ngilterenin hava kuvvetleri I gittikçe artıyor. — Bu bir movzudur ki yalnız İngiliz gazeteleri değil, dünyanın diğer belli başlı memleketlerinin mat. buatı sık sık avdet ederek buna Sütunlarını ayırıyorlar, İngilte - tenin kuvvetlenmesi meselesi dün- — ya politikasında daha birçok me- selelerle münasebet ve >lâkası v- Jdan işlerdendir. Binaenaleyh her taraf'n bununla meşgul olması da bundun ileri geliyor. agi'terenin ne kadar tavçaresi | % Siyam Kralı Fransa'da | Karlejleri, Aanesi ve -| 20 Kişilik Mayetile İ Marsilya'ya Vardı K Kralı Anada Mahidol kardeşi prens Bhumidol A — duldi, hemşiresi — prenses Kalayani Vadhana, validesi Dond Pharajagon ve yörmi kişilik ma - iyetile beraber Marsilyaya vasıl olmuştur. Genç kral, Marsilyada kısa bir müddet kalacak, şehri ve abidele rini ziyaret edecek, sonra hususi bir trenle Lozana gidecektir. Genç Kral Lozanda birkaç sene | kalacak ve yarı bıraktığı tahsilini İkmal ettikten sonra memleketin dönecektir. — İşine bir rauy sana bırakayım. Madam Anna: Dedi, devam etti: değil parıltısı i Md;h(: ağır wııııynııux. t geç kalmış Çok korku ile gitti. Ve. bu cümleyi bitirince sözüne kattı: — Pera almadığıma kızdınsa verdiği pâra kada- — Yoa. yoa.. islemem. Senin gönlün hoş olsun da acısını bana başka bir yerden çıkartırsın.. — Ben bü çocuğu pek severim. O da sevdiğimi bi- lir, şımarır, Bunlar iki arkadaştılar; Fakat, şimdi bir ftanesi bir buçuk yıldır gelmiyor. O da çok şirin, ho- / varda, tatlı, güzel bir çocuktu. Hem o bundan daha gok içli, toy, tutulmağa yatkın bir çocuktu. Bu öyle 'değildir. Bu pişkindir, yüzü tutar, fakat, kendisini sevdirerek pişkinliğini bağışlatır. Ötekisi parayı ken- disine bıraksan dünyayı yerinden söker, bu hiç öyle Bediz gözlerinin siyahlığına verdiği doymazlığın — Amma, ne olursa olsun bu çocuk hoşuma git- '& Bununla kendim için, keyfim için kaldım. Bıktım | artık öteki kalantorlardan. Hiçbirisini gözüm görmek ' istemiyor. Bir kadın için para ile etini satmak kadar Yeni yopılan Alman denizaltı devlerinden biri vardır? Buna dair tam ve xv.? tır |) rakera söylenemiyor. Çünkü İn- Bilirlerce bu askeri Lir sırdır.. Yal- ni ingliz devlet adamların.n kat- iyetle tekrar ettikleri birşety var- dir ki 9 da şudür: : ing İterenin hava kuvvetleri git-! tikçe ertiyor. 1 Londra gazeteleri bu bahis et- Tafında yeniden bazı yazılar ya- ziyor. Devletin esrarına tasllük eden bir mevzüda gizli tutulrması lâzım gelen rakamların gazete sü- tunlarına geçemiyeceği — bellidir. #akat İngiliz gazetelerinin kat'l olarak yazdıkları malümat vardır. Şöyle ki: 939 senesi yaz mevsimi- nin sonunda İngiliz tayyarelerinin miktarı Alman tayyareleri için söylenmekte olan miktarı geçmiş olacaktır. Almanyanın ne kadar tayyaresi olduğunu hakiki suret- te yazan gazete var mı; yok mu bahsi de ayrıdır. Çünkü bu haki- ki miktar Almanya için de esrar- dandır. Yalnız İngilizler Almanya bun- dan sonra büyük müşkülâta uğ- rıyacak, İngiltereyi geçmek için değil, fakat onunla müsavi kala- bilmek üzere çok zorluk çeke - cektir, diyorlar. Bundan başka İngilizler ken- dilerinin yapmış oldukları tayya- relerin her suretle Almanlarınki- ne üstün olduğu kanaatindedir ler. Çünkü mevaddı iptidaiye bul- makta İngiltere pek müsald bir mevkidedir. İngiltterenin kullandığı mevad- dı iptidaiyenin iyi olması sayesin- de İngliz motörleri uzun zaman dayanır ve Almanların motörleri daha evvel eskir. rTum.. Madam Anna: cuktu. Bediz sordu: görmüyormuş. Dedi, devam etti: — Sen Feridi — Niçin gelmiyor?. Madam kırmızı yanaklarına kaba ve sert gölü- tüklerini dağıta dağıta, alaylı bir sesle: — Sevdalanmış. Bir kıza lutulmuş. Gözü dünyayı İngiltere Almanya Münasebatı Ihtılailı Noktalar: Müstemleke, Tayyare, Tahtelbahir Meseleleri Ne Olacak? Bu İki Devlet Anlaşabilecek mi? Sandey Ekspres gazetesi diyor | ki: Bundan bir sene evvei Asman hava küvvetleri erkânı İngiltere- nin hava kuvvetlerinden bahse - dildiği zaman gülüyorlardı. Şimdi ise ilk defa olarak endişe ediyor- lar, Anlıyorlar ki İngilterenin ha- va kuvvetleri hesaba katılmak lâ- zım gelen tir kuvvet haline gel- mektedir. Bunun neticesi olarak Alman hava kuvvetlerinin Gaha çevik ve daha müessir olması için (Devamı 7 inci sahifede) Mühim Bir Mevki İtalya İle Afrika Arasındaki Pantellarya Adasının Ehemmiyeti antellery adasından — çok bahsettiler. İtalya ile Ame rika arasında — mühim bir mevki olan bu ada son derece tah kim edilmiş ve tayyare karargâ - hi halire konmuştur. Adaya kim #0 gidip gelememektedir. Bu ci - hetlerden sık sık — bahsedilerek Pantollaryadan Tunus üzerine ta arruz edilmesi ihtimalleri ileri sü rülmektedir. Fakat, İngiliz gaze- telerinin yazdığına göre şimdi bu adada 6,500 İngiliz lircası kadar tu tan bir masrafla birinci sınıf bir ©tel yapılacak ve bu otel adanın | yeğâne oteli olacakmış. Bir de İ- talyadaki siyast — muhalifirin bir çoğu bu adaya gönderilmiştir. — Hepimiz de öyle isteriz yavrum ama, ne yapar- sın ki, insan yaşamak için ekmek te istiyor.. Dedi ve.. sözüne ekledi: — Sen o benim söylediğim çocuğu görseydin da- ha çok bayılırdın. O artist ruhlu, ağır soydan bir ço- örseydin, bayılırdın. Tam keyif — | Samanlar kapiyı açan ve kapıyı _-_Meı*aldıMŞeyler | HIRSIZLAR ım.ıoı .—ı._ııu ven hursazlar birli- ime mensab bir yuıı-uu._ Böyle ikan bir eve girmiş, bir çek eşya ııııııııı. Ayıp değli mi sa- mat, Arkadaşlarının hakkına tecavilz değil 'mi bu?, Seni aramızdan tard ve Ahraç ediyoruz. Bundan böyle bizimle galışamazsın!. Baroda hırsızlar ve yankesiciler bir- HBi şefi bu sözleri büyük bir hiddetle Göyledikten sonra Ramajopalırla'ya ka- piyı gösterdi. Gandinin, Mehra'nın birçok mihra- «elerin cayreline rağmen Hindistanda bulunan hirsızlar. birliğini tamamile kaldırmak kabli olmamışlır. Binaenaleyh el'an birçok birlikler, daha doğrusu gruplar vardır. Canller de ayrıca bir grup teşkii etmişlerdir. Kendilerine malsbi talimalnamclere, kanunlara göre harekel ederler. Bunun |, haricine çıkmazlar, Yankesici Ramajopalırla, bu kanum hilâfina hareket edince birlikten ko- duldu. Tecasüründen Bisvaminiri neh- rine attı. PADEREVSKİ PARİSTE Kabık Polonya Cumhur Relsi meşhar piyanist Paderevskl Parise getmiş ve Orsayı islasyonu — yanında Anmiştir. Yakında Amerike,a zidecek, Nevyorkun büyük operasında bir ken- ver terecektir. Büyük san'alkârın Parise gceldiğini pek samimi dostlarından başka bilen yoktur. Bundan en ziyade memnun o- Tan ötel müstahdemleridir. Zira, Pa- derevxkinin çok cömerd ve eli açık olduğunu bilirler, Büyük san'atkâr, en vfak bir hizmel mukabili bel bahşiş verir. Meselâ, asansöre binip çıktığı ü gük çocukların eline bir 100 tük, oda kizmetçisine bir 1000 lik bankmat &- kıştırdığı çoktur. BAYRON MÜZESİ Notineham belediyesi, Bayren aile- sinin Notingham elvarında. Niyötead Abeyde bulunan tarihi malikânesini sa- tin almıştır. Bu malikâne, büyük şalrin pek çok sevdiği bir yerdi. İngültereden müfa - Fekatinde 1817 de satmak mecburiye- Ginde kalmıştı. — Bu malikine, yakında müzeye çev - rilecektir. Tanzim olunan kataloğda, Bayronun kıymettar kitabları, el ya- zıları ve eserleri vardır. Bundan başka Şalre, anasına, hemşiresine, karısına ve kızına ald birçok halıralar, vesi- kalar da leşhir olunacaktır. Bayron müzesinde teşbir edilecek €şYA arasında kıymetli kitablar, vesi- kalardan başka Bayren allesinin mek- kupları, ilâh... da vardır. bir olele | er sokaklı, yarpiri ev. lerle süslü K D | mahallen zxin senlik ihtiyarı | zındaki dişlere dö- | nen çukuru düz- lüğünden bol kal- dırımda — yütü - Ümekle zıplamak arası bir tempo İ- le eve kavuşmıya çabalıyordum. Pet İrol — lâmbasının aydınlatmıya ça - lıştığı köşeyi dö - nerken kapı kom- şumuz — Selimle karşı karşıya ge- lince bu tesadüf "bende iki tesir birs | den uyandırdı. Se- lim muhitinde â- | ğtr başlı, kendi â- | leminde- yaşıyan, başkasına iyilik - | ten başka hifir zararı dokunmu « yan bir delikanlı olazak tanınmıştı. Fakat bu uslu a- kıllı, efendi cp - cuk bütün zekâ ve kabiliyeiine rağ men mektebinde daima muvaffakiyetsizliğe uğru - yordu. Onun muvaffakiyetsizliği. ne rağmen hareketleri benim sem- patimi üzerine çekmişti. Böyle geç saatte birdenbire o- nu karşımda görünce evvelâ ürk- müş, sonra bu tesire bir memnu- niyet karışmış, gayri ihtiyari e- Lmi ona uzatmıştım. Selira belki ötedenberi bekle - diği bu tesadüfi neticenin kendi lehine ve bu kadar çabuk mey- dana gelmesine sevinmişti. — O, komşuluk ve arkadaşlıkla başlıyan tanışmamızı o kadar sa- mimi bir hale sokmıya çalışmış Hi ki; kendimi bütün kuvvetimle geri çektiğim halde onun tesirin- den kurtulamamıştım. Benden küçüktü, fakat tesirleri o kadaz kuvvetli, o kadar ikna edici idi kı; ben çok küçülüyor, her şeyde doğ- | runun onun tarafından hııınmgım 2 büyük film... Mevsimin 2 büyük muvaffakiyeti Yaralı Kartal KLARK GABLE - MYRNA LOYSPENCER TRACY tarafından Fransızca sözlü Aşk ve zafer manzumesi aa N0 76 mamımmmama Yatan: ETEM İZZET BENİCE » meaaaaan lenen sevgimi diriltmek, anlar için yaşamak istiyo- çocuğu. — Adı ne imiş. Ferit mi?. Diye sordu, madam: — Evet.. Ferit.. Çok güzel çocuk! Dedi. Bediz, yine titreyen bir sesle: — Ferit.. Ferit.. Ferit., Diye mırıldandı, bir an düşündü, gözleri daldı. Bu birkaç saniye böyle sürdü. Sonra, yine rengi, şen- liği, sesi yerine geldi: — Tamımıyorum.. Dedi ve.. ilâve etti: ğ — Gelseydi, onu da tanırdımı Va. gülerek sözlerine kattı: — Hem denerdim: Bakalım, sevdası mı daha baz- kın çıkardı, ben mi, Madam Anna: 2 aş< arasında FRANCHOT TONE - MAU -| REEN O'SULLAVAN - YIR - GINIA BRUCE tarafından Fransızca sözlü Aşk ve vazife romanı Senenin En Büyük Muvaffakıyeti - En Güzel söyledim. Genç kadın: —E- Madam ben tüyek.. 1 Dedi, yerinden kalktı: — Bugün üç saat vaktim vardı. O da böyle bu- Tada geçti. Artık gidiyorum. Madam sordu: | | Bugün SAKARYA sinemasında —[ — Senden korkarım Bediz. Yine sen üstün çıkar- dın. Sende bu güzellik, bu çeklellik, bu tatlılık var- ken değme erkek karşı koyamaz. Dedi ve.. sözlerini bitirdi: — Amma, Refet her vakit gelmez. Arada bir be- ni görmeğe gelir, hatır sorar, ben de İşi çal daki kızlardan birisi ile bulştururum. Benim kızlara para vermeğe kalkarsa aylığı yetmez.. Sana fıslama- Genç kadın bu adı ve bu sözleri dinleyince biraz dımdı amma, ötekilerin kulağına odaya çıkarlarken durakladı, sesi titredi, yüzündeki renk hafif değişti: — Bafralıyı beklemiyor musun?, — Hayır. Bugün kalamam, — Amma çoktandır gelmiyordun?. — Önemli işlerim vardı. Hiç gelecek gibi değil- dim. Hem bundan sonra da pek sık gelemem. Şişman madam sordu: — Ne var, Birisile mi kapandın?. beceei 5 Kant oluyondum. Bütün bunlara rağmen herşey- de muvaffakiyetsizliğe uğramak saşkın arkadaşlığa inkılâp etme- sini mecburi kılıyordu. Yalnız bütün bu hakikatlere rağ- men içimde lek his taşımıya mu- vatfak olamıyordum. © geceki tesadüf beni onunla kı- sa, fakat esaslı bir hal yoluna sev- ketmek mecburiyetini ortaya koy- du. x — Selim:” — Etendim., — Geç kalıyoruz. Artık yeter. çalışmanın sırası mı şimdi? — Bir dakika canım. Selimle evleneli üç yıl olduğu halde ümid ettiğim halde bütün neticeler aksine çıkıyordu. Beni | sevdiğini, mes'ut olacağını tah - min ettiğim bu erkeğin hareketleri cidden tuhaf, daha doğrusu kor « kunçtuş Arasıra tutan çalışmak krizi ile geceli gündüzlü işile meş- Bul olan Selim diğer günler mü- temadiyen içiyor, eğlence yerle- sine gidiyordu. Ona yapılacak bütün nasihat- leri, iyilikleri içim parçalana par- çalana anlattım. Fakat tesiri yok. Sinemaya gitmeyi kararlaştır - dığımız bu gecede çalışmıya he- | veslenmesi bir kadının maneviya- | Filmi bura- | Hiyi doldurur, Z Hİ'K'Â'Y'E| Seni Bekliyeceğiml!.. B UN Yazan: MURAT KAYARAN fını kırmıya kâfi değil mi? Ben aldırmadım. Bu da geçer, belki yaptıklarının kötülüğünü —anlaf dedim. *Evlenmek sevmenin son basar mağıdır» diye bana izdivaç teklif ettiği zaman, herşeyden bıktığını, içkili eğlencenin, sefahetin kötür lüğünü tekrarlamıştı. Fikirlerini © kadar kuvvetli müdafaa ediyor* du ki bir hakem gibi vermek İs- tediğim kararların onun lehint neticelenmemesine imkân yoktu. Evlendikten sonra herşey altı üst oldu; onu içkiden, kadındaf ayıracak bir tek kuvvet yoktük Ancak ölüm onu sefahat muhitili” den ayırabilirdi. Tam üç yıl Selimin çekilmez hit yatına tahammül ettim. Hayat V€ hâdişelerin böyle neticeler vef” mesi tabil sayılabilir, mülâhaza * sile zamanın vereceği neticeleri beklemek kararını kabul etmek şeklini makul bulmak yanlış d€ Gildi. * Sevim siyahı azalan saçlı ba$t nı şaşkın şaşkın etrafına çeviri * yor, aradığını bulamamanın tüsü ile her rasladığı adama şeyi soruyordu: (Devamı 6 ıncı sahifede) HRadyo [ ProgramLj/ 6— Suzinak şarkı: Bir nigühanli- T— Ahmet Rasim - Rast şarkı f | kendime bir hali porişanzma | G— Ralf - Karcaar şarku G sevdiğim. #— Türkü - Kır pinar başında ee ü— Rumeli türküsü - Şahane ler şahane, ZI Memleket saai ayarı. 21 Konuşma (Halkevleri p 2110 Müzik (riyaseti cumhur V” | dosu - Şef: İhsun Künçer). 29 Anadolu ajansı (apor serrisi 210 Müzik (oazband). ğ ELAS - 23 Son aa haberlefi ” yarınki program. YARIN İ 1230 Program. İ I 1235 Türk müsliği - PL p 13 Memlekel saat ayanı, aatf ” Mmetcoroloji haberleri, 1,10 - 14 Müzik (caxband - Lantoş orkestrası, 1857 Hieri ZİLHİCCE 29 1939, AÂy 2, Gün 50, Kasım IÜf 19 Şubat PAZAR Vakitler | Vasti sa, da, 6 49 12 48 15 27 17 48 9 19 1354 Rust | | Snb:* LNİ Güneş Öğle