sünün Meselesi : Yalovada Bina Yaptı- || Tacaklara Kolaylık M emenin İstanbuldan Bedava Mtibaren Sıh- Muavenet bağlı bir te- idare edile- sür'atle f 'ekâletine tarafından Yalovanın ” E f f F ı İT İ i İz İ İ F TeT l | j | — Ticaret ”| Mektebleri #| — Açılacak Tedkikler Yapıyor #| :.:':rn Vekâleti, eden Ücaret — hayatımızda Fİ b Şlemanlara olan ihtiyacı na- Üİ w, Ükkate alarak muhtelif mın- #İ a. *rda yeni ticaret mektebleri z * kararlaştırmıştır. Ayrıca M Ücaret ve sanavi odaları da e gençlerden tica - n Tühsil etmek v tüccar olmak hlerin sdedinin her yıl art- 'N bildirmişlerdir. Yti odalar; binatarı kendileri ta- Vekâlet'nin bu yıl aça- ticaret mektebleri; cenub ve Anadolu ile şarkta olacak ve ç? Glğer yerler tak'b edecek - * —— diyanla Alâkası t * Yok İslanbul tevkifianezi sergardi- Osman Çelikyılmaz tmzasile * bir mektubda, geçenler- Ha Fdğımız bir mahkeme ha - akrabalığı, A'âka ve mü - “ROMAN : 15 BUMAN 15 GK #İ Çöğcün geleceğinden haberdar BN bir bizmüki gaç kadımı h'ihqı ve onu birçok dehlizler M Talonlardan, busvsl dairele- hımnden geçirdi, kendilerini .%.N'M kendilerini kar- dt Nibayet bir kapının önün- Gurdular. Üçüncü hizmetli vur- h Ş* lüzu mgörmeden kapıyı aç- wq Löbel'le — kargı karşıya N a | aj 'düm, Çünkü > kodar sabir- ? N'“âı bekleniyorsunuz ki... bir mezaketle arkadaki bir MI—!—)MM gündengüne in- Vekâletne mürscaat ederek | , içinde ismi geçen İbrahimle| Ülyen ikinci bir hizmetçiye tev- FÜ Yine bir müddet bitip tü- “meyen salorilardan geçtiler. Ü- W O, hoş geldiriz madam! Belki 4 —bduııaıyeıonaımıoı- genç kadımı elinden tuttu. him bir meselenin inşaat mal - zemesi temini işi olduğu da gö- rülmektedir. Yalovada bima yaptırmak ar- zasunda bulunan halkın Bur- sa ve İstanbuldan oraya inşaat malsemesi götürmesi bir hayll masrafa mütevakkıf olduğun - dan bu meselenin de evvelâ hallalunması faydalı görülmüş- tür. Bunun için arazi alan ve 2 yıl içinde bana yapacağımı taah hüd edenlerin — bütün inşaat malzemeleri ile ev eşyalarının vapur veya hususi vasıtalarla Yalovada yalnız tam kârgir ve- 'a betan inşaata müsaade olu- macak bütüm ev ve dükkânların projeleri tetkik olunacaktır. Ve evvelâ iskeleden 'kaplıcaya g- dem ara yol kenarlarında mü- teaddid ve yeknasak medern dükkânlar, evler yapılacaktır. Bunlarla vilâyet meşgul ola - caktır. İnşaat ve imar faaliye- Bir Yabancı Dil Bilen Memurlar |Bunların İmtihanı Mayıs | Sonunda Yapılacak Devlet memurlarının maaşla - rinm tevhid ve tesdülüne dair e- lan kanun mücibince, ecnebi dil lisanı bilen memurlardan bir de- rece yükseğe terf: etmek istiyen- ler için bir. yabancı dil imtihanı açılması icab etmektedir. Öğrendiğimize göre bu imtiha- Yan 31 mayısta yapılması karar - laştırılmıştır. İmtihâna 14 üncü ve 11 inci de rzecelerden hir derece daha yük - Gek memuriyetler alınmalarımı iş- tiyenler