29 Mayıs 1941 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 6

29 Mayıs 1941 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 6
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

6 Sayfa SON POSTA , Burdurda Yeni memleket hasta- nesinin kadrosunun tamamlanınası bekleniyor Burdur (Hususi) — Şehrimiz hükümet doktorluğuna tayin edi- sağlık ve temiz. lik işleri üze, rinde büyük bir titizlik göster - mektedir. Mw mailleyh — şehri- Dr. Şekir mize gelir gel . Saraçoğlu mez lokantele- rin. bamamların, fırın, berber sa- konları ve buna mümasil olup hal kın sıhhatile alâkalı müessesele - rin vazyitlerile yakından alâkadar olmuş ve onları sıkı bir kontrol ve bin neticesi, halkımızı pek mem- nun etmiştir. Şakir Saraçoğlu, vaktile Aydin hükümet tabibliğinde, Aydın de. miryolları şirket doktorluğunda u- run yıllar çalişmış ve bütün hat boyunda birçok meccani müayene ve tedaviler yaparak birçok kim. selere kendisini şevdirmiştir. Ay. dm hattının şirket tarafından iş- İetildiği yıllarda Türk memur ve işçilerinin hukukunu s'yanet mak- #adile Ankaraya giden bir heyetin reisliğinde bulunmuş ve yüzlerce ailenin haklı sesini hükümet ma - kamlarına duyurmuştu. Bu hare- keti, onun bütün şimendifereiler tarafından sevilmesine vesile ol - muştur. Doktor, Burdura tayin edilme - den önce Sarayköyde bulunuyor. du. Orada sıhhi müesseseler vücud | vileri bulmasında $mil olmuştur. Bu 18. barla Sarayköyde de çok sevil - mişti, Burdurda da yeniden bazı sıhhi müesseselerin vücud bulmasına ihtiyaç vardır, Asri bir lokanta, şehir gazinosu, şehir oteli gibi bir vilâyet merkezine lüzumlu ola - bilecek müesseselerin vücuda ge - tirilmesine cidden ihtiyaç hisso - Tunmaktadır. Burdurun enerjik valisi Sadri Aka ile çalışkan be Ieöiye reisi Nuri bu ihtiyaçlara ce- web vermeği - düşünmektedirler. Bir de yeni yapılan mwdern nem. leket hastanesinin kadrosuna ilâ - weler yapılması icab etmektedir. Bu hastanenin karosu noksan ve Operatörü yoktur. Acil ve mühim #meliyat işlerinde halkın civar vi- diyetler hastanelerine gitmek kül fetinden kurtulması için bu nokta. n'n da nazarı dikkate alınacağını ümid etmek yerinde bir temen. Bİ olur. «Son Posta» nun tefrikam: 62 Zonguldakta beden terbiyesi teşkilâtı iyi çalışıyor Zonguldak endüsiri şehrinde çok geniş bir tatbikat sahası bulan teşkilât havzaya faydalı oluyor için sınai tesisat. sosyal inşaat işirinde çol Tandıman esaslarına yapıyor. k kı olmaktan çıkmış bir mevzudur. ayni Belirtmek istediğim nokta, hükü|sına koymuş ve bunun için icab metin beden terbiyesi kanenile is-İeden teşkilânni kurmuş ve Havza. Shdaf ettiği yüksek maksadın tasİnin en ücra mıntakalarina kadar hakkukuna doğra iler hamleler ya-| teşkilât kadamelerini yapmıştır. peldığına 19 Mayin gösterilerinin) o Eğer bu kanun devlet, kömür muvaffakiyetli bir misal vermiş ol- işletmesine ei koymadan masıdır. saydı, bugünkü verimli 15 yaşından 35 yaşına kadar bü- iin vatandaş idman mükellefiyeti kamununun ruhu, kütlenin spor yo. üle kalkınması, muhtelif spor ne- tafbikatı altında fizik ve mo- ral bakımından yükselmesidir. Memleketin yüksek menfaatle - rine dayanan ama fikşrlerin bir hi- zaya gelmiş uyanık, zinde, dürüst ve disiplinli bir camiayı -bazılarının sadece bazı şişirmek için yapıldı . ğini zennettikleri- spor yaratır, 19 Mayıs tezahüralının bu sene ki hususiyeti, bötün spor hareketle. rinin her sens olduğu gibi mekteb- ler veya klüpler tarafından o değil, bizzat beden terbiyesi kanununun gevresine giren vatandaşlar tarafın. dan yapılmış olmasıdır. Beden mükellefiyeti kanunu, top|kümet erkâninin önlerinden geçti- rağının üstünde ve toprağın altındaller. Beden terbiyesi, mektebler ve 20 bin işçi çalıştıran o Zonguldak) kurslar kâtibi umumisi Vedad Cu- endüstri şehrinde çok geniş bir tat!malı çok güzel bir nutukla merasi. bikat sahası bulmuştur. Bu kanu.lmi açtı, Bir kız ve bir erkek talebe nun sözle değil, fakat sürekli iş ham'de âteşli sözler söylediler. leleri halinde filiyatla tatbikinde en! Beden hüreketlerinden sona mü i âmil de kanunun, devletin |sebakalar başladı; bir taraftan Kara ömür havzasını tek idare altında|bük - Zonguldak ekipleri tenis oy- birleştirerek eline almasından sonrs | narlarken, beti yanda davul « zuras gikemiş sr. Havzadaki tek|gümbürdüyor; pehlivanlar güreşi *- direksiyonlu devlet idaresi nasil ki)yordu. kömür servetimizi memleket endüs) (o Atıcıhk, atletik sporlar, trisinin, kara ve deniz nakliyatimi- çekme, güreş, futbol hülâsa, bamen zamanlar havzanın büyük çaptaki istihanl membalarinı siyerek lerinin havzanın içtimai hayatinda nutulmamıştır. Kısaca bayramı anlatalım: kelleliyete tâbi işçi ve memur at - letler doldurmuştu. Temiz ve mun- taram kıyafetlerile Nâimenin (sihirli parmaklar, dha doğrusu sihirli çantası saye - sinde son derece şık bir delikanlı olalıdanberi, yani dündemberi Dür rü Melpomeniye karşı tavrını de- giştirmişti. Daha düne kadar peres tiş ettiği kadına şimdi istihfaf na- zarlarile bakıyordu. Nerede kal . Muştı, açlığına rağmen kadın pa- rasınt reddeden © Melpomeninin çılgın âşığı?... Fakat şunu itiraf etmek kizundır ki Dürrü şimdi bir san'atkâr olmuştu. San'atkârların alelâde kimselerin tâbi oldukları küldelerden azade Yaşadıkları ber. kerçe malüm değil midir? Âşık Dürrünün yapmaktan içtinab etti- ği hareketleri, san'atkâr Dürrü kemali rahatla yapabilirdi. San'at kendisine bu ruhsat: vermişti, Fa. kât heyhat ki Melpomeni Dürrü - nün ne kıyafetinde, ne tavrındaki değişikliği ofarketmemişti. Buna mukabil Neş'e dündemberi Dür - rüye başka nazarlarla bakmaktay- dı, fakat, gene heyhat ki, bunu da Dürrü anlamamıştı. YAZAN : EKREM REŞİD Me'pomeninin içeri girmesile | Apustolun bir işareti üzerine celse Apostolun ona doğru yürümesi bir tatil edilerek provaya geçildi. olmuştu. Serbestçe gezebilecekleri fa- — Sevgili karıcığım!... kat yalnız kulislerde - haberi Te. Bu sözler herkesi "tebessüm et-| helle Şetvanı memnun etti, Bil tirmişti. hassa Şetvan Temelle saatlerce bağlı kalmak #zabından kurtul - mış olmasına son derece sevİni - yordu, Prova aralarımda, prova - dan sonda yeni meslekdaşlarla nışmak fırsatı düşt ir iki sonra dünyanın her mer'iyette olan senli benli konuş. mak kaidesi Şetvanla Temele de tatbik edildi. Bundan Temel zer- re kadar mütevss'r olmamıştı, da. ha doğrusu, kendisi herkesle bu — Sewgili karıcığım, çocuklara hepsini söyledim. Biz ötedenberi sımsıkı bağlı bir âile teşkil ediyo- ruz. Böyle bir ailede gizli, sakh ölmaz... Herkes vazifesini yapa - caktır, yani herkes sus pus ola - caktır!... Melpomeni gülümsedi. — Çok tyi!... Niçin Tömelâki bugün buysuzdur... Bağlanmak istemiyer!,., Şeker verdim, nafi- le... İtarzda konuştuğu için bunun far. Bücür fırsat; kaçırmadı: kına bile varmamıştı. Fakat, ne — Affedersiniz, atımızdan mu| yalan söylemeli, Şetvan bu teklif- bahsediyorsunuz?... sizliği oldukça hayretle karşıladı. Diye sorması üzerine herkesin | Herkes kendisine sen diyordu; biri güçlükle zaptetmekte olduğu kah. müstesna: Yıldız. kahalara meyan açıldı, Herkes) Şetvan daha ilk günü Yıldızın gülüyordu. Fakat Dürrünün gükü. | diğerlerinden çok farklı olduğunu şünde bir hususiyat vardı: Acıydı | görmüştü, Yıldızın, arkadaşları gi. Ark provaya O başlanabilirdi.İ bi gülüp şakalaşmaması, bir köşe-i İ İtedir. “(ları idaresi tarafından Karşıyaka tramvay- larının işletilmesi düşünülüyor İzmir (Hususi) — Vilâyet te- ristik yollarından Bostanlı - Alay- bey arkamdaki Karşıyaka kismi, 93 bin lira sarfile beton olarak inşa edilecektir, Beton üzerine katran Belediyenin o Karşıyakadaki atlı tramvaylar banyo mevsimi münnmae betile yakında seferlere | başlama- sn mehtemeldir. Çünkü tek oto. büsle banyo ve Bostanlı müşterile- rini taşımağa imkân görülememek- Bayraklı - Para köprü arasa. lanacaktır. İmcirsite cak ve belediye otobüs seferleri İn ciraltıma kadar üzatılacaktır. Ayrıca 5 İbanyo mevsiminde devlet Denizyolllinin bir gün evvelki güreşini yör- alti -İmdişti. Kendisine bir şey yapamıya-| jından istifade mek zahmet ve masrafından kurtul. maş olacaklardır. kazaen öldü yabancı müemeseler, kanunu benim | bakalarında o mintakalar en bir arzu ile değil, sa.|ki heyecanlı rekabet görülecek gey-| nan çocukları giyaret eder; ahne-| yeri olmamak lâzımdır; maalesef dani eelinyyillei borsa tatbik|di. Ve işte bu temiz ve heyecanlı| nin hali hatırını sorarak ve bazı iş-! bazan bu illet mühim meseleler? mek istiyeceklerdi. çayı mu-| lerinde ona yardım ederek çocuğu kâr, istihsali se ancak bir vasıta) vaffakiyet müjdelediği için herkesi| hakkında malümat toplar ve sn — sayan bu dağınık sermaye teşekkül | sevindiriyordu. in anın t Bu arada, en genci üç çoçuk ba-İrına hekimin tavsiyesi dairesinde ki iyiye değil daim kötüye kayan|bası olan mütekaid / futbolcuların| cevablar verir, sistematik, İnaliyetleri ise henüz w-İgözle takibinde müşkülât çekilecek eyi| rekabettir ki sl mnkead da | | İ valinin ve hü.|lara hediyelerini bizzat verdil Değirmesar mevkiinde Etibank ma elinde tutanİher nevi yapılan zengin #por müsa arasında| yaşıyan ve listesi kendinde bulu. kadar seri (1) maçlarını kaydetme- den geçemiyeceğim, Yeni, şehir stadyomunu Havza- Müsabakalar başından sonuna nin her mintakasindan gelen mü. kdaar büyük bir alâka ile takib e. den yeni velimiz Cavid Ürver mü- sabakaların sonunda (derece alan- ler, Bu ' senenin 19 Mayis o Bâyremı diğer hiçbir sene ile kıyas kabul et- miyecek kadar intizamlı, kalabalık w bilkasıs çok coşkun ve samimi ot: stadında göğsümüzü gurur ve iftiharla kalsartan bir atlet ordu- su gördü isek bunu, kömür havza- sında devlet elinin bir adı olan Ereğli kömürleri işletmesinin beden terbiyesi kanunun: candan benim. seyerek ele almış olmasina borç Ahmed Naim de sessiz ve mahzun - Yildiz he. nüz Süilünün gitmiş olmasın dan müteessirdi - durması kendi- sine, Şetvanın nazurında, bir hu- susiyet vermekteydi, Şetvan ken. disini Yıldıza yakın hissediyordu. Ayni mahcu! t avni ciddiyet, ni birbirine yak- laştırmıştı. Birkaç prova sonra ar- kadaş, dost olmuşlardı. Boş za - raamlarında, diğerlerinden uzak, birbirile İkonuşür, derdleşirlerdi. Temel, çok geçmeden, Şetvanm kumpanyanm en güzel kızile böyle bir kenara. çekilip konuşmasına tahammül gdemez oldu, Temelin cinsi İâtife karşı zâfı malümdur. Çok kimsede bu zâl tahakküm ar- zusile zahir olur. Temel bu kim - selerden maduddu. Bu görüşme- lere, konuşmalara mâni, Şetvana engel olmağı kararlaştırdı. halat j hayz, Er meydanında Koca Yusuf ile Adalı Halil güreşe büyük bir hızla başladılar, ilk hamleyi Yusuf yaptı ve Adalıyı çapraza getirdi Adalı, yorgun görünüyordu. Yü-! zü gözü, dünkü tımak yaralarının! kabuklanmış çizgilerile dolu idi, Dü- şünçeli, düşünceli yürüyordu. Öte- kile berikile İâfazanlık ederek ka- zan başıma geldi. Beylerin, âyanla. nin sırtin bol, boi yağladı. Her iki pehlivanın da itina Oi yağlardıkları yörülüyordu. Peş kabzaların: kispet kasnak * larını, iç dikişi yerlerini bol, bol © varek yağlandılar. daki çürük toprak yol üzerine pa-, ket taşı döşenmesine yakında baş.| plâjı yolunda katranla-İka kimse uğur dil — z hek dinine a azal MMMnk İde e me semtlerinde oturup da İnciraltı plâ-| lerce halkin gürüküsü bir anda din. etmek istiyenler,İdi. Herkes; kıpmdamadan da - “|Konak vapur iskelesine kadar gek|nn bakıyordu, Gi Emetie bir maden amelesi|!e: Emet (Hususi) — Kazamızın tk Küler yüzle elini erki. den ocağında bir kaza olmuştur. O. | soğa başladılar, hiç kimsenin yardı. tü işlerinde çalışmakta olan Tav -|1D8 meydan ve şanlının. Maymul köyünden Abdul.|ni Yağladılar, önce çık-|lah makinenin patlamasile yanarak hızile bir) öhmüştür. İşçilerden biri de yara . tatbik sahası bulamazdı. Çünkü, o |lanmı: için belki hergün hasta çocuğun rin, paşaların hepsi Adali tarafdarı idi. Zavallı Yusufun cephesi yoktu. Herkes, Adalı kuzan başina ge. İirken: — Hayırlı olsun be pehlivan! , Diye, seslendiği halde, Yusufa, Şumnu beylerinin bir, ikisinden baş Cazgır her ikisini de kıbleye dö dürdü. Pehlivanlar âdet olduğu ve$ hile, el bağlayarak Orükân varmı” lardı, Hiçbir Türk pehlivanı, meydan abdest almadan gelemezdi. Abdest siz güreş meydanına çıkilmak hemi günah ve hem de akıbeti meşkik ir hareket idi, Ve, gene her Türk pehlivasii üç İhlâs bir Fatiha oxuyasaz mey” dana öyle çıkardı, Hiç şüphe yok ki; Yusuf ve Ada Yasıf; dünkünden daha fazla zinde ve neş'eli görünüyordu. Ada- Konak vapur iskelesi Oarasnda farkina varmı ilâli gö: İ ö emi een MMA cağının ei er e ne < abdestli olarak kıbleye döne vapurun gidiş gelişte Göztepe velüzerine dolamiş, göğüs açık; kolları anl düz başla Güzelyalı jskelelerine uğraması du) savalı kazan baçtm geldi lah! Tlallehi. 0 mavafık görülmüştür. Bu sayede) o Adalı da kazan başında bekli .| “| EE » | Güzelyalı, Göztepe ve Karantina yordu. Davul, zurnalar sunu, Bin), PvA biti Sıra, pehlivanları tak” dime geldi. Cazyır Adalınin kasnas ğından tuttu, Ve menkibesini oku mağa başladı: Yusuf, Yusuf! Buna, meşhur A Yusuf; kazan dibine gelir gel - mez, hasmına ve orada bulunsa|dek Halil pehlivan derler... Çap Cazgir Kambur Osmans, nezaket -|TaZından, iç kazık şirezesinden kok in kendini!.. Böbürlenme, güvenme — Selimünaleyküml!,, kendine? Er meydanıdır bu mey” Dedi Adali, selinnr aldı. Bi an. İdünü. Eğ, elden üetündürüek. “megi Adalımu menkibesi bitmiş siri Yusufa gelmişti. Kıspetinin kusma - eden birbirleri. | ğindan tullu ve kısaca! A; Yusuf Adalı- (Arkası var) Çocuklarımızın sıhhati (Baştarafı 2 nci sayfada) | herşey tamamdı. Yağlan- fek işlerimiz için cevaz verilse b le sıhhat müesseselerinde bunun İ«$ de parmağını sokuyor ve bu sü- retle tamiri Kabil olmıyan bir ta- Ikım neticeler çıkıyor, bunu bin biri içinden bir misalle izah etme* kabildir; meselâ: difteri hastalığı hemen is ve hemen tedavi © dilmesi lâzım bir haslalıktır; yak nız bizimkiler değil, Avrı'panın is- tatistikleri difterinin çabuk tedw- Yi edilmesini hildiren rakamlarla doludur; möselâ ilk günü tedavi e- dilen difteri çocukların hepsi iyi , oldukları halde ikinci günden son- ra ölüm vek'alarına tesadüf eğ) - meğe başlanır Ve dördüncü tedevi gününden sonra bu vak'alar W 50 ye kadar çıkar. Hastanemize getirilen difterili çocukların en erken 4 üncü günü geldiğini söylersem okuyucularına ağzının dehşetten açık kaldığını görür gibi olür sanırım; fakat ben onları hemen tatmin edeyim; mem leketimizde habis dediğimiz difte- ri vak'alarına az rastliyoruz; Av- rupanın o habisler dalgası « birçok ere pek nadir olarak tesadüf e.| başka habasetler'gibi . memleke - imektedir; fakat ne de olsa bün.| timize girmemiştir. Bundan do - Isrın mevcudiyeti inkâr odilemez;|layı 'Türk çocuklarında - onların işte böyle hallerde hemşire bütün | böyle mühim ve cidâi bir basi bilgisini, ruh vukufunu, yumuşak-| ğa yakalandıkları hâlde olduki lığını, faziletlerini gösterecek velgeç getirilmelerine mukabil - ö- 6 anneyi yola getirerek, onun kal.İlüm hayret edilecek kadar uzdr; bini teshir edecektir; bir çok an-| faket ne de olsa geç getirme ve kidir ve buna bir çare bulmak ge- neler belki çocuğun shhatte ol - duğu müddetçe doğru yola pek) reklidir; işte bu mühim iş için zi. yaretçi hemşire teşkilâtına ihki - zor gelir, belki de hemşirenin de. diklerine karşı duduk büker; ge -| yaç vardır; daha doğrusu henür çer; fakat - Allah saklasın ya - ç0-| çekirdek halinde bulunan bu te « cuğu bir kere hastalandı m: artık | şekkülü genişletmek lâzımdır. onu yola getirmez kolaylaşır; işte! (Bu nasıl olur? Tam zamanıdır. ö vakit ziyaretçi hemşire o çocuğu | Şimdi sayın Reisicümhurumuzun hekimin önüne getirmek için fır -; sayın refikalarının irşadile kuru - sat bulmuş demektir. lan Yardımsevenler cemiyeti vâr- nenin çocuğu hakkındaki sorgula- Henişirenin işi çocuk hastala - nınca artar; hekimin hastalığı teş- hisinden sonra onun direktifi al - tında tedaviyi devam ettirmek evine gitmek ve lâm gelen te - davi tekniklerini tatbik etmek zi- yarefçi hemşirenin işidir! enjek- siyonlar, lâpalar, buğular, banyo - Jar, lâvmanlar, bazı mamaları ha. zırlamak gibi. Bunlardan başka ziyaretçi hem- şirenin bir işi daha vardır; o da polikliniklere, dispanserlere gel - miyon, gelmek istemiyen ânnele - in çocuklarını korumadır; ve ön zor iş de budur, Burada” müşkül ne mali cihettendir, ne de maddi noktadan; engel doğrudan doğru- ya armededir; ennenin isteksizliği ihmelidir; berekte ki böyle anne- VE dir bu kurumun program: pek ge- Ziyaretçi hemşire teşkilâtı ço -İniş... Bütün yardım işleri bu- Cuklarımızın sıhhati için çok mü-|rada mündemiç,.. O halde bu e - him bir işlir; ziyaretçi hemşire) sasları teşkilâtlandırmak, o çocuk müessese hekiminin sığ koludur;! bahsinde oirçok şeyler yapmak ka Temel bu kararı aldığının er -|bir müessesenin faaliyeti yalnız o-| bilâir. tesi günü, Yıldz börmutad bir ke. raya kendiliğinden müracast'e - Ziyaretçi hemşire teskilâti ya- nara çekilmiş, Sülünü düşünerek | genlerle değil, bundan başka oru-| parken şehrimizin muhtelif semt. sessiz sessiz ağlıyordu. Şetvan W-| va bir yardımeı hemşire tarafın -| lerinde mevcud olan çocuk te - sulca yanaşlı: dan getirilenlerle ölçülür; o bunu| şekküllerindeni, enstitülerinden, — Yıldız Hanım, gene ağlıyor) temin eden ise doğrudan doğruya | #tiniklerinden, poliklinik ve dis - musunuz?... Hâlâ ağlıyor musu -İ ziyaretçi hemşiredir; bu teşkilâ.| panserlerinden istifade nuz?... Yıldız, en sert yüreği ve bil -)olduğu bu surtle teyid edilmiş 0- hassa her türlü hissi, bir sünger)lur. gibi kendine çekmeğe hazır olan Şetvanın yüreğini hüzünle dokdu.| bazan da fenalarına rastlanır; mes ran bir sesle cevab verâi. (Arkas var) edilir ve tın müessese içn ne kada mühim) böylece Türk yavrularının sıhhati korunarak neslimiz daha gürbüz. leşir ve nüfusumuz daha çoğalır. Henüz teşebbüs balinde bulu- nan bu işin pek yakında tatbik sa. cağına emin olarak a bakmalıytz. İnsanların iyi huyları arasında selâ ihmal... Bugünün işini yarı.| hasına çıka: na bırakmak öle. Buna ulak te-İtiye

Bu sayıdan diğer sayfalar: