İStan ! ul dilencileri | Dilencilik tera kki eden bir san'at değil.. Eski dilencilerin marifetleri çoktu ele Sibi a Stanbul - dilencileri SYEĞE LA LARII bu resimde gördüğünüz Caıp kılıklara girerekldilenirlerdi, Onların şekli, €lbise değiştirmeleri mühim bir işti bita Ve belediye dilencilerle b # bulunuyon u opt dBi dilencil ürye (0 Bu meşkür himmeti tplamamak bir haksız- Nşaalah pek yakında, Nda " j R çıkan di- Fakat, şu- Nü k B VS ee tlim ki, bugünün dilen. ç) larda olduğu gibi, sa- y Yahp, Saki z "";:.n kulübele - » MMaretlerden, a €Vlerinden fır ayıp bü- sokak- öatç ST Sökaklarını fethet - Uğuğu Abdülhamid - devrin - ĞÜ de :"ıi. İstanbul sokakları, "":.dı' ,"ü“ haşarat sürüsile dolu O Bne basind Mlâğasız söyliyeceğim, - 1 dilenci- &. mazdı. atırlarım. Fakat bil - ”'w_ımı mi? İstanbulda l.u"ı*sumda dilencilik in- Etham CNi almıştı. Dilen- izü Tetli İnsanla mer der, mnden anlar, Sadaka ve- "L-.'% “_;a)'mi tavrından çakar, B tü Alır, sıkılgari 'bir ta- y“'mllı Şur; h ı“’—lşı için! le İ Xarl Llöılon dolu dolu a- l.u:"uı?" #ürette mücadeleye ka- arıl ha-; vyazan: M. Süleyman Çapan Bunların çoğu, mezarlıklar civa- | rında yaşarlardı. Musibet bir gece | kuşu gibi her kovuğa, sessizlik bir kaçak gibi her köşesine sinen ke- nat mahallelerde — yaşıyanlarla, medrese, tekke odalarında yatan- lar da vardı. Bunlar, sözü geç » mez, emri dinlenmez uyuşuk in - sanlardı. sözden keyif duymaz, evhamlı bir ömürle arzusuz, mecalsiz, — şaşkın yaşar, giderlerdi. Oturdukları kulübeler viran, ev. | der berbattı. Fırtmalı bir yağmur, | damın bi tarafını çökertir, sert bir rüzgâ, kaplamaların bir kısmını söker götüüdü, Keser vurdukla » rı yer dökülür, Çivi kaktıkları tah- talar düşerdi. Ne damı aktarabi - lirler, ne de temelleri sağlamlıya- bilirlerdi. Sokak başlarında, mahalle ara « larında, çarşıda, pazarda dilenen meslekten yetişme dilencilerden başka bir de mezarlık mezarlık do- laşan, her semtteki ölülere yeti « şen mortocular vardı. Nazıl da duyarlardıa? Üsküdar- da bir paşa, Erenköyünde ricalden Hayattan lezzet almaz, | bi Kö"ler, şimendifer vagonları gibi sıralanarak el tutuşurlar, en öne bir tek gözlü geçer, arka- Stdakileri,bir lokomotif gibi sürükler, götürürdü Mortocu Ahmet meyhaneciye dedi ki: — Bu gece ölüp, yarın Topkapıya gömüleceklerin kredisine bana Ürkap fek vermez misin?. Dilenciler birer kuvwvetli artisttirler... karısı, Büyükderede zengin bir beyin oğlu ölse, hemen haber ar, kör, topal, kolsuz, çoluk ço- cuk, ihtiyar, genç bir sürü dilenci, daha tan yeri ağarmadan, yola çı- karlar, Büyükdereye yayan gider- ler, Üsküdara sandalla geçerledi. Körler şimendifer vagonları gi- bi sıralanarak, elele tutuşurlar, en öne bir tek gözlü geçer, bu bir göz-i lü, — sekiz on körü bir lokomotif gibi çeker, mahalli maksuda ulaş- tırırdı. Bazı kenar mahalle kadınları: — Her san'at yaşa göredir. Di - lencilik ihtiyarlıkta para getirir. Diyerek, süt gibi beyaz sakalı göbeğine kadar inen ihtiyar baba- Tarını pimpon kocalarını, bunak de- delerini, — altlarına siyah bir ko- yun pöstekisi sererek, mahalle - nin en işlek bir köşesine, sebilin yanı başına oturturlar, akşama ka- dar el açmıya mecbur ederlerdi. Bunlara bir etki kibar hali ver- mek için, arakiyetinin üzerine ye- şil bir sarık saralar, kör zannetsin- ler diye gözlerine koyu bir göz « lük takarlardı. Sakat göstemek İ- çin, sağ kolunu bir bez parçasile | boynuna asmayı da ihmal etmez- | lerdi, Bunların zahmetsizce pâra ka « Zanır, dudağını bile kımıldatmadan | anluklar, önüne yağmur gibi ya - ğardı. Fakat bunların kazançlarını çekemiyen, kıskanan insanlar —du vardı: Sebil mütevellileri! Bu aç gözlü, dilencinin kazanç « larına göz -diken softa bozuntu « darı: — Burası şerefli bir yerdir, se « bilin önüne dilenci oturtmam. Diye mâni olur. — Piri faninin, yalancı körün, koltuğundan tutup kaldırmıya çalışır, bağırır, nihayet Bgünde deş kuruş #şerefiye hissesir almak şartile ihtiyar dilinci rada kalmasına müsaade ederdi. Bugün buldum bugün yerim Yarın olsun Allah kerim Tevekkülünün verdiği viedan ve hatır-safasile yaşıyan dilenciler de vardı. Bunlar, malül, hasta,-sarsak sarsak bir yürüyüşle, beş dakika » lık yolu bir saatta ancak alabilen zavallılardı. — İstemive Tenirler, karıların ullarmın, kızlarının koSusu yta Duna avuç açarlardı “Bu gibiler, aldarında kırpıntı minderi, önünde toprak mangalı, (Devamı 6 inci sayrada) 5S -SONTELGRAF — 9 Mayıs 1937 SA A S e Üük dö Vindsor Md. Simpson Madam Simpsot [nıiüı ailei kraliyesi; Dük dö Vindsor'un evlenme masraf - larına sarfedilmek üzere, sabık kra- n emrine 11 milyon frank veril -« Dük Dö Vindsor mesini — kararlaştırmıştır. Sabık kral sevgilisine kavuşmak — Üüzere evvelki gün Fransaya gelmiş ve Vernecil VEtang istasyonunda İn- miştir. Vindsor Dükünün geleceğinden kimsenin haberi yoktu. Fakat Fran- ga toprağına girdiğini duyan ga » zeteciler bütün Fransaya bu hava- çiçekler arasında disi yaydılar, Halk istasyonlara dol- du. İstasyonda İngilterenin Paris el- çisile bir kaç dostu bulunuyordu. Vindsor Dükü otomobile atladı. Bu esnada istasyonu dolduran binlerce hâlkın arasından geçti. Esasen em- niyet tertibatı da çok kuvvetli idi, ti Doğruca Cand& şatosuna pson di a şatoda Şatonun merdiven bık kral ri arasına atıldı Bu esnada gizlenmiş olan bir çok karşıladı ve onun kı gazete fotağrafcıları istasyonda ve yolda sabık kralın resmini almıya muvaffak oldular, Sabık kral ile Madam Simpsonun nikâkları, Fransada- Tours civa - tında Cande şatosunun kütüpha - nesinde Londradaki taç giyme me- Tasimini mütcakıp yapılacaktır. Vindsor Dükü Madam Simpson'. un, kocasından ayrıldığını ve ka- rarın kesbi kat'iyet ettiğini haber alır almaz, Fransaya gitmek üzere o kadar acele etmiştir ki, traş ol- (B Tac giyme merasi- minden sonraFran- sada- evleniyorlar Ingiliz hanedan ailesi, bu izdivaç için, T! milyon frank masraf verecek Sabık kral, sevgilisile buluştuğu ilk gün çok heyecanlı idi | miya bile vakit bulamamıştır. Hemen vekilkarcına bavulları - ni toplamasımı bildirmiş ve derhal hareket etmiştir. Çok neş'eli olan Vindsor Dükü Salzburgta karşı - sına gözeteciler Çıkınca: — Hepiniz de peşimi bırskmıyoz- sunuz. Diye 1âı rafımı alan gaze etmiş ve fatağ- fç ısına: — Daha geçenler mimi & olmadığımı mı za Diye şaka etm Vindsor Dükü geçirdiği gün çı muştur. — Akşam üzeri sa çay içtikten sonra, beraber gezm ye çıkmışlar, golf oynamışlardır. Uzun zamandır, biribirine hasret olan iki sevgili, biribirlerinin göz- lerinin içine bakarak sıcak bir ha- va jiçinde konuşmaktadırlar. Son gelen Avrupa gazeteleri, Madam Simpson'la, Vindsor Dükü- nün üç gündür beraber nasıl ya - şadıklarını, ne yediklerini, ne giy- diklerini, yorlar, anlata anlata bitiremi- Şimdi tulundukları Cande şatosunda X işaretli Vindsor Dükü XX işax retli madem Simpron Londra büyük bayram yapacak.. Bu merasimde hazır bulunmak Ü- zere, dünyanm dört bir köşesinden, İnciliz müstemlekelerinden sayısız iz kralının taç giyme me- , prensler, asılzadeler, krallar Lon- rasimi yaklaşıyor.. 12 Mayısta| daya geliyor.. Yukarıki resimlere dikkat ediniz. — Bunlardan solda gördüğünüz üç kişi Hindistan im- paratorluk “ordusu zabitlerinden Sağdaki resim- ler ise, Afrikadaki İngiliz müs - temlekelerini temsilen gelmiş olan üç şik insandır. murahhas heyetlerden birini gös- teriyor.