D P K öyatrosü — dişındaki / tiyatro K himaye maksadile ge- teşekkül etmiş bluman Tiyatro san'atkârları Bir- “İle bazı tiyatre sam'atkâr- Arasında bir müddet cvvel Ça bize izahat vererek — birliğin p amlattr ve dedi kiz ç “Türk tiyatro san'atkârları birli- san'atkârların smshalefetine bugüne kadar, yolına — devam edebil - MA" Tiyatra san'atkarlarını koru - Ç iltiyacı olanlara yardım etmek W Sönra - birliğimiz — vasıtasile ha *nen müuayene — ettirilecek- iz, Bu sene, Cumhuriyet ö ilk defa olarak iştirak et k Trefini kazanacaktır. Bunun i - İN Yöyük bir ehemmiyetle hazırla - ir. artistleri, varyereciler, sa- Ve sahne alakadarlarına birli- her türlü yardımı yap- işsiz — kalan — üyele- Ç* - “komisyon> — ödile hiç , Para alınmaksızın - iş e- W “Ülir. Simdiye kadar 30 artiste, ha “riyetleri müsaid olmadığından olarak vesika verilmiştir. Birçok tiyzıre usan'atkârları, Yerecek bina bulamadıklarından . Birliğimiz hu vaziyezi Bu hususta / şimdiden bir almıştır; Terinievelden iziharen * tyatro san'atkarları bieliğin hi- bir temsil heyesi faaliyete Süktir. Bu heyetim, haftanın muay- temsiller vermesi için İk, yüne birliğimiz n himaye ve «Türk vevü heyetir a- çalışmaları açıktakiazasını terfihiçin gyeni projeler yaptı ' — Bir de temsil heyeti kuruluyor ür. Her iki heyet te 35 ee artistten miü vekkeh olmak üzere birlik tarafından (20) artiste kışlak iş temin edilmiş o- lacaktır. Ezcimle şunu söylemek isterim kit sadece hissiyatlarına kapdacak birli - iğmize muarız bulunan san'atkârlar, belki el'an mevcuddur. Buna rağmen | bürlik, muntazaman dürüsi olarak yoluna devam ediyar ve edecek- tüz. Gayemiz; san'atkârları başbozuk bir san'at hayatından kurtararak sis- temli ve disiplinli bir şekilde çalışma- Tarını temsin etmek, onları metodik bir tekâmüle ulaşırmak ve bu san'at mensublarını her cihetle korumaktır. Şehir tiyatrosu haricindeki Türk tiyatroculuğumla islahat yapmak ni- | zamnamemiz esaslarının en başında- dır. HEYETİ UMUMİYE İCTİMAL *Türk tiyatro san'atkârları birliğim 26 Eylül pazartesi günü bir beyeti u- | imümiye toplantısı yapacaktır. | Bu toplantıda birliğin Halk Par- | de teklif ve kabul edilecektir. Birliğin bu husustaki toplantısanın | esnaf cemiyetlerinden geri kalması ve gecikmesi, heyesi idare — özalarından bazılarının bir - müddettenberi izinli olmaları ve İstanbulda bulunmamala. rından ileri gelmiştir. intikam Rakibinin incir ağaç- larını keserek öcünü çıkardı | Fakat soluğu mahke- moade Gülhane eivarında bir hâdise olmuş, incir ağaçlarını — kesmek Buretile rakibinden intikam 31 - mak istiyen bür bahçıvan yaka - lanarak mahkemeye verilmişt'r. Hödisenin tafsilât şudur- Göülhane hastanesi yanında balr çıvanlık eden Raif isminde biri | ile ayni semtte bahçıvanlık va - | pan Mustafanın arası - bir hayli | zamandanberi rekabet yüzünden açıktır. Raif komşusundan kâm almağa karar vermiş, Müş, taşınmış ve nihayet Musta- fanın bahçesinde bulunan incir ağaçlarını kesmiye karar vererek fırsat kollamağa buşlamıştır. Nihayet düz Mustafanaın boh- gesinden uzaklaştığını gören Raif hemen baltasını aldığı gibi rakib komşusunun bahçeşine girmiş ve balta ile incir ağaçlarını devirme- | ge başlanuştar. Raif meyea dekı 12 tane inciz ağıcını devitdikten sonra gelidiği gibi kimseye gö - rünmeden bahçesine dönmüştür. —ı—- v G SON TELGRAF'ın Tarihi tetrikası No. ©6 lan Azizin meşhur Avrupa seyyahati Üç zümre vardı. Hi Tler, Istahatcılar, Gürü- İ Fiyetperverlerin — başında N © Paşa bulunüyordu. Ziya Ve Namık Kemal Beyler bu n idiler. Senesinde; Ziya Paşa ile Bey Avrupaya' fi- İ ma Memaliki Osmani- h Ssisini stiyorlardı. Ye Fuad Paşalar bütün bu İara zarşı göğüs germiş orlardı. Biraz sonra bahçesime dönen bah- Mustafa bahçenin v “ © SAA l Yazan: M. Sami KARAYEL Pransa; Devleti Alfyeyi ıslahat diye ikide bir sıkıştırıyordu. Hattâ; htristiyan tebaanın müs- lüman — mekteplerine almmasını, müslümanlar zeyanında — iptidai | tahsilin tamim$ için maallim mek- | tepleri küşadını fünun, tarib, u- sulü idare, bukuk tahsili için biz ( Darülfünun ile mesalik mühteli- feye mahzee clecak âli mektepler yin küşadıma lüzüm gösteriyor - dü. Framsa hükümeti, sanki Devleti yrıca bir devlet idi. l' tisime bağlılığını ifade eden bir mad- Hat | Trakya müfettiş- | liğince yaptırıldı | Trakya Umumi Mütettişliği ta- rafından İzmir ve bavslisinin ta- rihi, iktısadi ve kültüre! değer - lerini tebarüz ettirecek mahiyet- te, (5000) metro uzunluğunda bir film çektirilmiştir. İzmirin mahalli güzelliklerin! canlı bi şekilde gösterecek olan | bu film, donanmamızın İzmire ge- | lişini ve gece şenliklerini de büs | tün telerruatile canlandarmıkta- | dar. Donanimamız İskenderuna Gidecek Bu ziyaret Birinci- teşrin ayında yapılacak Şanlı donanmamız hâlen Ak - denizde müşterek biye işile uğraşmaktı mamız cumartesi günü tekrar İz- mir llmanma dönecektir. € Donanmamızın — birinci teşrin ayında İskenderun Hmanımı zi - yaret eylemesi mukarrerdir. maddeler ve muame'e vergisi Şimdiye kadar teşviki sanayi ka-i nunundan istifade edilerek güm- rük rüsumu verilmeden memleke- timize ithal edilen eşyalar hakkın- daki muafiyet dünden itibaren ilga edilmiş bulunmaktadır. Yalraz bir kısım ham madde ve makinelerle makine vedek par - çalarırım İktisad Vekâletinin mü- saadesile muafiyetten istifade e- meleri de kararlaştırılmış oldu - ğundan bu maddelere aid bir cet- | vel ile birlikte yen neşredilmiştir. Yeni kararnameye göre, kâğıd, karb Tevazımı, dokuma makine - leri, kablar ve izabe ocaklarına muktazi malzeme İktısad Vekâ - letinden — alınacak müsaade ile memleketimize serbestçe ithal e- dilebilecek, a) manda da mü- amele vergisinden de muaf tutu- | Tacaktır. | İktısad Vekâleti bu kabil mad- | delerin. ne. çeşid muameleye tâbi tutulduklarını ve hangi madde - ler olduklarını gösteren bir cet - velle bir de tarife neşretmiştir. | 4 Büyükdere Te Masluk ara- sındaki asfalt yolün tamiran bit- miştir. mikdâarda seyyah celbi