KU Tefrika No: 42 — (Sila) nin | hilesi Silâ, Tamara- Min saraya döne Yüğemü görünce #ipirdi, Süleyma- Bn şözdesi Amrayı sevmez . Sırayda iki Sildizin — birden Parlaması nası) Hü kabil Glabilirdi? Tamaranın da | Slâdan hoşlan Tadığı — muhük: koku, Silâ ne yapıp k, Tama. Tayi dekrar b Tin gözün- den Süşürmiye Ve hettâ kabil tekrar sa. —D'verık odüe 'da saçlarını yok. 'hinde yen 'ğ’allurnr vermişti. Silâ tamburün — iniltilerini a ın_n kadar sevinmiştim, Patlaka bertmeliyim. 'Ordu. —l':hllir bulunan ve Sahranın ündü. Âlo bir gün Silâya: < b;ı Betirdiler, © şikâyet etmişti. 'lıı."[* Nann '4 Çağırmasını rica etti. biş , Pürünmüş olarak geldi. Aşo 'W&" kızı idi.. Mütenasip vü - Bieç V© iri siyah gözleri va ç © bu güzel endamile be, DU Vüci ı_:: Sarayında can bu yakmadik Yazan: Skar Re N..uul_imnı ana dili gibi ko- lüzım gelmesidir. Talebe- ktebo kabülü sırasında, İi- ş Mek hususundaki kabi - K g, ON derece dikkat edilme- Catuslar arasında bir çok li- Vükıf insanlara tesadüf e- Mümkündür. 8 Yüzbaşı Hil Bulgarcayı ÜÖğrenmiştir. Dilini k için de harp esirleri &- 'endisi de dört ay mahpus ÜUzbaşı Hil bundan son- Pürüzsüz olarak ko- TMuvaffâk olmuştur. Bir Ğ Süsun da Türkçeyi sekiz h — Gğrendiği tddia edilmekte. Harpten evvel Alman is- TTEM AA Ya başlıyan Silâ o gece Tamara | bir hileye baş vür- ve aselerin şev seslerini duyduk- hiddetinden ne yapacağıra bil- Yıı; Bü'kadinin geberdiğini sana- Onu ÜYük bavuz başındaki eğlen - © iştirük edemiyen Silâ, saray- Sinde yatıp kalkan Aşo, Ka- Ü g deşlerden birini elde etme - “Hükümd.ır bir Yahudi kızına %q" bu kadar ehemmiyet veriyor?| bulmak için Kudüs'ün altını Â, Aşo'nun bu sözünü ha - ı_."'ll. haremağalarından bi - b 'yu kimseye sezdirmeden H:"’ biraz sonra ipekli bir maş- uda mülik olsaydı, Süley - b itakmıyacaktı.. edeceğim! Casuslar romanı: 4 X , 13'ün esrarı Vp xğ'nnbu tasustn çalışıcağı mem- Süleymanın Sarayında ÜS KIZLARI Yazan ? bilezik vererek Hamo'nun saraza girmesin! çekemiyen, kendisi kadar kuevetli ve ötümden yılmaz bir rakibi vardı Aşo hem cesur, hem atılgan, hem de şeytan bir kızdı. Silâ, Aşo'yu görünce boynuna sarıldı: — Ben seni çok severim, Aşo! Sen asil bir kabileye mensupsun! Benim bir derdim var.. Sana üçinak ve senden yardım dilemek için ae ni buraya çağırdım. Aşo birdenbire şaşaladı: Silâ ile o güne kadar bu derece Bamimi ve İâubali konuşmamış o - lan Çöl kızı Süleymaniın gözdesi - nin kendisinden ne istiyebileceğini düşünüyordu. Silâ söze başlamadan sordu: — Dünyada en çok neyi sever- sin, Aşo? Arap kızı düşünmeden cevap ver- di: — Alün severim.. Silâ bir dolap açtı. Bir yığın mücevher çıkardı; — Bunlardan hangisini beğenir- sen al, Aşa! Sana hediyem olsun.. Fakat, söz veriyorsun, bana yardım edeceksin, değil mi? Çöl kızı mücevherleri görünce şaşırdı.. İçinden en çok beğendiği zümrüt taşlı bir altın bileziğe &- lini uzatarak: — Bunu beğendim, dedi.. Söz veriyorum, Madem ki benim yar - | dımıma ihtiyacın var sana yardım ’ Çeviren: Muammer Alatur tihbarat dairesi kendi adamlarını yetiştirmekte biraz ihmâl göster- mişti, Fakat harp başlayınca, mul- telif kolordulardan ecnebi dille » ri iyi bilen zabit ve neferlerin gön- derilmesini istemişti. Bunlar allı yedi haftalık hususi bir kurs gör- dükten sonra, vazife ile tavzif edi- Üürlerdi. Bir transatlarttikte mut- laka bir veya bir kaç Alman ca - susunun bulunduğundan şüphe e- dilmezdi. Pek tabildir ki, bu ka - dar basit bir tarzda yetiştirilen ca- suslar, kendilerinden beklenen hiz- mmeli ekseriya ifa edemezlerdi. Hat- tâ bunlardan çoğu yakalarını ele vermişlerdi. Amerikada bir çok seneler yaşa- mış genç bir müzikhol artisti, har- bin bidayetinde Almanyaya gel - M. Necdet Tunçer Silâ, Tamara gı çekemiyordu.Birakşam Süleyman Sözdesile eğlenirken; Silâ, Arap kızına bir altın Tamarayı öldürmek için kendisinden söz almıştı Silâ bileziği çöl kızına uzattı: — Şu Tamarayı saraydan nasıl uzaklaştırabilirsin, Aşo! Bu kadın beni öldürecek burada, Ben çok korkuyorum ondan. Ve Arap kizinin kulağına iği- lerek: —O Süleyman için de tehlikeli bir kadındır, dedi, fakat bunn hüküm- dura söylemek imkânı yok. — Neden söylemiyorsun? — İnanmaz da.. — O halde Süleymanın hayatı da tehlikede demek?! — Şüphesiz.. Ve onun hayatı teh- likeye düşünce hepimizin rahatı bo- zulur, — Aşol Sen bu işi yapabilir- sin! Onu buradan uzaklaştırmak ve- yahut vücudunü artadan kaldır - mak senin için güç bir iş değiidir' Siz ki, Bua gibi tehlikeli bir âsi - nin - bem de kendi kabilesi içi- ne ginerek - başını kopardınız.. Böyle bir fettanın vücudünü or « tadan kaldırmak, sizin için bir sive ri sinek öldürmekten daha kolay « dır, Aşo! Aşo çok tehlikeli bir teklif kar- şısında kalmıştı. Fakat, söz ver - mişti bir kere. Ayni zamanda da gözüne kestirdiği zümrütlü bi - lezikten de ayrılamıyordu. Aşo ömründe ilk defa böyle de- ğerli bir mücevherle karşılaşmış- tı. Arap kızı bir müddet önüne ba- karak düşündü., Silânın teklifini kabul ne kaybedecekti? Hiç., Halbuki, sözünde durursa, hem böyle değerli bir mücevhere mâ - li kolacak, hem de Silânın ebedi “minnet ve memnuniyetini kazana- caktı. « Silâ, Arap kızının kafasına baş.» ka bir yoldan da girmiye çalışıyor. ve: ederse, (Devamı var) RADYO | BUGÜNKÜ PROGRAM Akşam neşriyatı: Saat 18,30 Plâkla dans musikisi, 19,30 konferans Üsküdar Halkevi namına Bay Reşat Kayaar Celaya alıştırılan insanların muvaffakiyeli, 20 fasil saz hey'eti, 20,30 Ömer Rıza tarafından arapça söylev, 20,45 fasıl saz bey'eti saat ayarı, 21,15 Şehir tıyatrosu operet kısmı (Bas yadere).22,15 Ajans ve borşa haber- leri ve ertesi günün programı, 22,30 plâkla sololar opera ve öperet parçaları, 23 son, YARINKİ PROĞRAM Öğle neşriyatr Saat 12,30 Plâkla Türk musikisi, 12,50 Havar 13,05 muhtelif Plâk neşriyatı 13,00 Beyoğlu Halkevi | gösterit "kolu tarafından bir temsil, 14,00 son, miş ve gönüllü olarak orduya gir - | mişti. İngilizce ve Fransızcayı çok iyi bildiği için, kumandanı kendi- sine Alman istihbarat bürosunda çalışmasını tavsiye etmişti. Bu ca- sus şöyle anlatır: — «Kumandanımın tavsiyesini ye- rine getirdim. Evvelâ sağlam bir askeri terbiye gördüm, ondan son- ra şifre sökmesini öğrendim. Bi - taraf bir memlekete mensup bir ta- cir sıfatile evrakımı tanzim ede - cekler ve beni Fransaya ve İn - giltereye göndereceklerdi. Sırf be- nim için tanzim edilmiş bir şifre alfabesi de hazırlanmıştı. | «Hareketimden evvel bana bir | çok gizli vesikalar vermişti. Güya ben bunlar Almanlardan çalmış gi- bi görünecek ve bu suretle İngiliz- lerin itimadını kazanmıya çalışa- caktım. Bu vesikaların son derece küçük kıt'ada fotoğrafileri çekil - mişti, Ve bir kibrit kutusunun e- tiketi altına konmuştu.> Bu casus, acele yetiştirilmiş ol- masına rağmen, kendi - kabiliyeti sayesinde Almanya hesabına çok faydalı işler görmüş ve hatiğ En- SPOR Avrupa muhtelitleri Spor tarihinde görül- memiş bir hareket Beynelmilel futbol federasyonu hasılat temini içinne yapıyor? Ingilterenin Sünderland takımı sön Radrosil Şimdiye kadar görülmemiş bir maç yapılıyor. Beynelmilel fut - bol federasyonu kendisine hasılat temin etmek ve Amsterdamda ya- pılmak üzere futbol tarihinde ük >| Romarlyalı Bodola üzerinde tered- ( mevkii için İtalyan Piolayı, Avus- | talebesinin profesyonel olarak ye- defa olarak Orta Avrupa ve garbi Avrupa muhtelitleri arasında bir maç orgaçize etmektedir. Fransızların maruf bir münekki- di bu iki takımın nasıl teşkil edil- mesi lâzım geldiğini tetkik etmiş ve şu neticeye varmıştır: Orta Avrupa muhteliti kalesi i- çin münekkit Çek Palanieka Ma » car Szabo Avusturyalı Platzer ve Avusturyalı Hiden arasında Hi - deni tercih etmektedir. “Müdafaa hattına İtalyan Mauzeglio ile hiç münakaşa etmeden Avusturyalı Sestayı koymaktadır. Merkez mu- avinlik için münakaşasız olarak Ma- car Sarosiyi kabul etmekte yan hatlar için Macar Dudas ile Avus- | turyalı Adameki diğerlerine tercih | etmektedir, Açıkları bulmakta sı- Kintı çekerek nihayet Avusturyah Hitlüt N6 İtâlyan, Cölaussiyi al - maktadır. İç mühaclmlerden Macar Csech İtalyan Meazza ve Ferrari Avusturyali Stroh Çek — Nejediy düt ettikten sonra Avusturyalı Stroh İle Çek Nejediy'yi en muva- fık bulmaktadır. Merkez muhacim turyalı Sindelaran üstün bulmak- tadır. Bu takımdan yalnız iki o - yuncu Avusturyalı Sesta ile Ma « car Sarosi İstanbula gelmişlerdir. Garbi Avrupa takımını ise muhar- rir şöyle tertip etmektedir. Kaleci: Jakob (Almanya) — Mü- dafiler James (Almanya), Colden- hove (Hollanda) — Muavinler : Zielinski (Almanya) — Gölbrüner (Almanya) Van Hoe - (Hollanda) Müuhacimler Lehner - (Almanya) Braine - (Belçika) Backhuys (Hol- | landa) Szepan (Almanya) Urban | (Almanya), Belçikalı, Hollandalı, Almanya- | li üç orta muhacim Avrupanın en | iyi üç akıncısıdır. Şunu da ilâve | edelim ki Fransız muharrir, Garbi Avrupa takımına tek bir Fransız oyuncusu koymamıştır. tellicens 'vis kendisini gizli bir ife ile Almanyaya göndermiş- ti. Bu casus İngiütereye döünü - şünde yine Alman istihbarat bü- rosu tarafından uydurulmuş bir çok vesikaları Entellicens Servis'e götürmüştü. » En meşhur casus mekteplerinden g biri de, Rusların bir zamanlar Var- gOovada tesis etmiş oldukları mek- teptir. Bu mektebi Andre Peka is- minde bir yüzbaşı idare ederdi. Rus | metodlarına sadık olan bu adam, tişmesine pek o kadar ehemmiyet vermezdi. Yalnız elinin altında mümkün aolduğu kadar çok talebe bulunmasına chemmiyet verirdi. Almanyaya gönderilecek tale - besini Almanyayı çok iyi bilen Le- tonyalılar arasından seçerdi. Her- birine yeni bir isim verilir ve bun- ların yeni isimlerine alışmaları (- çin haftalarca vakit bırakılırdı. Peka şifre yerine, basit görü - nen yazılarla muhabere uşulünü kullanırdı. Meselâ bir köylünün köyünden, mahsulünden, hayvan- Sekiz Klüp Turnuvası Sekiz klüp turnuvası terlip he- yetinden: 1 — Turnuvanın iki Mayıs 937 tarihli programı aşağıya yazılmış- tır. Sâha : Şeref stadı. Saha komise- | ri: Ahmet Adem Gögdün, Birinci maç: Beykoz — Hilâl. Saat 12, Hakem Feridun Kılıç. İkinci maç: İstanbulspor Anadolu. Saat 1340. Hakem Burhan Atak, Üçün- €ü maç : Süleymaniye — Vefa. Saat | 15,20. Hakem Halit Galip Ezgü. Dör düneü maç : Eyüp — Topkapı. Sant 17. Hakem Ahmet Adem Gögdün. 2 — Umumi duhüuliye 15 kuruştur. .. İngiliz atletizim Temasları İngiliz atletizm federasyonu, yıl- lik toplantısında, başkanlığa Lord | Bürghley'i, sekreterliğe de G. A, Lowe'i yeniden intihap etmiştir. Bu münasebetle de atltizm ba- rekelleri ve enternasyonal temaslar || için şu tarihler tesbit edilmiştir: 16 ve 17 Temmuz Londrada Whi- || te City stadyomunda İngiliz atle- | tizm şampiyona müsabakaları. — | 25 Temmuz Pacis'de, Pransa - İn-| giltere, 2 Ağustos Londra'da White City stadyomunda enternasyonal karşı- laşmalar, 14 Ağustos Londra'da Whiteci - ty stadyomunda İngiltere - Al - manya, 3 ve 4 Eylül Helsinki'de İngilte- re - Fenlaândya, H ve 12 Eylül Osloda İngütere - Norveç. Alman ekibi 7 Mayıstan 9 Mayısa kadar Mü- nihte Avusturya ekibi ile karşıla- şacak olan Alman Davis kupası e- kibinin Fon Kram, Henkel ve Ed- gar Detmeren teşkil edilmiş oldu- ğu Londradaki kupa koamitesine bildirilmiştir. Alman ekibi önü - müzdeki hafta içinde Hans Hoys- layn'in idaresinde idmanlarına baş- hyacaktır. Tarından, kümesinden bahseden lelâde bir mektubu, hakikat halde en mühitm gizli haberleri bildizen bir mektuptu. Miralay Von Valçel bu mektep- lerin bir mahzuru olduğumu söyler. Çünkü casus namzetleri burada bi- ribirlerini tanımaktadır ve bu ta - pışma kötü neticeler vermektedir. Umumi Harpte haber göndermek için en ziyade kullanılan şey, Pos- ta pulları idi. Müuhâasım taraflar her — devirde caşuslara karşı şiddetli cezalar tat- bik etmişlerdir. Yakalanan casus. ların hemen hemen hepsi de küre şuna dizilmektedirler. Müuharebe zamanında hemen bir çok memleketlerde casusların fda- mi için tatbik edilen usul biribiri- ne benzemiştir, İdam mahal 12 silâh getirilir. Bir zabit bu silâhlardan altısını ha- kikf mermi ile, diğer altısını da mermiyi ihtiva eden, sadece ba » rTutlü kovanlarla doldurur. Bir manga asker gelir. Zabit em- reder: | 7 - SONTELGRAF — 1 Mayıs 1937 Beşiktaş - Genç” ler birliği çarpışması İstanbul Futbol Ajanlığından: 1 — Milli küme maçlarından Be- şiktaş - Gençlerbirliği karşılaşması 1 Mayıs 1937 Cumartesi günü Take sirm stadında saat 16 dadır. Maç hakemi İzmir bölgesinden Mustafa, yan hakemleri Tarık, Sa- mim Taludur. 2 — Fenerbahçe - Gençlerbir - liği karşılaşması 2 Mayıs 1987 Pa- zar günü Fener stadında saat 16 da-; dır. Maç hakemi yine İzmir bölgesine den Mustafa, yan hekemleri Mu - ammer, Feridun Kılıçtır. — Fiatlar ; Tribün 50, duhuliye 25 kuruştur. . İngiltere maçları Londra, 26 : (ALA.) — Devam & dilmekte olan lik maçlarının neti- celeri şunlarındır, Birmingham - Volvor :1-0. Çarlton atletik - Hampton Vane deres :1:0. Selzca - Arsenal : 2 - 0. Urisbi 'Tovn - Everton : 1-0. Leds Unaytid - Sunderland : 3-0. Liverpol - Hudersfild tov :1-1. Mançester Siti - Şefild Ved « nestey : 4 . 1 Midlesruh - Derbi Kunti :1- .8 Portsmut - Prestan Nortend:0-1, Stoke Siti - Brentford : 5 - 1. Vstbromviş Alblon - Mançester Unaytid :1 -0. Müsabakamız Dün bitti Kupoıîı:ıîo Mayı- sa kadar mutlaka gönderiniz — Bayanı tanıyor musunuz? Müsabakamız dün bitti. Ökue yucularımızdan ricamık: ğ 1 — Şimdiye kadar neşret. tiğimiz 30 bayan İçinden tank dıklarınızı kuponlara yazarak ve bir zarfa koyarak “Son Telgraf müsabaka memurluğuna, göne derinis. 2 — Bu kuponlar 10 Mayısa kadar gönderilmiş olmalıdır. Bu tarihten sonra gelen kupoolar kabul edilmez, 3 — İsimlerinizi ve adrasleri. nizi okunakb yazmanızı - rica ederiz. 10 Mayısa kadar gelecek bü. tün kuponlar hakem hey'etimiz tarafından tetkik edilecek ve bu iş bir hafta içinde bitmiş ola- caktır. Bintenaleyh 10 Mayıstan iti- baren kazanan okuyucularımızın işimlerini neşre başlayacağız. O tarihten itibaren de ismi neşredilen okuyucumuz matbas amıza gelerek derhal hediyesini alacaktır, Son Telgraf pek yakında yeni alâkalı ve çok heyecanlı bir müsabakaya başlayacaktır. Yeni müsabakamızı bu gün lerde ilân edeceğiz, Herkes şu silâhlardan birini alsın! Neferler silâkları alırlar, hiç - birisi elindeki silâhtaki — kovanın içinde mermi olup olmadığını bil- mez, İdam mahkümu getirilir. Bun - lardan kimisi gözlerini bağllatmaz, kimisi bilâkis bağlanmasını ister. Bazıları ayakta duramıyacak hal - de oldukları için sandalya isterler, bazıları sinir bubranına tutularak yerlere yuvarlanır, ağlar ve © za. man mahkümu direğe bağlamak mecburiyeti hasıl olur. Kumanda üzerine 12 silâh bir- den patlar, fakat ancak âaltı kür « şun mahkümun kalbini deler, Manga soldan geri eder ve sâ- hâdan çekilir. Hiç birisi mahkü « mun kalbine kurşun göndermiş o- Tep olmadığını bilmez. Umumi Harpte Fransadaki 1 - damların çoğunda hazır bulunmuş olan Piyer Buşardon şu sahneyi an- latmaktadır: