-SONTFLOCRA JAKŞAMCILA -73— JESKI bir Yazan: F — 19 İkincik 228 f | - â akşamcının detterinden) Osman Cemal Kavaılı Gece yarısından sonra denizden gelen mandolin ve kitara sesleri arasında Rumca şarkılar — Ben, dedi, gidiyorum, otele gi- diyörum, yatmıya, otele! İhtiyar ak sakallı mümeyiz beriki- lere çıkıştı: — Canım, siz de pek ileri gidiyor- | sunuz, yazıktır yapmayın canım! Abdi bey söylene söylene tepede- | — Dur dur dür! Dedi. Aklıma en- fes bir muziplik geldi. — No gibi? — Abdi beyi şimdi böylece kaldı- |rıp denize atsak duymaz. — Tabii duymaz! — Herif bu gece okkaya yakın iç- ki Rum ticaret mektebine doğru tır- . materken Turhan ile genç çocuk koş- tular, onu karga tulumba edince ge- tirip çadırın önüne yatırdılar. Şimdi Remzi bey ona kendi elile bir rakı ve bir kavun sundu. Sonra rashoş Hüseyin kalkıp onun yanaklarından öperek: bizim bir tanecik Abdi be- yimiz var, bir tanecik, onu ne satar, ne de değişiriz! — Gel, şunu seninle buradan kar- ga tulumba edip kaldıralım, götürüp sandala yatıralım! — Sanra? - — Sonrası. Çekelim zandalı Bü- yükadaya! Ey? — Orada onu yine karga tulumba edip kenara çıkaralım bir yere ya- Dedi ve Abdi beyin şerefine gaz |Uralım; biz de bir kenara çekilip a- hernen çifte telliyi tutturunca evrak |Aaçların arasına saklanalım Sobah mukayyidi de ellerini şıkırdatarak |*!UP ta o kendisini orada yapayalnız göbek atmıya başladı. Bu aralık arka taraftan bir sen geldi: — Kolay gelsin yahu, kolay gelsin; hidime çok erken başlamışsımz! Herkes o tarafa döndü ve Bahir bey sevinçle: — Hah, dedi. Mithat da geldi. Bu gelen Mitbat eski Sabah gaze- tesinin “muharrir ve yazıcılarından gözlüklü Mithat beydi. O mathaa- daki işlerini bitirdikten sonra Adayo son vapurla gelmişti Önündeki ko- ca kayık tabağına yeni baştan salala yapmakta olan Bahir bey sordu: — Hani Ahmed Rasim bey! © da çok selâm söyledi, mühim bir işi çıkmış gelemedi. Oradakilerden bir kaçı: — Oo hu blmadı dediler. Onsuz bu Alemlerin tadı çıkar mı hiç? Bu haber. herkesten'ğok Turhanın canını sıktı. Çünkü her gün gazete- lerde taflı tatlı yazılarım okuduğu Ahmed Rasim beyi bu gece orada ilk defa görecek, onunla tanışacak, © - nun yazıları kadar tatlı ve güzel söz- Terini doya doya dinliyecekti. Gece yarısından bir. hayli sonra denizden gelen mandolin kitara ses- Jerile karışık gürültülü bir rumca şarkı ile sarhoşlardan bir kaçı uyan- dılar. Bu uyananlar Turhan, Remzi itihanlarda muvaffak olacak ve ayn! ve evrak mukayyidinin muavini (- diler. Ötekilerin hepsi de çok de - rinden sızmışlardı. Hele ak sakallı ihtiyar mümeyizle Abdi beyi bacak- larından sürükleseler duyacak hal- leri yoktu. Turhan'ın aklına hemen derin sızmış olanlara birer oyun oy- namak geldi. Bu fikir ayni zamanda müukayyid muavininde de" uyandı. Turhan ona açmadan o Turhana: — Haydi, dedi, mümeyiz beyin sakalını maviye boyayalım? — Ne ile boyıyacağlız? — Remzi beyin cebindeki mürek- li kalemle! u fikir Turhana mülâyim gel- mekle beraber: — Biâri oldu olacak Abdi beyin de bir yerini de boyıyalım! Muavin Remzi beyin cebinden mürekkebli kalemi çıkarırken Tur- han birden fikrini değiştirdi: Polle bulunca bakalım ne yapacak?.. — Vallahi bu çok haş bir fikir !.. — Hoşsa haydi yapış bacakların- idan .. Kendilerile birlikte uyanmış olan genç çacruğun da yardımı ile iki daki- ka sonra Abdi Bey, deniz kenarında- ki sandalın içine boyluboyuna ya - tırıldı ve yirmi dakika sonra da Bü- yükadamın şimdiki Yürükali -plâji- nın olduğu yerde yine ayni tertih kenara çıkarıldı, oradaki çamların altına uzatıldı. (Devamı var) Yeni Hakem Kursları /!. a ee ğene Ihracatı kontrol | Kelle kurtarmak Portakal ve hububat kon- trolü için yeni kurslar | açılıyor 1. Bu kursları muvaffakiyetle bit recek lise me Başlıca ihracat maddelerimizin, rümünü temin etmek ve her cins malımızın en iyi, en nefiş olanmı |ihrac etmek üzere, muhtelif madde- |lerin standardizasyonuna — tiplere ve muayyen boylara, tefrik edilme- İsire devam olunmaktadır. Şimdiye kadar ihrac edilecek üzüm, incir, pa- Pamut ve fındıkların standardizas- yon nizamnameleri, ihracat talimat- 'nameleri hazırlanmış ve muvallakı- yetle mevkii tatbike vazolunmuştur. Yalnız şehrimizdeki ve İzmirdeki palamut tüccarları, (Palamut ihrae mizamnamesi) nde küçük bir todilât icra olunmaşını arzu etinektedirler, Bunlar, nizamnamede tesbit olunan taş nisbetinin arttırılmasını arzu et- mektedirler. Diğer taraftan, yavaş yavaş hemen tekmil ihracat maddelerimiz hakkın- da da ayrı ayrı nizamnameler vücu- de getirilecektir. Bu cümleden ol - Hayali film Senaryoları Hakikat mi oluyor (5 inc? socfadan devem) Kendisi, bunun daha çok uzamakta olduğu düşüncesindedir. Hiç şüphe yok ki, bu duvar Chimu ülkesinin hududlarında biriken Inka ordula- rını, önlemek makasdile yapılmıştı. Tıpkı Çin hükümdarlarının Türk a- kıncılarına karşı kurdukları Çin sed- zunza gençlere yüksek ücret verilecek ! - mak üzere, hububat — ve- por- |dardizasyona tâbi - tutulacaklardır. Ve hububat ve portakal mahsulleri- (5 inci sayfadan devam) ğu üzere genç ve güzel Kollete son İderece tutkundur. Kollet şimdiye ka- (dar kocasını ve ufak yaştaki oğlunu bir tarafa bırakarak Million ile Jan Blank arasındı mıştır. Jân Blânk Ü paraca daha iyi vaziyette olduğu için | — Geliniz, birlikte otomabl İvakit vakit Million da ondan <ödünç» İpara alır, Köllet ile beraber yerler- (miş.. | İstintak hükimi, Jam Blank'ı da ge- İtirterek ona Kollet'in kendisine fic İbir şey söyleyip söylemediğini sor | İharie memleketlerde daha fazla sü- takal mahsullerimiz de yakında sfan- (duğu Taman o: — Bana böyle biz takım esrar söy- tediğini hatırlamıyorum. Belki n ken-i Böyle olur mizin starldardizasyonu kontrolunu |di keadine keşfederek öğrendiği bir icra edecek mütchassıs gençler ye- !lık:m estarengiz vukuattan — bana tiştirmek üzere Ankarada yakında bahsetmiştir. Lâkin bunlar benim |bir (Kontrolör kursu) açılması ka- İbir kulağımdan girdi, birinden çıktı. |rarlaştırılmıştır. Bu kursa şehrimiz- | Jan Blank bundan sonra Kolletin İden de iştirak etmek istiyen Yüksek |Nasıl bir kadın olduğunu anlatmıştır. İTicaret mektebi veya lise mezunları- |Onun verdiği malümata göre bu ka- nin İktisad Vekâletine müracsat et- meleri lâzımgelmektedir. Kursu mu- |vaffakıyetle ikmal edecek olan genç- lere 100, 120 lira arasında ücret ve- 'dım Fransa'da büyümüş, yetişmiştir. Fakat Mısırda doğmuştur. Jan Blank demek istiyor ki Kollet Trikoyu İŞarklı saymak lüzimgeliyor. Onun Jiçin anlattığı şeyleri meraklı bir su- rette anlatmaktadır. Kendisi bun - ları tamamile dinlememiştir. Jan rilecektir. Büu kursun mezunları - alındıktan sonra, bu sene, hububat maddelerin- den bazılarile portakal standardi - zasyonu mubakkak temin oluntcak- tır. Bilâhara da, başka mallarımızı kontrol edecek mütehassıs kontrol memuru gençler yetiştirmek Üzere, İyeni kurslar küşad olunacaktır. he rTENBENANE buNNUr beyErYENENTN b briksa ae BNN sanieaman : | Evlenmek ve a e O âlem içinde (3 inct rsoyfadan decam) yatı dikkatle inşa edilecek bir bina demektir ve bu binayı iyi muhafaza İiçin dalma dikkat etmek Tâzım geli- |İyor. Vaktile evlendiği zaman çıkan de- İdikodulurdan bahseden kadın şunla- ti da söylemektedir: — Vaktile kocamın benim para- larımı aldığı, kürklerimi gölürdüğü Blank ile Kollet Triko'nun tekrar yüzleştirilmelerine lüzum görülmüş- tür. y Fakat bu arada daha bir takım kimselerin tekrar ifadeleri alınmıya İlüzum görülmüştür. Döherter ismin- İde bir Almanın Vaydman ile olan |münasebetinden evvelce bahsedil - |mişti. Döherter şahid sıfatile dinlen- miştir. Fakat Glazer isminde biri da« ha vardır ki, bu da Vaydman tara - fından meş'um köşke çağırılmıs, Dö- | herler ile Glazer beraber araya git- mişlerdir. Bunların ikisi de Vayd - |man'ın köşküne gitmek gibi bir ted- İbirsizlikte bulunduklarını söylyerek şimdi buna pek çok pişman oldukla- İrını söylemişlerdir. Çünkü ufak ;bı.- sreketle Vaydman'ın hesini luyandıran kendilerinin öldürülme- leri ihtimali çok kuvvetli imiş. Gla- zer ressamdır. Vaydman'ın kurban- ları arasında zavall ıbir de şoför var- Güreş içinde yenl blr |dine benzer! Bu tertibatın Çinde de, söylenmişti. Bunların hepsi yalan - g.. ki, onu öldürdükten sonra oto- hakem kursu açılıyor 1. |Peruda da ayni bariz karakteri mu- İdır, Param da duruyor, kürklerim İmobilini alarak köşkte boyasmı ve Futbol hakemi yetlişlirmek Üüzere, Futbol Federasyonu tarafından, An- |tiyen bir meseledir. talya, Mersin, Adana, Kayseri, İzmir ve Ankara'da açılmış olan hakem |lara karşı kurdukları kale duvarları kurslarında namzedlerin imlibanları |a tecikike değer. Son resim ise tam | İlera edilmiş ve imtihan evrakı Fede- |bin sene önceki bir Chimu kalesidir. |Bu da Inka'lara karşı müdafaa için kullanılmakta idi. Bir çok yerleri yıkılmıştır. Fakat muhitine bakılın- ca, bir kaelcilik tabiye ve tekniği gö- |. 2e çarpmaktadır. Hemen hemen meş- | hur Vauban'ın XIV üncü Lol için | İrasyona gönderilerek bunların ted- kik nlunmasına başlanmıştır. Bu tm- [ zamanda futbol ajanmlıkları tarafın- dan haklarında verilecek nlan malü- matin da Wâvesinden sönra: teşkilâ- LN Gldüğu tahkimatı andırmak- itn Tesmi hakemi unvanını kazana - İtadır. Köşe bastonlarının dişarıya | icak olan sparcuların diplomaları me- |doğru çıkık olması, tamamile karak- rasirmle tevzi edilecek ve istmleri mın-'teristiklir. Bunlar birbirlerini karşı- hafaza etmesi, gerçekten tedkik is- İde, İnka'ların Yukay vadisinde Chimu-| numarasını değiştirmek için Glazeri G bulmuştur. Fakat Glazer kendisine Etlmesğut Vaydma rndan böyle bir şey Ankara Vilâyetinin merkez kazası- |teklif edilince bunda gizli bir mak- na bağlı olan Etimesud nahiyesinin; (sad olduğunu anlamış ve ihtiyatsız ismi Etimesğut olarak tebdil edilmiş- |bir surette demiştir ki: tir. — Bu boya ve numara değiştirilir- Diğer taraftan Diyarbekir vilâye- |St Şüpheyi celbeder!.. — * 'tinin isminin (Diyarbakır) ve Etâziz | Vaydman derhal kendine gelmiş, Vilâyeti adının da Elâzık'a tebelit o- DNRANEELAMERAEDDENNK Tunması hakkındaki karar resmen &- lâkadarlara tebliğ olunmuştur. langıcındadır. Şimdülk eski Ameri- ka tarihinde belli başlı dört kültür santralı göze çarpmaktadır. Bunlar ikarşısında ressamın zihninde bir $ he uyandığına hükmetmiştir. H ressamı, hem de bunları dirliyen ; herteri ortadan kaldırmak lâzım!. !mır.ı:ı Vaydman oönlara şöyle denm İtir: |Frankfurt'a kadar gidelim. Annı Joradadır. Kadıncağızdan haber İdım. Bir kaza neticesi ayağını k mış, gidip kendisini görmem Eizım | Lâkin Döherter de, Glazer de manya'da bugünkü siyasi fi ria dolayısile oturamıyan, Fransa'ya il câ etmiş adamlardır. Vaydman'ın İteklifine karşı teşekkür etmekle * iraber: | — Bizi, diyorlar, hududda anl: lar, İçeri girip sonra çıkmak imkâ sız olur, Vaydman bir şey dememiş, on! da köşkten çıkmışlardır. Fakat İdan çok zaman geçmeden bu her |Alman da Farrer isminde bir Alır 'nın bir çok cinayetler yaptığını © İrenince bunun Vaydman oldu; anlamışlar ve kendi başlarına da lecek bir akibetten ucuz kurtulı oldukları için sükcetmişlerdir. Yuıîıurta, balık v Hayvani gıdalar Hale alınacak mı Bir hafta kadar evvel Belediyon Yemişteki Balıkhaneyi, Hal binal İna kaldırmıya karar verdiğini yı İmıştık. Halin sebze kismındaki cğ Jan bitmeden, şimdiki vaziyeti, |da bulunan yaş meyva ve sebze £ 'mlınnı ancak istiab ettiği anlaş mıştır. Balıkhane ile birlikte, tuzlu « konserve, balık yumurta — ve diğ gida maddeleri satışınım da Hal £| nasında yapılması düşünülmekted' İKerestecilerdeki Hal binasında YI İniden yapılacak inşaat sırasında İj |maddeler için de yer ayrılması, ©* dan sonra buü nevi esnafın da orali da toplanmalarının temini düşü! mektedir. Mekteblerde askerlik dersleri .. Üniversite ve Tiselerde askarl dersleri saatlerinin, dersleri az ol günlere verilmesi , ve buj bütün Maarif Müdürlüklerince bit olunmdsı, Masrif Vekâlet Maarif Müdürlüklerine tebliğ ol muştur. takalara ve gazetelerle halka ilân o- Tunacaktır. Diğer taraftan ayni suretle mem- leketimizde; (Güreş hakemi) yetiş- tirilmesini temin için de, ayrı kurs.- Tar açılmasına karar verilmiş bulun. maktadır. İlk güreş hakemi kursu şubat ayı içinde Ankara'da açılacak ve bir ay devam edecektir. Bu kursa; 25 yaşından aşağıı olm- yan ye bilfiil sporun her hangi bir şubesinde çalışmış — bulunanlar - /dan arzu eden herkes iştirak edebi- Jecektir. ONU KiM ÖLDÜRDÜ? Yazan: Moris Löblan Nakleden:fa. —Göı:üyu—yı.udıluhnçna mzaklara gideriz olmaz mi? taralı — içeriden kapadım. Dışarı- |— valteks bir adım ilerledi. dan hiç bir imdad bekleme! Anlıyor musun? Seni kimse, hattâ sevgili Ra- İGözlerini ellerine indirdi. Zavallı kı- |gül Klâra, tepeden tırnağa titriyordu. ul'ün bile gelip kurtaramaz. Zira, İzn elleri zangır zangır titriyordi İliktı koruyarak, müteartız için ölü zaviye bırakmmyan ve bugünkü tah- | da: Peru'daki Tnka kültüründen baş- Baş, diş, nezle grip, romatizma ve bütün ağrı- ka Maya, Yukatan ve Guatemala larınızı derhal keser. İcabında günde 3 kaşe ikimat fenninin ayni olan İnşaatır. İküntürleridir.. (Göze çarpan teknik, bu kalelerin ya- | b kültürlere bağlı'olan eski süs pıld_ığı tarihde Avrupa'da ben_zerl '_eşyıhn. SlRler bipalar. Yalola bir- İkat'iyyen mevcud olmiyan, ebedi bir | : tekniktir. İbirlerine değil, eski Mısır ve Hind Fakat, bütün bu hafriyat ve ted- |sanayiine de büyük müşabehetler İkikler, çok eski bir medeniyetin var- |gösteriyorlar. Bu benzeyişler © ka- lığına ilk kuvvetli işaretler, ilk ışık- (dar kuvvetlidir ki, hepsinin müşte- | lardır, sanılıyor. Belki de, müşterek (rek bir kaynaktan çıkmış olduğu git- ! bir kaynağa, kim bilir belki de bugün (tikçe kuvvetleniyor ve bir ümid ar- alınabilir. Nevralji, Artritizm. Romatizma Grip, Baş bir efsane olan Atlantid'e dayana « (tiyor: caklır, Bu yoldaki araştırmalar, daha baş- çinde daima tekrar ettiğim şey?.. Atlantid bulunuyor mu?. * |dan atlıyarak, açık kalmış çekmece- | Bu bü rüya mu, yoksa bir ayal |tehlike yok. Beni sevmiyordun, hattâ, benden |lerden birisinde unutulmuş bir ta- |miydi? Zira, pencere tarafında, si- nefret ediyordun diyebilirim. Lâkin bancayı almak istedi. Fakat buna |cems perdesi gibi bir şeyin üzerinde ben, kuüvvelimle sana hâkim olur - /dum. Sen de nihayet, mecalsiz ve bi- tab kalır.. kendini bırakır.. hatırlı- yorsun değil mi? Valteks bir adım daha atarak yak- laştı. Klâra ellerini ileri uzatarak divanda geci çekildi. Valteks acı acı ücadeleye hazırlanıyorsun ha! polis hafiyesini onun peşine taktım Veit mwm’.uhbıılçkılmmw Eskiden olduğu gibi.. hoş daha iyi.. zaafım, korkusunu göstermemek İ- |Ben senin razı zaten — iste- için büyük bir gayret sarfediyordu. İmem... Seni kucakladığım zaman, Valteks dişlerini sıkarak tekrar et-İtri Pnl güldü ve sordu: ti — Niye uğrıyacağını biliyorsun! Sonr#, gidip perdeyi aralıyarak dışarı baktı. Seston otomobille kapı- da duruyor, dışarısını gözlüyordu. — Korkuyorsun değil ml? — Hayır, ölümden korkmuyorum. — Biliyorum. Fakat şimdi olacak şeyden korkuyorsun, Klâra başını salladı: |zorla olmasını tercih ederim. Ben |sana karşı olan izzeti nefsimi, er - keklik izzeti nefsimi bırakalı çok olu- yor.. yahut.. yahut.. Valteks'in yüzü karmakarışık olu. iyor, müthiş bir mâna alıyordu. Fe- Valteks memnun oldu: — Bir olmıyacak, e ai ae H şey ci bir halde, parmakları birer pençe n Valteks israr etti: ihalinde uzanıyor, genç kızın ha- rı—dedıynrh;o;;:ı'lgmedî 3S 70lük Bi him bir (Bf boynunu sıkıyor, ee n ç şey. Benim için en mühim olan bi |çekişir gibi çıkan seslerden hoşlanı- ler olmaz, neler... Değil mi? Razı o0- şey. Hatırlıyorsun değil mi? İlk de- |yordu. Tursan beraberce gideriz... Otomobil İfa aramızda olan şeyi elbet hatırlare | “Müthiş bir hamle ile Klâra, ken- aşağıda bekliyor... Bir trene biner, İsın.. Beraber yaşadığımız müddet i- İdini bu hamleden kurtardı, divan - muvaftak olamadı, yanındaki odaya kaçıp kapısımı üstüne kilitlemek ü- zere iken, Valteks'in tekrar pençesi. ne düştü ve müthiş pençe yine gırt- mağa, önun mukavemetini — kır. |mağa başladı. | Klğârâ, diz üstü çökmüş. neredeyse |İkendisini kaybedecekti. Zavallı kız, bayıldıktan sonra, Valteks'in ne su- retle hareket edeceğini biliyordu. Ve işte bayılıyordu.. Eriyor, bitiyor- (du... Fakat tam bu *Sırada kapıfan 'zili çalmıştı. Valteks tazyikini gevşetti, İbaşını çevirdi baktı Kapı içeriden kilitli ve sürmeli idi Kendilerini rahatsız etmek imkânı yoktu. Hain işine devam etmek üzere tekrar Klü- ra'nın boynunu sıkmağa başlıyacağı bir anda pencere taralından etırak'» diye küçük bir ses duyuldu ve bir | görünce şaşırdı ve mırıldandı: , - O... O.., Kabil değil!.. | lağına yapıştı ve derhal şiddetle sık- | Raul'ün mütebessim siması görünü- yordu. Bu. bir. resim, bir. fotoğraf filân değildi Zira, sima görünüyor, hareket ediyordu, sanki: — Evet; dıyordu, benim Hiç te ge- İleceğimi ümid etmiyordunuz değil mi? Beni gördüğünüze memnun ol- madınız mi? Biraz geciktim amma, kusura bakmayınız, işte geldim. Walteks gözlerini bir hayalden a- yıramıyordu. Bu esnada kapıda bir anahtar sesi tşitildi. Valteks Klâra- yı birakarak döğrüldü ve korkudan” ve Diş Ağrıları Sonra Klüra'ya döndü. — Gördün mü, yaramaz kız.. 5ö lerimi dinlemezsen böyle olur. Bi Bana bir yere çıkma diye tenbih * İmedim mi? Şüphesiz efendi imektub yazdı değil mi? Ver bal Klâra, mektubu Raul'e uzatlı. B l şöyle bir göz attıktan sonra : — Kabshat, dedi, benimn, Böyle İ tuzak ihtimalini düşünmeli Pek âdi bir tuzak amma, seven bir kimse bu tuzaktan kurtul Fakat artık korkma yavrum. bakayım. Çekinme. Burada O diye çekinme. Kurzudan farkı 'tur. Sadece vahşi bir kuzu... BİF .yapamaz.. İlk tesadüfümüzü dahâ nutmamıştır. Döğüşe cesaret Öyle değil mi?. Artık şimdi aklıfi şına geldi ya?.. Akıllandın abdallaştın da... Doğrusu pek |büyüyen gözlerle, sürmeye baktı. (Bir an sonra, sürme, olduğu gibi yere İdüşüyor, kapı açılıyor ve içeriye; san-| |ki bir gezintiden evine dönen rahat | bir adam halile Rau! giriyordu. aydınlık peyda oldu. Vâlteks bunu | Raul, hiç bir şeyden çekinmeden, güya orada kimse yokmuş gibi gidip pencerenin yanındaki aynayı kapat- tı, döndü ve o zaman: — Böyle, dedi, tdam mahkümu gi- bi vaziyetler alma, Belki sonun bu folacak amma, şimdilik emin ol ki sın., Nasil olur da şoförünü bırakırsın?. Hem öyle bir surat ki... Bu sabah, bizim köşkün de bekliyen şoför olduğunu tamdım. Bir daha sefere bir ŞEY parken, gel, bana danış... (Devamı