek kud- Tettedir. Yeniden benzin almağa Hhtiyaç hissetmeden 7,500 millik bir mesafe katedebilecektir. ALMANLAR İTALYAN FİLOSU- NU ALMAK İSTİYORLAR Alman deniz kuvvetleri başku- mandanı Amiral Riderin Milâno- | Mümiye bunu kabal elmemiştir. KADIN BERUER NE DİYOR? Bu aralık kadın derbeci ve Azadan alarak: — Biz buraya dertlerimizi islekle l niti söyleyip devasını aramıya gol | Gk. Yeksa bir iki kişinin şahsi arzu ve Hhtizaslarını dünimek için - toplanma- Gik'..> diyerek berberlerin en mühim Bir derdi olarak «öndüle makineleri Meselesni anlalmışlır. BU NE BİÇİM İŞT Bayan Şeküre: — Yeni ondüle makinelerimizi mü- den ceza kesiyor. Mühürleme işi dük- kânlarda — yapılmalıdır. ve tip, model tahdidakı 'da — kaklırılmalıdır?» — de- miştir. Bu mevzuda daha bazı şözler söy- lenmiş ve tıraş malsemesinin pahali- Tğından <traş fiyatlarır nın artüiril- aai İsteniniştir. İsmail Hakkımın mek>| tep açılması teklifi de dWtifakia redde- dilmiştir. Bilihare yeni idare heyeti Heçimi yapılmış ve geç Azalardan ikinci re- & Adil Vardarlı, Rahmi Tamizüver, Mehmet, Mustafa — Turhan, Şükrü E- ker, Adem Gök, Mesut Çakır İbralüm Safa, Reşat Biricik yeni idare heyeti- ne inühap ır, Yeni İdane beyeti - dünkü Hağkında tesebbüslerde bulunacaklır. ——— yüz vermiyen sevgi- lisini yaralıyan genç (1 el Sahifeden Devam) geçerken Katinaya ratılamıştır. Mus- tafa Katinaya yine yalvarıp yakareı- | ya başlamış, fakat kız buna rağınca | 'yüz vermemekte devam ederek üslelik koğmuştur. Bunun Kaybeden — Muztafa — bicağını çekmiş ve kazın feryatlarına rağmen, taK bacağına soplamışlır. Bu sırada tasadüfun o civardan ge- | çen, Galitada oluran - Yakup Yıl isminde bir genç; Katinanın feryatla- Tma koşmüş ve Mustafanın üzerine ae tılarak elimden biçağını aldıkltan sön- Ta yakalamak islemişlir. Fakat etradı gözetliyen Mustafanın arkadaşı Yeni- şebirde oturan kahveci Feyxzi de urkâ- daşını kurlarmak için cebinden taban- eati çıkmrak ateşe başlamış ve döşt kurşandan bir tanesi Yakubun sağ ba- gağına isabet etmiştir. Gürültüye ye- tşenler yaralıları hastaneye kaldır. mışlardır. Suçlular hakkında tahkika- tü buşlanmışlır. | dik. Sığırla Bi #:w ğ $ŞEHİRDEN - MEMLEKETTEN - BÜTÜN DÜNYADAN ae dd ll e ekarab ada Teti he hTi SA Ka eai SON HAVADiİSLER. İngiltere hesabına Ame- büyük rikada bom- bardıman — tayyalereri «Uçan reler — şimdiki bombardıman tayyarele- rinin iki misli büyüklü- ğünderir. Ve teçhizatıle birlikte 124 kişiyi çok talyan filasunun ıdaresint de elle- rino almak niyetindedirler, İNGİLİZ FILOSUNUN BATIRDIGI GEMİLER İtalyanlar tarafından laşe gemisi| olarak kullanılan iben 4000 | tonlük bir Alman ticaret vapuru orta Akdenizde İngiliz harp gemi- leri tarafından balırılmıştır. Keza 6000 tonluk bir İtalyan ia- şe gemisine de İngiliz tayyareleri tarafından muvaffakiyetle taarruz edilmiştir. İngiliz tayyareleri ta- atruz yerinden ayırılırken vapu - run arkası suya batmakta ve va- purdan büyük bir duman bulutu çıkmakta idi. Mürettebatın tahlisie ye sandallarile vapuru terkettik- leri görülmüştür. 