HÂDİSELER KURBAN DERİSİ TOPLIYAN k _lKl AÇIKGÖZÜN İŞİ iz, bayram günlerinde ge- y S aip eğlenizken, bazı açık « K gözler de, kâr yolunu dü - şünmüşler.. İki kafadar, kendile- Tine «Kızilay» memuru süsü ver- miş, mahalle mahalle dolaşarak, — kurban derisi toplamağa başlamış. Tabii mesele anlaşılınca, yaka - paça edip tutmuşlar, haydi mah- kemeye. Davaları görülmüş, bi- 'er ay hapse mahküm edilmişler. — Ne vicdansız insanlar var: Kı- — gilay gibi bir hayır müessesesi âlet edilerek dolandırıcılık yapı- he'mıt, Kendilerine memur süsü veren- lere o kadar sinirleniyorum ki; — böylelerine daha ağır cezalar tat- bik etmeli.. — LAVRUPANIN KABADAYILARI VE BİR KABADAYI FIKRASI Son günlerin en mühim siyasi hâdisesi, Amerikanın. demokrat- lara yardım etmeğe karar verme- sidir. Yani, bir harb olursa, Ame- tika, İngiltere ve Fransaya yar- dım edecek... Bu yeni karar, belki, Avrupa sulhu için bir kurtarıcı olur. Çün- kü, son günlerde, Avrupanın bazı Wm fazla atıp tutuyor- —Şöyle yaparız, böyle yaparız. Şunu isteriz, bunu isleriz. Bir hikâye aklıma geldi. Bir kabadayı, yolda giderken, bakmış ki etrafında kimse yok... Şöyle Bgöğsünü gere gere: — Hey... diye, bağırmış, var m bana yan bakan... Var mı dün - yada benden başka adam. Bu esnada, yolun kenarında bir — taşın arkasında gizlenmiş olan bir daydud, birden meydana çıkmış.. Beriki kabadayı, pürsilâh, bur- a bıyıklı, pulat gibi cüsseli hay- dudu görünce: — Bir de sen varsın, demiş. KARŞISINDA Son Telgraf ' İKİNCİ NEVİ EKMEK ÇIKARMAĞA BAŞLARKEN. Belediye ikinci nevi bir ekmek tipi çıkarmak üzere tetkikler ya- piyor, Alâl, Fakat, şu birinci nevi ekmekler de bir ıslah edilse... Öy- le birinci nevi ekmek çıkaran fı- rınlar var ki, bu mukaddes ni - metlerin hakikaten birinci nevi olduğuna yüz şahid izter. Hâlkın belli başlı gıdası ek - mektir. Dünyanın en çok ekmek yiyen milleti biziz. BULAN VARSA İNSANİYET NAMINA HABER VERSİN Ekseri giyim kuşam modalarını, Amerikadaki sinema yıldızları çı- | kazıyor. Bir artist bir elbise gi- yiyor. Çok beğenilirse, derhal ya- yılıyor, moda oluyor.. Şu günler- de, Kaliforniya plâjlarında yeni senenin mayo modası üzerinde tet- kikler yapılıyormuş... Bu yaz ma- Halihazırda kullanılanlardan da- ha açık mayo nasıl olur, acaba?, Bir türlü bulamadık.. Bulan varsa İstatistik yapılmış, görülmüş ki, siyasi buhranlar geçiren mem- leketlerde, o aylarda, çok sigara sarfiyatı oluyor. Meselâ geçen bir senede, Avusturya (sabık) siyasi buhran geçirirken, bu memleket- te çok sigara sarfedilmiş. Keza, Çekoslovakya son siyasi buhra- nını geçirirken, yine bu memle- kette fazla sigara sarfedilmiş. . Sigaranın bir arkadaş olduğu- mu söylerler.. Hattâ: «Kötü arka- daştan iyidir» derler. Hakiksten meselâ, evde siyasi buhran başla- yınca, yanl muhterem karınızla aranız biraz şeker renk olunca, üstüste sigara içersiniz. Demek sigora dumanı, siyaset ufukların- daki kara dumanları dağıtıyor... Amma, nasılt. AHMET RAUF ——— — — — — KÜÇÜK HABERLER * Vilâyete aid otomobillere (İst. v) yazılı birer bayrak takıl. İr HarllkSi Tlmanlarından De- niz Hiğeret — müdürlüğüne gelen malümata göze fırtına durmuş ve hava düzelmiştir. < n İngültere erkânıharbiye re - isimlısir « Libya hududunu teftiş etmektedir. * İngiltere Amerikadan 400 bombardıman tayyaresi almıştır. * İngilterenin, Pilistin, Suriye Amman ve Lübnandan mürek - keb kendi himayesince yeni bir devlet kurmaya çalıştığı hakkın - daki haberler yeniden ortaya çık- mıiştir. * İktisad Vekili şehrimizdeki tetkiklerine devam etmektedir. * Vekâleti müsteşarı bu akşam Ankaraya gidecektir. 4 Macaristanda örfi idare ilân edilmiştir. * Çek hükümetile Alman gru- pu arasında Çekoslovukyadaki Al- manların vaziyeti hakkında mü- (GÖKYÜZÜNDE AŞK YARIŞLARI 107 Melek susmuştu. Suna üağlıyarak odasına çekildi. Melek 0 gün kızını daha fazla sıkmak istemedi. Fakat, bu, onua son kararıydı. Sunayı Cemile verecek ve ken- disi Reşacla evlenecekti. .. Cemil.. Odasında yalnız. » Geçe yarısı. Tavanda sallanan küçük bir elektrik ampulünün neşrettiği ö- lü çehresi kadar soluk bir ışik... Ve Cemil yatağına uzanmış, ki - tab okuyor. — jan Jak Ne Roso inkılâber bir Yazan: İskender F. SERTELLİ serlerinde mutaassıb bir papas ru- hu seziyorum. Terbiye sahasında ileri sürdüğü nazariyeler ancak manastırlarda talbik edilebilir. «İnsan, yirmi yaşına kadar aile - | | i sinin boyunduruğu altında bulun- malıdır!» Bu da ne demek? Böyle şümullü bir kanan olur mu? Ya ben okümuş bir çocuksam.. Ve 9- ilem alabildiğine cahil, mutaas - Sıb ise. O zaman hayatımı kazan- mak ve hürriyetime sahib olmak için yirmi yaşımı mı bekliyece - ğim? Böyle saçma nazariyelere v asırda bağlanılır mı hiç? —- Cemil elindeki kitam yere fır- Narhtan | p O Lİ S Fazla Ekmek Bazı Fırıncıların Bulduğu Kurnazlık Son zamanlarda bazı semtler- de fırıncıların narhdan farlaya ekmek satmak için bir kurnazlık buldukları görülmüştür. Bunlar ya bir atın sırtına yük- Jedikleri bir dolap veya çıraklar- dan herhangi birine verdikleri büs Yük bir sepet içine koydukları ek- mekleri o semtteki halkın evleri- ne kadar göndermekte ve bu şe- kilde güya halkı fırına kadar yo- rulma zahmetinden kurlarmak - tadırlar, Fakat fırıncılar bu süretle sat- tıkları ekmeklere kilo başına 10 veya 20 para zammetmekte, bunu da sözde <çırak hakkıl» olarak göstermektedirler. Hakikatte ise bu şekilde topla- dıkları fazla paraları yine kendi keselerine atmaktadırlar. Diğer taraftan evlere gönderi- len ekmeklerin bazan noksan veya bozuk çeşmili olduğu da söylen - mektedir. Ekmek hiçbir suretle resmt | narhdan fazlaya satılamıyacağın- dan bu hususun ehemmiyetle tah- | kik ve tetkik edilerek bu kabil fı- | rıncıların şiddetle vezalandırıla: cakları anlaşılmaktadır. Hava. -| Seferleri | | Lafthansa adlı bir Alman grupu| İstanbul - Roma - Berlin arasın- müracaat Vekiller Heyetince esas ttibarile kabul edilmiştir. Yukında teferrüat da halledi - Yecek ve söferlere başlanacaktır. T;rol;ıs Suyu Terkos suyunun gece gündüz şehrin her tarafına bol miktârda akıtılabilmesi için İngiltereden getirlilen makinelerin — sür'atle yerlerine konulması kararlaştı - Tılmıiştir. Y Et Fiyatları Bt fiatlarım tetkik eden komis- .yon yarın toplanacak, son vazi - yete göre muhtelif et cinslerine jyeniden narh koyacaktır. Fiatların bir miktar yükselme- si ihtimalinden bahsedilmekte - dir. * Şehir meclisi yarın şubat iç- tima devresine başlıyacaktır. Fa- kat bütçe yetiştirilemediği — için başka işlerle meşgul olacaktır. * Madrid yeniden şiddetli su- cağım. Zihnimi altüst ediyor. Za- ten (Roso) bugün okunacak bir adam mıdır? Nerden de geçti bu kitab elime? Başucundaki kitabları karışlır- mağa başladı. — Oh. Bu gece nekadar müste- rihim. İçki içmedim.. Ve ömrüm- de ilk defa bu akşam vaktinde ye- mek yedim. Belediye reisi içkiyi birakırsam, Sunayı buna alacağı- ni vadetti. Ne temiz yürekli, no vicdan sahibi bir adam, Benim mes'ud olmam için evvelâ sıhha- timi koruyacak tedbirlere baş vu-, rüyör. Doğru... Her gece meyha- ne köşesinden ayrılmıyan benim *gibi bir ayyaşa da kim kız ve - rirdi yat. Sigarasını yaktı.. Saate baktı: — Geceyarısı olmuş. Hâlâ gö - zümde uyku yok. Yarın Roşada * unutmazsam - nikâhda benim şa- hidim olmasını rica edeceğim. O k /? | etmiş, el ve elektrik Ve.. Mah Kaçmak İsterken! Sar'ası Tuttu Fakat Vatmanın Soğuk Kanlılığı Sayesinde Hayatını| Kurtardı Dün akşam Çarşıkapıda bir hâ- dise olmuş, vatmanın soğukkan- lılığı büyük bir faclanın önünü almıştır. Hâdisenin tatsilâlı şudur: Kumkapıda Kulluk sokağında oturan Filip oğlu Toros adında 12 yaşındaki bir çocuk Çarşıkapıda caddenin bir tarafından diğer ta- Tafına geçmek isterken Aksaray- dan Ortaköye gitmekte olan 219 numaralı (ramvayın sür'atle ken- disine doğru *lmekte olduğunu görmüş, kaçmak isterken sar'ası tutmuş ve tem tramvay yolunun ortasında düşmüşlür. Bu sızada çocuğun düştüğü yere 5-6 metre kadar yaklaşmış olan tramvayın vatmanı çocuğun düştüğünü gö- rünce soğukkanlılığını muhafaza frenlerini sıkmak suretile sür'atle gitmekte olan tramtayı derhal durdurmüş- tur. Valman bundan sonra aşağı atlamış, tramvayın altında çır - pınmakta olun Torosu tramvayın altından çıkarmıştır. Sar'arı tu- tarak düşerken başından hafıf su- rette yaralanaân Toros hastaha- neye kaldırılarak tedavi altına a- hınmıştır. —— Demir Çalan Hiırsız —— Sultanahmet 2 inci sulh ceza mahkemesi dün Kemal isminde bir hırsızı mahküm etmiştir. Kemal, evvelki gün Antalya 'nakliyat şirketi tarafından Ana » doya gönderilmek üzere arabalara konan eşyalar arasından bir kaç parça demir çalmış ve kaçarken yakalanmışlır. Kemal dünkü muhakemesinde 10 gön hapse mahküm olmuştur. KISA POLİS HABERLERİ * Şoför Haydarın idaresindeki 1862 numaralı otomobil Beyoğ- lunda Donna isminde bir kain çarparak bacağından yaralamışt.r. *” Şehremininde Uzunyusut mahalleşinde oturun bahçıvan Ke- manın 5 yaşındaki oğlu Hayr: oda- da oynarken mangalın üstüne dü- Şüp bacaklarından yanmışt'ı. *W Galatada Medrese sokağında bir fabrikada çalışan 12 yaşında Yorgi isminde bir çocuk elinde su şişesile geçmekte iken ayağı ka- yarak düşmüş ve kırılan şişe par- çalarile kolundan yaralanmıştır. * Şoför Muzafterin idaresinde- ki 2174 numaralı otomobil ile şo- för Muhsinin idaresindeki 3054 mnumaralı otobüs Sirkecide çarpı- şarak her ikisi de mühim surelta : u. da ne iyilik sever bir arkadaş - | miş. Daha şurada kendisile tam- | şahı bir ay bile olmad:. Bana yap-i fağı iyiliği bütün ömrümce unut- mıyacağım. Asil çocuk. Cemilin gözü önünde bir haya- ö nn — Sunat Sen - tanıdığım gün - denberi - bir gölge gibi beni ta- kib ediyorsun! Ne kadar sevdi - iimi bilsen.. Bana bu — ıztırabları çektirmezdin! Hayalet birden kayboldu. Cemil: — Sıma. Suna.. Diye bağırarak — yataktan fır ladı. Cemil sarhoş değildi.. Kendini çabuk toplatı. Ve kendi kendine gülmeğe baş- ladi. — Artık bu hayal beni takib et- miyecek. Ben bu saatlerde ayık gezmezdim. O benim ayık ve uya- nık olduğumu ilk defa görüyor. kemeler Gaz Vapurile Yapılan Kaçakçılık Muhafaza Memurları San- dıklar İçindeki Eşya Ve Halinde Yakaladılar Sokoni Vakum kumpantyasına »it bir gaz vapurunda şüphe üze- rine araştırma yapılmış ve mühim miktarda kaçak eşya ve müskirat bulunmuştur. Cürmümeşhud esnasında tay - falar birçok sandıkları denize yu- varlamışlardır. Fakat muhafaza memurları san- dallarla geminin etrafında terti - bat almış oldukları cihetle bu hâ- dise de ayrıca tesbit edilmiştir. Kumpanyanın İstanbul gubesi müdürü, gemideki müskiratın şah- Sı için evine getirttiği bususi şey- der olduğunu idedla eylemiştir. Gemi Sarayburtundaki iskele- de muhafaza memurlarının neza- veti altıng alınmış olup alâkadar- lar hakkında da tahkikata baş - lanmış, birçok kimseler sorguya | çekilmiştir. Bu Çocuk Neden Öldü? Dün gece Şehremininde bir fa- €ia olmuş, küçük bir yavru kan kusarak ölmüştür. Şehremininde Arpaemini mahallesinde Kolcu - başı sokağında 66 numeralı evde pturan Saminin karısı Düriye dün gece sasi 12 raddelerinde yanın- da yatmakta olan henüz & aylık kızı Yıldızın çırpınmakta 'ai - ğunu duyarak uyanmış ve kızın ağzından burnundan kan gelmek- te olduğunu görmüştür. Düriye yatağından kalkarak — çocuğunun alzından gelmekte olan kant dur- durmak için tedbir almağa uğra- şirken küçük yavru ölmüştür. Yıldızın cesedini muayene eden belediye doktoru ölümü şüpheli görerek cesedin morga kaldırıl - masına lüzum göstermiştir. Sinir Hekimleri Toplantısı Sinir hekimleri senelik toplan- tısını aktederek yeni idare heye- tini intihab etmişlerdir. Birinci | reisliğe profesör Mazhar Osman Uzman, ikinci reisliğe Profesör Nazım Şakir, umumi kâtibliğe Dr. İhsan Şükrü Aksel, veznedarlığa Dr. Kenan Tükel, celse kâtâbliği- lerdir. Onun bir daha bana ıü!üımmıî imkân yoktur. Sunayı bundan son- ra ben kovalıyacağım. * Necmi... Tahir.. İki baba, rıhtım üzerinde bir îfmdı yavaş yavaş konuşuyar- — Nedir bu ayrılık hâdişesi?.. Bana biraz izahat verir misiniz? — Derdlerimi deşmeyin bayım! Çok müteesaicrim bu yüzden, fa- ; kat, çare yok.. — Aranma girsek.. Barıştırsak..| — Kabil değil. Kavga etmedik ki. Eski bir derd bu, — Kabuhat kimde? — Hakikati söylemek lüzımsa bende.. — Şu halde neden müteessir o- Tuyorsun? — Ne de olsa ocağım yıkılıyor. demektir, — Kadınlar atfedilmekten hoş- landıkları kadar, affetmesini de | Meydanı Açılıyor Hazırlanan Proje Sür'atle Tatbik Edilecek Beyazıd meydanın sür'atle açı- etilmesi için hazırla- nan plânın bir an evvel tatbik o- Tunması için belediyoce Çalışıl - maktadır. Bu işe inkılâb müzesi önündeki kırtesiyeci dükkânlarının yıkıl - ması ile başlanacaktır. Ekblediye reisliği, bu dükkânla- rın istimlâki için «menafli umu- miyer kararı almış ve tasdik için Ankaraya göndermiştir. Kararın bugünlerde tasdik olu- narak gönderilmesi beklenmek - tedir. Diğer taraftan Beyazıd meyda- manın ön tarafında bulunan terzi- Jik mektebi binası ile bu hizadaki manav, tütüncü, mahallebici, fo- toğrafhane, firın ve saire gibi tek- mil dükkânların ve buradaki bir iki evin de yıkılması kararlaştı- rılmıştır. Bu suretle; Beyazıd meyda - nından bakınca denizi görmek ka- bil olacak ve açılacak olan yere küçük bir park yapılacaktır. Bu dükkânlar yıkıldıktan sonna Beyazıd - Aksaray tramvay cad - dset de genişletilccektir. Bunün için de Beyazıdda «Mit- hatpaşa» caddesinin önünü kapı- yan binaların yıkılması zaruri gö- rülmüştür. Eminönündeki istim - lâk işleri bitirilir bitirilmez bura- daki istimlâk ve yıkılma işine ge- çilecektir. Köy Postaları Posta telgraf umunı müdürlü- ğünce, köy postaların:ırı daha mun- tazam şekilde yapılması için bir talimatname hazırlarımış ve alâ - kadarlara gönderilmiştir. Bu talimatnameye — göre köy muhtar ve kâtibleri tarafından da- irelerine gönderilmesi — icabeden bilümüm resmi evrakla köylünün postane vasıtasile göndereceği hu- susi mektubları en az haftada bir defa bağlı bulundukları kaza ve- ya rahiye merkezlerine gönder - meğe ve ayni yerlerden köylere gelocek resmi — evrak ile husust mektubları aldırmağı mecbur - durlar. Her köyün, 1320 eb'adında bir! köy postası cüzdanı ve posta çan- tası bulunacaktır. Bütün resmi ev- rak kâtib tarafından zımmet def- terine kaydolunacak ve devlet da- ireleri posta memurura evrak ve- rirket iş cetvelinde hafta si tu- nundaki dairelere aid kısma tes- lim ettikleri evrakın numaraları-| ni ve zarf adedini yazarak imza- hyacaktır. Postahanece kaç mek- tub, kaç hazine veya adi paket verildiği yazılmak surttile ken- severler, Kabahat sizde ise, ken- dinizi affettirmeğe çalışsanız... Yazık değil mi? Boyunuzca ev- lâdmız var! — Ortada suç yok ki. Ne diye at dileneyim? Açıkça söylemeğe cesaret edemiyorum: Bizim ba - yyan beni ötedenberi beğenmer... Basit bulur. Kendisine Tâyık - bir zeve olmağa çalıştım. -Muvaffak olamadım. — Buna diyeceğim yok. Fakat, Sunayi düşünmesi lâzım değlil mi? — Sunayı mutlaka Cemil ile evlendirmeğe karar vermiş. — Buna, Cemili istiyor mu? — Hayır. Fakat, karım onun sö- züne bakmaz. Yarın öbür gün ne yapıp yapar, Sunayı kandırır. — Kandırırsa mesele yok de - mektir. Çünkü Reşad bana Ce - milin çok değerli bir gene oldu - gunu sözledi. ü (Dovamı var) ha & Beyazıt j_lükiielilerin * İstiklâl “Talebleri lhîBu.s Süleyman Mürşid Livayı İsyanı Açtı eyrut — Anlaşılan Filistis| ve Suriye halkına rahat V| huzür mukadder değil. But gün bakıyorsunuz Arab - Yahud Tücadelesi, ertesi gün de bir b ka karışıklık çıkıyor. Memleketli ne asayiş, ne de emniyet kalıyof, Bu meyanda ölenler de oluyor. Aylardanberi devam eden, bİf| gok faclalara sebeb olan Arab "| Yahudi mücadelesi bilmeden y€| ni bir mesele daha çıktı: Lâzkiyf| ve civarında oturan halkın mub tariyet ve istiklâl talebleri. Suriye dağlarında - Fransız €| ki eserler mütehassıslarının, şifif| diye kadar meçhul kalan bir m “deniyetin eserlerini meydana £| kardıkları yerde - türeyen asilef| yolları kesiyorlar, jandarmalart| süvarileri soyuyorlar. Asilerin şefi kim?. Alevilerin meskün bulunduk ları arazi ancak pul meraklılaf tarafından malümdu. Alevilerin en çok bulundu! Lâzkiye, 1925 de Fransız mand altına giren Suriyeye bağlandı. Aleviler veya — Lüzkiyelil Şam hükümetinin perisi bir barışmadı. Şamlılar çöl, Al de dağ adamı. Aralarındaki çok. Berikiler müslüman, ötel de hıristiyan veya Dürzü.. Aleviler, Suriye parlâmento na çok faal bir meb'us göndi ler: Müleyman Mürşid... Alevi meb'usun ilk işi, m ketinin tam istiklâlini taleb €& mek oldu. Meclis kürsüsüne çık?| — Mademki Lübnanlılar mi takildir. Alevilerin de istiklâl hi larıdır. Diye bağırdı. Fakat Suriye B kümeti buna kulak vermedi. memezlikten geldi. Bunun üzerine Süleyman Mi şid, memleketine döndü ve SW yeye karşı (livayi isyanı) açt Bütün Aleviler de kendi raber. Suriye jandarmaları, süYi rileri birer birer silâhlarını, fişt) liklerini, hattâ bazan da Çizmi Tan jandarmalar, lerine inde olunuyor. Jandarmalar, artık 4 bulunduğu yerlere yaklaşamıy! lar. ) Bu vaziyet karşısında — Surif) hükümeti, Alevilerin mutalef) ftını tetkike başlamış ve bir K9 verilinciye kadar memleket d Yinde asaylşin temini için d el sız askerf işgal ordusuna mi at etmiştir. Alevilerin arzuları kısmen | tıne gelmiş demektir. Çünkü lar, Suriyenin değil, Fransanılt ”| mayesinde müstakli bir hüküf” tesis etmek istiyorlar. J Köylerde Bina Tvhriri Maliye Vekâleti, köyler bina tahriri yaptırmaktadır. riri biten yerlerde bina mali yıldan itibaren yeni üzerinden ahnacaktır. İlk O Tarsus kazasına bağlı 82 cüZ da yapılan umumi binu tahrifi | mal olunmuştur. el Ür ZY Latifeciymiş f| Lâlfeci bir zat BiT e burma yerken çekirdeklerini usulca Mmisafire amma obur imişsin BA ga önündeki çekirdeklere bafi' misafir: — Biendim siz benden dahi Çef|