17 Mart 1937 Tarihli Son Telgraf Gazetesi Sayfa 3

17 Mart 1937 tarihli Son Telgraf Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

c ünün meselesi: Şoförler sıkıntıdan kurtarıla- cak, şoförlük ciddi bir meslek haline getirilecektir İstanbulda çok şoför var Dolmuşa bir adam meselesi, yardım sandığı işi Şoförler cemiyeti heyeti ida- Tesi arasında, ötedenberi devam eden geçimsizlik yüzünden ce - miyetin bütün işleri yüzüstü kalmıştı. Ticaret Odasına merbut es - haf cemiyetleri murakipliği, bu vaziyetin bundan fazla temadi - sini muvafık görmiyerek, mev - cut heyeti idarenin feshini ve yeniden bir seçim yapılmasını terviç etmiş ve yeniden heyeti idare intihabı yapılmıştır. Oto- mobil mektebi direktörü Fikri Tevfik Kardeş şoförler cemiyeti direktörlüğüne seçilmiştir. Şo - förler cemiyetinde ciddi bir ça- lışma başlamıştır. Kendisile görüştüğümüz ce- Miyet reisi bize dedi ki: *— İlk düşündüğüm şey, $0- förü muhite sevdirmektir. Ve sonra cemiyeti şoförle yakından alâkadar etmek yani, netice iti- barile esnafı cemiyete yürekten Tarihi âbidelerin tami- rine karar verildi Bunların sı;rîa—tîcıg]—n;etine halel gelmeden eHe . için tetkikat yapılıyor .EMLEKETİMİZDEKİ eski ve tarihi kıymeti haiz eserlerden harabiye yüz tulmuş olanları - kıymetine halel gelmemek şartile - tamir etmek füzere Maaril Vekâlelince mühim bir karar verilmiştir. Bunun İçin şehri « mizde ve Anadolunun muhtelif şehirlerinde bulunan tarihi ve harap eser- lerin birer birer tetkikine başlanmıştır. — Şehrimizde Evkal ta bu işe yardım etmekte ve camileri birer birer tamir ettirmektedir. Maarif Vekâletinin mütehassıs mimarları muhtelif mınlakaları birer birer dolaşarak tarihi eserleri takâp etmektedirler.. Bu cümleden olarak Ronya ve Karaman havalisinde tetkiklerde bu« dunan Vekâlet mimarlarından B. Mncit şayanı dikkat neticelerle Ankaraya M bağlamaktır. Şoför esnafın di - lekleri çoktur. Bunlar arasında | kendi kazançlarına tesir yapan ve kolayca halli kabil olan öyle kombinezonlar var ki, bunlar, hep ihmal edilmiştir. Bu işin hallini, alâkadar makamlar se- ve seve kabul edecekler ve hem de esnafa bugünkü sıkınlılı va- ziyeti içerisinde geniş bir nefes | almak fırsatını vereceklerdir. Şoförlerin sicil kayıtları çok muntazam — olmalıdır. Meselâ: Künye defterine bir göz atmak- la şoför boş mu, hasta mı, ha - | pishanede mi, seyahatte mi, ra- kı ve esrar kullanır mı, sık sık kaza yapar mı, ve aidatını ödi- yor mu? Bunlar derhal anlaşıl- malıdır. Bundan daha mühim olan bir şey var ise, o da, cemiyetin en ufak kazalardan en ehemmiyet- lilerine kadar meşgul olması ve tamirleri dönmüştür. Konyada bilhassa Selçukilerin ülk eserleri olan İplikçi n_ııdış sesi, Eşref Oğulları Camli tamir edilecek ince minare Sahibat'a mühim ta- dilât vücude getirilecektir. Ayni maksatla Adana. Niğde, Diyarıbekir, Sivas ha' eserleri tetkik eden Maarif Vekâleti mimarlarından Sedat valisindeki tarihi Çetintaş ta bu havalideki tetkiklerini bitirerek raporumu hazırlamış ve Ankara yölile şeh- Timize dönmüştür. Mimar Sedat Çetintaş, evvelki gün de uîklıııı-ıyı ' rihi eserlerden (amirine başlanan meşhur (Sinan Wr_üsu) ni görmek üzere Lüleburgaz'a gilmiş ve akşam İstanbula dönmüşt Haa mani di aei aet satiNiEmaNNNANLasANNUAArANAnNiyanaNıanan vi aei Üniversite Rektörü İzmire Davet edildi Üniversite rektörü B. Cemil Bil: | 8€ iki konferans vermek üzere İz- | Mire davet edilmiştir. Rektör, önü- Müzdeki hafta ayın yirmi dördün- de İzmire giderek biri Baroda, di- ğeri Halkevinde olmak üzere iki Mühim konferans verecektir. VEdehl r;mıh: 14 Edebi roman: T ve havalisindeki la- ür. a saaNmNaNKuLae aN aN nn ada enn Güneş kulübünde konferans Güneş ktübünden: 20-3-937 tarihine tesadüf eden önümüzdeki cumartesi günü saat 1830 da Bay Hamdi Emin Çap ta - rafından (Modern futbol) mevzuu üzerine bir konferans verilecek « tir. Aza ve dostlarımızın bu toplan- tıya şeref katmalarını dileriz, Not: İstanbul radyosu ile neşre- dilecek olan bu konferansa mütte- fik klüplerin azaları gelebilirler. Sen de seveceksin! — Orası neresi?. — Bahriye hastahanesi... — İçinde kim var?.. — Hastalar... — Annem de orada mı?. — Hayır, Annen orada değil. Başka hastahanede. — Hangisinde?. — Haseki hastahanesinde... — Ne vakit gelecek?, — Bir iki gün sonra... Gürbüz, kırmızı yanaklı, parı! - fi maviş gözlü, bol sarı saçlı, bıl- Tik bulık, şen, cana yakın çocuk yi- e sordu: — Süt anne Hasâki nerede?. — İstanbulda... ..:,'Bkim oturduğulmuz yer ne- — Kasımpaşa, — Kasımpaşa da İstanbul üt OUU a 0 SADAÇ <e SŞ NÜ A K SEURS İA FN Etem İzzet Benice — İstanbul çocuğum. Pencerenin önünde oturuyorlar. du Ev, merkez hastahanesine çı - kan yokuşun üstünde. Kafesin are kasından Haliç bütün çıplaklığı ve güzelliğile, Sırıybur_nundın tâ Ayvansaraya kadar bütün İstan - bul artistik çizgileri ve bir bakışta gözü alan hususiyetleri ile gözü « küyor. Çocuk yine sordu: — Anaem niye hastalandı?, — Apantisit oldu yavrum?.. — O ne demek?. — Kör barsağın hastalanması. — Nasıil oluyor?. — Mektebe gidince öğrenecek - sin. — Ne vikit ben mektebe gide- ceğim?. — İki yaş sonra... Çocuk buna üzüldü: halledilecek, kazaların önüne geçilecek bir istatistik || bu hususta esaslı tutmasıdır. Böylelikle kazalara karşı alınacak tedabir kendili- ğinden meydana çıkar. Şoför mik dır. Bundan sonra şolörlüğü meslek tutacakların cemiyet ka- nalından geçmesi ve cemiyet ta- limatnamesindeki kayıtlara uüy- gun olarak seçilmesi temin o - Tunacaktır. Benim fikrimce yapılacak iş çok ve çeşitlidir. Bu işler başarılırsa, bütün şo- förlerimiz bir cemiyetin var ol. duğunu ve işlerinin doğru ola - rak görüldüğüne kanaat getire- cekler ve cemiyete daha samimt bir merbutiyetle bağlanacaklar- dır ve bu meyanda yardım san- dığımız da kuvveden fiile çıka- rılacaktır. On kuruşa yolcu ta- şınma meselesi de kökünden halledilecektir » Çok çocuklu ailelere Para verilecek 23 Nisan çocuk bayra: mına hazırlık başladı Çocuk Esirgeme Kurumu İstan. bul Merkez Heyeti 23 nisan çocuk bayramı ve çocuk haftası hazırlık. başlamıştır. Her sene olduğu gibi bu yıl da © gün bir hafta devam etmek üzere büyük şenlikler ve merasim yapı - lacaktır. Bayramın bu sene daha parlak geçmesi için yeni bazı ka « rarlar alınacaktır. Ayrıca 23 ni « sanda çok çocuklu aileler arasında bir müsabaka yapılması. en çok çocuklu üç aileden birinciye 50, 1- kinciye 30, üçüncüye 20 lira ikra - miye verilmesi ve Gülhane par - kında büyük bir çiçek bayramile dört, beş ve altı yaşındaki çocuk - lar arasında bir (Gürbüz çocuk mü- sabakası) açılacaktır. Halk opereti Ana- dolu turnesine çıkiyor Bir müddettenberi binasızlık yü- zünden muntazam temsiller vere- miyen Halk Opereti, artist Zozn Dalmasın iştirakile otuz iki kişilik dolgun bir kadro ile yakında bir Anadolu türnesine çıkacaktır. İlk uğrıyacakları Ankarada se - kiz temsil verdikten sonra Eskişe- bir, Konya, Adana, Antakya İzmire gideceklerdir, ve — Üüdüü çok be... Ve.. dudaklarını büze büze, par- maklarını parmaklarına — geçicip kollarını uzata uzata tatlı sesile: — Ben beş yaşındayım değil mi süt anne?.. Dedi. — Daha beş olmadın... — Ne vakit olacağım?. — Üç ay sonra. Ve. genç kadın gözlerini kıstı, hatıraların? uyandırdı, onları he - saplıya, saya çocuğa anlattı: — Dur bakayım. Beni komiser babam buraya getireli 49 ay olu - yor. O vakit sen sekiz aylıktın. Öyle ya üç ay daha istersin ki beş ya - şında olasın, — Senin kamiser baban kim?, — Şakir bey. Senin amcan, — O senin baban mı?, — Babam ya. — Niye baban?, — Beni o buraya getirdi. — Benim babam nerede?.. — Şamda. — Niçin gittit.. bugünün vesa- || it adedine göre iki misli fazla - | Genç kızla getirdiğini söylemişlerdir. tesbit edince, kapıcı Âdili fuhça teşvik Genç kızları fuhşa teşvik edenler tına almıştır. Bayan Halide Tekrar Şehir Tiyatrosuna Girdi Kiymetl temsillere başlıyor Bir müddet evvel Şehir Tiyatro- sundan ayrılan kıymetli sanatkâr Bayan Halide, tekrar Şehir "iyat. rosuna avdet etmiştir. Şehir Tiyatrosunda hakikaten bir boşluk ihdas eden Bayan Hali- denin ayrılışı, İstanbulluları © va- kit, no kadar üzdüyse, tekrar bu sahneye dönüşü, o kadar çok “e- vindirmiştir. Kıymetli sanatkârı - mıza muvaffakıyetler dileriz Rüam — Mücadelesi Sona erğı' Hayvanlarda hastalık görülmedi Şimdiye kadar yalnız - İstanbul Belediye hudutları içinde devam *- den ruam mücadelesinin esaz kıs- FUHŞA TEŞViK mi ikmal edilmiştir. Bu münase - betle sekiz aydanberi bu işde ça- hşmakta olan heyetin mesaisinin devamına lüzum kalmamış ve mü- gadele için Belediye Baytarlık İş- leri Müdürünün reisliğinde ayni zamanda lJaboratuar ve pratik'e meşgul olmak üzere Baytar ve Fen memurlarından mürekkep altı ki- şilik bir ekip bırakılmıştır. Diğer taraftan Ziraat Vekâleti de hayvan hastalıklarına ve bilhassa bunların sirayetine karşı geniş öl- çüde bir mücadele açmıştır. Mücadeleye eylülün on beşinde başlanacak ve kânunuevvelin bi - rinci haltasında bitirilecektir. Bu- nun için muktelif vilâyetler mın- takalara ayrılmıştır. 'l'şpıı senetleri Sür'atle verilecek Tapu senetlerinin; tescili ve fe- rağ muamelesini müteakip yani a- lâkadarın ikinci bir müracaatine lüzum kalmaksızın verilebilmes'n! temin için tescilden evvel yazıl - ması hakkında dün tapu ve Ka - dastro Umum Müdürlüğünden bir tamim gelmiştir. — Muharebe var, Büyük harp açıldı. — O da muharebe mi yapacak?. — Askerlere başlık edecek, Za- bit değil mi?, Bu yaştaki her çocuk gibi sor - Maktaân bıkmıyan Güneş de yine sanki büyük birşey düşünüyor ve söylenenleri kafasına iyice yer - leştiriyormuş gibi başını — salladı ve.. kendi kendisine - bildiklerini tekrarladı: abam Nihad bey, Yüzbaşı idi, binbaşı oldu. Kardeşi Şakir bey amcam. Annem Firdevs hanım. Süt Annem Lutfiye hanım.. oğlu Güneş bey... Genç kadın önün ağzından bu sözler çıkar çıkmaz: — Oh.. o söyliyen ağzını seve - Tim, yerim... Diye çocuğa sarıldı, öptü, öptü. Güneş kurtulmak için çırpınıyor, yine birşeyler sormak istiyordu: — Süt anne... Süt anne oralı değildi. O kaba - ran bütün sevgisiyle onun yanak » (Devamı var) rı ahlâksız yapan bir adam tutuldu Bir randevu evi basıldı,iğfal edilmiş kızlar çıkarıldı B EYOĞLUNDA Utarit sokağında Yusuf apartımanında bir Cürmü /Meşbud yapılmış ve bir randevu evi basılmıştır. - Zabıla memurları dört genç kadınla dört erkeği yakalamışlardır. Kendisinden şüphe edilen Abanozda ev sahiplerinden Çaycı Hatice, ev sahibi olduğunu fakat bu İşle alâkasının olmadığını söylemiştir. Yakala- nan kızlar, kendilerini ve müşterilerini buraya apartıman kapıcısı Âdilin Zabıta, yakalanan kızlardan birinin, henüz cok genç bir yaşta olduğunu suçile tevkif ederek mahkemeye ver- miştir. Diğer kadınlar hakkında da tahkikat yapılmaktadır. | hakkaında sıkı ve şiddetli ceza tatbik edilecektir. Zabıta, Beyoğlunda, şüphelndiği bazı evleri sıkı bir kontrol al- | AAA a SaN HLAMAYA KİK NA Bt yüa y aa gy ae anÜzir ae ei b ei klüme HFÜ hüreem eei aai he Köy mektepleri Beş sınıfa Çıkarılıyor Bazı mektepler de birleştirilecek Köy çocuklarının ekserisini üç senelik tahsille bırakmamak için tetkikat yapılmaktadır. Bunun için önümüzdeki sene - den itibaren açılmak üzere yeni köy mektepleri tipleri tasavvur e- dilmektedir. Buna nazaran, biribi- rine yakın köylerin talebesi bir mektepte toplanacak ve bütün ci - var köylerin talebesi tam teşkilât- h bu ilk mektepten istifade ede « cektir. Bu mektebin adına (Gündüz ilk okulu) ismi verilecektir. Biribirine uzak köylerde ilk devre, yani üç sınıflı ilk okul bu- lunacak ve ikinci devre tahsili müşterek mektepte — yapılacaktır. Bu mekteplere de (Muhtelit birlik okullar) denecektir. Ayrıca biribirine uzak köylerde muvakkaten yatılı birlik — okulları kurulacaktır, Şelıı'r—_ Dışında Kesilen etler Yemek Iiçin getirilen et. lere belediye karışa- mıyacak Belediye hudutları dışında ke- silen etlerin şehir hudutları dahilie ne girebilmesi için yeni bir karar vermiştir. .— Buna göre, mezbaha olmiyan | yerlerden mezbaha olan yere kesile miş olarak getirilecek et ticaret maksadile nakledilirse belediyenin müdahale hakkı vardır, Aksi halde yemek icin getirilen etlere belediye hiçbir suretle katı- şanıyacaklır. 18 Mart 18 Mart zaferinin yıldönümü münasebetile yarın akşam Eminönü Halkevinde merasim yapılacaktır. Merasimde muhtelif hatipler ta. rafından 18 Mart zaleri bakkında nutuklar — söylenecek, bu — arada Deniz mektebi — musllimlerinden İsmail Hakkı tara'ından Çanakkale menkibeleri anlatılacaktır. Merasim sonunda Çanakkaleye dair orduda ve halk arasında meşhur. halk türköleri söylene. cektir. Ayakta Tedavi Alınacak Ücretin pahalı olduğu anla: Şehir meclisi bugün öğleden sonra saat on dörtte son ictimaını yaptı Ve dünkü ictimada müzake. resine başlanıp da bir karar ahna« mayan bütçe işini tetkike başladı. Bu meyanda hastanelere mü- racaat ederek ayakta tedavi edil. mek isteyenlerden alınacak ücret bülçesine yirmi bin lira konmuş ve masraf kısmına da ayni miklar zammedilmişti. Dün birçok aza bu itirazı tet- kik etmişlerdir. Bunun bir emri vaki olduğunu söylemişlerdi. Mec. listeki bir kısım aza da bu ücretin aleyhindedirler. Halk filozofu diyor ki: Sebebiyet verdiği- miz bir mesele ve fakir kimdir? | uyanık cemiyetimizin, hüküme- timizin, belediye meclisimizin ve halkımızın halk işlerindeki haslığına minnettarlığımızı söye lemeğe borçluyum. Zira yine bü- rada, bu sütunda, sırf halkın dertlerini evlât edinmiş bir vic- danla — ortaya — koyduğumuz vicdanla ortaya koyduğumuz kabartacak akisler yapmış bu - lunuyor: Belediye hastahanelerimizde halktan ücret alınması mesele - si gerek belediye meclisimizde, gerek matbuatımızda geniş bir münakaşa kapısı açtı. kımından her hangi bir hataya düşülmemesi için yükseltilen bir sesin belediye meclisindeki halk mümessillerinin vicdanın- da akisler yapmış olmasını pek tabit buluyoruz. Meclis mescle- yi prensip bakımından müna - kaşa etti ve fıkara halkın mut - laka ücretten istisna edilmesi müdafaa olundu. Ancak, halk - tan fakir olanın ne suretle tayin edileceği meselesi için bir for - mül bulunması istenildi. Gazetelerimizde (fakir) in muayyen bir tarifi bulunması için hemen her meslek münev - verlerimiz fikirlerini söylemek- tedirler, Halk işlerile bu geniş alâka, çok hassas ve müfekâmil bir ce- miyet içinde yaşadığımız hak - kındaki şuurumuzu bir kat da- | ha kuvvetlendirmez mi? Ancak aldanmıyorsam, me - sele iki esastan ele alınabili Evvelâ belediye sıhhat işleri ücretle yapılabilir mi meselesi, ki umumi prensip meselesidir. İkincisi: (fakir) in tayin edilme- si için bir formül bulunup bu - lunamayacağı meselesi ki, bu - rada bu, bir ekonomi değil, bir hukuk meselesidir. Bizim bildiğimiz fakir cemi - yetlerin ekonomi ve medeni sart- larına nisbetle her memlekete göre ayrıdır. Meselâ Amerikada yerden tavana kadar iki pence - reli odası, akar sıcak ve soğuk suyu olmayan adam kanunca fa- kir addolunur ve cemiyet tara - fmdan muavenete muhtaç sa - yalır ki var düşünün! Onun içindir ki nazari ve il - mi tariflerin burada yeri yok - tur. Fakiri, yani cemiyetin hi - mayesine alacağı ferdi, her mem- leketin medeni, içtimat ve iktı- sadi şartlarına göre ancak ka- nun tarif ve tahdit edebilir, ka- vun! Halk Filozofu Haai nnmaimem li Fırıncılar, Lokantacılar, Berberler... lerini seçti ler Şehrimizdeki esnaf cemiyetleri- nin senelik köngre ve intihapları başlamışlır. Bu cümleden olarak kuyumcular cemiyetinin idare he- yeti intihabatı bugün, Kapıcılar eemiyetinin de yarın yapılacaktır. Berberler cemiyetinin yıllık top - lantısıda dün Halkevinde yapıl - mıştır, Dünkü toplantıya 1250 ki- şiye mukabil ancak 73 kişi iştirak etmiştir. Eski idare heyeti istila ettiğinden yerine yenileri seçilmiş ve riyasete Ahmet Süküti, azalık- lara da İsmail Hakkı, Recep, Müs- tafa Turan, Kemal, İhsan vo yoedek azalıklara da Ahmet, Şükrü Şaş - maz, Adem, Emin, Kadri, Şükrü seçilmişlerdir. Diğer taraftan Lo- “kantacılar cemiyeti seçimi de ik - mal edilmiştir. Reylerin tasnifinde idare hoy2 tine sırasile Mustafa Konya, Meh- met Hüsnü, Âli Riza, Abdullah, Şükrü, Kadri, Ömer, Riza, Salih, Mehmet Öztürk, Tahir asli azalığa seçilmişlerdir. Burada, bu sütunda, bugünkü * Evvelâ, halk ve memleket ba- — j

Bu sayıdan diğer sayfalar: