16 Nisan 1940 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 2

16 Nisan 1940 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

.. Hergün Norveç vaziyeti karşısında İki türlü düşünce ve Bir üçüncü mülâhaza Ekrem Uşaklıgil ,.. erveç hâdiseleri karşısında umu- mi vaziyeti tetkik edenlerin iki kısma ayrıldıklarını görüyoruz. Birinci kısmı teşkil edenler ekseriyet- tedir, çok büyük ekseriyettedir. Diyorlar “ki: «— Hitler Norvtçi işgüle kalkışmakla ilk büyük hatasını yapmış oldu. Alman ordusünun Norveçte takviye edilmesi maddeten mümkün değildir. Takviye e dilemeyince de bir taraftan Norveçlile- rin. bir taraftan da karaya çıkan veya çı- kKarılacak olan İngilizlerin karşısında ki- #a bir zaman içinde eriyip gidecektir. Müttefik kuvvetlerin eline geçecek ©- lan Norveç toprağı Almanyanın kalbine doğru uzanmış bir hançerdir. Almanya sadece Norveç demirini de- ğil. ayni zamanda da İsveç kaynağını kaybetmiştir, uçurumun kenarındadır, düşmek üzeredir. Artık her geçen gün bizi sulbe doğru biraz daha yaklaştırmaktadır.» * Norveç hâdiseleri karşısında vaziyeti İngiltereye tamamen müsaid görenlere tamamen nd düşünenler ikinci kısmı teş- kil ederler. Hemen hemen tamamen İtal- yanlardan ibaret olarak küçük bir ekal- Jiyet halindedirler. Diyorlar «—Norveç meselesinin ilk safhası ar- tik kapanmıştır. Almanya cesurane bir karar verdi, bu kararı da akla hayret ve- recek bir meharet ve süratle tatbik etti. İngiltere tereyağı, süt, peynir. yumur- ta, Jambon, lard ve bacon gibi müteallik ihtiyaçlarının yarısını markadan, demir, çelik ve maden ihti- yaç'arının yüzde kırkını da İsveç ile Nor- veçten temin ediyordu. Bü olük artık İn- giltere hesabıma (kapanmıştır. bundan sonra Almanya hesabına (işliyecektir. Bununla beraber Norveç hâdiselerinde birinci safhanın kapanmış olmasına mu- kabil ikinci safhanın açılması uzak değil- dir, pek yakında müttefikler Norveç top- rağına asker çıkarmaya (çalışacaklardır ve çıkaracaklardır, fakat tutunmaya mu- vaffak olmaları imkânsızdır.» x« Harbde sürpriz çok kuvvetli bir âmil dir. Bazan en uzak, en zayıf ihtimalleri dahi hakikat haline getirebilir, Bu küçük noktayı kaydettikten sonra söylemek icab eder ki: Norveç hâdiseleri karşısında varil cak mantıki neticeyi gören taraf, dünya efkârının büyük ekseriyetini teşkil eden taraftır, İki cephe şimdiki halde karada ve ha- Yada yekdiğerine müsavidirler, fakat mutlak hâkimiyet müttefik filonundur. Bu, böyle olunca Norveç sahili ilk merha- Je olarak müttefiklerin eline geçecek, az sonra da sıra bütün memleketin işgal 6- dilmesine gelecektir. Bunun başka türlü olmasına maddeten imkân yoktur, yok gibi görünmektedir. fakat maalesef 'keri vaziyetten #yasi netleeler doğması ihtimali de yok değildir. Bu siyasi neticelerden ilk olarak hatı- ra gelecek nokta Norveçin İngiliz işgali altına girmesinin, Baltık Plerinde de İngiliz hâkimiyetinin teessüs etmesinin Sovyet Rusya fzerinde yapacağı tesirdir. Sovyet Rusya Finlândiya sergüzeştini tasfiye eder etmez kabuğuna. çekilerek Avrupa hâdiseleri karşısında bitaraf ka- İacağını ilân etti, menfaatinin de hakika- ten