— YENİ BİR KIYAFET TALİMATNAMESİ Seyyar esnaf hakkında Beledi- | renin ne gibi yenilikler düşündü- | ğünü gazetelerde okudunuz. mu?, | Ta, Pariste, Londrada seyyar &- nafın nasıl olduğu tetkik ediliyor- muş- Oralardan bu tip esnafın va-| eti hakkında tağımatnameler, | Mevzuat geürtilecekmiş. Bizim | ) ar esnaf, tıpkı, Paris, Lon « a seyyar esnafı kıyafetinde, on- “ların zarafetinde olacakmış-. Elin- | armud sepeti, omuzunda fasul- torbası, İstanbul sokaklarında do-. laşan Bozkırlı seyyar esnafın mo- |dern halini gözünüzün önüne ge- | iniz. İster misiniz, yarın, öbür | - Madde 1 — Seyyar esnaf için | gündüzleri smokin meoburidir. — Madde 2 — Geceleri frak giy - meleri lâzımdır. | Madde 3 — Kolalı yakalar da- ı değiştirilecektir, — Madde 4 — Rugan iskarpinle | tozüun zerresine cevaz verilemez. |— Madde 5 — Seyyar esnaf, Nu- | tuosmaniyeye giden yoldan kat - ç n geçmiyeceklerdir. Çünkü bu ol çok tozludur. Nadde 6 — Seyyar esnâfın en oe Matbuat kongresi 14 tem - Ankarada Dahiliye Vekü- letinde toplanacaktır. * Müssolini kendi hususi tay- resi ile on beş gündenberi ika- met ettiği Venedikten Romaya dönmüştür. İ & Almanlar Bremen Hmamında Öyeni bir zırhlıyı denize indirmiş- erdir. e İtalya Hariciye Nazırı Kont Ciano'nun İspanyaya yapacağı se-, i fahat tesbit edilmiştir. ö& Nahiye müdürerine her ây evrirtliş Yoasmflarına muka - Mirlikte , maktuan e lira verlilecektir, * Tlrkiye Cumhuriyeti Mer ez Bağkâsı, 15 İkinciteşrin 1937 hirlden itibdren tedavüle çı - nağa başladığı yeni harfli sanknotlardan | temmuz 839 ta- tihine kadar: iki buçuk Ilralıklar- 7,310000, beş - liralıklartlan oön — iralıklardân elli — Hralıklardan yüz — Uralıklardan , bin liralıklardan 3,350,000 olmak üzere cem'an, yüz kırk altı milyon üç yüz seksen beş bin _yüı doksan lira tedavüle çı - uş ve mukabilinde eski hart- notlardan ayni miktar te- ülden kaldırılmıştır. ,N..:z KK b Hakkın var! Üvey annemiz, | iyice avcunün içine almak, sına düşmüştü. Bizi ihmale burdu. Görüyordu ki, biz ye- | yetişen toy, tecrübesiz genç ve kızlardık.. Dizginimizi ge bırakınca elbette önümüzde | dan yolların sağını solunu dü - | ilerisini gerisini gör eden yürümeğe başladı.. Babam ! bizi ihmal etmişti. Artık uvcu üyen engin sah'llerde yü- 4 Babamızın ölümünü bi- "gömüldükten bir ay sonra ha- Bizi bu hale koyan değil midir? O, aldığı ka- esiri olııuıydı biraz bi - Meuklala: | az bir yabancı dil bilmesi mec - KARA SİGARA VE | siye ederim, sigarayı bütün bü | turka dediğimiz ve iyisi Vadeli Gelen Hazine Yazan: İskender F. SERTELLİ | ki, geri dönmek için - normal yü- KARŞISINDA Sön Telgraf- buridir. (Fransızca şayanı ter « | cihtir) KARA SEVDA Akmanlar, yabancı memleket - | lerden fazla tütün ithal etmemek | için, «Kara sigarâ» ismini verdik- leri yeni, sun'i bir sigara icâd et- mişler. Bir emirname ile, herkes,| bu sigaradan içmeğe meobur tu - tuluyormuş.. Kara sigaranın, kara sevda — gibi, — insanın — başını nasıl dumanlıyacağını kestiremi - | yorum. Fakat, en iyisi, onlara t tün menetmektir. Çünkü, et, tereyağı yemedikle- rine göre, sigara içmek arzısu, za- ten kendisini göstermez. ALATURKA MUSİKİ VE BİR İTİRAF Kârilerimden aldığım mektub- İarda tadyo programından şikâyet edilmektedir. Radyoda milli Türk musikisine çok az yer verildiği i- ler sürülmektedir. Şu bizim ala - olursa, itiraf edelim ki, pekâlâ hepimi - zin bayıla bayıla dinlediğimiz mu- sikiye bazıları, neden dudak bü- kerler, anlamam.. Ayıb değil ya, bizim hamurumuz alaturka mu- siki ile yuğurulmuştur. Züppelik | yapmanın manası var mı?, * İnkılâb müzesindeki hazır - lıklar bitmiştir. Müze bir hafta i- çinde açılacaktır. | v& Dün saat 16,25 den (ibaren | Kadıköy, Kartal, Erenköy, Ada - | lar, hatta Büyükdere, — Tarabya ve Beşiktaş telefonları işleme - memiştir; Sebeb Ayazpaşa yo - | lundaki irtibat kablosunun amele tarafından tahrib edilmesidi?. Bo- zukluk düzeltilmişir. * Büulgaristandaki son seylâb neticesinde 37 kişi boğulmuştur. | 50 kişi kayıbdır. 450 ev de oturulamıyacak halde 250 ev tamamile harab olmuştur. Zarar yüz milyon leva tahmin ediliyor. ! Tahvilleri 31.5.1999 tarihinde vâdesi hulül eden S 5 faizli 1932 hazine tah » | villerinin 7 numaralı, *& 2 faizli 1932 hazine tahvillerinin ? numa- ralı, Mmülga Seyrisefain idaresi borçları için çıkarılan b 5 faizli hazine tahvillerinin 6 numaralı, ©6 5 faizli 1934 hazine tahvilerinii $ numaralı, Yurtluk Ocaklık tah: villerinin 4 numaralı, ©6 5 faizli | 1938 hazine tahvillerinin 1 numa- ralı kuponları Türkiye Cumhuri- yet Merkez Bankasiyle İş Banka- | S şubelerinin müesses bulunma- dığı mahallerde malsandıklarınca ödenmiye başlanılmıştır. kızlardık, Birer kısmetimiz çı - kar, evlenir ve erkeklerin oyun- cağı olmaktan kartulurduk. Çok kısa zamanda o kadar çok yürü- müşüz, o derece hızlı koşmuşuz üşle - bütün ömrümüzce yü - Tüsek eski halimizi bulamayız, — | — Evet, Geri dönmek.. Bunu bi- raz daha önce aü.unmmıı ge - rekti. — Zararın neresinden dönü - lürse, kârdır derler. — Eski bir ticaret nazariyesi. Şimdi «Gasson> ların «Karneci» lerin kurdukları ticaret düsturları ile.dönüyor dünya, .T Adalardaki Arabacılar Mısır Çarşısı Kurtuldu | Esnaf 50 Bin Lira Toplıyarak Çarşıyı Tamir Ettirecek Blsır çarşısının hal şekline ko- nulması hakkındaki şimdilik tatbikinden vazgeçilmesi tasavvurun münasib görülmüştür. | Bu münasebetle belediye reis- liği Misir çarşısının yalniz civa - Fındaki dükkânların tanzimi işile meşgul olacak; çarşının içine ka- rıştayacaktır. Çarşı esnafı bu son karardan çok memnun olmuşlardır. Esnâf | Belediyeye bir cemile olmak üze- re çarşıyı güzel ve esaslı bir şe- kilde tamir etmeği kararla mışlardır, Bu tamir ile Mısır çar- şısı Eminönü imar plânınâ muva- fık bir şekle girecektir Esnaf bunun için aralarında 50 bin lira toplamağı da kabul et- mişlerdir. Bu karar, bu günlerde Belediye releliğine bildirilecek- tir. Büyükada ve Heybeliadada bu- lunan bütün arabacıların yekna- sak ve yazlık elbise giymeli sib olunmuştur. Bu: ayni biçim elbise yaptırmıya baş- 3 izerine ada arabadıları lamişlardır. Elbiseler bu hafta İ- çinde giyil riş olacaktır. Diğer taraftan ada arabaların- da tenzilât yapılmasının kararlaş- tırıldığını yazmıştık. Belediye Da- imi encümeni bu tenzilât nisbeti- | başmakalesinde « rs nı:a.' KAn.sl CUIBL'IIYİH Yüunus Nadi Ankaradan yazdığı kaynağı Bir endüstri» den bahsediyor. Bu | da, turizm endüstrisidir. Diyor ki; *Türkiyenin bütün ihracatı va- sati olarak 200 milyon lira ise, ya- rın mükemmelen ihzar etmiş ola- Cağımız turizm endüstrisi yalnız kendi başına memlekete en aş: ği bu kadar para getirmiş olacak- tar, 'TAN: M. Zekeriya Sertel dünkü de - niz bayramınım manasını tahlil e- diyor diyor ki: Umuyoruz ki, Cumhuriyet hü- | kümeti, şimdiden sonra denizyol- larına da âzami ehemmiyeti ve - tecek ve Türkiye kısa bir zaman içinde Akdenizin en zangin tica- ret filosunu sahip bir memleket olacaktır. VAKİT: Asım Us denizcilerin dün yâşa- dıkları mes'ud bayramı canlandı- rıyor. Diyor ki: Deniz bayramı yapılırken Mülli Şef İsmet İnönünün denizciler a- | rasında bulunması güzel olduğu kadar mânalı bir tesadüftür. Zira Deniz bayramt bize Lozanın te - | min ettiği bir haktır. İsmet İnönü Lozan konferansında Türk mille- tini kapitülâsyon zincirlerinin esa- Geçen Yıldan Daha İyi ni dün $e 40 olarak kabul ve tea- bit etmiştir. Bu suretle; eskiden Büyükada- da bir büyük tur 3 liraya yapılır- | ken; şit bir arada bir tur yapabilecekler- L SA İ | Zeytin Kursları — | Zeytin hazırlanan senelik rapordan an- | lâtımız hakkında Taşıldığı üzere memleketimizin bütün zeytin mintakalarında is - tihsalât her sene biraz daha art- makta ve bilhassa halk açılan zey- | tin bakım kurslarından istifade e- | derek muhi oyabani zi maktadır. indeki hemen bütün ytin ağaçlarını aşıla - | Bu artış nisbeti geçen seneye nazaran * 30 dan fazladır. Bu se- ne yalnız bir kaç mıntakada 5 milyona yakın yabani zeytin ağa- cı aşılanmıştır. İstihsalât fazla ol- duğundan yeni yılda — zeytinyağı fiyatlarının ucuzliyacağı tahmin olunmaktadır. yahud iflâs', nazariyesi hâkim - dir. — Tidarek ilmini kurmuş bir | Profesör gibi konuşuyörsün! Kuv-) vetli bir mantık.. Fakat hissi iş- lerde mantık çabuk iflâs etmez mi? — Geçen yaz elime «Gassan» un | bir kitabı geçmişti. Onu okuduk- | tan sonra fikrimi değiştirdmi. Çok| manasız düşüncelerin esiri olarak yaşıyormuşuz meğer bugüne ka- | dar, — Ne gibi?... — Ne gibi olacak! Şimdiye ka- dar her şeyi «talih» den bekler- dik. «Kara talihli'.» «alnının ya zısı kara!.» der düsürdük. Halhu- | ki, fen ve makine asrında artık bu inanışlarla yaşayanlara gü'iyor- lar, Bilhassı Amerikada, — Amerika bize çok uzık. — Ne olursa olsun. Ontar da in- | | di 175 kuruşa; 4 - 5 kişi | Orta okulların son sınıflarında meruniyet — imtihanları Bu yıl geçes yıldan daha iyi randı man alındığı anlaşılmaktadır. Yu- karıdaki resimde İnönü kız lisesinin okul direktörü ve öğretmenlerle bir arada görünmektedir. Tırtılsız Kırkparalar Maliye Vekâleti gümüş yirmi be şkuruşluklarla karışmakta o - lan nikel tırtılız kırk paralıkla- rın tedricen tedavülden kaldırıl- — Hangi itikadla?.. — Hâlâ anliyamadın mü? <talih le mücadele etmek>» itikadile., gas- son; insanlara: ekendi “taliinizi kendiniz yaratmağa çalışınız. Bu- 'nu yapmağa muvaffak olduğunuz gün hem zeagin, hem de mes'ut | ve müsterih olabilirsiniz! Hele bir kere deneyin.. ulak fakat devamlı bir azimle bütün zorlukları kolay- ca yenebileceksiniz!, diyor. — Aman canım, sen de bu Gas- son'u nerden okudun? Ne garip a- dammış o öyle, Peygamber gibi konuşuyor demek..?! — Amerikada ona Peygambet gi- bi tapıyorlar. İflâsa mahküm fabri-| tikaları, mall vaziyetleri bozulan ticaret evlerini yıkılmaktan kur- taran odur. «Gasson» un gösterdi-. ği mücizeleri, hiç bir peygamber » Keşke yatağa girer girmez uyusay- -dik. ve hiç bir devlet adamı göstereme- miştir. Melin konuşurken hafif bir hiırıl-| san değil mi, Koskoca bi, ülkede duydu. Pelin birdenbire uyuyu- vermişti. retinden kurtarmış olmasaydı, ysl—( nız milli bir hudud üzerine isti- nat eden basit bir istiüklâl ile ikti- fa eiseydi bugün hâlâ Türk deniz- lerinde Türk değil, ccnebi bandı- raları hâkim olmakta devam ede- cekti ve Türk milleti de bugünkü Deniz bayramını yapmak imkânı- ni bulamıyacaktı. YENİ SABAH: Hüseyin Cahid Yalçın «Süveyş kanalında Tüşkler» isimli başma- kalesinde / mihver devletlerinin Türk - Mısır dostluüğunun takvi yesi üzerine galeyana geldiklerini yazarak diyor ki: *Türkiyenin Mısirda işi nödir? Süveyş kanalında Türkiye neyi müdafaa ediyor? İtalyan gazete » lerine göre bu sual Atatürk'e so- rulsaymış, ondan bir cevab alına- mazmış, Herhalde mihver gazete- leri Büyük Atatürk'ün emel ve he- deflerine bizim kendilerinden zi- yade vükıf olduğumuza” emniyet edebilirler. Biz onlara söyliyelim ki, Türkiye Mısırda hiç bir şe; ramıyor. Süveyş kanalını müda - fas etmek Tâzım gelirse. Türkiye burada kanını dökerken kendi va- tanını rüdafas ettiği “kanaatile harbedecektir. Türkiye harb ale- şinin yalrız kendi hudullarını sar- dığı zaman harekete gelecek ka- dar dar ve kısa görüşlü değildir. orla kısmını ikmal edon talebeler masını kararlaştırmıştır. - Maliye Vekâleti tırtılsız kırk paralıkla - rın malsandıklarına geldikçe ye- niden tedavüle çıkarılmıyarak darphaneye gönderilmesini ya - kında alâkalılara bildirecektir. Melin de esnedi.. — Boş böşüna vakıt geçirdik.. Ve gözlerini kıpıdı. | Demirbilek, | Albây Ferit iştirak edeceklerdir. | mek üzere on senelik bir program | hazırlanmıştır. Bu programi ta - | lira sarfedileceki Beyazıd inkılâb Müzesi Önümüzdeki Hafta Merasimle Açılacak Beyazıdda toestüsüne çalışılan *İakılâb —müzesinin önümüzdeki hafta merasimle açılması karar - aaştırılmıştır. Açılma günü Vali ve belediye reisi B. Lütfi Kırdar tarafından yarın tesbit olunacak- tır. Müzenin bütün hazırlıkları ta- mamlanmşşı: Ayrıca Türk harf inkılâbini hue lâsa eden küçük: bir «kitab sergi- sb> de hâzirlanmıştır. Bu sergide; memleketimizde matbaanın kurulduğu gündönbe - ri zamanımıza kadar çıkan bütün gazete, mecmua ve emsali neşri- yalın kalleksiyonları bulunmak - tadır, eee İşe Başladığını Bildirmiyenler | Bir takvim yılılçinde işe başla« yıp da aynı yıl içinde işini lterket- tiği halde ne işe başladığını, ne de terkettiğini kanuni müddetler i- çinde bildirmiyen kazanç vergi- si mükelleflerinin bu - faaliyet müddetlerine ait vergilerine yüz- de 15 zam yapılacaktır. K Z ,Dedeağaçta Toplanacak |Türk - Yunan Komisyonu Pityon (Kuleliburgaz) ile hudu- muz arasında Meriç üzerinde ya- pılacak müşterek köprü için De - | deağaçla toplanacak olan Türk - Yunan muhtelit komisyonuna Na- fia Vekâletinden başmüşavir Na- mik Kiper'in - relksliğinde, Salâhi Zühtü Yiğitkan ve | Komisyon önümüzdeki günler - ', de toplanacaktır. Barleez Yalova Kaplıcaları Islahı Programı Yalova kaplıcalarını ıslah et- hakkuk ettirmek için iki milyon | ni bir otel Kiralık Bisikletler Bazı mesire yerlerinde halka ki- raya verilen merkeb, sandal, bi- giklet ve atlar için yüksek ücret | alınmakta olduğu görülmüştür. Bunun için; muhtelif yerlerde | bu kabil vasıtalara ait yeni ve tenzilâtlı tarifeler hazırlanıp tat- bik edilmesi alâkadarlara bildi - rilmiştir. Tenzilât — nisbeli - yerine ve vasıtasına göre - $ 20 - 50 arasın- da olacaktır. Ayrıca bunları — küçük çocukla- rın kat'iyyen kiralamaması da teb- liğ olunmuştur. almışlar. s.m söy- letiyorlar. Bu ne rezalet! fiorya- yıda panayır yerine çevirdiler. Bu kadar umümi bir yerde şarkı söy- lenir mi? Floryıv Bülbülü İki arkadaş denizde konuşuyor: — Haniya, nerede kaldı.. hâlâ so- yunamadı m:? — Kabineye girerken gördüm. Neredeyse çıkar meydana.. — Kumsalda bir çok kadınlar var. Onların arasına karışmış ol- masın.. — Ben onu bin kadının içine ka- aşsa, uzaktan yine tanırım. — Aldanıyorsun, Sermed! o her gün başka bır kılıkta görünüyor. Galiba şu karşıki kümenin orta- sında şakıyan bülbül odur. Sermed başını, arkadaşının göğ- terdiği tarafa çevirdi: — Hakkın var, Celâl! ta ınndm. — Bunlar üç kardeşmiş.. Şarkı söylemeden duramazlarmış. — İyi amma.. Burası Belvü ga- zinosu değil. Süadiye hiç değil.. Orada yapsa bir dereceye kadar hoş görülürdü. Selin'in başında toplanan kala- balık gittikçe artıyordu. Tavırlarından ve gösterdikleri alâkadan belliydi ki, bu İki genç de) Selin'in aşıklarıydı. Celâl: — Kaç gündür işi gücü bıraktık, ne kalabalık yahu! — Pazar olduğunu bilseydin gel- miyecekmiydin? — Onu gözmek ihtiyacile 9" dim. Pazar olduğunu aü l a (Dmıhıııo Emrivakiler Politikasının Günü Geçti Yazan: Ahmed Şükrü ESMER Öyle zamanlarda oruz. kt harb vaziyetini sulh vaziyetinden ayırmak gittikçe zorlaşmaktadır. Otoriter devletlerin takib ettikle ri tâbiye, Büyük hatb gibi bir u- mumfi mücadeleye mahal vermek- sizin, gayelerihi elde etmektir. Filhakika bu, Avusturyâda, Çe « koslovakyada, Arnavutlukta ve Mançuryada muvaffakiyetle tat - bik edilmiştir. Fakat bu tecavüz politikasının inkişafı, beynelmilki münasebetleri anarşi içine atmış- tır, O derece ki harb devrinde mi “yoksa sulh devrinde mi bulundu- ğüumuzu anlamak kolay değildir. Belki de sulhten hanbe intikal, o kadar yavaş ve tedrici olacaktır | ki, farkına bile varılamıyacaktır. Esasen bugün Uzak şarkta biri Çine karşı, diğeri de Sovyetlere karşı, Japonya iki harbe başla - mış bulunuyor. Almanya ve İlal- ya ile bazı Avrupa devletleri ara- smdaki münasebetler normal ol- maktan uzaktır. Şimdi de Alman- yanın Danzig'e karşı yeni bir har- be hazırlanmakta - olduğu Haber veriliyor. Danzig'e karşı hazırlanmakla o- İan bu harbin plânı şudur; bir müddettenberi Almanlar Danzig şehrine silâh ve harb malzemesi sevketmektedirler. Bu hazırlık ta- mamlandıktan sonra Danzig halkı arasında gönüllü kıt'aları kayde- dilmekte ve Almanyadan güya «Sporcu» ve «Turist» olârak Dan- zig'e giden zabitler bu kıt'aların kumandasını ellerine almakta - dırlar. Hedef Danzig şehrinin için- den fethi ve Almanyaya ilhakıdır. Filhakika Almanların iddialarına Bgöre, eğer Danziğg âyanı böyle bir karar verecek olursa, Polonyü bu- | na mani olmak için harekete geç- tiği takdirde «mütecaviz. vaziye- tine düşeceğinden İngiltere Po - lonyaya yardım etmek mecburi- yetinde kalmıyacaktır. Almariyanın çok tehlikeli bir o- yun oynamakta olduğuna şüphe yoktur. Çünkü bir defa Polony: Danzig üzerindeki haklarını si - lâhla müdafaa etmeğe karar ver- miş bulunuyor. İkincisi, Polonya hayati addettiği menfaatleri uğ - runda silâha sarılır sarılmaz, İn- gütere ve Fransa, haklı olup ol- madığını araştırmaksızın Polon - yanın yardımına koşacaklardır. Bu da bir Avrupa ve şüphesiz dün- ya harbinin başlangıcı — ölabilir. Almanya, İngiltere tarafından Po- lonyaya karşı girişilen taahhütle- : | rin çok geniş ve kategorik oldu ğunu nazarı itibare almalıdır. İn- gillere yalnız Polonyanın mülki tamamlığını garanti etmekle kal- miyor; Polonya, hayati menfaat- lerinin korunması için silâha rılmak Mecburiyetini hissetti takdirde İngiltere bu devlete yar- dımaını vâdediyor, Bir devletin di- ğer devlete karşı bu derece geniş taahhüde giriştiği tarihte nadir görülmüştür. Fakat İngiltereyi bü yola sevk- eden Almanyadır. Acaba İngilte- re Polonya: rşı giriştiği bu tas #hhüdü ifa edecek midir? Bu nok- tada şüpheye düşmek asla caiz de ğildir. İngiltere kategorik taahhüdünt ifa etmezse, bundan böyle hiçbir devletin sözüne itimad etmiyeceği: ni ve Almanya için Hindstana k: dar yolun açılatağını bildiği için Polonyayı korümak mecburye - tindedir. Bu Şartlar altında umu- mi karışıklığa Mahal vermiyecek mevzij emrivakiler - politikasının artık günü Beçtiği jddia edilebilir. Almanya İKi şık karşısındadır: yı davasını Sülh ve müzakere yolı ile hatletmeli, yahut da Avrup harbini göz€ almalıdır. Ve ikinel | şikki tercih ettiği takdirde Bü; harpttn Caha Kati bir hazimı : mu!uniu. j