Dü . vesikalarile * ——— — Son Telgraf TERKOS GÖLÜNDE KAZA OLDU, FAKAT., ünkü gazeteler çok feci sir ka haberi — veriyorlardı. | Di eakos gölü c.va- ört kişi rında gezerlercer. göle ler ve boğulmuşlar.. Bir ik cesedi de gölde kalmış. Bu havadisi okuyunca insan, gayriihtiyari ( üntü du- yuyor. Biri, dört köylü vatanda- şın da boğulması; diğeri de iki ce- din gölde kalması. Malüm ya, bu gölün suları İs tanbulun sularıdır. Terkos ile m üzümüzü yıkarız, Hattâ - çeriz. Maamafih, bu göl suyu bir fenni ve sıhhi m: in ineden ge- rek temi ne de riyor. Fakat, İçimizde bir ürperme var Bunu saklıyabilir miyiz?. BEKARLIK VERGİSİ KOYMAK LAZIM MI?, bir k için vatan - tamim gönderdi. Ev lara mümkün ek di göster; meli an kolaylıklar Lüzumsuz mua - ve pul paraları a! Düğünler teğbirle: unmıyacak. alâyişsiz © evlenmek istiye © ne yapmalı?. Be vergisi diye bir vergi mi koyma- tancı evlenmeğe müsald 0- lanları mutlaka evlendirmek lâ- Aksi gibi de, hal ve vakti y rinde olanlar, hiç evlenmek ta - raftarı olmuyorl: CUMHURİYET: «Beş dünya ve biz> isimli baş- makalesinde Nadir Nadi diyor ki: «Bizim bugün dünya gördüğümüz rağbet ve itibar, manasile bir millet olduğu - ş. Atatükrün rehberliği al - EĞy Süyük bir kudretle ispat et- v le VE içindir. Yenilmediğimizi, mniyeceğimizi biliyorlar ve nüzde hürmetle eğiliyorlar. N Bize bugünleri bağışlıyan ebedi Atatürkçıkalbimizde edebiyen ya- gakinıı * YENİ SABAH: Hüseyin Cahid bugünkü baş - nüskalesirde «Bulgaristanın vazi- yeti» ni mevzuu bahsetmektedir. *Balkan yarımadası içinde, Bul- garistanı günün birinde parl, Ba ist ş ya - nardağına teşbih etmek pek yan- lış olmaz. Böyle olmakla beraber, nsiz teşebb dadı olan bir sön Bulgaristan mev lerle, Balkan âhengini bozmıya kalkmıyacak kadar ihtyist ve nef- sine hâkmiyet göstermiş, hattâ Selânik anlaşmasile Balkan l1 komşularına yaklaşmak tema- t etmiştir. Böyle olmakla beraber; Balkan misakına girmiyen bir Bulgaris- dalma bir «sürpriz> hazırla - phe altında görülebilir!. eserl yülünü bile makta Halifenin Sarayında Bir ispanyol Güzeli Tarihi Roman: No. 55 Sen bana lâzımsın!. Diyerek yavaş yavaş mana daldı. Demek ki, Fernando'nun dağa kaçtığı doğru idi. Nöbetçinin son verdiği bu — malümat yanlış olamazdı. çekilip or- nefesinde faryane şimdi ne yapacaktı? e gidecekti? nando'yu bulamazsa, hali Nasil olsa tekrar müs- lümanların eline düşeceğinden e- mindi. Bir müddet yürüdü. Ağaçlar arasında saklanarak, et- | rafı tecessüs ederek bir hayli yol | BÜYÜKADA KAZA DEĞİL VİLAYET MERKEZİ IADİSELER KARŞISINDA ı | | İstanbulun —dört güzel adası vardır: Büyükada, Heybeli, Bur- Baz, Kınalı... Küçükleri olan üç | ada halkı vilâyete müracaat ede- rek, kaza merkezinin Büyükada- dan kaldırılıp Heybeliye naklini | istemişler.. Çünkü, Heybeli bu küçük adalara daha yakın... Bu arzu makul... Fakat, Bü - yükada, bir kaza merkezi değli, | leta İstanbul vilâyet merkezi... | Çünkü, İstanbul pahalı bir şehir | demiyor muyuz?. İslanbul! pal na göre, n ea | 1 yeri de Büyükada olduğu hakiki vilâyet orası, de- mektir. SIK SIK SÖYLENEN | NUTUKLAR DOLAYISİLE Bir akşam gazetesinin güzel bir karikatürü vardı. Bir Avrupa rad- yo stüdyosunda şöyle bir muha- vere cereyan-ediyor. gramdan — masal saatini kaldırdınız demek?, — Evet, onun yerine hat k söyliyecek. ir taraftan harb ha- zırlıkları görülürken, bir taraftan | ari- iye arları, karşılıklı nu | lar, Biri n karşılıklı p müşa- ı leri vardı.. Onun gibi bir | Yahud da, Aslı ile Kerem Si gibi... Aldı Aslı, Aldı Ke- | | nutuklarla iş düzelecekse | . Haydi hayırlısı. | AHMED RAUF VAKİT: isimli bugünkü hmed Asım Us Arnavut) cının İtalyan Kralına verilmi bahsede: vutluğa kadar g r burada daha neler yap- rorlar demekte ve yazı- | başmakalesinde kt | | “Tirandan Romaya giden tac» î | P mevzut — Arı talyan nde Balkanlı milletler içi güne selâmet hakiki bir birlik ce hesi kurabilmektedir.» İKDAS «Bütçe nedir?» İ: başmakalesinde Ağaoği Millet Meçji Mmüzakı 1 bugünkü Büyük isi bütçe encüme başlanılan 939 büt- teşrih etmekte ve | İ veya onun kontro - bir m'llet, kendi olur! demek- lünü ihmal eden kending kasdetı tedir. TAN: Zekeriya Sertel «Romanyanın 1 Ve » ni ve İngiltere tarafı dan verilen teminatla Rumen Ha- Berlin seyahatini | rciye Naz: Yazan: CELAL CENGİZ almıştı. İşte bir nöbetçi daha. Bunlar da bu esrarengiz dağa medet böyle yayılmışlardı? Dağda kimi arıyorlardı? Maryana'nın gördüğü — nöbetçi bir kişi değildi. İki Arab mücahidi de yere uzanmıştı. uşuyorlardı: Kara cübbeli şeytanın izini hâlâ bulamadık. — Tarık'ın emri var... Onu bu- lunciya kadar arıyacağız. — Ya bulamazsak... — Kaçırdık demektir. O zaman umuz fena olur. mıştır. Okullarda Spor Yurdları Mekteblerin Spor Takımları Daima Karşılıklı Maçlar Yapacaklar Mekteblerde —«spor — yurdları» teşkili işinin bir an evvel ikmal olunması ve mazereti olmuyan bü- tün talebelerin bu yurdlara ya- ü tekmil mek- edilmiştir. bir şehir spor takım zılmalarının tem dahilin- deki nn mekteblerin arı iğerile daimi temas ha- linde bulunarak muhtelif müsa - r yapmaları, ayrıca; yakın mektebleri sporcuları a- tertibi ler da da karşılaşmalar bildirilmiştir. Mekteblerde varidatını ihtiyal sib bir dühull paralı müsabakalar < lunacaktır. Bu paralı müsabakaların tertib ve talebe oyuncuların geliş - gidiş | masrafları ve oyun de rinden tesviye spor yurdlarının temii n talebelerden alır ve müna- € ile seyredilecek hi tertib o- malzemeleri eb spor yurdları bü HABERLER * Alman Etrüsk vapurunun eşler tezgüh han gemimimizin * Beykozda Ör nin Koçul li nahiyesi - deki ormanda dün bir y solosumuz İdr fine pa * Camhur nda) ak bir z Si ta Hiralık kâğıd paralarımız 25 n sanda mevkii tedavüle çıkacak- bastırılan y abah saat 8 i 37 geçe tanbuldan 12 bin kilometre u- olduğu tahmin edilen şid - detli bir zelzele kaydedilmiştir. Ayrıca saat 11,21 de de Vanda birkar vidı bi *& Denizbank koope mümi beyet t saniye devam tifleri u- ntısı bugün ya- pılacaktır. * binin ort. mesine k mbul 22 inci ilk mekte- mevzuu bahsederek şunları yazı- yor: <İngiltere ile yaptığı bu anlaş- ma tamamen tedafüli mahiyeti ha- manyanın Rumen toprak-| larında gözü yoksa bu anlaşma o- | 'nun menfaatini bozacak mahiyet- | izdir. ğPO ha zekliZ | Liranın | Hesabı Havale Memur Vekili Dalgınlıktan Bahsediyor angaltı postanesi hi muru iken, 19 aded sahte ı havale tanzim etmek sure- tile 6000 küsur lirayı — ihtilâsen zimmetine geçiren Şadinin mu - ha dün Ağı landı. Maznun Ben nası asıl memurun hastalanmı resine ezada baş- Şadi, suçunu inkâr etti: geçen sene, haziranda üze- murlı tirildim. Saadet isminde eten ge- bir ka- y şubemizden bir yordu. Bir; havalesine tekabi lıkla 100 lira yl eden parayı lira fazla olarak vat defterine de ar olan imzalar muhayyel Her har tılmış Hildir. indo, mahreç h olarak basılmış e uv merkezin tanzim etmeğe ımkâr. yoktur. Havalenameleri uüsüle hafaza eder ve bilâhare beye gönderir. Maalesef mevzulu - şef mu- bahş havalenameler bulunamadı, unsayd:, kend'lerine para m şahıslar tesbit edilir. ve benim suçsuz olduğum anlaşılırdı. Muhakeme şahidlerin de din - lenmeleri için başka-bir güne bı- rakılı Dekanlar Arasında Değişiklikler Fakülte- leri dekanları değişmiştir. Tib anı Nureddin Alinin yerine harleiye profesörü 4 ed Kemal Altay; Fen fakül. tesi dekanı Ali Yar'ın yerine de fizik profesörü Fahir Yeniçay ta- Üniversite Tıb ve kültesi te değildir. Romanya hem Alman- dutlarını te Romanyayı istilâ niye - değilse Almanya da bunu ltna almak is- | temiştir tinde yin olunmuşlardır. 4 senedenberi vekâlete lunan edebiyet fakültesi g da yüksek muallim mek - tebi müdürü Hâmid tayin olun - muşlardır. Ve:. Mahkeme le me-| rine Cemal tarafından havale me-| kendisine, | | yordu. muhaşe- L 15 ler Çecenin İçinden Sesler Şahitler “Kumkapı Muharebesi,, ni Anlatıyorlar İlinci sulh ceza reisi Salâhaddin| Demirelli şahid Sabahaddine: — Anlat bakayım delikanlı, de- Kumkapı muharebesi nasıl oldu? N Sabı | başladı — O gece saat 10 - da evime dönüyordum. M nın evi önünden geçerken, orada ddin yavaş bir sesle söze 11 sıraların- sekiz an ğunu gördüm. Aralarında üç ka- dın da vard lık olduğu için; bunların imler olduğunu farke - iniz İ ünden tanıdım. İsmali, evinin penceri usta- en kendilerine bakan N» faya hiddetle bağırıyor, d diyordi küfür e- Mustafa kapı önüne çıktı. Pen- | cerenin altında ellerinde sapalarla bekliyenler, Musta- daha ni döğmek içir rhal üzerine saldırdılar fa korktu, eve girdi kmadı. ve bir shadı Şahic 1 Ta - ciye v o r gürül! m. Yatağımda doğruldum. Ku fıma yabancı olmavan bir kadın| Dikkat edince bu aid olduğunu sesi geliyordu. sesin Nesibeyı an - — Bunları hep Şey diyordu.. — Net. — Sürtük, falan, filön. Üllet de mukabele — odiyor kadınca - ğiz kat'iyyer Hâkim sinirlenmişt! — Ki dan çıkanı kula- | ğin duy rmu? — Yatağından | kalkmadan, Nesibenin Ülfey | düğünü nasıl anladın?! mıyordu. | Kadın, refsin bu suali vermedi, başını önüne eği kim suçlulardan Mustafaya — Gösterdiğin müdafaa şahidi bu mu? Diye sordu. Mustafa ayağa kalk- tı ve — Şey efendim, dedi. Bu kadın- cağız, ilk defa olarak mahkemeye geldiği için ut: ikiliyor. Salâhaddin Demirelli tekrar şa- | oldi Ültetin kızı Şi Hatayın Güzel iskelesi İskenderunda Batan Üç Vapurun Enkazı Çıkarılacak | İskenderun limanının asrt — ve | müken bir şekle - sokulması kararlaştırılmış, bu m: saslı faaliyete geçilmi; İlk iş olarak mezkür limanda | batmış olan vapurların süratle gı- | karılarak limanın temizlenmesi- ne başlanmıştır. Limandaki ıslahat için büyük bir paza sarfolunacaktır. İki Kafalı Bir Çocuk Doğdu doğum vak'a- mel Adanada garib b: 81 olmuştur Ada: mescit mahal edin karı kafalı ve ensesin- de 2 uzun tırnak bulunan garib bir çocuk doğurmuştur. Fakat anın doğümevinde 2 çocuk yaşamamıştır Denizbankın Yenı feşkılatı kâ - | memu: le maaş n deniz teşkilâtında y yeni teşkilât rın yeniden va ahaller tayin odilecek! y yemin ati anlatmazsan, Sana bir dakika Di taşın ve ona göre hareket et. | r müddet düşündük- le anlatma- | Şahid kısa bi ton' sonra hâdi ğa başladı gürültü ra, Nesibenin sesini Işıttim. Kdın bi amma, kime ğunu anlıyamadım. O sırad le uyandıktan son- ine söğüyordu lüyor'» diye bağırıyordu. Bunun in evine gittim. O - | * damadı Mustâfa - nin de başlarından ağır yaralı olduğunu gördüm. Naciyeden sorra Sald dinlendi: . dise gi il ile, Tev-| fiği Ik Geç vakit kahveden çıkınca, Mustafa, Ah - Fikri, Ültet, İsmallin üzerine| ederek onu döğmeğe baş - ladılar. İsmall kendisini mütı vizlerin ellerinden — müşkülâtla | kurtarabildi ve kaçtı.. Bazı şahidlerin de sorguya çe - kilmeleri için duruşms mayısın Ü- çüne bırakıldı. üzerine Ülte rada Ülfet nn her - iki M. HİCRET — Biz kaçırmadık ya... Ele ge- kaçmış olursa, El- | hâris'in bizi cezalandırmakta hak- n sonr kı vardır. Bu ad bir köşesir — Dağın finı araştır - . Dağda saklanmış olsaydı, izi- | i bulurduk. | n berhal saklı her t & dağın izbe mmuştır. na bizim ak- kendine | iltica eder | - Bu dağın esrar ermez. Fern eseydi, burays acağız şimdi? kadar aramakta yatmakla görülmez. faryana Arabları dinledi. Bütün konuştuklarını liyamıyordu. iylce an- Fakat, tahminen ne dediklerini anlamıştı. Mücahidler kalktılar. | Dağın arka tarafına doğru yü- | b rümeğe başladılar. Maryana mü - | cahidleri uzaktan takib ediyordu. | Nöbetçiler kayalık bir sırttan iniyorlardı. Maryana nöbetçileri telef etmek | için ele geçirdiği fırsatı kaybet - mek istemedi.. Kayaların arka - sına saklanarak, büyük bit taşı yerinden oynattı.. Aşağıya baktı.. Üç arkadaş taşların üzerinde at- hyarak dar bir geçid önünde dur- lardı. Mat mesile, gök gürlen bir gürültü koptu. yana büyük taşı it- ne benziyen Büyük kaya parçası nöbetçilerin Üzerine doğ- tu yuvarlanıyordu. Tepeden düşen £ kadar çabuk indi ki den ikisi kaçamıyarak, tında kalıp bir anda pe: müştü öi yük taş o Nöbetçiler - gin al- tile dön- denbire şaşırmıştı. Arkadaşlarını taşın altından kurtarmak istedi.. at, ikisi.de parçalanmış, hü - tün kemikleri ezilip mahvolmuş- 'tu. Sağ kalan nöbetçi kendi kea- |, dine: — Bu ne esrarengiz bir dağmış. | dedi, tepemizden inen bir kaya | parçası iki arkadaşımı birden öl- dürdü, Bakalım benim âkıbetim : ne olacak?!, | — Bir müddet parçalanmış cesed- lerin önünde durdu... Dü dü. Nöbetçinin cesareti kırılmıştı. Üç arkadaş dolaşırken, kendini du. Fakat şimdi, korku ve heyecan içinde t! remeğe baş iğtı. Tekpar tepo- ye çıkmaktan ve diğer arkadaş - larını bulmaktan başka ne yapa- bilirdi. Kargısını omuzuna vurdu.. İlk adımlarını atmağa başladı. © ne? Sağ tarafta büyük bir kaya par- çasının önünde geniş bir oyuk gördü.. Bu oyuğun öğrında yeni tün dağa hâkim sanı vurulmuş ve derisi yüzülmüş bir ceylân asılıyı Demek ki burada yaşıyan bir insan vardı? Nöbetçinin çeneleri kilidlenm'ş gibiydi. Artık birşey — düşünemiyordu. Belindeki baltasını eline aldı.. O- yuk kayanın ağzına doğru yürü- dü. Derisi yüzülmüş ceylânın kuy- ruğundan hâlâ kan damlıyordu. Bunu yüzen adam acaba nereye saklanmıştı?. Nöbetçi etrafına bakındı. lenmiş bir ocak gördü. — İşte, ceylânı şurada pişi: cekler, Dedi.. Ocağın başına gitti. Bir takım çalı çırpı toplanmış, ocağın kenarında duruüyordu. Nöbetçi kendi kendine: Elbette bu ceylânın sahıbi Şimdi neredeyse gelecek... Benim de karnım acıktı. Av etini çok verim Diye söylenerek bir kayaya da- yandı.. Bekledi. Kül. | lerinin Roos (Danamı we | Mesajın Akisle Yazan: Ahmed Şükrü & Bütün dünya efkârı umlf Roosevelt — terafından Hi Musolini'ye gönderilen müf meşgul olmaktadır. Almaniyf talya müstesna olmak üzMf met İngiltere ve teklifini kabül memleketin matbuat, karşılamışt n teşebbüse iştlif tiklerini bildirmiştir. iya ve Almanya, mesili nüz cevab her iki T vermemi nemleket m ve İtal lt ta riyatı, Alma: olmakt kalmadıklarınt İj rulan suale muhatab de memnun termektedir. Bazı mür ti mekte, bazıları bu teşebbüf tahane bir tuzak» olarak 1 mektedir. F: t Rooseveli de olsa, bütün düny nünde Hitler'den vi bir sua üsbet veya menfi bir f dir. Ve ni davet edi ebunu soran adam bit Bunülf idir» gibi, baştan kimseyi t etme: di t isinin bu saa karar vermişti rildiğine göre, Relehstagın tir. Ve meeliş bi sekizinci günü içtimâğ Hitler'in cevabı dar ilı atmak şünimek için vakit kazanmak ftür. Bu mi umi yirmi Harılmışt nünü bu ka iye da miye sadına dünya efk receği aki edecektir. eriydi hüsüle £ dan tetkik bu vaziyet — gü ler, Alman matbuatının $ Hit mesaja v stirip dünya efkârı u Bi miyesine V£ AY eği Pf nin miyo merikan kaya ehemmiyet ve termektedir cek ? geğ m Gi Hitler tırafından ver cevabın mabiyeti m Belki Führer, henüz ker tırmamıştır. Fakat Alman Bf lerinin neşsiyatlarına bakılaf , bunun, müsbet olmasıfi Bununla hetf le Alman)? Böyle bi paya &) y lu timal verileme katagı işine pek elvermez. vab, Amerikayı Avrı bir adım daha yaklastıracakf esüsen Rooseveli'in, işi buradi rakı sında dünya uyacağı ve red cevabi V salhunu — kal için başka tedbirler düşünettl) bild ktedir. Bu — tedbifli mal hakkında Loncradif rilen bir haber son derece © miyetlidir. Bu haberde denihi ki: «Daily Exspres gazetesinli f | dradaki Amerika mshfilleri' öğrendiğine göre, Roosevelt martesi günkü teşebhüsüne "”! vam etmek niyetindedir. Te leri reddedilse dahi, di; ger N' şebbüste bulunarak bütün M leketler için on ve yahud yifff | senelik bir mütareke akdini yecektir, Nihayet plânı büs akim kaldığı takdirde cumh! Amerikayı taarruza karşı cephe içinde demokras'ler ka davet edebilecektir. Bunun manası sarihdir: teşebbüs suya düşecek nlllf:'d sevelt, demokrasilerle bertl rüyecektir.