böyle olduğu söylendi. fakat İngilte- reyi Ba'tık sahillerinde görmesi ihtimali kuvvetlenecek olursa vaziyeti bir defa daha gözden geçirmek ihtiyacını hissede- — ceği şüphesizdir. Bir Iki gün evvel Moskovadân gelen bir telgraf Alman sefirinin dört saat © müddetle Stalin Yoldaşın yanında kaldı- ımı haber veriyordu. mölâkatın mevzuu etrafında tabii tek kelime dahi sızmadı, fakat Sovyet Rusyanın alabileceği vazi- yet #zerinde konuşulmuş olacağı şüphe- mizdir. Bu vaziyet ne olabilir? Bu dakika- da tahmin yürütmek güçtür, Sovyet Rus- © oyanin dünyaya yeni bir sürpriz daha ha- © zarlıyarak demokrasi cephesine geçmesi © mümkün olduğu gibi Norveç işinde Al- © manyaya sarih surette yardım etmesi de mümkündür. Muhakkak olan nokta İngi- iz satvetinin Baltığa yayılması karşısın- “da lâkavıd kalamıyacağıdır. 4 Ekrem Uşaklıgil as- #ON POSTA Fransız Yardinan Retz meşhur mfisahakelerinen birn- de şu tavsiyede bulundu: — «Projelerinizi o şekilde tanzim ediniz ki. muvaffaki- yetsiziik halinde dahi geriye kalacak netice sizin için az çok bir istifadeyi temin etmiş olsun.» İnsanları çok büyük gayretle hazırlanan büyük him'ele- rın muvatfakiyetsizliğinden sonra bir müddet için olsun kendi kendisinin kudretinden şüpheye sevkeden sebeh prö- jen'n daima bir taraflı olarak yapılmış olmasıdır. Bir hare- keti tasavvur ederken muvaffakiyetsizlik halini peşinden düşünmiye bakınız. SÖZ ARASINDA Hergün bir fıkra NN Çifte düğün yapan Nineler ve dedeler Motörün sesi Her zaman yalan söyliyen bir a- İ dam, bir sabah uyanınca karısına ge: ce gördüğü rüyayı anlattı: — Bir motosiklete binmiştim. Sa- atlerce motosikletle dolaştım. Karısı cevab verdi: — İşte, dedi, bu doğru. — Yalan söylemediğime sen de ka- ni oldun değil mi? — Tabii. — Yoksa ser de rüyanda beni mo- tosiklette vii dördün? — Hayır, sabaha kadar motör sesi- ne benzer bir horultu duydum da., Kadın şapkalarındaki Biçimler eski midirler? Almanya ne kadar tahtelbahr inşa edebilir?... İngilterenin en ciddi meslek mecmua- larından biri olan The Montorship halen Alınanyanın ne kadar tahtelbahir inşa e- debileceğini tetkik eylemektedir. Bu mecmuaya göre bugün Almanyada muhtelif tezgâhlarda tahtelbahir o inşas!| ie mesgul bulunan havuz'arın say İ dir. İkinci derecedeki tez; Kadınların giydikleri şapkaların mo-|ları İle birlikte yektin 85 i bulur. Bu ha, |YaPılmıstr... dan değiştikçe yeni bir şey mi icad edil-|Yuzlarda hep birden yüz tahtelbahir inşa| 92 yaşında bir büyük anne, 90 yaşında miş oluyor? Yoksa eski modalara başka edildiği Kabul edilebilir. Bazı havuzlarda |bir ihtiyarla ve 76 yaşında bir büyük ba- bir biçim mi veriliyor? İayni zamanda iki tahtelbahir inşa edik/ba da; 70 yaşında bir ihtiyar kadınla ev- İşte size, 1015 senesindeki şapka mo-| mektedir. Almanların en fazla kullan > ilenmiştir. dellerinden bir kıme, 1940 şenesindeki-|dikları tabtelbahirler 750 ton'uklardır.! Bunlardan #isinin vaktile evlenip ay- lerin şapka modellerinden birkaç örnek...) Bunların iza dokuz my Sürmektedir.|. ». pk... eaeerden okuz yaşını bulmuş iiaikayapıyi Saeelisiz yalınız: una binaen bu tahtelbahirlerdeb ayda pır İtorunları vardır. Torunlar, düğünde ha- > on bir aded inşa edilmektedir. Aşk uğrunda koti! İngilterenin Dorkaster şehrinde yet- wi ÜS müişlik ihtiyarlar arasında çifte düğün arın bavuz-| 500 tonluk elbahirler ile birlikte Zir bulunmuş ve ninelerile dedelerinin Meksikalılar aşka sen derecede ehem-! Almanyanın aylık tahtelbahir inşa kabi- bu yeni yuvalarına uzun ömürler d miyet veren insanlardır. Onlar için ha -|liyeti on beşi bulmaktadır. imişlerdir. yatın esası aşktır. Bu yüzden aşklarını; The Motorship bugün tam techizatlı| son hadde kadar vardırırlar, aşk için her olmak üzere 500-790 tonluk altı tahtel 1 peyi feda ederler. Bunun milsallerinden bahir inşa edildiğini kabul eylemektedir.| birini arzedeceğiz: | İçinde bulunduğumuz Nisan ayında bu| Geçenlerde Meksikada Şihüahüa gar - aded 8 i; Temmuzdan itibaren de 15 i bu-| nizonu sübaylarından teğmen Joze Mar- Jacaktır. 1840 senesi Kârunuevvelinde tinez bir gece mandolinini almış. âevgilisi ayda 21 tahtelbahır inşa edilebilecektir. Carmen Ventorezin penceresi önüne gi- EE derek bir serenad söylemeğea başlamış. Maden içinde çiçek bahçesi Amerikanın Atlas denizi sahillerine jyakm bir maden ocağında canlı bir kele- > 7 bek bulunmuştur, Bu madenler, Atlas | Çorap'ara işlenen notalar | öenirinin içlerine kadar uzanmaktadır. Bu sırada ortaya polis müdürü Guiltermt| İskoçyalı bir gaydacı, en sevdiği şar -İ Ark lambalarının yardımile, maden Aguirre çıkarak teğmenden izin vesi - kılarım notalarını, yün çoraplarına işlet- ocağı ameleleri, burada geniş bir bahçe kasını sormuştur. Teğmen buna fena hal-' mektedir, wücude getirmeğe muvaffak olmuşlardır. de kızmış ve polis müdürünü tabanca -İ Eğer bir yerde gaydasını çalarken. u si e v vi sile öldürerek dağa kaçmıştır. Şimdi sev-İnuttuğu yer olursa, hemen çorabına ba -| Bu bahçede, sun ışık ve hararetle yer- gilisi hakkında yanık nağmeler teren -!kıyor ve oradan okuyarak şarkısını çalı -| yüzünde görüldüğü kadar güzel çiçek- nüm eylemek sırası Carmene düşmüştür. yormuş. ler açmaktadır. MR TT gi EE AŞ RT EŞ EO İG TAR ISTER İNAN, İSTER İNANMA! Taksim gazinosunun işletilmesi için Belediyenin de işti- | bahçenin de tanzimi üle birlikte yarım milyon liraya yak- raki için bir şirket teşkil edilecekti. fakat Belediyenin £ tiraki | aşmıştır. Belediyeye yüzde on hesabile senede elli bin Wra, mahzurlu görülünce şirketin teşkili yarıda kaldı. i ba- | yahud da Avrupa ölçüsü ile düşünürsek yüzde beş hesabile his mevzuu olan mesele gazinoyu kiraya vermektir. Fakat | senede (25) bin lira getirmesi lâzım. Aya isabet eden mik- kaça ve kime? tar 2 bin liradan fazladır, Binaenaleyh gaztnoyu kiralamaya Bizim bildiğimize göre Taksim gazinosunun maliyet fistı | talib çıkacak olanların fazla olabileceğine: İSTER iNAN, iSTER iNANMA! İ | ! | Sözün kısası Gene abalı E Ekran Talu staniu Belediye kooperatifinin heyeti miye toplantısını takibe giden m : taşlarımın salondan dışarıya çıkarıldıklarie nı efkâri umumiye şüphesiz, hayretle kargir” amıştır. j Kirli çamaşırların adle arasında yıkanın&e İsi ieab ettiğine dair gerçi, frenklerde mütle takll bir söz tedasili vardır, lâkin bazan öyle kirli çamaşırlar olur X bunları gizli kapaklı yıkamağa (kalkışma! onların mahiyetlerini daba da arttır Eahusus ki ortada elden ele gezen bir rür por vardır. Üslelik de böyle kalabalık bi toplantıda cereyan eden münakaşalari! dinlenilen ve söylenilen sözlerin odışer sızmamak imkâm yoktur Belediye kooperatifinde bir değil, bin te ne sulistimai olmuştur. Mürekıb raporund& Şe tasrih edilen bu sulistimallerin kendisinde gizlenmesini, efkârı umumiye, bunların ört“ bas edilmek istenildiğine hamleder, Onun için, gazeteciler bu toplantıdan des 81. uzaklaştırılmak, bilâkis oraya davet edis ferek tenvic olunmak kızımdı, Ve bu suretle, vehemehal vazifesini görmekle mükellef bü, lunan gazetec* böyle karmakarışık bir veri yetin tabiatile meydan vereceği dedikodu » ardan ilham almağa mecbur olmazdı. Lükin kime anlatırsın? Gazete ve gazeteci düşmanlığı bazı kafalara yerleşmiş, oraği İkökleşmiştir. Söküp çıkarabilene aşk olsun! Biraz daha sıktlmasalar, bütün O gizler | mek istedikleri fesahat ve seyylaltan s7. tedikri mes'ul tulmağa bile kalkışırlar. Matbuat hu gibilerin nazarında memlek€, tin amumli dütenini bozan muzir bi sesedir, j Akılları eremediğinden, bilmezler ki ka « ğ siy: tamamile berakistir. Ve matbuatia tef. hir edilmek korkusu olsaydı, zavalı köpe” nde har vurup harmanı saü u işe girişemezlerdi. âmme menfaatinin bekçisi v8 koruyucusudur. Camianın zabıtal mârlasni itmam eder, Ondan dolayıdır ki, değil böy. ie umumi mahiyetteki toplantılara, âmme, hem de vazifesidir. Matvaltân kocunmak dürüst ve medeni ren, düşman sayan camislar teri gidemei ve zarardan kurtulamaz. 4 Belediye kooperatif heyeti umumiyesi mü. zakerelerini takibden gazetecileri menedelle Jer iyi bir is görememişlerdir. Demokrat bir memleketin gazetecisi «&- balın değlicir; rasgelen ona vuramaz. Bunları bi» defa daha tekrar etmiş olalım! e Clin als İsviçre ile ticaret anlaşması müzakerelerine dün başlanıldı İ “ Bir müddettenberi Amkarada müzakere €. İdiltp intaç edilmiş olan Türk - Yunan tica- ret anlaşmasının metni dün Mlmtakn Ticd. ret Müdürlüğüne tebliğ edilmiştir. İsviçzeden gelen tcarel heyetinin ve mu. © yabhimslarımızın iştirakile dün Türk . İsviğ. re titaret anlaşması müzakerelerine şehri- mizde başlanmıştır. Yeni kömür tarifesi mer'iyet mevkiine girdi Türk Hunanları' arasndaki vapurla kö mür nekliyatına ald evvelce hazırlanan ta » ritenim müddeti dün bitmiştir. Birkaç gün evvci Ankarada Münakelât Vekâletinde top- © lanan komisyon tarafından kabul edilen ves) şehrimizdeki alâkadarlara tebliğ olunan ye. ni tenzilâtl kömür nakliye tarifesi de dön. den itibaren mer'iyet mevkiine girmiştir. Bü tarife Teşrinlervele kadar muteber olacak» © tar. Vapurdan derize düşen bir yoleu kurtarıldı Dün sabah köprüden Boğüriçine huekei eden 59“xumaral Şirketibayriye vapvrundA bulunan yolenlardan Mustafa adı birisi ÜS. © küdar açıklarında müvameresini kaybedereğ vapurdan denize düşmüş, etraftan yetişei. ler tarafından kurtarılmıştır. seasasassenasasarasmsssneuassssssasasa sananasssassza esası TAKVİM m Sü, Ren, tea

Bu sayıdan diğer sayfalar: