İkinciteşrin 24 SON POSTA gam” “Son Posta, nın Hikâyesi LE <5 i> © ip İki yüzlü kadın. İ| öreke- Ramen göreş Nimet Mustafa .MWEEEBiNir. h. Çeviren : Madam Ladük gençken güzel bir ka - ra, AŞ, Onu çok eskiden tanıyan, saçları- sakallarına ak düşmüş erkekler, Ma- Ladük a; a bir güzellik ko - olay bulunamıyseağını iddirda İt - kğ “mişlerdir. Madam Ladük eski dik Krlarının kendi hakkında söyle - de mü; lay kı “ İ duydukça hem memnun, hem r olmaktadır. Çünkü kırkım SEÇMİŞ olanı madamın yüzü vaktinden ev. IşMuŞ, kendisini o'duğundan ih. yar Bösterecek bir hal na) Yaş, bu hiç te fazla değil, kırk Yepnda nice kadınlar ver ki, Misin le görünürler, Hatta otuzun- beşinde bir şeye benzemiyen Yirmi kadınlar kırkında güzel olurlar. iken ” beş Yaşında iken, otuz yaşında & evkelâde güzel olan Madam Ladük e buruşuk yüzlü bir kocakarı « üzülmez mi? İarseşı DLadük kendini bu derdden kur ta heye servetinin yarısını, hat- ma, yen vermiye razıydı, Razıydı. am- a bu mümkün o'abilecek miydi? Lsdük güzellik enstitülerinin en azla Şöhret mz olanlarına baş vur. Düştu, En mütehassıs ustalar, onunla Sigul olmuşlar, yüzüme eski taravetini İçin çalışmışlardı. Fakat bu müm m lamina Pool KER Mak renklerle düzelen yüzü güzel Bta, yede onu bir palyaçoya ben - m Ladük, yeni baştan güzelleş - Gön i kaybetn:ek üzere idi, Bir iş aivayda mahzun düşünüyordu. İN kadar dalmışsınız madam. Yaşında kadar görünen temiz gi - Miş bir erkek ona bakıyordu: ti, Allediniz Mösyö Dilan birdenbire Yamadım. İhtiyarlıktan olacak. da, Mel — try, Ben ki sizi çok eskiden tanırım. 3r olmadığınıza kanlim. m Ladük içini çekti: > Bizin kanaatiniz neye yarar mösyâ, Ayan buruşukları, sizin kanaatiniz 15 Şehadet ediyorlar, Ne garib madam, sizin yaşla bir ka. Yüzü bu kadar buruşsun, Evet, — — Wep Ve bühasan sizin kadar güzel olan g Madarı Ladük bir kere daha içini çek- yö Düran Madam Ledükür örsü- Mary üne dikkat'i dikkat baktıktan hay, Madam, dedi, tesadüfümüzden bil - #ize yardım edebileceğim için mem Düş Oğlum iki sene evvel doktor ol. Bi, Amerikada ihtısas yaptı. İhtisası en ASA cild ameliyatlarında. Ameliyatla| Şkin insan güzel yapabilir. Sizin gi aray te güzel olân ve vakitsiz yüzü Yüzü, bir kimsede muvaffak olacağı Yüzdür, kuşi Yorgi Dimitti Sy, Yor, Matmazel Rita hemen daima dulun se işi güzel orun yarına oturmuş tik y. Yor; tabii ve zaruri bir netice ola. Olmohg kinin kız kardeşi, karısı ve ben içine giriyoruz; Yorginin kız Ve karısı beni ortalarına alıyorlar. ie Siralımdaki en vüksek (tepelerden 281 b, 1109 metre, Ağaclar arasında gi Yaz emba var. St, Jeanın küçük be- kilisesi, buradaki baş'ıca ziyaret yer. Tr, Güngeyiliyor. Yol ve manzara ne - gi müz eğlenceli geçti. Sajg ya Mi uyolda rüzgürlanarak kunadlansnıs gi- Yor. İki tarufta ağactıklar geriye lie ir gibi oluyor. Yanıbaşımda. Reçi IN &üyel yüzünden pımbe bir dal- beer Direksiyonda oturan deli - Müz olu delice süratle bizi tehdid mı et- Ve May Öyle ise Matmazel Ritanın me? teşvik müsabakaları Beden Terbiyesi İstanbul Bölgesi Güreş Ajanlığından: Madam Ladük sevincinden şaşırmıştı. Acaba Mösyö Düran doğru mu söylüyor- du; orada, tramvayda, herkesin içinde| , 9 Birincikânun 1939 tarihinde başla - Mösyö Düranın boynuna atılacaktı. mak üzere Greko.Rumen güreş teşvik mü - Mösyö Düranın oğlu Jan Düran ha -|sabakaları yapılacaktır. kikaten işinin ehli bir doktordu. Parise Ke pi an amatör her güreşçi geldiğindenberi güzelleşmek istiyen bir) 3. yisanaları' bulunan güreşçiler küb - çirkin kadına ameliyat yapmak ve âme «İleri ve lisansları olmıyan güreşçiler de şa - liyatla elde ettiği neticeyi tab akademi -|kusları namına müsabakalara kabul edile - sinde gösterip şöhret kazanmak emelini (cektir. besliyordu. Madam Ladük onun için bü-| 4 — Akırlıklarda bir Kilo tolerans kabul 5 edilir. yük bir fırsattı. Nadamun eski fotoğraf -| 5 sarti enat 18 den 19 a kadardır. Mü — ları vardı. Yüzde yapacağı ameliyatla sabakslara suat 20 de başlanacaktır. madama eski güzelliğini iade edecekti, 6 — Müsabaka başhakem! Ahmed Gür - Madam Ladük'ü yeni açmış olduğu klini. kardır. Müsabaka hakemleri Balm Arıkan, i Resmd Tunçkol, Yaşar Erkan, Yusuf Aslan ğe aldı. Yüz üzerinde etüd yaptı. Madam Yener, Vefik Gürkanlar, Refikdir. Ladükün ameliyat masasının üzerine ya-| 7 Müsabakalar Şehzadebaşında Büley. tırıldığının yirminci günü yüzündeki meniye kifbü salonunda yapılacaktır. sargılar çıkarıldı. Madamın hüzünün bir| 8 — Mehmed Çoban, Samsunlu Ahmed tarafı tamamile eski Balini almıştı. Diğer | Yener. Mustafa, Çakmak, Adnan, Faik Bİ. bra eme İmmeklr Deki ken, Yusuf Arslan Yener, İzzet Kılıç, Yaşar Düran onu da ikinci bir ameliyatla diğe - «Son Posta» nın tarihi tefrikas: o 62 Yazan: Reşad Ekrem Çekmece çiftliği Suyu ve havası tatlı ve lâ.|günler kasabanın bayram günlerine ben- tif sokakları temiz ve kaldırım dö-|zerdi. Çocuklar, o gidinciye kadar adım- şeli, çarşısı kalabalık ve mamur idi, Çar.|lık esvablarını giyerler, delikanlılar süs - şısının üstü, asma çardak'ları ile örtül -|lenirler, ihtiyarlar, kafile kafile ziysre « müştü. Yazın, serin ve gölgeli olurdu. tine giderlerdi. Büyükçekmece, İstanbul - Edirne yolu) o Küçükefendi, Babenakkaş deresi çift Üzerinde ilk büyük konaklardan biri idi.|liğine geleceğini bildirdiği zaman, kasa- Mimar Sinan yapısı olan büyük kervan-|banın one yüzü gütmüştü. Averlar kıra, sarayı, bin at alır muazzam bir bina idi.İhalıkç or denize açılmıştı. Üç karası, bir Bundan başka on, on bir aded büyüklü hayli süğlün vurulmuş, tabla tabir bar - küçüklü hanı vardı. bir İmareti, bir med.|bunya ve nisi ve yılan balıkları tutulup resesi, iki hamamı, sübyan mektebleri,|hazırlanımı trescidleri vardı. Mescidlerinin en bü -| Küçük yüğü olan Mehmed paşa mescidi Mimar|ramadan « iftliğine gelip inmişti, | Sinan yapısı idi. Ve nihayet, bu büyük | Kendisi i'e & esber, üç dört sraba da mi- (Türk mimarının en muazzam şaheserle-| safiri gelmişti. Fakat, en güzide davetli- irinden ve dünyanın en büyük köprüle -|sinin denizden geleceğini söyliyerek Çek- rinden biri de, Edirne yolunda bu Büyük.| mecelilere haber yollamış onlar da, kim çekmece gölünün üzerinde kurulmuştu. | olduğunu öğrenemedikleri bu güzide da. Halkı bahçıvan, çiftçi ve balıkçı'idi. Ha-| vetliyi karşılamak üzere on, on beş kayık “aradan ve kasabaya uğ. Ya civarında Pentelikon dağı, A-| wzel Dimitriyadumıu kabahatle) Erkan, Halli Yüzer, Kenan Olcay, Hüseyin bu müsabakalara giremezler, rinin ayni yapacaktı. Madam Ladük ne kadar sevinç içinde ise Jan Düran da © kadar seviniyordu. Yaptığı şey bir harika idi. Bu harikayla övürebiltrdi. Madam Lâdükten bir ricada bulundu. Bu halle kendisini vb akademisine gö - türmek ve orada göstermek istiyordu. A. kademi âzası buruşuk yüzü ve düzelmiş kismi bir arada görürlerse daha iyi bir büküm verebilirdi. , Madam Ledük kendine eski güzelliğini isde eden genç doktordan bunu esirge medi, Kapalı biri otomobil içinde dok a torla birlikte tıb akademisine gitti'er.Aka demi azası o gün bilhassa ameliyatla es- ki güzelliği iade edilen kadmı görmek, İtetkik etmek için top'anmıştılar. İ Madam Ladik küçük Anlide, azan i karşısına çıkarıldığı zaman hayret etmiş. lerdi. Genç doktor Jan Düranın ameliyatı bir fen harikasıydı. Ameliyatla yüz gü - İna kadar yapmış oldukları ameliyatlar - dan alınan neticeler bunun yanında hiç| kalıyordu. Genç doktoru hararetle alkış - Tadılar. Hepsi birer birer elini sıktılar. i Ve kendisinin ub akademisine alınacağı- İni tebşir ettiler. İ Genç doktor Jan Düran, çok fazla se - İvinmişti. Bir şeyler oluyordu. Yüzü sa - rardı ve orada yere düştü. | Esasen kalbi vardı. Fazla sevinç yü - ünden kalb sektesi gelmiş, ölmüştü. k * Madam Ladük, şimdi buruşuk yüzlü olduğu günleri aramaktadır. Çünkü yü-| dünün bir yanı, bir genç kız yüzü gihi pürüzsüz ve güzeldir. Diğer yanı da bir! kocakarı yüzü gibi buruşuktur. Onu bir yandan görenlerin: Ne güzel kadın. Diğer yandan görenlerin de: — Çok çirkin. İ Diyeceklerini ve karsıdan bakanların kahkahayla güleceklerini bildiği için e - l Banka bir iü di manzarası lâtif; gölün üstündeki sathı dan iie aa turizm idaresi tarafından açılmış olan lokantada çay içtik, kahvaltı ettik, sonra civardaki tepelere tırmandık ve bu kabil yerlerde ne zaman, ne suretle te - nebbüt edip ortaya çıktıkları beli; olmı . yan fakat daima karşılaşılan gezici fo - toğrafçılardan birine türlü pozlarda re - simler çektirdik. Dönüşte Matmazel Dimitriyadu, tarih malümatını ortaya dökmeğe yeni bir fır. Hr kaşpir virajı dönecepimiz sırada genç) mahni in idare ettiği kücük bir spor 0-'sat bulduğuna memnun, biraz ilerideki dan va İşaret vermeden, korre calma-| Maraton ovasını göstererek İsanın doğu. Ayağın âmüze çıkıverince Yorgi Dimit -şundan beş asır önce buraları hücum e- ia 6bil kullanmakinki büyüklden İranlılarla Miltiyadis kumandasın - dir RE zarif bir jestle göstermiş oldu;İdaki Yunanlıların nasıl harbettiklerini Tiz Öteki” Tamak kalmışken otomobili - anlatmağa basladı. O Mihtiyadis ki kat Birin, akn anin çizdiği kavsin içine| kat üstün düşman kuvvetlerini zekâ ve ak sıyrıldı ve süratini azalt -İteknik şavesinde mağlüb etmiş, memle- Banlağı Yeni mesafelere doğru atılmağa| ketini felâketten eken ri ada. dan başka bütün öteki i ve- Rölünde, Atina ve Pire kasa-| tay topraklarını aimağa muvaffak ol- suyunu temin eden muntazam | muştu ve bütün bu kahramanlıklarından, at vardır, Bendlerin umumi! hizmetlerinden sonra Atinalılar «düş - 9 — Yukanda bu müsabakalara giremi - yecekleri yazılı olan güreşçiler, bu mfisaba, kalarda derece alan güreşçiler arasında 73 Birincikânurı 1939 tarihinde ayr'ea tertib edilecek olan bu müsabukulara kabul edile- ceklerdir Sporcu Ga'ib dün ebedi istirahatrâhını tevdi edildi Memleketi 'n en değerli sporcularından birl olan Feneshahçeli Galibin vefatını dün tessetirle bildirmiştik. Merhumun cenazesi dün, İçinde yetişip büyüdüğü Fenerbahçe siadına getirilmiş ve orada büyük meratim yapılmıştır. Fwnerbahre stadı balkonu önüne konan a»vtu etrafında bütün sevdikleri son İh - #am için basma tonlandıkları zaman, Fe- netbhçe möasslelerinden Nasuhi Baydar, merhum Gellbin meziyetlerinden, onun spor da oynadığı rollerden bahsetmiş ve bilhassa şurları söylemiştir; 4 Galibin metaneti, tevazun, hürriyet ve ası en mühim hassaları idi, Gelib, Pener- bahçenin kuruluşunda basen Amil olmas. Malay edi kendinize #ftira etmeyiniz zelleştirdiklerini iddia edenlerin o zama: |ta. Bvi uren saman klöbümürün merkezi idi. Kendi klüöbümüzün tabil relsi idi, Beki toplarımızı 6 tamir eler, su yapan sandal. larımım © kalafatlar, klübün her işini biz - rat kendi yapar, deruhde ettiği Ist de mut- lak bir sa'âhiyet ve sadakatle görürdü. Asil ruhlu, temiz insanin huzurunda hür. me"'e eğile'im ve ona veda edelim» Bu merasimi müteskıb Galibin cenazesi staddan çıkarılmış, Şehir bandosunun ma. tem havası ile yavas yavaş Kadıköy cami. sne kadar götürülerek namaz kılmmiş - br. Galibin cenazesine bircok kiüblerimiz çâ- lek göndermisler ve merhum yapılan son merâsimden sonra şözvasları arasında Ka . vacanhmeddeki ebedi medfenine terkedi) miştir, Esvrim calışmaları Beden Terbiyesi İstanbul Bölgesi Eskrim Ajanlığından: Eskiden olduğu gibi «krim ymalarına aşağıda yazılı gön ve saat - lerde Beyoğlu Halkevi #alonunda devam dilecektir. Eski Oo ve yeni eskrimcilerim! merkür gön ve saatlerde çalışma yerinde hı Zir bulunmaları Mizumu tebliğ olunur. Çarsamba saat 1730 dan 1930 a kadar, Cvmartesi saat 18 den 20 ye kadar, Parar (enbah» saat 10 dan 12 ye kadar. aberlerimizin devamı 11 incide) mandan rüşvet aldı da bir adayı geri al. madı» diyerek Miltiyadisi mahküm et - mişler, hapishane köşelerinde ıztirab için- de ölmesine sebeb olmuşlardı! Matmazel Dimitriyadu'nun sölleri bu neticeye bağlanınca o Yorgi, o'omobilin idaresile meşgul, arkasına dönmeden şu sözleri söyledi: — — Yani ne demek istiyorsun Lukiya? Atinalılar ötedenberi nankördürler mi diyeceksin? Çirkin, tatmin edilmemiş, sinirli ve de- dikoducu kız, asabiyetle osvab verdi: — Sade Atinalılar mı, kardeşim? Ya. bancıların da kendilerine yapılan iyilik- leri nasl fenahkla karşıladıklarını gör- wüyor muyuz? Bu, ağır ve manasının hududu geniş bir sözdü: Lizayı ve beni hedef söylenmişti, Yorginir. evindeki havayı ifa de ediyordu. Otomobil süratle geçip gitti- ği için Lukiya Dimitriyadunun telmihi rüzgüra karıştı da tahmin ettiğim kadar soğuk ve etraflı tesir yapamadı; mevzu vasının ve suyunun Jetafetinden, mah - bub ve mahbubesi çok, bilhassa Büyük - çekmecenin bahçıvan ve balıkçı dilberle. ri meşhurdu. Büyükçekmece gölünün Marmarava kavuştuğu ağız üzerinde kurulmuş olan büyük köprünün başında salaş kahvehu- ne ve meyhaneler vardı. Buralarda şer - bet içen avcı ve yolculara bir pisi barbun- ya ve yılan balığı tavası çıkarılırdı ki, İs. tanbuldan, «Çekmecede yılan balığı, ya- bud pisi balığı tavası ile şerbet içelim» di- ye gelenler pek çoktu. Büyükçekmece kasabası, İstanbulda Eyüb kadılığına tâbi idi. Ayrıca, kasaba- nın inzibat ve asavişine memur bir süba, #18) ve bir yasakçısı vardı. Köprü başın - İda, meyhaneler karşısında da bir Yeni - çeri kulluğu ve bir gümrükemini çardağı vardı. Köprüden ge'ip geçenleri ve ge - içenlerin eşyalarını müsyene ederler, ka. çük mal ve kaçak esir ararlatdı. Uygun - suz adam, hârami yaksladılar mı, kayıd ve bend ederek İstanbula yollerlardı. Ay- rıca bir de balıkemini vardı, Çekmece ba- lıkçılarımın gölde ve denizde tuttukları balığın resmini alırdı. Büvükçekmece gö. line etrafından yedi dere dökülürdü. Bun ların da başlıcaları Azadlı dere, Çatalca deresi, Babanıkkaş deresi ve Koduk de- resi idi. Mirasyedi Küçükefendinin Çekmece kasabasında, deniz kenarında küçük, fa- ikat fevkalâde zarif bir sahilhanesi vardı. Çekmeceliler, «bizim Küçükelendinin ya- kısı gibi yalıya, İstanbulda Âli Osman pi-| dişahı bile sahib deği'dir. diye övünür - lerdi, Küçükefendinin meşhur çiftliği ise, kasabadan epey uzakta, Babanakkaş de- resi Üzerinde İdi. Kürükefendi Büvüikerkmecelilerin bü- tür safivet ve samimiyetleri ile sevdik » leri bir adamdı. Onun sık sık verilen zi - yafet ve davetlerinde, kulu, kölesi imişler gibi can ve başla hizmet ederlerdi. Kü - çükefendinin misafirlerini ağırlaması için en nadide balıkları tutup getirirlerdi: ve|* bu meşhur mirasyediye, psra pul alma - den hediye ederlerdi. Cünkü, kasabalıdan her kimin başı dara gelse de Küçükefen. diye varsa, derdine derman bulurdu. Çek- mece kızlarının cihazlarını o yapardı. Ka- sba çocuklarımı, muazzam şenlikler, dü gönler'e o sünnet ettirirdi, ev bark kuran delikanlının ilk çift öküzünü, yahud, ka. vik ve balık takımlarını 6 âl'r, 6 düzerdi. iKücükefe in Çek Yazan: Refik Ahmed Sevengii | değişti; fakat kendi kendime Yorginin| kız kardeşini pek te haksız bulmadım. Liza e mutlaka açıkça konuşmam ve vaziyeti halletmem lâzımdı; böyle bir fır. salı kollamağa başladım. Dimitriyadislerin evlerine zivsrötle - rimi seyrekleştirsem manalı olacaktı; o - radan ayrılmayışım manalı oluyordu; şu halde nasıl hareket etmem lâzım? şİan Ertesi günü mutad tenis portisine git -| ile karşılamağa çıkmışlardı. Çiftikte ise, saz, söz ve işü işret, Kü- çükefendi gelir gelmez başlamıştı. Pehlivan Ahmed Kolu, en güzide evun- cuları, en namlı köçekleri, sazende ve hâ- pendeleri ile gelmişti. İstanbulun elüstün de tutulan hafızlarından yedi sekiz kişi, bir iki meddah, kıssahan, Küçükefendi. nin davetlileri ar da idi, Bunlordak beska, hir müddettenberi İstanbulda bü» yük bir şöhret kazanmış olan cambaz Mis sırlı Hacı Mehmed ile yamağı cüce Ara da Kücük efendinin davetlilerini eğlen < dirmek için Büyükçekmeceye gelmişti. Kücükefendinin aziz ahbabları, bu a- rada bilhassa sabik gümrükçü Hüseyin Efendi (e gözdesi ve cubuktarı Tavvar « zade İcin çiftlikteki kücük köşkün oda Ierı mükemmel bir surette döşenmis, ha zrlanmıstı. Diğer davetliler. çalgıcı ve oyuncular, hizmetkârlar ve Cekmereden hrkkabaz. cambaz, ortaovunu ve kara * sz seyretmek icin ciftliğe kadar pele « erler icin, Rabanakkes deresi boyunca belki vüz el'iden fazla cadir kurulmuştu. Kürükefendinin bütün ziyafet ve das wetlerinde olduğu dibi, bu sefer de. ki « bar davetlileri ağırlamak icin 500 tang hindi ve kaz, 500 tane de tavuk hazırlana musti. İstanbul sekereilerinden miskli a- kide alınmış. Edirneden bademezmeleri getirtilmisti. Cekmece halkını ve oyun « cw'arı, uşakları doyurmak için de virmi pilâv kazam kurulmus, civardaki ağırllan, dan üç yöz koyun alınmıştı. İstanbulun bu eli açık mirasyedisi, bu davet müna < sehetile parlak bir de sünnet düğünü ya» pacağını, kesilecek çocuklarin bir defte. tinin yapılmasını Cekmecelilere o birkaç gün evvelinden bildirmişti, Sünnet defterine Cekmece kasahasın« dan ve Çekmeceye tâbi köylerden iki yüz! çocuk yazı'mış, çocuklar da çiftliğe geti «| imiş, Babanakkaş deresinin öbür yaka « sında da, bu çocuklar için ayrıca yüz çan; dır kurulmuş, yataklar döşenmiş, çocuk » lar için esvablar, çarık ve kunduralar has zırlanmış, hepsine, birer Kur'anı kerim, birer tabla şeker, birer koyun saati, bi « rer hançer ve birer top çamaşırlık ku « maştan mürekkeb hediyeler hazırlan » aşti, (Arkası var) ci olacağınız ihtiyarlık günleri de geles cek... Diye cevab verdi; sonra ayni şaka has vası içinde nasihat etti: — Gençliğinizden istilads ediniz! Bi görmüyor musunuz? Karı koca ikimiz nasıl eğleniyaruz!.. , Lizanın dudaklarında acı bir tebessüm cizildi. Elimi sıkarak ayrıldılar, Atinadan yirmi iki kilometre uzsklıktg olan Elevsis oldukça büyük bir kasal sanayi merkezi sayılıyor; tabii güzeili, ile beraber bilhassa tarihi harabeleri bus raya her gün kafilelerle seyyah gelmösiş ne sebeb oluyor, Salamis körfezi kıyılaş rında anfiteatr şeklinde yükselei hara e belevin asırlara rağmen ısrar ve inad ilg saklamakta olduğu esrur: düşlnerek ayas ğrmi belki de iki bin beş vüz yıllık bir tie sn üstüne koydum ve şakaklarımı vi rüzgörin temasına biraksrak denizin tse tündeki pırıltı'arı seyretmeğe basladınışi nın doğuşundan asırlarca evvel bura $ da bir mabed vardı ki oraya bizim esl kılarak | bih etti. Bugün otelde istirahat» etmeklderm Yorgi medim. Öğleye doğru Liza ile kocası o .| Bektaşi tekkelerinde olduğu gibi anc tele geldiler. Liza belli etmemeğe çalıs -İser verip sır vermiyen kimseler girebilin makla beraber üzgündü; Yorgi sahte bir|di. Elevsis tarikatinin esrarı ne idi? Bus telâş göstererek sıhhatimi merak ettik -'nu vayması iktimali olanlar bu yüksek vö lerini söyledi, uzun uzadıya benimle alâ-| valcm kayalardan yuvarlanarak Tödü - kadar oldu ve öğleden sonra yapmağı ka.İrüldö”i için biç kimse mezhebin sırrın rarlaştırdıkları Elevsis gezintisinde bu -| vermet» cesaret edemedi, lunmak için şimdiden hazırlanmam: ten-| Elevsis dervisleri, çu iki adımı ötemde Dimitriyadisten daha on syzusunda olduğumu fleriye sürerek örür | muammsl idiler? Tarih, inazinin ösrarte dilemek istedim. Gene yapmacık bir sa -İn: düsüneğnrenn, ben kac gündür isini mimiyet ve neş'e ile gülümeiyerek: mü bırakıp karısı ile âvkinı der — Aziz dostumuz, sabahtan © aksama pezdirmekte olan Bu 7*"'kanlı Pe meş kadar İstirahat etmekle geçirmeğe mec -İsulüm. CArkeamı var)