2 Temmuz 1939 Tarihli Son Telgraf Gazetesi Sayfa 7

2 Temmuz 1939 tarihli Son Telgraf Gazetesi Sayfa 7
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

an No. l1 Yazan: Rahmi Yağız ransız Denizcilerinin Çenelerini Bıçaklar Açmıyordu Kapiten Gayya;da Bile Ne Elini ve Ne de Dilini Kımıldatacak Hal Kalmamıştı? Brodey diskoruna şon verir ver- mez kapiten Nazmet'ten başlıya 'yak sıra ile bütün süvarilerin e! - | lerini sıktı. Bunun arkasından | Süvariler birbirlerile vedalaştı - Üç Fransız yüzbaşısı, 'Varisi Jan Gayyard, Turkuvaz sü- 'varisi Alfred Didiye, ve Triton'un acayib kaptanı Öjen Kla likte komodor gemisinden ayrıl - diler, yanyana duran sefinelerine U aynı filika ile yola çıktılar. #ilika, E 13 den ayrılırken sü- #an, derin bir düşünce ile akıbet- lerini hesablıyan Fransız denizci- lerinin çenelerini bıçaklar açmı- Yordu. Bütün gürültücülüğüne, Patırtıcılığına ve arkadaşlarının arasında <Canlı h sasına rağmen kapiten Yar da ne elini, ne dilini kımılda- tacak hal kalmıştı... Bir kaç da- Cika süren bu ezici sükütu Alfred iye bozdu: Komodor bizi niçin toplu tut- '*madı da birimizi başa, birimizi or- Taya birimizi de kol nihayetine at- <e yüklü gözlerini biraz Sonta dalacakları koyu mayi l ezdiren Safirin süvarisi ar- kadaşihiü yüzüne bakmadan ce- Vab verdi; — Neden olacak, yan yana gele- cek üç Pransız Tahtelbahirir he harika doğurtacak bir kuvye l olduğunu anlayan kumrudur ken- di arkadaşlarını kayırıyor.. Didye Omuzlarını silkti: — Yok azizim, Bu kadra insaf- A fikir yürütme.. Kumrudür bizden €lbet Üstlün ter B B r bir Yaa Mma ve İsteyiş mütebariz ayni a rlikla yapılmaz, Nihayet e SAYE uğrunda ayni tehlikeli Servise atılaa bi Fiyiz a bir filonun cezirle- önce olmak lüzu- ? ı,,îh(."'" bilmem Amma sana veri- Gayyara t bir şeref meselesidir!.. &u. Bak; "*’:dııını ters ters bak- Didye! ifade canlanırken ce- Diye bir Vep verdi; ç Böyle &im kur”, #Yi ihç Servisler benim bildi- ile verilir. Komüdorün *tisas derecesindeki — Nereye karanlıkta. Azak bu sözleri söylerken, arka- da at üstünde duran mm.ı;ı:rıık.:ı da gördü; - Sayun! sen de burada misin? İkiniz de at üstündesiniz! fakat Buran arkadaşının sözünü kesti: — Arkada iki at dahâ hazırla. 'dun.. onlara da biz.. sen ve beri bi. heceğiz! ve atı göstererek. * — Haydi, atla hemen şu hayva- Bin sırtına! Diye bağırdı. Azak birdenbire şaşalamıştı. Bidiyorsunuz böyle ı i rasından re'sen birimizi en tehlikeli bir işe göndermesi biraz doğru ol maz. Sonra kendisi İngiliz oldu- ğuna göze hiç olmazza bunu İngi- liz strvarileri arasında seçmek zah- metini göstermesi lâzımdı. Flika Fransız tahtelbahirlerin'n saç ayak gibi durdukları yere yak- laşıyordu. Oturduğu mahalde, ağ- zını açmadan iki arkadaşının söz- lerini dinleyen Triton suvarisi karşıdan Klaviye burada lakırdı- ya ki ıt — Kaptan Gayyardi —e var? — Sen, sazıa verilen vazife için Bradey'e teşekkür etmelisiniz! — Sebep? — Sebebi şu: ordularımızın mu- zatferiyeti için yapılan ve tek ümit) halinde Amiral Dörobek ile Gene- ral Hamilton'un kalplerine yerle- şen bir harp vazifesinde en şerefli işi, 17 © lbahirin deniz altı fi- ülüğünü sana vermek terir demektir. Malüm ya. Muharebede en şerefli hizmet- ler fedai hizmetlerdir. İtimadın büyüklüğü de 6 t lbahirin se- lâmet seyrini sana emanet etmek-i le gösteren Komüdore atıp tut - mak, onu taraftarlıkla itham et - mek doğru olmaz!, Almanya - Gerginliği (4 üncü sayfadan devam) Yani Leh ekalliyeti bu - daki gerginli fünen Danzig meseli lindeki Avrupa muhabirlerin yaz- dıklarına göre Almanya mehafili Almanyânın maksadına varacağız, | harekete geçmek için daha za - zamanın kat'i olarak tayin edil- mediğini söylüyonlar. Fakat gü- wün birinde herkes uykudan uyan- dığı zaman göyle bir haber ka: gısında kalacaktır: Danzig gece Himana giren Alman ordusu tafa- fından İşgal edilmiş!. İşte Berlinde böyle düşünülü- yor. Şimdiye kadar sivil kıyafet- lerile Danzig serbest şehrine gi- ren Almanlar bir gece içinde he- Yazan: Iskender F. Sertelli —— —00 0 ğer Kralın kızını ocada görmemiş olsaydı. Buranın aklına uymakta tereddüt edecekti Azak: — Nereye gidiyoz?. Diye sordu. Buran tekrar haykırdı: — Konuşacak vaktimiz yok. Sa- na verdiğim sözü yerine getirdim işte. Daha ne söruyorsun? haydi, hemen Sumer yolunu tutalım. Tanrının oğlu helecandan ve te- reddüt içinde atına bindi.. Buran da atina atladi. Kızları aralarına aldılar.. karanlıkları yararak sa- büyük bir itimad ve te-| e gelince; Ber - | Ne Gayyaz ne de Didye, Triton süvarisinin bu yerinde ve çok hak- li sözlerine 'tiraz edemediler, Fi- lika Sofi'e gelmiş, yanaşıyordu. Üç Fransız deniz subayı, ayrıla- gektı bu son noktada bir defa da- ba birbirlerile vedalaştılar. Her | biri diğerini alnından ve yanakla: tından öptü, muvaffakiyet temen- Hileri arasında evvela Gayyan ken- di şubeşine çıktı, sonra Didye Tur- | Huvaz'a bırakıldı, en nihayet Ö- | Jenklovye'e arkadaşlarının taplan- 'H neticesini merakla bekledikleri * Triton'a geldi çıktı. Tahtelbahirlerde - son hazırlık- İ lar bir defa daha gözden geçiril- * di. Klovye, Fortrok tecrübesini bir iki kelime ile ikincisi yüzbaşı Sa- bot Osko ya anlattı ve sordu: — Mayi muahrukatımız tamam değil mi? | —Evet kaptan! | — Mürettebatın sıhhat ve sinir l | vaziyeti masıl? | | — Mükemmel!.... mangada bay- ram şenlikleri var, — Neden? — Harp başlıngıncındanberi ilk defa muharebeye gideçekleri için mürettebat şeyinç içinde (Devamı var) Lehistan Ve Danzig men asker esvablarını — giyerek şehri alacaklarmış. Fakat bu ne vakit olacak? Berlin mehafili bu- | 'nun hiç kat'i bir şey söylemiyor. | Yalnız Alman ga: günlerdeki — neştiyatı Ş Danzig serbest şehrinin Lehistanın | denizle olan irtibatı noktasından ehemmiyeti vardır, deniyor. Hal- buki Danzigin serbest şehir olı rak, bundan yirmi sene evvel mu- kadderdtı tayin edilirken hiğ kim- se onun yanıbaşında Lehlerin'bir de Gidinya limanı tesis edecek- ler'ni gözönüne getirmiyordu. Dan- zig Lehlere verilmedi. Orada Ah manların ekseriyeti teşkil ettiği görülerek serbest gehir yapıldı. Fakat Lehler de Danziğin yanıba- şinda Gidinyayı tesiz ettiler ki 0 zamandan şimdiye kadar son derece inkişaf etmiştir. Lehlerin denizle olan ittibatı Gidinya va - sıtasile temin edilecektir. | Tay muhitinden uzaklaştılar. Azak merakından çatlıyordu. Yolda, Kıralın kızı anlatmağa [ başladı: | —— Merak etme, Azak. senin yur: | duna gidiyoruz! Bundan sonra Ha- | mat ülkesinae kalmak senin için | teblikeli olataktı. Sebebirli söyler- sem, arkadaşını #en de haklı bula- caksın! Babamın taptığı mabut her üç yılda bir kere, yurdumu- zun en kuvvetli adamını kurban o- latak istermiş. Bu yıl, kurban yılı- dır. Arkadaşına bü sırrı açmağa| mecbur olmuştum. Mademki evle- Sekiz küçük çocuk külâhlarını, düdüklerini, davullarını almışlar, Bahçeye çıkmışlar. Sekiz: çocuk mu?.., Fakat yedi çocuk var, di- yorsunu ve resmi eviriyor, çevi- riyor, bakıyorsunuz, yedi çocuk tan başka göremiyorsunuz. Hakınız var Çünkü bu şeylan Pum çok iyi saklanmış. Külâhın- dan, kemerinden, boyun bağından ve şeytan gözlerinden başka bir yeri görünmüyor Onu bulmak isterseniz, resim- leri dikkatle kesiniz. Pum'un kü- lâhını, kemerini, boyun — bağızı, hatta küçücük gözlerini de kesi - niz. Sonra bunları beyaz bir kâ- ğiıd üzerinde yanyana — getiriniz, Eğer güzelce sıralar, biraz da dik- kat ederseniz Pum'un nerede sak- h olduğunu bulursunuz. YAZISIZ HİKÂYE: niyoruz.. likte yaşamıyalım? Buran kaçma- yı teklif edince, ona karşı gelme- dim; bilâkis: — Sen haklısın! de- dim. Bu gece ktan başka kur- tuluş yolu yoktu. Belki bir kaç ay birlikte yaşayacaktık. Fakat, ma- but, babamdan kurban istediği za- man, ikiniz de görzümün önünde boğazlanacaktınız! çünkü yurdu- muzda sizden daha kuvvetli kim- $e yoktu, Babamı bu inanışından hiç kimse geri çeviremezdi. Şimdi- ye kadar yurdumuzun bütün kuv- vetli adamları hep böyle üç yılda bir kere mabut uğruna kurban git- tiler, Tanrının oğlu bu sırri ilk defa karısının ağzından duyuyordu. O güne kadar Hamatta hiç kimse 0- na böyle bir itikattan bahsetme- mişti. Besbelli ki, herkes Tanrının oğlundan çekinmişti. Ona (Sen gü- nün birinde mabuda kurban gide- ceksin!) demeğe kim cesarel ede- bilirdi. Şayed bulamazsanız, aşağıdaki | bakınız. Fakat tersine... — | resmr, Şehir sınırlarını aşıncaya kadar koştular.. Hiç bir yerde konaklama- dan yürüdüler, Azak bu vaziyetten memnun ol- mamiş değildi. Fakat, ne yazık ki 6, Sumer'e eli baş dönüyordu. Ortalık aydınlanmağa başlamış- ti Bir suyun başına varmışlardı. | Artık izlerini bulmak imkânı kal- mamıştı.. Buran, parlak gözlerini arkada- şının gözüne dikti ve atının arka- sında saklanan küçük bir heybeyi | ândirerek: - Bunun içinde ne var.. musun.. Azak? Diye sordu. Azak birdenbire titredi: — Heybenin kenarından kan sı- zıyordu. Azak kalabalığı yararak ortaya atıldı: Ecı Diyi aç!, Diye havkırdı. zi görmeğe geldik.. ka- Eğlenceli Bir Oyun: Bebek Bay Çocuk Bayan Büyük bay Küçük bayan Büyük bayan Kuş Sıçan Köpek Böcek İSümüklü böcek Hafızanızın Kuvvetini Denemek ister misiniz Aşağıdaki 28 küçük dört köşeyi | dikkatle kesini. Bu dört köşelerde Hiadi, hayv n ve eşya re- simleri vardır. Bunları iyice ka- rıştırınız. Sonra, resimler — üste | gelmek ve görünmek şartile bir | masanın üzerine sıralayınız. Hepi- niz, listelerden birini seç rım dakika, listeyi tetkik edi Sonra listeyi saklayınız. Ve listı TEMMUZ MÜSABAKAMIZ Şu siyah parçaları keser, dik - katle yanygna — getirirseniz, her * gün gördüğünüz ve pek çok sevdi- Biniz bir hayvan — vücude — gelir. Acaba bu nedir?... .. Hediyelerimiz Birinciye Bir yünlü kazak. İkineiye: Bir çift yazlık skar - pin, Üçüncüye: Bir spor çorabı Ayrıca elli okuyucumuza muh- telif hediyeler verilecektir. Sar, saryın taraçasından yayını gererek Tanrının oğluna bir ok sa- vurmuştu, Fakat, kalabalık ara- sında yürüyen iri boylu bir köylü çarçabuk yerinden sıçradi ve kendini “Tanrının — oğluna — gi- Per etti.. * Azak — birdenbire şırmıştı... Sar'ın atlığı ok ün göğsüne saplandı ve köylü iri gövdesile: — Azak.. aslan yürekli yavrum, kendini koru!. Diye bağırarak yuvarlandı. Azak köylünün bu fedakârlığı karşısında büsbütün coşmuş, da- marlarında taşıdığı kahramanlık kanı onu bir anda saray kapısına sevketmişti. Köylünün yaralandığı- ni görenler de Azak'ın arkasından kapıya dayandılar. Nöbetçiler kargılarını yere indir-| mişlerdi. Herkes, görülüyordu ki Azak'ın sarâva girmesini ve Sarın | bu döğüşte mağlup düşmesini is- | tiyordu. | de yazılı isimleri: birer birer sı- ralayınız. Eğer — seçtiğiniz liste hayvan listesi ise dört köşeleri şu tle sıralamanız lâzım . geli « yor: Evvelâ yılan, — sonra balık, kuş, sıçan, köpek, böcek, sümüklü böcek... Dört köşeleri, listede yazılı ol duğu gibi mrasile dizenler kaza- nut. SIHHATLİ ÇOCUK PORTRESİ Çocuklarımıza İlân. Bilmec elerimizi halledenleri hal varekalarile fotografla - Fını yollarlarsa hör hafta ga deceğimizi Hân ederiz. Fotograflarırızı yollamağı akat; tesimle - rinizin soluk olmamasına di- kat ediniz. unutmayınız.. Sarı lar. İçeriye ilk giren genç Azak ol muştu, Sar kalabalığı görünce sarayın izbe bir köşesine saklanmaktan başka kurtuluş yolu göremedi. Fa- kat, Azak onun peşini birakmıe yordu. Sarayın loş dehlizleri aras kapısını kır ağa başladı. | sında karşılaştılar. Azak onu istemiyerek vurmuş. tu, Hançerini derhal çekmeseydi, nasıl olsa sarın kılıcı altında ken- disi can verecekti. Azak hasımını göğsünden yaralı yarak yere sardikten sonra, tekrar yukarıya çıktı.. Ecenin hizmetçi leri Bilgenin yattığı odanın kapı» sını ardına kadar açmışlardı. Sirtellâlhlar Ecelirini gözlerile Rördüler. Bilge uyanıktı.. fakat, sarboş gi- bi kendinden geçmiş bir halde ya- takta yatıyordu. Artık Sar'ın iha- neti tamamile meydana qıkmıqlı._ Herkes: (Drvamı var) Si

Bu sayıdan diğer sayfalar: