Macera pe- Hayat hasis kadınları nerelere kadar sürükliyebilir? şinde koşan Kadınlar Başını getirene üç bin dolar verile- ceği ilân edilen bu kadın kim ? Buda bir başkası: Bir. definenin sırrını öğenmek için kendisini bir ihtiyara teslim eden kadın.. (Hayatla macera seven kadırilar çoktur. Fakat hendilerini maceraya bırakan bir çok kadınlar içinde aşa « irda bir nümunesini yazdığımız ka- dına güç tesadü| edilirö ENKALARIN HAZİNESİ Sıcak bir yaz akşamı Riyo dö Janeyroda - bulunuyordum. E - lektrik ışıkları içinde gündüze dönen geniş bulvarda büyük bir kalabalık vardı. Muhteşem Ko- pakka Bana otelinin kapısı ö - nünde bir otomobil durdu. Son derece güzel hir kadın otomo « bilden henüz inmişti ki birden- bire sekiz el silâh patladı. Genç kadın yuvarlandı. Silâh sesleri ortalığı karıştır- mıştı. Katiller bu karışıklıktan istifade ederek kaçtılar. Kadı - nın cesedini otelin holüne al « dılar. Herkes kendisini tammıştı. Cenup Amerikasının esrarengiz | güzellerinden Emilya Kavossa. Bu kadının eski enkaların hazinesini bulmuş olduğu iddia | ediliyordu. Lâtin Amerikasının bütün şe- hirlerinde bu kadın için diller - de dolaşan hikâye şudur: Bundan beş sene evvel, ev - velce sahne artisti iİken, sevişe- rek parasız bir adamla evlenen madam Kavossa kocası ile bir - likte cenubt Amerikaya gelmiş, Peruda, Enkaların eski peyi - tahtı olan Kuzkoda yerleşmiş - ler. Orada Hallet Burnet ismin - de tanıdıkları bir İngiliz antika- cı bir gün söz arasında bunlara Gdemiş ki; — Burada, Enkaların hazi - | nesinin nerede saklı - olduğunu bilen bir ihtiyar var. Bu ihtiya- rın âdı El Desianodur. Enka - Jarın sakladığı hazineye ise kıy- met biçmek mümkün değildir. 1532 denberi Peru fatihlerin - den başlayarak, bugüne kadar gelen nesiller bu hazineyi bey - hude yere arayıp durmaktadır- lar. El Desiano ise Kuzko'da eski bir mabedin harabeleri içinde yaşamaktadır ve kimsey- le konuşmamakadır. Bu muhaverenin ertesi günü Emilya Kavossa ortadan kay - boldu. Kocası beyhude yere ken- disini aradı, durdu. Altı ay geç- | ti ve nihayet zavallı adam kartı- sının mabet harabelerinde El Desiana ile birlikte yaşadığım haber aldı. Derhal harabeye koş- tu. Fakat mahzun ve sessiz tek başına geri döndü. İki gün son- ra Kavossa'yı yatağında ipek bir iple boğulmuş buldular. Bur - nettin gösterdiği yollardan gidi- Jerek El Desiano ile Emilya Kavossa ı,evlıifhE edildi. lhtiıyur iç bir. söylemiyor ve yalnız :ııîı:mşleğ;n?denle katilin ken- disi olduğunu itiraf ediyordu. Emilya, Enkaların hazinesi- mnin nerede saklı olduğunu öğ - renmek maksadile ihtiyarın met- resi olduğunu itiraf etli ve hattâ kendisini münhasıran Ay:ı_nmdx alıkoymak maksadile — ihtiyarın bir gece İkocasını boğduğunu öyledi. ”İil Desiano idama mşhlşom ı?!- 'du ve hüküm infaz c-f_îıldL Emil- yayı serbest bırakmağa ı"lıed?ur kaldılar. Enkaların hazinesine gelince, genç kadın bu vr.ı-se_l_e | için hiç bir şey söylemedi. *_-ıı- kümete ait eşyayı sirkat suçile | kendisini itham etmek istediler. | Fakat ortada müsbet bir delil | olmadığı için bu tehdit te boşa gitti. Bir kaç hafta sonra Burnet es- | mali de hatıra geldi. Fa. rarengiz bir hastalıktan öldü. Bu meselenin şahidi olarak yalnız Emilya hayatta kalmıştı. Genç kadın Perudan ayrıldı, 3“'_’“? çıktı. Kocası kendisine hiç bir miras bırakmadığı halde, mil - gibi - yaşıyordu. Bu ranın nereden geldiğini hiç bir zaman kimseye — söylememişti . Onun içindir ki, bu mu- amma ancak bir şekilde izah edilebiliyordu. Güe zel Emilya ihtiyar yerli- den hâzinenin sırrını öğ- renmişti. Sekiz kurşun Emilya Kavossanın da macera- sına nihayet verdi. Kim öldürdü? Evvelâ genç kadının Enkaların altınlarını sat. mağa memur ettiği meç- hul — adamdan — şüphe ettiler. Katilin kıskanç bir âşık olabilmesi ihti. kat ne katil bulundu, de Enkaların -hazinesi çeviren sır anlaşılabildi., Kadin ta. blatı icae bi mace. ra poresi- tir, Fakat onu en |İyade tah- rik eden gey, aşk- tan daha çok kuv- vetli ola. rak tanı. diği pa. radır. Bir harabıdeaylarca bir thtişara metreslik eden tantamış erlislerden Emilya Kavossa Çinde bir suçlu na- Çinde idama mahküm edilen- lerin kafalarının balta ile uçu » rulduğunu hepimiz biliyoruz. Fakat bir maznunun nasıl sor « ya çekildiğini doğrusu bil « âğurdçıîş Yukarıki resimden ö iyoruz ki, suçlu sorgu hâ- îâ:i:liîıo önüne getirilmezden evvel, yarı beline kadar çıplak soyulmakta, elleri arkadan ke - sıl sorguyaçekilir? lepçelendikten — sonra huzura sevkedilmektedir. Sorgu esna - sında iki jandarma ellerinde tut- tukları tabancanın namlusunu suçlunun şakağına tevcih et - mektedirler. Hâkimin bir işare- ti belki de tabanca tetiğinin ha- rekete gelmesine kâfi gelebil Bu vaziyette suçlunun bütün , yaptıklarını ve bildiklerini söy- lememesine ine imkân var m? Mermi kovanın- dabir hazine Aç, sefil insanlarbazen nasılmilyoner olurlar? Umumi harpte kimbilir kaç kişinin canına kıyan Tali insanı güldereceği zaman, yer ve mekân aramaz. Kendi memleke- tinde aç, sefil ve işsiz kalan bir a « mele, başka bir memlekete, ekmek parası kazanmağa gittiği zaman, ta- lün büyük bir lütfuna uğramış ve dünkü zavallı amele, bugün dünya- hın zengin İnsanlarından birisi ol muştur. Macar amelesi bu büyük servetini bir mermi kovanı — içinde bulmuştur. Macaristandan kalkıp — Fransaya giden Macar amelesi Arden dağla- rındaki kereste fabrikalarından bi - risinde çalışmağa başlamıştır. Bir- gün, Üç amele, içi çürük, kalın ve büyük bir ağacın kesilmesi için fab- rika- direktörlüğünden emir al . mışlardır. Ağacı keserlerken çürük kovuk içinden bir mermi kovanı ve- re yuvarlanmıştır. Ameleler burdan korkmuşlar ve patlamış bir cehen » nem makinesi zannederek mermi » nin yanından uzaklaşıp fabrikanın mühendisine meseleyi anlatmışlar- dır. Çünkü, umum! harpte Arden | dağlarında Almanlarla Fransızların arasında çok kanlı muharebeler ol: muştur. Fransızlar bu ormanlar « dan geri çekilirlerken şurada, bura- gda bir çok cehennem — makineleri, patlamamış mermiler bırakmışlar « dır. Harp bittikten sonra bu mermi- ler bir çok insanların ölümüne ve sakat kalmalarına sebep olmuşlar - dır.. Bundan dolayı Arden dağların. da çalışan bütün ameleler böyle mer- Eski amele, yeni milgonerin şimdi Tuna sahilinde mefis bir közkü var Mi kovanmları gördükleri zaman çok korkmaktadırlar, Onun için ağacın içinden çıkan bu kovanı, fabrikanın direktörü, ormanın içinden geçip gi- den büyük bir nehrin sularına attır. mıştır. Fakat, Macar amele, kafası- nn içinde doğan garip bir hissikab- lelvuku ile merminin içinde bir şey olup, olmadığını, patlayıp patlama- dığını anlamak için büyük bir mera- ka düşmüştür. Bu merak, rahatını Ve uykusunu kaçırmıştır. Ay ışıkla- mının aydınlattığı şeffaf bir gece ya- rısı, Macar amele yatağından kalk- miş, doğru nehrin yanına giderek düşünceye dalmıştır. Ya nehrin içi- ne girip te mermiyi kucaklayıp dı- şarı çıkarmağa - çalışırken, —mermi patlarsa... Veyahut, mermi patla a mış ve içi taş, toprak ile dölmuşsa.. Bu zahmetlere katlanmak doğru '0 « lur mu, olmaz mi?,., * Nihayet kararını vererek nehrin içinden mermiyi dışarıya çıkarinış - tır. Bu büyük mermiyi güç halle, inliye, inliye, kulübesine götüren amele, sabaha kadar içini boşaltmış- tır.. Fakat.. Neyi boşaltmiş biliyor? musünuz?., Sarı Napolyonları.., El- mas, inci, pılanta, altın saat ve daha bir çok en pahalı ve kiymetli eşya - Ertesi sabah, ağacı beraber kes & tikleri diğer iki amele, Macar ame- lenin zenginliğinden haberden ol - muşlardır. Bu serveti, ağacı birlikte keserlerken bulduklarını iddia ede- rek zenginliğe ortak olmak İstemiş. lerdir. Macar amele buna razı olmas mış ve mesele zabıta ve adliyeye ak-« setmiştir. Fransız makamati işe va- ziyet ederek vaktile çok büyük mu- harebeler cereyan eden Arden or - manında ve kovanın bulunduğu yer- de tetkikler yapmıştır. Bundan son- | bir şarapnel mermisi fakir bir ameleyi mes'utetti Arden ormancarında ağaç keserken, kimin hatrına gelir ki, burada bir ra bu hazinenin hakiki sahibinin bu- hunması için gazetelere ilânlar veril- miş, muayyen, bir müddet zarfında bu servetin hakikt sahibi çıkmadığı takdirde, —bunlara — teslim € » dileceği bildirilmiştir. Mühlet geç- miş fakat müracaat olmamıştır. Bu paraları ormanlar içinde gizliyen a- damın, Almanların bücumundan ka- define saklıdır?.. giden suları arasında acaba eski acı günlerin hatıra ve hayallerini mi seyrediyor, yoksa, halin güzellik » kerini mi?.. SARAY * Kızlar mektebi ve cinayete harp TÜRK * Türk — inkılâbında terakki / hamleleri MELEK : Sevişmek —arzusu İPEK * Rus -Japon muha» rebesi SAKARYA : Aşk şükranı YILDIZ. 1 Rose Marie SÜMER : Zafer yolu ALKAZAR Zafer günü TAN 1 Beyazlı kızlar mek tebi ve sön uçuşı ŞIK * Ehli salip muharebeleri İŞARK t Işııııe K;renin ve n -- Z 'avrucul (Şarlı çan bir Fransız zengini olduğu an - | Aspt SRRL Mî :: laşılnış ise de, adının ne ve kendi « Ülünüün eli sinin kim olduğu öğrenilememiştir. İASTORYA — 1Hindistan kahramae Ve en nihayet öldüğü kanaatine va- rılmıştır. Fransız kanunlarına göre, böyle vaziyet tahaddüs edince, pa- raların Macar amelesine teslimi icap ni ve Malek kaçakcı CUMHURİYET: Yıldırım — kaptan, Kukariçe ve Mekand ISTANBUL etmektedir. Binacnaleyh, Macar a » (İFERAH * Kan kardeşler ve mele mahkemeye davet edilmiş ve Parisli şantöz bulduğu paralar kendisine verilmiş- | MİLLİ : îıplıııı genç ve tir. Diğer iki amele ise mahkemeye Kızılk ls:yı' müracaatla ağacı keserlerken hazır | HİLÂL : Hortl, bulunduklarını iddia ederek, hak-ta: AZAK * Balalayka ve herkes lep etmişlerse de mahkeme bu id- SĞ HUN Ti ş ALEMDAR 3 Denizler perisi ve diayı dinlememiştir. Şarlo maskeli baloda Macaristandan aç ve sefil bir hal- İKEMALBEY — : Şafakta silâh sese de yola çıkarak, Fransa ormanla: larl ve: Mlfak üdişi rında karnını doyurmağa giden Ko- KADIKÖY taç şimdi Budapeşteye, kendi vata- t İşte. bahriyeliler nına dönmüştür.. Milyonerler arası- ÖSKÜDAR ma karişan talili adam, Tuna nehri : Mazurka kenârında satın aldığı güzel evinin BAKIRKÖY faraçasından Tuna nehrinin akıp, |MİLTİYADİ — : Mişel Strogol — ——— Burje Tayyare istasyonu ( Paris civarındak! Burje tayyare istasyonu daha ziyade genişletilecek- tir, Hava seferlerinin artık muntazam tarifeye tabi trenler gibi temin edil. diği bügünlerde Burje istasyonunun bugünkü vaziyeti ihtiyacı temine kâff gelmemektedir. Yukarıda maketini gördüğünüz bina yeni Burje istasyonunda yapıla. caktır. Bu binada otel, lokanta, hamam mı temin edecek her şey bulunacaktır.) vesaire gibi yolcunun ilk ihtiyaçlarım n 4 » Ğİ BK ZĞ