44—- SOÖONTELGRAF — 9 Mayıs 1937 Habeşistan müstakil bir devlet olarak yaşıyor !. Hakikatte Habeşistan di- -|Devletler hukuku ilmine ye bir devlet tarih oldu. göre vaziyet böyledir. İItalyanın, şimdi Kudüste bulunan genç Habeş veliahdını Adis- ababa tahtına oturtacağı rivayeti ortada dolaşıyor.. - Genç veliahd Ingiltere - tac giyme merasimin- üei 7 '&n | dehazırbulunacak mı? — İltalyanlar, Haheşistanda - gittikçe HIKAYE — Yazan: Bürhan |Cevat Yalovada aşk.. DA M Tarihe karışan Habeşistan İmpuratoru Negüs Londrada bir sigarel esnasında dedi k ti az celp etm et oldu. Habeş İmpara- Bu talisiz veliaht pek genç henüz. G yaşla nikbet bet ne olduğunu pek acı bir anladı. Fakat biz gelelim şu demin işa - i n ne olduğu- tan İmparatorlu, olduğu Romada bun- iylarca evvel parlak merasim- | hararetli nutuklarla ilân edil- İtalyanın dostlarırıdı bir kaçı müstesna olmak üzere andı x İmparatorlu - er hukukan ta aki elçilikler kaldırıldı. Kon - solosluklar Kondu. Cemiyeti Ak - vam ise Habeşistanda değişen bir vaziyet tanımıyor. Hukuk noktai - nazarndan Habeşistan mevcuttur ve müstakil bir devlet halinde ya- şamaktadır. Hükümdarı — vardır. Hülâsa bir vaziyet buna göre lıubâb! ledilmiş değildir. Habeş kralının oğlu Kudüste olduğunu söylemiş - ki tik. Rivayetlere bakılırsa İlalyadan gönderilen bazı kimseler şu son za-| rda bu genç veliahti ziyaret mi etmişler ve kendisine Habeşistan tahtını teklif eylemişler. Böyle bir teklifte bulunmak için İtalyadan adamlar gönderildiği rivayeti çıkar | çıkmaz İtalyan mehafili bunun a- | sılsız olduğunu söylemekte gecik- modi. Fakat böyle bir rivayet du- rup durürken nereden çıktı? Di - yeceksiniz. Bunun nereden çıktı - | iyorlar. İtalyan Habe - Ha - | tan meselesi daha hal- nak için çok uğraşıyor. T: i ütin hiç birini 'i ldir, Yine miz mehafilin ya kendine git Diye sor « geliyor. ikânsız olsun?.. mak da insanın hatırına Lafzımurad bir imparatordan ib ret olarak bu tahta çıkarılacak kim olursa olsun böyle bir hükümdar- K e hiç lığını tevcihi imtimali uzak gör miyebilir. B eminde ebediyi ğ Gtcek gibi değildir. Bakiyoriti şey dün tekzip edilirken bugü lüve İngiltere kralının - önümüzdeki Hubeş harli Büyük Harpte Türk Bahriyelileri Nasıl döğüştüler M slşameunam ae Tefrika No. 39 Hayret.. düşman tam filo ile ar- kamıza düşmüş ve bizimle de kar- şılaşmak fırsatını €lde etmişti. Bu vaziyet karşısında yapılacak iş çok mühimdi. Midillinin kumandanı Hamidiye kumandanı ile kısa bir telsiz mü - zakeresinden sonra derhal kararla- Tını verdiler.. — İlerlemek.. düşman yaklaşırsa harbi kabul etmek.. Aramızdaki mesafe 20 değildi.. Midillideki bütün bataryalar har- be bazır kumandan tarafından ve- rilecek emri bekliyorlardı.. 20 milden az Yazan: Zeki Cemal şaNsAND a ea İN DSN NATENS KNN ün kış güneşi amizı isitiyordu.. Midilli ve Hamidiye süratlerine hiç biz şey ilâve etmeden ilerlemi- ye bn;ııdxıır Burada düşmanın ne vaziyet &- Jacağı hepimizi alâkadar ediyordu. Nitekim 10 dakikalık bu vaziyet- teki seyirden henüiz bir netice çık- mamıştı. Aramız çok açık olduğu için Rus- lar ateşe de başlamamış idi, Vaziyet böyle devam edemezdi? Rusların kararlarını hareketle - rinden anlamıya başladık. Birdenbire iki kruvazör, 2 tor- Hava.çok güzeldi.. ıoğulı Hııı i pidobot l.ıhlııiuılkrkmlye bı; - KP esnasında İtalyanın yerli askerlerden tac giyme merasimi mün ftıra gelmemesi kabil kaç ey evvel e Necaşinin g da tahta l rivayeti de işte hep bu dediko - | du faslına kaydedilmeli. Bazı rivayetin tekzibi dahi ma - nalı olur değil mi? Önümüzdı çarşamba Londrada tt giyme merasimi ya- malüm : Habeşistan İmparatorluğu bakalım orada ne le ve kimin tarafından temsil edilecek?.. n Habeşistan İmpargtoru bu mo - rasime çağırılırsa İtalya hükümeti | Londraya heyeti- mahsusa gön - teşkil ettigi e kolları ladı ve iki kruvazör de sancaktan doğru hızlandılar. Dakikalar geçiyordu. Vaziyet kıs- men anlaşılmıştı. Ruslar bizi sağ- dan soldan çevirmek ve abluka al- tına almak istiyorlardı. bediyordu. Ruslar bize göre boy ölçüşülemi - yecek derecede fazla idiler. sizle görüştüler ve bu abluka için- den kurtulmak için süratlerini art- tırmıya karar verdiler. Midilli.. bidenbire canlandı.. Makinelerin çelik sesleri arttı. Sağa, sola giden askerlerin koşuş- tukları görülüyordu. Karadenizin dalgaları daha sü - | ratle ayrılıyor ve arkamızda birak- tığımız iz daha canlı gürültülerle uzayıp gidiyordu. Hamidiye; Midilliden daha canlı « Onun seyrini Midilliden daha iyorduk. kunda öyle güzel bir silüet süzülüp akıyordu ki.. Mâaamafih vaziyet vahamet kes- | Kumandanlar birer kere daha tel-| Sonsuz gibi görünen denizin uf- | du, Şu günlerde b günü bildirmişti. — Fakat meti İngiltere ta- vvelden çağırılmış- -| r malüm olan bir ikümetl, Löh- simde bulun- kla iktifa edeceğidir. Diğer uırda kalan riva- torluğu ilân edileceğ te- yani tam iki senedir - biribirile ya- rış €den İngiliz ve İtalyan mat - î buatının ya attığına hü! Kazanovanın | Mezarı bulundu K azanöya denilen tarihe geçmiş bir adam vandır ki, bu adam kadınları kandırmak hususundaki mabharet, dirayet ve kiyasetile meş- hurdur. — Bu adam çoktan öldü, Maceraları yazıldı, Şimdi Berliner Tagebi haber veriyor: «Çekoslovakyada Duks mınta « t şöyle bir dır. Burada geçenlerde bir. k: keşfedilmiştir. Bu kabrin de Ka- zanovaya ait olduğu anlaşılmıştır. Bu suretle bir zamanlar kadın bir oyuncak gibi kendi hevesine â- let eden bir adamın nereye gömül- müş olduğu hakkındaki muzmma da hal edilmiş ol Kazanava, hay sini Düks şehrinde taraflarda ölmüş olduğu da bili- niyordu. Kazanovu 1725 de Venoedikte doğ- müuştu. Ancak bir kaç sene evvel, Vald Tayn şatosu parkında kanal açan amele, Kazanovanın me- zarını buldu, Bu keşif, tarihe ge- çen bu hovarda adamın hayatına ait bir çok menkıbeleri tamamla- mie ölüyor. Herkes gayri ihtiyar — Hurra., — Hurra.. — Hurra.. Di; zaptediyorlardı. Midilli ve Hami - diye son süratle harekete başlamış- lardı.. Gidiyorlardı.. Bacalardan çıkan dumanların rengi birdenbire karar- mişti. Aralarında kıvılcım da fiş- kırıyordu. — Ha gayret. — Haydi arslan Midilli — Yaşa kahraman Hamidiye.. Karadenizdeki bütün Rus filosu Aki Türk gemisinin peşine düşmüş, her dakika süratlerini arttırıyorlar ve bunları yakalamıya çalışıyor - lardı. Fakat... 'Türk kolay kolay düş - man çenberi içine girer mi? Sancaktan ilerliyen Rus gemile- ri âdeta ateş püskürerek İlerliyor - lardı.. Lâkin Midilli ve Hamidiye çevik ceylânlar gibi Karadenizin dalga - ları arasında âdeta sekerek uçu - bağırmaktan kendilerini zor | yerleşmekte, ı yollar, bınalar y_aıımaktadırlar.. | miyor « L bir | / deli gibi sevdiğim bir kadından ni- veriyorlar, hattâ adam akılhı to - | zutmadığıma t ediyorlardı. Başımdan g lesem, siz de hak ver 1 Müzehherden randevu almı çenleri size de söy- m. 'azar günü sabah vapuru ile Ya - lbua 'a gidecek lenecek, — tatlı bir gün geçirecektik. Ah, bi ne kadındır o!.. Ta- | rif edemem ki edeyim. Anlatamam yam! Hem tarif edecek, anlatacak — olsam, de etmiş olmam ki.. O nun güzelliği, şuhluğu, çapkın kışları, dolgun ve olgun kal ah kadınlığı hakkında bir fi- veremem ki size.. Uzun bir b Adam kısa boylu olur. var desem, belki: ende. Kadın - dediğin Öyle fasulye sırı- rin dibi gibi koyu lâci erd nu iddia etsem, hiç bi u mu sörüyorsunuz?. Anla- hher, üç aydanberi peğin - de dolaşlığım, peşinde dolaştığım halde söz söyleyemediğim, üç ay- danberi ateşli bir arzu ile sevdi - ğim Bir kadındır. Şimdi insaf ediniz, üç aydanberi | hayet randevu alırsam - çıldırmaz | tün İstanbulu mım değil yor ve Rus gemilerinin yaklaşma- sına meydan vermiyordu.. | Ruslar bunu iyice anlamış - gibi idiler.. Maamafih her ne bahasına | olursa olsun Midilli ile Hamidiyeyi | de ele geçirmek istiyorlardı. Nitekim yarım saatlik yarışta her dakika süartlerini tezyit ederek &- zami dereceye çıkarmışlardı.. N i ve Hamidiye Rusların bu vaziyeti karşısında şimale doğru rota verdiler ve birdenbire garbe Ruslar dn bu şekilde gide - tahmin — etmiyorlardı. 'Türk gemilerinin büyük bir rota ile kendi yollarına göre ters hare - ket etmeleri karşısında şaşırdılar. Onlar da Türk gemilerini takibe başladılar. Görünüşte bir takip de- ğil, âdeta önde Türk gemileri, ar- kada Rus gemileri olduğu halde Ka- de muazzam bir resmi ge- doğru yallarını arttırdılar. Türk gemili ceklerini Tuık gemilerinin batıya doğru son süratle hareketleri üzerine Rus gemileri de ... Bir gün her za: hi ve perişan arkd: n ğ larındâ çi a bakti * ğni görünce, artık ne olursu olsWü diyerek yanına yaklaştım. Korkö korka dedim ki Sizinle bri kaç dakika baş D k bahtiyarlığına nail 014 k miyira! 4 fat dolu bir tebessümle (€ " s1 kaybettim. B ük, penbe SiYE | ince pusula tırnağının üzerinde oynatan DU zel, çapkın kadının: - Hay, Hay! z da cüzdanımı K&T amma, yine zivanadan çıktıra, H meh ceketimin üstünden cüzdâk” mı yoklıyarak: aydi gidelim! dedim. — Bugün kabil değil!, - Bu gece,. ğ — Bn gece de olmaz. Yarın #? bah ön vapuru lie Yalovaya Bi lim, geceyi orada geciririz. E günü döneriz. Ayrıldığımız zaman, ertesi 5'1! bahı nasıl bulacağımı düşünüy?” deli gibi oluyordum. Canım eve gitmek ıııcmlvo'd Yemeğimi Beyoğlunda yedim; P M şişe klüp rakısı ile başımı haf dumanladım. Sonra o bar senifi, PU bar benim saat üçe kadar VUr lasın, çal oynasın eğlendim. Üçten sonra aklim başıma, rım da aklıma geldi. Çeresis P? tımanın yol yarışlarına yine başladılar. Bu yarış tam 3,5 saat kadâf vam etti. Rutlar sabahtanberi Türklesi $i le geçirememişlerdi. Bundan $ vya da ele geçirmeleri zorlıı""’ Çünkü iki ceylân Karadenizif tünde süzülüp akıyorlardı. Ruslar, artık ümidi kesmif Bunu da nihayet hareketleri İl€ ettiler. Kösköca Rus filosu büyük daire resmederek şimale döğr landılar... de“ çierdi gp u ) ! | 0E ? -| a| | | Bunu gören Midilli ile H""f ye yollarını kesmiş ısvınbll:“k ru yavaş yavaş ilerlerken ıliı Rus donanmasının koyu Teti gesini seyrediyorlardı. * 1914 DE ÇANAKKALE.-. 1914 haziranının 16 ıncı & nakkalede kısmi seferber edilmiş ve gelip geçen kontrolüne başlanmıştı. (Devamt nn“#" ver)