23 Aralık 1937 Tarihli Son Telgraf Gazetesi Sayfa 5

Hindistan Bayanlarının güzel kıyafetleri Bu gibi şeyler - Avrupa - dilberleri | arasında da moda olmağa başlı- yacak gibi görünüyor 1 Iİhtiyar Leh Prensesı İhtiyar Leh || Prensesin Aşk macerası Lehistan — prenslerinden Radzpoyl son zamanlarda gazetelerinin diline düşmüş fakat ihtiyar bir adamdır. 4 Tevfik Paşa Nesim gibi fakat ihtiyar bir adam nasıl on sekiz yaşlarında bir Avusturya idilberine tutulduy zengin prens Mikael k macerası geçirmiş ve gaze - telerin diline düşmüştür. Prens alt- mış yedi yaşlarındadır. Mari Atken- Mikacl Avrupa zengin, san ismindeki genç bir kızı sevmiş- tir. Fakat prensin mirascıları bu kız- İla evlenm razı olmamıştır. Kız da pürasız kalmış, Londrada ölüsü bulunmuştur. Leh prensi şimdi Mon- te Karlo'da vakit geçirmektedir. Genç kızın ölümünden kendisinin mes'ul tut yacağını söyliyerek şunları anlatıyı Hindistan azamet ve parlaklık memleketi diye meşhurdur. Oradaki Zengin emirlerin, mihracelerin serveti etrafında dönen masallara her yer- de kolayca inanılır. Zaten bu masallar inanılmaz gibi değildir. Çünkü Üstlerinde kıymetli mücevherat taşıyan bu zengin adamların sevdiği hayat debdebeli bir hayattır. Hindistanın hususiyetleri saymakla biter Bibi olmadığını orayı bir kere görmüş olanlar üyor. Meselâ kadınla- tin kıyafeti. Avrapaya giden, orada yetişen Hindli kızların resimlerini Rörüyoruz. Bunlar tamarı bir Avrupalı bayan gibi giyiniyorlar. Fakat Hindista ahenk ve zarafete bi pek çok seviyordum. a bir mâni yoktu. ce nişarlanmış öl- dı. Biribirimiz - kızın parası da vardı.» Bu İngiliz kızının Lehli ihtiyar yense bir çok masraflar - ettirdiği söylenmektedir. Fakat her halde sin mirascıları bu izdivaca razı ıilar hayran kalıy n güzellikleri o kadar göze çarpmaktadır ki bazı Avrupalı ka- i yakıştırmağa başlamışlardır. Dik- elbiseleri öyle kolay kolay mey- mmiş kumaşlar, sırmalar, ipekler öyle dir ki bir elbisede bunu toplıyabil- Zat Avrup: kızi ar da artık kendilerine bu kıyafı giz görülmüş ise-de onun aklından rülmektedi el Parise iş aramağa gelen ka- dın Vaydman'a yemlik oldu! Önce tatlı aşk hikâyesi anlatmış sonra beynine bir kurşun sıkıp öldürmüş ! Vakit sabahın saat onu İdı. Kadına dedim ki: İşte sizi götüreceği ailenin yanına gitmek tum tavassut edecektii Kadının eşyası istasyonda kaldı ğim öğrendim, Gidip onları da al - mak lâzımdır. Büyük bir bavul ile küçük ve yeni bir çantadan ibaret olan eşyasını aldım. Sonra kendisine hemen Vişi'ye hareket etmemizi söy- ledim. Otomobille bu seyahate baş gi amaslay ei zengin in bu dos - savvürumuzu değiştirdik. - Evvelce kadım bir yere götürerek pa- Tasını çalmağı düşünmüştük. Şimdi fikrimiz başka türlü oldu: Kadımı öl- dürmek!. Hava çok güzeldi. Ssat on bir ol- muştu. Madam Geller de çok neşeli bir zamanlar Jan Blank |görünüyordu. Çünkü otamobil gü- zeldi. Genç kadın böyle güzel bir - İtomobilde gezdiğinden çok memnun |yorlardı. Ben de bunu kendisine yaz-| görünüyordu. Bize: dım, Yazdığım mektubda dedim ki: | — Nasıl isterseniz öyle olsun. Gi- Buraya geliniz. Size göre bir iş te- |dip bu Cenubi Amerikalı aileyi gör- min edebilirim. Cenubi Amerikalı (mek için benim vaktim müsalddir. n nakletmektedir. Vaydman'ın bir'zengin bir aile vardır. Bu aile Vişi'» |Dedi. *banı daha olan madam Geller is- |de oturmaktadır. Sizi oraya yerleş- | “Otomobili yolda TMindeki kadımı nasıl öldürdüğünü |tirmek için tavassut edebilirim. Bun- kapalı bir yer İtiraf eden