; Z 2 Sayfa SON Hergün Yunan faciası A unanisian fena günler ya- gayor; şimalden iki işlika mette gelen istilâ dalgaları karşı- sında, Yunan orduları adım adi ric'at ederek, yanlarındaki İn, kuvvetlerile birlikte yeni bir ri dafaa hattı tesisine © çalışıyorlar. Bu battın müdafaa kudreti ne ©- Jeak? Temenailerimizi hakikat şeklinde görüp, yarın inkisara uğ- Tamamak için bu sumilerin cevab- Jarımı vukuattan almayı beklemek daha iyidir. Yapılan ric'at, ağır sartlar icinde cereyan ediyor. Yol suz ve dağlık arazide, vasıtaları mahdud bir ordunun yapacağı bu kadar geniş bir strateji ric'atinin ne demek olduğunu biliriz. Buv- dan dolayı, Yunanlıların ne kadar müşkül bir vaziyette bulundukla- rını çok iyi anlarız, Askeri vaziyet bu halde bulu- nurken Atinada şiyasi vaziyette de bir arıza bâsl oldu. Hükümet reisi birdenbire , İki ay için de iki hükümet reisinin hayatım söndüren felâketlerin ağırlığım| ölçmek için bu yeni bâdisenin de-| Jâleti kadar yazılı #fadeli bir tarih vak'ası batırlamıyorum. Birbirini takiben, kumanda | Gn va tan teknesini sarsan fırtınaya karşı mücadele ederken kuvvetsiz kalarak düşen iki devlet adarm.! Yunanistanm ne kadar acıkh çile doldurmakta olduğumu © termeğe çok kâfidir. ) * Bu az ümidi mücadele içinde kalblerimizin Yunan illeti ile| birlikte olduğunu söylemeğe ha-! cet yoktur; cünkü, bu eski tarihin| büyük ve bugünkü Avrupanın küçük milleti, su dakikada pek dünya kuvveti ve ya anlayış arasinda de, onun tarafından öder eden felğket hissesini sek bir ruh ile, sylardanberi sır- tında taşıd m adım dövüşerek, bakiki manasile dişini tırmağına karak, Yunan m aylardanberi harb! etti, Vasttaları noksan, hazırlıkla-| Tı eksik, nüfusu küçük Yunanista- nın tam ve büyük olan tek seyi| 1. O, bu ruh içinde dö- doğru, şeref yoll siz ve masum Yun şsüyhesiz, bü yi'bu kadar yüks bi Saretle tutmak veti bu masumlukfan ve Suçsuz- Mk şuurundan almıştır. Bi şüur ona, kendi cüssesinden çok daha| büyük bir vaık verdi, Mücadelenin seyri ne olacağımı henüz bilmiyoruz. Kuvvetler ara-f tsizhğm büyüklü gü bizi fazla ümidlere düşmekten meneder. Fakat, netice ne olursa olsun, bugün Atinada hüküm sü-| Ten buhranı havası ne netice doğu- Tursa doğursun şunu biliriz ki kü- çük Yunanistan bu müthiş müce- delede kendisini büyük olarak gösterdi. Bugün orada ıztırab çe-| kenler ve yarın da daha çekecek| için bu, büyük bir ruh te-| sellisidir. Sade bir teselli değil, bir milletin yeniden doğrsası, ken-| di kendisini, hadisatır he: cilvesine rağmen, herkese saydr. ürmet tetirmesi için, ay- nda bir sifa ve kurtaluş| indeki kuv-| | lizler ve Frum- İdezlar bu mert İbu bahse avr bir yer tahsis etmiş #esimli Makale: i bilmeyi bir istim kazanımın dolmasına r saniye biraz daha &t ak burada bir lin giden borudan önüne geçilmez bir kudret halinde fışkırır, General diyor ki deri Almanların aleyhine karbe tahrik ve teşvik etmesi ve bu hususta harbe sokmak istediği etleri ikna her şeyi Sclâniğin düş mesi ve Yuzos- vyanm (pek çabak ve ağır surette © yen mesi o üzerine İrsilizlerin har- be giren mi etlerden vana mes'uliyeti me- selesi yeniden bahis ev7Uu olmeya basladı, Vaktile Polon. ya harbi nd İngilterenin mes'uliyeti hakkında mehi sürülen iddialar doğru mudur? YAZAN Emekli general H. Emir Erkilet iz Posta,, nın Ee muharriri tabildir. sidir. Bu sebeble yardım vâdi meselesinde ol- mıyacak rakam lar, miktar ve bir su —. olunup ta. müc mesineseyirci kaldılar bir bir mâni sebeb olmadan arbinde, İn-| taahhüdlerini yerine götirmemek giliz ve rain ekme yardımla-! hali müstesna, İngilterenin mes rm bu memleketi iztilâdan kur.Jul tutulması yolunda * iddialarda İ laramıyacak derecede bulunmıya mahal bulmuyoruz. asından şikâyet olun, xü ğa Be ile ne des) leketi harbe wdzırttılar, fa- ona yar- ekmiyerek en feci n yel r-İceği bir sır olmayıp onun askeri e bakıldı, Nihayet bizi iekân ve mil serik İngi ilter i izat Fransanın da İngiliz yardı nın azlığından acı acı şikâyet et İber memleket Takriki enn bile tiğini ve Fransa muharebesinin bilir. Bundan başka her memleket kaybolmasından hemen hemen İngiltere'nin yanmda #arbetmek İngilizlerin mes'ul tatulmak istenİmibi muazzam ve hayati bir karar diklerini gördük. İ vermeden evvel İrgiltereden, böy Simdi de, Yuzaslavyanın du-!le bir harbde kendisine yapabile- çar olduğu taze hezlmetten ve Yujceği yapımı sormak ve bu husus. manistanın. altına girdiği müfhiş ve tahammlll edilmez tazyikın te. istediği gibi karar vermek hak ve e. SE sürem vereli tetaimsk ie. |bun çocukça, aldandığı. farzedilse teniyor. Bittabf Alman propazan.| bile bundan İngiltereden ziyade © damı bu tezlerden dalma istifade | çyeeleket ve alnağıdağ ettiği gibi simdi de faydalar elde tutulmaları : daha etmek istemektedir. Bunun iç Çörçil, Avam Kamarasında 9 Ni- san tarihinde söylediği nutukta larının ei doğru olur. Filhakika Polonyaya İngiltere. nin yardım edememekten doğan mesuliyeti acaba ne derecededir Polonya ükümeti yalnız bır coğ- rafya haritasına baksa bile İngil- terenin vb Fransanın ona ne ka- radn ve mede denizden yardım etmek imkânma malik olmadıklı- rını anlaması küş olmazdı. Çekös- ve «Yunanlıları hududlarında tah sidatta Bulunan müthiş bir muha- sımla harbe girişmiye teşvik et-| mek mes'ulivefini üzerimize sl - mak istemiyorduk» demiştir. ta alacağı cevab ve söze nazsran| » ezilmek Üzere bulunmasın. imkânına malik olduğuna göre 0-| POSTA Acele ile sabırsızlık beklemeyi bilmenin aksine ibidir, içine giren Buhar ce sızar, hiçbir ia) temin etmi a RE e Yazan : Halid —1— O ik bim aroma #üçük kıt'ada mecmualarım bastırırken ben henüz pek iş idim, şair ve nasir sıfatile şöhretinin en par Jak zamanı da bende edebiya! he yecanlarının en coşkun bir devre- sine müsadif oldu. Onun mazımda €şine pek nadir tesadüf edilebi-!” len bir çekil üstadı olduğuna vu- | kuf ile beraber şiirine az çok s0-| İ ğük kalmıştım, fakat v vakta ki kü- çük hikâyeleri imtişmra başladı, 0 zaman bende de bu san'afkâr uharrir hakkında pek k bir bağlılık hâsıl oldu. Hattâ bu yazı- larının cazibesine kapılarak ilk terceme fecrübelerimde onun İki küçük hikâyesini Türkçeye çevir. d ttiğim «Hizmet» de tefrika e- ten sonra küçük hikâyeler. kitablarımda da dilg: den mürekkeb dercodilmiştir. nin föwisine müracaat ederek ralarımı tazeledim. Hayatımı, daxdagasız, sarsıntısız cereyanın- , icmal etmek pek kolay ola- çak: Ahiye-de, Muler-de 1423 de doğ| du ve 189 de yetmişine yaklaş! mış iken Pariste öldü. Parnas. | slen-lere iltihak etmekle beraber Rumantigue mektebinla am'anele irine de muhafaza €- i derek mm şekle ve üslüba İaid irat tekayyüdlerine sadakat le bir yandan da eskimeğe başla” yan Hugo ve leğine ald coş. kun saniha (heytcanlarından ve! daima yükseklerde tayarana mey yal kanad darbelerinden & ayrıla- mıyarak iki mekteb arasında bir nev? hattı vasıl teşkil etti. Fıtra- tında tükenmek bilmiyen bir şa- taret ve şevk Kaynağının her za- olarak delik vakit bulmadan hari. Sabreden bir/kmiye €den mahvolup gider it kaybetmiştir... Tİ de Banville (Teodor dö Banvi! ) Ziya ami İrine ve hurafatına çaga iken hikâyeleri tamı nın aâgmi kalmıştı gemi süyerisinin oba olar Barville pek gen di ve tahsilinin jar aşmaz IB de henüz on dokuz Em da iken Les Caristides na- mile ilk şiir mecmuasinı neşretti, Jbna mütcakıb şurada burada ba | lan manzumeleriri, biriktikçe, muftelif namlarla toplamış ve bi. rer küçülk kitab şeldinde bastır. mıştı. Bunlardan biri olan ve 1875 de imtişar eden kitabını, Odes #mambelesmues tarnile çı - gönderdi ve © teşvik ve tak & ez biley m. Bunlar fik önce İzmirde te.| sa" | du; rin önü hnmlede başından sonuna kadar ; , hattâ diy: onun şarabından fazla» ca içtim. Hayır, hayalin bu altın kadehinden hiç bir zaman fazla işilmiş olmaz. Pek güzel bir eser vücuda getirmişsiniz. Şataretiniz de ne hoş bir hikmet var! İlâh.s Dâhi şairin böyle bir iltifatı onu çıldırtmış oldu. bir yandan da is- minin cirafında uyanan tehassüs #wazelerinin neş'esile kısa fasila- lar arasında bu küçük kıl'ada| manzume risaleleri (o biribirini velyetti. İlk önee yirmi kadar kül! Hyat halinde intişer eden be Şiir |sayısı altıya varan büyük kitab lar halinde topluca bir şekil ak mıştır, Banville harici gürelikleri en şiddetle gören ve gösteren bir şa irdir. Bir mümekkidin mütaleası- Sözün kısası Eczacıya kahve Geliyor! E. Ekrem Talu Geçen gün, biri anlatıyordu: istibdad devrinde, bizim ufak şehirlerimizden birinde bulunu - yormuş. O.tarihte bu şe MEğ- şakilerden birinin tehdidi al Bir rivayet çıkmış ki ftan bazılarına kin bağ- layan bayded, güpegündüz, çete sile kasabayı Basıp tulun oetmiye ve hasımlarını dağa kaldırmıya ve bu yolda da bazı kim selere haber göndermiş. Böyle bir şeyin ne derecelere kadar kabili icra bileceğini dü. Şünemiyen, daha doğrusu düşün jmek emiyen halkın içine bir en İdişedir düşmüş Herkesin sinirle- ri gergin, kalağı kirişte, muhay- v İaaliyette; herkes biribiri- min endişesini yatıştıracak yerde İbilâkis asılsız dedikodulerla artır mada.. Her darafta, evlerde, kahveler- 'de, çarşıda, pazarda hep aynı MEV- Day İni, aynı ikindi: — Şaki bülmem kim şehri ba- Sacakmış! Cuma gününü Bekliyor muş.. Herkesin camide bulundu - Hu #rada ansınn gelecekmiş, miş. miş. miş'!, O sırada kim bilir hangi dağın hangi kovuğunda bedbaht bir yol cu kafilesini vurmuya hazırlanan şaki, kendi gıyabında gene kendi sine atfedilen bu fasavvurun ta biztile farkında bile değil Deği amma, kim bilir kimin ağzından n bu asılaz şayiz efkâr umu mivede iyice yer etmiş. Aşkolsun sökene! Berken, Cuma günü olmuş. Bit i bombas . Gafil svlan vi en ahali bir defabk, ibadetten vazgeçerek sokaklarda dolaşmayı tere: ğ ziyette ve fevkalâdı risinde bekleşiyorlarmış. Şehinde bir eczacı varmış. Bu eczacıya biri o gün misafir gelmiş. Eczacı, çırağım birkaç dükkân ile ridi kahweciye koşturup misa - firine bir kahve ısmarlatmış, Kah ve gecikmiş. Eczağı sabırsızlan - İ kılmış kapısının önüne çıkıp çırağı” nın neden kâlâ gelmediğini anla- mak islemiş ve onun gittiği tarafa İ bakmış. Tum o esnada çırak, er sabırsızlığını -tes- $ini önlemek için, ol- Sen misin seslenen?! Ahal lenin kahve değil de şaki o! nu zannederek başla: ya; dükkâncilar ke dirmive; çoluk çoc ya; #tiyarlar silevat getirmiye. Bir panik, bir hengâme, bir â- lem!, Sonunda mesele rseydana cık- meş amma, Öç gün, üç gece korku çekenler, hastalananlar, ayılan ba- yılanlar olmus, Eski zamana «id bu gülüne bi. kâve hevakit bir ibret teşkil et İmeli ve hiçbir sayıaya mubake. i mesiz inanmamahdır. İ İ çıkarılmıştır. Bende ondan kalan tesirlerin ön safında küçük hikâyeleri ge lir: Bunlardan ne kadar yazmış- $ır. bunun hesabını bulmak müm kün değildir. Charpentler kütüb- kuvvetidir. Çörcilin verdiği < Izahata göre, Yunan milleti aylardanberi na-| Hariciye Nazım Eden ile Güneral musluca dövüştü; Yunanlılar kah-| Dilin Atinayı ziyaretlerinde, Rİ ramanca ölmesini bil: Avak-İ nan Bagvekili, Yun Jarmın süretüğü yerde sürçtükleri| riyetini ve topraklarını her müte mİ cavize karşı her ne pahasına olur -İ a âzmettiğini Hüldsa, şerefli ve peer a Büyük Britanya, bir millet için nasıl harbetme$ lâ-| Yaposlavya tarafından tamamile am öyle harbettiler. O kadar| yardımsız bırakılsa bile hem İtak hasımlarının bile hürmet ve| yaya, hemde Almanyaya karşı #aiirini gördüler. Bir milletin millet olması içim de asıl olan ger. bu nevi meziyetlere sahib olmaktı; Yunanlılar bunların hepsine sahib olduklarını gösterdiler. Yunan faciam, Finlandiya faci- asile birfikte bu harbin ve bugün- kü insanlığın en büyük faclaların- dan biridir. Bilirim, yeni zaman tekniği, fissizdir; en yüksek ma- neviyatı bile çiğneyip germeğe kâ. fidir. Fakat, onun yapabileceği şeyin ancak elpnemek olduğu da muhakkaktır. Çiğner, fakat, söke yaez, mahv ez Muhittin € Birgen Şüpheli | bir ölüm ” Beşiktaşta Medduhismet soka - ğmda 21 nurmarak evde oturan na hiye müdürlüğünden emekli Mitat, dün evimde ölü tur, Adliye doktoru taralindan rus. yene edÜlen cesed şüphek görüldü. Zünden ölüm hâdisesi etenfioda tah olarak bulunuz -) , harbedeceğini kendiliğinden bü - kümeti namına beyan etmiştir. Bu cihet uşikâr anlaşılmakla be raber Belgrad hükümet darbesile| yeni Yügnetav hükümetinin Al -| manvaya muarız bir vaziyet al masında (İngilterenin teşvik ve tahrik (O derecesini bilemiyoruz. Başvekli Bay Çörçil de bu husus- ta bir işafta bulunmamıstır.! ve mutkunda sadece Yugoslavva-| da olup biten vak'aları anlatmak-| Ta iktifa etmiştir. Biz İngilterenm ( Yumoslarya! aksülâmelinde ve dolavısile Yu -f geslavyanın felüketinde dahi bu-| Iumdiğunu bir Mhza kabul ederek" Polonyadan Yupaslavtaya ve Yu- naniştana kadar, Almanyaya kar- harbelmiş ve neticede muzma- bil olmuş küçük, orta veya büyük bütün memleketlere de bol yar- dırlar yin ş bulunduğunu dü şünelim İngiltere Alman- yaya la harbettiğinderi ve et- mekte bulunduğundan onun ka- bil olabildiği kadar birçok millet- man fıkırdayan dalgalarını ihti- yarlığına kadar kaybetmiyen bu şair aynı zamanda büvük bir ha-| yal ve tahassüs kabiliyetine de Iwakya parçalanamık Alman bü. köm ve idaresi altına girdikten sonra da, İngütere ile Fransanm Lehislama havadan yapacakları yardım artık sakatlanmmış oluyor.) malikti. Bu kabiliyet yalnız üs- du. Bahusus İngiltere ile Fransa- itibarile değil. görüşünde ve am Büyük Harbden 8on: büyük | duyusumdaki incelklere sadık hir ölçüde hava Kuvvetli ulurdu. | ma'kes olan asl küçük hikâyele- amadıkları ve yalnız tipler üzerin|rinde müşahede olunur. Nâzmde (Arkası sefa T sürüm 5 te) » milibalğr Tle kadim Yunan esati- İSTER iNAN, İSTER iNANMA! Bir müddet önce İstanbul pi- | cağı (belli değil. Yalnız öğreni- yasasında sahte İngiliz kanknof- | yoruz ki, hâkimin huzuruna çı- Jarı görülmüştür. Bu sahte kâ- | karılmış rm mağkeneli vatımla- #dların masıl ve ne şekilde sü- | r! işgal alt: ulunan kimse. ü' noktası etrafında tah- Marin sr dop- kikat yapıldı ve çole geçmeden | Teka Gönemezler. dönmek. Snlasıldı ki, sahte banknotlar | raezler, bütün istekleri öç memlekelimize sahte oDasaport İle girmiş olan muhacir veya mülieefler tarafından sürülmüş- tür. Mazmunlar birer birer va- kalandılar, mahkeme buzuruna çıkardılar. Muhakeme henüz suçun gerçekten mevcud olmadıfı ve sabit olup ol , ibarettir, Bu yer icabında bir hapishane de olabilir yeter ki bitaraf, k Bir memlekette bu , Şu halde biz bu maznu: rın hapis cezasına mahkim edi Gkleri takdirde fazla mütpessi olup | olacaklarına inanmıyoru ya- İ eş okuyucu sen: İSTER INAN, ISTER INANMA'! bitmedi, na nazaran «O, kafiyelerin arasın hanesinde teb olunan külliyatı da oysamaktan, güzel olan her moyanında bu küçük hikâyeler seyi veznin tarabı içinde tasvir et- beheri yirmiyi otuzu aşarak umu İmekten mestalur, hattâ nesrinde mi namlar arasında toplanmış- bile cümleler onun için birer ms GR Bunlardan bir kaçını işaret iğ mage ermemiş der edelim. Genç mütereimler için ve ilâve «Daima bir şata- ehber vazifesini gör ret havası içinde yüzüyor, me" jeli çi en cudatın ancak parlak (zavahirini| görerek onların altında saklı olar çirkinlikleri farkeimekten çekimi Paris taslaklar." Kadınlar için hikâyeler, kadınlar ve genç kiz - İlar. güzel yor gösidir.» mütaleasile onun rik biniğine işaret eder. Bu mütaleaye ben de bir lühi- ka yapmak için diyeceğim ki ha- kikaten ba şair hayatı her vakit en güzel ve eniyi taraflarından alan, tam manasile hamasete mef tun bir adamdır; bundan dolayı- dır kö bir vesile ile bir nebze eksilmez, hattâ müessir parçalarında bils 'erinde rik. kat yaşları belirirken orsların âk tında bir tebessümün gizlenen tim'ları pırıldar, o, saxlnıifla ve mensub oldu fu sa kafilesinin üzerinde pek büy k bir tesir yapmıştır. Priratinin şör yuğurulduğuna, her şeyde, her duyguda rübabi iz ruh ile b üm eylediğine, her müşahedeyi, ber fmtibas, Ki zelliğe, sevgiye, megveye kalbeti Vi bir lişanın gözleri kamaştıran renklerile boyadığına dikkat ede rek kendisine bir Üstad şetaretinde| ğine, ve bütün tasvirleriri sibir-||l difatile li ya UTZEOİS . . Şairin bir de Marcelle Rabe ininde bir romanı vardır. Küçük hikâyelerinde her smev- Arkası “a 6 sütun 5 te) Rusi wwe v7? Nisa