Süyük Rus edibi TolstoyunKa orunu neden Hapishanede Baba ve ana şefkatinden mahrum, kimsesiz büyüyen çocuğun çok acıklı hatıraları: Hapishanede ma.:qm"“ Jan Tolstoy Fransada __"*:ddı'. kereler hapse giren bir tol Kjdır. Jean Tolstoy iki hafta ev- lay, <*9'da bir hırsızlık suçundan do- K3 hüpsedilma Tüz 17 İT Yaşında bir çocu mı adım da- ve beni sıkan bir kendimde bir MIŞ BİR ÇÖCUK 28 temn- oğdum. Rus ümeti ta- dan kovuldukların - :__mu""ı Mle asla meşgül olmamış - Bamın adını W Müharrir olduğunu, Pariste o- i ,'iî"'?“_ söylemişlerdi. Annemin Yeve “:uıı Çizebilmek için beyhude “MZamı zorladım. fiıç;.n bir ana şefkati ve bir ana ö- m. Eğer genç sere benim bütün aile- miş olan büyük validem aydı, ben rafın- a üç Yeşkil etm Mi Sok tan almamış ol k ya müş ola- iğim bir se- N d urduna ver. dim lerile iyi at hey- laşamazlık ak tahammül edilemi- Süğn b hale gelen bu hayattan u- İltağ *bam ve annem, boşan Ciler %: ârar tefhim edildiği gün, ööbam :-—a k haklarını kaybetti ve u.gq 'a, beni asla (?ışürmedcn yetim ve " K ANNEM NE İSTİYORDU? Blza 8a Solsky, benim ken - H d.ım"'ı"“""î temin etti. Fakat ” Çekileee SHlamak için bir novi ge- lly Ekti. Çünkü bu suretle sos- Yür, HŞ Ki B Gidım teşkilâtının himayesin- * Büygy *irüm kalıyordum. Münde p Yalidemin pencerenin ö - Ök, ragçr dizleri üzerine olurta - Mü_ 54 Ve fransızca karışık bir Rüzel kadınlar ve Büzel pren hikây L'y%m_üsuıoms anlattığını hatır: İN Haa ” Bamuslu bir adam lrak KA Onün istediğinin ak- ae bir hiraazım. a geldiği » ölelEdiğim z büyü! ö aman büyük Bi “_"'LI;N YETİN KALDIM... ::,,,l de ( Taber, bir hamlede sa- a İçla miyeldu. Çok ağladım, KSa dağe çe gileler her YAt bir p düğu ve ölmemek için Üü Vet sarfetmek lâzım tt n Cİddi * Mezarı henüz örtül- “avırlı bir ada i ân tuttü H h;.'î adam, beni Depler buluyor ve kimi zengin, kimi de B aö a DERA İ ü ) Jan Tolstoy fakir doğar, diyordum. Mes'ut ço - cuklar olduğu gibi, mes'üt olmuyan- Jlar da vardır. İşte ben de mes'ut ol lardan idim. | Büyük validemin beni baktığı Za- manlarda biraz tahsil görmüş oldu- ğum gibi mektep malümatım da kâfi Jolduğundan sosy: ardım teşkilâtı bana ilk tahi amı verdi. ve her şey yolunda git- mutlak surette mes- iç olmazsa bedbaht Sosyal yardım, mektepi u: değ ld'—w_ıldmv te beni yakında bir çiftçi allesinin ya- İnuna ver | Bu kat |beni bu, yapt tımı altüst etli ve m gibi bir selil ngiçta topraktan hef « Bu nefretim, g rlıyordu. Bana tap- Jrağı sevdirmiye çalıştıkça ben öndan nefret Ek: atımı elendile - time söylüyordum. Fakat bunlar be- ni dinlemek şöyle dursun, benimle eğleniyorlar ve günü İçiftçi olacağımı söylüy Y aşladım Köyde yattığım tavan arasında ge- celeri gözlerim açık olduğu halde endime bir haltı hareket tayin et- iye çalışıyordum. Ya de kaçmak fikri beliri best olarak istediğim gibi ç k isliyorı Bugün anlıyorum ki, bu bir rüya imiş!,. O zaman oku- İduğum bir kaç macera romanı beni değiştirdiğinden kendimi servet ve zafer yolunda zannetmiye başladım. Mes'ut çocuklar için bu kabil ro « manlar bir eğlencedir. Fakat hiç bir ol mış olanlar için bu romanlar bir teh- likedir, Çi onlar insanda bir ha- yâl uyandırır ve hiç bir zaman eri- şemiyecekleri ufuklar açmış olur. İşte ben okuduğum tomanlardaki apmak istediğim 'de bulunuyorum. Şi tim. Bunun mucip olacağı tehlike- den de bihabc-rdıı(n. Çünkü ben da- İma si rakabesi altında bulunuyordum. Nihayet bir akşam çiftçiler, efen- dilerim beni beyhude yere bekledi- ler. Ben doğruca Nis yolunu tutmuş- tum. Orada başımın çaresine bak - %mamn daha kolay olacağını zanne « İdiyardum. | ŞEYTANIN AKLINA UYDUM!. Akşama Nise vasıl oldum. Evvelâ vuç açmak için bile insanda bir alış- |kanlık olması lâzımdır. İki saat zare finda bir parça ekmek alacak kadar |para bulamadım. | Nihayet bazı otemobillerin kapı- larını açtım, Bu sayede kazandığım para ile bir parça ekmek aldım ve o gece kuru ekmek yedim. nasıl yaşıyor ? yete rağmco, | an, hattâ bir ümidi kalma- | 'al yardım teşkilâtının mü - | Tolstoy Geceyi plâjda geçirdikten sonra rar verdim. İşte o zaman şeytanın aklına mı um? ne oldu, bilmiyorum. Pro- enade de Des Anglal: yakın bir ha sokaktan geçerken bir moto - siklet gördüm, Bana ne oldu?. Tek - Târ ederim ki, ne olduğunu anlaya - Wmm!ım. Hiç durmadan, hattâ beni üp görmediklerine de dikkat et- meden motosiklete atladım ve ver |kuvvetimi pedallara vererek bir so- tan öbür sokağa, ondan öteklne sön süt'atle yol almıya başladım. An- n, Moto- bir yerde durdum. anmaktan korkarak, ım. Sen Rafaele doğru e başladım. Yolda kafam - şebirden ilerlemi; dân binbir proje geçiyordu. Parise gidecektim. Yolda karnımı doyur - İmak ve benzin almak için çalışa - idim. cak Yahut — limanındaki i cezbeden Marsil - İyaya gi İKİNCİ HIRSIZLIK!.. ş Sen Rafacli geçtim. Yolda bir köpeğe çarpmamak için Manevsa yaparken motör birden - bire durdu, Bu kuru bir pan idi. Bir damla benzinim kalmamıştı. Hırsızlık yo- kanu alınca, iHiraf ederim ki, bende artık tereddüt edecek bir nokta kal- mamıştı. Şehirde serseri bir sürelle dolaşırken bir garajın önünde bir kaç teneke benzin gördüm. Memurun bir kaç dakikalık dikkatsizliğinden isti fade ederek, bir tenekeyi yakala - dığim gibi, bacaklarımın bütön kuv- vetile koşmaya başladım. Öyle zanrederim ki, hay sıkıntılı dakikası bu olmu: Yüz metre ilerlemiştim ki, arkam- dan bir kalabalığın bağırmakta ol - duğunu gördüm. Bunlar; «Hırsız var!» diye bağırıyorlardı. Aptal bir hayvan gibi aylanmıştım. Yegâne Y ertesi gün kendime bir iş aramıya ka- İnilen pa' sikleti aşırdığım yerden pek uzak | selâmet çaresi bacaklarımda idi. Ben- zi ntenekesini yere bırakarak kaç- maya başladım. Fakat keyhat... ya- landığımı, yerlerde yuvarlandı » tlandığımı, itilip kakıldı- kadar sürüklendiğimi dikten sonra, tevkif edildim. Bu davanın tahkikatı dört ay sür- dü ve bu müddet zarfında hapisane- de kaldım. O zaman 13 yaşındaydım. Mukâadderatım hakkında hiç bir hayale kapılmıyordum. Ben bir ka- da bir hırsızdım. Hesabım dı. 123 gün süren tevkiften sonra mahkeme beni 18 ay hapse mahküm etti. Kürek mahkümlarına mahsus olan Metteray'a gönderil « dim. HAPİSANE HAYATIM Buradan tamamen çürümüş bir halde çıkmamak için insanda büyük bir eesaret olmak lâzımdır. Orada bir çok şüpheli adamların teklifleri- ne karşı mukavemet için yumruk - larımla mücadele etmiye mecbur ol- |duğumu bilmezsiniz. Metteray hapisanesi, <Alle evi» de- yonlara ayrılmıştı. Her bi- rinde tahminen 40 kişi bulunuy Her alle bizim gibi ve bimayey muhtaç olan kimseler arasından se- çilmiş bir alle reisi tarafından idare yordu. Bu rei bir gardiyan vardı. Aile reisi iyi o- lursa her şey yolunda giderdi.. Eğer fena, kaba bir adam olursa, arzusunu yerine getirmek istemiyen bir adam için Iş çok fena idi. 18 ay buna mu- |kavemet ettim. Bunu ben de bilmi- yordum, nasıl oldu.. Çinkoculuk a- töl bana iyi bir nazarla bakı- yorlardı. San'atiml seviyordum. Mevsimler geçiyordu; Yazda pav- onda yemeğimizi pişiriyorduk. Kış- da kömür az bulunurdu. Yemekha- nede soğuktan çivi keserdik. Ekse- ;ı-iycıra jsinmak için ellerimi ba - aklarım arasına sokmıya veya elle- jrim üstüne, oturmıya mecbur olur. dum. Kılık ve kıyafetir z pe sefil bir jhaldeydi. Elbiselerimiz vücudümüze | |göre bazan pek küçük, bazan da pek |büyüktü, Bazan çok kalın, bazan çok ince idi. Fakat sesimizi — çıkarmıya cesaret edemezdik. Buraâdaki ceza - ların ne demek olduğunu Allahtan başka kimse bilmez. Biz, bilhassa ce« za olarak dündürülmekten korkar- dık. Bu cezaya çarpılanlar, dar ve idırımli bir avluda — otoritesi” ve p edilmiş o- |lan bir âmitin nezareti altında, dön- e mecburdu. Bu adam, bir boru- nun ucuna geçirilmiş bir kauçuk 'ile Müsellâh olduğu halde sesini mah- kümun ayaklarına uydurarak — bir tempo tulturur ve arasıra şiddetli darbeler indirirdi. Bu ceza bilseniz beni ne kadar korkulturdu. Ben hiç bir zaman bu cezaya çarpılmadım. 18 ayda ancak iki defa hücremde ceza- landırıldım. Hücreler, soğuk bir de- |likten ibaretti. Yaz ve kış ince bir örtüye sarılmış olduğumuz halde |yr'rde yatardık. Tabil ihtiyaçlarırm- zi duvara asılı bir kova içinde defe. derdik, Bu kovayı, topal bir muhafı- ( Devamı 6 tnct sayfamızda) | ÖENKURLANKAE KA NNNt dar l zayANAA ASN UNUN çaNTEN d KNNi vv aNN ae KAŞANI LAYT BDER rbaa aa nanın n. Orada istievap edil - | İTELCGR rımn ı zaten pek gariptir! Saçların arasında merikada gariplik mi arıyorsu - | nuz? Tümen, tümen... Moda di- | ye neler yapıyorlar? Kadınların icat lettikleri moda nihayet nazarı dik - İkati celbetmek ve kendine Teklâm yapabilmek gibi safhalara girdi. “Bir Amerikalı kadın saçları dalga dalga kırmızılar boyanmış ve saçla- İranın arasına yıldızlar da oturtmüş- tur. İlk bak moda, meği a bir ent anlaşılmıyan bü esan bir fikrin € mahsulü imiş, Bu saçlar, bir Amerikan bayrağı imiş. Diğer bir kadın da şapkasının üs- tüne öyle güzel bir kalb resmi kay - muş ki, görenler bu kıza derhal bak- maktan kendini alamıyormuş, Bir başka kadın da saçlarını boynuz gi bi yaparak yepyeni bir saç modası icat etm Almanları Boynuz da görüyorsunuz! -bayrak, kalb ve., Boynuzlu ve kalbDil 'baş Saçların arasında Amerika bayrağı derin derin düşündüren bir mesele | İt_alyanlarla sıkı sıkıya Bağlanmış İngilizleri kızdırmıyacak mı ? - Berlin, 26 (Hususi) — İti vekili Sinyor Musalininin Berline geleceği gün yaklaştığı zaman bir taraftan parlak merasim hazırlana- dursun, diğer taraftan da İngiltere ile münasebatı ne renge |gireceği meselesi çok merak ile ta- kip edilmektedir. Berlin mehafili İngiltere ile İtal. |yanın arası büsbütün açılmasını hiç istememektedir. Çünkü bu takdir-« de Roma - Berlin mihveri çok müş- kül bir vaziyete girecektir. Bugün Alman mehafili bilükis İ- talyaya karşı İngiltere ve Fransa - nin çok müsait bir vaziyette bülun- duklarımı ileri sürerek gelecek mü- zakerat için İtalyayı teşvik eder gö- rünüyorlar, Berlin — Kont Ciş İtalya Hariciye Nazırı enun — Romada Fransız |Ve İngiliz maslahatgüzarlarile ye » niden görüştüğüne dalr buraya ge- İleri haberler Berlin siyasi mehafilin- İde çok iyi karşılanmış ve İtalya ile İngiltere müsalt bir zemin hazırlandığı ümidi gösterilmiye baş- lamıştır. Bununla beraber müzakeratın Rö- ma ile Londra arasında çok uraya- cağı şimdiden tahmin edilmektedir. Berlin — Alman mehafili ve mat- buatı İngiliz Başvekili Mister Nevi Çemberlayn'in İtalya ve İngiltere müzakeratını kolaylaştıracak — gibi bir vaziyet alacağı ümidini saklamı- arry Cooper'i tanımıyan yoktur. Bu meşhur sinema artisti son ster Deeds) isminde Bu filmde Harry i oynuyardu. H Hikâyenin bu tarafına kadar olan kısmında bir fevkalâdeli Harry Cooper'in bu fil n karısı —eski yıldızlardan T Sehaw kocasının baba - rolündeki müvaffakıyetini görerek bir ana ol- mıya Ve kocasını da baba yapmıya karar vermiştir, Çünkü Harry Coo- Musoliniyi karsılamaya hazırlanan Berlinade bü- yük gece donanmaları hazırlığı yor yorlar, Musolini - Hitler mülâkatı ©- | lurken Akdenizde de İngiliz ve Fren- sız donanmaları, İtalyan larak birlikte korsanlığa kat azifesi göreceklerdir. Bu müşterek polis faaliyetinin Börline ve Romsü« İya karşı bir nümayiş olduğunu söy- İlemekte ölan Almanlar, Romma - Lon- İdra müzakereleri ne kadar uzun sü- recek olursa olsun Mister Nevil Çem» berlayn'in müsait bir hâleti ruhiye İgöstereceği ümidini beslemektedir. HaNMaNDERANİHELAN HUNN NUNUN UTT AYA öANNaYaCaEN AA UNT aaNKTAN aKNK Bdi ee BebiLama ft YAK Eski karısı İle karşılaşan artist Baba rolünü gayet iyi yaptı per fevkalâde maharetle baba rölü- İnü yapmakta imiş, t | Karısının şiddetli arzusu karşı « nda kocası ilk günlerde biraz mı- İrın kırın etmişse de nihayet © da bu arzuya düşmüş, nihayet geçenlerde bir kız çocuğu dünyaya gelmiştir. Kız çocuğunu pek çok seven Harry nj üzerine içi tit- |Cooper, yavrusun lremızku:dir. Gazeteciler, Harry Cooper'in bu evlât muhabbetini görünce sebebini sormuşlar ve bu hikâyeyi öğrenmiş- lerdir. ci