Türk - Bulgar beyannamesi İ aa miş ve eserini ortaya koymuştur. Türk - Bul. gar dostluğunun bu âne harda bu şekilde tecellisi hiç şüphe yok ki müte- arrız ve mütecaviz ler için bir hayli düşün- dürücü ve olar caktır. Yazan: ETEM İZZET BENİCE Cumburiyet Türkiyesi, günün K Mmini bir kere daha güsterdi ve © ni koydu. Bu eser; dü üküsi d Vekilimiz Ankarada — Hariciye Vekilim Şükrü Saracoğlu ile Bulgar şı;: Bay Kirof ııııındı,dkıulın Müşterek deklârasyondur. | Hariciye Umumi Kâtibi Num 5t ncloğlunun: «Yakıcı Hz Yangın bavası arasında esen haf Ve serin bir rüzgür-> diye VAStf * öi bu beyanmamenin bi- Tün bütün gazetelerde neşrolu » MAt mefni, çok aydın ve Sarih .._ı- u için, her türlü tefsirden V btan müstağnidir. İhtiva ettiği Tubu ve istihdaf etliği gayeyi bİr daha tebarlir ettirmek iktiza *derse; bunu şu şekilde çerçeveli- Yebiliriz. A— Balkanların en ııııııgııı_v; aa ldiği müstatt farzedi! b anda İgaristan; türlü Türkiye ve Bul — Taarruri emelden masuni- | :;f—' Yalnız birihirlerine mütevde Tü Slmayıp mutlaktır. Yani, kazkiye, ne de Bulgaristan Bi 'mlarda, herhangi bir istikamet Harruzi bir harekette bulunmak- lan kat'iyyen müçtenip ve muh- TİZ. kalacaklardır. Bal- Gürülüyor ki, her iki devlet ara- | Brda imzalanan beyanname, en Sulh davasına — bağlılığın Sanlı ve üstün bir tezahürü ve yekdiğer arasında karşılıklı dost- kığu ve manevi bağlılığı arttırdığı Tek Bulgarların, gerek Türklerin Balkanlarda hiçbir t& Süvüri ve taarruzi cmel besleme- Üklerinin de en kuvvetli vesikası Suyor ve muhitimize şamil bir “ı.ı:ı.:ı Ve itimat yaratıyor. Bu Tekrda her iki devlet siyaseti ha diniş öln ana prensip ve mesne- kürü, iş Fekilde tecelli ve deza Phe yok ki mütearı ye Mültecaviz ııı:ıı-:ınl:u'"""" ar içi ve müsekkin olacaklır. aa Tannamenin bariz vasıfların- n biri de; Türkiye ve Bulgaris- fanın karşılıklı dostluklarını, ma- Bevi bağlılıklarını, sulha ve sükü- a Glan azim ve gayretlerini dur- (Devamı 5 inci sayfada) — | eni Tefrikamız : |Perşembe günü | başlıyoruz 'Nasreddin | Yazan: — ! |ZİYA ŞAKİR| | Büyük mizah üsta- | dımın hayat ve esere leri hakkında bugü- ne kadar yazılmış tarihlerinen doğrusu in de bir hayli düşündürücü | Alman, Italyan Bahriye Nazır- ları İWİİâno’dal mülâkat ettiler| İngiltereye karşı har bin idaresi görüşüldü Londra 18 (A.A.) — D.N. B.nın âün ifşa ettiğine göre, Alman de- | kumandanı Amiral a Milânoda İtalya ral Rikarc niz kuvvetle Rider geçe | niş mevrulara istinat ettiğini ve | ereye karşı harbin idaresine ik ettiğini bildirmektedir ISACA Sontelgraf'ın ga- | zetecilik zaterini | firi, Bu matbuatına | çekemiyenler Türk - Bulgar müşterek D“:ıııımom'm imzalandığını ye- B mi dairesinde ilkönce Son Telgraf» ve onun | Adil | | ildü. Aaba , Relik Saydamın, Ko î“ oğlunun Balkan sul- Ş——::; mahfuziyetine en büyük vn inden biri olan bu eser- Y zetemizin makinede ve duğu bir sırada ye - | tabıda bülaa e a D ç güne PT ü :î"":”: Yeesleki bir zevk olduğu e yöl yatan bizmeti kadar ifasi T:îfı müvaffakiyoti gina Dr e gedense bu müvaffaki- Mt üz bizden iki sanl sonra ha- uen iktibas eden ve ina kadar belki de el- Terinde olmıyan malüm sebeplerle İstanbul. sokaklarını - ikinci tabı Kürültüsüne boğanlar tarafından mmüksüzlük - ve yetimiz berimizi ayı gece yarıları biribirine katmıya ellerinden ge- len bütün imkâzlarla başvurmuş- -| lar. Bu gibilerine kısacn ve sadece şunu söylemek isteriz ki: Muvaf- fakiyet kıskanılmamalı, imtisal o- hanmalıdır. Eğer *Son Telgraf» | isthbar teşkilâtı geniş, her bakım. dan kuvvetli; üstün bir gazöte ise onu dedikedu ve istirkap mevzuu yapmamalı, ona benzemiye ve yi- a halkın ona güsterdiği geniş öl- çüdeki itimat ;. rağbetini kuzan- lıdır. mıli:nı:ı:::?d! nafile rahatsız o- layorlar, bizi de rahatsız ediyor - İar ve muvaffakiyetsizlikleri sebe- bile usulü dairesinde yapılmış iş- ler hakkında da lürümsuz yere bazı başları ağrıtıyorlar!. .. | doğrudan doğrı Bulgaristanda İngiliz politikası Almanları hare- ketine bağlıdır | Solyadaki İngiliz sefiri mühim beya- natta bulundu Bulgaristan komşula- rı ile dost olmalı Jan beyanatı üzerine, Röyter ajantı muhabirinin sorduğu suallere ce - vaben demiştir ki: e— İngiliz politikası, Bulgaris - tanın bitaraflığını muhafaza etme- sini ve harbin Bulgar topraklarına yayılmasına mâni olmağı istihdaf etmektedir. İngiliz hükümeti Bul. geristanla komşuları arasında dos- tane ve sıkı münasebetlerin inki- şahını iyi surette karşılar. Biz, Bul- | garistanın bilaraflığıı et - mesi için herhangi bir niyet bes- lemiyoruz. Bu, belki de sadece ve 'a Almanlar tara. mdan vukua gelebilir. Bulgaris- tandaki İngiliz setaret erkânının | yerinde kalması veyahut ayrılması | yine Almanyanın hareketine bağ- hıdır.> Yugoslavya BaşvekiliNiş- te istirahate Çekildi Londra gazeteleri, Bulgaristanın istilâ- sının pek yakın ol- duğunu yazıyorlar Yugoslavyanın bugünkü vazi- yeti umumi efkârı her zaman- dan ziyade alâkadar etmektedir. | Dün akşamki Radyo gazetesi, va- ziyeti mütalea ederken şunları söylemiştir: «Balkan meselesini birkaç kısma ayırmak lâzımdır. Birinci kasım, Yugoslav nazırla- ran Almanya seyahatidir. — Bu seyahat hakkında Yugoslav mahı- fillerinde beyanat eksik olmu - yor. Devlet nazırlarından Klovek radikal partisinin bir toplantı - sında söylediği nutukta demiştir Arnavutlukta on birinci İtal- | iyan ordusu bozuldu Yunanlılar Tepede- len- Kilisuraya hâkim Atina 18 (A.A.) — Dün akşam bildirildiğine göre, 11 inci düşman fılman üzerine, Yu- nlılar şimdi Tepedelen * Klisura mıntakasında bütün dağlara hâ- kimdir. (Devamı 5 tnel Sayfada) Balat ve Eyüpte | cezalandırılan fırın sahipleri Balatta Zekeriya Beşirin, Süley- manm, Hamdinin fırınlarında ya- kontrollerde sahhi muayene- hdem çalıştırıldığı görü- a kesilmişti. isimlerinde iki fırıncı da ayni suç. tan ve Tabir Sofu oğlu adında di- ğer bir fırıncı da pislikten ceza » landırılmışlardır. Dünkü kontrellerde yirmi yedi godöre de ceza verilmiştir. VAZİYETE © B İ Nişe istirahat etmeğe giden Yugoslav Başvekili Svetkoviç Yugoslav ve Alman devlet a- kit «Yugoslav mazırlarının Al - — ğamları arasında cereyan eden manyayı ziyareti, Yugoslav - yanın sulhunu temin eüniştir.e «Vreme» gazolesi mülükat hakkında uydurma berler neşredildi. Bu şayiaların Yugos- hedeli sulh eserini — bozmaktır. lavyanın sulhperverliğini teba - Bertesgaden mülâkatı bu sulbu rüz ettirdikten Senra, şunları takviye etmiştir. vazmıştırı (Devamı: $ inel sayfada) | | Kemol ile ayni yerde çalışaı | kaldırılmıştır. İki suçlu amele ya- beyannamesi İngilterede na- *Eğer Alman kıtaları 9 Bulgaristan dahi- blimdon ilerilerse... $ muşsayılamaz (Balkanlarda — sulhun muha. fazası arzumuzun yeni bir mü- eyyidesi olarak, dün Ankarada deair bir beyannamenin imza « landığını — müjdelemiştik. Be - yannamenin imzasının başta İm Ü giltere olmak üzere bütün mem. leketlerde çok iyi karşılandığı- D ni bugün gelen aşağıdaki tel - 9 graflardan anlıyoruz.) Üç muhtekir satıcı yakala- |nıp Adliyeye verildiler Bir bakkal şekeri | narhtan fazlaya sat- | mıya kalkışmış ! Bayoklunda Konalka isminde bir tü- tüncü 20 kuraşluk jilet bıçğim 40 ku- Tuşa sallığından, Lâlelide bir bakkal da şekerin kilosunu 49 kuruşa verdiz Zinden yakalanı Diğer tarfatan Fincancılar yakuşun- da Rizapaşa - hanında kimyevi mad- Geler Üzerine iş yapan Raşit Semih ae dında bir tüccer ihtirâr yaptığı iddiam giyle yakalanmış ve tahki- Kata başlanmıştır. İddiaya göre, suçlu (Devamı $ inci Sayfada) İki çorap amelesi ustalarını bı- çakla yaraladılar. Suçluların 'ik_lsi de derhal yakalandı; çır mahallesinde Pa. oturan ve kendi e- vinde çorap imal eden Adil oğlu bit ve Âbit kavga etmişler ve pat- ronları Kemali bıçakla ağır suretle yaralamışlardır. Yaralı Cerrahpaşa hastanesine kalanmıştı Sur üstüne çıkan! yaramaz çocuğun akibeti Şehremininde Seyit Ömer ma- hallesinde Ziyakökalp sokağında oturan Tahir isminde bir çocuk Samatyada surun üzerine çıkmış ve muvazenesini kaybederek düş- müş ve ağır surette yaralanmıştır. 'Yarsmaz çocuk Cerrahpaşa has - tanesine kaldırılmıştır. Köprüde bir oto- mobil kazası Köprünün bir tarafından diğer tarafına göçmekte olan Emin A- kar isminde birine Zülfikarın ida- resindeki 1850 numaralı otomobil çarpmış ve muhtelif yerlerinden yaralamıştır. Yaralı hastaneye kal- dırılmıştır. KRAL BORİS Londradaki intıba yor: «Türk ve Bulgar bükümet - leri tarafından neşredilen be « yanname, bazı maddi farkları İle, bilkuvve bir ademi tecavüz paktıdır. (Devamı & inci Sayfada) İşçilerin emniyeti Bulgar Harici- $ ye Nazırı Türk dostluğundan ; bahsediyori lulgııîl;ıı hâdise- $ leri Türkiyenin em- * ziyetini bozmazsa.. Türkiye bita- v raf kalmakta devam edecek So'ya 18 (AA) — Bulgar a. Jansı tebliğ ediyor: 'Türk ve Bulgar hükümetleri arasında müşlerek beyanname- nin imaası üzerine, — Hariciye Nazırı Popof matbuat mümes - sillerine aşağıdaki — beyanatta bulunmuştur: «— Samimi ve dostane noktai nazar teatisinden sonra Bulgar hükümetinin ve Türkiye Cum- huriyetinin, malüm olan be - yannameyi bugün — neşretmek (Devamı 5 inci Sayfada) sağlık ve ni temin eden nizamname —-. Dün resmi gazete ile neşre- dilen yeni kararlar on yedi mayısta tatbik olunacak İşçilerin sağlığını korumak ve iş emniyetini — temin için hazırlandığını yazdığımız yeni nizamnameler dünkü Resmil Ceride ile neşrolunmuştur. Neşri tarihinden 3 ay sonra —yani nin ne suretle kurulacağı ve açlağağı bakkındaki umum! hükümler tçabit e- dilmiştir. İş yerleri bu gizamanımc mye cibince haiz olmaları lâzım lık ve emniyet vasıf ve şartlarının tal YT Mayısta mevkii tatbika konula- | cak olan bu nizamnamelerde; İş Ka- nunUNUN gümülü — dahilinde bulunan her türlü iş yerlerin lere ikametgâh vesalre gibi müşter haiz olması lâzım gelen sihhi gartların ve İş yerlerinde kullanılan alât ve e- devat, makine ve iptidaf maddeler yü- zünden zuhuru melhuz kazalara ve sa- rt veya mesleki hastalıklara mâni ted- ve ber sınıf yerlerinde bulundurulması mecbur! o- dan tedavi levaş nelerden ibaret olduğu ve bu esaslara göre iş yerleriş bangi bir binarun bazı kısım Kul eden Östü ve etzafı kapalı iş yerlem , küprü ve biam inşukti gibi havada çalışan ig yerleri, açık ÇERÇEVE Hakikat ve zıddı NECİP FAZIL KİSAKÜREK (Şekspir) benim gözümde, 3000 yıllık dünya san'at ve fikir plânının, dibi bulunmaz bir we çurum gibi en derin kafa ve rus dhnu temsil eder, İşte bu kah- ramanın başdöndürücü bir sö- zü: — İnsan ne kadar saçmalasa hakikatin tam zıddını süyleme- ğe muktedir değildir. Evet öyle; hakikatla tâ kene disini, örünü, künhünü, mutlak cevherini — kucuklamak — nasıl mümkün değilse, tam zıddım, kâmil zıddını ölde etmek de ka- bil değik.. Meçhulüm zıddı da İ ik meçhul değil midir? Fakat Devrimiz, 1939 - 1040 - 1941 ve daha geleceklerile dev- rimir, hiç olmazsa basit ma - Tümların tam mıddını, yüzde yüz zıddını avlıyan gülünç kafaların korkunç marifetine sahne ol - makta eşsiz... Hele bir başmuharrir tanıyo- rum ki, 1839 daki Sovyet-Alman anlaşmasından bugnükü Bal » kan vaziyetine kadar hakikatin tam tersini avlamakta gerçek- ten korkumç bir marifete sahip. Bu (zatışerif) 1939 daki Sovyet- Alman anlaşmasını bir sulh mücyyidesi diye tarif etmiş; bugünden 48 saat evvel de Bal- kan fırtınalarının bir nümayiş ve blöf olduğunu kaydetmişti. Halbuki ayai marifetli canbaz, bilmem kaç ay evvel İngiltere m istilâ edilmek üzere ğunu, bilmem kaç gün ev- vel Balkanların ciddi bir teh- liko karşısında — bulunduğunu, bilmem kaç ay ve yüne bilmem kaç gün evvel de bu teşhislerin fam tersini ileriye sürmüştü. Okuyucu denilen aldanmaz vic- danın hafızasına hakaret ede - cek suretle tanyeri ağarırken söylediği sözü, ufuk kararırken unulan bu zat, herşeye rağınca her defa bakikatin tam mddını söyliyebilmişti. İşte sabık Fram sanın (Lejyendonör) mişanına Jâyık bir marifet!, Ben bu gahsı, bir şahisfaa bahsetmek için değil, devrimie zin bazı kalaları marifet adde- dilecek kadar perişan bir hale getirdiğini anlatmak, yani hü- diselerin girlft plânını canlan- gdurmak çin ele aldım. e Demek istesem yeridir kik Bazı hâdiseleri dış ve basit delâletlerile tefsir etmekte sa kın acele etmeyiniz! Hakikatim tam zıddına fırlatılmış ve ma- hut — başmuhazrire — benzemiğ olursunuz..