Vaydman'ın verdiği ifâ- K desi bu haydudun ne kadar katı yü- *kli olduğunu gösteriyor. aylladam Geller kocasından başan- İktan sonra Parise gelerek arada Ehdisine bir iş aramağa teşebbüs eski zamanlar heyl. € Rone Triko'ile plâjda vakit geçirirlerdi. Heygidi FPransada zabıtayı ve - gazeteleri Sok meşgul eden haydud Vaydman- cinayetleri etrafındaki tahkikatı *SON TELGRAF» Paris gazetelerin- tenha, ağaçlık, e çevirdik. Tabancamı İdan sonra buluşacağımız adresi ver- 'çıkardım. Kadına belli etmeden he- İdim, Miülllon bu genç kadırı tenha men onun enseköküne tabancanın İbir yere davet ederek orada kimse ağzını dayadım. Kadın bunu hisse - anlamadan paralarını almak için be- İdince niye uğradığını nimle beraberdi. Teşrinievvelin 3 cü |yıldırımla vurulmuşa döndü, Kadın günü genç kadından haber aldım. (6 anda ölmüştü!.. Bundan sonra e- larken yolda Million da, ben de ta- | bilemiyerek | Üiniştir. Kadın otuz yaşlarında ka- AT vardı. Bir gün bir gazetede İş İ w Börünce söylenen yere müraca- ©tmeğe kalkmış, fakat bundan '& başına o feci âkibet gelmiştir. AYdman son verdiği ifadede ma- n Geller'e dair kendisine sorulan âllere şu cevabları vermiş! — Bir gazetede küçük bir ilân var- *i Bir yerden bir mürebbiye isti - |dostum diye kendisine takdim-ettim. Parise geldiğini bildiriyordu. Ben de (lindeki çantasını aldık. Parmağın - Mülton ile beraber köşkten bareket (ettim. Şoför Congu'nun otomobiline bindik, Madam Geller'in oturduğu- nu bize haber verdiği ötelin yanına geldik ve kadın da bize 'na işaret etti. Kendisine otomobile İbil daki yüzükleri çıkardık. Cesedi oto- mobilden indirerek götürdük. Oto - mobilin demir edevatile toprağı ka- zarak çalı çirpi arasına kadını göm- ündü. Ba- |dük. Bundan sonra köşke döndük, Ka- esini teklif ettim. Kadın da mu-|dının istasyondan aldığımız eşyaları İvsfakat etti. Müllion'n da samimi bir da bize kalmıştı. Madam - Geller'in (Devamı. 6 nc1 sagfamızda) Zengin İngiliz lordlarından biri ecdadından kal uş olan bütük şato- sunda herkes için açık bulunmak Te umuma mahsus bir hayvanat bah- çesi vücüude getirmeğe karar vermiş- İtir. İngiliz gazetelerini çok meşgul eden bu tas ti çıkmaktadır. izler 'at saha- uzak rlâ hayvan- vvur ar sına İn İyerlerden gelen türlü ların teşhir edildiği Londra hayva « nat bahçesinden çok alâkadardırlar. Orada! di maymynların, arslanların daha kim bilir hangi hayvanın isim- ler halk arasında vakit vakit filân maymunun yavruları olduğur- leri vardır. O isii tanınmıştır. Gazeteler dan, falan &rslanın bastalandığın - dan bahsedince okuyanlar için bu bir ha distir. Fakat bu Londrada böyledir. İn, liz gazetele nden öğrenildiğine gö- re İngilterenin sanayi ve kömür sa- haları 'olan bazı büyük — merkezler vardır ki oralarda çoğu işci olan hal- kı meşgul edecek, eğlendirecek hay- vanat bahçesi yoktur ve bu sınıf halk da kalkıp Londraya gelememekte - İdir. İşte şimdi bahsedilen Jordun te- sis etmekte olduğu hayvanat bah « çesi İngilterenin böyle bir yerinde- İdir. Dudley'de kurulmakta olan bu | Kutup ayılarının istirahati için yapılmış yevler S-8SOÖNTELGN V t—23Birincikânund37 İngiliz için en tatlı eğlencenin hayvanat bahçesi kurmak olduğuna şaşmayın! Hayvan meraklısı zenginler Lordun çeşit çeşit hayvanları herkesi teshir ediyor Zengin Lordun getirtmiş olduğu Kutub ayıları at bahçesinde altı aydanberi miş ve şimdiye kadar 100 i gelmiştir. Bahçe 1943 se- nesine kadar ikmal edilmiş olacak: tır. Oradaki hayvanlar en uzak yer lerden gelirilmiş çeşid. ç pek munü olup vücude getirmek go 40,000 kişinin dorak fe: bileceği geniş bir yer olac dun Kutub ayıları, binzonları, kı arslanları var: bunlar akit geçiren artık bu zevk yal. derek v lerin de temin için -Londaradakine nisbetle çok ufak sayılacak- bir bahçe vücüde getir - ktedir, (Devamı 6 ncı sayfada) Amerika ve harb Milletin reyi Alınmadan ilân Edilemez mi ?7.. | Vaşington — Amerika mümessil- |ler meclisi âzasından biri tarafından parlâmentoya verilen takrirde bun- daa sonra Amerika harb-ilâin edecek olursa bunun milletin reyi ne müracaat edilerek yapılması | zim geleceğini ileri sürmüştür. Bu teklif kabul edilecek olursa Ameri- ka teşkilâtı esasiye kanununu değiş- tirmek lâzım gelecektir. Fakat bu uslardan 218 kişinin bunu imzala - ması icabedecektir. Çünkü ekseri - İyeti temin için imza sahiblerinin bu İkadara çıkması lâzimgelmektedir. Şimdiye kadar bu teklifin münaka- şa edilmemesi kabul - olunacağına ihtimal verilmiyordu. Fakat geçen- lerde Çinde Parley ismindeki Ame- ması üzerine Amerika- mamiyede büyük bir has- sasiyet baş göstermiştir. Onun için bu teklifin münakaşası cihetine gi- dileceği zannolunmaktadır. Fakat harb ilânını — milletin reyi alınmasına bağlı tutacak olan böyle | bir teklifin kabul edilmesi aleyhin- de bulunanlar da pek çoktur. Bunu müzakere için lâzım olan ek- seriyetin temin edilmiyeceği zan olunmaktadır. Bu takdirde * meb'us Ludlov'un teklifi reddedilmiş ola - caktır. takririn müzakere edilmesi için meb- rikan gemisinin Japonlar tarafından | Tunusdaki italyan- lar arasında yeni bir vak'a oldu Üçkişi sokakta bir ital 'yanı yara- l1yarak ortadan gaib oldular İ | | re a. Tunustan gelen haberle: radaki İtalyanların aldığı vaziyet git gide yeniden bir takım müşkülât çız karacak gibidir. Geçen cuma gecesi İTarana — isminde — otuz — yaşla- rırida bir İtalyan sokakta üç kişinin tecavüzüne uğramış ve kurşunla ya- nıştır. Ogo Tarana ismindeki iyan öyle anlaşılıyor ki bir müddettenberi takibedilmekte ve İ ayet cuma gecesi ellerine fırsat Bgeçirenler tarafından böyle bir te- Ibu cavüze uğrıyarak yaralanmış bulün- İmaktadır. Tarana İtalyada f İce mubalif olduğu için kendisini İLampadoza denilen yere sürmüş - İlerdir. Yazın Tarana oradün ğa muvaflak olmuş ve doğruca Tu - İnusa gelebilmiştir. Yazdanberi Tu- İnusta bulunmaktadır. Mecruh verdiği ifadesinde bun - İları anlattıktan sonra vak'a gecesi levine gitmekte olduğunu, fakat $0 - kağın tenha bir köşesinde karşısına lüç kişi çıktığını söylemiş ve demiş İtir k — Bunların üçü de üstleri başları açma- Jtemiz adamlardı. İçlerinden biri bee |ni diğer arkadaşlarına işaret etti ve seslendi: — Katil komünist! Ondan sanra y 'Tunus - zabıtası tahkikata girişe- rek bu üç kişiyi aramaktadır. Tunus taki faşist İtalyanlar böyle bir taar. ruzun aslı olmadığını iddia etmekte- dirler. Onlara göre böyle siyasi bir İmaksadla bir İtalyanı yaralamağa lüzum görülmemektedir. Olsa olsa bunu şahsi bir takım düşmanlıktan çıkmış bir vak'a diye karşılamak lâ- İzim geleceğini söylüyarlar. Fakat ne İolursa olsun Tunus halkı böyle İbancıların gelerek kendi aralarında ki kavgaları Tunus sokaklarında si- lâhla halletmeğe İdolayı şikâyet ediyorlar. Tunustaki İtalyanların yukarıda dendiği gibi İalmış oldukları vaziyet yeniden bir İtakım müşkülât çıkaracağa benzi - İyor. Bu vak'ayı Tunustaki sol cenah gazeteleri uzum uzadıya yazmakta- İdır. Fakat faşist gazeteleri bundan [mhw lüzüm görmemişlerdir. ndim, kalkıştıklarından