için Bele- diye, vâsi mikyasta propaganda- soluğu karakolda almıştır. Kara- kola celbedilen Raif evvelâ su- çunu inkâr etmiş, fakak incir a- gaçlarını keserken — düşürdüğü kasseti kendisine gösterilince bet itiraf etmiştir. Raif mahke- etmek için Galatasaray mekk—bııdl tesis ve küşad etti. Eski devlet matbaasım da mm- allim mektebi yaptı. Ortalık bir parça dürülmüştü. İslehat işlerile | uğraşmağa vakit vardı. Âli ve Fu. ad Puşalar Sultan Azizi, şehzade- lerile Avrupaya seyakal ettirio garb medeniyeti tarzını yakından | göstererek Padişahı daha demak- rat bir hale getirmek arzusunda | idiler. Puad paşa bu zemini hazır- lamağa memur idi. Nihayet; üçün- cü Napolyon Padişahı Fransaya dâavet etti Osman oğullarından birinci de- fa olarak Sultan Aziz. Avrupaya seyakate çıkacakta. Üçüncü Napolyunun — davetini gören İngiltere, İstanbul sefiri vae- Satasile Padişahı Londraya davet elti Sultan Aziz, bu davetaamelere icabete mecbur oldu. Zatenç zemi ni Fusd ve Âli Paşalar iyi hazır- lamışlardı. Sultan Azizi her türlü | hurlar. Fakat alımış yedi yaşındaki ÇücCUR Karalar Zonguldakta altmış yedi - yaşında x ihliyar kendisine: — Moruk Diye takılam bir genci, bıçalıkyarak öldürmüşt Kavgalar, dövüşler, varulup vu - rauşmalar, daha çok gençlikte, «deli- kanlılık» da olmumuş. Sırası gelince; gençi k, cahillik! de- nir. İnsanlar, kırkındamn sonsa, duru- edelikanlılığınae ne buyucu lüyor? Kırkından — sonra azanlar Müuhakka olan bir şey var ki, cahil. Tik, -delikahlılık-, yaşla değik Bu katil ibtiyar, yüz yetmişine de se, yine çocuktur. Omun hiddetini, simir hahramna hamlelmemelidir: onun bütü nsuçu, çacuk halan ka- fasında, işlenmemiş ham dimağın- * dadır. BÜRHAN CEVAD 627,799 Kişi Fuarı gezdi Bu sene İzmir fuarı büyük bir rağbet ve alâka görmüş: t lan besaba nazaran fuarı dar 621,009 kişi gezmiştir. Fuar sah günü akşamı kapana- caktır. * Bakırköy sokaklarınm tami- Tine başlanmıştır. e Beykozla Paşabahçe arasın- daki yolun tamir ettirilmesi ka - rarlaştırılmıştır. göce, dost ve müttefik İraa — ve İIrak sınırlarına uzatılmakta olan Diyarba- kır - Cizre ve Diyarbakır » İran hat- Tarı üzerinde inşaat faaliyetle devam etmekted Har, Diyarbakırın 9 kilometre ile- risinde Diclenin sol sahilimi takib e- mektedir. 70 inci kilometreye kadar yapılanı kısım, S'nan köyü civarında Diclenin kollarından Batman çayını geçerek 105 inci kilometreye kadar yine şark ile şimal istikameti arasın » da ilerlemektedir. Mezeriç köyü civa- vuma varan har, ocadam birisi, İran hacu için şimale, diğeri Erak katı için cenuba iki kol ile ayrılmıştır. Burada arazi, demiryol inşaatını çok civerişt'dir ve boydam boya Dic le vadisini takib eden istikamete göre vasati bir hesabla 5,000,000 kira ka - " dar daha ucuza mal olmaktadır. Diyarbaikr « Irak baru, - keş'flece göre 320 kilemetre uzunluğunda ola- caktır. Elâzığdan başlıyarak Murad su- yu vadisini takik eden diğer bir ge - gek üzerinde de tedkikler yapılmıştır. Fakat ilk hat, inşaata daha uygun gö- tüldüğünden Burası tercih edilmişt'r. krak ve İran hatlarının iltisak nok- tası oları Meseriçten 30 kilometre ka- dar sonra yani, Ziyaret deresinden Dubana kadar olan güzergâhta ârıza- Sirkeci meydanı mo- dern bir şekle sokuluyor |Yeni tesisatın bir kısmı Cumhu- riyet bayramına kadar ikmal e Sirkecide Edirne ve Avrupa hatla- | ranım durak, Bekleme ve yelcır girip cıkma yerlerile banliyö hattının dü - rak, bekleme ve yolcu girip çıkma yer lerinin biribirlerinden tamamle ay - nılması karaclaştırılmıştır. | Banliyö kasmı İçin yapılam inşaatın | önümüzdeki Cümhuriyet bayramıma | kadar yetiştizilmesine çalışılmaktadır. Banliyö perowu halka açıldıkdan somca Avrupa hartında seyahar ede - cekler trenlere, istasyonun — şimdiki göeş kapmandaır değil, banliyö peno - | mundan gireceklerdir. Pesonun iki kapısı olacak, biri ge - | Tenlere, giğeri gidenlere tahsis edile- cektiz. Bu kapıların ber kisi de müs | takbel Sirkeci meydanına açılacaötır. Ö zaman istasyonun şimdiki giriş mümanaatlarına rağımen yola ge- tırmişlerdi. İ | Âli Paşa; naibi saltanat olgrak İstanbulda kalacaktı. İKİNCİ KISIM Sultan Azizin Avrupa seyahati - Sultan Aziz; 1284 hicri senesin- de hareket etti. Âli ve Puad Paşaların çevirdik- leri siyasi manevra büyüktü. Rus- | lar, bu seyahate ebemmsiyet veri- . yorlarda. Devlet aliyyeyi, en ziya- de menafii iktızası tutan İngiltere imle, üçüncü Napolyonun Padişah- | la bağdaşmasından ürküyordu. —| Buslar, istikbalden emin ikliler. Lâkin, Osmanlı devletinin, İngil- teve tarafından mütemadiyen tes | Tih edilmesine şüpheli nazarla ba- koyorlardı. Bu teslihat bir gün gelir kendi alevhine istimal olunabilirdi. İngiltere; Osmanbı kuvvetle - rini kendi lehine kullanabilirdi. dilecek kapıları kapatdacaıktır. Garim akışamda yendiki çalgılı ga: z'nenun yer ade buyük bir park yapı- dacaktır. Bu parkın önünde yapılacak tesisata 100000 kira sarfedilecektir. Müstakbel Sirkeci meydamınıı açı- Tabitmesi için istimli ) atâk muhakak olan binalar, Çatalca, Edirne vtobüsleri - min dürak yerinden itibaren tramvay caddenni takiben — Sirkecideki kavse kadar olan adadır. Bu adanın istimlâki için Nafıa Ve- kâ lediye arasında — temaslara Başlarımıştır. Meydazım ctrafına ve denize kâdar uzanacak olan geniş caddenin iki te- rafına ağaçlar dik lecektir. Bi süretle İstanbul, Naf Veki. lcr'nin gaytetile, çok güzel bir mey- tile " dan daha kazanacaktır. İ Kuvvetli bir Osmanlı İmparator- luğu, nekadar gayri mülecanis a- nasırdan mürekkeb alursa olsum, İngiltere himayesinde tehlikeli bir varlık teşkil edebilirdi. İngiltere, hiçbir vakit Osmanlı inzparatorluğunu, — meşrüti fikir- ler etrafında toplanmağa saik ol- madı. İngiltere hükümeti biliyor di ki; Sultan Aziz; meşrutiyet fi- kirlerine yanaşır ve tatbık eder ise İmparatorluk çok sürmez batardı. İmparatorluğun inkırazı, İngik SŞT CE Y pera nafiini bir anda yok — edebilirdi. Kuvvetli devletler, İmparatorlur ğun enkazı üzerine — çökerlerse sonra hal nice olurdu. Bir daha b u| devletleri yerinden kıpırdatmak kabil olabilir miydi? Binaenaleyh; İngiltere, iyi ve kötü statokosunu muhafaza eden Bir Osmanlı İmparatorluğunun yerli yerinde velev ki, bocalayarak bile kalmasına taraftardı. Zaman ile ne olur ne olmazdı? 51milyonliraya maloluyor lrak hattının yeni bir güzergâhtan geç- mesi dolayısile beş milyon İira | dJayhık olmak üzere “Tophanedeki 7 —RON TRLİaR N SA EYLİN. 18aR gee IY'TAR 9 — YüDdak NöS— F yapmaktadır. Bugün bu kasım üze- Tindeki kavi ctüdler yapılmaktadır, Bitlinin içindenr gecen güzergâhi. Tat- yana ulaştırmak için / barometne ile araştırmalar yapılmış ve 30 kilometre uzunluğundaki bir mıntakada binde 25 meyil bulunduğu tesbit ed'imiştir. Tatvandan sonra Van gölünün ce- nubundan dolaşame Vandan gece- vek Kotura giden güzergâkın uzun - luğu (4) kilometredir. Bu kısımda halif meyiller vardır. Bu hat Hoşab, Zeylin gibi arasiyi | sulamıya müsaid nehirleri olan ve Şamran kanalile sulama meselesi ar. ganize edilmiş bulunan — 1750 metre timli bir hayat yaratabilecektir. rakımlı bu geniş mıntakada çok ve - Van - Korur hatıında kayda değer ârıralar - bulunmadığından — burada hat, daha ucuza mal olabilecek ve ko- Taylıkla inça edilecekt'e. Son tesbit edilmiş olan — vaziyete göre, bu İattın güzergâhr Diyarba - kırdan başlıyarak 163 üncü kilemet- ve civarında Meseriç iltisak istasyo - muna kadat Diyarbakır - İzan hattı güzergühile müşterekt x. Irak hukümetle yapılan müsterek tedkikler ve araştırmalar netcesimde Türkiye - İrak bududünü teskil eden Habur çayı kenarındaki Guvara kö - yünün Türkiye ve Irak demiryelları. min birleşme noktası olması kararlaş- mıştar. Hattın, Dödenin Batman ve Batan çayları arasındaki kusmmudan geçtiği takdirde imsatın pek pahabya mi e- İcağı anlaşıldığından bu istikamet bi - rarklmış ve Meseriç iltisak noktasından cenuba ayrılan 264 üncü kilometrede | Cizreyi gecevek Trak hududuna eza - van gücergah kabul edilmiştir. D'yarbakırdan — itibanen — Meseriçe | kadar müştere kolan 163 kilemetrelik kısım hesaba katılmaksızın İran . Me- seriç hattının uzunluğu takriben 292 | kilometre olacağına göre Diyarbukir. dan başlıyarak İrak ve İcan hudütları: 'a varacak hatların uzunlüğü takriben 911T kilometre kadar turacaktır. uBn. lara tahminen harcanacak . parâ 51 malyon Hiradır. Diayrbakır - Meseriç müşterek iks- mı üzerinde Diyarbakırdan — “1ibaven 56 kilemetre umaluğunda —olam 7 kazim, müteahhidlere ihale edilmiş ve | inşaata başlanınıştır. | J mir Yolcularına Bir kalaylık Bandırma yöolu ile İzmir ve ha- valisine gidecek yolculara bir ko- Denizyolları acentasında demir- bileti de satılmağa baş - Belki; icab eden yı düşürerek kendi eline geçirebilir- di. Fransızlar İngilterenin bu nok- tai nazarını bildikleri için, ellerin: den geldiği kadar şark siyasetinde noktak nazarını akamete uğratmağa çalışıyarlardı. İngil - | tereye, Akdeniz ve şark sahasınrla manjalar vücude getirmeğe saik oluyorlardı. Girid — meselesinde Ruslarla Fransızların Yunanlılac tarafını iltizam etmelerinin sebebi bundan başka bir şey değildi. A - icab ediyordu. Fransızlar, müsavat, hürriyet ve| adalet fikirlerile Ruzlarla beraher şarkta nüfuz kazanmağa çalışı - yorlardı. Fransalar, hürriyet ve meşru- tiyet fikarlerile şarkta kültürel bir mevki almak, esasen, kozmo- polit olan Osmanlı ricalini tatmin ederek Mristiyanlar üzerinde de Atlatılan kaza MAHMUD YESARİ Dün, eve döndüğüm zaman: — Büyük — geçmiş olsur, bir yangın tehlikesi atlattık! dediler. Ne evde, ne sokakta, yangın at. latmış bir hal yoktu. Anlattılar: — Caddedeki küçük berzin de- posu, yandı. İtfsiye vaktinde ye- tişti de, kurtulduk. Ev, caddeye yakındır. Cadde üstündeki küçük benzin deposu- nun tutuşması, hakikaten mahal- le için büyük tehlike idi. Evdekiler: — Bereket, sermaye azdı Ja, çok benzin bulunduramıyordu. Dediler. Demek, sermaye azlığı, — koca bir mahalleyi yanmaktan kurtar- mış! Bu kurtuluş, kaza ve kader gi- bi tesadüf ve talih meselesi. Sokak üstlerinde, mahal'e ara- larında benzin deposu olur mu? Bir kolaylık olmak üzere küçük depolara müsaüde edilsin, fakat, bunların emniyet — tertibâtı yok mu? Eğer benzin deposunun sermae yesi çakça olsa, çoakça benzim bu- lundursa imiş, cayır cayır yahi- yormuşun! Zengire sürün de geç, züğürt- ten sakma geç! diye bir darhimesel vardır. Bu, benzin depo'arı yer - ler için değru değil. Fakir depolara yakın, zenyii Hepimizin derdi Susuzluk derdi Okuyücülarımızdan aldığımız Birçök © mektublarda — Şekrin mühtelit semtindeki sularım, günün birçok saatlerinde ke - sildiğinden bahsedilmektedir. San defa getirilen su maki- nelerile şehir suyu iştihsalinı bir misli arttıran idarenin, ma- kine Moctajı münasebetile bu su kesilmelerine meydan ves- diğini yaptığımız ı’hkıkmgnıı anladık. CL M Bilhassa akşamları besilen suların evlerde birçok akıal- lıklara meydan verdiği görül- mektedir. Yağmuar aylarınım başlamasile tabil olaralt teza- —— yüd edecek sular yeni makine- lerle bir misli fazlasına iblüğ lirken şehrin susuzluktan şikâyet elmesi, hiç yerinde 'de- üildir. Evlerde su istihiâki bil- bassa iş sahibleri ve aile retş- ileri olan alı Saatini teşkal eden - sabahları - artacağından, montaj işleri nihayet- tulun - cıya kadar süların bu saatlerde salıvı ve monttaj işleri- nin bir an evvel nihayetlendi rilerek susuzluğa nihayet veril mesi, için alâkadarların bu işe — ehemmiyetle nazarı dikkatini — celbedertz nüfuz siyasisini yürütmek gaye - sini takib ediyordu. Ve bu suretle İngiliz siyasetini içlten vurmağı çalışıyordu. Fransızların bu poli tikası daha ziyade iktısadi hedek ler takih ediyordu. İngilterenin eline geçecek Bo- ğazlar Fransızlarla Ruslara ek « mek mi bırakırdı? Rusların en büyük gayesi Bo ğazlar üzerine ve Akdenize inme- leri idi. Anadoluyu istilk edip Mersine inmek, Balkanlar tarafından da İstanbul ve Boğazları üzerine yar — yılmak idi. 4 M.Nııqenım—- — Geri dönünüz!... * (Devamı' var) —