25 Ağustos 1942 Tarihli Vatan Gazetesi Sayfa 1

Saatlik sayfa görüntüleme limitine ulaştınız. 1 saat bekleyebilir veya abone olup limitinizi yükseltebilirsiniz.

Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

BAŞMUHARRIRI « Ahmet Emin YALMAN — Vatan Evi — Cağaloğlu, Molla Fenart sokağı: 30 . 32 SALI 25 AĞUSTOS 1942 Telef. 24186 - Telg. VATAN Ist. Yıl: 3 —Sayı: 678 «DOĞRUYA DOĞRU - EĞRİYE EĞRİ> Fiyatı 5 Kuruş TT —— MENFAATİNİZ... VATAN'In Küçük ilânlarını Bugün 4 cü sayfamızda okumaktır. Hükümet <ve köy . w Etimesut doğum evinin ortaya çıkardığı hakikatler. Niyazi ve Mediha Berker'in esaslı köy tetkikleri tebir d B a) Yozon: Ahmet Emin YALMAN Ankara, 21 Ağustos ( ririmizden) — İngiltere ve Ame- rikaya doğru uzun ve heyecanlı bir seyahate çıkmak üzereyiz. har- Harp ne demek olduğunu yakından göreceğiz, bunun bugün için ve ya. riın için ortaya koyduğu mühim davalarla karşı karşıya geleceğiz. Gazeteci sıfatile bu —seyahale çok memnun olmakla beraber ak- lmm, Etimesutta yapmak istediğim küçücük bir seyahatte takıldı, kal- dı. Bunu uzun seyahatten sonraya birakmak istemiyordum, hattâ An. karada geçirdiğim son günün bir kısmını bu maksada ayınmıya ka- rar vermiştim. Fakat imkân ola- madı. Etimesutta benim bu kadar me- raktmı uyandıran şey nedir, diye- ceksiniz. Söyliyeyim: Sağlık Ve- ikâletinin an sekiz köy İçin tecrü- be yoluyla kurduğu doğum evi... Rokfeller Enstitüsünün yardımi- le stajını tamamlıyan Doktor Ce- lâl adında akıncı ruhlu bir Tür- kün, sessiz, sadasız bir surette kur- duğu, ilerlettiği bu doğum evinin hikâyesini, Ankara Türih fakültesi sosyoloji doçenti Niyazi Berker'den dinledim. Hem de tam Arifiye Köy Enstitüsünü ziyaret ettiğim ve ye- ni bir Türkiye çatısına ait güzel çizgileri kendi gözümle gördüğüm bir sırada... Etimesut doğum evine dair al- dığtm malümata göre, burası da yepyeni bir Türkiyenin çatı kısım- larından bir parça sayılmağa lâyık- tır. Bakın Doktor Celâl ne yapmış: Bir defa 18 köyde ne kadar insan varsa hepsinin sıhhati hakkında bir fiş kataloğu yapmış. Her biri ile ayrı ayrı uğraşıyormuş, sonra köy- lerin doğum ve çocuk bakımı İle meşgul oluyotmuş. Gebe bir ka- dınin eski usul ebelerin eline düş- memesi ve doğum yurdunda do- ğurması mecburi imiş... Köylü görmüş ki yurda giden anne ve çocuk sağlam geliyor. Do- ğurma, bu köyler için esrarlı ve buhranlı bir hâdise halinden çık- miş. Gebelik etrafında asırlardan- beri kurulmuş ne kadar batıl iti- kat varsa kökünden çökmüş, ilmin nurları bir sahada olsun bütün ruhları aydmlatmış. Köyün eski ebeleri bile, menfaatleri bozulma- sina rağmen pes demişler. Geçenlerde bir hâdise olmuş. Doktor Celâl, gebe bir kadına, do- ğurma zamanından bir ay evvel yurda gelip yatmağı tavsiye etmiş. Kadin aldiıriış etmemiş, «Allah be- ni korur, yapacak işim var.» de- miş. Bu kadın doğurma zamanın- dan evvel ölünce köy kadınlarının gözü dört açılmış. Şimdi artik Doktor Celâlin her dediğini Allah kelâmı gibi dinliyorlarmış. Öyle hakikatler vardır ki masa (Devamı: Sa. $; Sü. 2 de) «o> iğFEiI, Krem inde oyuncakmış “döbels Berlin, 24 (A.A.) — Stefani: Almanya Propaganda Nazırı Dr. Göbele, Voelkişer Beobahter ga- zetesiride İngilterenin Moskovt& ile ittifaktan ne kaâzandığını — incele- mekte ve İngilterenin uğradığı a- ğir askeri kâyıplarla ;tibarıniın düş mesi yüzünden denizlerdeki nüfuz ve kudretini Birleşik Amerikaya ve karadaki kuvvetini de boölşe- viklere terketmek zorunda kaldı- ğını yazmaktadır. Sovyetlerle yapılan ittifak niha- yet şimdiye kadar kendi yerine başka milletleri birbirlerile çarpış- tıran İngilterenin ihtiyat kuvvet- lerini we milletin hayatmı tehdit altına almiş bulunmaktadır. Çörçilin kendi ve taraftarlarının arzusu hilâfma, Moskovanın - zoru ile, Dieppe macerasına girişmesini kaydeden nazır, Çörçilin Mosko- vayı ziyaretinden sonya İngiltere- nin harbin sevk ve idaresine ait bütün siyasetinin hâlen Sovyetle- rin peşinde gitmekte olduğunu i- lâve eylemektedir. Bu bakrmdan Çörçil, Kremlin'in elindö basit bir âlet olmuş sayıla- bilir. Nazır, bolşevizme el sürenin Di- eppe macerası ile de sabit olduğu üzere sonunda ölüme mahküm ka- lacağına işaretle yazısmı bitirmek- tedir. Göbels, Diyep bâskınıni buna misal gösteriyor ;F'Brezilyada harp hali Halk askerlik dairelerine - koşuyor Bugün umumi se- ferberlik ilânı bekleniyor Barp ıl—lîı_ Hitlerin yeni bir siyasi ? mağlübiyeti ııvıhıorı » Kudüs, 24 (Radyo 20,15) — Ve- rilen haberlere göre Rio de #anei- ro'da işiklar sönilürülmüştür. As- kerlik dalrelerinin önü kalabalık- tir ve bir çok gönüllü yazılmakta. dır. Brezilyada bugün seferberlik ilân edilmesi muhtemeldir. Moskova, 24 (A.A.) — Pravda gazetesi dün şunları yazmıştır: Brezilyanın harp ilân etmesinin büyük bir önemi vardır. Bu harp i- lânı Hitlere ikarşı olan cephenin yeniden kuvvetlenmesi ve Hitle. rin yeni bir siyasi mağlübiyeti de- mektir. Vaşington, 24 (ALA.) — Hari- ciye Nazırı Cordel Hul, Brezilya- nın fiflen harbe girmesi hakkında tefsirlerde bulunurken demiştİr ki; A Mihver devletlerine askeri ba- kımdan olduğu ktdar mânevi ba- kımdan da cilidi 'bir darbe indfril. miştir. Mihverin tecsvüzü, Ame- rikan cümhuriyetleri tesanüdünün dayandığı esâs prensipi de alâka. dar etmektedir. Bu prensipe göre, Amerikân cümhuriyetlerirden her hangi birine yabvılın bir hücum, hepsine karşı yaptlan bir hücum demektir. Montevitlleo, 24 (ALA.) — Uru- guay cümhurreisi M. Baldomir, (Devamı Sa. 8, Sü. 38 de) (— | Mareşal Timoçenko Seneral Von Bok Alman-Rus harbi İnönü, Bafrada Bafra, 24 (A.A.) — Bugün saat 11.30 da Milli Şef Ismet Inönü Bafra'ya şeref vermişler ve mey- danı dolduran binlerce Bafralının coşkun ve içten tezahürleri ve sü- rekli alkışları arasında Halkevini teşrif buyurmuşlardır. Burayı tef- tişte şehrin muhtelif semtlerini Kızilırmak köprüsünü, — kereste fabrikasını ve hükümet konağını gezmişler ve sokakları dolduran NU Bafra ovasının sulanması projesini tetkik buyurdular muazzam insan kalabalığının «ya- Şa, var ol, İnönü>» sesleri arasında orta okul binasına gelmişlerdir. Mili Şef öğle yemeğinden sonra orta okul şalonunda halk ile bir hasbihalde bulunmuşlardır. Bu gö- rüşmelerde ayrıca Parti, Halkevi ve muhtelif meslek mensupları da vardı. Cümhurreisimiz Kızılırmak yatağının seyrüsefere müsait bir hale konması, Bafra ovasının ka- - nallarla sulanması ve mevcut kol- ların ıslahı etrafında hazırlanmış olan projeyi halkın muvacehesinde derin bir alâka ile tetkik buyur- muşlardır. Milli Şef ilgililere di. rektifler vermişler ve saat 15,20 de heyecan ve sevgi duygularile bek- liyen Bafralıların sürekli alkışları arasında Samsun'a müteveccihen hareket buyurmuşlardır. sul Kafkasyada ilerliyen Almanlara karşı İngilizler Iranda veİrak- ta bir cephe kuruyorlar General Vilson da İran ve lrak orduları , Üse o S v ee başkumandanlığına tayin edildi Londra, 24 (A-A.) — Harbiye TÜT SA MAĞA A G Nazırlığının bildirdiğine göre, İ- ; ran — Irak komutanlığı adı ile yeni bir müstakil ordu komutanlı. |ğı kurulması takarrur etmiştir. İ- |ran — Irak ordusu başkaomutan- |lığına Genersi Sir Henry Maitland Vilson tayin olunmuştur. General Vilson, bu yılbaşırda Birgaziye doğru İngiliz seri jlerle- mes! esnasında İngiliz kuvvetlerine kumanda etmiş va evvelce Yuna- nistandaki harekâtı da İdare eyle- miştir. M. Çörçil, General Vilson hskkındea ven iyi tâbiyecilerimiz- den birisidir» tâbirini kullanmıştı. Reuter'in askeri muhab'ri, bu karar ve bu tayin hakkında diyor ki: İran ve Irak, Almanlarm bugün uçakla İran hududuna bir saatlik mesafede bulunması yüzünden git tikçe daha büyük ehemmiyet kes- betmektedir. Bu değ'şiklik, Orta şarkla alâkâlı yeni tayinlerle ilgili gözükmektedir. Geçen son kânuna kâder İran ve Irak, General Va- velin Hindistan komutanlığına ta.! bt bulunuyordu. Sonkânunda ise | Orta şark komutanlığına raptedil- mişti. İngilizlerin şimdi şarkta üç cep- hesi vardır. Birisi Hindistanın do- ğusunda Japcnyey2 karşı, diğeri Orta şarkın batısında Mısırda Al- manlara karşı, üçüncüsü de İran- da ve Irakta Kafkesyaya karşıdır. Seyyal mahiyeti dolayısile İngi- tiz hava kuvvetleri komutanlığında herhangi bir değişilklik — yapılma- miş bulunmaktadır. Iran ve İrak orduları kumandanı General Vilson Lokantalar çeşitli yemek yapamıyacak Her gün tatlı dâhil, üç çeşit yemek pişirebilecekler Almanlar Don nehrini geçtiler Ticaret ve Zahire Borsası mı haklı, biz mi haklıyız? Yaptığımız tenkitlerde haklı olduğumuzu yerinde delillerle ortaya İstanbul Ticaret ve Zahire bor- sasının kendisinden beklenen İşi başaramadığını, açık delillerle is- bat etmiş ve iktısadi kşlkinmamız- da bu teşkilâttan bu zihniyet ve bu şekilde bir çalışma tarzile ran- dıman alınamıtyacağımı da arlâya koymuştuk- Akşam gçzetelarinden biri, bi zim bu naşr'satmmnıze karşı koy- mıya ve harsa idaye heyel aza- sınıdan eldığı bin beyâanala wiünel ederek, borsayı haklı çıkarmiyâ çalışıyor. Evvelâ şunu kaydetmek İsteriz ki, bizim yaptığımız gazetecilik masa başı gazeteciliği değildir. Arkadaşlarımız her gün, piya- sada dolaşmakta, bütün hakikat-| leri bizzat meydana çıkarmakta. dırlar. Gazetemizin sütunlarına ak seden havadisler ne şunun, ne de 'bucun fikri değildir. Bunlar, ayık- lenmeş, pürüzleri giderilmiş ve bü- koyuyoruz tün Gıplaklığıyla meydana çıkmış hakikatlerdir. Gelelim davamıza: İstanbul Ticaret ve Zahire hor- sasında, orta çağdan kalma gedik usuülü o kadar hâkimdir ki, idar* heyetinden herhangi biri kendi ar- zusile oradan ayrılmadan onun ve- rine bir başkası intihip edilemyez. İddiamızı teyit etmek için bir misal vereceğiz. (Devamı: Ba. 3; Bü, & de) 4 Berlin, 24 (A-A.) — Alman or- duları başkomutanlığının tebliği: Kafkasyada Alman ve müttefik krtalarım hücumu çetin dağ mu- harebeleri vermek suretile devam etmektedir. ü Stalingradın şimal batısında ha- va (kuvvetleri tarafından emsalsiz bir surette desteklenen Alman pi- yade tümenlerile hücum kıtaları Don nehrini geçmişler ve doğuya doğru hücumları siırasında kuvvet- le tahkim edilmiş olan düşman mevzilerini yarnmnışlardır. Don cephesinin diğer kısımların- da düşmanın mevzii taarruzları İ- talyan kıtalarıNiın mükavemeti kar şısında âkiim kalmıştır. Alman hava kuvvetleri düşman cephesinin gerisinde demiryolu te- sislerine, nakliyat hareketlerine ve Volga üzerindeki nehir münakalâ- tına karşı tesirli hücumlarda bu- lunmuştur. Kaluga'nın cenup bâtısmda, Me. din'in şimal batısında ve Rjev ya- kınlarında 'düşman hücumları da- ha başlarken püskürtütmüş veya akim birakılmıştır. (Devamı: Sa. 8; Sü. 1 de) // Ankara, 24 (Vatan) — Hüküme. | çeşidi tatlı dahil olduğu halde üç tin, lokantalarda füzuli yemek pişi- îadedı geçmiyecektir. Lokantalar her rilmesi suretile bir çok israfın ya-| gün üç çeşit yemek pişirmek sure- pıldığını nazarı itibara alarak bazı kararlar vermek üzere olduğu söy.ı lenmektedir. Alınacak bu kararlara göre, lo. da tabldot Şeklinde yemek pişirilecektir. Her lokantadaki yemek Petrol ofis Ankaraya naklesiliyor Ankara, 24 (Vatan) — Ticaret Wekâleti daha küçük bir kadro ile Istanbuldaki Petrol Ofisinj Ankaraya Ofisin da küçük bir şubesi kalacaktır. ok garip ve feci bir kaçakçılık isnadı 'Yunanistana yardım maddesi götürmekte olan Dum- lupmar vapurunda yapılan araştırma neticesinde, Kı. zılay delegesi B. Feridun Demokan'ın kamarasında, çok miktarda ka- çak eşya bulun- ) müuş ve bundan do- İnhisarlar Vekiline Yunanistandan hediye | Çir Mekkında ta- tile hazırlıyacakları haftalık yemel- listelerini belediyelere tasdik ettir mek mecburiyetinde kalacaklar vı hiçbir suretle bu listelerin haricine Ka aöcak ka çıkmıyacaklardır. Bundan bir müddet evvel, Istanbul Gümrükler mu- hafaza teşkilâtının yanlış bir hareketi yüzünden bin- terce liralık bir servetin kaybolduğunu haber almış ve bir memleket dâvası olan bu iş üzerinde durmuş. tuk. Ş;mdl haber al- kibat — yapılmıya semm St | olarak gönderilen iki paket sigara bir va- | ea d ne Sini eeei Cçi tandaşa kaçakçı damgasını vuracak suç hiemaz F yi hafata — teşkilâtı 3ö eç Sta i n müdürü Zeki ol. : deılll soyı]obıİıl' mi ? Gazete sütunla- duğu_ halde, ıynık ı-m:î uı;:!e:;;ıünhu tankilâim aynı " basit gibi en haber, mikrobik bir hastalığın içtimat bünyemizi ke- mirmekte olduğunu açıkça ispat etmektedir. Vazife başına getirilerek kendilerine #alâhiyet veri- len bazı memurlar, vatandaşlara istedikleri gibi suç (Dovamı: Sa. 3, Sü. 5; de) -!- memurları, bunun kadar hattâ bundan çok daha feci bir şekilde bir vatandaşın Şerefini ve haysiyetini le- : keliyecek bir harakette bulunmuşlardır. Vaka, bazı gazetelerde yazıldığına göre şu şekilde cereyan etmiştir:

Bu sayıdan diğer sayfalar: