'M Yo *& İ Amerika da Vakit geçirilmeden bu yıİ harb gemılerı yapılacak’ Amerika - donanmasının vaziyeti |tenecek paralar büt lâde mahiyetti bugünlerde yeniden mevzuu bahso- luyor. Dünkü: «Son Telgrafı n bu | sütunlarında Fransız donanmasının | bugünkü vaziyetine dair âyan moc- lisinde cereyan eden münakaşalar- 'dan-bahsedilmiş ve bu sırada İtal - yanların, Almanların kendi donan- malarını-bir kat daha kuvvetlendir- mek için yeni inş lenmiştir. 1989 senesine manyanın, İtalyanın deniz kuvvet- lerini arttırmak için takib ettikleri programlarından bahsedilmişti Z âyaan mecli - sinde oktnan raporda 1941 senesin- de vaziyetin tehlikeli olabileceği bi- le kaydedimekten goti tır. Onun için Fransada yeniden in- | şanla ehbemmiyet vermek mecburi- Geçenlerde gene «Son Telgrafı in bu sütunlarında İngiliz ve Amer! alarının bir mul vrupanın en salâhi- tarafından — noşre- dilen m edilirken kay- dedilmiştir ki öteden- bari bâbriye programlarında bir çok inşaata yer verirler. Fakat buna mu- kabil inşaat daima gecikir ve sene- den seneye devredilerek kalır. verilen malümata r Ameri larda pek şayanı dikkat bir değişik- lik göze çarpmaktadır. Uzak Şarkta malüm olan şekildeki in- | ponların ilerlemesi ve bir Amerikan gemisinin tecavüze uğra- ması Amerikalıların gitgide ehemmi- | yet verdikleri hallerdendir. İlk 28- manlarda Uzak Ş: olup biten şeylere karşı ehemi vermiyen, lâkayd kalan Amerika efkârı umu- Çin - Japon mu- tafsilâtmı büyük bir alâka lerin varacağı ne- A merak ettiği anlaşılmaktadır. .w:li son şınımin Son | ahı- | Bilmem? Musikinin tesiri mi, dalgınlık mı, kim- se benden bir şey sormadı. Ben de hiç birine bir şey söylemedim. Hem bu çeşid mışlar bana ne kü- dar yabancı geliyor; hiç alışmadığım, görmediğim, ben zevkini almadığım lüks bir toplanış. Halbuki, vahşi, kimsesi: düm; görgüsüzüm. Bütün rüm çile içinde, m Aramızda ne derin farklar var değil mi?.. Dakikalar geçtikce saki , sakinleştikce de için için kızıyor, üzülüyordum. ühze için olsun Vecdet'e mağlüb olmuştum. Zorla de, t yenerek bir buse almış, göğsüme göğsünü ba: tı! Bu zaaf, bu mukavemelsizlik. bu irade idi, niçindi, nereden geliyordu?. Kalbimi yokluyor, zihnimi yokluyor, muhakememi- yokluyor, Lir tür Tü müsbet bir mukakeme yürütemiyor, fikirlerime dürüst bir cereyan vere! 'dum. Onu birdenbire ni idim?. Hayır.. Böyle bir şey aklım neydi?. Yoksa genç kiz- sevmiş m geçmiş miydi?. Hayır.. O halde bu zekâmın, nefsime cebredişimin, raşlı arzuları t sarsılmaz kuvvet for” im bütün bu kuvvetleri de bir anda kendisine daha zalim bir kuvvet mai var?.. Bu kuvvet tabil ve ruhi kuvvet- lerin en kudretlisi, en bassas olanı mı*, Bunun adı ne?.. Aşk mi, şehvet mi?. Bo kuvveti tahrik eden, coştutan, taşıran ne var?. Ahenkli. tan- irademin, lığımın verdi çok geçmeden dünyanın en kuvvetli donanması olacak. Hayatra hep erkek rolu yapmak isteyen vıyoleıırı CNTFLECRAFP — Sikincikânun 928 silâhlanıyor tır. Bu tahsisat sayesinde inşaata hız verilecektir. Yapılması geri kalmış gemiler biran evvel — yapılağaktır. Bundan başka yepyeni tarzda başka “| gemiler de tezgâlta konacaktır. | | — Bu yeni bir hateketi göstermekte- dir. Yukarıda dendiği gibi Çin - Ja- l pon -muhârebesinin 'aldığı hal, ma- hud müahedelere riayet edilmemek gibi gitgide-her tarafa sirayet eden zihniyet Amerikalıları ergeç ileriyi düşündürmeğe mecbur ettiği gibi dünyanın diğer kıt'alarındaki | karışmamak arzusunun da kendi se- temine ve bir lâmet ve emniyeti hlarca anlaşılmağa ba: tektedir. yle yeni fevkalâde tal i inşâata hız verilmesindeki se- (Devami Gnct sagfam:zda) Fransadaki Erkek - Kız ahk semanın şu veya bu vaziyetinden Çı- kardıkları Mine, Fauten Dikkat Etmeliyiz 938 senesi için neler Söylüyorlar Yıldızlara bakarak - istikbale dair ıkaranlar vardır. Bunların mânaların doğru olup lmadığı bahsi büsbütün başkadır. Fakat «Niçom> ilmi denilen «bu bil- giler Avrupada çok merak sarmış, uğraşanlar vardır. İşte her sene me- selâ yıl başında yeni yılın neler. ge- 1Devamı © eai sayfada) muhterif imleri , yakan, âateşliyen gözler mi?.. an hilâfı- görünmeden büküm sürdü- kuvvetli zelim yaradılışın bir zevk ve tuj e mi yenildira; kendimden geçtim, mukavemetimi köybettim de dudaklarım du?.. Niçin.. Niçin bir dakika için bile e mağlüb oldum, onun şehvetli coşkun- luğuna, kapılarak bu odadan öteki odaya ge bir hiç için irli sözler; büy Tılıs ımı bu mu? kavr Diyen ve daha hayvanlık hisleri damarlarıma katılmadan genç kızlığıma giren, bekâretimin katili ne düşmanım! Neden şimdi olan her insan nümun mağlüb oldum?. Rütün bu fikirler kafamın boşluğunu dolduru- yöor, birib i takib ediyor, kördüğüm gibi biribiri- ıkf)»]F kavga ederker 'h.ıl hep erkek sporlarile meşgul 0! leri bile yenmiştir. Ölüsü Jadam K Tam erkek olmak için yücudünün fazlalıklarını kestirmiş .. Sarhoşken öldürülen adamın erkek - kız tarafından öldürülüp, öldürülmediği —tahkik etliliyor nduğundan bahsedilmi: et ismindeki bu kız şimd isminde bir gençti Devamı 6 ıncı sayfamızda filmi. İlâveten : ne dolaşıyordu. Bu düğümlerden seydim: her şe şlacak, ortı sır kalmıyacak, kafamdaki karır cekti. Olmadı.. Olmadı.. Biraz sonra, Vecdel de odaya geldi. tu, keman durdu. Vedad Şehdano'ni bahsediyor, şından hararetli hararetli şen şen konuşuluyordu. Gözümden kâ tutkun, şel yar, onu kapacak, göz arasında da Vedad dalı larla bol bol Şehdane'ye bakı yecek, lokma lokma edip üğzına görünüyordu. Cemil de gözünün ucu ile Nezihe ısırıyordu. Bu manzara, düşün- süzüyor, dudakları: celerime yeni bir istikamet verdi. ve karşı kudretli bir kin ve hınç daha yükseldi: — Hep biribirinizin kopyesi: Dedim. Vecdet de böyle, Cemil de bnvlr, Vedad FOX JURNAL dünya havadisleri  çakların altından zorla yürüye- |b ordum. Yağmur bardaklardan w).,ı.m. amırcasını yağıyor. Ben hâlâ 0- |şeylei nun gözleriyle.. onun çehresiyle.. |kendime kuvvetli bir hayal çizmeğe |di çalışıyordi Buraya geleli öen beş gün oldu, larda, dağlarda serseri gibi dol n bile bardaklardan bo nun öldüren gözleri... Ne kadar ıstı- rab çekiyorum. Hisarın korulukları arasında — boğazın kendime bir teselli namesi bekliyo- | rum. Evet, bugünkü gibi hatırlıyo- | ,, rum... Ardımda kaybolar — koskoca mazimi bugünkü gibi hatır da keşke o deli kız yüzünden Kkoska- |ca memleketi bırakıp gelmeseydim diyorum.. | Bartın.. Gözümün önüne geli erik çiçekleri tabiatin puse- leriydi sanki.. Fakat ben, şimdi Kan- dillinin sırtlarında çamurlara basa ahenkli bir yürüyüşle ilerliya- rum. Evet içimdeki yara gene a: cı kaşınıyor.. Şimdi, geçen günleri- | mi hayalimle, gördüğümden fa mübalâğalı olarak canlandırıyarum. Gene böyle yağmurlu bir bayramı günüydü. Bartının köylerinden bi- | rihe doğru Muhteremle gezmeğe çık- Muhterem; kizil“ve kumral u.. gittikce yeşiile - yavaş yavaş sararan yakıcı Çocuk rublu... He mağrur bir kızdı. Jar ve kadınlar tarafındın geniş omuzlu, ba hiç bir şeyden * İbir gençtim. Nesaiminin içinde İmuhitimde kibar ve yüksek ruhlu ta- Tımızdan - çıkan var gibi, yeşil. |yuv idım yavaş yağıyor saçlı, ortası ko şen ve yim... gin g a ne kat Daha ağmm e (yorum acaba İkimizde & | Yazan : ce gülüyor ve hiç s ordu. Çok haristi. En ufak O gün de şimdiki gibi rım etralı ağaçlarla yemyeşil. Ben ve o rulmadan ilerliyo - İdeti gibi seviyordum. seviyordum. Fakat jve niçin bilmiyorum. " Aşk öldürürmüş M. Yücel çı- na çıkarır, ağlama |mak için dudaklarını ısırır, büzer- arcasına Yyağıı Mi k " fakat biz nereye gittiğini ve gidece- yorum. Fakat gözümde yalnız 0. O- |ğini bilmiyen iki sarhoş gibi ayakla- musikiye uyarak ğ |durmadan ilerliyorduk. Şimdi bu ses dalgalarından | bana kliselerde okunan ilâhflerden Bilmiyorum di yolla- ülmüş bir du- , şımarık bir çocuk gibi dudaklarını büzerek: — Yoruldum artık Melih, dedi ch de yorulmuştum am ne de arasına gir- yumurta yapacak kuşlar gibi aradık ve nihayet bir küme ye şilliklerin içine paltomu çıkarıp yay- Oturduk, gene yağmur yavaş ve biz altında hayatın en hele yağmurun h anları- dım. Onu bir Onu - bir çıl- neden Aal- mlanlardan biriydim. Bunu nasıl |du, y sevdiğimi bilmiyorum. Gülüşlezi ço- |helecan vardı. Gene gittiğimiz ol - cuk, yürüyüşleri çacuk.. Aşkır (Girnet, sayfadan devam ) — — - ——— EN BÜYÜK -En Gi ıildiz l!ı.ıhıı!ın ZCA SÖZLÜ sürette — yaralılan FRANS Telefon : 40868 Yarın akşam SARAY SİNEMASI Sinemanın en meşhur jönprömyesi GARY COOPE! GEORGES RAFT ile beraber çevirdiği en güzel ve en mükemmel filmi DENİZ KAHRAMANLARI Fransızca sözlü şaheseri takdim ediyor. Okyanus'un ihtişamı arasında cereyan eden büyük bir roman... Bir âşk ve macera arkadaşlıkları hep lâf. Mutlaka yorlar! Halbuki, ben; nim bal değil, en cebin gilzete kurban © bütün başka düşünüyorum. İ: miş genç kız ve genç erkekler bi gibi, dost gibi bağlansınlar araya mazmı?. bir tekini çözebil- ada muammalı bir karışıklık düzele- Yine nasıl oldu: Bellisiz? daha istemiye istemiye Vecdet'e de bana bakıyordu. Amma ne bakı,; küme küme toplanan ve dalga dalga karışık bir çok b arkada güneş kazanlıklar- Piyano piyano gülüşüyı adı: Kaşla bembeyaz, çini bire gi enginlerine dan kurtulur ve bütün haşmetile sine bakan bütün gözleri k: İşte göz. Bu gözlere ben bakamadım, tu, gözlerim yandı, kıvılcımlandı kapanm».ın kalmsdı. yeniden . Husumet l niz.. !ı.:.sumeli .lnlı bullak çanın dudaklarıma düştüğü, atacak gibi hu İçimden erkekl, Bu akşam ME LK Sinemasında filmin rejisörü ERNST L UBİTSCH'in eseri ve İ&t MARLENE DİETRİCH olarak harikülâde bir Super ilmi takdım edilecektir. Diğer rollerdi HERBERT MARSGHALL MELWİN DOUGLAS Numaralı koltukların erkenden aldırılması rica olunur, t mi, bozuk terbiye almış bir ruh erkekleri böyle yapıyor? Samimiyetleri, dostlukları, orum ki; az, bakan gözleri öyle bir bakış, öyle bir Tabiat mi, ce- ve fikir mi çiçek, bahar arı- ve Vicdan, bir aşka lan genç kız, büs- evlenme- ribirlerine kardeş ne çiçek, ne bal ne bahar, ne de hiç bir arzu girmesin. Bu. bövle ol- mi bir kere irdim. Vecdet Hani, bavada yayılan açık, ilar binden- çe yer yüzüne doğar, ştırir. Ki, o za- tutuşturur, mi de altüst ci- baktığım o gözler hep o kin ve Yine, o ateşten par- üma karıştığı, ha