Ykar, “ag da Mist SON POSTA 1914 Almanyasının büyük “> kumandanı Makenzen bugün doksan yaşına bastı Bundan on iki sene evvel bana inzivagâhını gezdirirken Almanyanın vaziyetinden bahsetmiş, “ Ah, bizede bir Mustafa Kemal lâzımdır,, demişti Emekli Maekensenin, Büyük Harb içinde İstanbulu #iyareti günlerine aid bir hatıra (Mareşalin sağında o zaman binbaşı olan muharrir görülmektedir) ı day 118 harbinde Maruri gölleri mey m arebesinin, Lotz ve Gorlice Le ların kahramanı oLemberg, eğ, Fitowsk, Sırbistan, Karadağ, Ma Yük e ve Bükreş fatihi bü- F ük kumandan, ger » Mig Mareşal Fon Makenzen müte- “AŞ: şeref, vatana ve İmparstora Alı Zafer ve şöhret içinde geçen Ma) in doksanıncı yılını bugün ik- “iyor, ip, gen İ2 sene evvel kendisini, mü- anı Alman Baltık harb ve ticaret tamda van Stettin'in 16 km. şimal ba- Miu, lkenwelde köyünün bir ko- he içindeki (o basit ve mlinzevı Ün, ,, de ziyaret şerefini ihrez etti. Tae Da tekaüde çekilmiş olmasına Myez hâlâ eski «Leib Husar» sako - #sp, üsar çizmeleri içinde dimdik, Sağlam, gene ber gün ta biner mam binmek onun için yal İkji* Zevk değil hayati ve ruhi bir Metin İdi. O, muvakkaten büro hiz- Miraz bulunan süvari sübaylarını Seçecek her sa#te mukabil at iie Dir mil katetmelerini daima Bak rd Ying Yanın Leipnitz adlı bir kö - Ky, yim babasının evinde 6 İlk - a 849 da doğmuştu. Fakat baba İcin, “ Hânovralı yani Prusyal: olduğu Yrser, endini hep Prusyah addeder. Bani ickensen Hanovranın Salling Ken Ma de Makenzenin atalarının mü- Make, oldukları bir köyün adıdır. ni bilâhare, ve henüz binbaşı ayır, Pledeki birinci Leib Ousar a. Lim va ada tavattun Kaş, Kar es Danzigin Prusyadan bir la rile ayrılması ve Lehistana Yeri, © üzerine, Makenzen tekrar, Yürdsuz kalalarak nihayet kün “Son Posta,,nın askeri muharriri ida vazifesiz ve faydasız kalacaktı. hsi geçen Falkenwalde or-| A ll general H. Emir Erkilet! eşlerine ancak sayılı mermi yolluyor ve bu yüzden Türk ordusu büyük te - lefata katlanarak harbin ağırlığını şid- idetle hissediyordu. Buna rağmen o, Rusyanın açık deniz yolunu boğazlarda itilâfcıların yüzüne kapatmağa muvaf- (fak olmuş ve Rus Kafkas ordusunu prüköyü savaşında mağlüb etmişti. | Ayni zamands Süveyş kanalında ve ,Irakda, Bağdadın yüzlerce km. cenub doğularında, harbeden Türk kuvvet « İleri karşılarında birkaç misli büyük İn gilz kuvvetleri tutuyorlardı. Faks ne olsun Türk ordusuna silâh ve | mmat yetiştirmek ve bunun için de İstanbulun yolunu açmak Jâzimdi. İşte 1915 sonbahar ve kış Sırbistan se. fevinden asıl maksad bu idi, Görülüyor ki Mackensen Sırbistan o fethetmekle ayni zamanda ve dolayısile Türkiyeye büyük bir harb hizmeti görüyordu. Sırbistan harekâtının daha başlan - gıcında Feld Mareşwle, eski Türk ka - lesi Semenderenin önünde demirli yan tanıdığı hiç bir Türkü ve Türklere aşd|dan çarklı bir lüks Macar Tuna vapu - hiç bir hâdiseyi dikkatsiz geçirmemiş|runun güvertesinde onunla birlikte a ve hatırından çıkarmamıştır. şağı yukarı dolaşırken, hiç beklemediği | okudular. Tiyatroda fındı” fıstık İlânlar yapıştırmışlar: «Tiyatroda fındık, fıstık yenilmez.» Hole konulmuş olan hoparlörlerle rica ediyorlar: «Çok rica ederiz, tiyatroda fındık, fıs- tik yemeyiniz.» İlânı okuduktan, hoparlörden söyleni- leni dinledikten sonra tiyatroya girdim. Perde açıldı: — Tak? Arkamdan fındik kırdılar, —Ççıt Sağımdan fıstık kırdılar. Kendimi tamamile sahnedeki (piyese| vermek istedim. Fakat çıtlardan, taklar-| dan rahat yoktu ki, Birinci perde oynandı, perde kapandı. Hole çıktım. Duvardaki yazıyı bir kere daha okudum, Fındık, fıstık yiyenler de Hoparlörden söylenileni bir kere daha| duydum, fındık, fıstık yiyenler de duy-| dular. İ Zil çalındı. Perde açıldı. Gene: — Tak! Gene —Çıt! İkinci perde oynandı. Perde kapandı, gene hole çıktım. Kendi kendime: — Nafile, dedim, tiyatroda fındık, fıs- tık yiyenleri bu âdetlerinden vazgeçir- mek mümkün olamıyacak! * Gene şükür ki fındık, fıstık yiyorlar. daha başka şeyler yemeleri, içmeleri de mümkün,.. Meselâ tam perde açıldığı zaman, ya- nımızda oturanlar, evvelden koltuğun al-' 1 ehir Tiyatrosu holünün duvarına'!tına koydukları sepetten, tabaklar çikür rabilirler, — Sen bir tabak al! Sen de al! Sen del . Dur şimdi çatalları da taksim ede- km. .. Hepiniz aldınız çatallarınızı değil mi? Çatal bıçak tevzii bittikten sonra koca- man kocaman patlıcan dolmaları ortaya konulur: — A! bir dolma! — Ben yarım isterim! — Ekmeği unuttun, bana kabuk tarâ- fından kes! Hattâ bu arada sepeiten bir rakı çıkabilir; — Bu mübarek te olmayınca yemek ih- sanın boğazından inmiyor, Pâltonun içine saklanmış olarak tiyat- roya sokulan bir Tekirdağ karpuzu kesi- lir. Kendi yedikleri yetişmiyormuş gihi bize de uzatırlar; — Buyurun, siz de biraz tadın! Birkaç sıra arkadan bir ses yükselir: — Bizim kavun kelek, sizin karpuz? — Bizimki kan kırmızı! Ben bunları düşünürken zil çalındı, £ çeri girdim. Sağdan soldan gene taktak. lar, çitçıtlar başlamıştı. Fakat hiç aldır. madım. — Ehemmiyeti yok, dedim, nihayet fındık, fıstık yiyorlar. Ya benim düsün- düğüm gibi, patlıcan dolmaları yeselerdi kadeh çarpıştırarak rakı içselerdi, biri şişelerini patlatsalardı dahâ mı iyiydi?. Beterin beteri, olabileceği düşüncesi bana teselli vermişti. Piyesi seyre daldım şişe de | Bunları biliyor mu idiniz? | Elektrik masajile göz ai Amerikada bir otomobil kazasın- k e | da iki gözü birden ; | kör olan Lea Bre- (8 | man bir müddet özleri görmeden yaşadıktan sonra bir gün traşı müteakib berber, alnına elektrik masajı yaparken, gözlerimde bir şeyin yırtılır gibi olduğu - mu hissetmiş ve berbere masaja devam etmesini söylemiş. Bir saat kadar masaj yapılmış ve adamın gözleri açılmış, kör Amerikalı da berbere bir hayli bahşiş ver miştir. Doktorlar bunun sebebini izah edememekie imişler. mak | K* Rol yapan hayvan Hayvanlar hak- kında uzun sene “oy ler tetkikat yap - mış olan bir Hind âlimi, en iyi bir 'Ej) şekilde rol yap - Feld Mareşal bir kolordu kumanda .|bi” anda, açacağı Balkan yolundan İs- Bı olarak girdiği Büyük Harbin daha |tanbulu ziyaret etmekle Türkleri mem- ilk senesinde ordu o ve ordular grupu|"u” edece i söylediğim zaman ve kumandanlığına terfi etmiş ve 1915 se böyle hir seyshate hazırlanmasını zım- Desi sonbaharında malyetine verilen "©U teklif ettiğim zaman o, evvelâ A - bir Alman, bir Avusturya ve bir de|deti vechile gere İz ye Bulgar ordusile Sırbistan ve Karadağı |77$ ve sonra zihninden güzel bir haya. istilâ ve ordularını imha ederek Selâ- |'in uçtuğu görülmekle beraber «ben İs- niğin şimaline kadar ilerlemişti. O va- tanbula pasıl gidebilirim, bunu ancak kit belki Selânik de almabilirdi ve hi- |9mpsrator irade edebilir» demişti. Fil - zim Maresehallvorwarto da bunu bü -|V9&i İstanbulun yolu açıldı ve impara. ndanlığma tayin olunduk. (tün kalbile istiyordu; fakat Selâniğin |*0r Osmanlı hükümdarı Sultan Reşada etmiş ve|zeptile buradan savuşacak olan itilâf ei a kendine yurd edinmişti. Büyük! İcephes'ne gidecekleri için böyle bir mareşellık asasını tekdime (Sırbistan fat'hini memur etti. Almanyanın yorulmak bilmiyen fa - #l, muzaffer ve şöhretli «Mareschal! Vorwarts»ne yan! ileri mareşaline İs - tenbulda cidden şerefine lâyık bir is - #kbal, resmi askeri ve millf büyük bir Fakat Sırbistan seferinden beklenen |karşıl#ma töreni yapılmıştı. Padişah o- kuvvetleri ya Çanakkaleye veya garb Hareket harbin umumi maksadına uy - mamıştı. Ayni zamanda Bulger ordusu iy, almış ve buraya yerleş “jasl maksad hesil olmuş yani İstanbu - na en büyük Türk harb nişanı olan kı. ener len Orta Avrupa ile demiryolu #ruva- | ıç murassa Hyakati verdiği gibi gözel me Ne Mareşal ile benim res-İsalası açılmıştı. Bu, hem Çanakkale bo-|hediyeler de almıştı. Bütün bunlar ona Yük m, münasebet ve muarefem,İğuzınm emniyelle müdafaası, hem deİgöstermişti ki Türkler velev dolayısile Mina, 288 Sirbistem seferinin haş|Türkiyenin harbe devin etmesi için | olsun kendilerine edilen hizmetleri u - he Bahia o oşvarda bulunan ka -Jlâzımdı. Çünkü Balkan harbinde, bir -İnutmazler ve yerinde takdir ve tebeil ti, Mürahı, Smanlı başkumandanlığı «İçok kıymetli arazile birlikte, çok silâh, |aderler. ge Mihağ “si erkâniharb zabiti sıfa -İçok mühimmat ve techizat kaybeden) Benim ise bu seyahati teşvik ve ter- Viz , ettiöim (25 Birinciteşrinİve harbden sonra kendini toplamaya İh etmekle tak'b ettiğim maksad, müt- y : e nfağij, ve ve Türklerle rabıtası, da, da le iştirak ettiği imparator tevap Oripenin 1898 İstanbul - Ku- tn ,, , len bert devam eder. Mac Cep Mile, İtibaren başlar. Fakat onun|vi rihtap, itibaren, tesadüf edip)rı. Fransız ve İngilizlerin trampete & - bulsmadan Almanlar tarafındaİtefiklere Bulgarları kazandırmak İçin yeniden harbe giren Türk ordusunun İMeriçköprü başlarını ve üstelik, Edir - hemen ker şeyi noksandı. Bilhassa Ça.İnenin bir mahallesi ve istasyonu olan, nakkale Için ağır ile cephaneye İKaraağacı Bulgarların işgaline bırak - olan ihtiyaç pek büyüktü. Türk topla-İmak gibi nasıl dayanılmaz ağır fede'- (Devamı 11 inci sayfada) makta mahir hayvanın katır olduğunu | Evvelâ bu meselenin halli 1865 senesinde Amerikada reisi - > cümbur olan Sir ty Johnson bir takım tehdid mektubla- ri almıştı. Söz söy pek için halk karşısma çıktığı zaman önündeki ma « saya tabancasını koydu ve sözüns şöyle başladı: — Burada söyliyeceklerim arasındı bir tanesi, benim burada Sldürüleceğim meselesidir. Evvelâ bu noktanın hallini gerim. Göğsünü açtı ve durdu, Halk arasın « da hiç bir hareket olmadı. — Bu mesele bu suretle halledildikten sonra artık diğer meselelere geçebilirim! diyerek devam etti, tesbit etmiştir. Bir katır ayağının bükül - düğü, sancılandığı hissini ayağı burkul « madan taklid edip, kendini işten kurtara- bilmekte imişt, Gene bir yaş Meselesi Ankarada Bay «M K>» — «Amcazadem! Büyük Muhare be sonundanberi kaybetmiştim, ge - çenlerde tesadüfen karşıma çıktı, ba- rw çok alâka gösterdi. Ve kınını ve- rimkâr oldu. Müsbet veya menfi bir öevab vermedim, aramızda İ2 sene- lik bir yaş farkı var» diyorsunuz. Eğer yanılmıyorsan sizi tereddü- de sevkeden Iki noktadır: Bunlardan birincisi amcazddenizin sizi bu ke» dar yıldanberi aramamış olmasıdır, bu bakımdan içinizde derin bir iğ » birar hissini sezer gibi oluyorum. Si. zi tereddüde sevkeden noktaların i- kinelsi bu yaş farkındadır. Farzedelim ki, bahsi geçen kız am cazadenizin kızı değildir, kendisini bir dost evinde gördünüz, tamamen yabancınızdır, hakkında ne düşüne - cektiniz? Bence, madem ki ortada bu aileyi eski zamanlardenberi ta « nımış olmanın verebileceği (hususi mütalealar da yoktur, o halde mese- leyi mücerred olarak tetkik etmeniz icab eder sanırım. Bu itibarla üze - rinde duracağınız tek nokta son nok» tadır. Kadın ile erkek arasında yaş far- kı szami 5.6 olmalıdır. Bu miktar müstesna ahvalde onu bulabilir, faz. Jası fazladır. * İzmirde Bayan «B. İz ye: — «Kendimi nasıl sevdirebilirim?» diyorsunuz. Bu hususta hiç değişmk yen muayyen bir kaide mevcud ol) « duğunu bilemiyorum. Her kadının kendisine mdhsus hususi bir usulü olacaktır. Bununla beraber hatırıma gelen bir şey söy Ğ — Bir iki defn erkekle alâkadar olduktan, alâkadar göründükten son. ra birdenbire lâksydleşiveriniz. Mu. bakkak hiç değilse merakını uyan - dırmış olursunuz. Bundan sonrasını idare etmek size düşer. TEYZE A EN