4000 tonluk di- ger bir İtalyan vapuru ile bir İtal- yan muavin harp gemisi tayyare taarruzları neticesinde hasara uğ- ramışlardır. JAPONYA HOLANDA HİNDİS- 'TANINA KARŞI HAREKETE GEÇERSE... Bir Amerikan gazetesi, Pasifik- teki vaziyet hakkında şunları söy- lüyir: Eğer japon filosu Holanda Hin- distanına karşı harekele geçerse, Amerika donanması da japonyaya karşı barekete geçecektir. Bu hâ- diseler, eğer olacaksa, pek yakın- | dur, hattâ hafta içinde beklenebilir. | Amerlkanın mütemadiyen artan | kudreti mütecaviz milletlerin t pesinde, düşmek üzere olan gibi duruyor. Zaferden kat' şüphe etmiyoruz. Fakat öyle zan- | mediyorum ki bizi zafere götüre- | cek yol birçoklarının tasavvur et- | tiğinden çok daha çetin, çok daha İngilterede laşe maddeleri ( inci Sahifeden Devam) tarda jambon, yumurta, peynit ve et alıyorduk. Bu barp esuasında bu müvaridat mevcut değildir. Ben bilhassa peynir yokluğundan ediyorum, u::pwıe—iıııe, nisbeten basit bir işle karşılaştık. Akdenize asker | makli için muayyen büyüklükte | ve muayyen sürette gemilere ih- tiyaç vardır. Bu gemiler daha ev- vel, İngiltereye et geliriyordu. Bit- bi hükümet gemilere — vaz'ıyed Gti ve muhteşem zaferler kazan - ardiyadan birini ter- diyordu. Ter>ihi- gih etmek icap © öi hi ünmeden vaptık. mizi hiç düşi büyük ktarlarda zerzavat, zeylinyağı :ıd-v-i yardır. Yenecek yağ, »' kadar çok ki uzun zaman daya- mabiliriz. Süt de vardır. ——— Adliyeye verilen iki muhtekir (1 tnci Sahifeden Devam) «Bu mallar satılık değildir. Çün. kü asıl sahibi ben değilim. Amma bir kere danışayım. Senin için bel- ki B0 kuruştan bir şey yaparız. Bunun üzerine Abdülvehap mü- rakabe bürosuna müracaat etmiş ve yapılan bir cürmü meşhut ne - ticesinde suçlu Adliyeye teslim e- dilmiştir. BİRAZ İNSAF! David Kamhi isminde bir tüc - car 140 kuruşluk kançuğu 340 ku. Tuş gibi insafsızca bir fiatla sat - tığından yakalanmıştır. Salamon adında bir makaracı le bir ma - nifaturacı da yün ipliği ihtikârile adliyeye verilmişlerdir. —a Londrada bir islâm kültür merkezi (1 aei Sahifeden Devam) hareketini takdir ettiklerini bildir. mişlerdir. Projeyi hararetle tasvip edenlerden muhafarzakâr Sir Sta- ley Reed, camiin paytahta müm- kün olduğu kadar yakın bir yerde inşası temennisini izhar elmiştir. Amerika Çin| hükümetine de yardım ediyor Çuaking, 19 (AA.) — B. Ruzyellin Çindeki husust mümessili B. Curle ve Çindeki Amerikan ekonomi komisyo- hunun diğer âzası, yakında Amerika Birleşik Devletlerine dönecekler — ve bir Martta Vaşinglona varmış olacak- lardır. B. Currienin ve Amerikan komisyo- unun Çin zimamdarları ile görüşme- leri dün nihayete ermiştir. Bu görüşmeler esnasında — muhtelif muml teşek- külleri tarafından tralyah askerler ihraç ediliyor (1 inci Sahifeden Devam) | Tokyo, 19 (A.A.) — Dün Meclisin bütçe komisyonun- da Hariciye Nazırı Matsuoka bir nutuk söyliyerek, japon milletini birleşik olmuıya da- vet etmiştir. Matsuoka japonyanın Üç. | lü Pakta iltihakını tenkit e- den japonları şiddetle mua- haze eylemiştir. Matsuoka japonyanın Çin harbinden bitkin bir hale düştüğü hak- kındaki — şayiaları — şiddetle tekzıp etmişlir. AMERİKA HARİCİYE MÜSTEŞARININ BEYANATI Vaşington 19 (ALA.) — Japon - yanın Amerika ile sulh halinde yaşamak arzusunda olduğu hak - kandaki beyanat üzerine, fikri so- rulan hariciye müsteşarı Samnet Vels demiştir ki «ÂAmerika hükümeti, bazı söz - cülerin beyanatından zix-de, işe karşı daha hüksastır.. AMERİKA BAZI YERLERİ MEMNU MINTAKA İLÂN ETTİ Vaşington 19 (A.A.) — Cumhur | reisi Ruzvelt Pasifiklteki bazı mın. takaları müdafan sahası ilân ebniş- tir, Buralara tayyareler ve ecnebi gemiler gelemiyecektir. Havay ve Guan adaları da memnu mıntaka- lar meyanındadır. ASKER NASİL KARŞILNDI? Singapur 19 (A yalı kıt'aları getiren boğazında göründü; rikulâde sahneler cereyan etmiş- tir. Nakliye vapurlarile bunlara re- fakat eden muazzam hi leri heybetle sahile yaklaşmışlar- dır. Sıcak memleketlere mahsus güneş, etrafta herşeye fevkalâde bir renk vermekte ıdi. Sahilde mu- azzam bir halk kütlesi birikmişti. Gemilerde yüzleri güneşten yan- mış, Arap kıyafetile sayısız asker- ler sakin ve memnun durmakta ve milli şarkılar söylemekte idiler. Halkı coşturan bu sesler, deniz- de akisler husule getirmekte idi. Rıhtımda bandonun, bayrağı se- Tâmlıyan ahengi duyulmakta idi, Vapurlar yanaşınca, Avustral - yalılar şapkalarını çıkararak halkı selâmlamşlar ve hararet ve neş'e ile herkesle konuşmağa başlamış- lardır. Resmi zevat vapurlara askerlere haş geldiniz demişlerdir. Avustral- Yobore Eski eşya satışı (1 inci Sahifeden Devam) ettiği esaslarda olacaktır. Paçavra deposu işletenler İş e- nasında işçilerine hususi iş elbisesi, ayakkabı ve eldiven giydirmeğe mocburdurlar. İşçiler bu daire - lerde eldivensiz çalışamıyacaklar ve içabında hususi toz maskesi ve gözlük de takacaklardır. Çöplerin bulunduğu yerlerden paçavra top. | layanlar ve bunları nakledenler de eldiven giyeceklerdir. Fenni tat - | hiri yapılmamış paçavralar işlen - miyecektir. İşçilerin iş yerinde yemek ye - meleri memnudur. Nekadar pa - çavra işlendiği, nerelerden âlımıp nerelere gönderikliği de bir def - | Dün akşamki radyo Türk - Bulgar | anlaşması dai- ma ön plânda ... gazetesinin verdiği yeni malümat | “'":'l akşamıki Radyo gazetesin- | Balkanlardaki vaziyet dünya si- yasetinin ön plânında olduğu bir sırada, Türkiye ile Bulgaris! rasında bir beyanname imzalandı. Bu beyanname her tarafta büyük bir alâka ile karşılanmıştır. Buna dair müzakerelere birkaç ay ev- vel başlanmış edilen örli idare ve alı- | zan karartma tedbirleri, komşu » | muz Bulgaristanda rahatsızlık do- ğurmuştur. Bu emniyetsizlik ha - vasını izale etmek ve alınan ted- birlerin kendisine mütevcccih ol- madığını anlatmak üzere Bulga - ristana takarrüp ettik ve kendisine teminat verdik. Biz Balkanlarda sulhun muha- fazasın istiyorduk. Bulgaristan da ayni emelleri taşıyordu. İşte bu müşterek arzu, Ankarada imzala- nan beyannameye müncer oldu. Beyannamenin birinci fıkrasın- da tasrih edildiğine göre, Türkiye ve Bulgaristan her tüzlü taarruz- dan içtinabı harici siyasetlerinin değişmez bir esası olarak telâkki ederler. | Şu noktaya bilhassa işaret etmek isteriz ki burada kullanılan »taar- ruzdan içtinaps ifadesi yalnız iki | memlekete münhasır olmayıp mut-| laktır ve bütün Balkanlara şa - | mil buluunmaktadır Siyasetimizin hiçbir gizli tarafı | olmıyan ve açıklığı kendisine şiar | edinmiş bulunan Türkye hükü - meti beyannameyi — imralarmmakla beraber, evvelce akdetmiş olduğu bütün taahhütlere sadık kalmak- ta ve bunların ifasında lamamen serbest bulunmaktadır. Pasifik'te bir Alman korsan gemisi Vaşingion 19 (AA) — Reuter: Salâhiyetli Vaşington mahfille. rinin bildird'ğine göre, Pasifikteki ticaret gemilerine hücum eden AP man korsan gemilerinden biri es- kiden Herzog yakob adımı taşıyan, dokuz bin tonluk bir Letonya va- purudur. 18 mil sür'ate malik olan bu vapür geçen sene Letonyanın Sovyetler birliği tarafından ilhi kı sırasında Peru'da Callao lima- nında bulünuyordu. — Ruslar bu vapurun Vladivostok'a gitmesini | istemişlerse de Letonyanın Va şington elçisi, kaptana, vapuru Amerikan limanına götürmesini emretmiştir. Callao'dan hareket ettikten sonra Herzog Yakab Meksika'nın Man- zantlla ltmanına giteiştir. Alman- lar bu vapuru burada ele geçirmiş- ler ve üç kişi mü zere bütün Letonyalı tayfayı tev- kif etmişlerdir. Güverleden atla. mak suüretile kaçan bu üç tayfa bir Danimraka vapuru tarafından kut- tarılmıştır. Bunların ifadesine gö- re diğer mürettebatın ne olduğu meçhuldür. Bunların, Herzog Ya- kob korsan gemisi haline ilrağ e- dildikten ve Manzanilla'yı terket- tikten sonra pasifik denizinde bir adaya çıkarılmış olmaları mul . temeldir. Ispanyada bü- yük bir yangın Madrid, 19 (AA.) — Santander'de çıkan yangınlar neticesinde 250 mil- yan peçeta kıymetinde 300 evin harap olduğu öğrenilmektedir. 20.000 kişi 'vapur kayıbı |Enternasyonal 1s Bü- Almanların ve İtalyanların Lendra 19 (A.A.) — Reuter: 9 şubat gecesi nihayeto eren haf- ta içindeki ticaret -emisi kayıpları- nı bildiren amirallik tebliği hak - kında Londrada, 29806 tonilâtoluk rakamın harbin bidayetindenberi haftalık kayıp vasatisinin yarı . sından da az olduğu tebarüz etti. | rilmektedir. Son dakuz hafta zarfında, bun- lardan bir haftası, hatiç, kayıplar vasatisinin dunünde tecelli etmiş- tir, Almanlar, 9 şubat gece yarısı biten hafta içinde 102500 tonilâto, İtalyanlar da 5200 tonilâto ını iddia etmektedir ki bu, hakiki rakamın üç mislinden daz- ladır. Harbin bidayetindenberi Alman. lar, müsadere edilmiş, batırılmış i kendine yakılmış ola- 0.000 tonilâtoluk gemi, İtal- yanlar da 623.000 tonilâtoluk gemi | kaybetmiştir. Bundan başka düş- man kontrolölü altında 60000 te- nilâtoluk bitaraf gemi batırılmış - tır. Süşman kayıplarının umumt yekünu ikt milyon - tonilâtodan fazlaya baliğ olmaktadır. Bugün salâhiyettar mahfillerden bildirildiğine göre, bundan on ay evvel Narvik deniz muharebeleri esnasında, ceman on bir düşman torpido muhribi batırılmıştır. Vak- tile yalnız dokuz düşman torpido muhribinin batırılmış olduğu bü- dirilmşiti. Fakat şu cihet beyan o- lunabilir ki, Bruno Heinomann eve Gevrg Thiele ismindeki diğer iki torpido mubribi de balırılmış ve bu suretle bu muharebelerde ba- tarılan torpido muhriplerinin adedi on bire baliğ olmuştur. rosunda bir istifa Cenevre, 19 ÇAA.) — Amerika Bir- leşik Devletlerinin Londra Büyük El- gisL B John Vinant, 5 — SÖON TELGRAF — 19 SURAT 1541 'Yazan: M. ATLI Danzig'de muazzam ve es- rarlı hâdiseler Yorgun bir halde âdeta hayatın- dan bezmiş görünen Garaviçe: — Azizim Garaviç!, dedim. Ver- diğiniz izahat pok garip!. Ben bun- larda sizin evhamınızdan büyük bir hissenin dahil olduğunu da zannediyorum. Zavallı profesör 'Tamurenski belki bernava edil - aniştir.Fakat şu bahsettiğiniz (Fu- hi - Fuhi) dediğiniz cüzamlılar meselesinde de hakikatten daha ziyade bir fantazi olduğunu zan - nediyorum. Danzigde böyle bir apılacağını bir türlü kabul Garaviç hayretle gözlerini kır- pıştırıp yüzüme tuhaf tuhaf baka- rak sözümü kesti: — ÖOh! Siz ister itimat ediniz, ister etmeyiniz!, Hattâ Tamurens- kinin mektubunu ister Matmazel Annaya teslim ediniz, ister etme- yiniz!, Bunlar sizin bileceğiniz iş- lerdir. Vicdani vazifemi yaptım!. — Bunun için size teşekkür ede- rim. Her Garaviç, fakat. Garaviç tekrar heyecanla sözü - mü keserek: | — Hayır!. Hayır, dedi. Benim siz- den buna mukabil tek bir ricam var, Oh! Çok rica ederim, çok rica ederim. Bu mektubu isterseniz im- ha ediniz!. Fakat asla hükümete vermeyiniz!, Size bahsettiğim me- seleler hakkında hükümete her - hangi bir ihbarda bulunmanız iki- mizin de mahvı demek olur!. Şim- di, hükümete herhangi bir ihbarda bulunmıyacağınıza dair sizden söz vermenizi rica edeceğimi. Aksi takdirde.. Oh.. Aksi takdinde bu- rada, sizin ayaklarınız dibinde ö- lürüm! Garaviç bunu söylerken o ka- dar perişan ve yalvarır, o kadar | Hâl& kulaklarımda işitiyordum: yılmış bir haldeydi kiona âdeta a- (Arkam var) eıdım. — Merak etmeyiniz, Her Gara- | ARNAVUTLUKTA vic! dedim Herhangi bir ihbarda bulunmam, müsterih olunuz!. Garaviç o vakit zayıf ellerile &- Geta minnettar bir halde ellerimi v bürosul derktörlüğünden İstifasanı bil- diren mektubunda, büronun İnsaniye- te hizmete devamına itimadını büldire Enternasyonal iş bürosu idare kon- geyi reki, B. Vinnantın islifasıpı ar- Kadaşlarına bildirirken, büronun tari- hin en güç devresi exnasındaki idare- &t cenasında B. Vinantın gösterdiği ce- GA 6 VB TŞRDARAA Anlaşma her yerde çok iyi karşılandı (l imel Sahifeden Devam) kiye bu paktı her vakit iptal ede- bilecek mevkide bulunmaktadır. YUNANLAR NASIL DÜŞÜNÜYOR? Atina gözeteleri, Türk - Bul- | gar deklârasyonunu sulhperver bir jest olarak telâkkide mütte « fiktir. Katimerini şunları yazıyor: «Bu diplomatik vesikanın mü- salt bir intıba yarattığını söyle - mekle Yunan efkârı umumiyesi- Balkan” Prfin diyer ki: *Türk - Bulgar deklârasyonu - mun imzası, Balkanlarda ihtilât- lara mâni olmağa yardım edecek mühim bir hâdisedir.» yannameden son derece memne- niyet izhar etmektedirler. Hükümetin organı olan Dnes hulâsatan diyer ki: «Bu vesika fevkalâde ehemmiyeti haizdir ve bunun mes'ut neticeleri yakında kendisini göstermekten hali kalb> mayacaktır.» Romanyada fev- kalâde tedbirler meskensiz kalmıştır. Santander'de barp| — Londra, 19 (AA) — B. B. C: Ah tarafından bildü. tutup sıktı. Elleri Ütremekte idi. Sonra, sol cebinden çıkardığı ka- lın eldivenlerini ,titriyen parmak- larına geçirdi ; Boynunu, yüzü görünmiyecek derecede beyaz yünden bir kaş - kolla iyice sardı. Geniş muşam - bosını giydi ve yüzüme son ke - derli bir nazarla bakarak: — Adiyöl. diye çıkıp gitti. Garaviç gittikten sonra, decin bir hayret içinde, kendimi topar - lamiya, düşünmeye çaliştim. Elimdeki zarfın avucumda git- tikçe ağırlaşır gibi olduğunu his- sediyordum. Tüylerim ürpermiş bir halde düşünmiye başladım. Ha- sıl ettiğim kanaat çuydu: Danzigde büyük ve esrarengiz iseler dönmekteydi. Hem Po- lonyalı olduğu, hem de bilhassa kanburluk gibi bir sakatlıkla ya- ratıldığı, böyle kusurlu doğmuş - lara karşı büyük bir şiddet gös - terdikler. için nazilerden hem deh- şetli yılmış, hem ölesiye bir düş- manlık hissetmakte olan biçare Garaviçin iddilarına göre bu hâ- diseler hakikaten müthiş şeylerdi. Anlaşılıyordu ki dünyanın en deh- getli usüllerile, bazı adamları, hiç affetmiyen bir ölümle takip edi- yorlardı. Nitekim Garaviçin iddiasına gö- re profesör Tamurenskiyi bir ta- raftan öldürememişler, fakat diğer taraftan berhava etmişlerdi. ikastleri sırf siyasi bir tedhiş mri?. Yoksa Garaviçin dediği gibi şu iz manyatik dinamo toc- rübeleri için mi?, Maksat ve he- def meçhuldü. Harb Ve Casusluk Tolrikası Bilen idam olunur Tefrika No. 18 çi dönmekte idi Yine niçin? Ne münasebetle?, Ben bu cihetleri hal ve izah et- miye imkân görmiyorum. — Yalnız Garaviçin verdiği izahattan — şu nokta kat'i surette anlaşlıyordu ki atölyelerdeki suikast hâdisesi gü- nü profesör Tamurenski suikasti daha haber alır almaz mahiyetini * derhal anlamıştı. Bundan dolayı Mmüthiş bir telâşla hemen © yer altındaki esrarengiz yere koşmuş- tu, Şu halde Tamurenski hâdiselerin mahiyetini tamamile - biliyardu. Nitekim ,buna kendisi de kurban gitmişti. Şimdi variyet, müthişti. Zira —| 'Tamurenski kendisi için bu ka- dar tehlikeli ve vahim olduğu ane laşılan bir anda ne gibi bir mü - nasebetle Annaya müstacel — ve mahrem bir mektup — göndermiş olabilir?. Ne de olsa tehlikeli bir ameli - yat üzerindeyken, bütün bu deh- şetli hâdiseler üzerine, bu mektu- ü Ülenemedür di dki ll 1 İ dim?. Bu mektupta acaba pek mühim esrar ma vardı?. Bilhassa Annanın bu işte ne gibi bir rolü olabilirdi?. Bütün bu sualler ve meçhuller dimağımda âdeta kaynamağa baş- ladılar. Maamafih ortada bir emrivakd vardı: Mektupta bir defa, her ne olur- - #a olsun, Garaviç esasen bunu iki gün geciktirmiş bulunuyordu. Onun için müstacel bir mektup- la bildirilen birşeyin herhalde vak- ti geçmiş olmak lâzım gelirdi. Sonra Garaviçin o acı sesini de (£ kmci Sahifeden Devam) ağır zayiat vererek, ric'at halin - dedir. Dün birçok mukabil İlalyan taarruzları tardedilmiştir. YUNAN TEBLİĞİ “Atina 19 (A.A.) — Rezmi tebliğ: Kıtaatımızın harekâtı neticesin- de düşman yeni mevzilerinden tardedilmiştir. 300 den fazla esir aldık ve büyük miğtarda hanp mal. zemesi iğtinam ettik. Tayyarelerimiz, harp sahasında #kınlar yaptılar, hepsi de üslerine döndüler. düzüğmd Bir propaganda suçlusu (1 taci Sahifeden Devam) sokağa fırlamış ve tabakasını dört — kuruşa satanların yanlarına soku- larak: yine satıcılardan ayni kâğıtları on beşer kuruşa toplamış ve her çeye rek saatte kâğıdın tabakasına bir miktar zarametmek suretile piya. sadan kâğıtları toplamış ve fazla fiatla yağma halinde halka sat - mıştır. ÖLÜM Avadis Okşar vefat etmiştir. 20 — şubat Perşembe günü saat M de Gedikpaşa Sürpohanes kilizesine — de dini âyin yapılarak, Balıklı Ere meni kabristanına gömülecektir. Kardeşi Annesi — Parse Veronika — Okşar Okşar Fatih 3 üncü Sulh Hu- kuk Mahkemesinden: Falih Sofular mahallesi Molla Hus- Yev sökak 16 nümaralı haniode — mutae sarrıfan mükim ikeci 1/2/941 de vefati eden Sakdin terekesine mahgencmn z0t — vaz'ıyod edilmiştir. İlân terihinden ıli> Haren ölünün alacak ve — borçlularınım bir ay ve variz iddimanda bulunanlar Tın ÜÇ ay içinde mahkememize mürüm enatları, aksi hakde terekesinin huzinas ye devredileceği ilân olunur. 641/12 'T. tore kaydolunup belediye memuz. larına gö vi ilân edilmiştir. Yardım gönderil- miye devam edilmektedir. Şehrin man zarmtı pek acıklıdır. Santander eyüle- tinde de yangınlardan bir çok evlerin harap olduğu öğrenilmiştir. Koyun ve keçi gibl hayvanat arasında zaylat bü- yüktür. ir Kopenhag, 19 (AA.) — Stefanl: Danimarkanın Santiağo man D. N, B. Ajansı rildiğine göce ni bir kararnama neşretmiştir. Bu ka- Tarname mucibince büümet, istediği vakit lüzum gördüğü hususl müeme- selere el koyabilecektir. Bu süretle hükümetin emrine ge- çen mücssese müstahdemleri ve me- murları seferber edlimiş sayılacaklar. dir, Herhangi bir. muhalelet sabotaj ——— İstanbul Marangozlar Cemiyetinden: 22/1/941 tarihinde okseriyet olmadığından yapılamıyan Cemiyet he yeti umumiye toplantısı 20/2/941 perşembe günü saat 14 de Eminönü Halkevi eski binasında yapılacaktır. Ruzname aşağıda yazılıdır. Cemi * yele kayıtlı meslekdaşlarımızın teşrifleri rica olunur. RUZNAME: Kongre reis ve kâtiplerinin zeçilmesi — İdare heyetil 9A0 senesi çalışma raporu — M0 senesi hesabatının tetkiki — 1841 sende #i bütçesi okunması — İdane heyeltinin yarısı için intihabat yapılması.
