3S-SONTELGR 4 ”— 30İkincikânun 93 8 Sporu köylere kadar yayacağız Halk Flilozofu”” e .. M dn diyor Ki : erli anirenör yetiştirme kkursu) nda 1martta ders- lere başlanacak Saylık bu kursu bı:tı';ğnler 150 lira maaşla muhtelif kasabalara İmara ve okumam Vvardır, hesabım da tagin olunacak!ar iyidir. AA | Tşarıyanlar sütunu | İş arayan, işçi isteyen veya bir müşkülü etup bizden fikir soran ve şikâyetin bildirmek arzu eden muh -. terem — karilerimizin — mektublarını |her gün bu sütunda muntazaman ve parasız neşredeceğiz. Bize gönderi -| lecek iş ilânları 2 gün Üstüsto tekrar- la neşredilecektir. | 139—20 yaşında bir gencim. Yugos- lavya orta mektebinin 7 nci sınıfın« dan — çıktım. Yugoslavca mükemmel İsurette yazığ okurum ve konuşurum, |Türkçe yeni ve eski yazıyla da yaz- iftçilere yardım ayda köylüye 3 milyon liralık yardım yapıldı !Ikbaharda başlıgac;I; zirat fa liyeti karşılamak üzere şimdi- den birçok te dbirler alınıyor Tecessüs irşey merak etmek, onu anlama- ğa çalışmak meşru yollardan gitmek |şartile hatta bir fazillettir bile. Fakat üstüne vazife olmadığı halde Taahza tezvire &let olmak için bir adamın başkasının — hususiyetine — burnunu sokması da ahlâksızlıktır. Böyle ol- makla beraber her insanda bir nehze- cik olsun bu huydan mevcuttur. ve tecesesüs insanla beraber kıdem ni - hadi âlem olmuştur. İki kişinin ara- sındaki hararetli bir münakaşa he - men kirişti kulakları kendine doğru "â"îl!lmwıimlnm başlangıcı olan e)ğılişindan tebarüz eden diğer — biri İden itibaren iki ay zarfında müs/mühim nokta da Tarım Kredi Koope| Hahsilin gerek tohumluk, gerek sair ratiflerinin büyük bir hızla inkişal et-| tinin —her türlü bakım — mas|meleridir. İhtiyaçları kooperatife için geçen yıllara göre Ziraat il! olmıyan müstahsillerin ihtiyaçları İBankası daha fazla kredi vermiştir. 'altuz Eylül ve H inci teşrin ayların-| Verdiği krediler 3 milyon liraya ya| İkındır, Bunun yarısından fazlası Ta- 'm Kredi kooperatifleri ortaklarına 'etİlmiştir. Banka, zirat kredinin tev. de müstahsilin hakki ziraat işleri Mastanede ve eczanede 4 sene kâ-| Sporu bütün şehirlerimizde yay-İnühal varakası, nüfus kâğıdı ve tah- tiplik yaptım. Bonservsim de var - mak ve hatta köylere kadar tamiımn sil vesikalarının birer sureti, sıhhat! İdır. Bir yetde tercümanlık, teyahut etmek üzere başlanan mesaiye büyük raporu, askerlik vesikası, 4 aded fa- odacılık veya başka bir iş, m_vomm.ılir faaliyetle devam olunmaktadır. | tagraf raptolunacaktır. n Her işi kabul ederim. Adresim. Son | Bu cümleden ölmak üzere, Anadolu- — Bu vesikala at edecek -| nisbetne yaklaşmış olması bu teşek|| Telgraf iş halk sütunu yasılasiy -İmun uzak şehir ve kasabalarındaki Jan talibler hakkında,; mıntakaca İâe küllerin hayli gelişmiş olduğunu - vejile Sütlüceli ML Ş. dir. |#Fora hevesli ve müstald geneleri|zim gelen muamice yapıl) ortaklarında kooperatif fikir ve h: 140 — Yüksek san'at mektebi me—!ımıll bir surette yetiştirmek maksa-|derhal Ankaraya gönderil ketinin yaratılabileceği imkânlardanlizunuyum. 18 senelik san'atkârım. Bir|dile tedricen her şehir ve kasabaya| (Yerli ahtrenör yetiştirme Kut - azami surette istiladeyi kavradıkların||çok demir inçaat yaptım. Fabrikalar-|birer yerli antrenör — gönderilmesine | ç) 'Tanzim edilen müfredat programı | 1 gösteriyor.. Öğrendiğimize göce ban- da demir işleri üzerinde. ustabaşılık biran evvel başlanması kararlaştırıl- dairesinde 1 Martta mesaisine başlı: j ve şeflik yaptım. Anadolunun — her mıştır. Bu maksadla yerli antrenör konuşan iki yol arkadaşrına” döğrü lemelerini dinliyet - gün kenar mahollerin biri » sinde bir kalabalık gördüm.Amma bu çok tuhaf bir kalabalıktı. Çıkmaz bir 'sokakta bir evin kâapısında kadınlı, 'çocuklu bir kalabalık ve aralarından bir kadın bağırıyor. Şu hale nazaran bir mahalle karısı kavgası diyip ge İçersiniz değil mi? Fakat, sokağın ber an | k d.il te almaktadır. Bu bakımdan '*tilen kredinin mikdarı ziraat saha- Mi genişliğine de delilet edebilir. an daha genişti fazla bir Thtiyaç kredi verilmştir. . Ziraat için daha Kon ya vapuru Hâdisesinin Kahramanı Kâni, nihayet şehrimiz- yakalanarak İzmire gönderildi |. Bundan bir müddet evvel, Bn.Mah- ;"“'! adında enç bir kadının, 4 ya - iadaki çocuğuyla ve Konya vapü Kâni ve İsmail adında iki şah- Stavüzüne marız kaldığıı ve ""Ğlmvmer hakkında İzmirde kek Teşhud muamelesi yapılarak İz - n;;: ikinci Sulheezada muvkufen ::' asilsa firara muvaffak olduğunu S0 ünm 'dan İsmailin kırk Kâninin tildiğini Kdetle hapisler ne karar ve- Övali €e yazmıştık. Bu gekitten beri her tarafta aranen %m kahramanı. firart Kâni Gerilmi yaslanmış ve İzmire göne iğina tür. Kâni sabte hüviyet ver- )“nıgı 'den dolayı tekrar mahkemeye mf:m bidayeten 240 numaralı evde Ve 1945 halde 394 olarak göstermiş nin:"?““' bulunduğu müessese- *"üıu 'Sini yanlış olarak söylemiş ve Kasımpaşada ve söylediği ad. Te harle, hı;'?%hünn—h'hdun- Ülen Kİ gün tekrar muhakeme e - ka H inci teşrin, hattâ T inci kânunun| ilk ortasında ziraat şartları müsaidi taralına giderim. Maaşla veya serma- yetiştirmek üzere Ankarada açılması Yil istihsal faaliyeti geçen yıla na- duyulmuş ve daha 'N dwurşmaları sırasında Kâni-| am etmiştir. Önümüzdeki ilkbaha: liyetin ihtiyaçlarını karşılamk banka şimdiden birçok yeni tedbirle Bankanın verdiği bu kredilerin dalalmaktadır Esrara Lanet eden Sabıkq_lî Mahkemede ağlıyarak ; “işu halime bakınız.. Şef. katli miltetim bana mer- hamet ediniz..,, diyor ! de Sulhceza mahi miştir. Suphi, bir müddet evel bir Vilik alâimi göstermiştir. rar sahverilmiştir. Hâkim Suphiye sordu: — Soyadın? — Yenigündoğdu! — Senin doğmanla ortalığa ferah- hık gelecek galiba? Suphi ağzını açtı, gözünü yumdu. Bir konferansçı gibi mütemadiyen söyledi. Ağlayarak söyledikleri lâf- lar arasında: diniz.. Aklım tam değildr; ruht — ve akli hastalıklarla malülüm!. Hırsız- fur: Kântye hâkim gu suali sormuş- Ne diye sahte hüviyetler — vel 4 hu — laralaj verdin? ::; â“fkhuı Bu kadın bizi ağir bir — Daha mu iyi oldu? 8:?""“ takdir edemedim! te hüviyet verdiğinden hak - Tunun Ayrıca takibat ierasına ve süç- M—M— iddia makamına | nwn!hımunqv—m-ı hh—ı—. | Mün yanına yani İzmir has- W lık yapmıyorum, Namusumla çalışı- yordum! Subhi saçmalarına şöyle devam et- miştir: ma naldatırdı. Fakat şimdi, asla.. Artık benden geçti'.. lânet olsun es- rara'... Diğer suçlu Hüseyin, esrar salın almadığını ve yerde bulduğu ufak bir. maddenin ne olduğunu Subhhiye sor- duğunu söylemiştir. |giden mıntakalarda kredilerine dev| aylarında başlıyacak olan zirai faal 4 », için | Üzerinde esrar bulunduğu — halde | şirkette çalışmak üzere kendime iş ax; - |Hüseyin adında bir sabıkalı: esrarkeş | fıyorum 'tanbuldan İzmire elirken va -|Suphinin yanmda yakalanmış; ikisi kemesine göndeni - |şilkayaya müracaat olunması). sene hâapse ve iki yüz lira para cezasına mahküm olmuş bir sabıkalıdır. Ge-| Bayan Safiye (Fatih) — Mektubu- çenlerde gene esrardan mahkemeye |Nuzu muhakkak gelip almanızı rica gelen Suphi, mahkeme huzurunda de- , ederiz. Tıbbi adli müessesinde bir müddet |mektup gelmiştir. müşahede altıma alınan Suphi, tek - g; yeli bir arkadaşla iş yapmak istiyo - rüm. Arzu edenlerin şu adresime mek - la bildirmelerini rica ederini: | İstanbul, Aksaray, Küçük Lenga, sekizinci bostan karşısında, No. 40, Aziz hanesinde *Teknislyen>. 141 — Tahsilim Orta mektehb do - İrecesindedir. Eski ve yeni yazıları mükemel olarak okur yazarım. — Ve süratle yazı makinesi kulanırım, Her hangi bir müessede iş arıyorum, iş vereceklerin Son Telgraf gazetesi iş ve halk sütunu vasıtasile (Bayan Z. E.) da müracsatlarını rica ederim. M2— 25 yaşındayım. Tahsilim or - ta olup usülü muhaşebeye vakıfım seri daktilo yazarım, rumca Ve fran- sızcaya aşinayım bir mücssese veya İş ve Halk sütunu vasıtasile N. Ye- . Açık muhabere Bayan Zahide — Namımıza yeni bir layan Müesser (Maliye daktilosu) — Gazetemizin başlığı yanına koydu * gümuz sağlık kuponu ile her - gün ve| kabul olunan (merli antrenör yetiş - tirme kursu) nda (1) marttan itiba - ren tedrisata başlanması takarrür et- miştir. Ankarada açılacak olan bu kursa, şehrimizden, İzmirden, Ankaradan ve diğer bazı şehirlerden arzu edenz ler iştirak edebileceklerdir. Kursa iştirak etmek istiyen antrenör nam-| İzedlerinin Türk olmaları ve küsnü hal gahibi, sociye ve kültür seviyele- rinin müsald bulunması, spor haya - tından terniz bir şekilde ayrılmış ol ması ve halen spor yapmakta ise; bu- İgünkü vaziyetinin iyi olması ve yaşı- nm da müsaid bulunması lizım gel - |mektedir, Bu şeraiti haiz olan ve antcenör olmak istiyen talibler birer istida ile rumtaka futbol ajanlığına müracaat edeceklerdir. Bu istidaya, geçirdiği spor hüyatı - Tn tercümelhali (adres ve evsaf ile birlikte) bildirilecek ve polisten hüs- | Hırsızlığı Kabul etmiyen Hırsız Çaldığı elbiseteri giyin- miş, dolaşırken yakalandı herkes muayene olunabilir. Doktora |bu kupondan başka ayrıca hiç Bir |ücret verilmiyecektir. Yeni ve muazzam bir Cozasevi dahı 82 bin lira sarfolunarak; Aydın | — Ben bu millete çok hizmet et - İ şehrinde Gazipaşa ' mektebi Kürşısın - | HK Başında iki 'dirhem bit çekirdek 'tim. Merhametli milletim.. Bania acı..|'daki büyük ve metrük arsada muaz- | İOlaşirken, elbise sahibi tarafından İŞu hatine bakınız, bana merhamet e- i zam ve modern bir hapishane inşa o- hunması kararlaştırılmıştır. Yeni hapishane binasının inşasına önümüzdeki ayın 15 inden sonra baş- İanacaktır. İnşaât sür'atle ikmâl olunacek ve k diye aklım git- — — Esrarı tanırım. Vaklile epey ars| Mühpuslar bu yeni hapishanede mün- | gilim. Bileğimden kan damlıyan bir kadaşlık yaptık. Küfir beni çok za -| tazam ve faydalı bir program tahtin-| san'atkârım! İda birer san'atkâr olarak yetiştirile- ecklerdir. | tr. Subhi, (yaşasın Cumhuriyetin âdil mahkemeleri) diye bağırarak mabk: gönderilmek üzere evrakın iddia m:; kamına tevdiine karar veri DELİ GÖNLÜM YAZAN Nazillide yapılan bir hırsızlık hâ- discesinin suçlasu Haydar adında bir şahıs garip bir şekilde yakalanmıştır: Haydar, Nazillide bir hanede ya- tıp kalkan Yusuf adında bir. şahsın bir kat elbisesini, gömleğini ve at - Kısını çalmış, İzmire gelerek Moezar- görülmüş ve yakalattırılmıştır. Tevkif talebile İzmirde Sulheeza mahkemesine gönderilen — suçlunun | hüviyeti tesbit edilmiş ve dair müdafaası dinlenmiştr. Haydar ifa - desinde: — Affedersiniz, fakal ben hırsız de- yacaktır. Burada yalnız futbol — içi değil, icabında atletizm antrenörlü - ğünü ve güreş ile su sporları müsa- bakalarını idare ve hakemliklerini yapabilecek !:ab!!i_vı—l(t elemanlar ye-| tiştirilecektir. Azami $ ay devam edecek bu kur- sa iştirak eden antrenör narazedle -| rtne karşılık olmak üzere ayda 75 lira ücret verilecektir. Bundan başka | |kendilerine Türk-spor kurumu tara-| |fından Birer karyola ve şilte $le yas- İtık ve ayrıca yatacakları yer için müş. terek bir Tokal temin edilecektir. Kursu bilirenler, muvaffakıyet de- yecelerine göre, ayda 100-150 lira üc- retle Türk spor kurumu emrimde ça« Tştıracaklar ve mesatleri nisbetinde bu ücret tedricen arttırılacaktır, Kursu ikmal edem — antrenörlerin mahalli memuriyetlerine kadar hatdı- p rahları, İaşe ve İkamet yevmiyeleri de| !vcrilımkh'r. n "Bir halk san'atkârı İçin tertib edilen Müsamere.. Tulüatın müvaffak san'atkârlarıdan Hakkı Rüşen için kendi arkadaşları tarafından Şehzadebaşında Turan ti- | yatrosunad bir gece tertip edilmiştir. — Anladık- ama, elbise üzerinde çıkıyor ya.. — Evet.. Fakat ben bu elbiseleri serbest bırakılmasına karar verlmiş- | Kayserili Osmandan yirmi liraya sa- Va tın aldım. Suçlunun toplanan delir-| aşşuk isimli 26 taklitli bir oyun oy- ler karşısında tevkifine ve Nl,m“.(.'m)ıcıklııüır. Bu münascbetle Halk 1 Şubat Salı günü yapılacık bu mü- samerede Ertuğrul Sadi Tek artist - ler revüsü temsil odilecek, san'at - kâr Naşid ve arkadaşları da Rüyada un iyi bir artisti Hakkı Ru- NUSRET SAFA-COŞKUN OMAN:30. — Eveti, — Saal kaçta çıkıyor, buradan?.. — Belli ölmaz. İşi ne zaman biter- se.. — Her zamgan kaçta çıkıyor, aşağı yukarı.. Hademe, fazla oldun der gibi yüzü- ne baktı, adamın. — İşi bittiği zaman?.. — Haber verseniz, belki' kabul e- derler.. Sizi mühim bir iş için gör- mek istiyor, diyiniz. — İçeri bu haberi götürmem bile yasaktır. Mühim bir iş için diye gün- de bir sürü insan geliyor, saatlçroe a- damcağızı tıraşa tutuyorlar, kimi — iş istiyor, kimi belediyeden şiküyel edi- -H— İNSANI KOMEDYA N YAPTI KA Ğ EN BÜYÜK 'TA KADINI YARATMASIDIR. Sevdiğimiz. kadın .benim n 3Omu.. size, b Ba Zakabilirim; fakat... î“'*“m dibindeki davarda, EDEBİ R At rdeğye '““l_’î . — Yazı işleri müdürünü gürmek kenarmı dişledi. Dönmekle, kalmak mi?. hr"'ı. kıpırdandı. İki dizi arae, ğ istiyorum. ve ısrar etmek arasında mütereddid- dn;iı.. bir avına kıs- — Hademe katnı ileriye doğru çıkık, di. deşleDİR Arkalığına m:» bir eli cebinde ayni lâkayd ve karşı- — Düşünüyordu: Gztek, a Şana sındakine ehemmiyet vere — İmkânı yok, bu cesareti bir da- &a Pa Remedi. Sonra ldlaime ea ha gösterip, gelemem; ne - olursa ol- başlayınca yörüm kalmış olan si. ü;):_'y!îpuhmmı, YAZI işleri mü- sun bugün görmeliyim, kendisini.. saASndan üzüne dökü ü?. Sordu: ;"J.“"“ p Ti dökülen M Muhatabı dik dik yüzüne baktı - Çok mu meşgul.. Benim için beş Tinden; yüsle —doğruldü hum; ve iki Kelime söyledi: dakikasını feda edemez mi acaba? Göltimi istedinie? — Kendisile görüşeceğim!, Hademe tekrar dönmüş, yerine o - ni u'_% SAbÖR Önlüeen, aha aidse, karşıki odaya turmuştu. Ayaklarını birbirinin üze. trik gi yi beş mumlük bir elek . v0 Bidiniz.. Kendisini görmek ister- rine attı. Pabucunun üstüne düşmüş %uuıh—._ işığında dar ve uzun —”—ha“!'. böş arası gelin.. çorabını yukarı çekmeğe uğraşırken üstüne sıralanan odaların — — burada dediler, kayıdsız bir eda ile karşısındakinin h""ndıuıugw ürknlari —B“r:;dmm Saatten sonra sorusunu cevablandırdı: *kumğa galışıyordu. : “"Y"'! etmez; b — Orasını bilmem, yalnız bu saat- -M%.: seslenince, ona döğrü yü- m—m_. —Mm&mwi'ı. i lerde kimse ile konuşmaz. — İsmi, Suad Sadi Beydir değil yor, kimi de., — Ben ne iş istiyeceğim, ne de bir şikâyetimi söyliyeceğim. Hususi bir iş için konuşacağım kendisile.. — Yarın gelin.. Dörtten beşe kadar görüşebilirsiniz. Ziyaretçi lâhavle manasına gelen bir hareketle içini çekti. Yazı işleri müdüri yanına — giremiyeceğini aklı kesmişti. Geri döndü. Şapkasını başına geçirerek ilerledi. Tam bu sı- rada yere kuvvetli basan iki topuğun çıkardığı ses, gittikçe yakınlaştı. Du- varda kendilerine doğru gelen bir gölge gördüler. Bir saniye sonra da gölgenin sahibi gözükmüştü. Bu ce « ketsiz, kolları sıvalı, saçı alaına dö - külmüş gene bir adamdı. Koridorun dibindeki kapıya elini uzatırken, yerinden fırlıyan hedeme- şında da hepsi birbirne benziyen ku. şaklı, şalvarlı adamlar birikmş, ba - inran kadımı dinliyorlar, tuhaf tecee süs bu ya! Aralarına karıştım. Sar- dum. Bu şalvarlı adamlardan biri: — Piçler, dedi. Bir leblebicyi döv- müşler. Leblebileri yere dökmüşler ve tablasının camını kırmışlar, dedi. Biz ne bakıyorsunuz, dedim. Biz hepimiz leblebieyiz, dedi. Dayak yiyen Jeblebicinin hemen arkadaşlarına haber bermesi ve on * ların bir arada böyle sokak başında toplanması hayretimi mucip oldu. — Sizn bir cemiyetniz falan var mr dedim? Güldü ve: —— Hayır arta biz, bize çatanlara İkarşı hep birlik oluruz. 2 Demek bir deblebiciler cemiyetir İsonra o çıkmaz sokaktaki takunyeli kadin ve çocuk alayına baktım —da sonların cemyeti olsa gerek» diye dü- şündüm. Bunun ehemmiyeti yok. Fa- kat orada manzarayı seyre gelenli- rin adedi arttıkça artlı. Her iki ta » rafın da taraftarları ziyadeleşiyordu. Ve bilhassa burada mütecessislerin yekünu birdenbire yüzle baliğ olu- verdi. Adetâ sokak, bir miting man- zarasını almıya başladı. Tecessüs bazan güzel şeydir. Köp- rünün altında balık tutan bir sersç - riye işini gücünü bırakmış kaç bin- lerce kişi parmaklıklardan aşağı sar- İkarlar hepiniz bilirsniz. Tecessüs gü- İzel şeydir. Faakt böylesi değil. Halk Filozotu Açık İş ve Memuriyetler 2 elektrikci, 1 tesviyeci, 8 makinist taleb ediliyor İki elektrikçi, bir tesfiyeci ustasına ihtiyaç vardır. Talip olanların İzmir- de Halkapınarda Türkiye - mensucat fabrikalarına müracaat etmeleri V- zım gelmektedir. Ayda herbirine (80 lira) ücret ve- rilmek üzere Devlet Hava Yolları U- mum Müdürlüğü işletme idaresi için imtihanla 8 tayyare makinsti talep olunmaktadır. Arzu edenlerden, şehrimizde bulu « nanların yarın akşama kadar Yeşil » köy tayyare istaayonu müdürlüğüne müracaat etmeleri icap elmektedir. İmtihan 7? Şubatta icra olunacaktır. —-— ye seslendi: — Kümil, söyle istihbarat şetine beni görsün!.. Bu sözü söyleyinciye kadar da ken- disine yaklaşmış olan yabancı adama baktı. Bakıncaya kadar da kapının tohm'pı:u çevirmiş, ayağını içeri âl- muşti. — Suad Sadi Bey zatıâlinizsiniz de- Bil mi efendim!.. Geri döndü. Karşısında duran ada- ma baktı: — Bendenizim efendim, bir emri - nis mi var? İçinden düşünüyordu ziyretçi: — Hademeden daha az kibirli.. — Beş dakika rahatsız edecektim. Yazı işleri müdürü — dudaklarını ısırdı. Önün cevabini. bekleyinciye kadar, diğerinin gözü, kapıdaki kırk sekiz punto harflerle dizilmiş kâğıdı okumuştu: 17 den sonra ziyaret kabul edilmez. Küçük bir tereddüd anım mütca - kıb, Suad Sadi ayağile kapıyı —itmiş ve arkasındakine: — Buyrun! demişti. ü ( Devamı var) e Yİri