Her semtte, , H. P Beyazıt ta müsabakaya girişmekte kalmaktadırlar. Bu lokuyan İbilmek için mutaddan İkâlmaktadır. İgörülmektedir. Hattâ bu cihet; C, E. hmüzakere ve kabul edilmştir. ür: « melerine meydan verilmemesi, > açık bulunduğu $ saatlerde, hepsi 2 nci Avrupa ve Âmerikaya giden 8 doktorumuz! Hepsi Anadoludaki dok- torlarımızdan seçildi ! Mesleki ihtısaslarını harie memle- ketlerde kuvvetlendirmek ve ameli fatbikat yapmak üzere, her sene ol- düuğu gibi bu yıl da Sıhhat ve İctimal Müavenet Vekâleti tarafından Av- rupaya ve Amerikaya gönderilmesi kararlaştırılan 8 doktorumuz bugün- Terde şehrimize gelecekler ve şu memleketlere hareket edeceklerdir: Merkez hıfzıssıhha mücssesesi mü- tehassıslarından Muhtar, purazito- loji Uşak Memleket hastahanesi da- Hliye mütehassısı Mufn sinir ve akıl hastalıkları, Ergani hükümet tabibi İzzet Tok göz hastalıkları, Bitlis mer- kez hükümet tabibi Adil cil dve züh- revi hastalıklar ihtısası yapmak için Parise; Merkez hıfzıssıhha müesse- sesi biyoloji şubesi asistanı Eyüb tec- rübi patoloj ısası için Amerika- ya, Gazlanteb memleket hastahane- si kulak, burun, boğaz hastalıkları mütehassısı Ziyaeddin ayni hastalık- lsm tahsil için Berline, Konya sıtma mücadelesi tabiblerinden Fevzi mal- kara hükümet tabibi Enver röntgen ihtısası için Viyanaya gideceklerdir. Genç doktorlarımız burslarda iki- şer sene kalacaklar ve bilâhara mem- loketimize döneceklerdir. ——eese— Doktorların kazanç Blri vergileri torların kazanç vergisinde esas tutulacak listeler, her yıl olduğu gibi bu sene de yeniden ihzar edilecek- tir. Sınıfları değişen doktorlar, bu Hstelerle tesbit Genç adam camdan olsun bu kar- şısındaki nefis mahlüku seyrettikce yavaş yavaş vücudunun belirsiz bir yerinde duyduğa sızının enjeksiyon yapılmış — gibi - hafiflediğini, ba - ıınd:d ağırlığın, — hafızazını sa- ran dumanın yavaş yi ç kafasının içindeki nıb:;'l:n::î(u:'cb. vam eden ihtilâlin yatıştığını hiase- diyordu. Yapyalnız bir adamdı. Bütün ömrü yalnız geçmişti. 30 yil boyunca arkadaşı, kardeşi, sevgi- liai, her şeyi, her şeyi yine kendi kendisi olmuştu. | Bütün ömrü kendi kendisinin ben- liğini Yuğurmakla geçmişti. Bu ss- bah da babasının öldüğünü haber al- mıştı. Yıllardanberi yüzünü görme- diği ihtiyar babasi “Karadenizin u- tak bir küşesindeki çiftliğinde ha - lv'_":_ gözlerini kapamıştı. Şimdi ley- i bir mektebde okuyan bi kardeşinden başka lıîmwsır k:r':—îıf mıştı. Zaten onların y. l b bürdlüz'müydr, aşayışlarından ha- Buna hiç de evet diyemezdi. Ara- l a Talebe tramvayları! am yalnız talebeler için hususi tramvaylar !... Bu hususun temin edilmesi için; ye müracaat etti !. Mekteblerin açılma zamanı, sabahleyin herkesin işine gittiği bir sa- ate tesadüf ettiğinden bilmecburiye kız, erkek talebelerle, esnaf, memur, işçi ve amele vesair kimseler tramvaya en evvel binmek hususunda ade- ve bittabi küçük olan talebeler, sabah ve ak- ocağı, belediy en geriye en, meselâ İstanbul Kız lisesine giden veya Ünivorsitede Bebekli veya Ortaköylü genç kız, tramvaya vaktinde bine- bir saat evvel evinden çıkmak mecburiyetinde Diğer taraftan tramvaylarda her sınıf halkın arasında ekseriya ka- labalık arasında talebelerin itilip kakılmıya maruz kaldıkları da esefle . P. Beyazıd nahiyesinin kongresin- lde de mevzubahs edilmiş ve bundan bahseden bir dilek te, kongrede 10 numarayı taşıyan bu dilekte ezcümle ve bilhassa şöyle denilmekle- » sabah ve akşam, muayyen saati _mhıi süretile, memleketin ümid ve istik İkasden hareket eden birtakım pespâye kimselerin ayakları altında ezil- erde (talebe iramvayları) to- olan yavrularımızın, bilhassa Gerçi sâbahları tramvay şirketi talebelerin paso meselesini düşü » İnerek 1 veya 2 adet ikinci mevki araba çıkarmakta ise de bu tramvayla- ra yine herkes binmektedir. Binaenaleyh, der * aylarında ve mekteblerin arda her semtte ve her sabah, her akşam muayyen B vki olmak Üzere (Yalnız talebelere mahsustur) ibaresi bulunmak üzere hususi (Talebe tramvayları) temin edilmesi için ayrıca Belediye nezdinde de teşebbüsatta bulunulmuştur. Belediye, bu cihet hakkında tramvay şirketine müracsat edecektir. | Tohum Temizleme ! işleri Yalnız 18 gün içinde 1,5 mlilyon kilodan fazla tohum temizlendi Mahsüllerimizin en iyi ve en te - miz cins tohumlardan yetişmesini temin için başlanan faaliyete büyük bir bızla devam edilmektedir. Yal- 'muz son 15 gün içinde, muhtelif mın- takalardaki tohum temizleme maki- neleri ile Ziraat Vekâleti tarafından köylünün 1 milyön 160 bin 159 kil> tohumu lerimi; WW 'bu tohumların, 500 bin 296 kilosu Ankarada ve 11 bin 9ü ki- losu Kütalya köylerinde, 19 bin 870 ikilosu Keşan köylerinde, 18.000 ki- los uBiga, 3,200 kilosu Ezine, 640 bin |890 kilosu da Trakya, Eskişehir, Er- zurum ve İzmir köylerindedir. Almanyaya, .=oılı.ooo paket portal hraç ediliyor L | Portakal mahsulümüz hakkında Inld.ığımxx yeni ve mütemmim malü- mata göre bu sene Adana miıntakası 've Dörtyol, Mersin ve ciyarı havali- | sinden Almanyaya 200 bin peket por- takal gönderilecektir. Şimdiyo kadar bu mikdarın 36 bin paketi sevk ve Jihrac edilmiştir. k Diğer taraftan bu yıl, yalnız Dörte yol ve civarının portakal rekoltesi, 61 milyon tahmin edilmektedir. Ye- ni vücude getirilen fidanlıklar, bu hızla daha 5 sene devam edecek 0- |lursa rekoltenin tam 5 misline mu- hakkak surette çıkacağı kuvvetle tahmin olunmaktadır. DELİ GÖNLÜM Sıra babasına mektub yazıyor, haf- lı_d: bir gün kardeşi, onu gazetede- ki odasında yokluyordu. Fakat bu iki insan hayatını doldu- ruyor değillerdi. Gözünü 30 yıllık bir yoldan geriye çeviriyor, hayat yolunun 'yaş dediğimiz kilometre taşları arasında unutulmiyan hatı- raları arıyor. O kadar az ki bunlar. Yalnız bir annesinin ölümünü ha- tıtılıyor, bir de onun buruşuk yüzlü soğumuş yüzünden öpüşünü.. Bun- dan sonrakiler silik ve hatırlatma- Üa değmiyecek kadar az. Okumak- la, kitablar arasında, didişmekle ge- çen bir ömür.. Hor zaman yalnız.. Her zaman anlaşılmıyarak, her za- man garib bir insarı telâkki oluna- O ş arıyanlar sütunu | | İş arayan, işçi isteyen veya bir |müşkülü olup bizden fikir soran ve şikâyetini bildirmek arzu eden muh- İhıım karilerimizin mektublarını | her gün bu sütunda muntazamen ve parasız neşredeceğiz. Bize gönderi- lecek'iş ilânları 2 gün üstüste tek - rarla neşredilecektir. 89 — Her türlü ince işler için bi- |rinci derecede elektrik ve oksijen (kaynakcısı bulunmaktayım. 9 model kolaylıkla kaynak yapabilirim. Sekiz senelik kaynakcı ustası olup, muh- telif fabrikalardan almış olduğum bon servislerle imtihan olduktan | sonra istediğim ücret dahilinde taş- | raya da gidebilirim. Adresim için | Bakırköy, Osmaniye bekci Rüşdü lvasıtasile Karaman oğlu kaynakcı) 'ya müracaat edilmelidir. 90 — Lisenin 9 uncu sınıfına kadar yokudum. Elyevm 24 yaşında bulu « nan bir gencim. Askerlikle hiç bir alâkam mevcud bulunmamaktadır. Çalıştığım yerlerden ve mücsseseler- den bon servislerim vardır. Ehven bir ücretle İstanbulda — ve bilhassa taşrada her ne iş olursa olsun kabü- Je âmâde bulunmaktayım. Arzu c- İdenlerin Son Telgraf halk ve iş sü- tenu vasıtasile (Yazıcı) rümuzuna İmüracaat etmelerini rica ederim. | 91 — İyi dereceli orta okul mezu- İruyum. Bir apartıman veyahut bir |mümsede çok az bir ücret muka- İbilinde kapıcılık, uşaklık arıyorum. Bu satırları okuyan muhterem iş sa. 'hiblerinden, biçare kalmış Mustafa | Konur'a lâtfen, merhameten vatan- | daşlık şefkatinizi ve kurtarmak duy- İgımuzu esirgememenizi yalvarırım, ! Adres : (Son Telgraf iş ve halk sü- | tunu vasıtasile Mustafa Konur) 92 — 17 yaşında bir gencim. Oku- | İyup yazmam, hesâbım kuvvetlidir. | |Ticarethane; şirket ve müesseseler- | Ve çalışmıya hazırım. Her yere gide- ) (Unkapanı Üsküplü caddesi No, 48 | R. Bozkurt) | Gümrü Muamelâtı Kolaylaştı!. | Kayıdlar basitleşirken memur adedinden tasar- | vut yapılacağı şaylaları Gümrüklerimizde, kırtasiye mua- melesinin kaldırılması ve bütün lorin kolay bir şekilde görülmesini temin için yılbaşındanberi tatbik e- dilmekte olan yeni usulden, henüz birkaç gün geçmiş olmasına rağmen büyük istifade elde edildiği görül- mektedir. Ezcümle, gümrük dairele- İrine gelen ve giden kâğıdların kaydı İçin iki ayrı defter tutulurken şimdi | bu iki defterin birleştirilmesi ve 14 sütunlu olan yeni defterlerden baş- İks, gümrük dairelerinde - kat'iyen dosya, vâride ve sâdire ve kayıd def İterlerinin tutulmaması muamoelâtı |çok kolaylaştırmıştır. Diğer taraftan gümrük ve liman işletme idarelerinin tek bir ordina kullanmasının da faydası olmakta- | |dur, Bu yeni şekiller tatbik edildikton sonra, İşletme memurları ar; ve kadrolarda ufak tasarruflar yi pılması imkânı da elde edilmiştir. Bu münasebetle, gümrüklerin evrak kalemlerindeki memurlar arasından bözı tasarruflar yapılacağı hakkında bezi şayialar deveran etmekte ve bu Ymuhtemel görülmektedir. | nh Şaraba su katarak müşte- rilerine veren bir barcı 3 ay hapise mahküm edildi ! Barcı mahkemede; “ - Ben bunu; iyilik için yaptım. halkı “’:ı'oş_î'ğ;î;u“m'îî,ımd., v gönderilmiş etmemek istiyordum !... ,, Diyor verim eee tevre müzerde Geçenlerde Ankarada tuhaf bir vak'a olmuş ve şaraba su katan bir | ıl,p fekrar müzeye iade olunan «dJo- barcı, cürmümeşhud halinde yakalanarak mahkemeye verilmiştir. kond işmindeki meşhur — tablonun Ankarada bir barda büfecilik eden Necati isminde birisi, patronun |1 opye olduğunu ve aslının kendisin. gözüne girmek için, İnhisar şarablarının şişelerindeki mühürlerini, gizli |4, bulunduğunu iddia eden bir A- — | Bir Noel hediyesi )Garabetler diyarı olarak tanılan A Taerika, uzun yıllardanberi rekoru- mu kaybetmemiş bulunuyor. —Akıl ve hayale gelmez maceralar, muzib. likler biraz eşelenirre altından bir Amerikalı parmağınm — çıkacağında yüzde yüz emin olmak gerektir. E- disona doatları tarafından yılbaşı he- diyesi olarak süslü bir tahta kutu » h | | | gizli ve çok mahirane, kurnazca açarak şarab nisbetini yarı yarıya BoZ- |yerikalının Amerika müzesine Nocl muş ve bu hal karşısında, müşteriler dedikodu yapmıyâ ve : — İnhisar idaresinin şarabları su gibi !.. Demiye başlamışlardır. Nihayet bu dedikodu, halkın ağzından İnhisar idaresine kadar ak- setmiş ve bir araştirma heyeti teçkil edilerek bir gece ansızın bardaki şorablara baskın yapılmış ve şişelerin ağızlarında kurnazca oynanmış |İruz. Dünkü gazetlerde okudum. Bun- olduğu görülerek Necati ismindeki büfeci mahkemeye tevdi edilmiştir. — |dan 19 sene evvel sabık Alman İm- Mahkemede, İnhisarların avukatı, bu işi bir kaçakçılık addederek 'pıyıum İkinci Vilhelm'i bir Noel 1086 kuruş zarar ve ziyan taleb etmiştir. Mahkeme, muhtelif safhalar |gecesinde sekiz Amerikalı zabit ka- geçirdikten sonra ve nihayet içilecek gıda maddelerini bozma diye yeni İçırmak ve o zaman Reisicumhur bu- bir tez ortaya konmuştur, lunan M. Vilson'a Nocl hediyesi o- hediyesi olarak bir «Jokond> kop - iyesi gönderdiğini de henüz unutmuş değiliz. Şimdi büsbütün ve yepyeni bir ga- rabetle daha karşılaşmış bulunuyo- ıAılîiyeye müracaat etmişlerdir. Bu- lan evvel Büyük Millet Meclisince |Hun üzerine kız muayene edilmiş ve Necatinin avukatı, bu işte hiç bir kaçakçılık olmadığını ileri sür » müştür. Necati ise, şu çok şik ve garib mantık ve muhakeme ile kendi- sini müdafaa etmiş ve: — Ben fenalık değil, halka iyilik etmek için şaraba su kattım, Çün- kü, müşterileri sarhoş etmemek isliyordum !.. demiştir. Mahkeme meseleyi tedkik etmiş ve Necatiyi bu suçundan dolayi 3 y hapse ve 35 lira para cezasına mahküm etmiştir. Fakat kendisinin yaşı küçük olduğundan cezası 15 gün hapse indirilmiştir. Diğer şehirlerde Ecnebivapurları Dilencilik Sirkeciye Yasak edildi!. Yanaşacak!. İstanbul, Ankara ve İzmirden son- , Yenl Sirkeci yolcu salonu ya memleketimizin diğer şehirlerin- | DU ay merasimle küşad Ç larak takdim etmek istemişler. Kay- serin Holandada ikamet ettiği Ame- yöngen şatosuna girerek İmparato- ru bizzat görmek istediklerini söy- lemişler. Fakat şato sahibinin ihbarı üzerine hükümetin — aldığı tedbirle emellerine muvajfak olamamışlar. Amerika hükümeti bu skandalı tam on dokuz sene saklamış ve kimseyi bundan haberdar etmemiş, bu suret- le sekiz Amerikalı zabit te yakayı ucuz kurtarmışlar imiş. Şimdi Kayserin Alman hüküme- tinin müsaadesile Atlman toprakları- na avdeti dolayısile, tam on dokuz sene sonra meydana çıkan bu garib macera, yine Amerikahların muha- faza ettikleri garabet rekoruma se- de de dilenciliğin kat'i surette men ediliyor |. ya yasak edilmesi kararlaştırılmıştır. Sirkecide tamir edilmekte olan | Mahalli Belediyelere verilen emir yolcu salonu, bu ay içinde merasimle | üzerine Belediye ve zabıta memur- |küşad edilecektir. ları, müştereken — dilencilere karşı | Diğer taraftan Galatada inşa edil- | şıddetli bir mücadele açmıya başla- |mesine hararetle devam olunan yeni | miş bulunmaktadır. Ezcümle Erzu- |ve muazzam yolcu salonunun bit - | rumda da dilencilik yasak edilmiş- |mesine 1 seneden fazla bir zaman İtir. Dilencilik edenler, polis ve Be- mevcud oldupnğn, şimduik_r Av- İtediye “zabıtası tarafından stopları - rupadan ve Amerikadan şehrimize makta ve düşkünler yurduna,gön - rla gelecek olan seyyahların ve | derilmektedirler. bütün ecnebilerin, Sirkeci yolcu sa- | $- Dilencilere - yardı myapmali iste- lonundan İstanbula sokulmaları dü- yenler bir makbuz mukabilinde Er- (zurum yoksullar kurumuna #eber- rolarda bulunabileceklerdir. ” Balıkesirin Küpeler nahiyesinin, Macarlar köyünde Murtaza adlı köy- lünün ineği üç yavruyu bir arada do- ğgurmuştur. Buzağıların hepsi de ya- şamaktadır. rübe yapılacak ve ondan sonra sular Dvlâdlığını döven bir ka- v -ie ettiği takdirde derhal bü- d'n mahkemeye verildi! yük vapurlar buraya yanaşacaklar- | Bir evlâdlığa fena muamele eden |dır. | ve kızcağızın vücudünü - yara bere | ;cîndı: bırakan Hatice adında bir ka- in hakkında Kemalpaşa Adliyesi nevaklt çıkacak tahkikata başlamışlır. Küçük nn'ıllerâ. hhıuyeg hak- Zehra adında ve dokuz yaşında 0- |kında çıkarılacak olan ve bütün es- lan evlâdlığın anası ve babası kızın İnaf tarafından dört gözle beklenen vücudünü yara bere içinde görünce | (Küçük san'atler kanunu) nun bir Hayriye iskelesi ve Eminönüne ka- dar yeni rıhtım inşa edilmiş oldu - ğundan burası çok müsaid görülmek tedir. Ancak, suyun derinliğinin, bü- yük vapurların yanaşmasına ne de- receye kadar müsald olduğunu an- lamak ve tedkik etmek üzere bir tec- | (Küçük san'atler kanunu) yura izleri tesbit olunmuştur. Zehra, | en küçük bahanelerle mütemadiyen |atler kanunu), Büyük Millet Meclisi müzakere edilmesine azami gayret | |sarfedilmektedir. Hâlen (Küçük san- || nelerce misal olarak zikredileceğin- de şübhemiz yoktur. Halk Filozotu Vafa erkek lisesindel, Vefa Erkek lisesi son sınıf talebe- lüri evvelki gün muallim ve arkadaş- larına mektebin salonunda bir mü- samere verilmiştir. Müsamereye, İs- tiklâl marşı ile başlanmış ve mekteh müdür muavini Nimet tarafından bir söylev verilmiş ve bundan sonra lınan muziki le milli oyunlar oy- anmış ve Mühiddin tarafından bir 'mmolni söylenmiştir. Bundan sonra Aka Gündüz'ün (Be yaz Kahraman) edebi piyesi temsil edilmiş ve bunu müteakıb da genç sanç'atkârlarımızdan Fethi Kopuzun Bestelediği <«Züğürtler» komedisi oynanılmış ve her iki temsilde de rol alan gençler, alkışlanmışlar ve rol- lerinde çok muvaffak olmuşlardır. 1356 Hicri 1353 Ruml — | Zilkade B. Kânun 3 23 Yıl 1938, Ay 1, Gün, 5 Kasım 59 5 İ. Kânun : Çarşamba Adananın kurtuluş bayramı ince kamçı ile dövüldüğünü söyle- (iktısad encümenindedir. Bu işi için miştir. Hatice, evlâdlıği dövmediği- ;oacdmnrkn seçilen ve 5 azadan mü- - kızın üzerine odun yıkıldığını söy- İrekkeb olan bir komisyon, her gün | iştir. Kızcağız hastahanede teda- |toplanarak tedkiklerine ,decam ot- altına alınmıştu mektedi ; YAZAN NU SıRdbrli; LA F A —C O ŞıKLUN EDEBİ R yak, insanlara ısınamıyarak, üdeta insanlardan korkarak geçen 30 uzun ö ç, Bacon'a hak veriyor, evet diyordu, hakkın var, sinsanlardan ziyade ki- tablarla çalışmak lâzımdır.> İki arkadaşı vardı; Kendisi ve ki- tabları.. Kendini dümdüz, asfalt bir yolda yürüyen otomobile benzeti - yordu. Hayatında ne iniş vardı, ne çıkış. Ne ıstırab çekiyordu, ne de saadetlerin — sevini rdu. Şöyle diyordu, kenı — Dünyaya geldiğim i ğim için yaşıyorum. Hiç sevmemişti. Sevmek şöyle dur- sun hayatına hiç bir kadın küçük bir sempati şeklinde olsun girmemişti. OMAN: Çamlarda, mehtabda, kayıkda bi- 'elâkkileri de beraber çıkarmışlardı. ribirlerine. aşk- fısıldıyarak gezen Ahlük telâkkilerinin zayıflamış ol- gençlere çok zaman gipta ediyordu. 10951 başlcıa şikâyetini teşkil ediyor- Fakat bugünün aşk telâkkisi olan GU- Aile bozuluyor, aileyi cemiyetin Ismarlama sevgiden nefret ettiği de Düvesi addettiğimizegöte, - cemiyet Muhakkaktı. - Aradığı ideal kadımı Fürtlanıyor, diyordu. bulamıyordu. Bir kaç tecrübe acı ne- Cemiyı çekirdeği kurtlanmiş- tice vermiş, bedbinleştirmişti onu. — (W Bu çürüyüş, muhite doğru yü - Kadınları âzami derecede şımarık *iYecektir, Yaşının adamı gibi değil, ve 1âübali buluyordu. ihtiyar ve muhafazakâr bir insan gi- Hemen hepsinin birer flörtleri var- bi düşünüyordu. di Bedbin, çok bedbindi. Fakat bü- Sinema artistine benziyen delikan- '"“n, bu_nlnrın_ker.d::uıu DÜM llara meftundular, Temiz sevgi, aidiyeti olduğunu da tesbit etmiş değildi. Niçin bunları düşünüyordu. Sosyal âlemde bir değişiklik yap - mak fikrinde miydi? Böyle yaratı - Jışta değildi, Buna kat'iyetle hayır, diyebilirdi. O halde, bu fikirler ka- çAĞ plâtonik aşk, eski bir tereke eşyası Bibi getideki yıllarda bırakılmıştı. İnsanlar üstlerindeki kapalı elbi- selerle beraber, içlerindeki — birçok fasında niçin doktirinleşiyordu? Bu- na da cevab veremezdi. Yalnız, insanları niçin sevmnediği- ni kendi kendisine izah edebiliyor- du. İnsanlar, medeniyet ilerledikçe, biribirlerine yaklaşacak yerde uzak- laşıyorlar, Hodbinleşiyorlar. Ego - izm vebâ gibi dünyayı sarıyor. Ferdci ve cemiyetei egoizm.. oh. işte o, bundan, bilhassa bombalı me- deniyetten nefret ediyordu. Orta ça- ğin kamçılı medeniyeti, esiri döven, öldüren kurunu vustayı daha insani 20 nci asır dünyasından daha üstün buluyordu. . x İnsanlardan kaçıyordu. Bunun için de hak görüyordu, kendisinde.. Ta- büyeciler insanları hayvanlar sınıfı- na idhal ederler. Bunda hayvanlar lehine belki bir isabet var gibi gö- rünür amma, «İnsan» danen mah - lük «Hayvan» isimli mahlüku çok. ton geride bıraktı. Arslanın tok olduğu zaman insana ilişmediği hakikattir. Fakat tok ol- duğu halde hemcinsine zararı dokun- amayan kaç insan ve kaç cemiyel var« (Devamı var)