Tefrika Numarası : 107 Dun a Harbine Osmanlı Cebhe- slnde Bir Taarruzla Son Vermek! Klmıe Cemal Paşanın Bu Temennisine İştirâk Efmıyordu. Fakat, Bir Şey de Söyliyemiyorlardı * Bunları da söz diye mi söylü- ! Tabit, yıllardır. harbeden b _'llır yorgun bulunurlar.. Am- a devamlı harbler onları geliş- pişirmiş, böyle hareketleri Ramaz bir hale getirmiştir.. — Ben osas itibarile projeye bir di var mı diye sordum. Yoksa tatbik husasundaki tefer - "':l dair itirarlar yapın deme - hç kânıharb kaymakamı / sustu, Fğanın bu haşlamaya benzer ce- müteessir oldu, iskemle- gu Muxdu. Kurnandanlar hâlâ aralarırdaki İlaklaşmaları sürdürüyorlar, fa - | St aleri itirazlarda bulunmuyor- l M yet ver Cemal Paşa içtimaa nihi zamanı geldiğine hükmetti, “lline baktı, sonra kumandan - Va döndü — Ortada anlaşılmıyan birşey Blmadı aeğil mi? | — Dedi, ilâve etti: — Tekrar ediyorum: Beşeriyeti h bu dünya harbine Osmanlı p 'Mmuıdc yapılacak cür'atkâra - * bir taarruzla nihâayet vermek Yaya, Insanlığa hizmet de - ktir. Osmanlı ordularımı mu- | Rfleriyete götürecek bu hareket- 2 hepinizin bütün emirleri nok- ve zamanında tatbik ederek | "iııeuk hareketi yekpare bir ta İTuz sistemile düşmanın can ina tevcih etmekte birbi - | yarışacağınızı umarım Kimse ordu kumandanının bu S ine iştirak etmiyordu... — hat itrazda da bulunmuyorlar- L Coemal Paşa içtimaın nihayet “hıugmu da söyledikten sonra n çıkmağa hazırlandı. Ku- hep 'birden ayağa kalk- j hr Poşayı selâmladılar, Cemal aa kapıdan çıkarken Kolordu î AMmandanlarından bir paşa (1) A arkasından yürüdü, koridorda “akallı Nazıra sokuldu, Cemal Pa- — Rearkasından gelen ayak sesleri- ?dln'du, döndü, baktı, Paşayı gö- “*üüce sordu: — —e var paşat, Kolordu kumandanı esas vazi- durdü, izah etti: — Zatı devletinize maruzatta '“hının-.k istiyorum paşa hazret- $ - *ıeyı deir? — Şu, biraz evvel izah buyuru- *taarruz projesine dair paşam! — Cemal Paşa başını salladı: a çok iyi... Beni takib edin! Üğürmein ll yi — Başüstüne Paşam! Önde Ordu kumandanı, arka - sındaki Kolordu kumandanı ile beraber koridoru geçtiler, Cemal Paşanın odasına geldiler, Cemal Paşa masasının başına geçti, Ko- lordu kumandanına da bir iskem- le gösterdi: — Oturun! Karşılıklı oturdular, Cemal Pa- ga ilâve etti: —- Bizi dinliyorum! Kolordu kumandanı evvelâ sö- ze nereden başlıyacağını kestire- memiş bir adam tereddüdile iza- hata girişti: — Biraz evvel esaslarını şerh Ve izah buyurduğunuz — taarruz projesinin meydana — getireceği neticeler çok acıklı - tezahürlere | sebeb olabilir! Ne gil — Evvelâ: Elimizdeki kıt'alarla böyle muazzam bir hareketi ba- şarmağa maddi imkân yoktur. Bu- nu bir tarafa bırakalım... Kuv - vetleri Gazze civarında teksif et- mek, diğer düşman kuvvetlerinin karşısindaki kıt'alarımızı zayıf bi- rakmak, kapıyı açık bırakarak üy- kuya yatmakla müsavidir. Cemal Paşa sertçe mükabele eti — Anlamadım. — Ben arzedememişimdir Pa - şam... Müsnadenizle tekrarlıya - yam; Şimdi kuvvetlerimizi - bir noktaya teksif ederken düşman kuvvetlerile zarzor tevazün mey- dana getiren hareket mıntakala - rındaki kıt'alarımızı zayıflatıyo- Tüz. Her Seyirci İyi Bir Müşteri Değildir (5 inci sayfadan devam) lerden birini yakaladı, mütecavi. zin kafasına indirdi. Diğec birisi de elindeki hançeri aldı. Daniellanın göğsünden kanlar akıyordu. Vak'a mahalline gelen komiser, şantözü derhal hastahaneye gör - derdi ve mütecavizi sorguya çekti: — İsmim Lül Viktor Kateluatr dır. 68 yaşındayım. Porte Bransi- yon caddesinde 4 numarada otu- ruyorum, evliyim... — Bu kadını niçin vurduc.z?. — Ben, iredesine hâkim olmı - yan ne yaptığını bilmeden yapan Bi bmlelk zeşrini armn otml- R.Y. ? No. 155 Paşam müsaada buyurursanız| —"“?mı de fikrimi beyan ede - 5' — — Söyle ağam! — Mahzeni boş ve müdafaasız ÜB Ep heç bicden dışarı fırla-- Mizi muvafık Lulmüyorum. ÖL E... Başka türlü ne yapabili- “" Mahzene dörmüş olsak da Mahvolacak değil miyiz!.. Öyle amma; ne olsa burası "'hııı noktamızdır. Daha olmaz- tlimizdeki kılıçlarla düşman - | Mızla çarpışır ve daha ziyade. | B luıuıı oluruz.., İhtiyatlı ea ZORBALAR SALTANATI bir adamım... Zabıta, yaptığı tahkikatta mü - Yazan: M. Sami KAKAYEL harib yiğit için ilk düşünülecek iştir. SonraMlahzene adam burak-| lerinde çarptşa çarresşa bu yolları mıya da lüzum yoktur. — Peki amıma, lâfların birbirini tutmuyor. — Paşam müsaade buyurunuz. Takımımızı iki kola ayıralım... On iki bir takım olsun ve bu takım si- zin başbuğluğunuz altında ilk o* larak hurucu yapsın? ikinci takı» zaı bendeniz alayım... Siz yarmayı: yapabilirseniz kulunuz da bu mu- vaffakiyeti görür gördez peşiniz- den gelirim... Eğer, muvalfakiyot gösterebseniz takımaı olduğu yer- de t ve mahz ıho y Alaıduuulı'ıhıı.ıhırh Yazan: Rahmi YAĞIZ | — Eveti — Düşman, bu zayıf kısımlar -« dan yapacağı erken taarruzla bizi imha edebilir... — Camnrm, buralarını büsbütün boş bırakmıyoruz ya... Oradaki zaye kuvvetler, taarruzun inkişa- fına kadar oyalama muharebesi yaparak düşman kuvvetlerini a- vutacaklar.. — Düşman istihbaratı çok kuv- vetlidir Paşam... Ben şuna kaniim ki daha ilk taburlar bulundukları siperleri terkederken düşman mu- kabil bir taarruzla bizi çok müş- kül bir vaziyete sokacaktır.. Camal Paşa yaptığını bilen ve muvaffakiyetine emin bulunan ınsanların müğrür tebessümile Kolordo kumandanının sözünü keati: — Bunların hepsi ayrı ayrı dü- şünülmüş, icabları müzakere ve münakaşa edilmiş, her türlü ted- birler alınmış, hazırlıklar tamam- lanmıştır Sen bu cihetlerden müs-. terih ol Paşa... Başka bir diyece- ğiniz var mı? — Var Paşan — Söyle! — Bu plânın tatbikinden sarfı nazar etmeniz ricasındayım. Cemal Paşanın dudaklarındaki tebessüm bir anda silindi, bunun yerine şiddete delâlet eden bir asıklık kaim oldu. Cemal Paşa sa- kallarını titreton bir asabiyetle haykırdı: — Bu nasıl söz!. Kölordu kumandanı — ttidalle devam etti: (Devamı var) tecavizin bir müddet akıl hasta - nesfade tedavi altına alındığımı tesbit etmiştir. Ceblerinde küçük bir muhtıra defterinde şu garib tümlelerin yazılı olduğu görül - müştür: «Hitler, Göring sokağı &1 numara... Kırmızı çorab, Braawon rovelver sokağı.. Viktor, yakalandığı zaman ha- fifce savhoş idi. Ertesi sabah tev- kifhaneye gönderilmiştir. Daniella, Parisin meşhur şan- tözlerinden bıridir. Kora Lapez Ti ile beraber İsviçreye, Belçika- ya, Afrika ve Amuıkıyı gitmiş, larında şarkı söylüyordu. Yarası pek ağır değildir. rim. Bu suretle sizin hattı ric'ati- nizi kapamış olurum. dedi, Çavuş başının manevrası mü - kemmeldi ve başk> türlü hareket etmek hata olurdu Hem mahzene| adam bağlamıyordu ve hem. de | ilk huruç hareket'ni yapacak ko- lun hattı ric'atini temin etmiş bu- lunuyordu. Kurnaz Çavuş çete muharebe - ameli olarak öğrenmişti. Alemdar Mustafe Paşa; çavuşun| fikrini beğerdi ve hemen şu emri verdi: — Doğru... Yapılacak: hareket | budur. Haydi takımlar ayrılsın?. | Takımlar ayrdmıştı. Huruç ha« Teketinin birinci kolu olan on iki kişinin önünde Alemdar ahzi mev- ki eyliyecekti İkinci kolu da Çavuşbağı idare e-|, decekti. | caya varmadan bunu tedavi ettir- | şanın ne yapıp yapıp bü taraftan Doktorun Köşesi ı Kocalara Nasıhaı | Kadın Hastalıkları Ve Tedbirleri Bilhassa Rahim — | İltihabı Çok Mühimdir ahim iltihabı. kadınların en| Rhüyuk derdidir. Bu, yalnız | seylânı ebyazı, umum! bir zâfı, yorgunluğu de il, rengin de- gişmesini ve bazan da şiddetli ağ- rıları mucib olur. Metrite — rahim iltihabı, ekse- riyetle çocuk doğurduktan sonra başlar. Vakitsiz çocuk doğuran - ların, veya düşürenlerin rahim il- tihabları tehlikeli: Rahim iltihabı. bazan genç kız-i larda da görülür. Fakat çok ağrı wermez, çabuk geçet Binaenaleyh kadın olsun, genç kız olsun rahim sancısı hissedince| vakit geçirmeden bir doktora mü- racaat etmelidir. Genç kızlar, ko- melidirler. Zira rahim iltihabı kı- sırlığı mucib olur. Asabiyeti art- tarır. Şu halde firmal ctmeyiniz, der- hal tedavi ettiriniz. Zira, rahim il- tihabının kanser! mucib olduğu da) vakidir. Tamamile hayızdan ke - silmiş kadınlar gayri tabil âraza Ççok dikkat etmelid'rler. Rahimde-| ki kanser pek çabuk tedan nur. Fakat bidayette icdavi ettir- mek şurtile. im iltihabı, bazan mühüm - tilâtata sebeb olur. Salpingite. gibil ki ameliyata ihtiyaç gösterir. Dd Yatarken Yüzünüzü Yıkayınız.. Ekseri bayanlar, gece tuvaletinin| sabah tuvaleti kadar ehemmiyetli olduğunu bilmezler Halbuki yağlı cildler, sivilceli. ve botonlu çehre- der geceleri — yapılacak ufak bir. dikkatle izale olunur. Yatmazdan evvel, cildinizi iyi- €e yıkayınız, gündüz konan toz - ları temizlyiniz. Sonra dudakla - yınızdaki rujları, kirpiklerinizdeki) sürmeleri çıkarınız. Bunun için, bilhassa cildleri yağ- h olanlara iyi bir sabunla ılık su | tavsiye ederiz. Fırca ile fırçalıya- rak temizlemeli. Sunra iki el ıl:t we sabunun Kköpüklerile yüzü u- Buşturup yıkamalı. Bu sırada de- | ri hafifçe gerilirse çok kuru ol- duğü anlaşılır. - Yumuşatıcı bir krem sürmeli ve bütün gece bırak-| malı. Eğer, «İlâ bu kremi çabukça | içerse merak etmeyiniz. -Bu cildi nizin tamavrile besili Ulmadığına | delildir. Şu halde haftada iki kere, | yüzünüze bolca ksem sürdükten sonra yumurta sarısı ile maske yapmanız lâzımdır. Eğer bilâkis sabunla yıkadıktan sonra yüzünüz yumuşak ve yağlı ise iyi bir astrizentle ve muntazam bir sutette bir pamuk parçasile tampon ediniz. piları açılır açılmaz on iki kişi - sile birdenbire yayından fırlıyan ok gibi dışarı atıldı Peşindan çavuşbaşı ahırkapısı önüne çıkıp saf bağladı. Yeniçeriler çok kurnaz davran-| mışlardı. Her ihtimâle karşı Sab- kımsöğüd tarafını Alay köşkü önü- nü binlerçe kişi dit muhafazaya almışlardı. Alemdar Mustafa Pa- bir huruç bareketi yaparak sar: doğru kaçabileceğini düşünmüş - lerdi. Alemdar Mustafa Paşanın bir- denbire yalırıkılıç hurucunu gö - | | Eğer çamapır ütülerken, ütünüz İounız, ü |kaybolur, Bir Hünerdir ötr şapkalarınızı çıkardık - Flın sonra tahta bir kalıba geçinitleniz, biçimleri bo- zulmaz. Şapkaları, başa giyerken değil, çıkarırken ve giceden fur - calamamalıdır. Bu suretle tozla - rin yorleşip kalmasının önüne ge- çilir, Çok sert bir fırça kı mayınız. Yumuşak bir fırça veya bir ipek parçası kullanınız. an - Forması bozük fötr — şapkaları düzeltmek — için İçeri kâğıd parçası doldurunuz. — Kordelâsını ine çıkarınız. Sanra, bir litre suya bir kaşık amonyak karıştırınız. Yu - müşak bir firça ile yavaş HBA AHLARIN ÜZERİDEKİ LEKELER Halılarin üzerindeki lekeler çok| çirkin görünür. Bunları çıkarmak çok kolaydır. Aşağıdaki tertib ile oğuşturmak kâfidir: 125 gram Marsilya sabunu, 90 gram amonyak, 30 gram eter, 30 gram ispirto, 30 gram gliserin. Evvelâ sabonu bir çeyrek litre su da hallediniz. Sonra diğer şeyleri ve bir çeyrek litre su daha ilâve ediniz. Sönra da yumuşak bir fır- ça Hle lekeli yerleri oğuşturunuz. Ve kuru bir bezle iyice siliniz. *& Cilâsı kaybolmuş gümüş bi- lezik ve buna benzer tezyinat eş- yanız varsa bir iki saniye amon - yak içerisinde bırakınız. Sonra sa- bunlu su ile yıkayınız. sonra da bir göderi parçasile siliniz, parla- tınız. 6 kısım terebentin ruhu, bir kı- sım sandarus — karıştırınız. ve hal| ediniz. *& Deriden yapılmış kanapeleri, koltukları daima parlak tutmak için ayni miktarda ketenyağı ile terebentin ruhunu karıştırmalı ve derilerin üzerine sürmeli. Kuru- duktan sonra yumuşak bir bezle silerek parlatmalı. hücum o derece tmuntezam' ve ni | oldu ki; paşa ve maiyeti yarma hareketini yapamamışlardı. Ade- ta bir sed öründe kalımışlardı. Çarpışma, boğazlaşma feci oldu. Ölenler ve yaralananlar çoktu. Çavuşbaşı bu hall görünce ol - duğu mevk'den ayrılmadı Cenah- Jarından mahzene doğru hücum etmek istiyen Yenicerilere saldı - rarak mevkilni muhafazaya ça - lıştı. Yeniçeriler, Alemdar Mustafa Paşa müfrezesine o derece şiddetli saldırış yapmışlardı ki; az kalsın zen ve müteyakkıt oulunan Yeni- çeri serdengeçtileri derhal muka- beleye kıyam eltiler. Binlerce kişi oldukları yerden kılıçlarına sarılarak Alemdar Mus- tafa paşaya ve maiyeti olan on iki Bu lerdi. Paşa; hat — muhasarayı yarıp çıkamıyacağını — anladı. Ve alay köşkü önlerine kadar sürdüğü kuv- vetlerine birden şü kumandayı su e yıkamalı, kurutmalı, verdi: — Heyyy?.. Geri . — Müfreze, paşanın bu amri üze- çamaşırımın kirletirse, ekmek içi erine un dökünüz ve lekelenen yeri hızlı hızlı uğunuz. Leke| Şapkaları Muhafaza siliniz. Ve saf su ile de temizleyi- niz, kurutunuz. Şapkaların üzerindeki çamur le- keleri su e veya benzin ile çıka- rılır. İçlerindeki meşinler ekse - riyetle terden kirlenir. Bunları, bol benzin ile silmeli. Açık renk- 11 fötr şapkalar, bir bez parçası ve unla uğuşturularak temizlenir. Sonra fırçalanır. Hasır şâpkalar asid Okzalik, li- mon tuzu veya limo suyu ile te - mizlenir. Yumı akı ve limon suyu sürülerek de silinir. Bunu, şapkanın üzernie sürmeli, hava - dar bir yerdi DERİ KOLTUKLAR NASIL TEMİZLENİR? İki yumurta akını dökünüz. Bir fanile parçasile koltukların derisi Üzerine —sürünüz, oğuşturunuz. Sonta iyice siliniz. * Elleri beyazlatınak için iki tertib: 1 — Toz sabun 25 gram, tatlı badem yağı 100 gram. Bunları ka- rıştırdıktan sonra 'Ş gram da ko- lonya suyu ilâve ediniz. İkinci tertib: Bir yumurta akı- nın içerisine 5 gram şap tozu atı- hız. Karıştırınız, hallediniz. Son- ra da150 gram kolom; ediniz. * Lüvanta şişelerinin kokula - rını izale için içerisine biraz har- dal tozu atmalı ve bol su ile ça kalamalı. * Parlaklığını kaybecen kürk- ler, terebentin ruhuna batırılmış ince bir sünger ile füyierinin yas tımana göre silinir, eçık havada kurutulursa yeni gib: parlar. Fa- kat, kuruduktan — sonra üzerine Talk tozu serpmeli. Biraz bırak- malı ve vurarak bu tozları gider- melidir. rine muntazam bir surette hu ederek geriye çekilmeğe başadı. Bereket/ versin — Paşanın hattı | ric'ati tahtı eraniyette idi. Çavuş- * başı açıkgöz davranarak tamamile ahır kapısı ve etrafını müdafaaya almıştı. Cenahlarından hücum e- den Yeniçerilere de aman vermi- yordu, Çavuşbaşı, Alemdar paşanın 20-| ra uğradığını görmüştü. Bereket varsin paşa tehlikeyi anlamış faz- in zorlamağa lüzum — görmeden kuvvetlerini geriye çekmişti. Yeniçeriler; Alemder işitmez hücumlarımı daha ziyade teksif ettiler, Fakat çok muhatih olan paşa ve| maiyeti derme çatma kuvvetlerini kolaylıkla püskürtüp, ahırın kapısına kadar gelebildiler, (Devamı var) uyu ilâve | Mustâfa paşayı esir olarak ele geçirecek « | Paşanın ric'at kumandasını İşitir Yeniçeri | Karınızı | İhmal Etmeyiniz Evlendikten Sonra da Sevişirken Olduğu Gibi Nazik Davranınız Buı,vk erkekler, evlendik - ten sonra eşlerine ka.şı ne- zaket göstermeyi abes Sa- nırlar. Sayın baylar, bu büyük bir ha tadır. Eşlerinize, nişanlı iken ve evlenmezden evvel nasıl dikkatli ve nazik davranıyor idiseniz yine öyle davramınız. Bu, onları mem- nun bırakır ve sevildiklerine i- vandırır. Beraber bir yere girdi- | ğiniz veya bir yerden çıktığınız zaman kapının yanına gelince şöy- le yan tarafa çekiliveriniz, bira - kınız evvelâ eşiniz girsin, veya çıksın. Sokakta ayrılirken şapka- nizi çıkarmayı ihmal etmeş Tramvaydan, otomobilden iner - ken evvel siz iniz, elinizi uzatarak inmesine yardım ediniz. Manto - sunu giyer ve çıkacırken de yar - dımda bulununuz. Bihassa, ya - bancılar ve misafirler huzurunda izzeti nefsini rencide edecek ten- kidlerde, serzenişlerde bulunma- yınız. Kadın, herşeye tahammül e- der, fakat buna asla,.. Hiddetli ve canınız sıkıldığı san yazdığınız mektubları he - #nen posayta verip göndermeyi - niz. Zarfını kapatmadan masanı - zin üzerine bırakınız. Sabahleyin kalkınca bir daha okuyunuz, can sıkıntısı ve hiddetle yazdığınız şe- yi ertesi gün muvafık bulmiya cağınız muhakkaktır. Bir dostlu- u veya muhabbeti ani bir hidde- te mağlüb olarak bozmakta ma- na yoktur. Telefon, hiç şüphe yok ki son asrın en faydalı ve eğlenceli bir aletidir. Fakat bunu kullanma » nin da usulu yardır. — — Bazı kimseler, dostlarına srpriz yapmak için vakitli vakitsiz tele- fon ederler, ve: «Biliniz bakayım telefon eden kim?.» derler. Bu - mün kadar can sıkıcı birşey yok- | ” Farzediniz ki bir mektub yazı- yorsunuz, ya da bir işle meşgül- sunuz. Telefon çalınca bunu bir rakıp koşuyorsunuz, böyle bir a laya maruz kalınca canınız sıkil- | maz miz. " Birite telefon ettiniz mi ne söy- Hiyocek iseniz kısaca ve çabukca söyleyiniz. Beybüude vakit kay - betmeyiniz. ettirmeyini