tokhu 'İlalyanın masraîı 4—SONTE! € P A F—23Birincikânun ©37 aa A A B CEZ Yeni sene büdcesinde | İtalya endişede İngilterenin süratle silâhlan- * M masına nasıl karşı koyacak!: italyan gazetelerinin: “İngilte- rede altın çoktur ama asker azdır Sözü bir teselli mi? |Her şeyin iyi tarafı old tarafı da vardır. İngilter ti, tereddüd etmeden para sarfı |(&i kalma - makt .i |İngi İ Gelecek senenin varidatı şimdikir en 18,000,000 İngiliz lirası fazlu 0- lacağı tahmin edilmektedir. Bunun İnasıl olacağ ni konmuş o! pp nun elde edilebileceği bir ge bekârlar vergisi e üzerine ye- k vergisi |dusunun mı ]:wrmom İngiliz llrası fazl: na ise gene İngilterenin istediği ka- dar âsker bulamayişı, makta olduğu gemilerini kullan adama ihtiyacı da gene onun hesa - Devamı € *ser sayfada) Karısından memnun olan bir tek adam? Londra sokaklarında yalın ayak başı açık geziyor On ay hapishanede yattıktan sonra tekrar sahneye çıkan bu garip adam her- kesi doğru yola davet ediyor. aktadır. Yeni bütç e paralar * konacaktır rafların daha da ktedir. askeri Arlmas beklenn bilmesi onun hesabına ne kadar iyi ve düşmanları hesabına ne kadar fe- Mil- lel or: — İtalya çekildi ç Roma gazeteleri bunun ehemmiye - tinden bahsedip duruyorlar, Bun - | dan sonra milletler cemiyetinden n da çck leceğini | lde hakik 1 sürülmüştü Bunun üzerine or adam İçıkar çıkmaz etrafını lerine söylediği sözler a nazar; dikka! |eluyor. Çünki e lemi sene hal! arak halka d er kabahat” te on ay beni hapse kabahatjm artık ge Fakat beni tanıyanlar, söz. olan bu garib şöy lacaktı, ne tercüman olmaktadır. İngiltere | silâhlanmaktadır. Bu | silâhlanma işi hem muntâ: yor, hem de gitgide artan bir s! atle ilerili yor. İşte İtalyan gezetesi- gİN canın da bu noktadır. İi gilterenin paras meden silâha par. lar. Fakat buna ca eden bir nokta var ki o da şudur: Eğer İngilterenin altını bol da is- tediği gibi silâhlanmaya para sa: debiliyorsa da yeni yaptırdığı ge : alabildiğine n peygamberi £ erken bir ketmek se yfamızda aları doğru yol. Devamı & incı a sarfediyor; diyor- | ı sıklanları teselli Ingilterede bir zamanlar gatib bir |takmış olan bu adam on ay hapisha- adamdan bahsedilmişti. Sonra o da u- nede mahküm olarak yattıktan son- nutuldu. Fakat şimdi gene bu adamın |ra yeniden çıkmış bulunuyor ve yu- İbahsi tazelenmiştir. Londra #ökak - İkarıda dendiği gibi yalın 'ayak başı larında yalın ayak, başı açık gezen (açık paytahtın- sokaklarında dölaşı- bu adam eski zamanlarda oradan ©- İyor, aya dolaşarak kayıbdan haber ve- | ren meşhur b ir. Kendisine h mileri kullanmak için adam İâzım - dır. Halbuki bu adamlar öyle hemen bulunamamaktadır. En son - sistem Bu adam niçin hapsedilmişti?. Bu adamın sahtekâr olduğu iddia edil- miş ve tahkikata göre kendisinin iki türlü hayat sürdüğü, zâhirde böyle hiristiyan peygamberi gibi görün - bazı insanları taklid et: stiyan pey- gemileri kullanacak adamları yetiş- tirmek için de zaman lâzımdır. Hal- buki İngilterede bu eksiklik rı dikkati celbedecek bir haldex gamberi dendiği zaman memnun o- İlan ve zaten kendi kendine l...âı(h Polis romanı No.18 ONU KiM ÖLDÜRDÜ? Yazan: Moris Löblan Noter bunları izah ettiği zaman, şatonun saati dördü vurmuştu. Mösyö Odija derhal kalktı. Mü - him bir iş yapıyormuş gibi, cebin - | den itina ile bir kibrit kutusu çıkar- | di Sonra bir sihirbaz hareketile kib. i | | Biraz uzakla, Jan d'Erlemont |Antonin ayakta duruyorlar ve bakı- yorlardı. Raul çeki imzaladıktan s0: ne alıp ayağa kalktı ve notere: — Birazdan yazıhanenizden geçer tarafa döndüler, yol verdiler, Müte bessim, sakin, kanı sıcak birisi iler- liyerok tekrar etti; Dokuz yüz elli bin Antonin, adamın Raul G frank! ç eli işitmez DU tanımıştı. RİB BİR YARDIMCI Noter, soğukkanlıliğına - rağmen şaşırmıştı. Kekeliyerek: — Dokuz yüz elli bin frank! daha fazla veren yok mu? Verdi: Herkes bu yeni gelen mü etrafına toplanmıştı. Nater mösyö Ödija, bü tanımadığı adama, ismini, sesi işitir oldi bu Nakleden: fa. Noter Odija, müşterilerinden bir hanım namına arttırdı: — 875,000! — 900,000! Sonra bir süküt! Noter, son dakikadaki bu arttır - | malardan hayret ediyordu: — Dokuz bin frank! Dokuz yüz bin frank!... Başka arttıran yo su? Hanımlar, efendiler, biraz gay İret,.. Koskoca şato bu kadat ucuz 0- - Hanımlar, efendiler, ikinci mu- |lur mu? yorum. Arttıran yok mu? Ses yok. İkinci mum da yanıp söndü. Son mum yanıp bitmek üzere idi. Son mumu yakıyorum. Son sü- | Müzayede bitiyordu. rülen pey 800,000 franktır. İArtık mum bitmiş, en son Üçüncü mum yandığı - zaman bir |Parlıyordu Mi surüdendi Birdenbire salonun loş köşesinden — 825,000! bir ses yüksel, | Bir başka ses cevab verdi: — Dokuz yüz elli bin! — 8500001 rim, siz de tetkik edersiniz. Fakat benden ne gibi izahat istiyeceğinizi söyler misiniz? — Evvelâ, mi miniz? İşte kartıı Dmı Luin Prenna, Portekiz tebaasmdanım, aslen Fran- gızım. İşte pasaportum. Para me: verip veremiyeceği- |lesi için, işte size Portekiz milli ban- vesilesile kendisini tanı - |kası üzerine çekilmiş bir çek... Yark erledi. Fakat Raul'ün bakış|sını oradan ahrşınız, diğer ya d'Erlemont ile gi tesbit edeceğimiz tarihte TİLi çaktı, ilk mumu yaktı. Birinci mum söndü. Herkes susmuştu. Bilhassa kadın- lar, bu merasimden heyecanlanıyor- x İmak için ılaı mdan, bu adamin öyle kolay ko - |da mi 'la' yola gelir, sorguya çekilir kim - |ten son! İselerden olmadığını anlamıştı. Hem |vereceğim. esasen bu gibi sualler öyle herkesin | Marki hayretle so: İyanında sorulur sualler değildi. Bi- | — Sizinle ne gö İnaenaleyh, noter, müzayedenin bit- |dim? İtiğir erek alelacele salondaki-| leri dışarı çıkarttı.. yeceğim. Döndüğü zaman, Raul masaya 0- | Noter, az kalsın itiraz -edecekti. turmuş, bir çek imzalamakla meş » |Öyle ya, bü adamın Bankadâ parası İolduğunu kim ve masıl isbat edebi- du: alevleri — Size çok şayani - dikkat şeyler | Salonda bulunanlar - hep birden © |gu'dü. n yüzde 15 iledir ki bu:| | mami: tır. Donanma ve hava kuvvetlerinin | İgisi ve nasihat veriyor |tim. x sözlek İş İve size icab eden vesikaları gösteri- | AV DÖNÜŞÜ - y Yazan : bti N. N. Tansell siri duyuyordu. yecan sağnâği Bu çılgınlık mekten âcik öne doğr) ollarını uzat de yalı bir kalbin mu korkutu; akın bir otorite tesirine Demek ki T arlığile elinde tutacak, onu dizinin dibirden mıyacak kadar nüfuz genç kız Tuğruli e Jet güneşi ola in bu ateşli a köy mu bile Xııpv' rulu bütün |rü; samim bu h şıyan b diğ Kal! le bi hi ahların €e hummalı sev-|bu ve arasında bu çek ü » birer # an gözlerin kir Wlıııı ve içinde bir Bi ibirine Y işıldiyor, di vi gibi renk renk kanmış n eğlence sü. işil rir tiliyor, ateşlerin ışıkları çam u- geni aç Jrn uyanafi imdiye ' nüyor; sesleri bu a eniden ? Neden timad oldu; Y tli bir F çine soğ 'ardı. hissi telklit l n.mlıx a » da bu taşı mekten mütevellid beklenm dan endişe etmede rulun karşısında d aladılar Tuğrul estiğint nin nihay€t üzerinde yürümek için d0 beklediği VE tihan çenberi na ve bi- Bizim çok ya- nurlu gün: m bir j muhakkal erkekde bull” Tuğrul içik müsbet bütün tereddüdleri sile- |şah na dökülen saçları arkâ* San; eldim. no derse desin bil bekliyardik İNihayet etten dü” - İğan bir & | al!. Bundan - ötesini tanrıyf Bahtiyar olun! Benim duâfü k, ba- |size yeter.. Dedi ve uzaklaştı.. (Gıncı sayfjedan devata ) Yarın Akşam İ PEK'te TARİHİN AŞK-İHTİRAS VE MACERA DOLU BİR SAHİFESİ SEZAR BORJİYA Türkçe sözlü Halkla birleşen bir kahramanın zulme kerşı isyani... On binlerdt atlının çarpıştığı muazzam harb sahneleri. Floransa'nın meşhur Sefahat ve İhtişamı nda dermans bütün vü- | ıdunda, benliği İtirdi? Hem paranı: yarısını verse bi- çen akşam İri Pol'ü berta: verebilecek miydi?. |Bütün bunların hepsinin madmaff lirdi? (için bir kıymeti yok mu? a - | Raul genç kızı ensesinden or""’f istemiş, fakat ancak dudaklarıni İ irebilmişti. Antonin yalvardı: — Biırakıniz.. bırakınız.. Feci şfi Genç kız Raul'ün kucağında * piniyor, bir taraftan da kapıyı 45 ” ordu. Raul siniri i. Antönin'i sımsıkı — yakalıy başını geriye attı ve dudakları” (öpmek istedi. Antonin? Ne ayıb, ne ayıb, bağıracaıi | Diye mırıldanıyordu. Bııd:l"b' Raul onu bırakıp geri çekildi. D” rıdan Marki'nin ayak sesleri BfÜ İyordu. Raul acı acı güldü: şbe le, |Evet, at sustu. üst tarafı: bunları kim isbat edi Zira, m ona garib bir surette tesir edi- sle, bu a- kabı olma- Lâkin susuyordu. Ve nihayet en ted- |birli hareket olarak: — Müözsyö, dedi, İneme gidiyorum. Sizi de beklerim. Noter çantasını koltuğuna sıkış - tırarak - salondan çıktı. kendisini teşyi etti. Esasen töy cek bazı şeyler olduğu için ona refa- kat etmişti. karşısınd Raul'ün izahatını, endişeli t larla dinlemiş olan Antonin de çık- mak istedi. Fakat Raul daha “atik davranarak kapıyı kapatmıştı. Genç — Doğrusu şansımz var! Pakâ' derece inadcılık ümld eımır—""’ eki kapıdan çıkmak üzere koş- |Geçen gece, Marki'nin yazıhanef sul-peşinden koşarak onu ya - (de daha iyi/muamele ediyordü”” ” İkaladı ve belinden sarıldı, gülerek: - İYine rüz; güzelim. ı,m” — 'Ne o, dedi; niçin böyle çekini - | Antonin artık açmağa te$t jxmsun bugün? Demek. biribirimizi |etmiyordu. Marki içeriye gi l,, bu.kadar.çabuk unuttuk, .öyle.mi? İnunla karşılaşmış ve yüzündeki " | İYorjöre'den demin kurtardım; ge - |yecanı görerek: » (Devanı "”