-Kral 4-SONTELGRAF — 1Mayıs 1937 450 milyonluk bir İmparatorluğun Kralı için neler düşün ülüyor ? İngiltere Kral ve Kraliçesi her türlü dedikoduların dışında ve Halbuki Kralın yaptığı işlerin mes- Tuc giyme merasiminde Buginzgam sarayı geceleyin tentir edilecek Ayın 12 nci günü İngilterede ye- li yalnız Büyük Bi ârının üstündeki de a müstakil dı * Sonra krallık başka tanya âd sin di letlerin de kı mefhi Tet humundan çok ayrılıyor. 1688 denberi İngilterede meşru- tiyet yerleşmiş bulunuyor. Yani hü kümdar her ne kadar lâfzı murat ©İ milletin efendisi, denizle - rin ötesindeki memleketlerin sa - bibi, şanü şerefin menba ise de, yazırlarının muvalakatı olmaksı - zın bir iş yapamamaktadır. Eğer krâl çok akıllı, çok mükemmel bir adam iso tabildir ki, nüfuzunu gös- terir, kendisinden istifade ettirir « di. Fakat bu takdirde de ihtilâf çık- maz değildi. Kralın nüfuzu nerede bLaşlar, n de biler gibi... Halbuki kralın yaptığı işlerin me- suliyeti nazırlara yüklenir. Eğer parlâmento hükümdarın yaptığı ve aliyetini yüklendiği bir işi tasvip etmezse -kral mes'ul sayılmadığı için- nazır mes'ul tutu- lur. Ürtyimi harpten sonra bir çok de- ği İngiterede nubi Afrika, İrlânda ve 'Yeni Zeland başka devletlerle mü- rasebetlerinde de müstakil olmayı istemişler ve buna muvaffak ol - muşlardır. Çünkü bu memleketler, | Avrupa harbine iştirak için evlât- larını yolladıl. ân döktü ümdarlık mef-| gırların mes'uliyeti nere- | üstünde kalan birer şahsiyet olmalıdırlar Ingilterede Kralın nüfuzu nereden başlar, Na- | zırların mes'uliyeti nerede biter? uliyeti nazırlara yüklenmektedir Dominyonlar müstakil birer devlet sayılacaklarına göre, kendilerini İngiltereye bağlıyan nedir? bu, yalnız Krallık makamıdır na mukabil artık söz söylemiye hak kazandılar. Sulh konfecansında İn- gilterenin murahhasları gibi, on - ların sıfat ve salâhiyetini haiz ola- Büyük Harpte : Türk Bahriyelileri Nasıl döğüştüler aNineEnaNNiNRarİüre üi Hd AAA aA SeLAaNaaan aa HN SANAleRaNREnAEDANNi AA AAA Tetrika No. 31 zinden Kafkas cephesine kadar ka- radan silâh, cephane, asker gön - dermek hemen hemen imkânsız hale gelmişti. Büyük dağlar kar - larla örtülmüş ve korkunç birer manzara almıştı, Şimendifer yolu da nihayet An- karaya kadar uzanıyordu. Oradan ileriye sevkiyat yapmak işi kâmi - Jen kapanmıştı. Bu sebepten ne olursa olsun Ka- radenizden asker nakletmek mec- buriyeti. vardı. 1914 kânunuevvelinin günü.. Akdeniz vapuru mühimmat. si - lâh ösker yükliyerek Keradenize 21 inci Yazan: Zeki Cemal çıktı. Müthiş bir soğuk ve şiddetli bir fırtana vardı. Midilli ile Hamidiye kruvazör- leri de Akdeniz vapurunu yalnız bırakmamak için takip eğiyorlar - dı g Enver Paşa Kafkas cephesine füz-. la ehemmiyet verdiği için Feld Ma- reşal Fon Dergolç Paşanın Kafkas cephesini kadar gitmesini katar- laştırdı Bu cephe ilk günlerde biraz za- yıf gibi olduğundan takviye etmek icabediyordu. Ancak.. Akdeniz vapurile git - mek biraz zordu. Midilli ve Hâmi- diyenin vazifesi de hem sahilleri hi- rak dominyonların murahhasları gelmiş, oturmuşlardır. Dominyon- lar tamamile müstakil birer dev- let halini almıştır, Hele 931 de do- maye ve hem de gemiyi emniyet altında bulundurmak- olduğundan Dergolç Paşa Yavuza binerek git- meyi münasip gördü. Bir gün sonra da Yavuz Fon Der Golç Paşa ile İstanbuldan hareket etti. Karadenizde üç gemimiz birden tam yolla Trabzona doğru seyredi- yorlardı. Kânunuevvelin 23 üncü günü.. Başta Yavuz olduğu halde, Mi dilli, Hamidiyeden mürekkep bü- yük bir kuvvet Trabzon önünde de- mirlemişlerdi. Yanlarında nakliye gemileri bulunuyordu. Bu gemiler getirmiş oldükları si lâhları, cephaneleri, iskeleye ih - raç ederlerken harp gemileri de bunlara nezaret ediyordu.. Bugünlerde birdenbire bir ha - ber geldi.. İstanbuldan vorilen tel- siz haberi bütün gemileri başta A- miral olmak üzere bütün bahriyeli- lerimizi heyecana düşürdü. Gelen kısa telsiz şu idi: — Rus filosu dün akşam Zangul- minyonların. Büyük Britanyanın idare ve murakabesinden kâmilen ayrılmış oldukları resmon de yazı- (Devamı 6 nci sayfada) | | | | | İ dağa gelmiş ve limatıda kömür al » İnakta bulunan gemilerden birisi- ni batırmış, bir çok yerleri de tah- Tip etmiş.. Kü Bu haber hakikaten bütün bahri-< yelileri müteessir edecek vaziyet- te idi. Fakat bunlara şu dakikada verilecek bir cevap yoktu. Amiral Soşon; hattâ diğer büyük erkânıharpler de bu vaziyeli mü- zakere ettiler. Nihayet Soşon bunun intikamını Batumdan almıya karar verdi. Bu işi.. son günlerdeki muvaffa- kiyetile tanınmış ve herkesiri tak - dirini kazanmış olan Hamidiye kru- vazörü mükemmelen yapabilirdi. Derhal Hamidiyeye emir veril - di, — Yarın Batam bombardıman | edilecek.. Kânnmuevvel 25... Hamidiye kruvazörü efradı yeni vazifeden memnundular. Kafkas | cephesinde şehit olan Mehmetci! lerin ve Zonguldakta harap olan yurdun intikamını almak vazifesi kendilerine verilmişti. — köş — KİLIBİK — Nasıl cesaret ettin? Diye Melekten soruyorlardı, Her- kes böyle sormakta haklıydı. Pu- at ile evlenmiye karar vermek, damla damla zehirlenerek, didik didik koprılarak, azar azar yamp eriyerek intihara başlamktı. Genç, güzel, zengin' ve kimse - olduğu için evlenmek istiyen - lerin en bahtiyarı olması lâzımge- len Püat, bir insan değil, bir ateş, bir mikrop, bir canavardı. için Me azık de lardı. Bütün ittifak ediyor anın bir riyip gidecek. Fuadın lığından başka bir bekle- safdillik olurdu. O, z bir adamdı. — Zavallı Melek, zavallı Melek! Henüz vâkit varken, sen vazgeç bu işden! saadeti yi Halbuki Melek görgüsüz bir kuş Bgibi avcının üzerine gidiyordu. Her halde nazik yerlerinden vurularak kan içinde yere serilecekti. Hal - buki Melek muarızlarına — Hayır, diyordu, ben Fuatla ev« leneceğim. Kararım kat'idir. O, kendisini herkesten çok dü nüyordu. Fuat gibi haşarı, bir bo- gaya eş olmayı kabul ederken, ica- beden kararı vermişti. ! | Düğün yapıldı. Fuat üç gün ev-:| den çıkmadı ve genç kıza yalnız iz- divaç değil, aşk hayatının da bü- tün yakıcı zevklerini tattırdı. Pazartesi günü: — Müsaade et de, bugün şöyle da- daireye görüneyim, dedi. Giyindi, öpüştü, çıktı. Onun ardınca ayni kapıdan düşkün kıyafetli ihtiyar Sergisine Hamidiye kumandanı geminin bütün silâhlarında bir tecrübe yap- tırdı: Bir Kaç-saat sonra Batuma waracaklardı. Vardiyada büulunan askerler, zabitler bu dakikaları sa- bıfsızlıkla bekliyorlar ve intikam saatini gözetliyorlardı.. Bazan da- kikalar da ne kadar uzundur.. Me- safe denilen bu ölçü de ne kadar ga- rip., Fakat ne ehemmiyeti var.. ölmi- yen her şeyi görür. Dakikalar, saatler geçti.. Niha- yet uzaktan Batum göründü. Batüm bir burun üzerinde ku - rulmüş güzel bir limandir. Gümrük. €hiresi ile petrol Jimanları şehrin şimalinde bulunmaktadır. Maamü- fih bu tarafla iki de büyük tabye vardır. Şehrin cenubunda ise posta ve telgraf, istasyon kumandanlığı, re- dif kışlası ve nihayet işaret istas - yonu bulunmaktadır. Şehrin şark tarafında, daha doğrusu arka cihet- Terinde de topçu kıtaatı ve kuvvetli tabyeler, istihkâmlar vardır. | Hamidiye Batumun vaziyetini çok -PARİS — Natta Büyük - program ” (23 Temmuz) Paris, Lotdra, Berlin, Roma, Bükreş, Nis, Montekarlo, Hamburf' Piymouth — 260 liradan itibaren (Bu kafilede ancak 27 boş yer kalmıştır.) Küçük program (1 Temmu:) Paris — Milâno — Belgrad — 142 liradan itibaren Bu grupun nisfi dolmuştur. Acele karar veriniz. Adres: Beyoğlu NATTA Aceatalığı, Telefon: 44914 Yazan: Sefi bir kadın yak köşey! 3 Fuat akşamdan çok evvel Üj döndü ve yanan bir adam SUYİ hr gibi Meleğin kollarına * Belli ki, zevcesine kanmamıştl 5 günü yatak oda : yahyana süt içerki du ki: a ' — Daireden yarım saatte ' dün? Doğrüca eve niçin gel Zannedersem Suat Beyle bî oynamak pek 'o kadar İizül ildi. E Teyzemd — Evet tey saydı, mur im, olunu, kocasının PE na doladı ve yanağını yanağıl? Üştirerek: — Beri sâyıklıyan bir adamil ni odada yatamam zannediy' amma, şimdi fikri Punu anlıyorum Fi düz ne yaptığını uyurketi gibi söyliyen bir kocam ol! şüpheden ölürdüm. — Ben sayıklayorum ÖY Bütün bunları ben mi söyle! Ha? a| — Ben kendi hesabıma pek nunum Fuat! (Devamı 6 ncı $ "“& nın sı:yılıılle'_ı iyi bildiğ mesi ihtimali olan cenup , bırakarak şimal şarafına VE P g rük Karşısına bir arslan X7 — gibi dikildi.. - Ortalık henüz aydınlarf! Karadan hiç kimse Hamidiy” lişini görmemişlerdi. Ş Hamidiye en kısa bir ; işini bitirmek istiyordu. Herif taretlere emir verildi. —Petrol deposuna.. — Ateş.. — Sülvo, âteş. Ş Birdenbize gürliyen toplif mu sersemleştirdi. Ne ©! S Düşman baskını bu kadaf Turdu! Batum henüz bunldf yordu. Fakat Türkler de Ru! tığı gibi ansızın ve gecelö kın yapmıya başlamışlard | Batura, Zonguldağın ÖP gemilerinin yaptığı işleri Ügi ni duymuş, akşamdan dâ manlığı (!) tes'it etmişti- (DeV