8- SONTEOE" GF — S Hazirân 1997 Sulkasd Korkusu Kutupta kayboldu- ğu bildirilen profe - ğergiyi ziyaret eâieîel( hü_k%'ım_- ar, prens ve devlet reisleri- ğu bildirilen profe hin hayatları nasıl korunacak? sfğ:,îl','%f_,;âgfkdğî,;a Her hangi muhtemel bir suikasd karşısında Fransız vermak için iki senedenberi hdi Nüş Prır_ıııi..r bu yüksek şah- ü .ıı kabul edeceğiz? diye | . 87 bu mesele hakkında külç V!'l’ıynx': r_...h"—kr; d!ıl'g.vr bir çek hükümet kaj 'tîiı “İ, Yüksek misafirle- ühlar Ş (;hılcmk hususi ika - M.Ümdv tür, Paristen geçen h:;m Hariciye Nezareti :l edilmesi pek na » yi ' bina son derece akat büyük bir pa » ü S biç &::.'* “üçüncü Alfons Parisi ilk defa rermen siyaret ettiği taman, € güler yüzle ziyaret etmişti, fakat ertesi gün arabasına P bir bomba atıldı lel te açılan bütün beynelmi- | lasın bütün konforlarını burada Bi Eüllerde olduğu gibi, bu. | bulmak iümkün olamaz. 4 43€lye de bir çok hüküm - | — Onun içindir ki, yükşek mi - GULLy eer, derlet reisleri de | salirler ökseriya olellere inerler ve ::h, da İ Hattâ bunlardan ba- | oralarda ikametleri de tehlikeden ğ bııd."n_"yl"llennm tarihleri- | âri değildir. Çünkü bu gibi otel- Ş 20 mllerdir. İsveç prensi Gi- | lerde sıkı bir muhafaza tertibatı Kt r:'ı'inı kadar orada ka- | almak güçtür. Yalnız polis, terti « & Faruk, Romanya kra- | batını kuvvetlendirmek için, mi - Nb—kdıye relsi de sergi | safire tahsis edilen dairenin alt ve e. Parisi ziyaret edecek-| üst katlarını kiralamak suretile, em- niyeti bir dereceye kadar teessüs e- der Misafir gelmezden evvel, otelin bütün duvarları ve tavanları dik- katle tetkik edilir, müstahdemli gözden geçirilir. Hükümdara hiz- met edecek olan emniyet müdür- lüğüne merbut insanlardır. Fakat daha bunlara benzer ne kadar ih - tiyat tedbirleri alınsa, yine öldür- miye karar vermiş bir İnsanın suj- kasdinin önüne geçmek çok zor 0- luyor, Bu tehlikenin önüne geçmek için Büaşvekil Blüm güzel bir proje Ha: | zırlamıştır. Bu projeye göre Dofin | kapısı civarındaki hali arsalara, hükümdarları kabul etmek üzere, bir saray inşa edilecektir. «Triya - non 1937» ismi verilecek olan bu sa- ray, modern bir stilde, pek o kâa- dar göze batmıyacak şekilde mü- kellef olmıyacak hususi bir ikamet- gâh olacak, içinde geniş daireler, kabul salonları, tiyatrosu buluna- | cak, hulâsa mümkün olduğu kadar | ideal bir istirahat evi haline getiri- | lecektir. Başvekil bu projeyi geçen İlk « teşrinde hazırlamıştı. Altı ayda in- şa edilebilecek olan bu saray, a- caba neden şimdiye kadar yapıla- madı? Bu suale şöyle cevap veriliyor: — Heyhat, tahsisat bulamadık! | Bu sebepten sergiye gelecek mi- safirler, yine eskisi gibi otellerde oturacaklardır. «KIRMIZI KİTAP» Fakat Marsilyada Yugoslav Kra- dinın ölümü ile neticelenen müt- hiş tecrübe hâlâ zihinlerde — acı tazeliğini muhafaza etmektedir. Bu sebepten Paris zabıtası «Kırmızı £ / F N v zabıtası alacağı tedbirleri tesbit etmiş bulunuyor Fundan evvelki sergilerde veyaresmi ziyaret- €rde hükümdarlara yapılan suikasdlerden alınmış tecrübeler gözönünde tutuluyor ; Fransız zabıtasının çok gizli tutulan “ kırmızı kitabında ,, neler var? kitkb> in bötün ühkâmını hakkile tatbik edeceklerdir. Bu «Kırmızı kitap» sadece polis #mirlerinin bildikleri mahrem — bir vesikadır. Kitap, kendilerine iti « mad edilir adamlar tarafından, da- ğrusu Melön'deki merkez ha- Pishanesinde bulunan mahpuslar tarafından basılmıştır. Bu kitapta yüksek misafirleri muhafaza için, tatbikı lâzımgelen bütün tebliğler tafsilâtile zikredilmektedir. Marsilyadaki feci — tecrübeden sonra, bu «Kırmızı kitab> a daha bazı yeni maddeler ilâve edilmiş- tir. Meselâ bundan sonra Cum - burreisinin otomabilindeki basa « mak, arabanın seyrj zamanında i- çeriye doğru kapanacaktır, Misafir hükümdarın otomobili -« nin etrafındaki motosikletli polis memurlarının adetleri çoğaltıla - caktır. Ayrıca, bu otomobilin ö - nünde ve arkasında iki himaye o- tomobili bulunacaktır. Bu suretle tehlikenin asgar! hadde indirilece- ği umulmaktadır. Bundan başka hükümdarın ziya- retinden daha çok zaman evvel, ge- rek hükümdarın memleketinde, ge- (Devamı 6 ner sayfada) DS A 'e açt on metreye bir. nefer konmuştu. W Çar ikinci Aleksandr Parise geldiği zaman, trenin geçeceği hat boyunca | larını öğrenmek için böyle bir se- » : hazırlık yapıyarlardı Vukarıda) solda Şmid, sağda projegi huzırlığon Pepanin Jaşağıda| kutba giden dört Bir Sovyet ilim heyeti tayyare ile kutba gitti ve döndü. Kısa telgraf haberlerinden bu mühim seferin nasıl merhaleler takip et- miş olduğunu öğrendik. Şimdi dün- yada insanların cür'et ve cesaret- leri karşısında yeni yeni yollar a- çılmış bulunuyor. Meselâ dün bir | hayal halinde iken, şimdi «daimi bir kutup istasyonu» vücüde ge - | tirilmek üzeredir. Yarın, dünkü hayalin büsbütün tahakkuk ede - ceğinden şüphe etmemeliyiz. Bu yeni kutup seferi nasıl hazırlandı we nasıl hesap edildiği gibi tahak- kuk etti. Bunu, seyahate iştirâk e- denlerden tayyareci Vodoğiyanor'- un ağzından dinleyiniz.)| * Şimal kutbunu fethetmek! Küre- mizin üzerinde bütün tül dairele- rinin birleştiği muhayyel mihvere ulaşmak sonenin altı ayıni gece karanlığında; altı ayını da gündüz ışığında geçiren bu acalp dünya - rm tam göbeğinde bugünkü in - sanların her bakımdan işine yarı- yyacak bir istasyon kurmak kolay işlerden değildir. Sovyet heyeti, kutup seyahatine | rekor kırmak için değil, sırf ilmi tetkiklerde bulunmak ve ne ka - dar zamandanberi insanların zih- hini meşgul eden kutbun bütün sır- yahati ihtiyar etmiş bulunuyor. tayyareden Biri Çelyuskin kahramanının hava seyahatinden sonra, kutba tsyya - relerle de bir keşif heyeti gönder- mek fikri kafama saplandı. Der - hal çalışmıya koyuldum ve bu fik- rimi şimal yollarının büyük şefi olan Şmid'e açtım. 1935 Haziranın- da bu seyahatin bütün teferruatını şamil bir proje hazırlamıya me « mur etti. Fakat kutup mıntakala- rındaki hava şartları hakkında şahsi tetrübelerim olmadığı için, hazırlamak istediğim projede ciddi müşkülât ile karşılaşıyordum. Bu sebepten teknik bir proje - den ziyade «bir tayyarecinin hul- yası» serlevhası altında hazırla - dığım bir projeyi Şmid'e verdim. 'Bu projede, tayyarelerin kutup miıntakalarına inişlerini hayali ola- rak tasvir ediyordum. Jül Vern'in romanları gibi bir şey! Fakat öy - le olmakla beraber, bu projenin bütün teferruatı şimdi tahakkuk etmiş bulunmaktadır. Şinit benim kendisine verdiğim hayali projeyi ciddiye aldı. O za- man, kendisine endişelerimi izah et miye mecbur oldum. Dedim ki Şimaldeki uçuşların o kadar bigânesi değilim. Tayga üzerin - den, uzak doğu tepelerinin üstün- den ve daha bir çok yerlerden aş tım. Fakat size kat'i bir proje ver- mek için, bir defa da garp taraf - taki şimal mıntakaları üzerinde ke- (Devamı 7 net sayfada)