Berlin Harekete Geçiyor (1 inci sahifeden devam) ne de para esirgenmemektedir. Şab denizine gelince; Fransız - darın elindeki Cibutinin yabancı bir tehdid altına girmesinni önü- ne geçmek üzere alabildiğine tah- kim edilmesi düşünülmektedir. Fakat Şab denizinin muhafazası için diğer bir üssübahri daha var- dır ki İngilizlerin elindedir: Aden. Şab denizinin İngiliz imparator - Yuğu için ne kadar mühim bir ge çid olduğuna bakılırsa İngilizlerle Fransızların burada teşriki mesai edecekleri anlaşılmaktadır. Fakat bu teşriki mesai yalnız Şab de- nizine münhasır kalacak değil - dir. Akdenizde Fransızlara aid o- lan ne kadar üssübahri varsa ica- bında İngilizler tarafından kulla- mılacaktır. Fakat Fransızlar İs- panyaya ait olan Balear adalarına İtalyanların Berlin - Roma mih- veri dolayısile de Almanların yer- leşmesi ihtirnallerini kendileri ka- dar İngilizlerin de düşünerek ona göre hareket etmelerini istemek - tedir. Bugünkü Almanyayı idare eden- lerin fikirlerini yazmak itibarile şayanı dikkat bir gazete olan Völ- kişer Beobahter geçen gün İtalya- İspanya ittifakı bahsine temas et- Alman gazetesinin mütaleası şüdür: «Tarihten - öğreniliyor ki Almanya ile İtalya elele yürüme- ğe mecburdur. Çünkü hem Avru- panın garbine ve bem de şarkına yürümek ancak bu suretle olur. Bunun için de aralarında işi tak- | sim etmeleri lüzıh gelmektedir. Eğer bu iki devlet elele vermez- Jerse kendileri için tehlike mu - hakkaktır!. Eski Romalılar Karta- erek'onu yendikleri gi- bi bugünkü Romalılar, yani İtal- yanlar da Fransa ile döğüşerek o- nu mağlüb etmeleri lâzımdır. İs- panyaya gelince, o bir taraftan Bahrimuhitlatlasi devleti, diğer taraftan şimali Afrika devleti ve bir taraftan da Akdeniz devleti- dir. Bu devlet Cebelüttarık kapı- 1 berhava etmek için İtalyaya müsaade edebilir. Garbi Akdeniz- de Fransanm üstün mevkiini kır- mak için imkân verebilir. Balear adalarımı, Fasın İspanya elindeki kısmını da elinde tutarak Fransa- 'nın Afrikadan Avrupaya siyab as- ker taşıyabilmesine mâni olacak- tır. Alman gazetesinin bu yoldaki neşriyatı Berlin ile Rama ara « sında çoktan kararlaştırılmış bir keyfiyettir. Ancak tehlikenin yakınlaşması karşısında Parisin yeniden Land- Fayı ikaz etmesi üzerine İngiliz kabinesi geçen gün mühim bir iç- tima yapmış, bu vaziyeti tezekkür etmiştir. Bu suretle üssübahriler meselesi yeniden lüyık olduğu e- hemmiyetle nazarı dikkate alın- maktadır. LONDRA NE DİYOR? Londra 5 (Hususi) — Amerika Cumhur reisinin son fakat tek - zibe uğrıyan beyanatından cesa- — ret ulan Fransız mathuati, Ame- W tika filen harbe girmese bile, de- * mokratlara bütün meveudiyetile yardım edeceğini, hatta totaliter devleller aleyhine — vaziyet alan No 60 — Nerede olduğumlu, nerede o- dacağım arasında hiçbir fark yok ds İelâl. Gittim, geldim, yine gi- deceğim. Hayat işte sürükleniyoruz. Gözlerimin ıçine bakıyor, ora- da olsug eski Sermedi. bulmağa uğraşıyordu: — Sen o Sermed değilsin!. Acı acı gülümsedirn: — Hakkın var. Ben o değilim, İclâlin yüzüne alıcı gözile bak- Um, Daha olgunlaşmış daha güzel - leşmişti. Gözlerim yüzünden ayak- larına kadar bütün vücudünü de-| daştı. felâ) hiçbir zaman gözümü ve gönlümü bu derece doldurm Roma diğer devletlere de — muavenette bulunacağını düşünerek Alman - yaya karşı bir vaziyet almıya baş- lamışlardır. Bu vaziyet karşısın- da Almanya, Fransanın kendisile yaptığı uzlaşmayı gayri samimi telâkki etmekte olup İtalyanın Akdenizdeki bütün metalebatının is'afı için kendisine tamamile yar- dımla karar vermiştir. Hitlerin nutkunda Almanya ile İtalya arasındaki ittifak alâka - sından bahseden kısmı, Almanya Hariciye Nezaretinin gazetesi ta- rafından ilk harbe başlıyan İtal- ya olsa bile kendisine Almanya- man bütün — varlığı ve kuvvetile yardım edeceği şeklirde tefsir e- dilmiştir. Almanyanın bü hattı hareketi İtalyayı daha fazla “iddialarında ısrar etmiye sebeb olucak şekilde telâkki edilmektedir. Almanya ve İtalya büyük bir hızla yeni hamleler için hazırlan- maktadır. Ancak Almanyanın de- niz kuvvetlerini de yükseltmeğe başlaması burada ciddi bir endişe ile karşıl Bu hususta mukabil alınmaktadır. Oran 5 (A.A.)— Fransanın Ak- deniz donanmasının kuvvci kül- liyesi Mersel - Kebire gelmiştir. Gelen gemiler arasında Algerie, Dülaiks, - Foch kruvazörleri —ile Vautour, Guepard, Gerfaut, A- Şatros, Verdün ve Valmy torpito muhripleri göze çarpmaktadır. İNGİLTEREDE İNTİHABAT Londra 5 (AA)— Sunday Ch rönlele gazetesine nazaran Çem- berlayn umum! intihabatın icrası tarihini önümüzdeki birinci teşrin olarak tesbit etmiştli Seçim İşleri (Birinci sayfadan devam) der hazırlanmış, teftiş heyeti ça - lışmıya başlamıştır. 10 şubatta defterler asılmış o- | lacaktır. Diğer vilâyetlerde de bu| işin bu kadar sür'atle gitmesi ıçııı tertibat alınmaktadır. Bu arada Ağrı, Bitlis, Bolu, Bıır- dur, Diyarbakır, Elâziğ, Kasta - 1 monu, Konya, Müş, Sürt, Sinop vilâyetlerinden de delterlerin ik- maal edildiğine ve teftiş heyetle - rinin tetkikine konulduğuna dair haberler gelmektedir. Bugün di- ğer bütün vilâyetlerde bu defter. ler bitmiş olacaktır. 6 ancı meelisin nasıl bir husu - siyeti haiz olacağı hakkında şim- | diden bir tahmin — yürütüleme - tertibat mektedir. Ancak yeni mecliste ye-| ni simaların çok olacağı hakkın- daki söz ve haberlerden cesâret alan binlerce kişi şimdiden nam- zetlik için partiye müracaat et - mişlerdir. Söylenildiğine — göre mezlisin genç ve mütehassıs elemanlarla takviyesi cihetine gidilecektir. ZAYİ Sahibi bulunduğum 2269 numa- ralı tek atlı yük arabamızın plâ- kaşinı zayettik. Hükmü yoktur. Mustafa ve Murad Yazan: Nusret Safa COŞKUN zak, altında bir eteklik, ayağında kısa beyaz çorablar vardı. Onunla geçen izsiz günleri, hiç bir intıba bırakmıyan aşk saatlerini hatırla- dım, Birdenbire bunlar hafızamda canlandılar, manalaşıverdiler. Ona, biraz daha dikkatle bak - tHım. İclâl benim hayatımı doldura - bilecek bir genç kızdı. O anda da kafarımı verdim. lenecektim. Eğer İclâl karım olmayı kabul ederse, derhal va- Kit kaybetmeden hayâtımı bir - leştirecektim. — İci$li Dedim. pu:ımmııı ta içine baktı. DKi Tüteyli İle Mücadele (Birinci sayfadan devam) tini meşru görmeğe mütehammil bir içtimai mevzu olmamıştır. Halbuki, İstanbulun et ihtiyacı- mu tatmin vaziyetinde — bulunan mutavassıtların ticaret ve meşru kazanç ölçüsüne uymadıkları a - çıkça ifade ediliyor. Bu sarahat larma kadar uzanmak mal sahibi ile alıcı arasındaki tavassutu kö » doğruya iş yapmak alâkalılar için bit emri zaruri hükmünü almak- | Halka ucuz et yedirmek husu - sundaki müzaheret ve hüsnü niye- suları kuran tufeylile nediyoruz ki, bir yandan en ras - yyandan da onların gayrimeşru ka- zanç şekillerini vesikâ ve delille - letin hükümlerine tevdi etmek en çıkar ve.. kestirme yol olur. ı ondra-5 (Hususi) — Mısır tngiliz Bahriye Nezareti, Ka- hirede bulunan ve Misıtin kara memur olan heyete bir de bahriye zabiti ilhakını kararlaştırmış, ve tir. Mümtaz bir bahriye zabiti olan Misir. sahillerinin müdafassı es- babını temin etmek ve bir harb batımı teşkil için lâzum gelen plânı hazırlamaktır. hafif kuruvazörlerden mürekkeb bir filo tesisi için iptidaf masrafa Tası tehsisini kabul etmiştir..Ayrı- |: Ca torpil vaz'ı ve sahil muhafaza Bu gemiler, nihayet iki sene i- çinde inşa edilmiş bulunacak ve tır. (Bir Mısır Hrası yedi Tük l- ası kadardır). olacaktır. Filo zabitleri, İskenderiye bah- tir. Ayrıca bir bahriye mektebi daha açılacaktır. Akademiden çı- lecek, İngiliz filolarında staj gö- receklerdir. ler tezgâhlarında, bilhassa İngil - ferede inşa olunacaktır. karşısında hâdisenin ilk kaynak» künden kaldırmak ve.. doğrudan tadır. tini sıfıra düşürecek mücadele pu- yöonel mücadeleyi — yapmak, bir rile tesbit edip kendilerini ada - Mısır Hükümeti Yeni Bir hükümetinin talebi üzerine ve deniz kuvvetlerinin tensikine yüzbaşı G. T. Filipi tayin etmiş- Filipin vazifesi, Süveyş kanab ile filesu vücude getirmek, mürette- Mısır milli müdafaa - konseyi karşılık olarak 1,023,000 Müsir li- gerileri de yapılacaktır. 3,500,000 Masır lirasına malolacak- Hafif kruvazörlerin tonajı 3,500 Tiye akademisinde yetiştirilecek- kan zabitler, İngiltereye gönderi- Harb gemileri yabancı devlet- n ( a GN Ürperdim. Ne güzel gözleri var- . Ben onun bu kadar güzel göz- leri olduğunu ilk defa görüyordum. — İşin var mı, benimle biraz yürür müsüni.. —« : Bu teklifimi sevinçle kabul etti: Biraz değil, çok da yürürüm Sermed!.. Yanyana ilerlemeğe — başladık. Halsizliğim, kesikliğim devam e- diyordu. Koluna girdim. Güldü: — Ne yapıyorsun Sermed. gö- | renler ne der?.. Ben sana bir şey diyeceğim ki İclâl, bizi böyle görenler bir şey — Telâl dedim.. Eskisi kadar ba- na bağlı misin?, Başımı önüne eğdi; ancak işi - tilir bir sesle bu torumu cevab - landırdı: — Hiç unutmadım seni — Benden satra hayatına hiç bir Mlü'dl mi?.. Temin odınm bunu.. Yugoslavyada Kabine Buhranı (Birinci sayfadan devam) yadinoviç partisinden bulunan, fakat merkeziyet aleyhtarı alan Koroşetsizi kabul etmiş, onunla | bir hayli görüştükten sanra, yeni kabineyi teşkile şimdiki kabinede Sıhhat ve İçtimal Muavenet Ve kili olan Dragişa Zvetkaviçi me- mur etmiştir. Esasen bu zat da kabindeen çe- kilmek arzusunu gösterdikten son- ra Stoyadinoviç, müstafa nazırla- rın yerlerine başkalarını tayin et- miyerek kendişi de çekilmek Jü- | zumunu hissetmiştir. Mashaza müstafi Başvekilin ye- ni kabinede Hariciye veya Maliye nezaretine getirileceğinden bah - sedilmel Dragişa Zvetkoviç yeni kabine yi kurmak üzere dün gece başla- dığh istişarelerine bu sabah da de- van etmiştir. Kendisinin yeni ka- bineyi kurmağa muvaffak olaca- h muhakkak gibidir. Kabine bu- gün kurulmuş olacaktır. Başvekilin değişmesi harici sİ- yasete tesir etmiyecektii Çünkü istifa bu yüzden değil, tamamile dahili meselelerden ileri gelmiştir. NÖBETÇİ ECZANELER Bu gece şehrimizin muhtelif semilerindeki nöbetçi eczaneler şunlardır İstanbul cöheti: Eminönünde (Beşir Kemal - Mahmud Cevad), Alemdarda (Sır- n Rasim), Kumkapıda (Belkis), Küçükpazarda — (Hasan Hulüsi), Eyübde (Eyüb Sultar), Fatihle (Vitali), Bakırköyünde (Merkez) eczaneleri. Beyoğlu ciheti: İstiklâl caddesinde (Kanzuk), Datrede (Güneş), Galata Topçular çaddesinde (Sparidis), Taksimde (Taksim), Tarlabaşında (Nihad), -Şişli Halâskâr Gazi caddesinde (Halk), Beşiktaşta (Nail Halki Tipi), Kasımpaşada (Müeyyed), Hasköyde (Sadık Akduman) ee- zaneleri. Usküdar Çarşıboyu (İtüihad), Sarıyerde (Nuri), Kadıköy eski iskelede (Büyük), Yeldeğirmeni Karakol caddesinde (Yeldeğirme- ni), Büyükadada (Şinasi Riza) ec- zanekeri. Emniyet Umum Müdürü Birkaç gündenberi şehrimizde bulunmakta olan Emniyet İşleri Umum Müdürü Şükrü Sökmensü- ver bu sabahki trenle Ankaraya hareket etmiş, Emniyet Müdürü- müz Sadri Aka ile polis erkânı ta- rafından uğurlanmıştır. Baş,Diş, Nezle,Grip Romatizma nevralji,kırıklık ve bütün ağrılarınızı derhalkeser EEMRN İcabında günde üç kaşa alınabilir. IN — Başımdan geçenleri biliyör- sun değil mi?.. — Hepsini. En küçük teferrüâ-) fına varıncıya kadar.. — Beni affedebilir misin?.. — Dargın değilim Sermedi., — Bedbaht olduğumu, çöktü - ğümü, vakitsiz ihtiyarladığımı gö- Tüyorsun. Sür'atle unutmağa, bi raz gülmeğe, mes'ud olmağa ihti- yacım var. Bunu.. ümü kesti: — Kalbini başka bir sevgi ile doldurup yapabilirsi: — Benim gibi kalbi çalınmış, kalbine giren bir hırsızın aşka, kadına, ümide, amcle, hayata ald 'e varsa hepsini çaldığı bir adanmı artık kim ister, İclâl?. — Bunu tecrübe ettin mi hiç?.. — Hayır! — Niçin? — Hiç zannetmiyorum da.. — Bu teklifi yapmak istediğin bir kimse olmadı mı?, 4 İkinci Katerin'in Bu Hayat Mem Mücadelesi İtiraflari (5 inci sahifeden devam) kat eden (Saltikof) a gonul verdi Katerinin ilk âşıkı budur. İmpa- ratoriçe, (Potmekin) e yazdığı bir| mektubda: «Eğer, diyor. Beni seven, benim- le meşgul olan bir kotaya düşmüş) olsaydım, her halde bütün kal - bimle anu sevecek, ömrüm olduk- ça ona sadık kalacaktım. Sefahe- te hiç meylim yoktu. Allah buna şahiddir. Benim asıl günahım, sev-. gisiz, kalbi boş yaşıyamayışımdır. Bu, bir kabahat mi. değil mi bil- mem...> p İmparatoriçe Elizabet 1769 da öldü ve Rusya tahtını, yeğeni ü - çüncü Piyere bıraktı. O sırada Katcrin 33 yaşında idi. İmparatoriçenin — matemini göz yaşlarile tutuyor, — kocasile hiç meşgul olmuyordu. Fakat, el altından entrikalar çe- virmekten de geri - kalmıyordu. Üçüncü Piyerin saltaratı 6 aydan fazla sürmedi. Saray halkı, hüki met ricali, hatta yabancı"sefirler bile bu sarhoş hükümdarın kabi- | liyetelrliğini anlamışlardı. (Orlof) un teşviki, zaray muha- fızlarının yardımile Katerin, 1762 senesi haziranının - birinci günü bükümeti ele aldı. Piyer, tahtından — indirildikten sonra çoykşaamadı. Tabii bir ö- Tümtle öldü., yoksa zehir mi su - nuldu? Tarih bunu kaydetmiyor. Katerin, kırk beşinden — sonra kendini zevke, sefahete verdi, Ya- nında birçok vedimler bulunuyor- dü. Bunlarla beraber içiyor, eğle - niyordu. Bu hal ölümüne kadar devam etti. Seksen yasır İspanya İşleri (l inci sahileden devam) ler, bütün Katolonyayı hükümet- çilerden tathir etmeğe başlamış - dır. Bu iş mümkün-olan sür'atle bitirildikten sonra Valânsiya ve Madride tevocüh edilecektir. Maahaza, Frankonun kafşısında artık muntazam bir hükümet ve kuvvet kalmadığından Madrid ve| Valânsiya kendiliğinden teslim ol-| masa bile bütün İspanyanın ta - mamile ele geçmesi meselesi as - kerlik bakımından nihayet bir ay-| hk bir mesele telâkkt olunmak - tadır. İLSİNEMALAR İPEK — Bir kavuk devrildi SARAY — Bir kavuk devrildi MELEK — Büyük vals ALKAZAR — Denizaltı esrarı 'TAKSİM — Şeyhin oğlu FFRAH — İlkbahar geceleri, Son savaş SUAD PARK — Üç ahbab ço- | vuşlar eğleniyor AYSU — Rus « Japon harbi, Aşk güneşi. HALE (Kadıköy) — Şeyhin aşkı ŞIK — Aşkın gözyuşları AZAK — Nuhun gemisi SUMER — Paris Çiçeği SAKARYA — Manuella. — Ölmadı idi.. Fakat şimdi var. — Böyle ona.. Sen bir erkek - sin'. Seni reddetmez sanırım. Gözlerim ıslanmıştı. İclâlin e« lini tuttum. Titrek bir sesle: — Meselâ sen, dedim.. Sana tek- Tif etsem., İster misin?.. Ümldle titredi; nemli gözlerini bana kaldırdı: — Sen istersen Sermedi. Birden içimde bana iztırab veren ne varsa hepsi silindi. Dünyaya yeni gelmiş, yepyeni hüviyetli bir insan oldum, hafif- lemiştim. Bir sevinç bütün ruhumu dol- durmuştu, Çok uzak bir. hayale bağlanan ümidin hakikat oluşunu gören bir insan heyecanını ve se- vincini duyuyordum: Ellerini yakaladım: — İclâl, karım olur muşun?. Yüzünde dudaklarından baş - lhyan bir tebessüm, ıuyı atılan bir taştan yayılan halkalar gil (4 üncü sahifeden devam' yeniden yerine gelmiş, Tortosada şiddetli bir müdafan başlamıştı. Franko ile ona yardım edenlerin hesabi altüst olmuştu. Ondan san- ra Cumhuriyet ordusu kendini toplamış ve aralarında milli bir birlik vücude gelmiştir. Ümidi ke- silenler, cesareti kalmıyanlar da birleşerek milli müdafaa ve mu- Kkavemeti arttırmışlardır. Bu suretle Negrin, her biri se- kiz, dokuz bin kişilik 3 fırkalık 8 kolordu, yani sağlam 200,000 kişi- lik talim ve terbiye görmüş - bir kuvvet vücude gelmiştir. 'Temmuzdan ikinci teşrin ayına kadar geçen zaman çok çetin mü- cadelelerle dolmuştur. İşte bu Cumhuriyet ördusu, haricden ge len yardımlarla kuvvetlenen düş- manlarına karşı dayandıkça da- yanmıştır. Cumhuriyet ordusunun herşeyi eksikti. Fakat kuvvei ma- neviyesi sarsılmıyordu. Fakat o zamandan bu zamana Kadar bu ar- du eksildikçe eksilmiş, maddeten erimiştir. Silâh ve maddi kuvvet itibarile iki taraf arasındaki fark büyüdükçe büyümüş, Cumhuri - yetçilerin aleyhine gittikçe fena - lanan bir vaziyet kendini göster- | miştir. Son hesaba göre, Cumhuriyet hükümetinin elindeki top miktarı ile Frankonun elindekiler ara - sında şöyle bir nisbel vardır: Hükümetçilerin 1, Frankonun | 9. Katalonya cephesinde Cumhu- riyetçilerin. 200000 kişilik ordu- sunda ancak 40 ağır mitralyöz var- mış!. Cumhuriyetçilerin — ihliyat kuvvetleri azaldıkça — azalmıştır. Buna mukabil İtalyanların Li- toryo fırkası ise arkadan gelen yardımlarla daima kuvvetlenerek | Cumhuriyetçilerle muharebe et - miştir. Bu muharebeler sırasında Cumhuriyetçilerin gösterdiği kah- | ramanlıklar tarif edilir leğil- dir. Ttafyanların kulfanı pek çok harb vasıtalarının karşısında Cumhuriyetçilerin gösterdiği bu kahramanlıklar arasında şöyle bir vak'a olmuştur: Tanklara karşı harbeden Cum- huriyetçi bir İspanyol sabahleyin bir düşman tarıkını berhava atmiş, öğle vakti de 12 düşman tankımı oradan oraya çevirmiş, bunlardan 2 fanesini de el bombası ile tah- Tib etmiş, bu tankları kullanan İ- talyanlardan 4 kişiyi esir almıştır. Bu kahramanlık vak'aları pek çoktur. Fakat Frankonun — silâh ve vesait itibarile 0 kadar üstün bulunuyor ki meselâ Litoryo isimli| İtalyan fırkasının muharebeye gi- rerck kaybettiği küvveti nasıl der. hal toplandığını gösteren şöyle bir misal de vardır: Ebru cephesinde Cumhuriyetçi- lerin ihtiyat kuvvetleri er mişti. Litoryo fırkası o zaman Cumhu- riyetçilere karşı muharebe eder- ken 1,300 - 1,400 kişi kaybetmiş. Fakat hemen arkasından yeni kuv- vetler gelmiştir. Bunlar bazan da | doğrudan doğruya İtalyadan ge- lerek orada yetişiyordu. Bu şerait dahilinde bir gün Bar- selonanın âkıbeti ne olacağını keş- fetmek zor değildi. yüzüne yayılmıştı. Bana şu cevabı verdi: , — Seni seviyorum! Başını göğsüme dayedı: — Yaralarını ben tedavi edece- ğim. Sızılarını ben dindireceğim.. Seni mes'ud etmeğe çalışacağım Sermed.. Seni çok sevdim. Hiç kirlenmemiş, el değmemiş genç kızlık hislerimle, vücudümü sana veriyorum. Nem varta bepsl se - nin!.. Görülmekten çekinmiyerek ©- u alnından öptüm: — Mes'ud olacağız İclâl!... Koluna girdim. Uçar gibi, ha - fif, mes'ud yürümeğe başladık: — Hep böyle beraber yürüye - tceğiz. Kalb kalbe, kol kola.. Şimdi| çekinmiyebiliriz. Çünkü bize bir şey diyememelerini temin edeceki şeyi ben sana dedim. Karımsın ar- tıkl.. İKİNCİ KISMIN BİTUCA SLĞDRÜ SONU — NekadarSürecek/ Düşmaen tarafının bu maddi tünlüğü karşısında daima göğ sünü siper eden Cumhüriyetçi gitgide tükenmiş bulunuyor. H buki Franko tarafı için ilerlem kolay oluyor. Fakat —Avrupalı muhabirleri hensi de şunu anlatıyor ki Ci huriyetçilerin geri çekilmesi P büyük bir inlizem ile cereyan miştir. Cumhuriyet ordusu m€f” cud kuvvetini azami surette (8 sarruf ederek mukavemet etm mecburiyetindedir. — Frankoat| maksadı Barselanu aldıktan artık Cumhuriyetçi İspanya Fransanın arasındaki yolu. ket mek, fCumhuriyetçilere — yard gelmesi ihtimallerini ortadar: dırmaktır. Fakat Barselona alındıktan ra da Cumhuriyetçiler mukavt met edeceklerdir. Bu hayat memat mücadelesi ha kaç ay sürecek?, Herhalde W hakkak görülen şey şudur ki panya Cumhuriyelçileri kendi ini kolay kolay teslim — eee değillerdir. Düşman tarafının di üstünlüğü karşısında şilâh kalan Cumhuriyetçiler eğer ricden bir yardım görerek-mi faa vasıtalarını az çok temin & bilirlerse daha ziyade mükav€ met edeceklerdir. İspanya dahili harbinin nihâ) bu safhaya girmiş otması Avrtf| politika âlemindeki merak ve yecarı daha arttırmıştır. Fraf nün kat'i galebesi üzerine b yürütenlerle Cumhuriyetçili gösterecekleri mukavemet üzi tahminlerde bulunanlar arastif, politika âleminde hal ve istil için türlü türlü mücadele ol benziyor. gilterede Tedhiş Lverpol 5 (AA)—Dün aef saat 23 te Valton hapishanesli duvarına atılıp patlıyan bir bAf) ba duvarın sıvalarının bir kıstf) koparmışsa da duvarda delik ? mamıştır. Derhal gönderilen W vetli bir polis müfrezesi, — şeh hapishane etrafındaki mahal) rini kuşatmıştır. İrlandalıları! İj kin bulundukları mahallelerdt baskın yapılmıştır. Maamalih Pi lisin bu faaliyetleri neticesiz W mıştır. Londra 5 (AA)— Dün g—ıı ventry mağezalarında 4 yaf gıkmıştır. Bu yangınların, yi çıkaran bombalar yüzünden gelmiş olduğu zannedilmekt Ateş sür'atle — söndi Hasarat, ehemmiyetsizdir, | Askerlik İşleri Eminönü askerlit şubesittd 1 — Bu sene üzkerlik çağıff; ren 335 doğumlularla muay& P ve müameleleri itibarile, bU Öj gamlulara bırakılan daha #Y doğumluların ilk — yoldarnalif ) şubat 939 dan 15 mari 939 tart kadar devam edecektir. 2 — Eminönü merkezinit yoklaması 6, 7, 17, Ya, 27, ve | mart günlerinde, Alemdar nühiyesinin & 20 çubat ve 2 ilâ 4 mart, Kumkapı nahiyesinin 10, 22 şubat ve 6 ilâ 8 mart. Beyazıd nahiyesinin 13, 14 24 şubat ve 9 lâ I1 mart. — | Küçükpazar nahiyesinin, VÜy| 26 çubat ve 13 14 15 mart lerinde yapılacaktır. 3 — Her mükellet hizzat bilvasıta nüfus — cüzdanlari mahalle mümessilleri de bETLİ lerinde olarak sağlıklarını. lamlıklarını, san'atlacını VE Ç derecelerini kayıtlarına yatö) mağa ve nüfus cürdasdarınd Üi ettirmeğe — mecburdurlur. yapmamış ve yaptırmamış lardan askerlik kanununut €ü maddesine tevfikan 10 cezasına mahküm odiler Beyoğlu askerlik şubesif İhtiyat erat — yoaklama$ doğumluların ilk yoklar pazartesi sabahından x#$ İ