işmanlar F ” Zayıflamak - istiyenler bir ayda dört kilo kaybedebilirler ? Yalnız, birazcık tarif edeceğimiz eziyete katlanmak lâzımdır Ilk günlerde hakikaten eziyet- 5-SONTELGRAF — 17 Mart 1937 'Meşhur Damacılar... Horozvekoçların boyunları- na nişanlar takan, tir, fakat sonra alışırsınız Ö Yazan: M. Sami Karayel Bazı beden-terbiyesi mütehas sısları — şişmanları — zayıflatmak, düzel çirkinleri in sa - k için ni ktorlar gibi müşterile- rine açmışlardır. Bu mütehassıs - ların doktorlardan bir Jarkı var « dir. Mütetabbip oldukları için a » ve ilân Vvermekten inin kapılarına ih- tisaslarını havi birer levha müzlar. Tıpkı merhum çıkıkcı Pazar gibi, el altından icray &t ederle Bençe; bu yolda mütetabbip ge- çinen boden terbiyesi mütehassıs- larını Sıhhiye Vekâleti diploma - Sız ebeler gibi derhal menetmeli- dir. Türkiyemizde — kendilerine be- den kültürü mütehassısı süsü ve- rip Şahnazarlık yapanlar mahdut kimselerdir. ye Vekâleti bunların 1 n snade Ct miş midir? Bu mukaddeme maksadım Zımla, be Meyanına koymaktan tenzih eime- lerini hatırlatmaktan iberettir. sunduğum — bu jisminde bir rıma i Laval Fransız mi assısın yazılarından kismen terç kısmen de kendi tecrübolerime istinad ederek ver - TMiş oluyorum. Size beş harcket veriyorum, bu birincisi ip atlama- i resimde gördüğünüz huz. Hareket yaptığınız odanızın ve Yahut salonunuzun — penceveleri Cereyansız olmak üzere açık bü * Tunmalhıdır. n İple, bildiğimiz gibi. önden ve #rkadan çevirmek ve ayak uçları- Ba sıçrayın düşerek ve yaylanarak | iz. Virişte göğsünüz ileri nız geri, başınız dik ol - Vücudunuz. Bit yöy gıbi ta boşalıp dolmalı, ya - Hcr sıçra ni yaylanmalıdır. Üç dakıka devam edecek olan ip atlâmalarınızın her bir dâakikası bittikçe birer dakika istirahat ve- Tiniz. Ve bu suretle ip âtlama müd- detinizi istirahatlerile beraber al- | tı dakikaya iblâğ ediniz İp âtlam kol, sırt ve göğüs kalm olmak üzere, k 4 tıl bir teharrik gekil vermey ve değişik şekiller veriniz. İKİNCİ HAREKET İKİNCİ RESİM Ayaklarınızı bir kanapeye tak - tıktan sonra, elleriniz ikarnınızın | üzerinde kilitleyiniz. Dizleriniz a- çık ve kitik bulunsün... evvelâ, yere icmas Gövdenizi etmemek üzere geriye uzatınız, ve resimde görüldüğü gibi, k büyük durplı hareketlerle İ tiriniz. Bu hareketi yaparken, ba- şırız ve belden aşağı kıstminız. sa- bit kalacaktır D — Bilâhara retimde tamamile pö « rüldüğü gibi gövd i yere uzas tınız. Ve ayni hareketi tekrar edi- niz. Hareket sağlı ve sollu darbeler ve devirler şeklinde olacaktır. Hareket mikdarı onar kere.., ÜÇÜNCÜ HAREKET, ÜÇÜNCÜ RESİM Bir parça istirahalten sonca, İ- kinci hareket vaziyetinden resım-” de görüldüğü şekle gelirken el » lerinizi enseye koyunuz. Ve, gövdeyi resimdeki gördüğü- nüz kavisli beyaz çizgi seyrinde bir sağa bir sola bükünüz, Hareket miktarı on kere, DÖRDÜNCÜ HAREKET DÖRDÜNCÜ RESİM Bir parça istirahatten sonra; göv- deyi resimde görüldüğü gibi, geri- ye uzatırız. Ellerinizi kavuştur - duüktan Sonra, belinizden aşağı o - Tan kısmınız sabit olmak — üzere gövdeni-i sağdan sola, soldan sağa bir fırıldak gibi çeviriniz. Hareket miktarı Dördü: n söne Fa, birinci ip hare ni istirahat » larile beraber altı dakika olarak tekrarlayınız. Hareketlerin hitamında, vücut » leri müsajt olanlar duüş yapabilir - ler. Tük banyo da faydalıdır. Bun- Jarı yapamıyanlar vücutlarını have * Ju ile sildikten sonra bol kolonya ile uğmaları çok sıhhi ve muvalık olur. Tavsiye ettiğim hareketleri her gün ve her sabah muntazaman hir &y yaparsanız, hiç şüphe etmeyi - niz ki bir ayda okkanızdan dört kilo safra atmış olursunuz. yağlanıp güreşen birpadişah Otur kırk yıl evvel, dama mera: v gibi Istanbulu sörmiş- W çrayan kıvilcım- larla yanan, bu işe merak sardı « ranlar buğün bile çoktur İsran « bulda.. Fakat doğruyu söylemek lâ- zımgelirse dama ihtiyar harcı, tembel işi, uyüştürücü bir oyun « dur. Bu çabukluk, hareket da, insamı, satraç veya dam tası başında saatlerce, çivilemek, hem garip, hem gülünç- tür. Bünlar insanı uyuşukluğa, vakitsiz il ğa götürür, Asrın zihniyetine, çabukluk ve' hareket mekanizinasına uymıyan her şey muzir ve tehlikelidir. Dama bizde nerede oynan *? | Şedildi, herkesin evinde, dükkânın- Kahvelerde! Damacıların semt semt kahvele- Ti vardır. Üsküdarda H mesinde, PFatihte park Beyazıtta, Sullanahmette... Dama merâğt Osmanlı tarihinde başlı başınâ bir devir teşkıl eder, Bu sözüme hayre tmi cdivarsu- har çeşe rşisında, nuz? Samur devei, Lâle devri çibi u- sün ve kısı sürmüş devirler #lur da, dama devri olmaz mı?, Deli İbrahim, sakalına insiler gizdirmek, dıvarlara samur kaplat- mak merakile sapıtmışlı. Zirzop padişahın bu çılgine& merakı yü- zünden gece yarılârı evler basildı, dükkânlar. soyuldu, çarşılar talan da bulunan sâamurları zotla alındı. Üçüncü Ahmet; löleye merak çar- mıştı. İstanbulu . dalma renk, ses Neş'e ve getaret terennüm — wden şair (Nedim) & Bir n Si neş'eye say şu cihanın baharını Bir sı> kesideye tut lâlezarını cek kadar baygın, ahenk e, çenk ve çeğfane Colu âlezare çevirmişli. | n de garip tablatları, H#rasında bir de dtma merakı vardı. İlk ve son dai padişahı olur Onun padışahlığı —sıralarında, başta keni arkasinda rical ve kibar sınıftan olmak arta halli aileterle, esnaf tobakasi, şu- burzada, Kırlarda, gölgeli de- | Niz kıyılarında eğlenceler lertin ederek egteniyorlarda. Halk kah- | kahadan müsikiye, müsikiden şa- Tap ve Takı kâdehine koşuyördu. Fakat, memlekette görülen bu: eg- lence ve nes'e milletin zenginliğin- den, hazinenin, maliyenin bolluk içinde olmasından ileri gelmiyar - du. Galatı bankerlerinden ağır falzlerle ahman borçlar — maliyevi Mahvediyordu. Refah, her devirde olduğu gibi, İstanbula münhatırdı Anadolu, ağır vergiler altında i - nim inim inliyordu. Köylü aç ve setildi. Köylünün açlığı, padışahın u » Murunda bize değildi. Gümülcine- den esurcti mahsusada — getiri'en aC üzere pehlivanlar» padışahın karşısında Damacı Ibrahim diyor ki: — Ben, padişahı deği Yazanı Münir Süleyman Çapan güreşiyorlar, biribirlerint — (göğüs çÇaprazıy na alarak yenmi; lardı. İri ve gürbüz v şiyor pehlivanların us kanadıs ile «Bü tir padışabin. ağzinı sulandırıyor, coşturuyor, hemen oracıkta sayu « vuruşla- nup ekispets ini giyerek, güreze tutüşüyordu. K Adlige Müfet, B. Saldhaşdin Padışahın zevklerinden biri de koöç ve horoz dovüştürmekti. Kor « kunç ve büyük boymuzlu bir ta - rafta tos vururlarken, Gbür taraf ta t ve — gelincik — ibikli Denizli horozları birbirlerini pen çeliyerek, ga di. Bu kanlı padışah büyük bir heyecana kâ- pılıyor, devletin en büyük nişanını galip gelen koç ve horozların toye nuna takmaktan kendini alamıyor- du. Abdülâzızın bütün bu meraki,- rından başka, bir de dama ipti- lâsı vardı. Devrinin en meşhür da- mâcılarile oynar ve hepsini yener- di. Bu devrin meşhur damacıları a- rasinda birinci mevkit işgal eden Ethern elendidir. Bu zat 1225 yı - | dında Üsküdarda- doğmuştur.. ©- - lünciye kadar (has Gahır) kâtibli- ğinde bulu Ethem muştur, i damada büyük bir kudretti. (3000) <açmaz» 1 vardı, | bunları büyük bir çabuklukla ve kolaylıkla yapardı. Onun yalmız | saçmazs ları, meşhur değil, nük- teleri de meşhürdu, Hazir cevav- lığını gösteren fıkraları, lükâyeleri, hâlâ söylenir, anlatılır, fıkra ve mazmun meraklıklarının ağzından düşmez. Garnitür kabilinder bir kaç fık- rasını yazıyorum Bir mecliste herkes karısından sikâyet ediyormuş. Bihem efen > diye: — Sana bakıyoruz da karına a- cıyoruz! Demişler. O da cevüp vermiş: — Karımı görseniz bana acırsır n Bunun üzerme Ethem efendi yu fıkrayı antatmış — Geçen gün bermutat 1: dan ekm den aldi dedi.: dedim. Merak tim, kim aldı 'di, aldı, Büyük ananız cevap verdi. Hal- im evde ne ona, ne de bü- yük ana var. Katım vardır. Bu fıkrayı amlattığı tarhte Bt- hem efendi 75 yaşında idi. Yine bir gün, Ethem efendi zil zurna sarhoş bir halde, önünde laterna gödek atarak gidiyormuş. Ak $ae kallı yet hatini gören bir thttyarın, bu ür kadın. | —— Vah vah zevalli Herif aklına kaçırmış!. Diye izharı teessüf etmiş. Bu » RK işiten Ethem efendi: — Hayır, hanım, hayır! Diye ce- vap vermiş. Aklımı filân Paçırma- dim bu işi edepsizliğimden yapı » yorum. Asrın diğer damacıları arassıda İbrahim efendi, Haçik — ağı, mâ- beyn başkâtibi Ziya bey var t" Bum Tar birinci derecede damac.ardane dı. İkinci derecede olanlardan ser yaver Halil paşanın Kabataşdaki konağında toplanarak dama par'i - leri yapıyorlardı. Torahim efendi de, tıpkı kayın pederi Ethem efendi gibi bir nuke te adamı idi. Devrinin en zarif bir söz şahı idi. Bir gün Abdülâzizle dema oy - narken padışahı düğüne çağırmış: — Akrabadan birinin kızı evle- #iyor, yarın bendehanede düğün vor, buyurun, gelin! Demişti. Padışah düğüne geleceğini va- dediyor, ve ertesi gün 200 lira göne deriyor. İbrahime soruyorlar: — Padışah da düğüne davet €- dilir mi? Korkmadın mi çağırır « Cevap veriyor: — Ben padışahı değit 200 Tirayı davet ettim! Sön devrin kahve damacıları 1 « (Devamı ? wei sahifede)