DI İkincikinen SON POSTA | Ektısadi tetkikler | Bugünkü harbde pefrolün ehemmiyeti 1977 de Klemanso: “Petrol bizim için damarlarımızdaki kan kadar zaruri bir maddedir,, demişti. Halbuki dünyanın bugünkü petrol sarfiyatı o zamanların sarfiyatından on üç misli fazladır Hasan Âli Ediz Yazan: omanyanın petrol fhracatını kön-; R trol âltına âlan yeni kararı, pet- Zolün bugünkü harblerde oynadığı rolü| tebarüz ettirmek için yeni bir vesile teş- kil etti, Petrol, daha geçen muharebede fevka- İde mühim bir rol oynamıştı. İlattâ 1917 Yılında Fransız başvekili Klemanso, o zamanki Amerika Cümhurreisi Vilsona gönderdiği bir mesajda: «Yarınki muha- Tebelerde petrol, demişti, damarlardaki kan kadar zaruri bir nesnedir... Benzin kifayetsizliği, ordularımızı felce, bizi de gerelsiz bir sulhe icbar edebili p | rsitere hariciye nazırı Gürzon da 1918 Teşrinisanisinde şöyle demişti: «Biz zafere, benzin denizini kulaçlıyarak eriştik!.. 1914 yılında bile bir ordumun zaferi İ- çin - damarlardaki kan kadar - zaruri te- lâkki edilen petro!, aradan 25-26 yıl geç- tikten sonra büsbütün ehemmiyet kesbet- ti. 1914 yılı ile bugünkü petrol ihtiyacatı arasında yapacağımız ufacık bir muka- Yese, petrolün, bilhassa şimdiki harbde, Pe mühim bir rol oynadığını göstermeğe kâfidir, 1914 yılında bütün dünyarın petrol #arfiyatı 400 milyon varil (bir varil 186 kilogramdır) miktarında idi. Halbuki 1938 yılında, yani bugünkü harb baş'a- Madân evvel, bütün dünyanın petrol sar- fiyatı 2 milyar varile baliğ olmuştur. Bu miktar 1914 yılındaki petrol sarfiyatınm tam 5 misli demektir. 25 sene içinde petrol sarfiyatındaki bu artışa şaşmamalıdır. Çünkü: 1914 yılın- dan bügüne kadar geçen müddet zarfın- da Petrol sarfiyatını artıracak bir yığın imiller ortaya çıkmıştır. 1914 yı'ında bü- tün dünyadaki otomobil mevcudu ancak 3 milyondu. Halbuki bugün bütün dün- Yadaki otomobil sayısı 47 milyona baliğ olmuştur. Yani o günden bugüne kadar otomobil sayısında 21,5 misli bir artış Sovyetler Birli; 21,608,263 tondu. Bunun 13,090,963 tonu İngilterenin; 7,067,600 tonu (Fransanın; 74586,700 tonu da Almanyanın isabet etmektedir. | £ petrol sahasından bir görünüş da zerre kadar petrol yoktur. Frensada ise 1938 yılında istihsal edilen petrol mik- hissesineftarı ancak 72.106 tondu. Almanyada İse senelik 2,580,000 ton petrol istihsal edil- Şunu da hesaba katmalıdır ki bu zik-| mektedir. redilen rakamlar hazar zamanına mah- sustur. Harb başlar başlamaz, bu mem-İne lâzım olan petrolleri nereden tedarik | leketlerin petrol sarfiyatında büyük bir değişiklik olacağı pek tabiidir. Yapılacak tahminlere nazaran sefer zamanında Al- manya ve Frnsarun petrol sarfiyatı 2 mis- kaydedilmiştir. Diğer taraftan petrole İşliyen gemilerin tonajı 15 milyondan 318 milyona yükselmiştir. Burada da 25| bir artış kaydedilmektedir. Bundan Müada bugün bütüm dünyada 1,5 milyon traktör meyenddur kt, 1914 yılında hiç! Yoktu, İ 1914 yılında motörize ordular ya hiç| Yoktu, veyahud henüz başlangıç halinde! İNİ. Bugünse birçok milletlerde ordunun Möörize aksamı diğer oksama faik” bir)” haldedir. Vakıâ 1914 yılında da kamyon-| lâr mevcuddu; ordularm bir yerden di-| Ber bir yere nakillerinde o zaman da mü-| bim bir rol oynuyorlardı. Fakat kamyon- Sayısı ve ehemmiyeti ölçülemiyecek Kadar artmıştır. Tanklar ancak 917 yılın- “taya çıkmışlardı; sayıları da pek du. Halbuki bugünkü modern Ordülarda tankların sayısı fevkalâde ç0- almıştır. Tayyare miktarında da bugün düne nazaran büyük bir fark vardır. Bu- Amerika, Almanya, İngiltere, Fran- 50, Rusya, İtalya fabrikaları ayda 810 bin tayyare, binlerce tank, ? milyona ya- w otomobil imal edebilecek bir halde- Vakıa 1914 yılma nazaran bugün pet- Tol İstihselâtı 5 misli artmıştır (1914 ye linda, Çarlık Rusyası hariç, petrol istih- S'Ât 47 milyon tondu: 1938 yılmda ise, ler Birliği hariç. bütün dünya pet.) Pol İstihsalâtı 243 milyon tondur) fakat buna karşılık petrol sarfiyatı 13 misli arte Mistir, İ ir Ameriken mecmuasmın ver. diği rakamlara nazaran 1938 yı- nda, buzün herbetmekte olan üç büyük) devletin. petrol sarfiyatının mecmuuj Irakta petrol boru hattı H, İngilterenin ise 3 misli bir artış kayde decektir. Gene yapılan tahminlere nazâ- ran harb şeraitinde bütün dünyadaki petrol sarfiyatı 247 milyondan $10 mik yon tona yükselecektir. Bu vaziyette İn- gilterenin petrol sarfiyatı 35-40 milyon tona, Fransarınki ise 16 milyon tona yük- selecektir. Peki, bugün harbetmekte olan bu üç büyük devlet petrol ihtiyaçlarını nere- den ve nasıl temin edeceklerdir?. Şimdi de bu nokta ürerinde biraz duralım. Bu zikrettiğimiz memleketlerin beheri üze- rinde ayrı ayrı durmadan önce şu nokta- yı da kaydedelim: Bugün gerek İngilte- re, gerek Fransa, gerekse Almanya pet- rol ibtiyaçlarını hariçten temin etmekte dirler. Çünkü Büyük Britanya adaların- İngiltere, Fransa, Almanya, kendileri etmektedirler!, Bunu tetkik edelim. ie Kendi adalarında hiç petrol bulunmadığı için, lâzım olan bütün petrolü ve petrol mürekkebatını hariçten ithal etmek mecburiyetindedir. Tabil bu- rada ilk hatıra gelen şey İngiliz müstem- lekeleridir, Fakat bütün İngiliz müstem- lekelerinde elde edilen petrolün senelik | miktarı ancak 7 milyon ton kadardır. Ta-! bii bu miktar İngiltreyi tatmin etmekten çok uzaktır. Bumu takdir eden İngi'tere, | bütün tahta malzeme yontulmamış or- diğer petrol membalarından istifade ça-| mandan kesildiği şekilde kullanılmış. relerini aramış ve birçok petrol kumpan-| tır. Döşemeler bile ayni tarzdadır. Ka- yalarını eline geçirmeği ihmal etmemiş-| buğu beyaz ve cilâ kabul eden bir ağaç tir. Meselâ, semayesi İngiliz olan ve İngis | sereeseseesessensnassüzsene izlerin kontrolu gitından bulunan Royaj- Dotch-Sehele petrol tröstü, Venezüella (senede 11,3 milyon ton); Holânda, Şarki Hindiya (5,4 milyon ton): Amerlka (7.7 milyon tor); Romanya (1,5 milyon ton); Arjantin (0,5 milyon ton); Mısır (0,2 mil- yon ton) petrollerini elinde bulundur- maktadır, Royal-Doteh-Sehelin, oOdiğer İngiliz kumpanyalarile birlikte Romanya pet- rollerindeki hissesi, bütün Romanya pet- rollerinin 96 45 ne baliğ olmaktadır veya- ud bir başka tabirle Romanya petrolle- rinin 3 milyon tonu, İngiliz kumpanya- larının elindedir. Bundan başka İngiltere OAnglo-İran petrol kumpanyası vasıtasile İran pet rollerini de (1938 yılında 10,3 milyon ton) elinde tutmaktadır. Irak petrollerinin 96 473 u, yani 2 milyon tonu da, gene İngiltereye aiddir. Fakat bütün bunlara rağmen bu mik- tar İngilterenin hergün artmakta olan petrol ihtiyacatını karşılamadığı için (se- nevt 33-40 milyon ton) İngiltere geri ka- Jan petrol ihtiyacatını Amerikadan satın aldığı petrollerle kapatmak o mecburiye- tindedir, Tansaya gelince: Fransada elde edilen petrol miktarı, yukarıda da söylediğimiz gibi, ancak 72 bin tondur. (Devamı 10 uncu sayfada) Merdiven hırsızı ır merdiven hırsızının muhake- me edildiğini. ve muhakeme neticesinde mahküm olduğunu dünkü gazetelet yazdılar. Bir adamın merdiven çalmasını gâ- rib bulmuştum. Acaba niçin çalmıştı? Sorar öğrenirim; dedim. İlk tesadüf ettiğim adam sabıkalı bir hırsızdır. Ona sordum: — Bilmiyecek ne var ağabey. dedi, merdiveni alırsın. — Ben mi? — Hayır. yani söz tefnsili öyle söy- ledim. Ne diyordum ha, merdiveni a- lırsm. Bir zengin evin penceresine da- yarsın, pencereye çıktın mı lop içeri. Yükte hafif, pahada ağır ne bulursan doldurursun cebine. haydi gene ben - icereden merdivene, merdivenden aşa- Merakımı tatmin edememişti. Bir başkasına da sorarım. İkinci olarak te- sadüf ettiğim, bir sporcu idi, meseleyi anlattım: — Zavallı adami Dedi, sordum: — Acıdın mı? — Cok acıdım, bilsem ona ben o bir çift kayak alırdım. — Kayağı ne yapacak? ti. ! — Merdiveni niçin çaldı ki.. Adamnn kış sporlarına merakı olacak, kar yağ- dığını gördü. Bir çift kaya) âciz. kayak çin çalması da Kar yeri doldu! cek, kavacaktı. | Bunlar biliyor Bir kartpostalda 25.000 kelime Nevyorklu Gan şer bir kartpos. tal üzerine 25,000 kelimelik bir eser yazmıştır. Nesil yazdığını merak etmek şöyle dur - sun okumak İstiyenin ne kadar kuv « vetli bir pertavsıza ihtiyacı olacağını düşünün. ç. Merdiven çeldi. mca, merdivene bine ri * Yontulmamış âğaçlan ev Kaliforniyada çok şayanı dikkat vab vermeyi: sında boks taam - müm etmiştir. Fa. kat boks kaidele - boks kaidelerin - den ayrıdır. Si - yam boksörleri a- rasında en fazla kullanılan vuruş £ tarzı ayakla has - mın çenesine Vur- maktır. Gene merakım tatmin edilememiş - Üçüncü olarak tesadüf ettiğim bir alaturkacı idi: i — Musiki müzesi kurmak emelinde olacak. Ne demek istediğini anlamamış « tım. — Merâivenle muslikinin ne alâkası var? — Sen de bir şey bilmiyorsun! Demek ister gibi dudak büküp izah etti. — Merdivenin musikide yeri var - dır. Hele dinle. Eski bir alaturka şarkıdan iki mısra okudu. «Merdivenden tıkır da mıkır inerken» «Yazması boynuma dolanıyor sever - ken» Son olarak tesadüf ettiğim kimse, e- pev ileride bir mevki sahibi idi Ben | anlatınca güldü: — Zavallı budala. — Budala dediğiniz kim? — Merdiven çalan. Yükselmek için muhakkak basa. ihtiyaç vardır. Fakat bu basa » ar. onun zannettiği gibi tahta mer divenin basamakları değildir. — Ya nasıl basamaktır F Cevab vermedi. Yürüdü. Fakat ce- İl — Onu ben im. Demek istiyen bir mâna sezmiş - Ki lemat Sisli mu idiniz? | Siyamlılar ve boks İ Siyamlılar ara- tim. beynelmilel * Yaz mevsiminde buzlu denizler bir ev vardır. BuŞ4 Atlantik deni - AN ev ahşabdır. İnşa- zinin (o şimalinde Vİ a sında kullanılan Ayzbergler (o yaz A mevsiminde de tan intihab edilmiştir. Kendi kendine Yükselen adam Bay «Necdet» & — Sorduğunuz suale doğrudan doğruya cevab vermeden evvel kü - çük bir hikâye anlatacağım: Geçenlerde bir «Terbiye» müte - hassısı, eski bir öğrelmenle konuşu- yordum. Tramvayın arkasına asılan, otomobilin bağaj yerine binmeye ça- lışan, ökse ile kuş tutmaya uğraşon sokak (çocuğundan bahsediyordu. “Terbiye, itina, ihtimam. sile kıtlı - #mdan şikâyetçiydi. Tehlikelerden korkuyordu. Yalnız bir noktada ken- disi için teselli buldu. «Muhakkak ki, bin bir tehlike i - çinde büyüyen bu çocuk, bir ârızaya uğramaktan kurtulacak olursa mü « kemmel bir hayat adamı olarak ye tişebilir. Kendi kendine bir yer sa « hibi olabilir. diyordu. Mektubunuzu okuyup bitirdiğim zaman eski terbiyecinin bu sözleri - mevcuddur. Tem- muz ayında 700 tane görüldüğü ol . i muştur. 1929 senesinde de 1350 tane İl görülmüştür. | ni hatırladım. Bana anlattığımız hi - kâye gösteriyor ki. siz de bir başka cihetten hayatın bütün şertliklerile karşılaşmış bir adamsınız, anlatlı « ğınız bahiste ne yapmanız lâzım gel- diğini bana sormayınız bilemem, kendiniz daha iyi takdir edersiniz... | * ; Bay «Halim» e: — Yazdığınız şiiri güzel buldum. fakat ne yazık ki gazete şiir dercet- mek fdetinde değil, istifade edemi- yeceğim. * Bay «Filiz» e: — Gazete sütununda istediğinizi bulamazsınız. bununla beraber ara sıra çıkan mektubları takib ediniz. ve doğrudan doğruya talib olunuz. Mektubunuzun aynen dercinden fay da yoktur. * Adanada Leblebici Horhor ağaya: — Size kısaca «Haydi öyle olsun» diyeceğim. darılmazsınız ya