Silivriye Yapacağımı Yazanı Rahl Yagız z Taarruzu i Âkim Bıraktırmağa Sebeb Yok! K'"'landan Cevab Verdi:“ 7îşekkür Ederim,Söz" eç kenliyi batırmak istiyo- nit İ N _.Ğın için evvelâ işgale son- İ ç MBAğa, yani bu kadar kül- Ü ön n,,n"'m var? Doğrudan doğ- h torpido atmak, yahut to- umî:k maksadı istihsale kâfi h.,,-' Müsvininin cehaletile, __'*»şışıe alay eder gibi gü - ç, #Onra mağrur bir ifade DŞ tti Nîuivnye hetnen hemen 10 mili Vem 'deyiz, Şimdi burada bir tor- 'qp:' infilâkı, top mermileri- CAayışı Si halkını heye- 1'1":!;[:1:'&7. oradaki —muhafız Büz; 1 ikaz edor, Silivriye ya- l;fl"“z tsarruzu akim bıraktır- lh.:bl'p olur. Bunun için, böy- y 'et etmeği münasip gör - & x Şene süvarinin izahını l buldu; B h!ekkür ederim — kapiten.. | İ a:"' bunu düşünememiş - d, süvariyi selâmladı, d- M_Lmhlarım kuşanan bir man- Vüttebatın yanına koştu.. h% * gözlerini tekrar presko- h ,.",'îqmı yapıştırmaz hoyecan- Üaşden fırladı, haykırdı: ğ_w Bir sürü deli ile karşı- Ve. sür'atle preskopu NM':L Süvarinin telâşları yel- MapaE tayfaların silâhlarını Yyy A çevirmelerinden, ve ilk '*m,î"_**"*’ yakınlarında suya Kişçilden ileri geliyordu. %% ine telgrafına ku- Ğ Verç 1 Ssper & VP Yanım yol geri... | İOşget ondan ağır ağır uzaklaş- | Aöay SS mesafesinin dışına çık- A Föstirdikten sonra Klavye İN yak Ekopa sarıldı. Aleti ya- 'a;,h ;ş sudan çıkardı. Yel - Cet baktı. N, bi ğ bütün yelkenlerini fora fasını da sahile çevir - karaya doğru koşmağa Nut Triton, bütün bizile Me çN arkasına takıldı. Sü- Mi kopu mümkün mertebe Sthi GA Yakın — bulundurüyor, leriniz Doğrudur ,, Dedi Ve Periskopa Geçti bahirin bir kaç dakika sonra &- fıra indizeceğini hesaplıyordu. 'Triton 15 dakika sonra Doğar bahrinin sancak bordasına gı miş, gemiye muvazi seyir hattı ü- zerinde yürüyerek yukarı çıkma: ğa hazırlanmıştı. Cafer rets tepeden tırnağa zan- gır zangır titriyor, heyecan için - de bulunuyor; dümen — dolabinin başında tekerleği çevirmekle meş- gul oluyordu.. Sahile henüz 8-9 mil mesafe vâardı.. bunu eh az 2,5 saatte ala- bilirdi. Halbuki kendilerini biraz evvel tehdid eden, üzerlerine doğ- Tu gelen'tahtelbahir için bu me- safe hiç sayılırdı, acaba tahtelba- hir ne olmuştu?. Tayfalar kaptanın yersiz telâş- landığına — hükmediyorlar, hâlâ | pruva sereni çarmıhında duran, aşağıdaki heyecana lâkayıd kalan Yamuk Hasana bakıyorlar: — Ülen... Yamuk Hasan... Â- lemi yok yere telâşa verdin. Diyorlar; hayal gördüklerine hükmediyorlardı... 'Torna Mehmed, arkadaşlarile eğ- leniyor: — Hepinizin gözleri bozuk be... Ortada fol yok yumurta yokken ortalığı velveleye verdiniz. Tah- telbahir gördük diye bastınız kur- şunu, korkaklar, enayiler!. | | edemedi Diyordu... 'Torna Mehmed sözlerine devam ; Cafer reisin bir çığlığı, | delice bir haykırışı herkesi o ta- rafa baktırdı. Reis tabancasına sa- rılmış bağırıyordu: — Yetişin çocuklar.. yandık. Mahvolduk.. tahtelbahir yanımız- da, suyun üstüne çıkıyor.. Ve.. öözlerini bitirir bitirmez de- li gibi tabancasını denize boşalt- mağa başladı. 'Tayfalar tüfeklerini kaptılar.. o tarafa, geminin sancak bordasına koşuştular. Hakikaten sudan çıkan. Doğanı bahrinin 25 metre kadar yanımda denizin üzerinde yarıdan fazlası Börünen Triton'a hayretle baka- kâldılar. Cafer reis can havlile haykırdı: — Ne duruyorsunuz be... Ateş etsenize, Bir anda 10 tüfek birden patla- Kurşunlar tahtelbahirin ü iden ölüm vızıltılarile uçtular; bu ateşi ikinci ve üçüncü yaylım- lar takip etti. Yarıya kadar suyun üstüne çıkmış olan Triton, etrafın- da beyaz köpüklü bir anafor bıra- karak tektar suya daldı, kaybol- du. «Devamı var) 1914 den Evvelki Ve Bugünkü (4 ümcü sayfadan devam) lâzım olanları getirtebilecek, yi yeceğini temin edebilecekti. Harb para ile olacaktı. Fakat Alman milletinin istihsal kabiliyeti baş- başına bir servel ve senmaye Sa- yılarak ve buna güvenilerek her iş yapılıyordu. Haricden alına - çak mevad için de ecnebi parası veriliyordu. Umumi harbde manya ihracat yaptı. Bitaraf mem- leketlere birçok eşya gi parasını alıyordu. Bu para ile ne mevaddı iptidaiye elde edi yordu. Hulâsa bu alışveriş di etti. Alman milleti bir tarafta çalışıyor /bir taraftan harbedi - yordu. Daha şayanı dikkat olanı var, Almanya ile harbetmekte o- lan bazı memleketlere de lâzım | olan bir takım maddeler vardı ki | bitaraf memleketlerden dolaştı - | rılarak onlara satılıyordu. Almanya | İşte bu suretle dört senelik u- mumi harbde Almanya dayandı. Fakat mağlübiyet ergeç kendini gösterdi. 914 Almanyası bugün- künden elbette çok kuvvetli idi dildiğine göre Almanya- suzunda elinde bulu- nan altın eniktarı — 1,7000009000 mark imiş. Bugünkü Alma altın ve genebi parasını göltikçe tüketmiş, nihayet müteahhidlerle muamelesinde bonolar kullan - mağa başlamış bulunuyor. Bugün kü Almanyanın iktısadi ve mali müşkilâtı d labildiğine silihlanmak için t akçesini harbeden Almanya tabii hale avdet edebil- mek için çok zorluk çekecektii Çünkü bir kere yoklan geri di verecek işlerden değildir. yordu. Kim renmek için yalvardım. HIKÂYE! (4 üncü sayfadan devam) Beraber yaşıyorduk artık... Ben fakülteye devama başladım o da aiaesine bir telgraf çekip, burada kalacağını söyledi. Küçük bir a- partıman tuttuk. Derslerimi bü - tün kuvvetimle az bir zamanda çalışıyor, sonra beraberce geziyor- duk.. Hükümetin verdiği parayı o- na zorla kabul ettirdim. Ona işi | bıraksaydım, ihtiyacımız olan $ leri hep kendi parasıyla alacaktı. Nihayet her şeyi yarı yarıya ver- mek suretile bir anlaşma yaptık. | Parası çok boldu, her ay banka - ' dan beş yüz marklık bir çek geli- n? Bilmiyordum. Öğ- | Daima, sonra, sonra diye geriye a ra ne gibi bir haber beni bekliyor- | du acaba? İlk yaz tatilimden istifade ede- rek Amerikaya, ailesinin gitmemizi teklif etti. Mali vaziye- timizin böyle bir seyahate daya - namıyacağını, tatlı bir Hisanla an- lattım.. Boynuma atılıp kahkaha- | larla güldü. | «— Şimdi sana borç olarak veri- | yorum, sonra iki mislini ödersin.. diye elime üç bin mark bıraktı. Büsbütün şaşırdım. Bu parayı ne- Teden bulmuştu? Zorladım, hattâ kalbini kırdım. Sırrını anlattı ni- hayet... Babası Amerikada, meş - hur bir makine fabrikasının sahi- biymiş. Hayretle dinledim | ilk zamanlardanberi söylemek is- | tediği bu meseleyi tahsilime de - vam etmememden çekinerek söy- lememiş. Bana HAYAT BU | ölahi aya Ameril gittik. Kaynatam tam manasıyla bir iş adamıydı, bana mektepten sonra fabrikada galışmamı rica etti... Artık ben de zengindim.. Orada iki ay kaldık, sonra gene Münih..Sezarinle da- ha nişanlı hayatı yaşıyorduk... Ay- ni şekikle devam eden bir hayatla iki sene daha geçti.. Biz gene be- raberdik, hem de sönmiyen bir aşk, sarsılmıyan, kopmiyan bağ - larla... Mes'udduk, tahsilim biter bitmez evlenecektik. Zaten o va- kit bile birbirimiz için yaşıyor - duk.. az ilerisindeki koru; Mehtaplı gecelerde, şehrin gider, gece yarısına kadar tek bir vücut gibi | tında dolaşır, istikbal- deki projelerimizden bahsederdik. Nihayet fakülteden — diplo aldım. Görseydin azizim, o gün her gibiydk. Kırlar- söyledik, barlar- içtik, dansettik ve adamızda ilk ezeli ve ebedi rüyaları- | mi ikimiz de bir de da koştuk, şarkı Bir müddet Türkiyeye geldik. Karım çocuk gibi neşeliy- di. Memleketimi gö dim. Hükümetin koyduğu meeburi hiz- tan sonra, kaynatamın ifamı verdim. Üç sene- sonra meti yap zoruyla i: denberi fabrikada çalışıyorum.. Karımla beraber geziyoruz. Şimdi buradayız, yarın İranda, belki de Çin veya Japonyı rımla da çılgınca sevişiyoruz. Ar- | tık ben de her istedi; lasıyla almağa mukt (3 inci sayjadan devam) yaptı. Eğer t 00 kilometre sür'atle yol almağa muvaffak olur- za, İstanbuldan devri âleme çıkan bir tayyareci dünyayı dolaştıktan 24 saat sonra İstanbulda buluna - geçti. Delmotte 505,8 kilametre ııuW | caktır. | Bugün tayyarelerle saatte 1000 | kilometre hızla uçacaklarını her- | | kes kabul etmektedir. Ancak bun- | İnsanlı;rIOOOKiiomet- re Süratle Uçacak mı?| 1934 de rekor gene Fransızlara | " dan daha hizlı u: ü nemektedir. 1200 kilometre sür'atlç uçân bir tayyare hava tabakasını yırtacak ve bu suretle öyle bir tahammül edilmez bir gürültü ve ihtizaz tev- lid edecektir ki, hiç bir pilot bu- na dayanamıyacaktır. Bunun için bugünkü tayyarele- rin ancak 1000 kilometre hız yapa- | biecekleri iddia ediliyor. Yok, eğer gülle şeklinde tayyareler yapıla - | cak olursa o zaman bu ta; ök daha fazla sür'atle y eceklerdir. ğa imkân gö- | 76 metredir. Küçük ve dar Vapur | yapmak kolaydır amms, bu sefer de ihtiyacı karşılamak üzere faz- la vapüur işletmek lâzım gelecek- tir. Bunun için başka bir çare dü- şündüler ve buldular: vapurları ikeye bölüyorlar. Daha doğrusu ikiye bölünebilecek vapurlar ya- piyorlar, Bu nasıl oluyor? Çok basit. Köp- rü nasıl açılıp iki parça oluyorsa, bu vapurlar da tıpkı öyi açılıyor- İKİYE BÜLUNEN_VAPURLAR_? | pa dursunlar, Kanada hükümeti lar. Mülâsık kısmın çel'ğini kı yorlar, sonra büyük parçaları sal- lara koyup kanalı yorlar yözdürü - Avdette vapurlarların ke- n kısımları yenid: a çelikle bir- | birine bağlanıyor. | Amerika gemi tezgâhları bu su- retle Bülünüp bağlanan gemi ya- | bahsottiğimiz bu iki göl arasında ük ve geniş bir kana! açmağa boşlamıştır. TARZANIN OĞLU uba doğru uzaklaş - d K oğalfa Meryem usulca neh- Bitti. Kenardaki bir a- | N w’ bağlanmıştı. Salları tolu ” Sok güçtü, fakat tim- Mnenimn başka — türlü & imkân yoktu. t Müme e tehlike daha vardı. KaNa ha N ai llli olduğu yer, Mal - ea Pöbetçiz ilerinin gözü önün- K,, S—Mhıı v Ç Ortalığın kararmasını :*ıı':mıdır sonra “Malben _:ı,w ç Ter içinde kalmıştı. ağ, “zın nehir yolile ka- Y Deşp , DA Zelmişti. — #damlarına emir verdi, Ni 3 birden sallara bindiler. z sonra bütün sallar uzak- yalnız en ufağı kaklı. Sallar köşeyi dönüp gözden kay- boldular. Meryem bir türlü talüne inana- mayordu. Yalnız kalmıştı, em de de bir küçük sal vardı. Böyle bir fursatı kakçıramsadı. Derhal sala atladı. Bu sırada Malben adamlarına kıyıya yanaşmalarını emretti. Ya- ya yürüyerek bir ağaca gitti. O radam boş ve serbest bıraktığı sa- h görebilecekti. Kızı ele geçire - ceğine emindi. Fakat ağacın altına geldiği za- man, Meryengin salla nehrin ötesi- ne geldiğini gördü. hepsi F Yazan: EDGAR RAYS Bu vaziyet bütün plânlarını at üst ermişti. Derhal sallara bin- diler ve kızın tarafına doğru kü- rek çekmeğe başladılar. Meryem düşmanlarının geldiğini görünce | varkuvvetile küreklere sarıldı ve daha onlar yetişmedne kıyıya at- ladı, ağaçlıklarda kayboldu. Malben hiddetten - kudurmuş: döndü, kendini tutamadı, taban- casını çekti, kızın kaçtığı tarafa a- teş etti. Malben çok yaman bir atıcı i- di, eğer © sırada Meryem bir a- Bacı siper almamış olsaydı kur- şunu yiyecekti. Meryem k kurtulum- ca gülerek ilerledi. Harab, viraf de kimseler yoktu. Biraz ötedeki ormana daldıktan sonra bütün gözden kaybolacaktı, metruk sandığı köyden kulübe bütüz Fal geçerken, kendisini v ni farketmedi. * Birkaç kilometro ötede, üstü - başı parçalanmış bir adam, Mal- | benin attığı silâh sesini duyunca | sarardı, sendeledi, durdu. — Silâh sesi, ufuklarda aksi sedalar w, dırmışti. Adamın önünde yürüyen zen- ci.de durdu: — Artık geldik dedi, biraz son- Ta orada Adam koştu, metruk köyü geç- | ti, nehri buldu. Bu esnada Mal- benin sallarını gördüler. Mirison rehberine sordu: — Nehri nasil geçeceğiz? Zenci başını salladı. Nehirde metruk bir köyden geçti. Bu köy« korkunç timsahlar vardı. Geçmek | bir müddet mkânsızdı. - Birdenbire M e haykırdı. Biraz emin bıraktığı sal bir s $ kalmıştı. İki adam hemen bindiler, zenci kuvvetle küreklere sarıldı, Mal n yaklaşan salı gördü., İçindeki- ler dikkatle baktı, Morisonü ta- nıdı. Herhalde İngiliz muhakkak hesab soracaktı. Malben tüfeğini salladı: Burada ne işii nuz yoksa ateş ederi Morison bhaykı: ar? Duru- senin cezanı vermeğe Ayni zamanda ateş ettiler. Malben elini kalbine götürdü. Olduğu yere serikli. Morison da deledi, 9 da sala yıkıkdı. (Devamı var) Esas | olan! derikmesi lâzımdır. T—B8SON TELGRAF — İS5AĞUSTOS 1935 ——— ——— ——— ————— Emlâk ve Eytam Bankasından : SATILIK EMLÂK Kiymeti Nevi — Mesahasi Heybeliada, Değirmen sokak No- 2 Mü. ada 80 parsel 9. Heybeliada, Değirmen sokağı No. ada 80, parsel 10 - Heybeliada, Değirmen sokağı No. ada 80 parsel 1 - Heybeliada, Değirmen sokağı No. ada 81. Parsel 6 Heybeliada, Depo. 270 Tü— Arsa Söm— &— d Ü Heybeliada, değirmen sökağı — 40.— No. ada 83. Parsel 15 Heybellada, Değirmen sokağı No. ada 83. Parsel 16 Heybeliada Değirmne sokak No. ada 83, parsel 17 - Heybeliada Değirmen sokağı 3, parsel İ- ü— 6l— &5.