15 Ağustos 1939 Tarihli Son Telgraf Gazetesi Sayfa 5

15 Ağustos 1939 tarihli Son Telgraf Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Va SA — REŞAD FEYZİ ııî'&âvdı kış ortasında, Ma- & bi eti tarafından, Ankara- ı"_q:üı.ı san'atler şürasının b SYN ça cağ ıı__,“ mîr' keğapitün melüm güzel san'at- HU KLA gelmekle beraber, bur hağı ” M üzik kültürü maaleref y b:q on kişi bir arays Beki, 7 Tilli şarkı veya bir GÇ Öylemekten keiz kalırız. Mögiç &ı Dü şekilde yetişme - ”. Halbuki, dünyanın her lw insanların müştereken ıq. n-lblrçak milli şa: pöYüları vardır. Bizim, & bu kadar yabancı oluşumu- kıh; basittir: Çünkü, bu - y Sdar hep alaturka müzik & b değil, da müzik'idir. ':î': kapalı bir yerde ve yal- & Hdud birkaç kişi tarafın - Wılmlp çalınmağa — yarar. h Bi Oturularak söylenir ve- a ET. Alaturkada bir koro K_:Gemmmiı Alaturk mü- p Dotondur. İnsnin — içinde İ gel hüznü, ayni kasvetli ha- A Yandırır. Teranesi aynidir, ş_::“ üynidir. b"'lkı hareket, canlılık değil, ük, tenbellik, kalender - Ka lesreblik, havailik, dün- Gskünlük verir. Alaturka ğ Ç daha ziyade içki müziki- a pllay Cemiyetinin bu nok- 'ı%:_k'“v sdır. Birçok alatur” L K barçaları içkiyi t âı-“lu&lerımı/dv müzik tedri- ğ Belince; kültürü vermekten — çok Unun muhtelif sebeble- î*—, ricinde, telebenin mü- kııı “Kusını muhafaza edecek * Zaman yoktur. hata î'qî"*e yoktur, Çocuk, silesi Mpayi € Cemiyette müzik diye ıî'lr “İğn tasadüf etmemekle - Ve terbiyesi altında kal - | My_;”“hiyeu.—iır Başka da bir | atnar, müzik dersleri, | hocaları, bletde müzik aletleri ek- | : :h?nk, bu şartlar — içinde MÜR, e teslin müzik terbi - Nögç Kültürü olmaması gayet Nk Ç Aksi bir netice iddia et Bo TİRDİT. olur. İN 2A Mt h;:"%hrdı. bizde, maal - ::r.ım :P- Büzel sn'atlara karşı o, pi İStihfaf havası yara- Meyya TU yapanlar arasında Y%“:'*' Zeçinenler de vardır. 'xı_' '["İde tmüzike, edebiyata, '**ı“,_':-wa karşı, — eskilere isha yakın bir alâka ve aI icab ederken, iş, k berakis olmuştur. < Deş " Alla W hayaj N."l Müzi u u:mı“yenden bahsederken, & .l’:vıuı Marazi tipten bah- | güldürmüş oluyorsu- ediyoruz. Fakat, bu b Rüzel gan'atleri cemi- ihdan koğmağa bir se- Yı k’.ı:i,' “letde küktürün ve ter- aç Büzel san'atlerdir. ';ş»“l;'- ettiğim haleti ruhiye, *’%2,_"' içinde küçük bir ce- - Mekteblerde de hâ - y N SN bende... Müzik de ne S Mdk ders mi?, ı%:';yaun fazla maddileş- | alıdır. Yeni nesle şa- | Müzik Terbiyesi, Müzik Kültürü İçin, Evvelâ Müzik Dinletmeli — Müzikden çocuk sınıfta mı kalırmaş?, <—— Öğrenmiş ne olacak, öğren- memiş ne olacak?. Telâkkileri vardır. Şüphe yok ki, bu havanın es- tiği bir çatı altında, çocuğa mü - zik terbiyesi vo kültürü verile- mez. Garb müzikini ve tekniğini ço- cuğa tanıtmak, bu şekilde terbi- ye vermek, yeni nesilde bir mi zik kültürü yaratmak için, ev - velâ kulaktan başlamak lâzım - dir. Geçen gün sözüne kıymet verdiğim bir zat şöyle diyordu: — Saklamağa lüzum yok, bu yetişen diğer lar gibi, zevkim alaturka müzik idi. Garb müzikinden hoş- di | | lanın Zaten halkta, garb müzil ükkisi pek yanlış ve | sakattır. Bir takım zenci dans ha- a garb mü nümüne- | leri olduğu zannedilir. Tesadüfen | iki yıldanberi, iyi bir kaç müzis- | yenle ahbablık ediyorum. Bir takım eserler çalıyorlar. Çalış'ık- ları zamanlarda, yanlarında veya yakınlarında bulunmak — fırsatı zuhur ediyor. Bu şekilde kulak- akıllı terbiye gördü. Gittikçe kulaktan kafaya akisler okdu. Gönlüm zevk duydu. Şim- di, garb müzikini seviyorum, be- yorum, Alaturka müzik pek n, basit ve zevksiz geliyor.> İşte dava buradadır. Liseden çı- yani 18 - 20 yaşına ka- tek defa hakiki bir garb müzik'i örneğini kulaklarında duy- marış çocuklarımızın bulundu - ğünu açıkça itiraf edelim. Bu şartlar içinde, yeni nesle nâ- kiki müzik tenbiyesi ve kül- dar, bi 8) haki, türü verebilirsiniz?. Çocuğa hafif müzik dinletme - nin çarelerini arıyalım. Parisde Kral Zog Aleyhinde Bir Dâva / Eski Arnavud Asılzadelerinden Biri Kraldan Soyadını Değiştirmesini istiyor Kral Zogo Wle Kraliçenin ve hemşi relerinin Paristeki La May şato - sunda alınmış Bir Fransız gazetesi Kral Zogo | aleyhinde, Pariste Sen mahkemesi huzurunda bir dava açıldığını ya- zayar, Gazete aynen şurları yazıyor: *Eski Bosna Hersek krallarının haleflerinden ve bu memleketler tahtına geçmek istiyenlerden ü- çüncü «Zelimir» ismile anılan bir zat, Kral Zogodan «Zogo» ismini terketmesini taelb — etmektedir, Bu zata göre Zega ve yahud Çeğa şekillerile bu isim kendi familya- sına akl bulunmaktadır. Eski Arnavutluk Kralı Ahmed Zogonun ismi hakkında no Zog. ne de Zogudur. Büyük babası Li- | sa çivarında Taf Lala isminde bi: çiftçi idi. On beş sene bu havali- de oranın beylerinden Hacı İslâm Sipahi culuğunu yaptı. Sonra birkaç tav- siye üzerine İstanbula geldi, Ab- dülhamidin akrabalarından biri- nin kuşçubaşısı oldu. Arnavutçı Beyin çobanlığını ve koru- | bir resimleri da kuşçu *Zog rajor demel Tafa Lalanın oğlu Cemal bu ismi Zoguya tebdil ederek, soy - adı olarak kabül oti Cemal Zogo İsti lerinde okudü ve nöhayet Lisaya Kadı olarak tayin edildi. Cemal Zogonun iki oğlundan biri Ahmed (eski Arnavud kralı) diğeri Burel de fazla içki yüzün- den hastaneye düşen Cemldir. Davanın neticesi merakla bekle- niyor.» DOĞU Mecmuası P n? | ressamım, Fi | okudum. Bir adamın kırk kuruşu- bul medrese- | AMİZAH BULMUŞLAR ( Ömründe kayığa binmemiş olan 1 bir adam bir gün köprüden Üskü- dara geçmek üzere kayığa biner. | Sarayburnu açıklarında kayık sallanmağa başlayınca içine korku İngilterede l;;ısif —Iİ5 AĞUSTOS 1!: Hava Korunması Tecrübeleri * girdi. sandalcıya sordu: Va — Denize düşüp kaybolanlar | lar mıdız? — Hayır yoktur. Geçen gün | kardeşim boğuldu, ertesi günü bir kıyıda buldular!,. 'TAVSİYE Ne var ne yok, ne yapıyor sut Şimdilik bir şey yapmıyorum. — Neden? — Bilirsin ki ben hem şair hem bunlardan birin- dan birini tercih etmek istiyorum. | 'Tavsiye ederim resim yap, | — Neden yaptığım resimleri gör- | dün mü? — Hayır yazdığın şiirleri gör - düm. HAYAT — Hayat her gün biraz daha pahalılaşıyor, paranın — kiymeti na yaptın yahü. Daha dün nu almak için kırk yerinden ya- ralamışlar!. ÇİY | | — Atacan ne yaptın?. — Ne yaptım anne? Babanın kitabini tencereye | l koyup kaynatmışsın. | â mi yaptım anne, dün | gece ökurken çok çiy kelimeler var diyordu, pişirdim!. SEVİNİR Öğretmen tenbol talebeye çı - kış Senin yüzünden babanın saç- | ları vakitsiz ağaracak. | — Babam buna çok sevinir, çok | mefmnun olur. Bay öğretmen. — Neden? — Çünkü başında tek saç yok- | tur. Kaçakçı Ti rnazlığı ler kaçakcılarla müca- sıklaştırdıkça kaçakçılar da ü kurnazlığa başladı çikada tütün Satışı serbest, nssda değildir. Bunun için a ile Belçika arasında çok tütün kaçakcılığı olur. Son zamanlarda Tütünleri ek- mek içinde kaçırmağa buşlamış - lar. Ekmeğin içine güzelce oyduk> tan sonra tütün dolduruyorlar. Muhtelif kaçakcılık müzelerin- de kaçakçıların kullandıkları çok şayanı dikkat âletler ve eşyalar ardır. | | görülmüştür. Bazı kaçakcılar kaçakcı köpek yetiştiriyorlar ve hayvanın karnı- | na bir miktar tütün bağlayıp &: veriyarlar. Köpek bududu geçip tütünü yerine teslim ediyor. Alkol kaçaktılığı yapma kitap- | Tarla olüyor. Birinin elinde bir ki- tap görüyorsunuz. Evet, uzaktan | bakılınca tıpkı kitap; fakat elini- | ze alırsanız bu kitabın mükemmel bir tenoke olduğunu gi | nmuz, içinde de alkollar... üyorsu - Kadınlar alaminyum korsalar giyiyorlar. Alaminyumlar oyuk ve içinde alkol vardır. Kaçakcılar cenazelerden de is- tifade ediyorlar. Hudutları aşacak olan cenazelere çelenk götürüyor- lar. Çelenk oyuk bir tenekeden ya- | pılmışlır ve tabii tenekenin içi a kol doludur. Yumurtalardan, — sigaralardan, mürekkebli kalemlerden, düğme- | lerden kokain kaçakçıları çok is> tifade etmektedir. Bitince Balığı Merasimle — O Hareket emrini alan tayyareciler tayyarele rine koşuyorlar 'Telefon çaldı ve bütün tayyare | karargâhlarına ayni emir verildi: Harcket ediniz! Bütün gece, sabah geç vaktle ka- dar, İngilterenin hava kuvvet - leri, Londraya hücum ettiler. Londra halkınım bir kısmı Hayd Park are — toplarının — ya - nında bu hava — manevrası - ni takib ediyordu. Fakat hava bu- lutlu olduğundan tayyareleri gö- remiyor, ağır pervane gürültüle iyordu. 