I Şehrin İç Yavaş Yavaş Göçüp inden Röportajlar Giden San'atlar Funlşrdan Biri de ir Te Şehrimizin — tanımmış tesbihçilerine Atatürkün görderdiği bir teltifname üzere müuhtelif şekil ve cinslerde gan'atkârane işlenmiş tesbihlerden müteşekkil kolleksiyon tertib e' mek merakında'olan ve cidden de ara malik bulu: A'at meraklı Şenişliye- ı'îlîi için ardından yanıp .ya Bimiz yalnız güzel san'atı Buğ 'atlar içinde aş göçüp enler, en kıymetli | vardır. giden ler ve zaman ün ortadan kay - | Bunu biliriz. Fakat ekseriyet ol - zi ardlarından düşündü hir «azlık» dan ibaret öltec, “Gek, sahl. çektirecek Türk san- İleri te: T1 Vardır. | iliği sönüp gitmek ramazdı ve kurt Bu işler kâncı ile kı anmış bir Muhata- e urn. günden güne kaybolan el lar an'atlarımızdan biri: l ev vi eu * küçül Yadinçük. inl anlat -« leriç * tesbihcilik artık son gün- A VDİ değilse de 3) ü Bilse de son senelerini ya- Ryo, Gti r ve bu hiç de mü- durgunluk göze ç konuşmak ve söyle gibi bir hali vardı. ü hali değişe şarak, derdleri | yanmağa koyu! an'atkâr anlatıyor: Ah.. bayım keşke teşrif edip de derdlerimizi depreştirmese; diniz... San'atımızın bahsedelim size? Elle tutulur ta: tarafı kalmadı ki.. İşte h topu iki san'atkâr kaldık; bir sıra işi, piyasa malı tesbih ya lar var. Fakat bilhassa t sahasında san'at eseri &nj e| ce iş ortaya koyacak bu iki ki | vok u“_'*mu.ı ağızlık —meraklıları başka kimse kalmadı. ? Bu cümleden olmak tal y OĞ FNĞÜ Z İA A HOKKABAZLARIN SIRLARI Kaybolan Kadın Hilesinde Nasıl Tutuldu? ek, gitgide coşarak, ta- prenerek — derd u rininde gözüme ilişen bi A ağızlığını almak maksadil Birip de bugünür en meşhur| “Bür, İçeri h İ îî'ı Çilerile görüşüp kendilerini & k:l':ıı—y im, bugün benim de ni Kikaten güzel ve inci l hmın hiçbir fikrinı be 'atın göçüp gittiğinden biha- * kalacaktım. _lk:;:xıw mizde gerek İyi san- Ne yapılmış tesbil neresin tüzge dalya ve üse 0e Oturan kiz a) Vboluveriyordu F İt zamanlar — elçabukluğu, :nk_ı..u.ııu..ue yalaız Günyal S halkını değil, bütün vanı ayrette birakan David Atıralarını neşrediyor. Bu-| Galeride, seyirciler arasında o- tuyan kız cevab veriyordu; — Buradayım. möryöl... vücudde ve çehreleri biribirine benziyon iki kız veya kadın lâ « zımdı. Bunu bulmakta müşkülâta uğradım. | — eBir gün, tesadüf yardım etti. Sokakta iki kız gördüm. Tam ara- dığım gibi... Bütün cesaretimi top- fDevamı 7 inci sayfada) ndisinde bir sbihciliktir gızlık ve tesbihleri kimler yapaı — Bu işin üç büyük tüccarı var- dır. Bunlar ucuz ve h lan iptidat maddeleri haricden u- cuz ve külliyetli miktarda geti - rirler. Sonra onları bu hakikati iy' kötü biraz kavramış olan, evlerin de veya şurda h lere çok ucuz İş, tesbihe 8 kuruş işçi retile yaptırırlar. Bu bir san'at - kâra, ne temin eder? Bunun için biz bu türlü işçiliğe el u işte böyle dükkânı! ehillerini n, İ bir rda çalışan İ ti. İçinden di Sabahtanberi yaplığı! | Şu camekânımda £ elimden çıkmamıştır di işlerdir İ şeyli tarsak eh. ucuz mal ve kehribar, am! bih yapar da kuruş kalır. otuz liraya alacak kim kaldı. (Devamı 7 in lem o- | A Karım Adada, aanesinin ya- nında, Ben yalnızım... Dün | | gece, geç vakit eve geldim. Kapı- yı açtım, yukarı çıktım Sofada bi- | | derine uzanmış, yatıyor. Doğrusu zim hizmi Tanıyorsun değil mi?. 18 inde, kızı görmiyeyim mi. pıti, minyon bir kız... Köşe min « | | | uyandırmağa kıyamadım. Ayak « | | darımın ucuna basarak odama git-| | üm. yattım. Sen, benim yerimde | olsaydın ne yapardın?. nin gibi yapardım. ÇELER ARASINDA: Birinci serçe — Bir saattenberi | bu hayvanın kuyruğu — üzerinde | oturuyorsun. Bir şey mi bekliyor- sun İkinci serçe — Evet, öyle yeme- Bimi?... MÜVAZENEYİ TEMİN İÇİN: Büyük bir ha- anesine Nüfus müdürü ine kadar tevellüd ve izdi- aydetmişsi: fus memul Mu a için yaptım?. BERNAR ŞAV'IN BİR SÖZÜ Valsın öldü- a, benüz basılmamış kırk a romanı bıraktığını İşitince: — Fena muharrirler daima çok Ve biraz sonra ilâve eri de öyle yası Birbirlerile Buluşan Ana Kız pan- | bihçilik | , İn- | nk renk â- P dlar Geçince En Cazib ve Tatlı akışlar ZARAH LEANDER «Kadınlar hapishanesi, mavi tilki> filimlerinde « dız Jarah Leander bi Habanera, Magda ve ışladığımız sevimli leri titreten tatlı bakışları vardır. Zarah İsveçlidir. Fakat Greta Garboya benze- mek istemez. Rermimiz Zaraa'ın en son filimlerinden biini bitirdikten sonra gezmeğe giderken alınmış güzel bir porudur. nün en cazib, en se ve herkes tarafından her yerde araham bir artisti | olmuştur. | Zarak'ın #nsamı fezhir eden, bir çohresi, kalö. | insan Kasabı 'Vaydmanla Arkradâşı Hükümden V Sonra Ne Yaptılar? ersay cinayet mahkemesi, dJan Blanın Vaziyeti on dördüncü celsesinde şu h TağEr übiD etkjer Mahkümlara paraca yardımda bulunan ve bu itibarla yirmi ay- «Vaydman ve Milyon, umuml | , İ Şi a | hapse mahküm - edilen Jan blân bir meydanda kafanızın kesilme- ÜT a Z. Pir bu tehlikeli vaz'yetten kendini bu ine karar verildi..» Si suretle kurtardığına sevinmiştir. Si saat on ikide| | Yalnız mahkeme masrafı ile A- naklolunmuşlar. İlk evvel elbise- | leri soyulmuş, idam mahkümlarına | mahsus gömlek ve pantalon giy « dirilmiş. Sonra larına kalın bir zincir vurulmuş ve gardiyan: da tekambil oynamalarına mü- saade olunmuştur. Geçen cuma gi hâkimin dudaklarından dökülen | ngiliz gazetelerinde şöyle | — Bunun üzerine Doriş babasın - | bu kelimeler, dinleyicileri derin bir sevinç içinde bırakmıştır. Vaydman, kararı işitince sarsıl- | mış, düşecek gibi olmuştur. Fakat, | Milyon. sanki üç ay hapse mahkâm oluyormuş gibi kayıdsız görün - Vaydman, vaktile Landro'nun İşgal ettiği 8 numaralı höcereye | konulmuştur. Milyon da 1 numa- ralı höcereye, Vaydman h Oh! demiş, nihayet o Iki ser- seri ile bir arada yatmaktan kur- ye girince | kası yoksa da kanun, merikalı dansözün ailesine 120,000 frank tazminat vermek mecburiye- ti canını çok sıkmıştır. Çünkü onun güzel dansözün katlinde bir alâ- tazminatın cürüm ortaklarından hali vakti (Devamı 7 inci sayfada) hakiki, bir hikâyenin taf - | silâtı vardır. Amerikanın Filâ - delfiya şehrinde Doris isminde do- | kuz yaşlarında bir kızcağız bun- dan senelerce evvel annesile ba- | bası arasında aei acı bir takım sözler geçtiğini duyunca mütees- sir olmuş, hele annesinin evi bi- rakarak gittiğini de görünce büs- Bütün ıztırabı. artmıştır. -Kadın bir daha evine dönmemiştir. Ba- basile yalnız kalarak büyüyen | Doris nihayet genç bir kız olarak kendi yaşında bir delikanlıyı sev» miştir. Robert ismindeki bu delikanlı- | yi kızın babası beğenmemiş, kızı- | tün ona varmasına razı olmamıştır. | Vet | 'n benim intihab edece « ğim kocaya varacaksın!. | — Diye tazyik etmişti dan ayrılmış, hastabakıcı olmak üzere — Filâdelfiyadan kalkarak Nevyorka gitmiştir. Fakat genç kız çok çalışkan olduğu için daha başka işlere de girmiş, çok para kazanmağa başlamıştır. Bundan sonra sevdiği delikanlı Robert ile buluşarak evlenmişler, pek mes- | ud bir hayat sürmeğe başlamış - lardır. Aradan seneler geçmiş, ka- | ri koca Amerikada seyahata çık- mışlar, Teksasda mükellef bir o- tele inmişler, orada bir Fransız le tanışmışlardır. Yaşlı o- lan bu Fransız kadıni Amerikalı bir kadınla beraber seyahat etti- ğini söylemiş ve onları birbirile tanıştırmak istemiştir. Fakat Doris bir müddet sonra aksaçlı bir Amerikalı kadınla kar- | gı karşıya gelince bu yaşlı kadınin | (Devamı 7 inci sayfada) ka müştür. İnsan kasabı Vaydınan İskambil Oynayabilir: Gece yarısına doğru «insan ka- | sabları» Sen Piyer haplahanesinel tuldum. Çünkü evvelce bulunduğu oda- da iki mahküm varmış. Vaydman, gardiyanlarla iskams bil oynamak için verilen müsaa - deden istifade etmemiş, okumak için birkaç kitab istemiş. Milyon'a gelince: Höceresine gi- rince babasına mektub — yazmak için kâğıd ve kalem istemiş, Vayd- man ve bilhassa metresi Kolet a- leyhinde söylenmeğe başlamış ve bilhassa : — Alçak karı! Yalanlarile mah- vime sebeb oldul.. demiştir. Milyon, cezasının “tahfifi ümi « dile temyiz istidasını imzalamış. iz! Vaydman ise: — Ne lüzum var?... Cevabile reddetmiştir. Vaydman'ın canuna kıydığı artist