DAMADLA YARIŞA —HD ÇIKMAK HATASI Şu meşhur İtalyan — Mareşali Bedogito ile, Hariciye Nazırı Kont Ciano'nun arası açılmış... Avru- idaresini vermemiş - | der... Musolini de, Mareşali huzura | kabul etmentiş... Burada hata Badoglionun... Ch ano ile ihtiliM çıkarmakta mana Osmaniye belediyesi, yaz mü- masebetile, o civarda çoğalan eşek arılarile mücadele için, bir ted- bir bulmuş: Kim bir eşek arısı yakalayıp getirirse on para veri- yormuş.. Şimdi, irada kimbilir ne kadar eşek arısı avcısı türemiştir!. İstanbulda da sivrisineğin fazla - laştığı söyleniyor. Bizim beledi- yemiz de böyle bir mücadele şek- U kabul etse, henhalde yerinde e- lur. Fakat, İstaribulda terşey ateş pahasına olduğuna göre, bu nevi haşaratın fiatının da yüksek ol - ması ioab eder. Meselâ bir sivri sinek en az kırk para olmalıdır. İstanbulda sinek avlayıcısı az- dır, zannetmeyin.. Evvelâllah, bir haftada ortalık tertemiz olur! ÇOK İĞRENÇ — BİR HADİSE oe Sözü bile iğrenç; gazeteler ya- & Dahiliye Vekili Faik Öztrak dün vilâyette meşgul olmuş, sü- lar idaresinin kanalını mk_* miş, umum müdür Ziyadan iza- hat almıştır. y İstanbul şehir meclisi fevkalâ- de toplantısını bugün saat 4 te yapacaktır. Açış nutkunu Yıli söyliyecek, toplantı dört içtima sürecektir. * Eidne - İstanbul treni Seyidler istasyonuna yakın bir yerde de- miryolu üzerinde uyumakta olan Çiftlik köyünden İdris adında bir köylünün 15 yaşındaki oğlu Teve fiğin sol ayağını kesmiştir. Bu yüz- den tren Edirneye iki saat geç gel- Miştir. 4 Hamidiye mekteb kruvazörü İzmirde Deniz Gedikli erbaş mek- tebine girmek için yazılan talebe- lerden kabul edilenleri alarak dün akşam limandan hareket etmiştir. * İstanbul meb'usları dün oto- mobillerle Silivriye giderek, ora- da halkın dileklerini dinlemişler- dir. Köylüler toprak, mer'a ve mektep istemişlerdir. *& Meclis reisi Abdülhalik Ren- da dün vali ve belediye reisi Lütfi Kırdarı ziyaret etmiştir. * Ticaret Vekili Cezmi | Erçin — Peki., peki. dedi, merak et- meyin! Ortada bir şey yok. Güzel çiçeklerin etrafına Üşüşen arılar çok olur. Selinin kabahati yok - tur. Merdivenden yukarı çıktı. Selin kanapeye uzanmış ağlı - yördü. — Bu serserilerin elinden be- nim çektiğim nedir, yarabbi? Bi- Tiyorum.. en büyük kabahatim, güzel oluşumdur. Herkes bana mi sallat oluyor, herkes beni takip ediyor. Necdet, Selinin saçlarrnı okşa - “mağa başladı SAÇLARINDAN UTAN KÜÇÜK HABERLER ziyor, bir firının yaptığı pohaça içinden bir ayak tırnağı çıkmış!. Çok yazık!. Demek, hâlâ, fırın işlerini ayak altına alıyoruz. Yahu, şu İstanbulun ekmek ve farın meselesini ele alsak da, sür- atle halletsek.. Ayıbdır., VE RAŞİD RİZA Raşid Riza ile Ertuğrul Sadi Tek, birleşmişler, bir tiyatro kum-! mpanyası yapmışlar! İlk temsil - leti: Saçlarından utan, isimli bir piyes! San'atkâr Raşid Rizanın, şakit vakit bir topluluk vücude getirdiği veya bir topluluğun ba- şına geçtiği söylenir, yazılır.. Fakat, her nedense, sonra, ar- kası çıkmaz! Bari, üstad, bu se- | fer, artık saçlarından utansa da, fetanbulluları san'atından mah - Tum etmese! HENÜZ YENİ ERKEK ilk Tedrisat Hocaları Bir Derece Yüksekten Maaş Temin Edilecek Bir eylülden itibaren tatbik e- | dilecek olan barem kanununa gö- Te bir derece terfi etmesi lâzım gelen hususi muhasebeye - bağlı bazı maaş sahiblerinin bütçede tahsisat bulunamamasından dola- yı şimdilik bu terfiden, mahrum edilecekleri ve kanunun hüküm- lerine uymak için bunların birer derece aşağıya — indirileceklerine dair verilen haber doğru değildir. Vak ve Beladiye Reisi kanumun 'bu husustaki hükümlerini, tama- | mile memurların lehine istimal etmek için icab eden tedbirleri almış ve kanunla birer derece ter- fi edecek memurların — istihkak kesbedeceklerei haklara karşılık olmak üzere şehir meclisinden munzam tahsisat istemeğe karar ——— OLDU, EVLENECEK ——— Manisada, 35 yaşında bir kadın erkek olmak üzeredir. Yakında, ük, ehemmiyetsiz bir ameliyat geçirecek, erkeklik beratı alacak- mış. Bu sabık bayan, lâhik bayın gazetecilere söylediği sözler çok dikkate şayan... Diyor ki: — Erkek olur olmaz, derhal e:v- leneceğim, bir kadın arıyorum!. ::er. sabık bayan, erkek gibi yaşamağa ne kadür çok hevesli tmişt. Bakalım erkekliği beğene- cek mi?. Kadınlık hatıralarını kalbinde saklıyarak, hayatla er- kek olarak dolaşmak da ne garib olur, değil mi?. AHMED RAUF perşembe günü şehrimize gelecek- tir. Şehrimizde iki gün kalacak o- lan vekil İzmir fuarını açmak üze- re İzmire gidecektir. »x Emniyet direktörü Ali Riza Çevik Ankaradan şehrimize gel - miştir. & Fakir esnaf çocuklarının meccanen sünnet ettirilmesine ka- rar verilmiştir. Bunun için prog- Tam hazırlanmaktadır. * Dünya yahudi kongresinni iera kömitesi ve idâre meclisi a- zazı Cenevrede 600 delegenin işti- raki ile içtimalarına başlamışlır. * Parisle Luvr müzelönden ça- hınan Vatto'nun meşhur «Lâkaydı tablosu bulunmuş ve hırsız res - aam tabloyu adliyeye vermiştir. *& Sski İngiliz — nazırlarından Çörçil Fransız Majino hattını zi- yaret etmiştir. Fevkalâde Toplantısı Şehir meelisi bugün saat 14 de Wali ve Belediye Reisi Lütfi Kır- darın riyasetinde fevkalâde ola- gak içtima edecktir. Şimdilik ha- zırlanan ruznamelere göre mec'is dört içtima yapacaktır. İçtima gün- leri meclis tarafından tesbit edi- lecektir. ledir, Selin. Güzellerin düşmanı gok olur. Yeryüzünde en az rahat eden insanlar, güzellerdir. Çirkin- * | leri görmüyor musun? Ne başın- da bir belâlısı var. Ne peşinden koşan. Onun için değil midir ki, güzel kadınlar daima: (Allah çir- kinler talihi versin.) diye yalva- rırlar. vermiştir. İlk tedrisat muallimlerinin va- ziyetleri de kanunun bu hüküm- | lerine uydurularak diğer husust | | Mmuhasebe memurlarile — beraber | birer derece yüksekten maaş te- min edilecektir. Bugün toplanacak | olan şehir meclisi fevkalâde top- | lantısında müzakere edilmek ü- zere hazırlanan cetvele göre şim- diye kadar 12 - 14 lira maaş alan hususi muhasebe memurları ve muallimler 15 lira üzerinden, 16- 175 liradan maaş alanlar 20 lira üzerinden, 22 liradan maaş alan- lar 25 lira üzerinden, 45 liradan | maaş alanlar 50 liradan, 56 lira- | dan maaş alanlar da 60 lira üze- | rinden maaş alacaklardır. Bu suretle yeni barem kanu - | nunun tatbiki dolayıaile hiçbir | memur ve muallimin hakkı ziyaa uğratılmıyacağı gibi bilâkis dere- celerin tesbiti dolayısile şöyle böyle birer terfi zamımı da almış olacaklardır. Hazırlanan yeni barem listesi dün vali ve belediye reisine ve - | rilmiştir. Liste ve munzam tah- | sisal talebimi havi teklif bugün | moclise verilecektir. eeei Derilerimiz Memleketimizin &n Büğtü ge len ihracat maddelerinden biri olan derilerimiz Anadotunuh bir çok mezbaha ve kasâphanelerin *de mevzuata uygün bir Sürette yüzülmediklerinden memleke - timiz her sene binlerce lira za - rar etmekledir. Tüccarlarımızdan bazıları Ti- earet Vekâletine müracaat ede- rek bu meselenin halledilmesini istemeğe karar vermişlerdir.. Kilosu 65 kuruştan yani et fi- Vatınin İki misli kıymetinde olan deriler bir çok vilâyet ve kaza larda yumruk yerile bıçakla yü- zülmekte bu yüzden deriler ze- delenerek sakatlanmakta bu su- retle kıymetinden — yarı yarıya Kaybetmektedir. | — Anlattıkları doğru mu? — Bir şey bilmiyorum ki, bir gece eğlenti yapmışlık. Bu herif de Melinle beraber! geldi. Bana biz sigara verdi, içinde esrar var* mış.. Bir nefes çekince uyudum. | Ötesini bilmiyorum. Sabahleyin onlar yatarken kaçıp geldim bur raya. — İyi amma, bu herif bir kaza- dan bahsediyor. — Vallahi haberim yök. — Sermed isminde birini vur- | | duğu anlaşılıyor. Bu adam kim - | — Çak centilmen bir erkekti.. Benim ahbabımdı. O gece Büyük- Selin başını kaldırdı: a ân.“â:löı mi? z derede buluşmuştuk. Sonra bun- — Evet. Defoldu.. lar geldi.. — Onu, hâlâ evde imiş gibi, — Ağzınızın tadını kaçırdı de- korkuyorum. Bu kadar yapışkan fadam görmedim ömrümde. Karde- şimin yakasına sarıldı. Nihayet o- nun da başını yakacak. senete » Selin cevab vermedi, Necdet düşünüyordu. — Hele bir sabah olsa da şura- | çabuk kopartmıştı. Selin de diğer hdi z & İKDAM: | Hbüzziyazade Velki «Kuvveti- mizi bilelim ve ondan istifade ede- Hims diyor. Şunu bilelim ki Avru- panın berbangi bir milleti bizim kara gözümüze aşık değildir. Bu nazik günlerde milletin ye- gâne güvendiği kimse ise, Reisi - cumhur İsmet İnönüdür. O İsmet İnönü ki Meşrutiyetin bidayetin- denberi uğradığımız bütün harb güilelerinde — bulunmuş, İstiklâl hanbinin en büyük zaferlerini eli- le kazanmış ve yine elile kazan- mış, yeni bir harbin mucip olaca- G felâketleri içimizde en ziyade tecrübe etmiş ve bu felâketlerin tekerrürüne mani olmak için en iyi tedbirleri yegâne düşünebile- cek ve alabilecek payeye yüksel- miştir. Bu endişeli günlerde Türk milletinin başlıca teselli ve ümi- di bundadır. CUMHURİYET: B. Yunus Nadi eMoskova müza- kereleri aydınlanıyor. isimli bu- günkü başmakalesinde Sovyet - | İngiliz müzakerelerinin çok iyi bir | safhaya girdiğini söyliyerek diyor ki: «Moskova müzakereleri gerçi u- zun sürdü. Şimdi daha iyi anlaşı- liyor ki bu uzun sürüş Sövyetlerin azami derecelerinde ciddiye alan ince eleyip sık dokumalarından i- leri gelmiştir. Ruslar sulh cephe- sine iştirak etmemek için değil, da-| ha iyi iştirak etmek için kılı kırk yaran tetkikler üzerinde srar et- mişlerdir. Daha ziyade nazari bir mahiyet gösteren siyasi müzake- relerin yanıbaşında askeri müza- kereler de ilâve olununca iki tara- fın iyi niyetleri her türlü pürüz- den âri olarak meydana çıkmakta | gecikmemiştir.e 'TAN: « | Zekeriya Sertel; etlitler - Cia- no mülâkatının manası nedâ isimli bugünkü başmakalesinde İ- talya hariciye nazırı Kont Ciano- nun Alman devlet reisi ile görüş- mesinin günün en mühim mesele- sini teşkil ettiğini söylemekte ve bu mülâkatia Danzig işi, Japon- yanın mihver cephesine kat'l su- rette iltihakını temin, Macaristan ve Yugoslavyanın vaziyeti, İspan- | ya meselesi gibi mevzuların ko- | mnuşulduğunu kuvvetle tahmin et- ilâve ediyor: 'er hakkında verilen | kararları henüz bilmiyoruz. Yal nız şurası muhakkaktır. ki, tota- Hiter devletler bu meseleleri hal- letmedikçe ve bu hususta kat'i ka- | rarlarını vermedikçe bir harbe girişmekte acele etmiyeceklerdir. Onun için harb tehlikesinin bir müddet daha uzaklaşmış olması ihtimali çoktur.> VAKİYT- Hasan Kumçayı <İkdam» gaze- tesinde matbuatımızın — hürriyeti hakkında bir başmakale yazan E- büzziyazade Velide hücum ediyor. Diyor ki: eBiliyoruz, kendisi kalem hür- riyetinin kayıdsız. şarlsız tarafta- Diyor, ayni zamanda da Seline gok acıyordu. Onu öteki kardeğle- rinden fazla sevmişti. Selin zeki olmakla beraber, çok genç, ve toy bir kızdı. Sefahat âlemi onu çok Ççabuk düşürmüş ve ar damarını kardeşleri gibi çok serbest, çok lâ- ubali bir kızdı. Selin .birdenbire derin bir uy- kudan uyanır gibi, tekrar başını kaldırdı. — Merdiven başında ev sahibi ile konuştun ne dedi, neler anlatlı sana? Necdet ilk önce saklamak, her Şeyi sabahleyin söylemek istemiş- ti. Selinin israrına karşı durama- di — Yarın evden çıkmanızı rica etti. Diye mırıldandı. Selin şakaklarını uğuşturarak hafif bir göğüs geçirdi: azcleler rıdır. Hepimiz gibi milliyetcidir. Fakat Velid bey ne demek istyor? On beş yıl çinde düşüncelerini serbestce 'yazmak fırsatını hiç mi bulamadı? Bu mecburiyet veya mahrumi- yet Velid beyin yalnız şahsiyetini alâkadar eder ve kendi ihtiyar ve kararında veya yalnız şahsını mü- teessir eden bir istikrardan doğ- muş bir hâdise midir?» Muharrir daha bu şekilde bazı mütalealar beyan ederek makâle- sine nihayet vermektedir. B. Hüseyin Cahit «Son günler- de. isimli bugünkü başmakale - sinde Ciano - Hitler mülâkatın - dan bahsediyor ve bu mülâkatın İtalyan ve Alman efkârı umumi- yesini oyalamak için bilhassa ter- tib edilmiş olduğunu — söyliyerek diyor ki: «Dinamik rejimler halkı dalmi bir sarhoşluk içinde tutmağı. dai- ma başdöndürmeyi, gözlere parlak şeyler aksettirerek bir nevi man: yatizma yapmayı her günkü siya- set usülleri arasına sokulmuştur. | Rahat durmazlar, onların gidaları daima muvaffak görünmek, dalma her teşebbüsün başında bulunmak ve dajma meseleler çıkarmakta- | dır. Bu meseleler harb felâketihe gerçekten atacak kadar vahim olmalı, ne halkı lâ- kayi bırakacak kadar esassız bu - dunmalıdır. Bu İtibarla ikt! mem- leket şefleri gerçekten büyük ve ir cambazlık muvaffa- muhtaçtırlar, İşte Führer ve Ctano mülâkatı hariçten ziyade dahilde tesir yap- mak ve ucuz bir muvaffakiyeti ballandıra ballandıra ileri sürmek için teşebbüs edilmiş yevmi ma - nevralardan fazla bir ehemmiyeti baiz değildir.> | Mahkemelerin Adedi Arttırılıyor Dâvâ'ar Bundan Sonra Sürate intaç Edilecek İstanbul adliyesinde — işlerin üratle yürümesi için yeniden vücude getirilecek mahkeme - | lerin yaz tatili nihayetinde yani önümüzdeki ay içinde faaliyete | başlıyacakları kat'i olarak dün anlaşılmıştır. Bu yeni teşkilât ile başta ce- za ve hukuk sahasında münferit hâkimlikler olmak üzere üçüncü bir ticaret ve ikinci bir ağırceza mahkemesi kurulması kabul e- dilmiştir. | Bu suretle İstanbul mahkeme- lerine 12 mahkeme daha ilâve e- dilmiş olacaktır. Şehrimizde bu- lunmakta olan Adliye Vekâlei kalemi mahsus müdürü ile bazı müfettişler ve müddeiumumi Hikmet Onat dün bu — hususta toplanarak görüşmüşlerdir. Dir iğer taraftan münferit hâkimlik- lerin ve yeni mahkemelerin Sul da bir kere odasını kiraya verdi. Bir gecede bin belâlı ile karşılaştı. Polis duyarsa, randevuculuk yapı- yor diye zavallı kadının eini ka- patır. Necdet önüne bakıyordu. Selin sözüne devam etti: — Bu vaziyet karşısında ©. hir şey söylemese bile benim çıkmam lâzımdır. Bu herifin elinden kur- tulmak için izimi kaybetmeliyim. Necdet gülümsedi: — Yalnız onun elinden kurtul - mak için mi? Polisin takibinden de kurtulmak icabetmez mi?” bönelerinin sayısı gittikçe art - maktadır. da sür'atle genişletilmesi karar - olan Şişli santı !Her Yerden Kömür ve ne memleketi | y | hiçbir suretle mahrukat sıkıntısı | sene 20 milyon kile odun ve kö- istanbul Telefon Santralı Abuneler Arttığı İçin Genişletilecek İstanbul elhetinde de, Beyoğlu tarafında olduğu gibi telefon a- Bu sebeble İstaribul santralının laştırılmıştır. Bu hususta bir proje hazırlan- masına başlanmıştır. Diğer taraftan ynei yapılmakta alırın da 15 - 16 'acağı anlaşılmak - gün sonra açılı tadır. Bu santral öl€ Beyoğlunda 2000 aboneyi birden idare etmek kabil olacaktır. Kış Hazırlığı Beşl ıdı Odun Geliyor Bu sene kış hazırlıklarına er - kenden başlanmışlır. Her gün muhiclif mahaherden — şehrimize gelmektedir. Hüküme'; mizin bu sene | çekme şimdiden tedbir- ler almaktadır. Bu meyarıda en ehemmiyet ve- rilen bir madde de «mangal kö- mürü» dür, Yeniden Bulgaristan- dan mangal kömürü getirtilmesi- ni temizen 5 milyon kiloluk - bir | müsaade verilmişlir. Esasen evvelce de Bulgaristan- dan 15 milyon kilo odun ve kö - | mür getirilmesini teminen kon - tenjan verilmiş olduğundan bu | mür Bulgaristandan getirilecek demektir. Diğer taraftan memleket dahi- linden de bu sene 25 milyon kilo kadar kömür getirileceğinden hiç bir yerde mahrukat sıkıntısı çe- kilmesine meydan bırakılmıya - eaktır. —— Süt Şirketinin | /zamnamesi Bolcd.ye iktısat 'şleri müdürü | BSaffet, yakında tesis edilecek süt şirketinin nizamnamesini ha zarlamaktadın. Süt fabrikasının şartnamesi Ziraat Vekâleti tara fından hazırlanacaktır. Belediye eşirkete 25 bin Lira vermek su- retile iştirak edecek, bu mikda - ra müstahsiller istedikleri mik- | darda akçiyonla iştirak edebile - cektir. Fabrikanın tesisini ” İngilizler üzerine almışlardır. İnşaat mas- rafı İngiliz kredisinden ödene - cektir. tanahmette — tapu binasında a- çılmaları da dün kat'iyetle ka - rarlaştırılmıştır. Canilere yataklık etmişsin diye seni de yakalarlar, Selin dişlerini gıcırdattı: — Doğru. Derdimi kimseye an- latamam. Hakikati kısmen Celâl biliyor. Fakat, onun da tamamile benim lehimde şahadet edeceğini kim temin edebilir? — Sermed bey kimdir.. Ne iş yapardı?. — Bilmiyorum. Yeni tanışmış- tık, Mesleğini saklamıştı bizden, Fakat çok kibar bir adamdı. — O geceden sonra bir. daha görmediniz mi?, — Polise karşı hiç bir zaman suçlu vaziyettinde bulunmuyo - rum. — Bu adamın anlattığına bakı - hrsa, Sermed vak'asında sen de bulunmuşsun! — Benim bir şeyden haberim yök. Karyolada uyuyordum. — Hayır. Görmemize imkân var mıydı?! O gece her şeyin bittiğini, Meedinin ağzından duymadın mı? — Evet amma.. ben bu işin es- rar perdesinin henüz kalkmadığı- mı görüyorum. Mecdi, Sermedi ö dürdüyse, cesedini zabıta neden bulamamış? pek de unutulmamıştır. let - İngiltere, Fransa, ve İtalya - arasında şu  işlerini düzeltmek ve leştirmek üzere bir teklifinin yine Romadan şimdi yine söylenirken bundan kaç sene evvel ilk faslı batıra geliyor. beşistan meselesi çıkmadan İtalya tarafından Milletler anek için ortaya şu fikir atılmai Eski düveli muazzama det etmeli, kalabalık ler Cemiyeti yerine işleri - yukarıda sayılı - let arasında görülmeli... aşikârdı: - Rusyayı uzak dört devletten başka Cenevft eestsesindeki hükümetlerlü Ü diklerini de dinlenmez getirmek. İtalyanın ondafi Milletler Cemiyetine kafşı olduğu vaziyet ise malüm. çıktıktan sonra da dörtler ” bahsi bir aralık daha Ü run hakikat olacağını K Almani suülbü | misak Ce* düşür gört dEY vesiki ati | Bununla takib edilen bir BK 5: |  İtalya Milletler o-ılr:%! aldı. Çünkü İtalya ile olaf beşistan dangınlığını artık be” ye etmek istiyen Londradâ nun taraftarları çoğalmışti" çare ki İtalya ile İngilterni! e | sında bir anlaşmıya V. A müâniler eksilmiyordu. Fazla olarak bir de M İ selesi çıkmış, devam ediyardi ğer taraftan İtalya ile !JÖ' t nn arası bilhassa 937 Mf Bgide nasıl bağlandığını hEP — * yoruz. Milletler Cemiyetinin ıı!”:'* mesi, Almanya ile İtal karşısında Berlin Homâa rini bir taahhüd ile Parise bağlamak — üzere misakının akdine taraflif pi bazı İngiliz dipıonuııı-ı#if tazelemiş oluyorlardır NihâY” gen eylülde Münihte dört ) arasında bir anlaşmıya zaman İlalyanın kaç sen€ ortaya koymak isledi & M AA bulundu. Fakat sonrakl Çekoslovakyanın malüm uğraması göstendi ki maddeten küçük olan alnız kuvveline ğmek istiyenler dgın yardı!" lara karşı ise kuvvelenmii ği sulh cephesini tesis et geldiği kanaati hasıl ra bu cepheye Rusyanın Öi kını temin etmek lüzumü bahsinin bugünkü safhaSi “pr göze çarpıyor: Bı—hl::y sız askeri heyetleri e dörtler misakı ' landırmak istiyen yine RET yör ı) istiyorum. 4 — Bence yapılacak biriş #” rın hemen buradan W ğ — Nereye gidip saklanım? sip edersiniz? x — İstersen bize gel. BNY" ninle tanıştığımı hiç KİT — mez, — Ya Celâl.? —Celâl beni burada DA ma, yerimi yurdumu VE b Bumu bilmiyor, Seni BENİERE ceğimi de tahmin Selin sevindi: 'j ; — Teşekkür W bey! Beni nereye aP | evime- K mi AÇ UU N dar merak ediyarum V€