Saatlik sayfa görüntüleme limitine ulaştınız. 1 saat bekleyebilir veya abone olup limitinizi yükseltebilirsiniz.
25 Ağustos SON POSTA Sayfa 4/1 Güreş müsahabeleri (Baş tarafı 3/1 de) ru idi. Sultan Hamid devri oldu- ğu için İstanbulda güreş ve id- man yapmak yasaktı. Güreş yap mak Ğill el aa 5 harice çıkmak lâzımdı. Biz, meraklılur durur muyuz? Bundan daha heyecanlı güreş ©- lur mu?. Derhal gümrüğe boy- landık... Cemal Beyi veznede bulduk... Vaziyeti anlattık, Ce- mal Bey şöyle bir düşündü ve: Anadolulu, karakucakçı bir güreşçidir o... Yağ güreşi yordu. Yoksa bu, yarma ile başa çıkılır mıydı? Nihayet meydana çıktılar. Hafız, peşrevy yapıp çır- pınıyordu. Ordulu, önüne uzat- tığı ellerini bir alttan bir üstlen vurarak acayib bir çırpınmadan sonra Hafızın üzerine yürüdü. Hafız, ense bağlamak üzere has- mına doğru elleri öne uzanmış geliyordu. Ordulu, sert bir çır- pıntı daha yaptı ve hasmının ü- zerine eğildi, ellerini yere vur- du, ani olarak bir yılan gibi sü- zülerek Hafızmm topuklarma gir- di, yapıştı. İlk hamlede Sarı Ha- bilmezler onlar?). Hafiz y rir onu. Alıp götüzün İki Telli Şükrüye (devrin başpehlivanla- rından) güreştirin!. Günahtır. a- damcağıza... Tâ Ordudan bura- ya gelmiş... Benim gelmeme lü- zum yok... Dedi. Ben, Ordulunun elini a- yağını ballandırarak tarif ve tav, sif ettim, O, kısaca: — Bakma sen iriliğe... Yağda kayar gider onlar... Dedi. Hülâsa, kahveye düne-|ka rek, ustasının emrini Hafıza teb- liğ etik. Hafız, Ordulu, ben, Cevad Bey merbum, Mahmud toparlanarak yola düzüldük, Tâ, Hasköyde Yahudi mezarlığında kuytu bir yerde kahvesi olau İki Telli Şükrüye gidiyorduk, Orası ıssız bir yerdi, çayırlıkta iki has- mı tutuşturacaktık, ,, Ordulu, hiç konuşmayor gibi idi. Uzatmayalım kahveye gel- dik, pehlivanlar soyundu. Aman Allah! —Ordulunun soygunluğu ne belâ idi? Çıplaklığı korkunç- “â- le çaştörafı demir gibi yağsız adele idi. Sarı Hafız, Ordulunun çıplak kıyafetini görünce ürktü,. Yanma sokulup sordum: v — Hafız! Ne 9, Nn.iıı öRütaç Diye fısıldayınca, Sasş: — Abe, bu ıe_he?... Nasıl uğ- raşacağız bununla be? ... Diye söylendi. Lâf değil, Ha- fız başpehlivandı. Durup durur- ken bedavaya Mİ""'_’ olmak vardı. Hafızı teselli ettim: K < — HBerif, bir dirhem yağ gü- reşi bilmiyor... Sonra ayağında- ki kisbeti idare edemez. Bir elde çıkarırsın sen onu!... £ Zaten Hafız da buna güveni- fız mağlüb oluyordu, Derhal kendisini yüzü koyum alıp kur- tuldu. Ordulu, Hafızın üzerine çul- landı. Sarı, yağ oyunlarının tat- bikile h lind Dedi. Pehlivanlar, humen gi- yindiler... Gözlerim, zaptiye ça- vuşlarında idi. Fakat — ortada kimsecikler yoktu. Pehlivanlar odada idi. Biz saşkın şaşkın zap- tiyeleri gözlerken Şükrü kahka- hayı bastı ve Ordulunun işitmi- yeceği bir sesle; — Ulan! Herif, Hafızt götü- recekti. Ne zaptiye var, ne ku- mandan!. Anladınız mı? göz y l i bağlamıştır. Her 15 günd ayda bir muayyen bir para— A L a y' ' l ” p A k £ M J. B Haraç alan bir palis memuru tevkif edildi Bir polis memuru hakkında İrti - m AA | ve Müj_l b ink_ çe yapılmakta olan tahkikat netice. ye varmıştır. Suçlu Ziya, aleyhindeki iddiaya K n ĞA TU bir seyyar çorabcıyı, ruhsatsız çalış. şartile h Demisin mi? İşte dan pehlivan böyle çıkar... y M. Sami Karayel Tren bir kadının bacağını kesti Dün. Haydarpaşa garında bir ka- dinin ağir süretie yaralanmasile ne- kolay kurtulacağımı zannederek manevralara geçti. Fakat hangi manevra, hangi hüner, hangi marifet!... Hepsi bir anda suya düşmüş oldu. Ordulu, Hafızı şa- aldı, ensesine de bastı, tepe taklak edip atacaktı. Yani olu- kolay, ticek feci bir tren kazast olmuş. tur, Bu facianın kurbanı, Suadiyede oturan Kadri adında bir öğretme . nin eşi Sabiha isminde bir kadınca. ğızdır. Sabiha dün bir iş için indiği İstanbuldan dönmüş, Haydarpaşa - idan 14 te hareket eden banliyöye salıcı arasındaki bu rüşvet alişve - rişine de Jozef adında bir dükkâncı vasita olmuştur. Fakat, bu hal bir müddet devam ettikten sonra Mustafa Asim vazi - yeti zabıitaya ihbar etmiş ve tertib #dilen bir. cü .. )ı_ J say R0E Suçlı Ziya —Müddeiumumiliğe verilerek, hakkında yapılan tahki - kat sonunda suçu sübut mertebesin- de görülmüş ve 3 üncü sorgu hâ - kiminin kararlle tevkif edilmiştir. Ziya, duruşması yapılmak üze . re, asliye ceza mahkemesine sevke . —o——— di , ( “Son Posta, nın bulmacası: 8 -ce ) üdkisün ni SDt Soldun sağa döğ ru: 1308 Bunlardan 30 tanesini hallederek bir arada okuyucumuza bir hödiye takdim yolityan her edeceğiz 18 910 $e $0 1 — Meşhur bir 1 Fransız edibi (8). Mi . K n 2 — Bir hayva, min yavrusu — (4), 2 Doğru olmayan 5). 3 $ — Hitab nida, 4 sı (2), Kısım, par, ça (4), «Kilo» nun 5 remzi (2). 1 — Beş 1(9, 6 Walidem (8). 5 — Bir Yeryad 7 nidası (£), Bir renk (9), 6—Nota (9), Â (3 8 7 — Spor alamı _î 4, — Müslümanlı. (Ü L —7 (5). 8 — Erkek (21, Mertebe (4). 9 — Hindistanda bulman derebeyler (4), Rüçük mikyastaki mücessem bina modeli (5). ei İ lli hat d el l Ğ e 3 — Ayı yuvası (2), Bir emir (4) Büzt (9). * — 'Tetsi İngilterede bir bölge (8) Şiâdetli iltihabi (0, Spor yıdızı (2). 5 — Mısır ilâhı (©. 6 — Çocakların en çok hoşlarma gi — den şey (10). ! 7 — Sulu pilâv (4), Bir uryumuz (4) — $ — Bir emir (2', Bir mastar (4) 9 — Bic renk (2), Avaç içi (99, Bir ewir (2). 4 10 — Meşhur bir at (10). RADYO | SALI, 25/8/1942 4 Ş 7,80: Saat ayarı, 7.89: Vücudumuzu çalıştıralım, 7,40: Ajans haberleri, 7,55: ü Senfonik parçalar (PL), 8,20: Evin sa, : : : adi, 12,30: Saat ayarı, 12,33: Oyun ha, vaları, 12,45; Ajanz hâberleri, 13: Pasıl heyeti, 18: Saat ayarı, 1803: — Radyo salon örkestrası, 18,45: Türküler, 18: Konuşma — (Derdieşme saati), 19,18: — Şarkalar, 19,30: Baat ayarı ve ajans hü. berleri, 19,45: Serbest 10 dakika, 19,55: Fasıl heyeli, 20,15: Radyo — güzelesi, 20,45: Film parçaları (PL), 21: Zirant takvimi, 21,10: 17 incl asır müriğinden. (PL), 21,30: (İklisnd saati), 2145: KIA. sik Türk müziği programı, 22,30: Saat yordu' bu iş... (Şak d iki öizmek istentişfir. Tren bu eenada Za 10 — Dişi at (6), Nola (©. pehlivanın fayakları arasından hareket halinde bul rşn: dan zae- 9110 ton bugday, | At g A l sraBira : Balmaz yedbenen K SI geçirmek denek, Yallı kadın atlamak İstediği basa - ton un geldi 1 — San'at laymeli olan roman veya tir. Bu, oyun karakucak 'ürqi"'.hağı böelliztle. aa daşnaş | y L l dan İimanımiza De .(TiT zacana (0). BÜYE SŞ de vardır.) Hafız, bin manevra Woct taasel ııı".—.üılı tren dur - TEr şilebile evvelki gün 5110 ton 2 — Hamodün bulanan <üW, ;'! DÖd:liia hasmınıan — elinden Ha Batirok aet buğday ve 152 ton un gelmiştir. purumuz. (Â). urtulabildi ve ayağa kalktı. Fa- ». ; 1.'” İN PN ' S k ... kat, dört dakika geçmedi, Or- ş EETAL Boynu salıncak ipine önlar Haf anpranarkepledi. seneleei Mwmm ee|| İstanbul borsası takılarak boğulan ::::ıl gene gidiyorda. —Mucize |* ŞAİA A sükiyeteenür 8 ilinden kurtuldu. Lâkin v : . 24/8/942 açılış . kapanış flatları hazmının altına düştü. — " -| Bağa gireni tabanca SAT eg Baktık kâ Hatız, vüzde yüz ile varakm ÇEKLER Evveliki gece, Haliç Fenerinde bir yenilecek... İş fena! İki Telli A : Ş t TERe WE Kasımı Ll.r u ölümü î’leııııereıı acıklı Şükrü de, vaziyeti iyi bulmadı.| Hasan adında bir genç, evvelki Gi e aklrüin HŞaa boğulma vıkıu olmuştur. Bir aralık Hafız, kendini kıırı&ı— gece Ortaköyde Anbarlıdere ıne':o: e Ğ t00 Dolar z23 .ıfuî"d'ı Abdı'sgmıııığıhıneıh:- rıp ayağa kalkar kalkmaz İki|klindeki yoldan geçerken üzüm k evre — 100 İsviçre Pi. — 302 ” : Telli Sükrü, hamen meydana a- | parmak umld.ım İsminde birine :d';' İt r= î;_:': evde oturan Sürmeneli Ahmedin 1 tıldı. İki pehlivanın arasına gi-|aid bağa girmiştir. het 108 deeş W GÜ yaşlarındaki oğlu Şükrü evvelki ge- — Bırakın güreşi!. Çabuk ka-| İslâm tabancasını kapmış bir asma-|| .| Sezaeke t lıncak iplerine ; çın ortadan!. Zaptiye çavuşları|nin dibinde üzüm koparmakla meş KÖ g ea Ha gee Şükrü ile karısı bu sırada derin geliyor!. gul bulunan Hasanin üzerine ateş bir uykı,ı_dıldılılrı-ındjan biçare Diye bağırdı. etmiştir. Çıkan kurşunlardan — biri, Esham ve Tahrilât yavrunun uğradığı kazadan haber . Vallah, biz bile sahi sandık!.. | Hasanin ayağına isabet ederek ağır ana — İ şlar, ! çocuk fe. Hemen kaçıp kahveye girdik... |surette yaralanmasına sebeb olmuş-|| Svas © Tum 27 5 Üji bir şekilde boğulmuştur, Şükrü - Şükrü, . pehlivanları, kahvenin|tur. Bu yaralama vak'asını mütca .|| Boemonti - Nektar 280 Ülnün cesedi adliye doktoru Hikmet arkasındaki odasına soktu ve: |kıb bağdan kaçan İslâm. dün zabıta || © Şark Sanaş 225 Ü Tümer tarafımdan muayene edilmiş — Çabuk giyinin!. tarafından yakalanmıştır. ı ve defnine izin verilmiştir. Ayarı, Ajans hmberleri ve Borsalar,