gireceklerdir, İmtihan İstanbnl üniversitesin- de ve Ankarada tarih - dil - coğrat-| ya fakültesinde ayni günde lcra olunacaktır. İmtihana girmek istiyen memur-| lar çalıştıkları da'relercen alın - miş hüviyet — varakalarile ayın 25 ine kadar yalnız Maerif Vekâ - ketine mürsenat edebileceklerdir. İmtihanda her memurun tercih edecekleri bir garb dilinde yazıl-- maş en az 3 sahifelik bir. parça 'Türkçeye ve türkçe yazılmış bir #bare de garb diline çevirtilecek - tir. nasebeti olmadığını bildirmekte- dir. | genç kadının kendis'ni beklediği: görünce hayret etli giderken, en mühteşeni tuvaletini giymiş, kendisini tin kat daha gü- zelleştirmişti. Fakat Kralm, hususf sofrasında bulunmak )çin, sarayın bu şekildeki teamüllerine boyun eğmekten başka çare yoktu. Üç genç kadın, Janeti baştan a- Şağı soydular, saç'arını düzeltti - ker, yeniden giydirdiler, en nadide kokular südüler, Yarım saat sonra Löbel tekrar göründü. Gayet ciddi bir tavırla Janeti yukarıdan aşağı süzdü: — Çok iyi! dedi. Ve ilâve etti: — Madam, sizi bir parça daha yürümek mecburiyetinde bıraka- cağımdan dolayı atffinizi rica e- derim. Sarayımız © kadar büyük | Halbuki Janet, Kralm sofrasına| ki; maalesef inmek, çıkmak, yine inmek, çıkmak, yine birçok kori- dorları geçmek lâzım geliyor. Fa- Biz de Onlar Gibi Yapalım ünyanın çok karışık siyasi ahvaline rağmen, beynel - | milel Nevyork sergisinin - hemmiyetli vaziyeti üzerinde du- rup düşünmemek kabil değildir. Gazetelerde, serginin tafsilâtını okudukça, insanın, hayretlen ağ- zi açık kalıyor. Bizim İzmir fuarımızın hazırlık- Tarı da hararetli bir safhadadır. Dikkat ediyoruz: Nevyork ser- gisine her memleketten, her tür- lü insanları celbetmek için, daha 'verdim, Aramızda Düş-, ziyade eğlence vaşıtalarını olta o- larak kullanıyorlar. Dünyanın dört | bir tarafından en meşhur artist- leri, dansözleri ve şantözleri ge- tirtiyorlar, Bunlardan ibret dersi alalım! BÜRHAN CEVAT 5 Beş Milyon Lira Nasıl Harcanacak Belediye Bu Paranın Faizindezı de İstifade Edecek Vali ve Belediye reisi doktor Lütfi Kırdar, bu hafta nihayetin- de tekrar Arkaraya gidecektir. Bu seyahatte şehir meclisinden Ççıkacak olan yeni bötçe de Dahi- liye Vekâhtine tasd < ettirilecek- tir. Beldiyeler bankasından yapıla -| cak olan & milyon lirahk istikraz da Dahiliye Vekâ'etine tasdik o - lunmak üzere arzelunacaktır. Öğrendiğ'r.ize 2öze Belediye ve-| isliği bu 5 milyon liralık istikrazı birdenbire almak - niyetinde de- Bildir. Evvelâ paranır mahalli sar- fi tamamile tesbit — olunacak ve program hazırlanacaktır. Para da ancak kullanılacağı gün Belediye-| ler bankasından alınacaktır. Bu tedbirden maksad, mühim bir yekün tutan 5 milyon liranın faizinden istifade etmektir. —a Kaza Geçiren Vapur Yarın Geliyor Evvelki gön Ereğli " limanında sis yüzünden İstikbal ismindeki şileble bir ttalyan vapurunun çar- Pıştıklarım dün yazmıştık. Şehrimize gelen malümata göre bü müsademe ne*icesinde İstik - bal şilebinin yan tarafından bir kaç saç eğrümiştir. Dün Eveğli l- man retsliğince yayılan muayene- sinde İstikbol şilebinin sefere çık- masında bir mahztir. görülmemiş olduğundan hamulesini alarak li- Mmanımıza hüteveccihen hareket etmiştir. Kazarla hangi —vapurun mes'ul olduğunu tay'n edecek tah- kikat burada yapılacaktır. kat bu vesile ile bir parça da ko- nuşmuş oluruz. Her ikisi de büyük büyük mum ! avizelerile aydımlanmış birçok sa- konları, oldukça karanlık koridor- darı geçtiler, Birkaç merdivenden inip çıktılar, Salonlarda, koridor- larda vazifeler; başında bulunan kortizan kadınlar rükva varıyor- mış gibi eğilerek, Löbel'i selâm - hyorlar, Janete de göz ucile dik - katli dikkatl! bakıyorlardı. Bütün salonlardaki ocaklar harıl harıl yanıyordu. Löbel bir aralık eğilerek yavaş sesle Janete dedi ki: — Kral bu akşam size hakiki i> | mile görünmek istemiyor. Ken - Çeviren: Muammer ALATUR Vez.Mah Onu Yanlışlıkla Öldürdüm! İKainpederimi Çok Se- manlık ve Yoktu.. eçen sene karısı Makbule Zebra ile kainpederi Hasan çavuşu bıçarla vürmak sü- retile öldürmekten ve ustası Meh- medi de öldürmek kasdile ağır su- rette yaralamaktan — suçlu Meh- med Eminin muhakemesine dün öğleden sonra Ağırcczada devam edildi. Geçen celsede — müddelumumi muavini Fezidun Bapgana tahkikat evrakı münderecatı ve ümme şa- hidlerinin edeleri ile meznun E- minin suçunu sabit görerek, ceza kanumunun 450 inci maddesine » ölüm cezam - tevlikan tecziye sini taleb etmişti. Dünkü duruşma-! da katil Emin tarafından verilen müdafaaname okundu. — Hidiseden bir iki ay evvel, ustam Mehmedin talebi üzerine Sultanahmedde Dizdariye mahab lesindeki evine taşınmıştım. Bir akşam evime gittiğim zaman ka- rım Zehra beni içeri almadı. — Git, aztık seninle oturmak is- temiyorum, senden — ayrılacağım, dedi. Ve kopıyı yüzüme — kapadı. Bunun üzerine bağırıp çağırmağa başladım. Uztam Mehmed kapı ö- nüne çıktı ve: — Zehra bu akşım biraz sinir - lidir. Sen geceyi bit ctelde geçir, yarına kade: kadıran ölkesi ge- çer, gene evine gelirsin, dedi. O gece otole gitmedim. Geç va- kitlere kadar sokaklarda bir ser seri gibi dolüştım. durdum. Niha- yet tekrar eve gittim, tahlaperde- den atlıyarakr, bahçeye girdim, &- Fik ağacına çıktır ve Mehmedin yalak odasına bakmağa başladım. Odanın iki penceresinde de perde yoktu. İçeririni bir petrol lâmba- sının sönük ışığı #ydmlatıyordu. Herkesin uykuda bulunduğu bu sırada Melured ve karim - odada yanyana oturmuş'sr. başbaşa ver- mişler tatlı tatlı konuşuyorlardı. Onları bu veziyette görünce der- hal ağaçtan atladım. Koşarak, bu- Tundukları odanın kapısına doğru gittim. Kapı kilidi idı; Onu kıra- yak içeriye — gird'm ve bıçağımı çektim, Mehmedin üzerine saldır- dım. Onu birkaç yerinden yara - ladım. Mehmed, elimden kurtulür ik kaçınca, Zehtaya yanaştım, Bana hiyanet eden bu kadını, mü- teaddid yerlerinden — bıçaklamak suretile öldürdüm. Gözlerimi ar- 'tık kan bürümüştü, irademi kay- betmiştim, ne yaptığımı bilmiyor- dum, Karımı baştar çıksran Meh- med ustayı da öldürmek için evin disini baron Dö Gönes olarak ta- mtacak, onun için hayrete düşme- yiniz. Janet sordu: — Acaba Kralır huyu nasıldır? Çünkü omun haşuna gitmek için, boşuna gitmiyen şey'eri bilmek iyil olur diye düşünüyozum. — Hükümdarımız her zaman s- kantılı bir adamdır. Bilhassa ede- biyattan, edebiyatçılardan, artist- lerden kendisine Liç bahsetme - yiniz. Bir defa güzel san'atlardan edebiyattan hiç hoştanmaz. Me- selâ Volter'i en âdi bir köylüden daha bayağı görür Düşünen ve düşündüklerini sövliyer — kafalar medense onun sin'rine dokunuyor, | Mahalle Sokağından Saraya! MADAM DUBARRY POLİS kemeler Her Gün Alay Ediyor muş Hakkı Hakikaten Çok Yaramaz mıdır ?.. Hakkı isminde bir çocuğu, ken- disile alay etiği için tekme ile ka- sığına vurmek suret Je yaralamak- 'tan suçlu İshakın duruşmasına dün Sultanahmed birinci sulh cezada devam edildi Dünkü muhakemede birkaç şahid sorguya çekildi. Bun-| lardan Süleyzman hâd'seyi şöyle anlattı «— Bunden tahminen bir ay ev- vel, bir çarşamba günü, saat on, on bir raddelerinde İshakın dük- kânı yanında bulunuyordum. İs- hak, bir sanlalyaya oturmuş ve a- yaklarını uzatmıştı. O sırada Hak- kı çocuk, elinde bir top patiska ok duğu halde araya ge!di. Patiskayı İshakın yüzüne sürdü. İshak kız » dı, çocuğun sağ kasığı üstüne bir tekme vurdu Hakkı yere düştü, onü kaldırarak, eczaneye götür - dük.> Süleymandan sonra dinlenen Vitali Levi de dedi ki: — Hakkı çok yaramaz bir ço « cuktur. İshakın dükkânı önünden ne zaman geçer, mubakkak içeri - ye girer, İshaka takılır, onunla a- lay eder. O gün de İshakın dükkânı nından geçerken, onunla alay et- möğe başladı. Tshab * Utanmıyor musun, benimle neden eğleniyorsun, terbiyesiz! de-, di, çocuk da — Terbiyesiz sensin, dedi ve İs- bakı döğrmek için üzerine hücum etti. Bu sırada ayağı, İshakın aya- Bana takılarak düştü ve yaralan- di. Koca Şükrü, Al usta, Adil, ga- zozcu Mehmed, Hakkının lehinde şahidlik ettiler ve İshakın onu ya- Taladığını si'ylediler. Muhakemne karar vermek için başka bir güne bırakıldı içinde onu aramağ'a başladım. So- fada birisine tesadüf ettim, Ka - ranlıkta kim olduğunu farkede - medğim bu adamı Mehmed zan - nederek bıçakladım. Sonradan öğ- rendim ki, sofada bıçakladığım vel öldürdüğüm adam Mebmed değil kainpederim Hasan çavuş imiş. Hasan çavuşla aramızda kat'iy- yen düşmanlık ve kusumet yakta,| kendisini çak severdim, onu yan- lışlıkla öldürdüm.> Duruşma karar vermek için 31 mayısa birakıldı.. Kendi düşönüşlerine ve görüşle- rine aksi cevab verenlere kızar. Başkalarının herhangi bir mese- lede mukavemet göstermesi çok zaddına gider. Çünkü kendi zâfımı,| onlara mukakele edebilecek kud- rette olmadığını bilir. Sonra Kra- hin huzürunda ne Allahtan, ne şey- tandan bahsetmeyiniz. Allaba ne- kadar hürmeti varsa, şeytandan da| © kadar çekinir. Yalnız kendisine | bayret verici şeyler söylediniz mi, işle ona bayılır. Kral, sevgisi sürp-. rizle kazanılan bit insandır. Janet tekrar sordu: — Her halde sofsada yalnız.iki- amiz kalacak, değiliz. b 4 - Hayır Madam Bıî_oıı,_db(lıt Başvekil Davet Ed ;di S0 Yıllık Meslek Hayatı. Yaşıyan Doktorlar için Jübile Türk hek'mleri dostluk ve yar- İ dım cemiyeti, yarım asır tababet | hayatını yaşamış meslekdaşlarının. şerefine önümüzdeki cumartesi gü- nü sast 18 daTokafliyan salonun- da bir jübile tertib etmiştir. Bu | jübileye memleketin bütün dok - torları ailelerile birÜkte bulu - nacaklardır. Ayrıca hükümet ve matbuat er- kâm da davet edilmişlerdir. Ha - zarlanan proğrama nazaran me - Tasime İstiklâl marşı ile başlana- caktır. Burdan sonra cemiyetin relsi Dr. Neşet Usman merasimi açacak ve bunu umumi kâtib Fethi Erdenin jübilesi yap:lacak doktor- ların tereüimei ballerin? anlatan nutku takih edecektir. Jübilesi ya- pılacak doktorların meemuu an - dür. ve mektebden çıkış sırasile şunlardır: General Dr. Hazır Bellisan, Dr. Salih Konuralp, G1 prof. Dr. Be- sim Ömer Akalın, GI. prof. Dr. Ce- mil Topuzlu, Dr. Kemal Çulha, GI. prof. Dr. Şükrü Pe'it, Al. Dr. Ömer Fuad Keskin, Dr. Esad Şe- refeddin, Dr. Hüsevin Mazlum Yez, Dr. Tahsin Özmütlü. Büyük bir meslek toplantısı olan bü jübileye Böşvek'l Refik Say- dam, Sıhhat ve İçtima! Muavenet Vekili ve müsteşarı ayni zaman- da Müdafaa; Milliye Vekâleti sıh- hat işleri relsi GL Dr. Mazlum Baysan da davet - edilmişlerdir. Merisimdensonza Kanservatuarın örkestrası sonfonik hir konser ve- recek ve bilâhare genç vakte ka- dar tertib edilen danslı çayda eğ- lenilecektir. KISA POLİS HABERLERİ * Ahmed, Yakuk, Halil ve Pa- dul adında dört kurrarbaz Bakırkâ- yünde istasyon caddesinde Meh - medin kahvesir.de bumar oynarlar- ken suç üstünde yakalanarak mah-| kemeye verilmişlerdir. * Kadıköyünde Yoğurtçuda - turan Emine Üskülarda Doğancı- larda tramvay duzmadan inmek isterken düşerek yaralanmış, Hay- darpaşa nümüne hastanesine kal dırılarak telavi altıca alınmıştır. * Kiğıdlizne kâyünde Saminin taşocaklarında ustabeşı Hasan kir« dığı taşı nb'r parças: başına düş - mesile yaralanmıştır. W Şoför Hayrinin idaresindeki 3110 numara'ı otobü: Beyoğlunda Hanile adımda bir kadıma çarpa - Tak başından yaralamıştır. ** Kadri ve Hazan adında iki çocuk Sultanahmedde bir duva - rın üzerine çıkarak aynsmakta - larken düşerek yaralanmışlardır. nes dostlarından üç kişiyi daha davct etti. Mareşal dük dö Rişliyö de aralarında bulunuyor. Janet sahı diye küçük bir say- hayı güç zaptetti. Löbel sardu: — Tanır mısmız? — Hayır... Yani.. Janet, Madam Lagar'ın şatosun- da bulunduğu zaman çenesini ok- gıyan dük dö Rişliyö'yi hiç tan- maz olur muydu? Fakst bundan bahsetmek istemedi Löbel dedi ki: — Dük havretleri şimdi yetmiş iki yaşında bulunuyorlar. İhtiyar- dir amma, kalbi hâlâ tazedir. Ko- muşmaları Kralın çok hoşuna gi- der. Cahildir. Kralın en ziyade beğendiği şey de onun cehaletldir. Biliniz ki, Kral kendisine zarar ve- recek bir dil kullananları mutlaka öldürür. Çünrü ölüler söz söyle- mezler. Bununla bereber Kral kö- tü evlâddır, kötü Seyyar Kumpanyalar I iyatro teşekküllerinin çeşi- seyredim. yet hududu içinde, her an, seyyar bir halde bir tiyatro kumpanyası vardır. Bu teşekküllerin mühim bir kısmı muhakkak ki, halkın temaşa ihti. yacını mümkün mertebe gider - meğe çalışan ve faydadan hali ol- mayan varlıklardır. Fakat bir kı- sımları da var ki, bu kumpanya - Tarın bilhassa elemanları üzerin - de durmak icab ettiğini sanıyo rum. Bazan, vukua gelen zabita hüdiselerinde, yahtd da, zabıta - am müdabalesini icab ettimiyen bir takım aile içi hâdiselerinde, bu Bevi fiyatro kumpanyalarmın dah- Kü tesiri olduğunu söylememek | beyhudedir. Bizce, Anadoluyu yer yer de - laşan bu seyyar tiyatro teşekkül- lerile yakından alâkadar olmama- h, bunların arasında işe yarıyan- ları, yani faaliyetlerinden mem - Tekete hizmet ümid edilenleri a- yırmalı ve hattâ bunlara yardım etmelidir. Üst tarafı ise, doğrusu, bu işte mentmek lâzımdır. Çün- kü, maddi olmasa dahi, kontrol - suz, kültürsüz sahne teşekkülle - rinin, sahne müntesiblerinin, biz- | ce manevi ve içtimal zararları var- | . Sanra, seyyar tiyatro kumpan- yalarını slah ve tensik etmek, mu« bakkak ki, iyilerini, istidadlılarını, faydalılarını meydana çıkarmağa yarıyacaktır. REŞAD FEYZİ İnhisarlar Umum Müdürü Gitti İnhisarlar umum v nan Halet Toşpanar, di şehrimizden Anka-sya gitmi Mumaileyh, Ant areda; İra | dönen İnhisarlar Tarhan ile görüşece bütçesinin müzakı orada kalacaktır. | |BirimizinDerdi || Hepimizin Derdi | Edirnekapı, Tıkannıyor ve inhisarlı esnasında | babadır amma. her halde kötü a- | dam değildir. Onun İçin bazı tu- haflıklarndan endişe etmeyir Janet güldü: — Demek ki ondan korkmak için yalnız kelimelere dikkat etmek &- zam gelecek. — Onun gibi bir şey! — Acaba sofrada daha başka kimler var? — Marki Dö Savlen var. Çok sa- de tavırlı, fakat sevimli bir insan- dır. Bu adann kir; görse hoşlanır. Sonra Dük dö Vogiyon var, İşte bu adamdan sakinmenizi tavsiye ederim. Şimdi sofronın hazırlan- dığı salona geldik- Artık müsaade- hizi rica edeceğim. Löbel Janetin önünde yerlere | kadar eğilerek selâm verdi ve o / sırada salonün kapısı açıldı. Bu » | rası tavanı alçak, küçük bir salom dü. Janet, yunan ocağın - başında | toplanarak gevezelik eden dört ki-