— Heybeliada Dağirmen sokağı No. ada 102, parsel 1- da B. caddesi No, 62 parsel 9 beliada B. caddesi No. 63 ada 52, parsel 15 beyi Bostancıbaşı Ab - Hacı Ömer Rt. kağı No, eski 5 ye O 1T2.— tavroz 30 ni 7 Boğı Böstancıbaşı Abdul- lahağa Rasimağa sokağı No eeki G yeni 4 Büyükada Nizam Mah. Nizam sokağı harita 208, parsel 8 Büyükada Hacıkalfa sokağı 2- 10, parsel 5 t, Çadırı a 641 Si— tarla —1 hek tar 7870 ü— arsa 238 31850 687 lar Cad. No. 47 parsel 12 200— odalı dük 6 kânın 5/10 " his Sarıyer, Boyacıköy 1200— Ev Mah. — Fıstıklı bağlar No. 9 Beşiktaş sım sokağı No, 11 Reşitpaşa sokağı 1500— dükkâ- 4020 M2 ! Müştemil evin 1/2 his, 281 Evin 79.28 M2 3/32 his. B00— ev Sinanpaşa Şehita - 18 Kadıköy Caferağa Mah. Suyo- No. eski 6 yeni 26 Kadıköy Kasimpaşa Mah. Ay- rilikçeşmesi sokağı eski 26 mü. yeni 52 SLTI M2 Adresi ve izahatı yukarıda yazılı gayrimenkuller pazarlık suretile peşin ve yahut faizsiz sekiz taksitle satılacaktır. İhale 21/8/909 pazartesi günü saat ondadır. İsteklilerin - bildirilen gün ve saatte depozito akçesi, nüfus tezkeresi ve üç kıl'a vesikalık fo- toğrafla birlikte şubemiz Emlâk Servisimize gelmeleri, — «787. (5853) Yüksek Deniz Ticaret Mektebi Müdürlüğünden: Mehtebimize 959 yılı zarfında talebe kayıd ve kabulü şerafti. 1— Mektebin tahsil müddeti Lise ve Yüksek sınıflı olmak üzere 8 seredir. Yatılı ve parasızdır. Cayesi ticaret gemilerimize kaptan ve maki- fen adamı yetiştirmektedir. Mebtebe kabül olunan talebenin giyimi, yi mekteb tarafından temin edilir. Mekti alınacaktır. A— Lise sınıfına alınacak talebelerin orta mektebi bitirmiş ve yaşları on beşten küçük 19 dan büyük olmamaları şarttır. B— Yüksek sımıfa alımacak talebelerin de lise mezunu lâzımdır. 3— Yazılmak için pazartesi, çarşamba ve cuma günleri mektebe müracaat edilmelidi 4— İsteklilerin mekt.b müdürlüğüne karşı yazacakları istidaları- na aşağıdaki vesikaları rapteylemeleri lâzımdır. A— Hüviyec cüzdanı B— Aşı kâğıdı. C— Mektehb şahadetnamesi veya tasdiknamesi ve yahut bunların müsıddak sutetleri. D— Polisçe tasdik edilmiş iyi hal kâğıdı. E— Vclilerinin izahlı leri ve tatbik imzaları. F— Alt adet karlonsuz fotoğrafları (9x6 eb'adında) $— Yazılma işi 26/Ağustos,939 Cumartesi gününe kadardır. Kayıt 28/Ağustos/939 Pazartesi günü sıh çin sabah saat 8 de mektebde bulurmaları lâzımdır. 6— Fazla wsilât için Ortaköyde mekteb müdürlüği olunmalıdır İstanbuldan gayri mahallerden matbu mektehbe dühuı bilgisinden gözderilir. Müracaat için posta pulu gön- (5272) m ve sair hususatı e hem lise ve hem de yüksek sınıfına talebe ları İ muayeneleri müracaat yapılacak müracaatlara P. T.T. Umum Müdürlüğünden : 1— İdare ihtiyacı için bir milyon adet mukavva masura açık ek- siltmeye çrkarılmıştır. 2 - Muhammen bedel «2500., mu' kat teminat <187,5» lira eksiltmesi 11/Eylül/939 pazartesi günü saat «l6» da Ankarada P. Umum müdürlük binasındaki satınalma komüşyonunda yaptlacaklır. 3 — İstekliler, muvakkat teminat makbuz veya banka mektub kanunt vesikalarını hâmilen mezkür gün ve saalle o komisyona müra- caat edeceklerdir. 4 — Şartnameler, Ankarada P. T. T. Levazım, İstanbulda P, T. T. Levazırı Ayniyat şubeai müdürlüklerinden bedelsiz olarak verilecek- tir. — <3200» <5468»