'et sabah saat sekizde ha- 500 kilometro hızla yol alan | vad: Sardalyanın Cenazesi Barselon Balıkçıları Sardalya Mevsimi Defnederler Barselon balıkçılarının kazancı sardalya balığıdır. Barselonda hci sene yüz binlerce kutu sardalya doldurulur ve başka memleket - lere satılır, bu yüzden Barselon balıkçılarını ü gü Fakat sardı mak, kutu ve fıçılara fâtif etmek, bütün bir mevsim halka göz aç - tırmaz. İşte bunun için bu mev - sim bitip iş kalmayınca, Bar: lona halkı küçük bir tabuta bir sardalya balığı koyarlar ve me rasimle ve bir cemmigafir halin- de balığı gömetler. — Şehire Düşen Tayyare Ayın sekizinde, öğleden biraz sonra Leyçeoter şehrinin büyük caddelerinden birine bir. tayyare düştü. Tayyareci vaktile paraşülle at- hıyabildiği için caninı kurtardı. O sırada bereket versin tenha olan cadde düşen tayyareye dar büyük bir topçu tayyaresine hü- | cum eden yinmi dört avcı tayyar resi göründü. Bu hava harbi otuz saniye sürdü. Hava nezareti bu manevralark dan çok memnundur, Yerden âti- lan top mermilerinin büyük bir kısmı düşman tayyarelerinin yo- lunu kesmiştir. 1300 tayyarenin iştirak ettiği bir manevranın kazasız - bitmesi mümkün değildi. Gece büyük bir topçu tayyaresi Yorkehire düş tü, içindekilerden dört kişi öldü. Sabahleyin manevralardan son- Bir kaç sene içinde saatte B00 - I 900 hattâ 1000 kilometre sür'atle | uçabilecek tayyarelerin yapılma- | sına çalışılmaktadır. Daha şimdiden yeryüzüne şa - kuli inen tayyarelerin sür'ati 1000 kilometreye yaklaşmıştır; Yer yü- züne şakuli inmek için 6000 met- reye yükselmek oradan tayyareyi başaşağı bırakmak lâzımdır. Yirmi sene evvel dünya tayyare rekoru 275 kilometre idi. 1920 de bu rekor 375 kilometre ile kırı | işletenlerin Kanadada — vapur rinde de işliyebilecek vapurlara ihtiyaçları vardır. Bu vapurlarla gelmedi de nüfusca zaylat olma- di, hububat, et, könserve ve saire ta- şırlar. Ancak bu vapurlar çok bü- ra bir tayyarenin de eksikliğini anladılar. B utayyarenin denize düştüğü tahmin ediliyor. Başka bir topçu tayyaresi de yandı, rekibleri paraşütle canla - rını kurtardılar. İki tayyare de hasara uğradı. İngilterenin Londra dahil yir- mi sekiz eyaletinde gece yarısın- dan sabah saat 4 e kadar her ta- rafta ışıklar söndürüldü. Şehir - lerin üstü sun'1 bulutlarla örtül- dü ve bütün halk 20 milyon kişi sığınaklara girdiler, maskesi o- lanları maskelerini taktılar. İnsanlar 1000Kilomet- re Sür'atle Uçacakmı? Yirmi Sene Evvel Tayyare Rekoru Ancak 275 Kilometre İd 1904 de tayyareci Bonnet 44i kilometre sür'atle uçmağa muvat fak oldu. Bu sür'at o zaman için müthir bir şeydi. Artık kırılamıyacak bir rekordu. Henüz Lindberg de Bah ri muhiti geçmemişti.. Tayyare re koru 302 kilometrede idi. Filvaki dört sene tayyareci Bon net'in rekorunu kıramadılar. 1931 de bir İngiliz tayyareci güç lükle rekoru kırdı. 452,2 kilometex fle uçtu, (Devamı 7 inci sayfada ikiye Bölünen Vapurlar Şimali Amerika Göllerinde İşlemek Mecburiye *inde Olan Vapurlar ikiye Bölünüp Kanalı Geçe_r_k yük olduğu için Ontarlo göl şimali Amerikanın büyük gölle- | Erle gölüne bağlıyan Velland ka nalından geçemiyorlar. Vapurla rın boyu 84 ile 97 metre arasın dadır. Halbuki kanalın uzunluğı (Devamı 7 inci sayfada)

Bu sayıdan diğer sayfalar: